11.12.2015 Views

istanbuldergisi12sayi

istanbuldergisi12sayi

istanbuldergisi12sayi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Eğer dünya orduları kırk yaşının üstünde insanlardan kurulmuş<br />

olsaydı, muhtemelen savaşların çoğu bir tasarıdan<br />

öteye geçmezdi. Gençler ölüme de gönderilirler...<br />

8<br />

Bir zamanlarını gençlerinin pek iyi bildiği<br />

gibi, çocukluktan ergenliğe geçiş ne kızlar ne<br />

de oğlanlar için öyle kolay kapılardan olmaz.<br />

Yüzdeki bir sivilcenin bile bütün huzuru<br />

bozduğu bu kıyamet mevsiminde ekonomik,<br />

sosyal, kültürel, dinsel, siyasal ve ailevi<br />

koşullar da büyümenin yazgısını şu ya da bu<br />

biçimde etkiler ve ergen, karmaşık sayısız yol<br />

tabelasına baka baka kendi yolunu bulmaya<br />

çalışır. Kendini bulmak, kendinin kim olduğuna<br />

karar vermek, bir kimlik sahibi olmak kısacası<br />

ondan önce tanımlanmış dünyaya uyumlu bir<br />

biçimde intibak etmek yorucu bir süreçtir.<br />

Bunalımlar, içe çekilmeler, neşe patlamaları,<br />

arkadaş grubuna kaçıp sığınmalar, başarılı<br />

olma kaygısı, irili ufaklı yoldan çıkmalar gençlik<br />

haritasının her tarafını doldurduğu için, aslında<br />

pek çoğu yaşadıkları çağın güzelliğinin farkına<br />

bile varamadan gençlik günlerinin sonuna gelir.<br />

Büyükler, gençlerden şikayet etmek yerine,<br />

onlara çağlarını doya doya yaşayabilecekleri<br />

bir alan açabilseler, muhtemelen hem gençlik<br />

kaynaklı arızalarla daha az karşılaşacak<br />

hem de içi doldurulmuş, tatmin edilmiş bir<br />

gençliğin olgunlaştıktan sonraki verimliliğini<br />

artıracaklardır. Şikayetçilik, ilkine de ikincisine<br />

de engel olur...<br />

9<br />

Bir yüzleşmeye de ihtiyacımız var: Gençlerin<br />

masumluklarını, tecrübesizliklerini,<br />

heyecan ve hesapsızlıklarını iyi bilen ileriki<br />

kuşaklar, ebeveynlik ilişkisi söz konusu<br />

olmadığı bütün durumlarda bu hallerden<br />

fazlasıyla yararlanmanın yoluna gitmiştir.<br />

Onlar kolay tüketim öznesidirler mesela,<br />

kârlılıkları fazladır; ulusal ideallere düşkündürler,<br />

ordular onlardan meydana getirilir,<br />

savaşlara onlarla girilir; ideolojiler onları<br />

bir kaç alıcı sözle kandırıverirler, sokaklara<br />

çıkmaları, yumruk sallamaları çok kolaydır;<br />

çok ucuza çalıştırılabilirler, emekleri işletmelerin<br />

çarkını döndürür; yardımseverdirler,<br />

pek çok kuruluş gençler sayesinde sosyal<br />

faaliyetlerini sürdürür. Edebiyatçılar onların<br />

saf dünyasına girmek için edebi bir niteliğe<br />

bile ihtiyaç duymazlar, gözü yaşlı bir aşk<br />

hikayesinin anlatıldığı kitaplar için kuyruğa<br />

girerler. Dünyanın gençlerden istifade<br />

ettiği başlıklar öyle çoktur ki, bir an tarihin<br />

yükünün aslında gençler üzerine yıkıldığını<br />

düşünür insan. Böyledir de! Tarih yaşlıların<br />

tasarladığı ama uygulaması gençlere havale<br />

edilmiş kazançlı bir merdivendir. Yaşlılar<br />

yukarıdan konuşur, emirler verir, tavsiyelerde<br />

bulunur, gençlerse kan ter içinde<br />

basamakları çıkarlar. Eğer dünya orduları<br />

kırk yaşının üstünde insanlardan kurulmuş<br />

olsaydı, muhtemelen savaşların çoğu bir<br />

tasarıdan öteye geçmezdi. Gençler ölüme<br />

de gönderilenlerdir...<br />

10<br />

Bütün ağır yüküne rağmen gençlik yine de<br />

güzeldir. Bir sıhhat çağı olduğu için öyledir;<br />

bir aşk çağı olduğu için; bir hayal çağı olduğu<br />

için. Ve hepsinden önemlisi, ölüme uzak<br />

bir çağdır o. Bu yüzden neredeyse bütün<br />

mitolojilerde gençlik Tanrıları - Tanrıçaları,<br />

Hebeler, Juventaslar vardır. Kutsal<br />

dinler, gençlik çağının idrak edilmesiyle<br />

ilgili uyarılarla doludur. Ab-ı Hayat’ların,<br />

Bengisuların peşinde koşar insanlar. Genç<br />

olmak ve genç kalmak, ölümsüzlükten<br />

kurtulmanın biricik yoludur. Ne yazık ki,<br />

kimse genç kalmak ya da gençliğe dönmek<br />

hayalini gerçekleştiremez. Bütün çağlar<br />

boyunca bir yandan gençlikten şikayet<br />

edilirken, öbür yandan şu ‘gençlik düşü’<br />

de beyhude bir çabayla, kendini koşulara,<br />

bitkilere, ilaçlara vurur. Artık gençliği kalmamış<br />

yaşlı dünyamızda bu çaba, mitolojik<br />

çağlardakinden çok daha hazindir. Kader<br />

hiç değişmez...<br />

İstanbul Eğitim ve Kültür Dergisi 7

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!