25.12.2015 Views

TÜRKİYE NOTERLER BİRLİĞİ HUKUK DERGİSİ

2015-2

2015-2

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Prof. Dr. Süha TANRIVER<br />

Bunların dışında, kıdem tazminatının tavanının uygulanacağı<br />

durumlarda, tazminat alacağının tutarı belirlidir; dolayısıyla, tavanın<br />

uygulanması gündemdeyse, kıdem tazminatı alacağı için, belirsiz alacak<br />

davası açılmasına olanak verilemez 71 . Aynı şekilde, fazla çalışma,<br />

hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil çalışmaları karşılığındaki<br />

ücretler için, çalışmaların tamamı, puantaj kayıtlarına dayandırılmış ve<br />

bu kayıtların bir örneği de, işçiye verilmişse, yine, anılan işçi alacakları<br />

bakımından, tutar itibariyle bir belirsizlikten söz edilemeyeceği için,<br />

belirsiz alacak davası açılamaz.<br />

Ayrıca, işçilerin ekonomik bakımdan güçsüz konumda bulunmaları<br />

ve bu çerçevede yüksek yargılama giderlerine katlanma rizikolarının<br />

varlığı, uzman görüşü almanın pahalılığı, kayıt dışılık yahut<br />

işverence düzenlenen belgelerin gerçeği yansıtmaması sebebiyle, alacaklarının<br />

tutarlarını ispat konusunda karşılaşabilecekleri muhtemel<br />

güçlükler, belirsiz alacak davası, açılabilmesine olanak vermez 72 . Çünkü,<br />

belirtilen bu hallerde, işçi alacağının belirsizlik arz ettiği iddia edilemez.<br />

Örneğin, işçi, aylık 3.000 TL ücret almasına rağmen, işveren<br />

tarafından düzenlenen bordroda, asgarî ücret üzerinden çalıştırılıyor<br />

gibi gösterilmişse, bu durum sebebiyle, işçinin, ücretinin gerçek tutasinden<br />

kaynaklanan vardiya primi, altıncı gün primi, fark ulusal bayram ve genel<br />

tatil ücreti ile giyecek yardımı alacakları bakımından; talep içeriğinden de açıkça<br />

anlaşıldığı üzere, davacı sendikaya üye olduğu ve toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği<br />

tarihi, çalışma süresini, en son ödenen ücreti, toplu iş sözleşmesi<br />

gereği alması gerektiğini iddia ettiği aylık ücret miktarını, ödenmesi gereken vardiya<br />

primi, altıncı gün primi, fark ulusal bayram ve genel tatil ücretiyle giyecek<br />

yardımı tutarını, iş yerinde uygulanan toplu iş sözleşmesi hükümleri gereğince<br />

tam ve kesin olarak belirleyebilecek durumdadır. Bu hâlde, toplu iş sözleşmesinden<br />

kaynaklı fark vardiya primi, altıncı gün primi, ulusal bayram ve genel tatil<br />

ücretiyle giyecek yardımı alacakları belirsiz alacak değildir. Dava konusu edilen<br />

alacakların belirlenebilir olmaları ve belirsiz alacak davasına konu edilemeyecekleri<br />

anlaşılmakla…” (22. HD.’nin 30.09.2014 günlü ve 11189/26037 sayılı<br />

kararı).<br />

71 Simil, s. 422-423.<br />

72 Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, işçilik alacakları bağlamında, farklı bir kanıya sahiptir.<br />

“…Ayrıca belirtmek gerekir ki davacıdan davanın açılmasından önce ücretini<br />

ödeyerek talep konusunun miktarını belirlemesi için ekspertizden rapor ve mütalaa<br />

alma, delil tespiti gibi yollara başvurması istenemez. Davacının alacağının<br />

miktar olarak tespiti, mahkeme tarafından yapılacak delil tespitine veya hesap<br />

verme ve bilgi vermeye yönelik müstakil bir davanın açılmasına gerek olduğu<br />

durumlarda, HMK. m 107 anlamında ‘Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını<br />

yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği’<br />

bir durum söz konusudur….” (9. HD.’nin 11.03.2015 günlü ve 2986/10004<br />

sayılı kararı).<br />

Hukuk Dergisi / 2015-2 | 33

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!