11.12.2015 Views

istanbuldergisi12sayi

istanbuldergisi12sayi

istanbuldergisi12sayi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Alıntı<br />

Gençlerin Karakteri<br />

İşte Böyledir*<br />

Aristotales<br />

Birçok kötülüğe henüz tanık olmadıkları<br />

için her şeyin kötü yanından çok iyi yanına<br />

bakarlar. Henüz çok sık aldatılmadıkları<br />

için başkalarına kolayca güvenirler. İyimserdirler;<br />

doğa, fazla şarap içmiş gibi ısıtır<br />

kanlarını; bunun yanında, henüz pek az hayal<br />

kırıklığına uğramışlardır. Yaşamları anılarla<br />

değil, daha çok beklentilerle geçer; çünkü<br />

beklenti geleceği gösterir, anıysa geçmişi;<br />

gençliğinse önünde uzun bir gelecek,<br />

ardında kısa bir geçmiş vardır: yaşamının<br />

ilk gününden insanın anımsayacak bir şeyi<br />

yoktur, ancak ileri bakabilir. Biraz önce<br />

sözünü ettiğimiz iyimserliğe yatkınlıkları<br />

yüzünden kolayca aldatılırlar. Sert huyları<br />

ve umuda yatkınlıkları onları yaşlılardan<br />

daha yürekli yapar; sertlik korkuyu önler,<br />

umutluluksa güven yaratır; öfkeliyken korku<br />

hissedemeyiz, herhangi bir iyilik beklentisiyse<br />

bizi güvenli yapar. Mahcupturlar, içinde yetiştikleri<br />

toplumun kurallarını benimserler<br />

ve herhangi bir başka onur ölçüsüne henüz<br />

inanmamaktadırlar. Yaşamın tokadını henüz<br />

yemedikleri ve zorunlu sınırlamalarını<br />

henüz öğrenmedikleri için görkemli, yüce<br />

tasarıları vardır; bundan başka, umutlu mizaçları,<br />

kendilerini büyük şeylere layık diye<br />

düşünmelerini sağlar. Bu da yüce tasarıları<br />

olmak demektir. Hep, faydalı şeylerden çok<br />

soylu şeyler yapmayı yeğlerler: yaşamları<br />

uslamlamadan çok moral duygusuyla<br />

düzenlenir; uslamlama, bizi faydalı olanı<br />

seçmeye götürürken, moral iyilik soylu<br />

olanı seçmeye götürür. Arkadaşlarına, yakın<br />

dostlarına ve yoldaşlarına yaşlılardan daha<br />

düşkündürler, çünkü günlerini başkalarıyla<br />

birlikte geçirmekten hoşlanırlar, ne dostlarını<br />

ne de başka herhangi bir şeyi kendilerine<br />

yararlılığıyla ölçmektedirler henüz. Bütün<br />

hataları, her şeyi aşırı ve ateşli bir biçimde<br />

yapmalarındandır.<br />

Her şeyin fazlasını yaparak Khilon’un<br />

buyruğuna** başkaldırırlar; aşırı severler,<br />

aşırı nefret ederler, öteki şeylerde de aynı.<br />

Her şeyi bildiklerini sanırlar, bu konuda her<br />

zaman oldukça emindirler kendilerinden;<br />

aslında bu nedenle her şeyi gereğinden fazla<br />

yaparlar. Başkalarına kötü davranırlarsa, bu,<br />

onlara gerçekten zarar vermek için değil,<br />

onları küçük gördükleri içindir. Herkesi<br />

namuslu bir insan olarak ya da olduğundan<br />

daha iyi bir insan gibi düşündüklerinden,<br />

başkalarına acımaya hazırdırlar: komşularını,<br />

kendi zararsız doğallıklarıyla yargılarlar,<br />

bu yüzden de onun bu şekilde davranılmayı<br />

hak etmiş olduğunu düşünemezler.<br />

Eğlenceye düşkündürler, bu yüzden de<br />

hazırcevaptırlar, hazırcevaplık da terbiyeli<br />

küstahlıktır zaten.<br />

Gençlerin karakteri işte böyledir…<br />

*<br />

Aristoteles/Retorik/ Çev. Mehmet H. Doğan/<br />

YKY/1995/ S. 125-126/<br />

**<br />

Bir şeyi gereğinden fazla yapma<br />

Arkadaşlarına, yakın<br />

dostlarına ve yoldaşlarına<br />

yaşlılardan daha düşkündürler,<br />

çünkü günlerini başkalarıyla<br />

birlikte geçirmekten<br />

hoşlanırlar, ne dostlarını ne de<br />

başka herhangi bir şeyi<br />

kendilerine yararlılığıyla<br />

ölçmektedirler henüz. Bütün<br />

hataları, her şeyi aşırı ve ateşli<br />

bir biçimde yapmalarındandır.<br />

İstanbul Eğitim ve Kültür Dergisi 19

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!