08.01.2016 Views

publication

publication

publication

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

adapte olmak ve vücudun sağ<br />

tarafının kontrolünü sağlamak.<br />

Sağ ve sol loblar arasında bağlantı<br />

sağlayan corpus callosum isimli<br />

sinirler sayesinde beyin vücudu iki<br />

yarısıyla iletişim halinde bütünlüklü<br />

olarak yönetiyor.<br />

BEYİNDEKİ DENGE<br />

Beyin ne kadar bir bütün olarak<br />

çalışıyorsa da yetiştirilme tarzı,<br />

kültürel etkenler, eğitim sistemi<br />

ve içinde bulunduğumuz dünya<br />

düzeni, beynin sol kısmının sağ<br />

kısmına hükmetmesine sebep<br />

olabiliyor. Taylor’ın hikâyesinin<br />

bu kadar benimsenmesi, beynin<br />

iki kısmı arasında bir denge<br />

kurulabileceğini deneyimlemiş<br />

olmasıdır. Ancak bu dengeyi<br />

sağlamak için beynin sol kısmında<br />

bir hasar oluşmasına gerek yok.<br />

Bunun için rutinlerden kaçınıp<br />

farklı şeyler yapmaya açık olmak,<br />

gün içinde daha fazla enerji<br />

harcayacağımız hareketlerde<br />

bulunmak, kalem ve kâğıt<br />

kullanma sıklığını arttırmak ve<br />

sorular üretmeye çalışmak gibi<br />

basit değişiklikler yapmamız<br />

sağlıklı ve dengeli bir beyin için<br />

yeterli olacaktır.<br />

Bunların dışında biraz daha fazla<br />

zaman harcamak gerektiren<br />

başka yöntemler de var. Mesela<br />

yoga gibi çeşitli meditasyon<br />

ve rahatlama yöntemleriyle<br />

zihni keşfetmek ve olumsuz<br />

duyguları engellemek mümkün.<br />

Bir şeyi bir süre gözlemledikten<br />

sonra gözleri kapatıp onu<br />

hayal etmeye çalışmak, sanata<br />

yönelerek yaratıcılığı geliştirmeye<br />

odaklanmak, origami gibi el<br />

yeteneği ve düşünce gerektiren<br />

uğraşlarla motor becerileri<br />

kullanmak, spor gibi strateji<br />

gerektiren beden egzersizlerine<br />

yönelmek beyni geliştirmek<br />

için uygulanabilecek diğer<br />

yöntemlerden.<br />

Taylor’ın hikâyesinde mucizevi<br />

olarak tanımladığı tek şey beyninin<br />

sağ lobunun sol lobuyla birlikte<br />

hareket edebileceğini keşfetmesi<br />

oluyor. Her insanın hangi yeteneğini<br />

kullanabileceğini, birtakım<br />

durumlara karşı nasıl kararlar<br />

alabileceğini seçme şansı olduğunu<br />

ve bunu ancak beyni bütün olarak<br />

kullanarak başarabileceğini<br />

söylüyor. Ona göre bu denge bir<br />

davranışı sergilerken akla ilk<br />

gelenin değil üzerinde durup<br />

düşünerek bütün seçeneklerin<br />

değerlendirilmesiyle kurulabilir.<br />

“Bir fikri düşüncelerimizden<br />

çıkarmak istiyorsak buna<br />

odaklanabilir ve bunu başarabiliriz.<br />

Ne düşüneceğimize karar vermek<br />

için yeteneğimiz ve gücümüz var.”<br />

DİLİ OLUMLAMA<br />

“Eğer bir durumla ilgili<br />

olumsuz bir dil kullanırsak<br />

insanlar da olumsuz<br />

hissetmeye başlar.”<br />

diyen Taylor, bir hastalığı yenmenin,<br />

hatta hayatta kalmanın en önemli<br />

koşullarından birinin olumlu<br />

düşünmek ve dili de olumlu<br />

kullanmak olduğunu söylüyor.<br />

Kendisini “felçten kurtulan” biri<br />

olarak görmeyi “felç mağduru”<br />

olarak görmeye tercih ediyor ve<br />

bunun iyileşme sürecindeki olumlu<br />

etkilerini sürekli vurguluyor. Sadece<br />

kişinin değil etrafındaki kişilerin de<br />

dili olumlamaya gayret etmeleri<br />

gerekiyor. Taylor’ın bunu yaşamış<br />

insanlar arasında bu kadar önemli<br />

bir yere konumlanması ve onlardan<br />

bu deneyimi paylaştığı için gelen<br />

teşekkürler de verdiği mücadeleyle<br />

yaşadıklarını bir trajedi olmaktan<br />

çıkarıp hayatı kutsayan ve yaşamayı<br />

yücelten tavrı oldu.<br />

Geçirdiği felçten sonra kişiliğinin<br />

değişmiş olması da Taylor<br />

için olumsuz bir durum değil.<br />

Konuşma ve bununla bağlantılı<br />

olarak kimlik ve hafıza bilgilerini<br />

yitirdiğinde bir insanı oluşturanın<br />

kişiliği değil hücrelerden oluşan<br />

sinir devreleri olduğunu fark ediyor.<br />

Konuşmasında “Nirvana” olarak<br />

bahsettiği gibi kendini kişiliğinden<br />

ve anatomisinden ayrı bir “bütün”<br />

olarak görmeye başlıyor.<br />

Jill Bolte Taylor’ın hikâyesi<br />

beyninde oluşan hasarla<br />

yaşamak zorunda olanları değil<br />

“Nirvana” olarak tanımladığı bu<br />

deneyiminden dolayı Budistleri<br />

ve beyni merak eden pek çok<br />

insanı etkilediği gibi sanatçıları<br />

da etkiledi. Yaşadığı deneyimi<br />

anlattığı kitabı, Cedar Lake Ballet<br />

Company tarafından “Orbo Novo”<br />

(İspanyolca’da “yeni dünya”) adıyla<br />

sahneye taşındı.<br />

[ n ]BEYİN DERGİSİ OCAK 2016 [ 71]

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!