19.04.2016 Views

AramızdanAyrılanlar

Türk Fizik Derneği

Türk Fizik Derneği

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sayfa 34<br />

biraz fazlaymış gibi geldi ve o zaman şunu düşünmüştük: bir partikül parçalanıyor, onu görüyor<br />

cihaz; fakat ortaya çıkan yeni malzeme de radyoaktif. O da arkasından parçalanıyor. Çünkü yarı<br />

ömrü kısa. Şimdi acaba böyle şeyler varmı? Böyle bir malzeme bazı tabii radyoaktif cisimlerde<br />

oluyor. Acaba fisyon artıklarında böyle bir şey varmı? Bu mesele söz konusuydu. Onun için bir<br />

elektronik devre yapmayı düşünmüştüm. 8 numaralı da bu cihazın anlatılmasıdır. Burada<br />

mecmua ismini görmüyorsunuz. Umumiyetle onların hepsi Fen Fak. Mecmuasında çıkmıştı.<br />

Yalnız birkaç tanesinde mecmua ismi var, onlar dışarıda yayınlandı. Bu sefer şöyle bir<br />

problemde çıktı. Şimdi bizim diferansiyel integral analizör bir radyoaktif malzemenin gecikme<br />

analizini güzel yapıyor. Fakat bir element hakikatten olsa ve parçalansa onun arkasından da<br />

kısa ömürlü bir şey çıksa ben bunu cihazıma koysam doğru dürüst ölçebilirmiyim? Fakat öyle<br />

bir preparat yok elimizde. Tabiatta böyle saniye mertebesinde yarı ömrü olanlar da çok az ve<br />

bunlar da bizde yok. O halde şöyle düşünmüştüm elektronik bir devre yapayım. Bu elektronik<br />

devre tamamen istatistik olan hadiseyi simule etsin. Bununla bakalım ne elde edeceğiz. Bu<br />

Izomer Simulatör dediğim şey. 9. çalışma: onu Review of Scientific Instruments’de<br />

yayınlamıştık. Ondan sonra radyoaktif yağışları 58’de tekrar topladık ve gördük ki o zaman<br />

hakikatten bazen müsaade edilebilir dozun üstünde radyoaktif su geliyor yağmurdan. Sonra<br />

düşündük ki Türkiye’de birçok yerde yağmur suları ayazmalarda toplanıyor ve sonra içiliyor, ev<br />

işlerinde kullanılıyor. Gerçi süzülüyor fakat acaba bunların mertebesi nedir? O zamanlar atomenerjisi<br />

komisyonuyla ilişiğim vardı. Orada onlara tavsiye ettim süzme meselesini. Süzmek<br />

içinde killi toprak çok iyi bir süzgeç oluyor. Ondan geçirmek suretiyle radyoaktif maddenin<br />

hemen hemen çoğunu orada yakalıyorsunuz. Öyle bir çalışma Ankara Üniversitesi’nde<br />

yapılmıştı. Bu da nükleer patlamaların burada topladığımız radyoaktif artıklarını analiz etmek<br />

suretiyle bunların ne zaman patlatılmış bir atom bombasının etkisidir, onu bulmak için başka<br />

bir fiziksel arayıştır. Beta absorbsiyonu ile ilgili bir çalışma dışarıda, Nükleoniks’de yayınladı ve<br />

birçok mektuplar alındı. Arada birkaç radyoaktif çalışma daha yapıldı. 1947’de Bolu zelzelesi<br />

olmuştu. O zaman oradan yeni sular çıkmıştı. Fen Fakültesi o suların aktivitesini incelemek<br />

üzere Adnan (Sokullu) ile beni Bolu’ya göndermişti. Başka bir sefer de yeni keşfedilen Damlataş<br />

Mağarası’nın su ve havasını incelemek üzere İkinci Kimya’dan Halit Bey ile birlikte oraya<br />

gönderildik. Gazete haberlerinin aksine hastaları iyileştiren etkilerin radyoaktivite değil,<br />

yüksek yoğunlukta Karbondioksit olduğu anlaşıldı.<br />

Aramızdan Ayrılanlar<br />

Türk Fizik Derneği

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!