AramızdanAyrılanlar

Sayfa 108
‘tam tersi olmaz mı?’ diye düşünebilirdi. Moda konuların çok ötesinde, temel sorular sorabilen
bir yapıya sahipti. Çeşitli konularda, genel eğilimlerin epeyce dışında görüşler ileri sürmüştü.
Birçok bilgiyi birleştirip, bir araya getirip tek bir kavramda sentezleyebilmek yeteneği çok
güçlüydü.”
Barut’ un zamanının çok önünde giden bir fizikçi olduğunun kanıtını 1950’ li yılların
sonlarında yaptığı iki çalışmasını örnek vererek açıklayabiliriz. Bunlardan biri, ünlü SU(3)
kuramından üç yıl önce, Nuovo Cimento dergisinde çıkan “SU(3) sekizlilerini, tepe üstü
çizilmiş bir çeşit koninin tabanına oturtulmuş durumda” gösteren makale, diğeri de yine aynı
dönemde ortaya attığı ve fizik dünyası henüz onun düşünce düzeyinin gerisinde olduğu için
Physical Review Letters dergisi tarafından reddedilen zayıf etkileşmelere ait (V-A) kuramını
veren “Storng Reflection Principle for Each Fermion” başlıklı makale.
Barut’ un bilimsel değerini daha iyi anlayabilmek için bu bölümde birkaç önemli noktayı
vurgulamak istiyorum: Birincisi, Amerika da yayınlanan ünlü Foundations of Physics (Fiziğin
Temelleri) 1998 yılında Mart, Nisan, Mayıs sayılarını Barut’ un anısına ayırmıştı. İkincisi, 20
ekim 2005 tarihinde Boğaziçi Üniversitesi’ nde düzenlenen Barut’ u anma konferansı için,
ICTP’ den davet edilen Hintli fizik profesörü R. Seernivasan, konuşmasının başında ona
övgüler yağdırdıktan sonra kendisine verilen konferans ücretini ülkesindeki bir
gence ÂSIM ORHAN
BARUT Ödülü olarak
vereceğini ve gençlerin
Barut’ u daha iyi
tanımalarını sağlayacağını
söylemişti ( Burada dikkat
edilmesi gereken nokta
bunları söyleyen Hintli
fizikçinin,
dâhi
matematikçi Sirinivisa
Ramanujan, Nobel ödüllü
fizikçiler Chandrasekhara
Venkata Raman ve Subrahmanyan Chandrasekhar ile Hindistan nükleer ve uzay teknolojisinin
babası büyük fizikçi Homi Cihangir Bhabha gibi bilim devlerinin ülkesinden olmasıdır).
Üçüncüsü de, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi Fizik Bölümü eski
Aramızdan Ayrılanlar
Türk Fizik Derneği