25.12.2015 Views

TÜRKİYE NOTERLER BİRLİĞİ HUKUK DERGİSİ

2015-2

2015-2

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Prof. Dr. Süha TANRIVER<br />

Buna karşılık, davacı, dava açmadan önce, talebini tam ve kesin<br />

olarak belirleyebilmek için, varlığı gereken bilgi ve belgelere, herhangi<br />

bir zorlukla karşılaşmadan, kolaylıkla ulaşabiliyor yahut karşı taraf,<br />

bu tür bilgi ve belgeleri paylaşmaktan kaçınmıyorsa, onun alacağının<br />

belirsizliğinden ve dolayısıyla belirsiz alacak davasına işlerlik kazandırılmasından<br />

söz edilemez 6 . Yani, alacaklının, belirsiz alacak davası<br />

açabilmesi için, objektif çerçevede, gereken özeni göstermesine rağmen,<br />

davayı açacağı anda, alacağının, tam ve kesin olarak belirlilik<br />

kazanabilmesi bağlamında, varlığı gereken ve karşı tarafın elinde bulunan<br />

belgelere ulaşamamış olması gerekir 7 . Yine, davacının, alacağının<br />

miktarının tam ve kesin olarak belirlenebilmesi için varlığı gerekli<br />

olan bilgi ve belgeler, üçüncü kişinin elinde ise; onun, dava açmadan<br />

önce, üçüncü kişiden, söz konusu bilgi ve belgeleri talep etmesi ve bu<br />

başvurusunun, sonuçsuz kalması halinde, belirsiz alacak davası açma<br />

olanağından yararlandırılması uygun olur 8 .<br />

Öte yandan, talep sonucuna konu kılınmak istenen alacağın tutarı<br />

konusunda, taraflar arasında, bir uyuşmazlık ya da tartışmanın varlığı,<br />

alacağın tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin, davacıdan beklenemeyecek<br />

bir nitelik taşımadığı anlamına asla gelmez 9 . Çünkü, burada<br />

varlığı aranan belirsizlikten maksat, objektif çerçevede, davacının, talep<br />

sonucuna konu kılacağı alacak miktarını, davanın açıldığı tarihte, tam<br />

ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyecek bir<br />

boyut kazanmış olmasıdır. Salt alacak tutarı konusunda taraflar arasında<br />

bir çekişmenin veya tartışmanın varlığı halinde, son derece istisnaî hallerde<br />

uygulama alanı bulması gereken bir dava türü konumunda bulunan<br />

belirsiz alacak davasının açılmasına olanak verilecek olursa, hemen<br />

hemen tüm eda davaları bağlamında, bu yola başvurunun hukuken caiz<br />

olduğu yönünde bir genellemeye ulaşılması gerekir ki; anılan dava türin<br />

sunulmasıyla mümkün hâle geleceği durumlarda alacak belirsiz kabul edilmelidir…”<br />

(22. HD.’nin 07.05.2015 günlü ve 11568/16824 sayılı kararı); aynı yönde<br />

bkz.: 22. HD.’nin 20.10.2014 günlü ve 20845/28186 sayılı kararı.<br />

6 Simil, s.184-185, dn.637; Pekcanıtez – Soyer’e Armağan, s.352.<br />

7 Karş. Simil, s.185.<br />

8 Simil, s.184-185, dn.637.<br />

9 Simil, s.208-209, 2012, Pekcanıtez – Soyer’e Armağan, s.943; Karaca, A., Yağcı,<br />

H.: Belirsiz Alacak Davası ve Kısmi Davanın İşçilik Alacakları Bakımından<br />

Değerlendirilmesi (Karar İncelemesi)(İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi<br />

Mecmuası, 2014/2, Prof. Dr. Beril Ergin’e Armağan, İstanbul 2014, s.177-207),<br />

s.186.<br />

Hukuk Dergisi / 2015-2 | 5

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!