You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
içiminde kendisini gösteren bir<br />
konuşma bozukluğu vardı. Ruh<br />
halinin dalgalandığını saklamayan<br />
ünlü devlet adamı, depresif<br />
dönemlerinde resim yapıyordu.<br />
Melankolik ve dalgın bir adam<br />
olduğu anlatılan Abraham Lincoln<br />
de depresyon hastasıydı. Sekiz<br />
yaşındayken annesi ile babasının<br />
ayrılığından fazlasıyla etkilenen<br />
Kurt Cobain, yakınları için her<br />
zaman sorunlu bir çocuk olmuş<br />
ve sonunda kendi yaşamına son<br />
vermiştir. Charles Darwin panik<br />
atak, Emily Dickinson obsesifkompulsif<br />
davranış bozukluğu,<br />
sadece ABD’de 1093 patente<br />
sahip olan Thomas Alva Edison ise<br />
dikkatini yoğunlaştırmakta güçlük<br />
ve tıpkı Andersen gibi disleksi<br />
sorunları ile uğraşmıştı.<br />
Listeyi, çoğu depresyondan<br />
muzdarip ve hatırı sayılır bir<br />
bölümü kendi yaşamına son<br />
vermiş olan Ernest Hemingway,<br />
F. Scott Fitzgerald, Paul<br />
Gauguin, Johann Wolfgang von<br />
Goethe, Victor Hugo, Thomas<br />
Jefferson, John Keats, Jack<br />
Kerouac, Norman Mailer, Martin<br />
Luther, Michelangelo, Florence<br />
Nightingale, Georgia O’Keefe,<br />
Pablo Picasso, Sylvia Plath, Diane<br />
Arbus, Sir Isaac Newton, Edgar<br />
Allan Poe, Joel-Peter Witkin,<br />
Hermann Hesse, Jackson Pollock,<br />
Cole Porter, Mark Rothko, Paul<br />
Simon, Lev Tolstoy, Kurt Vonnegut,<br />
tabii ki Vincent van Gogh ve hatta<br />
Peanuts karakterlerinin yaratıcısı<br />
Charles M. Schulz gibi isimlerle<br />
uzatabilir, Türkiye’den Yavuz Çetin,<br />
Nilgün Marmara, Fikret Muallâ,<br />
Neyzen Tevfik, Kerim Çaplı gibi<br />
isimler ekleyebiliriz.<br />
Öyle görünüyor ki dünyayı<br />
huzursuz, hatta “arızalı” insanlar<br />
değiştiriyor. Çoğunun çocuk<br />
yaşlarda başlarından geçen,<br />
ruhlarında derin izler bırakan<br />
sarsıcı deneyimleri var.<br />
Yine de öyküsü yukarıda aktarılan<br />
Muybridge’in durumunda olduğu<br />
gibi fiziksel hasarlar bir tarafa<br />
bırakılırsa aşırı derecede duyarlı,<br />
kırılgan, zor huzur bulan bir ruhun<br />
mu yoksa ortalama bir ruhu bu<br />
hale getiren travmanın mı önce<br />
geldiğini söylemek zor. Örneğin,<br />
fotoğrafçı Joel-Peter Witkin’in<br />
oldukça sert ve çoğu kez tartışmalı<br />
sanat üretimini etkilediği kabul<br />
edilen, küçük bir çocukken tanık<br />
olduğu korkunç trafik kazası…<br />
Kazada hayatını kaybeden bir kızın<br />
gövdesinden ayrılarak havaya<br />
fırlayan başının küçük Joel’in<br />
önüne düşmesi hadisesine,<br />
sanatçının ikiz kardeşi ve orada<br />
bulunan büyük bir kalabalık<br />
da aynı anda tanık olmuştur.<br />
Ancak, Joel’in kardeşinin ve diğer<br />
tanıkların bu sarsıcı deneyimden<br />
daha az ya da en azından daha<br />
farklı bir biçimde etkilendiği<br />
ortadadır.<br />
Deha düzeyindeki zekânın<br />
da bir anomali olarak kabul<br />
edildiğini söyledikten sonra belki<br />
de ancak iki arızanın bir araya<br />
gelmesiyle, yani sıra dışı bir<br />
ruh –ya da bu sözcük hoşunuza<br />
gitmiyorsa, akıl da diyebiliriz– ile<br />
travmanın çarpışması sonucunda<br />
tıpkı bir kibritin uygun yüzeye<br />
çarpmasında olduğu gibi ortaya<br />
alev çıkmaktadır. Bu alev çoğu<br />
zaman uygarlığa, ama kimi zaman<br />
da yıkıma hizmet etmiştir.<br />
Bir türlü dersini anlayamayan<br />
öğrencinin kafasına, yumruk<br />
haline getirdiği elinin sert eklem<br />
yerleri ile vuran öğretmen, bu<br />
sembolik davranışı ile belki de<br />
bir mucit, sıra dışı bir sanatçı,<br />
dünyayı değiştirecek bir birey<br />
yaratmaya çalışmaktadır. Ne var ki<br />
bu sarsıntıya, bu travmaya cevap<br />
verecek sıra dışı akıl orada yoksa<br />
sonuç ne yazık ki sadece hasar<br />
olacaktır.<br />
[ n ]BEYİN DERGİSİ OCAK 2016 [ 89]