28.11.2015 Views

e-imzalıdır

diyarbakir

diyarbakir

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

T.C. DİYARBAKIR 6. AĞIR CEZA MAHKEMESİ<br />

Duruşma Tar: 27/05/2015 Dosya No : 2015/152 Esas<br />

Şüphesiz ilk defa yargılanmıyoruz. Herhalde son da olmayacaktır. Ben ve bir çok arkadaşım<br />

90'lı yıllarda yargılandık. O tarihte de Türkiye'nin büyük kentlerindeki barolardan meslektaşlarımız,<br />

avukatlar, yine muhteşem bir dayanışma sergilediler. Yüzlerce avukat tarafından savunulduk. Biz<br />

kendi isteğimizle gelmedik. Buraya gelmemek için, bu diyaloğa yol açmamak için çok çaba sarf ettim.<br />

Bu çerçevede bugün bu salonda bulunan çok sayıda baro başkanı meslektaşım var. Adana, Hatay,<br />

Bingöl, Bursa, Urfa, Batman, Siirt, Osmaniye, İstanbul gibi hemen hemen Türkiye'nin her tarafından<br />

gelen baro başkanlarıyla temsil ediliyoruz.<br />

Savunma örgütü olarak görevimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Haksızlığa karşı<br />

avukatlar hep mağdurları savundular. En korkunç baskı dönemlerinde bile avukatlar yılmadılar. Hep<br />

dik durdular. Örneğin 12 Eylül döneminde İstanbul Barosu, askeri darbeye karşı durarak avukatlığın<br />

onur ve saygınlığını korumaya çalıştı. Diyarbakır Barosu burada savundu, 90'lı yıllarda askerlerin<br />

mahkeme koridorundan insan alıp götürüp infaz ettiği dönemlerde bile meslektaşlarımız görevlerini<br />

yaptılar. Yine yakın zamanda KCK salonu olarak bilinen duruşma salonunda ne adaletsizlikleri<br />

gördüğümüzü herhalde bu duvarlar bir gün anlatacaklar. İnsanların 5 yıl tutuklu kaldığı, soğuk kış<br />

günlerinde, sıcak yaz günlerinde nasıl bu adliyenin bodrumlarında saatlerce bekletildiğini gördük.<br />

Avukatların bile 5 yıl boyunca basın açıklaması yaptığı için yargılandığını gördük. Ergenekon, Balyoz<br />

gibi iddia konusu ne olursa olsun meslektaşlarımızın savunma mücadelesine hep birlikte tanık olduk.<br />

Bu bakımdan ben avukat olmaktan gurur duyuyorum. Hak ve hukuk mücadelesinde elimizden gelen<br />

çabayı sarf ettik. Savunma hiç bir zaman susmadı, susmayacak da. Tarih boyunca yakın geçmişte hep<br />

adaletin şövalyeleri gibi mağdur insanların yanında yer aldık, hakkı hukuku ve adaleti savunduk.<br />

Bu yargılama, az önce de dediğim gibi ilk değil. 21 yıl önce de başıma gelmişti. Bize<br />

işkenceler yapıldı. AİHM bir karar verdi ve bu karar dünyanın bir çok ülkesinde referans gösterilen<br />

temel kararlardan bir tanesidir. Adaletin selameti bakımından avukatların merkezi rolünün tartışılmaz<br />

olduğu yönünde kararları mevcuttur. Olur olmaz gerekçelerle avukatların yargılanmaları insan hakları<br />

sözleşmesini tam kalbinden vurur şeklinde kararları mevcuttur. 22 yıl sonra bir kez daha avukatlar<br />

olarak olur olmaz gerekçelerle yargılanıyoruz.<br />

Benim fiilim ne diye bana sorarsanız, ben biraz önce AİHM kararından referans yaptığım gibi,<br />

bu kadar önemli bir mesleğin saygınlığını, ağırlığını ve onurunu korumaya çalıştım. Bunu yaptığım<br />

için pişman değilim. Bu saygınlığımızı her türlü korumaya devam edeceğiz. Bu dava ile tabiri caizse<br />

kendi topuğunuza sıkıyorsunuz. Savunma varsa yargı saygındır, etkili olur, kaliteli yargılama yapar ve<br />

adil hukuka uygun kararlar üretir. Gelin hukuku koruyalım. Gerçekten bir suç işlediğimizde elbette<br />

soruşturulacağız. Ancak eğer bir suç işlemiş isek bizi yargılayın. Dolayısıyla ben bu dava ile yargının<br />

zaten hızla tükenmekte olan ağırlığına bizzat yargı tarafından çok ağır bir darbe indirildiğini<br />

düşünüyorum. Yargının bugünlerdeki içler acısı durumunu hepimiz izliyoruz.<br />

Yapılan araştırmaya göre; Türkiye'de bir ihtilaf nedeniyle mahkemeye düşersen adil<br />

yargılanacağınızı düşünüyor musunuz diye soruluyor, % 85 civarında güvensizlik ortaya çıkıyor.<br />

Ülkeyi yönetenlerin, Türkiye'yi yönetenlerin savcılara, hakimlere parmak salladığı, ancak yargının<br />

sesinin çıkmadığı, yakalama kararlarının infaz edilmediği, tahliye kararlarının yırtılıp çöpe fırlatıldığı,<br />

karar vermesi nedeniyle hakimlerin tutuklandığı bir Türkiye yaşıyoruz. Afganistan'da, Pakistan'da<br />

buna benzer bazı durumlar olabileceğini düşünmüştüm ancak Avrupa Konseyi üyesi, AB'ye aday bir<br />

ülke, ileri demokrasi istediğini belirten bir ülkede bunların yaşanacağına ihtimal vermezdim.<br />

Yargı şu anda bu halde. Biz tabi yargıya sahip çıkıyoruz. Yargıyı savunuyoruz. Buradan<br />

yargıya sesleniyoruz; korkmayın biz sizi de savunacağız, gelin hep birlikte yargıyı yargı yapalım.<br />

Yargı bir güç haline gelsin.<br />

Yargı nasıl bugüne geldi; 90'lı yıllarda devletin resmi görevlileri Renault tipi araçlarla, bütün<br />

istihbarat elemanları sivil arabalarla geziyorlar, emniyete kadar gelip ifade verip eve döneceksiniz<br />

diyorlardı. İnsanlar, bizim yakınımız gözaltında diye adalet kapılarından ayrılmıyorlardı. Dilekçe ile<br />

savcının kapısına gidip kapı tıklatan, ne zaman savcılığa çıkarılacak diye soran vatandaşa savcılık<br />

4/17<br />

UYAP Bilişim Sisteminde yer alan bu dokümana http://vatandas.uyap.gov.tr adresinden hOTVnA2 - 3TEhdbi - uf7InAI - SwbIKg= kodu ile erişebilirsiniz.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!