You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Amigdala, “Dikkat dikkat! “<br />
ikaz mesajını sisteme duygu<br />
yoğunluğunu arttırma şeklinde<br />
gönderiyor ve bu ikaz mesajı,<br />
öncelikli ceza merkezi olan<br />
periventriküler gri maddeyi aktive<br />
ediyor. Bu bölge de, zincirleme<br />
olarak hipotalamusta yer alan<br />
ikincil ceza merkezini aktive<br />
ediyor. Olası tehlikeye (cezaya)<br />
verilen fizyolojik tepki, hızla çarpan<br />
kalp, terleyen avuç içleri, büyüyen<br />
gözbebekleri ve acı çekme<br />
korkusu oluyor.<br />
Hipokampustaki ikincil ceza<br />
bölgelerinde de benzer<br />
aktivasyonlar oluyor. Bu bölge,<br />
negatif duygular yaratan olayın<br />
bağlantılarıyla birlikte bellekte<br />
kaydedilmesi için gerekli altyapıyı<br />
sunuyor.<br />
Bir olayı nasıl<br />
hatırladığımız,<br />
tamamen o<br />
olayın ödülle<br />
mi cezayla mı<br />
bağlantılı olarak<br />
kayda geçtiğine<br />
bağlı. Ödül<br />
yoksa... Ceza<br />
yoksa... Anı da<br />
yoktur... O anları<br />
hatırlamayız.<br />
Hatırlamaya<br />
değer bulmayız.<br />
Bu işleyiş, beynimizde depolanan<br />
anıların, duygusal bağlantısının<br />
önemini ve büyüklüğünü ortaya<br />
koyuyor.<br />
Nötr deneyimler bellekte hiçbir<br />
iz bırakmadan sönümleniyor.<br />
Çocukluk anılarımıza geri<br />
döndüğümüzde gözümüzde<br />
ya ödüllendirildiğimiz ya da<br />
cezalandırıldığımız anılar<br />
canlanıyor, değil mi?<br />
Belki okul müsameresinde<br />
bir ödül kazandınız, belki<br />
babanız karnenizin başarısını<br />
sizi kucağına alarak, başınızı<br />
okşayarak ödüllendirdi. Kendinizi<br />
babanızın gözünde çok önemli ve<br />
değerli hissettiniz. Sevildiğinizi,<br />
onaylandığınızı hissettiniz,<br />
bu harika bir duyguydu. Ya ilk<br />
bisikletinize kavuştuğunuz gün<br />
ne kadar heyecan duydunuz?<br />
İlk bisikletinizi size kim verdi?<br />
Peki, ya ilkokul öğretmeninizin<br />
sizi arkadaşlarınızın önünde<br />
azarlaması, vurması ya da tek<br />
ayak üzerinde durdurması...<br />
Kardeşiniz yüzünden anneniz<br />
tarafından haksız yere<br />
cezalandırılmanız... Mahalledeki<br />
o kabadayı çocuğun, dininizden,<br />
milliyetinizden, cinsiyetinizden<br />
dolayı sizi aşağılaması,<br />
hırpalaması, alay etmesi...<br />
Bu anları sadece hatırlamakla<br />
kalmaz, o anda hissettiklerinizi<br />
yeniden hissedersiniz. Haksız yere<br />
suçlanmanın öfkesi... Başınızın<br />
okşanmasının mutluluğu...<br />
Bisikletinizin sevinci...<br />
Başkalarının önünde küçük<br />
düşürülmenin utancı...<br />
Bellekte negatif uyarılma, daima<br />
pozitif uyarılmadan güçlüdür.<br />
Kötü olayları daha kolay hatırlarız.<br />
Kötü olaylar daha çok iz bırakır.<br />
Çünkü amigdala programları<br />
negatife yönelik faaliyet gösterir.<br />
Negatif olayları hatırlamak<br />
varlığı sürdürmek için tehlikelere<br />
karşı korunmak açısından daha<br />
önemlidir. Bu olayların duygusunu<br />
net olarak hatırlamak bizi gelecekte<br />
olabilecek benzer tehlikelerden<br />
kaçınmamızı sağlar.<br />
Bu içgüdüsel alt yapımız, eğer<br />
kendimizi geliştirerek bilinçli<br />
seçimler yapmazsak hem duygu<br />
dünyamızda hem insan ilişkilerinde<br />
sorunlar yaratır. Bizi hem karamsar<br />
hem de nankör bir insana<br />
dönüştürür.<br />
Örneğin; arkadaşınız size belki<br />
yüzlerce kez iyilik yapmıştır, size<br />
yarar sağlamıştır (ödül). Ama bu<br />
insanın sizi sadece bir kez hayal<br />
kırıklığına uğratması (ceza), bu<br />
arkadaşınızı negatif bakış açısıyla<br />
değerlendirmeniz için yeterli olur.<br />
Bu tür insanlara “nankör” deriz.<br />
Tabii bu durum temelde güdülerinin<br />
ve duygularının yönetiminde<br />
yaşayan bilinçsiz insanlar için<br />
geçerli bir yaklaşımdır. Bu kişiler<br />
yaşadığı gibi düşünür.<br />
İnsan denilen varlık duygusal,<br />
zihinsel ve ruhsal boyutta<br />
evrimleştikçe yani bilinçlendikçe,<br />
fiziksel varlığını sürdürmek için<br />
(tüm canlılar gibi) hala güdülerinin<br />
yönetiminde olsa da, duygusal<br />
boyutta bilinçli zihnin de desteğini<br />
alarak seçimlerini yapar. Bilinç<br />
geliştikçe vefa, erdem, sevgi,<br />
merhamet, empati, hakkaniyet,<br />
adalet gibi duygular da gelişir. İşte<br />
bu duyguların gelişimi bizi insan<br />
kılar. Kişi bilinç boyutunda geliştikçe<br />
birey olur. Birey, düşündüğü gibi<br />
yaşayan insandır.<br />
[ n ]BEYİN DERGİSİ OCAK 2016 [ 27]