19.04.2016 Views

AramızdanAyrılanlar

Türk Fizik Derneği

Türk Fizik Derneği

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sayfa 470<br />

Prof. Dr. Cevdet Tezcan<br />

Prof. Usseli’nin doğum tarihi 30.11.1931, ölüm tarihi 13.11.1988’dir.<br />

Prof. Dr. Erdal İnönü<br />

Genç yaşta kaybettiğimiz İmre Usseli benim asistanım olmuştu.Kendisini 1950’lerin<br />

ortalarında, AÜ FF’nde fizik lisans öğrenimi yaptığı sırada tanımıştım. Her konuda ilginç<br />

gözlemleri ve soruları ile dikkatimizi çeken bir öğrenci idi. 1957 yılında F.F.’nde fizik<br />

asistanlığına başlamıştı. Ben o Aralık ayrılıp ABD’ye gittim. Dönüşümde 1960’da ODTÜ’ye<br />

girdim. Bir süre sonra İmre de bu üniversiteye asistan olarak katıldı ve benimle nötron<br />

transport teorisinde bir doktora çalışması yaptı. (1967) Doktora tezinin özeti Nuclear Science<br />

and Engineering dergisinde benimle ortak iki makale halinde, 1965 yılında, Diffusion length for<br />

arbitrarily anisotropic scattering başlığıyla, 1968 yılında da Effective sourca strenght for<br />

arbitrarily anisotropik scattering başlığıyla yayımlandı.Daha sonra benzer konularda, IAEA’dan<br />

aldığımız bir araştırma projesinde işbirliği yaptık. Projenin raporu 1974?de tamamlandı; bir<br />

bölümünden de Usseli doçentlik tezinde yararlandı. (1971) 1975 yılında ODTÜ’den ayrıldığım<br />

için Usseli’nin sonraki çalışmalarını bilmiyorum. Yanlız bir taraftan ODTÜ’de görevine devam<br />

ederken yeni kurulan bazı üniversitelerde dersler verdiğini kuruluş etkinliklerine yardım<br />

ettiğini duymuştum. Prof. Dr. Ertunç Aral da Usseli’nin öğrencilerinden biridir.<br />

Prof. Dr. Ahmet Refik Kortan<br />

Devlerin Omuzunda<br />

İngilizce’de epey sık kullanılan bir terim vardır, “ stand on the shoulders of giants”, çok<br />

beğendiğim bir terim. Benim ODTÜ’de fizik öğrenimi yaptığım dönemi tarif etmek için de çok<br />

yerinde bir terim. Gerçek fizik ile ilk tanıştığım o yıllarda etrafımız hep devlerle dolu idi.<br />

Herhalde anladınız, bahsettiğim fiziğin devleri. Hendini bu asil bilim dalına adamış, çok üstün<br />

başarılı birçok bilim adamımız büyük bir özveri ile bizlere muhteşem bir eğitim vermişlerdir.Bir<br />

sonraki nesli omuzlarına çıkararak ulaşmaya çalıştığımız bilimsel gerçeklere daha kolay<br />

yaklaşabileceğimiz inancındaydılar. Şüphesiz o devlerin bu çabaları sonucu olarak, o<br />

dönemden dünyaca ünlü, pek çok değerli fizikçimiz çıktı.<br />

O dönemden pek çok da tatlı hatıra var. Bir tanesinin yeri çok özel.Son sınıftayız,<br />

termodinamik dersi alıyoruz. İlk derste muhterem hocamız Ali İmre Usseli kendisini tanıttı.<br />

Uzaktan çok ciddi görünüşü , takım elbise ve kıravatlı, çok muntazam giyimiyle bizde önceleri<br />

bir tedirginlik uyandırmıştı. Bu ciddi görünüşün altındaki o sıcak babacan kişiliği ilk dersin<br />

sonunda ortaya çıkmıştı. Mükemmel anlattığı termodinamik derslerinde bizim yorulup<br />

sıkıldığımızı hissettiği anda, “bakın çocuklar size ne anlatacağım”diye başlar, kendi hayat<br />

felsefesi, Türkiye’de bilimin geçmişi gibi konularla bizleri eğlendirmeye çalışırdı.Çok<br />

hoşlandığımız bu hikayelerden olacak ön sıraları kapmak için yarışırdık.Bir söyleşide, kendisi<br />

yüksek öğrenim yaparken, öğrenci azlığından hocaların kendi konularında yetiştirmek için<br />

koridorlarda öğrenci kovaladığından bahsetmişti. İmtihanlarda bir sayfa kağıda<br />

yazabileceğimiz bütün formülleri kullanabilecektik. Tabi bizler de bütün formülleri bir sayfaya<br />

sığdırmaya uğraşırken dersi çok güzel çalışmış oluyorduk.Mezuniyet törenindeyiz, uzaktan<br />

farkettim, benim peder bey Usseli Hoca’mızla sohbet ediyor.O kalabalık sınıfta beni<br />

Aramızdan Ayrılanlar<br />

Türk Fizik Derneği

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!