08.01.2016 Views

publication

publication

publication

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

SİNAN CANAN SÖYLEŞİSİ<br />

BİLİMİ DEĞİL İNSANI ANLATMAK MESELE<br />

bilimle uğraşmayan insanların<br />

kendi beyinleri gibi harika bir şeyle<br />

tanışmalarını sağlamak, küçük<br />

de olsa vesile olmak arzusuyla<br />

yazdım. İnşallah olmuştur.<br />

BU KİTABI KİŞİSEL GELİŞİM<br />

KİTABI OLARAK MI ELE<br />

ALMALIYIZ, YOKSA BİLİM<br />

KİTABI OLARAK MI?<br />

İkisini de açıkçası yazmak<br />

istemedim. Çünkü kişisel gelişim<br />

açıkçası çok kirli bir ifade oldu<br />

artık ve malesef çok iyi anılmıyor.<br />

Ben buna bir dostumun da<br />

ifadesiyle “insani gelişim” demeyi<br />

tercih ederim. Biz insan olarak<br />

hepimiz farklı bir yol izliyoruz,<br />

farklı bir şekilde gelişiyoruz,<br />

kendimizi gerçekleştirmek<br />

için bir hayat yaşıyoruz<br />

aslında. Bir bilim insanı<br />

olarak bilim benim çok işime<br />

yarıyor. Ama bilimin kendi<br />

jargonu ve konuları ağır, yani<br />

bilim insanı olmayanlar da<br />

pek bununla ilgilenmiyor.<br />

Dolayısıyla bu ikisinin arasında bir<br />

yol bulmak, yani insanlara hazır<br />

formüller verip, “şunları şunları<br />

yap süper olursun” demeyi sahici<br />

bulmuyorum. Ya da bilimsel bilgiyi<br />

anlatıp “hadi git artık bundan<br />

ne anlıyorsan yap” diye onları<br />

kendileriyle baş başa bırakmak…<br />

Biraz “ben bunları nasıl<br />

kullanıyorum” ve “diğer insanlar<br />

bunu nasıl kullanabilir”i anlatarak<br />

hayret ve ilham verici bir yolculuk<br />

yapmak daha faydalı olur gibi<br />

geliyor bana. İşte yazdıklarımda<br />

da bunu öncelemeye çalışıyorum.<br />

Dediğim gibi beyni anlatmak kolay<br />

değil. Ama insanı insana anlatmak<br />

çok da zor bir şey değil. Yeter ki o<br />

frekansı yakalayabilelim. Bütün<br />

gayretimiz o yönde.<br />

SON ZAMANLARDA<br />

RENKLERLE İLGİLİ ÇOK<br />

FAZLA ARAŞTIRMA<br />

YAPILIYOR. SİZ<br />

KİTABINIZDA SARI VE<br />

SİYAHI SEÇERKEN BU<br />

ARAŞTIRMALARIN<br />

SONUÇLARINA GÖRE Mİ<br />

SEÇTİNİZ YOKSA TESADÜF<br />

MÜ BU RENKLER?<br />

Çok soruyorlar bunu, “subliminal<br />

mesaj mı var” falan diye kitap<br />

kapaklarında. Önceki kitap<br />

Kimsenin Bilemeyeceği Şeyler sarı<br />

bir zemin üzerine siyahtı. Özellikle<br />

bilim ve teknolojiyle ilgili kitapların<br />

olduğu rafta bizim kitap bayağı bir<br />

parlıyordu. Ama ne o kitap ne de<br />

bu kitap aslında böyle planlanarak<br />

yapılmış bir şey değil. En azından<br />

benim tarafımdan planlanmadı.<br />

Tuti Kitap’ın tasarımcısı sevgili<br />

Özle bu tasarımları yapıp bana<br />

birkaç tane seçenek gönderiyor<br />

her seferinde ve ben her zaman<br />

Özle’nin yaptığı ilk tasarımı<br />

çok beğeniyorum. Bu her iki<br />

tasarım da Özle’ye ait. Dolayısıyla<br />

tamamen onun, özellikle kitabın<br />

içeriğinden haberdar olarak<br />

severek ve isteyerek yaptığı belli<br />

olan tasarımlar. Sanıyorum o<br />

yüzden görenler de beğeniyor.<br />

Ama sarı ve siyah rengin dikkat<br />

çekici olduğu kesindir. Tabi<br />

burada bir sorun var. Sarı üstüne<br />

siyahı denedik, siyah üstüne<br />

sarıyı denedik. Üçüncü kitapta ne<br />

yapacağız onu çok bilmiyorum.<br />

Artık biraz renkleri değiştirme<br />

durumu olabilir.<br />

BİLİMSEL YÖNÜNÜZÜN<br />

YANINDA MÜZİKLE<br />

DE İLGİLENDİĞİNİZİ<br />

BİLİYORUZ. BU İKİ KONUYU<br />

HARMANLADIĞIMIZ<br />

ZAMAN TECRÜBELERİNİZİ<br />

HAYATINIZA NASIL<br />

AKTARIYORSUNUZ?<br />

Ben sadece, müzikle değil aslında<br />

elimin yettiği kadar, profesyonel<br />

olmamak kaydıyla (çünkü o<br />

gerçekten ciddi bir yatırım istiyor)<br />

sanatın her alanıyla uğraşmaya<br />

çalışıyorum. Müziği hem icracı<br />

hem dinleyici olarak yapıyorum.<br />

Resim ile biraz kendim yaparak<br />

biraz da resim sanatına olan<br />

hayranlığım olarak içinde yer<br />

alıyorum. Çünkü sanat dediğimiz<br />

şey ancak insan beyninin başa<br />

çıkabileceği kadar özel bir faaliyet<br />

ve sadece insana özel. Yani<br />

insan aslında sanatla uğraşmalı<br />

bir şekilde. Bu ekstra bir hobi<br />

olarak görülmemeli, bütün işleri<br />

bitirdikten sonra boş bir vakitte<br />

yapılacak bir şey olarak pek<br />

düşünülmemeli. Kitapta da biraz<br />

vurgulamaya çalıştığım üzere<br />

sadece bir enstrüman çalmaya<br />

çalışmak bile beynin bütün<br />

yapısını, temel otoyollarını baştan<br />

aşağı değiştiren çok farklılaştırıcı<br />

bir tecrübedir. Bu tecrübe bir<br />

müzik aletinin özel bir özelliğinden<br />

kaynaklanmıyor, bu insan beyninin<br />

müziğe kurgulu olmasından<br />

kaynaklanıyor. Ben konuşurken<br />

benim sesimdeki vurguyu<br />

anlayabilmeniz beyninizdeki<br />

müzikal devreler sayesinde<br />

oluyor. Dolayısıyla iletişim ve sözlü<br />

iletişim bizim insan olmamızın<br />

temelinde yatan bir özellik<br />

olduğuna göre bunun en önemli<br />

bileşenlerinden biri olan müzik<br />

de aslında hayatımızın ayrılmaz<br />

bir parçasıdır. Arka planda boşluk<br />

doldursun diye çalınan müzik çok<br />

doğru değil, müziğe ciddi oranda<br />

vakit ayrılmalı, müziğe ciddiyetle<br />

[ 54] OCAK 2016 [ n ]BEYİN DERGİSİ

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!