You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Türkiye Noterler Birliği<br />
tarihinden itibaren bu sürelerin dolması halinde cevap süresinin geçtiğini<br />
kabul etmektedir. Bu iki farklı uygulama sebebi ile ciddi hak kayıplarının<br />
olduğu da bilinen bir gerçektir. Bilindiği gibi Hukuk Muhakemeleri<br />
Kanununun 91.maddesi gereğince süreler,taraflara tebliğ tarihinden<br />
veya kanunda öngörülen hallerde,tefhim tarihinden itibaren işlemeye<br />
başlar. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 127.maddesi gereğince cevap<br />
süresi dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Bu<br />
düzenlemeler dikkate alındığında cevap süresi dava dilekçesinin tebliği<br />
ile işlemeye başlamıştır. Ek cevap süresi verilmesi halinde yeniden süre<br />
başlatılması söz konusu değildir. Yeni bir süre başlatılması söz konusu<br />
olmadığına göre verilen ek süre önceki süreye eklenecek bir süredir.<br />
Kanunda da açıkça ek süreden bahsedilmektedir. Diğer yandan Hukuk<br />
Muhakemeleri Kanununun 127. maddesi son cümlesinde de verilen sürenin<br />
tebliğinden değil bildiriminden bahsedilmektedir. Tebliğ kavramı<br />
ve bildirilme kavramı farklı iki kavramdır. Tebliğ olmadığına göre yeni<br />
bir süre başlatılması da söz konusu olmayacaktır. Bu sebeplerle ikinci<br />
uygulama doğru olup hak kaybı yaşanmaması için bu hususa dikkat<br />
edilmesi gerekir.<br />
Yargıtay’a göre ek cevap süresi kanunu cevap süresinin bitimi<br />
ile işlemeye başlar 36 .<br />
Kuru/Arslan/Yılmaz’a göre de ek süre iki haftalık kanuni süreye<br />
ilave olarak verileceğinden, cevap süresi en çok iki hafta artı bir ay<br />
olabilir 37 .<br />
1086 Sayılı Kanunun 198 inci maddesinde yer alan, ilk oturumda,<br />
istek üzerine üç günlük ek süre verilebilmesi kuralına, davaların<br />
gereksiz yere uzamasına sebep olduğu düşünülerek, 6100 Sayılı Kanun’da<br />
yer verilmemiştir.<br />
1086 Sayılı Kanun zamanında mahkeme, acele hallerde cevap<br />
süresinin kısaltılmasına karar verebilmekteydi fakat; 6100 sayılı Kanun’da<br />
hâkime böyle bir yetki verilmemiştir. Yani hâkim cevap süresini<br />
acele durumlarda dahi kısaltamaz.<br />
36 Bkz. Y.3.HD, 1999/4323E, 1999/4677K, 06.05.1999 tarihli kararı (Meşe İçtihat<br />
Bankası).<br />
37 Bkz. B.Kuru/R.Arslan/E.Yılmaz, s.311.<br />
74 | Hukuk Dergisi / 2015-2