25.12.2015 Views

TÜRKİYE NOTERLER BİRLİĞİ HUKUK DERGİSİ

2015-2

2015-2

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Türkiye Noterler Birliği<br />

rını ispatlamakta yaşayabileceği zorluk, asgarî ücreti, geçici talep sonucu<br />

olarak dava dilekçesinde belirtip, belirsiz alacak davası açmasına<br />

olanak vermez. Keza, uygulamada aktüerya, istatistik gibi bilimlerin<br />

verilerinin kullanımına ihtiyaç kalmadan, dört işleme dayalı olarak gerçekleştirilebilecek<br />

basit hesaplama işlemleri için dahi, bilirkişiye gidilmesi<br />

yönündeki yargıdaki alışkanlık ve genel eğilim, hesap bilirkişisine<br />

gidilen her durumda, belirsiz alacak davası açılmasına cevaz verilmesi<br />

gerektiği yönündeki düşünceyi haklı göstermez.<br />

Buna karşılık, iş hukuku uygulamasında fazla çalışma, hafta tatili,<br />

ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının, yazılı belgelere<br />

ve işyeri kayıtlarına değil de, tanık beyanlarına dayandırılması halinde,<br />

hesaplamada esas alınan süre ve alacağın miktarı dikkate alınarak Yargıtay<br />

uygulaması bağlamında, hakkaniyet gerekçesiyle, takdirî indirim<br />

yapılması cihetine gidilmektedir. Bu bağlamda da, alacak miktarı bakımından<br />

indirim oranı baştan belirlilik taşımadığından, hükmedilecek<br />

meblağın tâyininde, hâkimin takdir yetkisi büyük ölçüde egemen olduğundan,<br />

anılan alacak kalemleri bakımından, belirsiz alacak davası<br />

açılabilmesine olanak tanımak gerekir 73 .<br />

Yine, parça başı ücret kararlaştırılan hallerde, işçinin, kaç parça<br />

iş yaptığını ve bunun sonucu olarak, ne kadar bir ücrete hak kazandığını<br />

bilebilmesi, her zaman mümkün olmayabilir. Özellikle, tekstil<br />

sektöründe, bu durum, sıkça ortaya çıkmaktadır. İş yoğunluğu ve özellikle<br />

geriye yönelik ücret alacaklarında, işçinin, ne kadarlık iş yaptığını<br />

belirleyebilmesi için, işverenin tuttuğu defterlere ve kayıtlara ihtiyaç<br />

vardır. Komisyon ücreti ve kârdan pay alma durumlarında da, aynı hâl<br />

ortaya çıkar. Dolayısıyla, sözü edilen hâllerde, işçinin, ücret ve sair<br />

alacaklarının miktar ve değerini, davayı açacağı tarihte, tam ve kesin<br />

olarak belirleyebilmesi mümkün olmaz; ancak işverenin, mahkemeye<br />

sunacağı bilgi ve belgeler çerçevesinde, tutar, tam ve kesin olarak belirlilik<br />

kazanabilir. Dolayısıyla, mezkûr durumda da, işçi alacakları için,<br />

belirsiz alacak davası açılmasına olanak verilebilir 74 .<br />

Yine, işçinin ücretinin miktarını belirleyebilmesi için, işverenin<br />

sunacağı bilgi ve belgelere ihtiyaç duyacağı hallerden birisini de, yüzde<br />

usulüyle ücretin belirlendiği hâller oluşturur (İş K. m.52). Keza, işçinin<br />

73 Aynı yönde, Ercan, s. 127.<br />

74 Simil, s. 416, Ercan s. 128-129.<br />

34 | Hukuk Dergisi / 2015-2

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!