e-imzalıdır

Recommendations

Info

T.C. DİYARBAKIR 6. AĞIR CEZA MAHKEMESİ Duruşma Tar: 27/05/2015 Dosya No : 2015/152 Esas Sanığın soruşturma aşamasında vermiş olduğu beyanı olmadığından okunamadı. Dosyada mevcut delil niteliğindeki bütün bilgi ve belgeler ayrı ayrı okundu, soruldu: Aleyhime olan hususları kabul etmiyorum, dedi. Nüfus ve sabıka kaydı okundu, soruldu: Doğrudur, bana aittir, dedi. G.G.D. Sanıklara, 5271 Sayılı CMK'nın 106/2 maddesi gereğince kovuşturmanın sona erdirileceği tarihe kadar, yeniden beyanda bulunmak suretiyle veya iadeli taahhütlü mektupla önceden verdiği adreslerdeki her türlü değişiklikleri bildirmesi gerektiğinin ihtarına (ihtarat yapıldı), ayrıca ihtara uygun hareket etmediğinde önceden bildirdiği adrese tebligatın yapılacağının bildirilmesine (bildirildi) oy birliğiyle karar verildi, açıklandı açık yargılamaya devam olundu. Sanıklara soruldu: Yapılan ihtaratı anladım, dedi. İddia makamından soruldu: Sanıkların savunmalarına bir diyeceğimiz yoktur, davaya konu olaydan avukat görevlendirilmediğine ilişkin tutulan tutanaklarda belirtilen olaylara ilişkin C. Savcılığı aşamasında veya mahkeme aşamasında baroca avukat görevlendirilip görevlendirilmediği, bu kapsamda herhangi bir kamu zararının bulunup bulunmadığının tespiti açısından, Diyarbakır C. Başsavcılığına müzekkere yazılarak bu olaylara ilişkin soruşturma akıbetlerinin bildirilmesinin istenilmesi, yine avukat görevlendirilmediği iddia edilen tarihlerde baroca soruşturma dosyalarına veya kovuşturma aşamasında avukat görevlendirilmesi yapılıp yapılmadığı hususunda C. Başsavcılığına müzekkere yazılmasına karar verilmesi kamu adına talep olunur, dedi. Av. Mehmet Emin Aktar'dan soruldu: Tahir Bey'den önce ben baro başkanlığı yapmıştım. O dönemde de buna benzer bir sorun yaşamıştık. Yargı sürekli bir şekilde kendini tekrar etmektedir. Benim bir sözümden dolayı hakkımda suç duyurusunda bulunuldu. Bu mesele yeni bir mesele değildir. Baro başkanımızın söylediklerini detaylıca dinlediyseniz, Adalet Bakanlığı'nın yazısında acil olanı hakim savcı bildiriyor, baro yönetimi de hangi hallerin acil olup olmadığını sormuştur. Bu görülmüş olsa idi, iddia makamının beraat yönünde mütalaa vermesini beklerdim. Mesele bu insanların neden buraya getirildikleridir. 4 yıl önce de benzer olaylar yaşamıştık, halen çözülmedi. Baro yönetiminin görevlendirme olmaması yönünde uygulaması yoktur, dedi. Av. Berra Besler'den soruldu: Türkiye Barolar Birliği başkan vekiliyim. Doğrusu duruşmayı başından beri izlerken hem içimden bu kadar kolay bir konu nasıl bu hale gelebiliyor diye hayretler içerisinde kaldım, hem de hukuk güvenliğinin kalmadığını. Yargılama faaliyeti yapıyoruz. Savcı, savunmanın temsilcisi olan baro, avukatların meslek kuruluşu Diyarbakır Barosu görevini kötüye kullandı gibi bir iddiada bulunu. Yargının öteki unsuru avukatların örgütü meslek kuruluşu kamu kuruluşu niteliğindeki meslek kuruluşu olan Diyarbakır Barosu da bunu kabul etmedi. Bu tez ve antitez karşısında sayın makamınız bir senteze ulaşacak ve ulus adına bir karar verecektir. Ulus avukatıma ve savunmama dokunma diyor, bunu dikkate almanızı talep ediyorum. Diyarbakır Barosu yönetim kurulu üyeleri bir karar aldıklarını ve bu kararın arkasında olduklarını söylüyor. Bu karar nedir, CMK uygulamalarının nasıl yapılacağını belirleyen idari nitelikte karardır. Kamu kurum niteliğindeki meslek kuruluşumuz karar almıştır. Bu kararın ilgilileri bellidir. Bu karar alınırken idare, idari usul kurallarına uymuştur. İlgililer bu kararın iptalini iptal ederlerse bu tartışılır. Ortada CMK'ya göre alınmış bir yönetim kurulu kararı var ve bu uygulanıyor. Az önce arkadaşlarımızın bahsettiği OCAS, CMK'nın düzenlediği bir sistem değildir. Ancak biz savunmada ihmal olmasın diye pratik bir usuldür. Çabuklaştırmaya yarayan bir usuldür. O tarihte kaldırılmış, sebebine gelince bazı olaylarda ivedi olması gerektiğini belirten şerh olması gerektiğindendir. Ortada görevin kötüye kullanıldığını iddia eden iddia makamı hangi hukuka aykırılığı tespit etti, çok merak uyandırıcıdır. Hukuka aykırılık yoktur, delillerin ortaya konulması 10/17 UYAP Bilişim Sisteminde yer alan bu dokümana http://vatandas.uyap.gov.tr adresinden hOTVnA2 - 3TEhdbi - uf7InAI - SwbIKg= kodu ile erişebilirsiniz.
T.C. DİYARBAKIR 6. AĞIR CEZA MAHKEMESİ Duruşma Tar: 27/05/2015 Dosya No : 2015/152 Esas gerekmektedir. Baronun görevini kötüye kullandığına dair somut bir durum yoktur. Neden baro yönetim kurulu mahkemenin karşısında, yargılama faaliyetini birlikte yürüten, iddia makamı savunma makamı ve karar makamıdır. Elle tutulan gözle görülen, bir gerçek var ki, bu makamlar birbirlerini yargılasın, yargı bağımsızlığını kaybetsin. Barolar işlevsiz hale gelsin diye yapılıyor. Biz TBB olarak Diyarbakır Barosundayız, ayın 1'inde İstanbul Barosunun savunmasına, ayın 3'ünde Eskişehir Barosunun savunmasına katılıyoruz. Hepsi mi usulsüzlük yapıyorlar, hayır. Savunmanın, adil yargılamaya anlam kazandıran savunmanın özgürlüğü için uğraş veriyorlar. Bunun bedeli bu mu? Bu davada görevi kötüye kullanma yoktur. Bütün arkadaşlarımı yaptıkları işlerden dolayı kendilerini kutluyorum, bu davanın sonuçlanmasını ve beraatle sonuçlanmasını talep ediyorum, barolar birliğinin tek bir savunması olarak bunun kayıtlara geçmesini talep ediyorum, dedi. Av. İzzet Varan'dan soruldu: Yıllardır CMK ödemeleri CMK görevlendirmeleri tüm ülkedeki avukatlar açısından angarya halini almıştır. İlk bakışta avukata para kazandırıyor gibi gözüken, örneğin bir soruşturmada alınan 80 Liranın yarıya yakını avukatın cebine girmeyen bir para miktardır. Bunun üzerine mutat olmayan işlerde yapılan harcamalar avukata ödenmiyorsa, artık bu angarya daha fazla angarya haline gelmiştir. Burada Diyarbakır Barosunun aldığı karar da budur. Bu işi kim yapacak, barodan talepte bulunması gereken yetkililer yapacak. Kolluk veya savcılık bu görevlendirmeyi talep ettiği zaman ivedi mi değil mi diye altına not düşmüyorsa burada görevi ihmal eden kime düşmektedir. Eğer baro yönetiminin olduğu iddia ediliyorsa bu doğru değildir. Baroların hiç biri, angaryaya devam edin ama ses çıktığı zaman biz başını ezeriz denildiği zaman baroları hiç kimse susturamaz. Bu nedenle sanıkların derhal beraatlerine karar verilmesini talep ediyoruz, dedi. Av. İlhan Baran'dan soruldu: Allah hiç bir avukata sayın Tahir Elçi gibi bir müvekkil nasip etmesin. Söylenebilecek her şeyi söyledi. Değerli heyet bize göre, tüm baroların da katılacağı kanaatiyle söylüyorum, bu dava siyasi saiklerle açılmıştır. Hiç bir dönemde olmadığı kadar yargı siyasallaşmaya çalışılmaktadır. 12 Eylül öncesinde insanların birbirlerini katlettiği dönemlerde dahi yargı bu kadar siyasallaşmamıştı. Günde 20 cenazenin kaldırıldığı bir siyasi ortam vardı. Ancak durum bu kadar değildi. Yargı mensupları bu kadar siyasi figür haline gelmemişti. Keşke sayın savcının kendisi veyahut bağlı olduğu kurum sayın Tahir Elçi'ye yargıya atıp tutmayın lafını, parmaklarını sallayarak yargıdan hesap sorduğu zaman bu şekliyle bunun hesabını sorabilseydi. Bu davadan beraatin haricinde herhangi bir karar çıkarsa bu karar siyasi olacaktır. Dolayısıyla bütün sanıkların beraatlerini talep ediyorum, dedi. Av. M. Emin Seçkin Erkan'dan soruldu: Avukatlık kanunu madde 76'de avukatlık tanımı yapılmıştır. Mesleğin saygınlığını korumak, burada yargılanmakta bulunan 11 kişinin görevidir. Siz CMK görevini avukata getiriyorsunuz, başka kanuna aykırı olarak getiriyorsunuz. Avukatlık asgari ücret tarifesi kanunla düzenlenir, ancak siz bunu başka bir kanunla asgari ücret tarifesinin çok altında ücret vererek bu işi yapacaksınız diye diretiyorsunuz, bu işin için de KDV vergi olacak diyorsunuz, parayı ne zaman alacağımızı da bilmiyoruz. Bu yıllardır hepsimizin sorunudur. Burada yargılanan başkan ve üyeler olsa olsa bu kanuna uygun davranmışlardır. Görevi kötüye kullanmanın yanından geçmez. Dolayısıyla bu kesinlikle beraati gerektiren bir suçlamadır. Bu kovuşturma kararlarını veren bütün bürokrasinin kendisini sorgulaması gerekir. Bu utanç verici bir yargılamadır. Buraya gelene kadar verilen her onay Türkiye'de adalet sistemi açısından bir utançtır. Ne bizim OCAS'ı yapmak gibi bir yükümlülüğümüz var, dolayısıyla bu sistemi kapatmak diye bir suç olamaz, ne de bizim angarya ile meslektaşlarımıza iş yaptırmak gibi bir görevimiz var. Dolayısıyla bu izinlerin verilmesi başlı başına bir utançtır. Bunu da kınıyorum, bu şekliyle tutanağa geçmesini talep ediyorum, beraate karar verilmesi gerekmektedir, dedi. Av. Mengücek Gazi Çıtırık'tan soruldu: Meslektaşlarımızın yaptığı savunmalara 11/17 UYAP Bilişim Sisteminde yer alan bu dokümana http://vatandas.uyap.gov.tr adresinden hOTVnA2 - 3TEhdbi - uf7InAI - SwbIKg= kodu ile erişebilirsiniz.
Page 1 and 2: T.C. DİYARBAKIR 6. AĞIR CEZA MAHK
Page 9: T.C. DİYARBAKIR 6. AĞIR CEZA MAHK
Page 17: T.C. DİYARBAKIR 6. AĞIR CEZA MAHK

e-imzalıdır

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template?