08.01.2016 Views

publication

publication

publication

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İNSAN BEYNİNİN EVRİMİ<br />

SENARYOLARINA ÖZET<br />

BİR BAKIŞ<br />

Hominid (insansı) beyinleri 3-4<br />

milyon yıl içinde, 400 gramdan,<br />

insandaki ağırlığıyla bugün 1400<br />

grama kadar büyümüş görünüyor.<br />

1.7 milyon yıl öncesinde yaşadığı<br />

tahmin edilen ve Homo erectus<br />

olarak isimlendirilen insansı<br />

canlının beden olarak aslında<br />

günümüz insanından çok da<br />

küçük olmadığını fakat beyin<br />

hacminin neredeyse insan beyninin<br />

yarısı olduğunu biliyoruz. Beynin<br />

evrimi ve gelişimi hakkında<br />

bilim insanlarının üzerinde<br />

çalıştığı birçok soru var; fakat<br />

evrim açısından bakıldığında,<br />

beyin büyüklüğü ve zekânın çok<br />

avantajlı olduğuna dair birçok<br />

kanıt birikmiş durumda. Daha zeki<br />

olan yunuslar, şempanzeler ve<br />

insanlar gibi memelilerin beyinleri,<br />

küçük kafatasına daha fazla yüzey<br />

sığdırabilmek amacıyla çok daha<br />

kıvrımlı iken daha az zekâ gösteren<br />

hayvanların beyin yüzeyleri<br />

genellikle daha düzdür. Bununla<br />

birlikte zekâyla en doğrudan ilişkili<br />

olan parametrelerin başında,<br />

beynin bedene göre büyüklük<br />

oranı gelir. İlginç bir şekilde biz<br />

annelerimizin karnında gelişirken<br />

altıncı aya kadar beyinlerimiz<br />

oldukça düzgündür ve kıvrımlar<br />

doğumdan birkaç hafta önce<br />

şekillenir.<br />

BEYİN NEDEN SÜREKLİ<br />

BÜYÜDÜ VE NEDEN<br />

ZEKÂ GİTTİKÇE ARTTI?<br />

Evrimsel bakış açısıyla açıklamaya<br />

çalışırsak aslında senaryolar<br />

oldukça mantıklı. Milyonlarca<br />

yıl önce neler olduğunu elbette<br />

kesin olarak bilme şansımız yok.<br />

Fakat elimizdeki kanıtlardan yola<br />

çıkarsak büyüyen beyinlerimizin<br />

ve artan zekâmızın bize tabiatta<br />

hayatta kalmamız için avantaj<br />

sağladığını söyleyebiliriz. Nesiller<br />

boyunca beyni daha büyük<br />

olan, daha karmaşık stratejiler<br />

üretebilen, bireyler arası iletişim<br />

ve işbirliğinde en yetenekli olan<br />

atalarımızın bu sayede hayatta<br />

kalmayı başardığını düşünebiliriz.<br />

Zira bugün insanı diğer memeli<br />

türlerinden ayıran en önemli<br />

özelliklerden biri çok sayıda bireyin<br />

ortak bir amaç uğruna işbirliği<br />

yapabileceği bir zihinsel donanıma<br />

sahip olmasıdır. Milyonlarca<br />

insan farklı inanç, ideoloji veya<br />

amaç etrafında toplanarak farklı<br />

stratejilerle hem çok büyük<br />

medeniyetlerin kurulmasına hem<br />

de büyük yıkım ve acılara neden<br />

olabiliyor. Başka hiçbir canlının<br />

beyni bu kadar büyük bir sosyal<br />

işbirliğine izin verecek yetenekte<br />

değil.<br />

Araştırmacılar özellikle 2 milyon<br />

yıl kadar önce insansılarda ortaya<br />

çıkmış gibi görünen ayakta dik<br />

durma özelliğinin beyinleri çok<br />

daha hızlı geliştirdiğini düşünüyor.<br />

Bunun en önemli nedeni ise,<br />

artık serbest kalan ellerin, ilave<br />

birtakım işler için kullanılabiliyor<br />

olması. Beynimizin çok önemli bir<br />

kısmının ellerimizin hareketlerini<br />

kontrol etmek için ayrılması da bu<br />

önemli bedensel değişikliği takiben<br />

ortaya çıkmış gibi görünüyor.<br />

Ellerini kullanmak için daha büyük<br />

beyin alanına sahip olanlar, daha<br />

marifetli oldular, daha fazla hayatta<br />

kalmayı başardılar.<br />

Enerji oburu olan beynimiz<br />

günlük şeker tüketimi ve kan<br />

dolaşımımızın beşte birine ihtiyaç<br />

duyar. Hâlbuki beyin vücudumuzun<br />

hacim ve ağırlık olarak sadece<br />

yüzde beşini kaplar. Böyle büyük ve<br />

açgözlü bir sistemi beslemek için<br />

de ciddi miktarlarda enerji alımı<br />

gerekir. Beyninizi sadece ot veya çiğ<br />

et yiyerek besleyemezsiniz; çünkü<br />

sindirimi çok zahmetli olan bu<br />

besinleri tükettiğinizde gününüzü<br />

sadece yemek yemekle geçirmek<br />

zorunda kalırdınız. İnsanın büyük<br />

bir beyni besleyebilmesi için en<br />

önemli avantajı yemekleri ateşte<br />

pişirmeyi öğrenmesidir. Çünkü<br />

pişen besinler çok daha hızlı<br />

sindirilir ve böylece bol miktarda<br />

kalori kısa zamanda vücuda<br />

alınmış olur. Belki bir kaza eseri<br />

keşfedilen pişirme süreci, beynin<br />

gelişiminin önündeki en büyük<br />

engellerden birisi olan enerji<br />

engelini de aşmamızı sağlamış<br />

olabilir.<br />

ANLAMASAK NE OLUR?<br />

Hayatın nasıl çeşitlendiğini<br />

anlamak insanlığın en temel<br />

konularından biridir. Eğer<br />

canlılık geçmişimizi bilir ve diğer<br />

milyonlarca türle birlikte nasıl<br />

gelişip dünyaya yayıldığımızı<br />

anlayabilirsek beyinlerimizin o<br />

güzelim öyküsünü de anlayabilecek<br />

ve böylece bilimde yeni ve büyük<br />

bir devrimi daha yaşayabileceğiz.<br />

Dünyanın güneş etrafında dönen<br />

gezegenlerden biri olduğunu<br />

anlamamızı sağlayan Kopernik’in<br />

çalışmaları gibi Darwin’in fikirleri<br />

de böyle bir devrimdir.<br />

Beynin evrimini anlamak yaşamın<br />

tarihinde yeni bir bölümün<br />

başlangıcı olacak ve bu büyük<br />

değişiklik hayatımız boyunca<br />

cevabını aradığımız birçok soruya<br />

cevap bulmak için yepyeni yollar<br />

keşfetmemizi de sağlayacaktır.<br />

O zamana kadar beklemek ve<br />

elimizdeki teoriler üzerinde<br />

bolca düşünmek zorundayız gibi<br />

görünüyor.<br />

[ n ]BEYİN DERGİSİ OCAK 2016 [ 9 ]

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!