11.12.2015 Views

istanbuldergisi12sayi

istanbuldergisi12sayi

istanbuldergisi12sayi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Tevfik Fikret ve oğlu Haluk<br />

yetiştirilir. Fikret, oğlunun şahsında yarının<br />

gençliğini sembolleştirmiştir. Haluk; Fikret<br />

için ülkenin kalkınma sembolü, “karanlıkları<br />

boğacak ışık, gökten deha-yı nârı çalacak<br />

olan kahraman”dır. Tevfik Fikret, “Haluk’un<br />

Amentüsü” şiirinde oğluna şöyle seslenir;<br />

Bir yaratıcı güç var, ulu ve akpak,<br />

Kutsal ve yüce, ona vicdanla inandım.<br />

Yeryüzü vatanım, insan soyu milletimdir benim,<br />

Ancak böyle düşünenin insan olacağına inandım.<br />

(...)<br />

Aklın, o büyük sihirbazın hüneri önünde<br />

Yok olacak, gerçek dışı ne varsa, inandım.<br />

olduğu, tüm bunların insanın içinde olup<br />

bittiğini iddia eder. Yani Fikret tam manasıyla<br />

oğluna Batıcı bir anlayışla yoluna<br />

devam etmesi gerektiğini bunun dışında<br />

hiçbir değer tanımaması gerektiğini öğütler.<br />

Fikret yine masal üslûbuyla yazdığı “Devenin<br />

Başı” isimli şiirinde; “Haksızlık eden<br />

başları bir gün koparırlar!” diyerek oğluna<br />

bazı mesajlar vermeye devam etmektedir.<br />

Fikret “Haluk’un Defteri” başlıklı şiirinde,<br />

oğlunun bir cümlesine dikkatleri çeker:<br />

Haluk, defterine bir Türk bayrağı çizmiş ve<br />

bayrağın altına; “Ölmek ve yaşatmak seni!”<br />

yazmıştır. Fikret bunu şiirinde şöyle anlatır;<br />

Bu cümle Fikret’i o kadar heyecanlandırır<br />

ki, cümlenin yazıldığı kâğıtlar, Fikret için<br />

“bir yâr, bir yâr-i samîmî” olur. Fikret, şiirini<br />

bayrağa yaptığı şu hitapla bitirir:<br />

Ey şanlı vatan bayrağı, bir gün seni oğlum<br />

Bir mevkib-i zî-heybet-i hürriyet önünde<br />

Çekmiş görebilseydim... O, pür-hande ölürken<br />

Etmezsem eğer şevkıni takdîs ile secde,<br />

Dünyada en alçak baba elbet ben olurdum<br />

Fikret, 1909 Eylül’ünde henüz on dört<br />

yaşındayken Haluk’u elektrik mühendisliği<br />

öğrenimi için büyük ümitlerle İskoçya’nın<br />

Glasgow şehrine gönderdi. Aynı günlerde<br />

evlât sevgisiyle dolu olan şair, “Haluk’un<br />

Vedaı” isimli şiirini yazdı. Fikret bu şiirinde,<br />

oğlunun oradan vatan ve millet için faydalı<br />

bir insan olarak döneceği inancını işliyor<br />

ve Haluk’a şöyle nasihatte bulunuyordu;<br />

(...)<br />

Ne bulursan bırakma: San’at, fen<br />

İtimat, itinâ, cesaret, ümîd;<br />

Hepsi lâzım bu yurda, hepsi müfîd<br />

Bize bol bol ziyâ kucakla getir<br />

Düşmek, etrafı görmemektendir!..<br />

Haluk, Robert Kolej’den ayrılıp İskoçya’da<br />

elektrik mühendisliği tahsiline başladığında<br />

Hıristiyan bir ailenin yanına yerleştirilir.<br />

Haluk, tam hayatına yön verilecek bir çağda<br />

olduğundan ve millî ve manevî değerlerle<br />

yeterince donatılmadığından içindeki boşluğu<br />

burada doldurma arayışına girer. Bu<br />

yıllarda henüz 16 yaşında olan Haluk, bu<br />

ailenin telkinleriyle Hıristiyanlığı seçer. Bu<br />

hazin durum, Türkiye’deki aile efradını üzer,<br />

özellikle çocukluğunda Haluk’u cuma namazlarına<br />

götüren dedesinin sinir krizlerine<br />

tutulmasına sebep olur. Haluk 1913 yılında<br />

izini kaybettirmek için, Amerika’ya geçer,<br />

Michigan Üniversitesi Makine Mühendisliği<br />

bölümüne yazılır ve burayı 1916’da çok<br />

Karanlıklar sönecek, yanacak hakkın ışığı,<br />

Patlayan bir volkan gibi bir anda, inandım.<br />

Kollar ve boyunlar çözülüp, bağlanacak bir bir<br />

Yumruklar şangırdayan zincirlerle, inandım.<br />

Bir gün yapacak fen şu kara toprağı altın,<br />

Bilim gücüyle olacak ne olacaksa... İnandım.<br />

Burada Tevfik Fikret’in çağın gerektirdiği<br />

bilimsel düşünceye dayandığı, oğlunu bilimin<br />

ışığından ayrılmaması yolunda teşvik ettiği<br />

görülür. Cennet, cehennem, melekler, iyi<br />

ve kötü gibi kavramları materyalist fikir<br />

dünyasının çerçevesinden ele alarak bunların<br />

hakikatte sadece insanların vehimleri<br />

Tevfik Fikret<br />

İstanbul Eğitim ve Kültür Dergisi 15

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!