21.12.2015 Views

1-1

21-Aralık-2015

21-Aralık-2015

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

8<br />

21<br />

Aralık 2015<br />

Pazartesi<br />

kucukmenderes@hotmail.com<br />

Eğlence<br />

www.kucukmenderes.com.tr<br />

21 Aralık 2015 Pazartesi05:44 07:14 12:13 14:37 17:00 18:22<br />

ENTRİKALAR<br />

Bugün sizlere sanat camiasında<br />

yaşanmış olan bir olaydan bahsedeceğim.<br />

Okurken inanamayacaksınız.<br />

Her dönem olan bir durumu<br />

anlatacağım aslında. Bu olay bizim<br />

ülkemize özgü bir şey de değil.<br />

Hemen hemen bütün ülkelerde<br />

durum böyle ne yazık ki…<br />

Eski bir yatrocuydu. Bir ay<br />

kadar önce bir film şirke ne gi .<br />

(Şirket ismi ve sahibinin ismi yerine<br />

'İSİMSİZ' kelimesini kullanacağım)<br />

"İSİMSİZ Film”e bir<br />

senaryo götürüp bırakmış .<br />

İSİMSİZ filmin sahibi o suratsız<br />

adam da rafları göstererek, "Bak,"<br />

demiş . "Her yer senaryo dolu.<br />

Okumaya bile zamanım yok. Ama<br />

yine de senaryonu bırak, şu kâğıda<br />

da adresini, telefonunu<br />

yaz, senaryona iliş r. Ben seni<br />

ararım."<br />

Bir ha a sonra nedense aramış,<br />

"Hemen gel, görüşelim,"<br />

demiş . Bunun üzerine gitmiş<br />

yatrocu. İSİMSİZ Filmin sahibi bu<br />

defa kendisini oturtmuş, çay<br />

söylemiş ve "senaryonun dışında<br />

bir şey yazıp yazmadığını"<br />

sormuştu. O da bir aşk romanının<br />

bulunduğunu, ancak hiçbir<br />

yayınevinin bunu basmaya<br />

yanaşmadığını anlatmış . İSİMSİZ<br />

filmin sahibi de, "hemen romanını<br />

al, gel," demiş . "Bir bakayım."<br />

İzmirli olmasına karşılık evi<br />

Kadıköy'deydi o zamanlar. Yıkık<br />

dökük bir evde kalıyordu. Bir koşu<br />

gitmiş evine yatrocu. Hemen belge uza<br />

alıp gelmiş romanını. Heyecan<br />

içindeydi ancak ne olduğunu<br />

kes remiyordu. Romanı<br />

uza ğında İSİMSİZ filmin sahibi, "<br />

Sen şimdi git, ben<br />

seni ararım," demiş .<br />

Şimdi de İSİMSİZ<br />

Bey telefon etmiş ve<br />

derhal gelmesini,<br />

görüşmeleri gerek ğin<br />

i söylemiş . Tiyatrocu,<br />

Beyoğlu İs klal<br />

caddesine<br />

geldi. Yeşilçam<br />

Sokağına girdi. İkinci<br />

kata çık . İSİMSİZ<br />

filmin kapısını kla .<br />

Kapıyı ge r götür işlerine bakan<br />

genç aç . İçeri buyur e . İSİMSİZ<br />

Bey kendisine oturması için yer<br />

gösterdi ve "Bak dostum,"<br />

dedi. "Ben senaryoyu<br />

çekmeyeceğim. Kitabını da<br />

basmayacağım. Şu anda<br />

elimde başka filmler var. Onları<br />

çekiyorum. Kitabına gelince, ben<br />

zaten yayıncı değilim. Sadece ikisi<br />

de çok hoşuma gi . İleride belki<br />

bunları film yapabilirim. Ancak,<br />

piyasa çok durgun, zaten işler<br />

berbat! Sen de yatrocusun.<br />

Tiyatrocuların durumu ortada... Üç<br />

beş kuruş kazanmak istersen bana<br />

bırak, yoksa al git!" demiş<br />

camdan dışarı bakarak.<br />

Tiyatrocu zaten kitabı<br />

bas ramıyordu. Senaryo için<br />

yüzüne bakan yoktu. "Kaç para<br />

verirsin," demek geldi içinden.<br />

Utandı, gururuna yediremedi.<br />

İSİMSİZ filmin sahibi kendisine<br />

önceden hazırlanmış matbu bir<br />

. Burada kitabı ve<br />

senaryoyu başkasının yazdığı,<br />

kendisinin de sadece düzeltme<br />

işinde çalışarak yardım e ği ve<br />

mukabilinde boş bırakılmış miktar<br />

parayı karşılık olarak<br />

aldığı yazılıydı. Ayrıca<br />

kitap ile senaryoyu<br />

yazanın adı bölümü de<br />

boş bırakılmış . İSİMSİZ<br />

Bey 40 bin lirayı<br />

kendisine uzatmış .<br />

“Doğrusu para fena<br />

değildi. Almayıp da ne<br />

yapacak . Varsın ad<br />

başkasının olsundu, bu<br />

çok mu önemliydi!”<br />

diyordu ama içi içini<br />

yiyordu. Kendini başka türlü nasıl<br />

iyi hissedebilirdi ki kendisine bu<br />

yalanları söylemese. Bir başka<br />

kâğı a da, düzeltme işlerinde<br />

çalış ğı film şirke nin aleyhine<br />

bir basın açıklaması yap ğı<br />

takdirde aldığı paranın on ka cezai<br />

müeyyide uygulanacağı<br />

belir liyordu. Bu kâğıdı da<br />

imzaladı. Ayrıca şirke n, böyle bir<br />

açıklama vukuunda limitsiz<br />

tazminat hakkını da peşinen<br />

kabul ediyordu. Geçim sıkın sı<br />

çekiyordu, bütün şartları kabul<br />

e .<br />

Kalkarken İSİMSİZ Bey sık sık<br />

uğramasını ve ileride kadrolu<br />

senarist olarak onunla çok iyi işler<br />

yapacaklarını belir ve el sıkışarak<br />

ayrıldı bürodan.<br />

Tiyatrocu dışarı çıkınca İSİMSİZ<br />

Bey ünlü bir işadamını<br />

aradı. "Saygılar beyefendi," dedi. "<br />

Aşk romanı tamam… Senaryo da<br />

tamam... Filmin çekimine hemen<br />

başlamak üzere emirlerinizi<br />

bekliyorum!"<br />

Telefonun öteki ucundaki ünlü<br />

işadamı da, " Kitabı hemen bana<br />

gönder.<br />

Film hazırlıklarına başla.<br />

Başlangıç için yüz bin lira<br />

gönderiyorum. Teferrua<br />

müdürümle konuşursun,"<br />

dedi… İSİMSİZ Bey, " Emredersiniz<br />

beyefendi!" dedi. Bu filmi tv'de de<br />

dizi yapacak ve trilyonlar<br />

vuracak …<br />

Ünlü işadamı telefonu<br />

kapadıktan sonra metresini aradı:<br />

"Canım, isteğin oldu. Romanın<br />

hazır. Yayınlayacak yayınevi hazır.<br />

Bir reklam yap racağım ki sen bile<br />

şaşacaksın. Bu bomba patlarken TV<br />

için dizi filme başlayacaksın ve bir<br />

numara olacaksın..."<br />

Dişlinin çarkları sımsıkı<br />

kenetlenmiş ve çark böyle<br />

dönüyordu. Uyum<br />

sağlayamayan giderdi. Bu kadar<br />

basi ...<br />

Bir süre sonra ünlü bir aktris n<br />

romanı yayınlandı. Ardından bu<br />

romana aynı yatrocu bir şiir yazdı<br />

ve şiir de aynı ünlü aktrist hanımın<br />

şiiri diye lanse edildi ve birisine<br />

siparişle beste verildi. Beste ünlü<br />

bir şarkıcı tara ndan kasete<br />

okundu. Aynı müzik filme müzik<br />

oldu. Böylece şöhre tükenmek<br />

üzere olan biri yeniden dirildi ve<br />

şuh kadın, şık kadın, romancı kadın,<br />

şair kadın, senarist<br />

kadın unvanlarına da sahip oldu.<br />

Tiyatrocuya ne mi oldu? Hiç bir<br />

ser fikası olmadığı halde İlk Okul<br />

mezunlarının bile belediye<br />

bünyesinde kadrolu yatrocu<br />

olduğu bir ülkede, tüm<br />

referanslarına ve diplomalarına<br />

rağmen hala var olma savaşı<br />

veriyor…<br />

Sevgiyle, hep…<br />

GÜNÜN KOMİĞİ<br />

'Ya aşkıma karşılık ver. Ya da peşinde<br />

eskittiğim ayakkabıların parasını.' Diyen<br />

arkadaşı günün komiği ilan ediyorum…<br />

GÜNÜN DİZELERİ<br />

Bir rüzgârda buldu seni<br />

bir rüzgârda yitirdi,<br />

penceresinden baktı sine sine<br />

yağan uçarı yağmura<br />

ve essin dedi, bir daha essin,<br />

sen çünkü bana eşsizsin,<br />

gökyüzünde karmaşık bir sözdizimiydi<br />

kurduğu esin<br />

perisinin çekti sinesine koydu<br />

bulutlardan bir tortuyu,<br />

uzan dedi, uzan Enis,<br />

tam bir gece için biriksin sesin.<br />

(Enis Batur)<br />

GÜNÜN GERÇEĞİ<br />

Silginiz kaleminizden önce bitiyorsa;<br />

yanlışınız çok demektir.<br />

GÜNÜN İNSANI<br />

Bir şey biliyorsan konuş âlim<br />

sansınlar. Bir şey bilmiyorsan sus adam<br />

sansınlar<br />

GÜNÜN İRONİK SÖZÜ<br />

Okusaydım adam olacaktım, şimdi<br />

milyarderim!<br />

GÜNÜN SORUSU<br />

Ekonomi kilitlenire resetlemek sorunu<br />

çözer mi?<br />

GÜNÜN NET GERÇEĞİ<br />

Zaman, insanı değil armutları<br />

olgunlaştırır<br />

GÜNÜN SÖZÜ<br />

Bir yalancının en büyük cezası,<br />

kimsenin ona inanmaması değil, onun<br />

kimseye inanamamasıdır!…<br />

KARE BULMACA<br />

DÜNKÜ KARE BULMACA’NIN YANITI<br />

11) Süt çocuklarının<br />

neşelendikleri zaman çıkardıkları<br />

ses. -Tepelikli papağan.<br />

12) Divan edebiyatında gazelin<br />

veya kasidenin son beyti. -<br />

Kadınların takındıkları süs iğnesi.<br />

13) Bir yerin çevresinde dolanma.<br />

-Kimya'da, Sodyum'un kısaltması.<br />

14) Anlam, mana. -Gündüzün son<br />

ve gecenin ilk saatleri.<br />

15) Mala ile düzeltme.<br />

16) Boy. -Büyümemiş karpuz.<br />

1.Kadınlar hangi eli sevmezler?<br />

2.Arabadan atladı<br />

pantolonu<br />

patladı?<br />

Dünkü bilmecelerin cevapları<br />

Soldan-Sağa :<br />

1) Yalan olduğunu açıklamak,<br />

tekzip etmek.<br />

2) Az kalsın, neredeyse.<br />

3) Bir para birimi. -Taklit olan,<br />

sahte.<br />

4)Karşılık beklenilmeden yapılan<br />

yardım. -Süslenmeye yarayan şey,<br />

bezek.<br />

5) Ekmek. -Hastalık derecesinde.<br />

6) Acıklı olay. -Töre bilimi.<br />

7) Yabancı. -İlke, prensip.<br />

8) Veri. -Ordu'da bir rütbe.<br />

9) Dik ve derin yamaç. -Erdemleri<br />

bakımından çok büyük, yüce.<br />

10) Genellikle yasal olmayan bir<br />

işi yapmak için tutulan uygunsuz<br />

yol.<br />

Yukarıdan-Aşağıya :<br />

1) Sürekli kıpırdamak, içi içine<br />

sığmamak.<br />

2) Ayrı büyüklük ve yapılarda<br />

olan parçaları bir araya getirmek<br />

için kullanılan bağlama parçası,<br />

adaptör. -Amaç, hedef.<br />

3) Kayalık kıyılarda ve sığ sularda<br />

yaşayan bir balık. -Tevkif.<br />

4) Görevden alma. -Dalgalı<br />

parıltılar verilmiş olan bir tür<br />

kumaş, kareli kumaş. -Yağma,<br />

çapul.<br />

5) Kimya'da, Neodim'in<br />

kısaltması. -Cemaate namaz<br />

kıldıran kimse. -Belli bir işte, belli<br />

bir konuda bilgi, görüş ve becerisi<br />

çok olan kimse, mütehassıs.<br />

6) Gevşemiş, düzeni bozulmuş. -<br />

Mühür, kaşe. -Aylık.<br />

7) İşte burada. -Gerçek. -Kuru<br />

fasulye.<br />

8) Amaç, gaye. -İslim. -Kadınların<br />

omuzlarını örtmek için<br />

kullandıkları geniş atkı.<br />

9) Müzik eşliğinde sergilenen film<br />

veya tiyatro oyunu. -Süsleme,<br />

tezyin.<br />

10) Alışılmış olan, yenilik<br />

getirmeyen, geleneksel. -Öfkesi,<br />

kızgınlığı, inadı geçmek.<br />

Lezzet Durağı<br />

MALZEMELER<br />

1 kuru soğan<br />

10 adet mantar<br />

3 adet domates<br />

4-5 biber<br />

3 kanat<br />

1 kaşık salça<br />

Tuz<br />

Zeytin yağı<br />

Toz biber ve<br />

isteğe bağlı<br />

baharatlar<br />

HAZIRLANIŞI<br />

TAVUKLU<br />

MANTAR<br />

1.Sıkılır ama boğulmaz, içinde su<br />

var ama damlamaz?<br />

1.Parfüm<br />

2.Dört köşedir beş değil,<br />

suyla başı hoş değil?<br />

2.Sabun<br />

Soğan yemeklik doğranır .Zeytin yağında kavrulur .Salça eklenir ve<br />

ufak doğradığımız biberler eklenir .Bir kaç dakika kavurduktan<br />

sonra kanatlarımızı 2'ye bölüp ekleyelim .Biraz renkleri dönünce<br />

küp küp doğradığımız mantarları da ekleyeyim .En son domates<br />

ve tuz eklenip pişirilmeye bırakalım .Pişince toz biber serpip<br />

servise hazır hale geliyor. Afiyet Olsun.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!