27.10.2015 Views

Mülteci Krizi ve Türkiye-AB İlişkilerinde Eksen Kayması Riski

Book 1e

Book 1e

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu • Avrupa Analizleri Serisi No: 1 • Analiz No: 29 • Ekim 2015<br />

Mustafa Kutlay<br />

Öznur Akcalı<br />

<strong>Mülteci</strong> <strong>Krizi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong><br />

<strong>İlişkilerinde</strong> <strong>Eksen</strong> <strong>Kayması</strong> <strong>Riski</strong>


Künye<br />

ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU<br />

Analiz No: 29, <strong>Mülteci</strong> <strong>Krizi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong> <strong>İlişkilerinde</strong> <strong>Eksen</strong> <strong>Kayması</strong> <strong>Riski</strong><br />

Künye<br />

<strong>Mülteci</strong> <strong>Krizi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong><br />

<strong>İlişkilerinde</strong> <strong>Eksen</strong> <strong>Kayması</strong><br />

<strong>Riski</strong><br />

Yazarlar<br />

Dr. Mustafa Kutlay, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu <strong>AB</strong> Araştırmaları<br />

Merkezi (<strong>AB</strong>AM) Başkanlığı’nı yürütmektedir. Dr. Mustafa Kutlay,<br />

TOBB Ekonomi <strong>ve</strong> Teknoloji Üni<strong>ve</strong>rsitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde<br />

öğretim üyesidir. Aynı zamanda, Uni<strong>ve</strong>rsity of Kent, Conflict Analysis Research<br />

Center (CARC) bünyesinde kıdemli araştırmacıdır. Uluslararası politik<br />

ekonomi, Avrupa <strong>ve</strong> <strong>Türkiye</strong>’nin politik ekonomisi, yükseler güçler <strong>ve</strong> bölgeselleşme<br />

<strong>ve</strong> Güney Avrupa (Yunanistan <strong>ve</strong> Kıbrıs) üzerine çalışmalarını sürdürmektedir.<br />

Makaleleri, Third World Quarterly, Perspecti<strong>ve</strong>s on European Politics<br />

and Society, New Perspecti<strong>ve</strong>s on Turkey, Uluslararası İlişkiler, Insight Turkey, gibi<br />

dergilerde basılmıştır. <strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong> ilişkileri üzerine bir kitabın ortak yazarı <strong>ve</strong><br />

iki kitap bölümünün yazarıdır.<br />

Öznur Akcalı, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu <strong>AB</strong> Araştırmaları<br />

Merkezi (<strong>AB</strong>AM) araştırma asistanlarındandır. Orta Doğu Teknik Üni<strong>ve</strong>rsitesi<br />

Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde doktorasına devam etmekte olan Öznur Akcalı,<br />

<strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong> ilişkileri, kimlik <strong>ve</strong> <strong>Türkiye</strong> dış politikası üzerine çalışmalarını<br />

sürdürmektedir.<br />

Katkı Sağlayanlar: Öznur GÜMÜŞ, Hamdi Fırat BÜYÜK<br />

USAK Analiz No: 29<br />

Avrupa Analizleri Serisi No: 1<br />

USAK Raporları Editörü: Mehmet GÜÇER<br />

Copyright © 2015 USAK<br />

Tüm Hakları Saklıdır<br />

Birinci Baskı<br />

Tasarım<br />

Mehmet Güçer & Önder Çukurluöz<br />

Kurum<br />

ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU (USAK)<br />

USAK <strong>AB</strong> Araştırmaları Merkezi<br />

İletişim<br />

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK)<br />

International Strategic Research Organization<br />

Ayten Sokak No: 21 Tandoğan / Ankara<br />

Tel: (0312) 212 28 86 - 87 Faks: (0312) 212 25 84<br />

www.usak.org.tr - www.turkishweekly.net<br />

www.usakanalist.com - info@usak.org.tr


Özet<br />

ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU<br />

Analiz No: 29, <strong>Mülteci</strong> <strong>Krizi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong> <strong>İlişkilerinde</strong> <strong>Eksen</strong> <strong>Kayması</strong> <strong>Riski</strong><br />

Özet<br />

Bu çalışmanın amacı, <strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong> arasındaki taslak ortak eylem<br />

planını analiz etmek, söz konusu iş birliğinin tarafların <strong>ve</strong> mültecilerin<br />

ortak çıkarına olacak şekilde nasıl dizayn edilebileceği<br />

üzerine politika önerisinde bulunmaktır. Analizin temel argümanı,<br />

mevcut vizyon çerçe<strong>ve</strong>sinde ilgili planın uygulamaya konulmasının<br />

hem <strong>AB</strong> değerlerine hem <strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong> ilişkilerine hem de<br />

mültecilere zarar <strong>ve</strong>rme potansiyeli taşıdığıdır.<br />

Suriye’de derinleşen<br />

iç savaş nedeniyle şu<br />

ana kadar 7,6 milyon<br />

kişi ülke içinde yer<br />

değiştirdi. Yaklaşık 4<br />

milyon kişi ise ülke<br />

sınırlarının dışına göç<br />

etmek zorunda kaldı.<br />

Giriş<br />

Orta Doğu’da son beş yılda yaşanan gelişmeler,<br />

uluslararası siyasetin ana gündem<br />

maddelerinden biri haline geldi. 1990’larda<br />

Balkanlarda yaşanan kaosta olduğu gibi<br />

bugün de Orta Doğu’da çöken devlet yapıları,<br />

iflas eden ekonomiler <strong>ve</strong> artan radikalizm,<br />

yeni bir göç dalgasını tetiklemiş<br />

durumda. Özellikle Suriye’de derinleşen iç<br />

savaş nedeniyle şu ana kadar 7,6 milyon<br />

kişi ülke içinde yer değiştirdi. Yaklaşık 4<br />

milyon kişi ise ülke sınırlarının dışına göç<br />

etmek zorunda kaldı. 1<br />

Suriye’den diğer ülkelere yapılan göçler<br />

iki dalga halinde gerçekleşti. İlk dalgada<br />

yerlerinden edilen Suriye vatandaşları<br />

Lübnan <strong>ve</strong> <strong>Türkiye</strong> gibi komşu ülkelere<br />

göç etti. Bu göç dalgası sonucunda yer<br />

değiştiren Suriyeli mültecilerin büyük<br />

çoğunluğu halihazırda komşu ülkelerde<br />

misafir ediliyor. Bu ülkeler arasında 2<br />

milyondan fazla mülteciyle <strong>Türkiye</strong> <strong>ve</strong> 1,2<br />

milyonla Lübnan başı çekiyor. 2 <strong>Türkiye</strong>,<br />

1 Detaylı bilgi için bkz. Osman Bahadır Dinçer vd., Suriyeli<br />

<strong>Mülteci</strong>ler <strong>Krizi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Türkiye</strong>: Sonu Gelmeyen Misafirlik<br />

(USAK <strong>ve</strong> Brookings Enstitüsü, Ankara: 2013).<br />

2 “Afet Raporu: Suriye,” T. C. Başbakanlık Afet <strong>ve</strong><br />

Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Resmî<br />

Suriye krizinin başından bu yana mülteci<br />

sorununda en çok öne çıkan aktör konumunda.<br />

Ancak, Cenevre Sözleşmesi’ne taraf<br />

olan <strong>ve</strong> bu kapsamda sadece Avrupa’dan<br />

gelen talepler için uluslararası koruma<br />

taahhüt eden <strong>Türkiye</strong>’de, mevcut hukuki<br />

mevzuat nedeniyle Suriyeli göçmenler<br />

konusunda hukuki bir boşluk bulunuyor. 3<br />

Suriye’deki iç savaşın öngörülemeyen bir<br />

şekilde neden olduğu kitlesel göçe <strong>Türkiye</strong><br />

“Geçici Koruma Yönergesi” ile çözüm<br />

üretmeye çalıştı. 4 Geçtiğimiz son dört yıl<br />

içerisinde, <strong>Türkiye</strong> Suriyeli mültecilerin<br />

mağduriyetini gidermek adına çok önemli<br />

insani yatırımlar gerçekleştirdi. Fakat gelinen<br />

noktada, sorunun geçici önlemlerle<br />

üstesinden gelinemeyeceği <strong>ve</strong> mülteci krizine<br />

uluslararası toplumun birlikte çözüm<br />

bulması gerektiği açık biçimde ortaya<br />

çıkmış bulunuyor. Dışişleri Bakanı Feridun<br />

Sinirlioğlu’nun açıkladığı rakamlara<br />

göre Ekim 2015 itibarıyla, <strong>Türkiye</strong>’de 2,2<br />

Websitesi, https://www.afad.gov.tr/tr/IcerikDetay1.<br />

aspx?IcerikID=747&ID=16 (Erişim Tarihi: 23 Ekim<br />

2015).<br />

3 Bülent Çiçekli, “Suriyeli <strong>Mülteci</strong>ler <strong>ve</strong> Geçici Koruma”<br />

Analist, no. 56 (2015):44-45.<br />

4 Ibid., 46.<br />

2


ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU<br />

Analiz No: 29, <strong>Mülteci</strong> <strong>Krizi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong> <strong>İlişkilerinde</strong> <strong>Eksen</strong> <strong>Kayması</strong> <strong>Riski</strong><br />

Giriş<br />

milyon Suriyeli, 300 bin Iraklı <strong>ve</strong> 50 bin<br />

Afganistanlı göçmen bulunuyor <strong>ve</strong> <strong>Türkiye</strong><br />

sadece kamplarda yaşayan 266 bin<br />

civarındaki sığınmacının ihtiyaçlarının<br />

giderilmesi için bugüne kadar 8 milyar<br />

dolara yakın kaynak ayırdı. 5 Sinirlioğlu,<br />

bu miktar içinde, uluslararası toplumun<br />

katkısının 417 milyon dolar olduğunu <strong>ve</strong><br />

<strong>AB</strong>’nin payının ise sivil toplum kuruluşları<br />

üzerinden olanlar dahil, sadece 170<br />

milyon dolarla sınırlı kaldığını ifade etti. 6<br />

<strong>Mülteci</strong> krizinin ikinci dalgası ise 2015<br />

yazında ortaya çıktı. Komşu ülkelerde<br />

uzun süredir barınan, ancak yeterli eğitim,<br />

istihdam <strong>ve</strong> sağlık hizmetlerine ulaşamayan<br />

Suriyeli sığınmacıların büyük bir bölümü<br />

rotasını Avrupa’ya çevirdi. Akdeniz<br />

sahilleri, kitleler halinde göç etmeye çalışan<br />

mültecilerin trajedilerine sahne olurken<br />

Avrupalı devletler de ilk defa Suriye<br />

iç savaşının etkilerini doğrudan tecrübe<br />

etmeye başladı. 7 Frontex <strong>ve</strong>rilerine göre<br />

Haziran-Temmuz 2015 tarihleri arasında<br />

<strong>AB</strong> sınırına girmeye çalışırken tespit edilen<br />

sığınmacı sayısı 340.000’i bulmuş durumda;<br />

bu rakam 2014’ün tümünde 280.000<br />

civarında idi. 8 Sığınmacı sayısının yılın<br />

ikinci yarısında da katlanarak artması<br />

bekleniyor. Diğer taraftan <strong>AB</strong> ülkelerinin<br />

şu ana kadar Suriyeli sığınmacılara olan<br />

yaklaşımı <strong>AB</strong>’nin kapasitesinin <strong>ve</strong> beklentilerin<br />

oldukça altında kalıyor. Örneğin,<br />

sığınmacıların en fazla yöneldiği <strong>ve</strong> diğer<br />

üye ülkelere göre daha müşfik politikalar<br />

5 “Dışişleri Bakanı Sayın Feridun Sinirlioğlu’nun Basını<br />

Bilgilendirme Toplantısı, 16 Ekim 2015, Ankara,”<br />

Dışişleri Bakanlığı Resmi Web Sitesi, http://www.<br />

mfa.gov.tr/disisleri-bakani-sayin-feridun-sinirliog-<br />

lu_nun-basini-bilgilendirme-toplantisi_-16-ekim-<br />

2015_-ankara.tr.mfa<br />

6 Ibid.<br />

7 Konuyla ilgili kapsamlı bir değerlendirme için Analist<br />

dergisinin 56’ncı sayısındaki “Küresel Sistemin Çetin<br />

sınavı: Göç” başlıklı kapak dosyasına bakılabilir.<br />

8 “Number of Migrants in One Month Abo<strong>ve</strong> 100 000<br />

For First Time,” 18 Ağustos 2015, http://frontex.<br />

europa.eu/news/number-of-migrants-in-one-monthabo<strong>ve</strong>-100-000-for-first-time-I9MlIo<br />

(Erişim Tarihi:<br />

23 Ekim 2015).<br />

uygulayan Almanya, artan talep nedeniyle<br />

Schengen’i geçici olarak askıya aldı. 9 Macaristan,<br />

Sırbistan sınırına 175 km uzunluğunda<br />

dikenli tel çekti, ancak deneme<br />

amaçlı uygulamaya daha sonra son <strong>ve</strong>rdi. 10<br />

Yunanistan’da ise bir sahil gü<strong>ve</strong>nlik ekibi,<br />

göçmenlerin şişme botunu batırırken görüntülendi.<br />

11 Bu uygulamaların yanı sıra<strong>AB</strong><br />

üyesi ülkeler, göç konusunda ciddi<br />

anlaşmazlıklara <strong>ve</strong> sert tartışmalara girdi.<br />

Özellikle Doğu Avrupa ülkeleri, sert göçmen<br />

karşıtı politikalarıyla <strong>AB</strong> zir<strong>ve</strong>lerinde<br />

göçmenlerin kota usulü üye ülkelere dağıtılmasına<br />

karşı çıkarak soruna etkin çözüm<br />

üretilmesini engelledi. Örneğin göç<br />

karşıtı katı bir tutum benimseyen Macaristan<br />

Başbakanı Viktor Orban, dünyayı<br />

Almanların gözünden görmediklerini,<br />

göç konusunda herhangi bir yaptırıma<br />

zorlanmak istemediklerini <strong>ve</strong> her ülkenin<br />

mülteci kabul edip etmeyeceğine kendisinin<br />

karar <strong>ve</strong>rmesi gerektiğini iddia etti. 12<br />

Slovakya, az sayıda mülteci alacağını <strong>ve</strong><br />

bunları yalnızca Hristiyanlardan seçeceğini<br />

duyururken Çek Cumhuriyeti ise kabul<br />

ettiği mültecilerin kollarına numara yazma<br />

uygulaması başlattı. 13 Gressel’in iddiasına<br />

göre Doğu Avrupa’nın katı tutumunun temel<br />

sebebi, daha ılımlı bir tutum benimseyen<br />

Batı Avrupa ülkeleri gibi daha önce<br />

kitlesel göç deneyimi yaşamamış olmaları.<br />

14 Keating ise Doğu Avrupa ülkelerinin<br />

9 “Almanya, Schengen’i Askıya Aldı,” CNN Türk, 14<br />

Eylül 2015.<br />

10 “Macaristan Tel Örgüyü Kaldırdı,” Al Jazeera Türk, 26<br />

Eylül 2015.<br />

11 Taylan Yıldırım, “Yunan Sahil Gü<strong>ve</strong>nliği <strong>Mülteci</strong> Botunu<br />

Patlattı İddiası,” Hürriyet, 15 Ağustos 2015.<br />

12 “Hungary’s Orban Criticizes Merkel’s ‘Moral Imperialism’,”<br />

Deutsche Welle, 23 Eylül 2015.<br />

13 Joshua Keating, “Here’s Why Eastern Europe Is So<br />

Much More Antagonistic to Syria’s Refugees Than<br />

Western Europe”, 14 Eylül 2015, http://www.slate.<br />

com/blogs/the_slatest/2015/09/14/here_s_why_eastern_europe_is_so_much_more_antagonistic_to_<br />

syria_s_refugees.html (Erişim Tarihi: 23 Ekim 2015).<br />

14 Gustav Gressel, “Understanding Eastern Europe’s<br />

Attitudes on Refugees”, ECFR Commentary, 11 Eylül<br />

2015. http://www.ecfr.eu/article/commentary_understanding_eastern_european_attitudes_on_refugees4019<br />

(Erişim Tarihi: 23 Ekim 2015).<br />

<strong>AB</strong> ülkelerinin şu<br />

ana kadar Suriyeli<br />

sığınmacılara olan<br />

yaklaşımı <strong>AB</strong>’nin<br />

kapasitesinin <strong>ve</strong><br />

beklentilerin oldukça<br />

altında kalıyor.<br />

3


Giriş<br />

ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU<br />

Analiz No: 29, <strong>Mülteci</strong> <strong>Krizi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong> <strong>İlişkilerinde</strong> <strong>Eksen</strong> <strong>Kayması</strong> <strong>Riski</strong><br />

yaşadığı ekonomik zorlukların da göç konusunda<br />

olumsuz bir tutum geliştirmelerine<br />

sebep olduğunu savunuyor. 15 Zira <strong>AB</strong><br />

üyeliğinin ekonomik refah getireceği beklentisine<br />

giren bu ülkeler, bunun yerine<br />

yoğun göç dalgasıyla karşılaşmış olmalarının<br />

sıkıntılarını yaşıyor.<br />

Birlik içinde farklılaşan fikir <strong>ve</strong> çıkarlar<br />

nedeniyle <strong>AB</strong>’nin göç krizine çözüm bulma<br />

konusunda ortak bir eylem <strong>ve</strong> politika<br />

üretmekte zorlandığı görülüyor.<br />

Göç Güzergahı<br />

Ocak-Temmuz 2015<br />

dönemi temel Avrupa<br />

FİNLANDİYA<br />

göç yolları <strong>ve</strong> tespit<br />

İSVEÇ<br />

Batı Balkanlar<br />

edilen yasa dışı<br />

geçişler<br />

DANİMARKA<br />

102.342<br />

İRLANDA İNGİLTERE ALMANYA<br />

POLONYA<br />

MACARİSTAN<br />

İkincil girişler<br />

(Yunanistan üzerinden)<br />

Afganistan %29<br />

Suriye %28<br />

Kosova %23<br />

Schengen bölgesi<br />

Schengen dışı <strong>AB</strong><br />

bölgesi<br />

<strong>AB</strong> dışı Schengen<br />

bölgesi<br />

Temel <strong>AB</strong> giriş<br />

noktası<br />

Batı<br />

Akdeniz<br />

6.698<br />

Kaynak: IOM<br />

İSPANYA<br />

FRANSA<br />

İSPANYA<br />

AVUSTURYA<br />

Suriye %57<br />

Gine %10<br />

SLOVAKYA<br />

MACARİSTAN<br />

ROMANYA<br />

SIRBİSTAN<br />

BULGARİSTAN<br />

İTALYA<br />

YUNANİSTAN<br />

TÜRKİYE<br />

Fildişi Sahiller %5<br />

Orta<br />

Akdeniz<br />

91.302<br />

İTALYA<br />

Doğu<br />

Akdeniz<br />

132.240<br />

Eritre %26<br />

Nijerya %12<br />

Sahra altı<br />

Afrikası’ndan %11<br />

YUNANİSTAN<br />

Suriye %59<br />

Afganistan %25<br />

Pakistan %5<br />

<strong>AB</strong>’nin yeniden<br />

ikame hedefi<br />

40.000<br />

sığınmacı<br />

Kaynak: Fatma Yılmaz-Elmas, “Avrupa’da Göç İkilemi: Dengeler <strong>ve</strong> Çıkarlar,” Analist, no. 56 (2015): 29.<br />

15 Joshua Keating, “Here’s Why Eastern Europe Is So<br />

Much More Antagonistic to Syria’s Refugees Than<br />

Western Europe”, 14 Eylül 2015, http://www.slate.<br />

com/blogs/the_slatest/2015/09/14/here_s_why_eastern_europe_is_so_much_more_antagonistic_to_<br />

syria_s_refugees.html (Erişim Tarihi: 23 Ekim 2015).<br />

4


ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU<br />

Analiz No: 29, <strong>Mülteci</strong> <strong>Krizi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong> <strong>İlişkilerinde</strong> <strong>Eksen</strong> <strong>Kayması</strong> <strong>Riski</strong> 1<br />

<strong>Mülteci</strong> <strong>Krizi</strong>nde <strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong><br />

İş Birliği<br />

Suriye iç savaşının yoğun göç dalgasına sebep olması <strong>ve</strong> bu<br />

dalganın son dönemde Avrupa’yı derinden etkilemesi, <strong>Türkiye</strong><br />

ile iş birliği ihtiyacını ortaya çıkardı.<br />

<strong>AB</strong> yetkililerinin, 2015 yazı boyunca<br />

yaptıkları zir<strong>ve</strong>lerden kalıcı bir sonuç<br />

çıkmadı. Bunun yanında, sorunun çokboyutlu<br />

<strong>ve</strong> girift yapısının farkına varan<br />

<strong>AB</strong> temsilcileri, mülteci krizinde önemli<br />

ülkelerin başında gelen <strong>Türkiye</strong> ile temasa<br />

geçmeye karar <strong>ve</strong>rdi. <strong>AB</strong>’nin mülteciler<br />

konusunda düzenlediği zir<strong>ve</strong> <strong>ve</strong> taslak<br />

olarak yayınladığı “<strong>AB</strong>-<strong>Türkiye</strong> Ortak<br />

Eylem Planı” isimli dokümanın yanı sıra<strong>AB</strong><br />

Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı<br />

Frans Timmermans’ın başkanlığındaki bir<br />

heyet 14 Ekim’de <strong>Türkiye</strong>’ye bir ziyaret<br />

gerçekleştirerek Cumhurbaşkanı Erdoğan,<br />

Başbakan Davutoğlu <strong>ve</strong> Dışişleri Bakanı<br />

Sinirlioğlu ile görüştü. 16 Bunun yanı<br />

sıraAlman Şansölye Merkel de 18 Ekim’de<br />

<strong>Türkiye</strong>’ye gelerek mülteci krizine <strong>ve</strong><br />

<strong>Türkiye</strong>’nin <strong>AB</strong> sürecine ilişkin temaslarda<br />

bulundu. Merkel, göç kriziyle mücadelede<br />

iş birliği kapsamında <strong>Türkiye</strong>’nin<br />

açılmasını talep ettiği 15, 17, 23, 24 <strong>ve</strong><br />

31’inci fasıllar 17 üzerinde değerlendirme<br />

yaptıklarını <strong>ve</strong> bu fasılların açılması için<br />

<strong>Türkiye</strong>’yi desteklediğini ifade etti. 18<br />

<strong>AB</strong>-<strong>Türkiye</strong> ilişkileri, mülteci kriziyle<br />

birlikte yeniden hızlanma eğilimine<br />

girmiş olsa da <strong>AB</strong>’nin göç konusunu ele<br />

alma mantığı, <strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong> ilişkilerinin<br />

aşırı siyasallaşması riskini doğuruyor.<br />

Bu kapsamda bu çalışma, <strong>Türkiye</strong> ile<br />

<strong>AB</strong> arasındaki taslak ortak eylem planını<br />

analiz etmeyi <strong>ve</strong> söz konusu iş birliğinin<br />

tarafların <strong>ve</strong> mültecilerin ortak çıkarına<br />

olacak şekilde nasıl dizayn edilebileceği<br />

üzerine önerilerde bulunmayı amaçlıyor.<br />

Bu analiz, mevcut vizyon çerçe<strong>ve</strong>sinde<br />

ilgili planın uygulamaya konulmasının<br />

hem <strong>AB</strong> değerlerine hem <strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong><br />

ilişkilerine hem de mültecilere zarar <strong>ve</strong>rme<br />

potansiyeli taşıdığını iddia etmektedir.<br />

<strong>AB</strong>-<strong>Türkiye</strong> ilişkileri,<br />

mülteci kriziyle birlikte<br />

yeniden hızlanma<br />

eğilimine girmiş<br />

olsa da <strong>AB</strong>’nin göç<br />

konusunu ele alma<br />

mantığı, <strong>Türkiye</strong>-<br />

<strong>AB</strong> ilişkilerinin aşırı<br />

siyasallaşması riskini<br />

doğuruyor.<br />

16 “Erdoğan, <strong>AB</strong> Heyetini Kabul Etti”, Milliyet, 16<br />

Ekim 2015.<br />

17 Bu fasıllar <strong>ve</strong> sıraları şunlardır: Enerji (15), Ekonomik<br />

<strong>ve</strong> Parasal Politika (17), Yargı <strong>ve</strong> Temel Haklar (23),<br />

Adalet, Özgürlük <strong>ve</strong> Gü<strong>ve</strong>nlik (24), Dış, Gü<strong>ve</strong>nlik <strong>ve</strong><br />

Savunma Politikaları (31).<br />

18 “Merkel: ‘<strong>Türkiye</strong>’ye Destek Olmamız Gerekir’,” Deutsche<br />

Welle, 18 Ekim 2015.<br />

5


Bu22<br />

plana<br />

2<br />

ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU<br />

Analiz No: 29, <strong>Mülteci</strong> <strong>Krizi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong> <strong>İlişkilerinde</strong> <strong>Eksen</strong> <strong>Kayması</strong> <strong>Riski</strong><br />

Ortak Eylem Planı<br />

<strong>AB</strong>, <strong>Türkiye</strong> ile mülteci krizine çözüm üretmek için yapılacak<br />

iş birliğinin kapsamını belirlemek amacıyla taleplerini 15<br />

Ekim’de yayınlanan “<strong>AB</strong>-<strong>Türkiye</strong> Ortak Eylem Planı” ile ortaya<br />

koydu. 22<br />

<strong>Türkiye</strong>’nin (i) Suriyeli<br />

göçmenleri <strong>Türkiye</strong>’de<br />

kalmaya ikna etmesi<br />

<strong>ve</strong> (ii) <strong>AB</strong> ülkelerine<br />

yasadışı yollardan<br />

girmek isteyenleri<br />

daha sıkı kontrollerle<br />

engellemesi şeklinde<br />

özetlenebilecek taslak<br />

planda, tüm bunların<br />

karşılığında maddi<br />

yardım öneriliyor.<br />

göre <strong>AB</strong>, <strong>Türkiye</strong> ile “yük paylaşımı”<br />

çerçe<strong>ve</strong>sinde iş birliği öneriyor.<br />

Gü<strong>ve</strong>nlik kaygısı ile hazırlandığı anlaşılan<br />

<strong>ve</strong> ‘sorunu adresinde çözmek’ yerine, ‘<strong>AB</strong><br />

için hasar kontrol’ perspektifini öne çıkaran<br />

taslak planda temelde iki aşamadan<br />

söz ediliyor: İlk aşama, <strong>Türkiye</strong>’de misafir<br />

olarak bulunan geçici koruma altındaki<br />

Suriyelilere yönelik destek mekanizmaları<br />

öngörüyor. İkinci aşama ise düzensiz göçle<br />

mücadelede iş birliğini güçlendirmeyi<br />

hedefliyor. Birinci aşamaya ilişkin <strong>AB</strong>,<br />

<strong>Türkiye</strong>’nin yabancılar hukuku <strong>ve</strong> uluslararası<br />

koruma hukukunu uygulamasını talep<br />

ediyor. Ayrıca <strong>AB</strong>, <strong>Türkiye</strong>’de bulunan<br />

mültecilerin kayıt altına alınması, mültecilerin<br />

kamu hizmetlerinden yararlanması,<br />

iş piyasasına gerekli düzenlemelerle dâhil<br />

edilmesi <strong>ve</strong> sosyal haklara erişimlerinin<br />

sağlanmasını istiyor. Planın ikinci aşaması<br />

için ise, <strong>Türkiye</strong>’nin sınır <strong>ve</strong> sahil gü<strong>ve</strong>nliğini<br />

güçlendirmesi bekleniyor. Ayrıca,<br />

<strong>Türkiye</strong>’ye, Bulgaristan <strong>ve</strong> Yunanistan’la<br />

düzensiz göç konusunda iş birliği yapması,<br />

insan kaçakçılığıyla mücadele etmesi <strong>ve</strong><br />

buna ilişkin bilgi paylaşımında bulunması<br />

öneriliyor.<br />

22 “EU-Turkey Joint Action Plan,” European Commission,<br />

15 Ekim 2015, http://ec.europa.eu/priorities/<br />

migration/docs/20151016-eu-revised-draft-actionplan_en.pdf<br />

(Erişim Tarihi: 16 Ekim 2015).<br />

<strong>Türkiye</strong>’nin (i) Suriyeli göçmenleri<br />

<strong>Türkiye</strong>’de kalmaya ikna etmesi <strong>ve</strong> (ii) <strong>AB</strong><br />

ülkelerine yasadışı yollardan girmek isteyenleri<br />

daha sıkı kontrollerle engellemesi<br />

şeklinde özetlenebilecek taslak planda, tüm<br />

bunların karşılığında maddi yardım öneriliyor.<br />

15 Ekim 2015 tarihinde yayınlanan<br />

revize edilmiş taslak metinde herhangi bir<br />

rakam yer almıyor. Ancak, Reuters’ın haberine<br />

göre <strong>AB</strong>, <strong>Türkiye</strong>’ye 3 milyar euro<br />

öneriyor. 23 Bunun yanısıra, yeni müzakere<br />

başlıklarının açılmasının, vize muafiyeti<br />

sürecinin hızlanmasının, <strong>Türkiye</strong>’nin üst<br />

düzeyli <strong>AB</strong> zir<strong>ve</strong>lerine da<strong>ve</strong>t edilmesinin<br />

<strong>ve</strong> ‘gü<strong>ve</strong>nli ülkeler’ 24 listesine eklenmesinin<br />

pazarlık masasında yer aldığı anlaşılıyor. 25<br />

Bu çerçe<strong>ve</strong>de, tahsis edilecek fonun hangi<br />

program kapsamında <strong>ve</strong>rileceği henüz netleşmiş<br />

değil. <strong>AB</strong>’nin, aday ülkelere, geçiş<br />

23 Paul Taylor <strong>ve</strong> Alastair McDonald, “EU Offers Turkey<br />

Cash, Closer Ties for Migration Help,” Reuters,<br />

16 Ekim 2015.<br />

24 <strong>AB</strong>’nin ilgili ülkeyi ‘gü<strong>ve</strong>nli ülke’ listesine dahil etmesi<br />

için o ülkede insan haklarına saygı <strong>ve</strong> siyasi baskının<br />

olmaması gerekiyor. Gü<strong>ve</strong>nli ülkelerden yapılan iltica<br />

başvurularında süreç daha hızlı işliyor <strong>ve</strong> ilgili başvuruların<br />

reddedilerek iltica talebinde bulunanların kaynak<br />

ülkeye geri gönderilmesi olasılığı artıyor. <strong>Türkiye</strong><br />

<strong>ve</strong> <strong>AB</strong> arasındaki ‘gü<strong>ve</strong>nli ülke’ tartışmaları hakkında<br />

daha ayrıntılı bilgi için bkz. “Gü<strong>ve</strong>nli Ülke Tartışması,”<br />

Deutsche Welle, 14 Ekim 2015.<br />

25 Paul Taylor <strong>ve</strong> Alastair McDonald, “EU Offers Turkey<br />

Cash, Closer Ties for Migration Help,” Reuters,<br />

16 Ekim 2015.<br />

6


ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU<br />

Analiz No: 29, <strong>Mülteci</strong> <strong>Krizi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong> <strong>İlişkilerinde</strong> <strong>Eksen</strong> <strong>Kayması</strong> <strong>Riski</strong> 2<br />

dönemi desteği <strong>ve</strong> kurumsal yapılanma,<br />

sınır ötesi işbirliği, bölgesel kalkınma, insan<br />

kaynaklarının geliştirilmesi <strong>ve</strong> kırsal<br />

kalkınma konularında katılım öncesi destek<br />

çerçe<strong>ve</strong>sinde tahsis ettiği IPA (Katılım<br />

Öncesi Yardım Aracı-Instrument for Preaccession<br />

Assistance) fonlarını gündeme<br />

getirmesi Türk karar alıcıların itirazına neden<br />

oldu. Zira <strong>Türkiye</strong>, bu fonun halihazırda<br />

<strong>Türkiye</strong>’ye adaylık statüsü kapsamında<br />

ayrıldığını belirterek, mülteci krizinin<br />

çözümüne katkı sağlamak istiyorsa <strong>AB</strong>’nin<br />

başka bir fonu devreye sokması gerektiğini<br />

gündeme getirdi. 26 Bu itiraz neticesinde<br />

<strong>AB</strong>, kaynağı henüz belli olmamakla birlikte<br />

ayrı bir fon üzerinden yardım yapmayı<br />

kabul etti.<br />

Tüm bunların yanında belirtmek gerekir<br />

ki <strong>AB</strong>’nin hazırladığı <strong>ve</strong> kamuoyu<br />

ile paylaştığı metin, nihai bir metin değil.<br />

Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu’nun<br />

16 Ekim’de yaptığı basın toplantısında konuya<br />

ilişkin açıklamaları dikkate alınırsa,<br />

henüz taraflar arasında derin görüş ayrılıkları<br />

bulunuyor. 27 Zira Sinirlioğlu’nun açıklamasında<br />

da plan için “ad referendum”<br />

(nihai olmayan) ifadesi kullanılıyor. Plana<br />

ilişkin tartışmalar, hem Avrupalı hem de<br />

Türk karar alıcıların gündemini yoğun bir<br />

şekilde meşgul etmeye devam edecek.<br />

26 “<strong>AB</strong> ile Nihai Anlaşma Yok, Görüşmeler Sürüyor,”<br />

Habertürk, 17 Ekim 2015.<br />

27 “Dışişleri Bakanı Sayın Feridun Sinirlioğlu’nun Basını<br />

Bilgilendirme Toplantısı, 16 Ekim 2015, Ankara,”<br />

Dışişleri Bakanlığı Resmi Web Sitesi, http://www.mfa.<br />

gov.tr/disisleri-bakani-sayin-feridun-sinirlioglu_nun-<br />

basini-bilgilendirme-toplantisi_-16-ekim-2015_-<br />

ankara.tr.mfa (Erişim Tarihi: 17 Ekim 2015).<br />

7


3<br />

ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU<br />

Analiz No: 29, <strong>Mülteci</strong> <strong>Krizi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong> <strong>İlişkilerinde</strong> <strong>Eksen</strong> <strong>Kayması</strong> <strong>Riski</strong><br />

İkili İlişkilerde<br />

<strong>Eksen</strong> <strong>Kayması</strong> mı?<br />

Anlaşmanın detayları <strong>ve</strong> tarafların karşılıklı talepleri kadar<br />

önemli bir diğer mesele, konunun <strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong> ilişkilerine ne<br />

şekilde etki edeceği.<br />

Zira <strong>AB</strong>’nin mülteci krizi <strong>ve</strong>silesiyle<br />

yaklaşımı, <strong>Türkiye</strong>’yi nasıl konumlandırdığına<br />

ilişkin ciddi ipuçları <strong>ve</strong>riyor. Konunun<br />

ele alınış tarzı <strong>ve</strong> pazarlığa açılan<br />

hususlara bakıldığında, <strong>AB</strong>’nin, <strong>Türkiye</strong>’yi<br />

üyelik yolunda ilerleyen bir aday ülkeden<br />

ziyade, bir sınır ülke olarak değerlendirme<br />

eğiliminde olduğu anlaşılıyor. Bu eğilim,<br />

Birliğin Arap isyanları öncesi Orta Doğu<br />

ülkelerine ilişkin tavrıyla paralellikler gösteriyor.<br />

<strong>AB</strong>’nin Arap isyanları öncesinde Orta<br />

Doğu’daki rejimlere yönelik politikası ‘adı<br />

konulmamış bir mutabakata’ dayanıyordu.<br />

28 <strong>AB</strong>, Orta Doğu’da yasadışı göç <strong>ve</strong><br />

aşırıcılık sorununda Mısır, Libya <strong>ve</strong> Suriye<br />

gibi ülkelerin liderlerinden azami destek<br />

elde etmeye çalışıyor, Birlik fonları bu<br />

çerçe<strong>ve</strong>de ilgili ülkelere yönlendiriliyordu.<br />

Ayrıca, bu ülkelerden piyasalarını liberalleştirmeleri<br />

<strong>ve</strong> Avrupalı şirketlere açmaları<br />

talep ediliyordu. Tüm bunların karşılığında<br />

ise Birlik, söz konusu ülkelere ilişkin<br />

siyasi düzlemde sert eleştirilerde bulunmuyordu.<br />

Söz konusu politikaların Arap<br />

isyanlarının hemen ertesinde revizyonu<br />

gündeme geldiğinde, <strong>AB</strong>’nin Genişleme<br />

<strong>ve</strong> Komşuluktan Sorumlu Komiseri Stefan<br />

28 Osman Bahadır Dinçer and Mustafa Kutlay, “The<br />

Arab Spring: A Game Changer in Turkey-EU Relations?”<br />

Perspecti<strong>ve</strong>s on European Politics and Society 14,<br />

no. 4 (2013): 418-430.<br />

Füle, bir özeleştiride bulunarak şunları ifade<br />

etmişti:<br />

“Geçmişe yönelik tevazu göstermek<br />

zorundayız. Avrupa, bölgede [Ortadoğu]<br />

insan hakları <strong>ve</strong> yerel demokratik<br />

güçleri savunmakta yeteri<br />

ölçüde sesini yükseltmedi. Pek çoğumuz,<br />

otoriter rejimlerin bölgede<br />

istikrarın garantisi olduğu yanılgısına<br />

düştük. Bu, reel-politik bile değildi.<br />

En hafif tabirle, uzun-vadeyi<br />

inşa etmeyi daha da zorlaştıran bir<br />

dar-görüşlülüktü.” 29<br />

<strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong> ilişkilerinde mülteci krizi<br />

<strong>ve</strong>silesiyle gelinen nokta dikkate alındığında,<br />

<strong>AB</strong>’nin <strong>Türkiye</strong>’ye de benzer bir<br />

perspektifle yaklaştığı görülüyor. Zira<br />

mültecilerin <strong>Türkiye</strong>’de tutulması <strong>ve</strong> sınır<br />

kontrolü karşılığında <strong>AB</strong>, müzakere sürecine<br />

ilişkin birtakım açılımlar yapabileceğine<br />

dair sinyaller gönderiyor. Örneğin,<br />

<strong>Türkiye</strong>’ye gerçekleştirdiği ziyaret sırasında<br />

Başbakan Davutoğlu ile ortak basın<br />

toplantısında Merkel, ülkesinin 17’nci<br />

fasıl olan Ekonomik <strong>ve</strong> Parasal Politikalar<br />

29 Štefan Füle, “Speech on the Recent E<strong>ve</strong>nts in North<br />

Africa Commitee on Foreign Affairs (AFET)”, European<br />

Parliament, Brussels, 28 February 2011, http://<br />

europa.eu/rapid/press-release_SPEECH-11-130_<br />

en.htm (Erişim Tarihi: 18 Ekim 2015).<br />

8


ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU<br />

Analiz No: 29, <strong>Mülteci</strong> <strong>Krizi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong> <strong>İlişkilerinde</strong> <strong>Eksen</strong> <strong>Kayması</strong> <strong>Riski</strong> 3<br />

başlığının müzakereye açılmasına olumlu<br />

yaklaştığını, 23’üncü (yargı <strong>ve</strong> temel haklar)<br />

<strong>ve</strong> 24’üncü fasıllarla (adalet, özgürlük<br />

<strong>ve</strong> gü<strong>ve</strong>nlik) ilgili de aşamalı ilerlemeden<br />

yana olduklarını belirtti. 30 Merkel’in açılımı<br />

birtakım soru işaretlerini gündeme getirdi.<br />

Zira müzakere sürecinin aşırı siyasallaşması<br />

<strong>ve</strong> esasında başka bir düzlemde ele<br />

alınması gereken konuların mülteci krizinde<br />

“<strong>Türkiye</strong>’nin desteği karşılığında” gündeme<br />

geldiği algısının oluşması, <strong>Türkiye</strong>-<br />

<strong>AB</strong> ilişkilerinde iki nedenden dolayı eksen<br />

kayması riskini ortaya çıkarıyor.<br />

Birincisi, <strong>AB</strong>’nin soruna yaklaşım felsefesi,<br />

<strong>Türkiye</strong> ile yürütülen müzakere sürecini<br />

prensiplere dayalı olmaktan uzak bir<br />

eksende değerlendirme eğiliminde olduğunu<br />

gösteriyor. <strong>Mülteci</strong> krizi gibi insani<br />

bir meselede iş birliğinin karşılığı olarak<br />

yeni başlıkların açılacak olması, “prensip-temelli<br />

normatif Avrupa” nosyonu ile<br />

uyuşmuyor. 31 Hâlihazırda teknik olarak<br />

açılabilecekken <strong>Türkiye</strong>’nin ısrarlı taleplerine<br />

rağmen siyasi saiklerle açılmayan<br />

fasılların, yine başka bir siyasi saikle açılacak<br />

olması, ikili ilişkilere yön <strong>ve</strong>ren temel<br />

motivasyona dair kuşkular uyandırıyor.<br />

İkincisi, son gelişmeler <strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong> ilişkilerinde<br />

müzakere zemininin hızla kayma<br />

riskine girdiğini gösteriyor. Zira yukarıda<br />

belirtildiği üzere, Avrupalı liderler konuya<br />

“gü<strong>ve</strong>nlikçi” bir perspektiften bakarak,<br />

<strong>Türkiye</strong>’yi bir ‘aday ülke’ yerine Avrupa’ya<br />

göçmen akışını kontrol edecek bir ‘sınır<br />

ülkeye’ indirgedikleri izlenimini <strong>ve</strong>riyor.<br />

Söz konusu yaklaşımın, <strong>AB</strong> üyeliğini<br />

stratejik bir hedef olarak alan gören Türk<br />

karar alıcılarda da endişe uyandırdığı anlaşılıyor.<br />

Nitekim konuyla ilgili basın toplantısında,<br />

Dışişleri Bakanı Sinirlioğlu’nun,<br />

<strong>AB</strong>’nin makas değiştirmesine yönelik olarak,<br />

“<strong>Türkiye</strong>, bir kriz anında hatırlanacak<br />

<strong>ve</strong> sadece taktik nedenlerle iş birliği yapılacak<br />

bir ülke değildir. <strong>Türkiye</strong> tarihi ile<br />

coğrafyası ile büyük bir Avrupa devletidir,<br />

böyle de kalacaktır” 32 açıklaması dikkat<br />

çekiyor. Tüm bu gelişmeler ışığında, <strong>Türkiye</strong><br />

açısından mülteci sorununun halline<br />

ilişkin kısa-vadeli risklerin yanında, uzunvadede<br />

<strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong> ilişkilerinin ‘aday ülke’<br />

perspektifinden ‘sınır ülke’ eksenine kayması<br />

riskinin bulunduğunu tespit etmek<br />

gerekiyor.<br />

Diğer taraftan, <strong>AB</strong>’nin göçmen krizinin<br />

başından bu yana sorumluluğunun <strong>ve</strong><br />

kapasitesinin çok altında bir performans<br />

sergilemesi “neden” sorusunu akla getiriyor.<br />

Neden <strong>AB</strong> ülkeleri sığınmacılar konusunda<br />

üzerine düşeni yap(a)mıyor? Niçin<br />

İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana insanlığın<br />

gördüğü en büyük trajedi karşısında<br />

<strong>AB</strong> normatif perspektif yerine gü<strong>ve</strong>nlikçi<br />

yaklaşımı kendi ilkelerini aşındırmak pahasına<br />

önceliyor?<br />

Avrupalı liderler<br />

konuya “gü<strong>ve</strong>nlikçi” bir<br />

perspektiften bakarak,<br />

<strong>Türkiye</strong>’yi bir ‘aday<br />

ülke’ yerine Avrupa’ya<br />

göçmen akışını kontrol<br />

edecek bir ‘sınır<br />

ülkeye’ indirgedikleri<br />

izlenimini <strong>ve</strong>riyor.<br />

30 “Merkel: Almanya Olarak 17. Faslı Açmak İsteriz,”<br />

Bloomberg HT, 18 Ekim 2015.<br />

31 Ian Manners, “Normati<strong>ve</strong> Power Europe: a Contradiction<br />

in Terms?”, Journal of Common Market Studies<br />

40, no. 2 (2002): 235-258.<br />

32 “Dışişleri Bakanı Sayın Feridun Sinirlioğlu’nun Basını<br />

Bilgilendirme Toplantısı, 16 Ekim 2015, Ankara,”<br />

Dışişleri Bakanlığı Resmî Web Sitesi, http://www.mfa.<br />

gov.tr/disisleri-bakani-sayin-feridun-sinirlioglu_nun-<br />

basini-bilgilendirme-toplantisi_-16-ekim-2015_-<br />

ankara.tr.mfa (Erişim Tarihi: 17 Ekim 2015).<br />

9


4<br />

ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU<br />

Analiz No: 29, <strong>Mülteci</strong> <strong>Krizi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong> <strong>İlişkilerinde</strong> <strong>Eksen</strong> <strong>Kayması</strong> <strong>Riski</strong><br />

<strong>AB</strong> Neden Mütereddit<br />

Davranıyor?<br />

Yukarıdaki soruların birbiriyle ilişkili farklı cevapları var. Bu<br />

cevaplar arasında muhtemelen en öne çıkanı ise <strong>AB</strong>’nin halihazırda<br />

‘kriz içinde kriz’ yaşıyor olduğu gerçeği.<br />

Avrupa bütünleşmesi,<br />

çok-boyutlu meydan<br />

okumalarla karşı<br />

karşıya bulunuyor.<br />

Avrupa bütünleşmesi ile ilgili en sık tekrarlanan<br />

kalıpların başında “<strong>AB</strong>’nin kriztemelli<br />

bir proje olduğu <strong>ve</strong> krizler sayesinde<br />

ilerlediği” argümanı gelir. 33 Örneğin,<br />

Avrupa Birliği Konseyi eski Başkanı Herman<br />

Von Rompuy da <strong>AB</strong>’nin euro krizinden<br />

daha fazla entegrasyon sağlayarak<br />

daha güçlü çıkacağını savunmuştur. 34 Bir<br />

noktaya kadar bu beklenti yerindedir. Zira<br />

büyük bütünleşme hamleleri, Birliğin paralize<br />

olduğu dönemlerin hemen akabinde<br />

hayata geçirilmiştir. Mevcut yapının<br />

sürdürülemez olduğunun tüm gerçekliği<br />

ile kendini hissettirmesi Birlik tarihinde,<br />

çözüm üretme konusunda çoğu kez şaşırtıcı<br />

olgunlukta bir uzlaşma kültürünü öne<br />

çıkarmıştır. Ancak mevcut tablo, <strong>AB</strong> için<br />

bile oldukça karmaşık bir kriz sarmalına<br />

işaret ediyor. Zira emsalsiz ekonomik krize<br />

ek olarak, İngiltere Birlikten ayrılmayı<br />

düşünüyor 35 , illiberal demokrasi <strong>ve</strong> artan<br />

33 Desmond Dinan, E<strong>ve</strong>r Closer Union: An Introduction<br />

to European Integration (Basingstoke: Palgra<strong>ve</strong> Macmillan,<br />

2010).<br />

34 “<strong>AB</strong> Konseyi Başkanı: ‘Avrupa Krizden Güçlenerek<br />

Çıkacak’,” Euronews, 5 Temmuz 2013.<br />

35 Başbakan Cameron, <strong>AB</strong>’nin mimari yapısının değişmesini<br />

istediğini, gerekli reformlar yapılmadığı<br />

takdirde ise ülkesinin <strong>AB</strong> üyeliğini referanduma götüreceğini<br />

belirtti. Konuyla ilgili detaylı tartışma için<br />

bkz. Fatma Yılmaz-Elmas, “Cameron’dan <strong>AB</strong> Referandumu<br />

Çıkışı: Haksızlık mı Yapılıyor?”, Analist<br />

25 (2013). Ayrıca, İngiltere’nin <strong>AB</strong>’den ayrılmasının<br />

yabancı düşmanlığı 36 <strong>AB</strong>’nin demokrasi<br />

kültürünü aşındırıyor 37 <strong>ve</strong> göç büyük bir<br />

dalga halinde <strong>AB</strong> sınırlarını zorluyor. Kısacası,<br />

Avrupa bütünleşmesi, çok-boyutlu<br />

meydan okumalarla karşı karşıya bulunuyor.<br />

38 Mevcut meydan okumaların içinde<br />

Avrupa’nın ekonomik krizine ayrı bir yer<br />

ayırmak gerekiyor. 2009’dan bu yana bir<br />

türlü çözülemeyen euro krizi, Birlik içinde<br />

sadece “Kuzey-Güney” ayrımını derinleştirmekle<br />

kalmadı, <strong>AB</strong>’nin itici gücü olan<br />

ekonomik zenginlik ethosuna da derin bir<br />

darbe vurdu. Birlik içinde işsizlik ortalaması<br />

yüzde 10’a yaklaştı. Bu oran Güney<br />

Avrupa ülkelerinde yüzde 20-25 arasında.<br />

<strong>Krizi</strong>n sert hissedildiği bu ülkelerde genç<br />

işsizlik oranları halen daha yüzde 50’nin<br />

altına düşürülemedi. Krizden pragmatik<br />

olası sonuçları hakkında bkz. Robin Niblett, “Britain,<br />

Europe and the World Rethinking the UK’s Circles of<br />

Influence,” Chatham House Report, 2015.<br />

36 Örneğin, Macaristan Başbakanı Viktor Orban, ülkesinde<br />

geniş bir Müslüman nüfus istemediğini, sığınmacıların<br />

ülkenin Hristiyan kökenine zarar <strong>ve</strong>rdiğini<br />

açıkladı. Bkz. “Hungarian Prime Minister Viktor Orban<br />

Says Migrant Crisis Is Germany’s Problem,” The<br />

Wall Street Journal, 3 Eylül 2015.<br />

37 Thomas Risse-Kappen and Nelli Babayan, “Democracy<br />

Promotion and the Challenges of Illiberal Regional<br />

Powers: Introduction to the Special Issue,” Democratization<br />

22, no. 3 (2015): 381-399.<br />

38 Mustafa Kutlay, “Avrupa Birliği’nin ‘Üç Boyutlu’ Demokrasi<br />

<strong>Krizi</strong>,” Analist 32 (2013).<br />

10


ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU<br />

Analiz No: 29, <strong>Mülteci</strong> <strong>Krizi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong> <strong>İlişkilerinde</strong> <strong>Eksen</strong> <strong>Kayması</strong> <strong>Riski</strong> 4<br />

politikalarla sıyrılmayı başaran <strong>AB</strong>D’nin<br />

aksine <strong>AB</strong>, uzun sürmesi beklenen bir<br />

duraklama ile karşı karşıya. Avrupa ekonomileri<br />

akut büyüme problemi yaşıyor<br />

<strong>ve</strong> ilerleyen yıllarda bu sorunun devam etmesi<br />

öngörülüyor. Pierson’un vurguladığı<br />

gibi “daimi kemer sıkma dönemi” <strong>AB</strong> üyesi<br />

ülke vatandaşlarında her türlü göçmene<br />

karşı sert reaksiyon oluşturuyor. 39 Zira<br />

göçmenler, “eldeki işleri çalan” aktörler<br />

olarak değerlendiriliyor.<br />

Bu durum <strong>AB</strong>’nin kısır bir döngüye<br />

hapsolduğunu gösteriyor: Bir yandan akademik<br />

çalışmalar, nüfusu yaşlanan <strong>AB</strong>’nin<br />

uzun vadede ekonomik dinamizmini koruyabilmesi<br />

için göçmenlere ihtiyaç duyduğunu<br />

gösteriyor. Zira 1900’de dünya<br />

nüfusunun yüzde 25’ine sahip Avrupa’nın,<br />

2060’da dünya nüfusu içindeki payının sadece<br />

yüzde 6 olacağı öngörülüyor; üstelik<br />

nüfusunun 1/3’ü 65 yaş üstü olacak. 40<br />

Diğer taraftan <strong>AB</strong>’nin kısa vadede içinde<br />

bulunduğu ekonomik kriz, göçmenlere<br />

karşı kültürel-özcü okumalarla alevlenen<br />

yabancı düşmanlığını körüklüyor. Kriz<br />

ortamında yükselişe geçen ırkçı <strong>ve</strong> yabancı<br />

düşmanı siyasi hareketler ise halkın hassasiyetini<br />

uç noktalara taşıyarak, <strong>AB</strong> hükümetlerinin<br />

göçmenler lehinde hareket<br />

etmesini daha da zorlaştırıyor. Hatta ana<br />

akım parti liderleri için seçim stratejisi olarak<br />

seçmen karşısında göçmen karşıtı politikalar<br />

izlemek, tarih karşısında sorumlu<br />

davranma gerekliliğinin önüne geçiyor.<br />

Böylece <strong>AB</strong>, sorumluluk <strong>ve</strong> kapasitesinin<br />

çok altında <strong>ve</strong> değerleri ile temelden çelişen<br />

bir göçmen politikası izliyor. Üstelik,<br />

yine aynı keyfiyetin bir sonucu olarak, <strong>AB</strong><br />

gittikçe artan oranda göçün gü<strong>ve</strong>nlikleştirildiği<br />

bir politika çerçe<strong>ve</strong>si benimsiyor.<br />

“Daimi kemer sıkma<br />

dönemi” <strong>AB</strong> üyesi<br />

ülke vatandaşlarında<br />

her türlü göçmene<br />

karşı sert reaksiyon<br />

oluşturuyor.<br />

Tablo: <strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong> <strong>İlişkilerinde</strong> Güncel Durum<br />

Askıya Alınan<br />

Fasıllar *<br />

- Malların Serbest<br />

Dolaşımı<br />

- İş Kurma Hakkı<br />

<strong>ve</strong> Hizmet Sunumu<br />

Serbestisi<br />

- Mali Hizmetler<br />

- Tarım <strong>ve</strong> Kırsal<br />

Kalkınma<br />

- Balıkçılık<br />

- Taşımacılık Politikası<br />

- Gümrük Birliği<br />

- Dış İlişkiler<br />

Müzakereye Açılan Fasıllar<br />

-Bilim <strong>ve</strong> Araştırma (müzakerelere<br />

geçici olarak kapanmıştır)<br />

-Sermayenin Serbest Dolaşımı<br />

-Şirketler Hukuku<br />

-Fikri Mülkiyet Hukuku<br />

-Bilgi Toplumu <strong>ve</strong> Medya<br />

-Gıda Gü<strong>ve</strong>nliği, Veterinerlik <strong>ve</strong><br />

Bitki Sağlığı<br />

-Vergilendirme<br />

-İstatistik<br />

-İşletme <strong>ve</strong> Sanayi Politikası<br />

-Trans-Avrupa Ağları<br />

-Bölgesel Politika <strong>ve</strong> Yapısal<br />

-Araçların Koordinasyonu<br />

-Çevre<br />

-Tüketicinin <strong>ve</strong> Sağlığın Korunması<br />

-Mali Kontrol<br />

Müzakere Pozisyonunu<br />

Vermeye Da<strong>ve</strong>t<br />

Edilen <strong>ve</strong> Müzakere<br />

Pozisyonları Sunulan<br />

Fasıllar<br />

-Ekonomik <strong>ve</strong> Parasal<br />

-Politika<br />

-Eğitim <strong>ve</strong> Kültür<br />

<strong>AB</strong> Konseyi’nde<br />

Onaylanıp Açılış Kriteri<br />

Belirlenen Fasıllar<br />

-Malların Serbest<br />

Dolaşımı<br />

-İş Kurma Hakkı <strong>ve</strong><br />

Hizmet Sunumu<br />

Serbestisi<br />

-Kamu Alımları<br />

-Rekabet Politikası<br />

-Mali Hizmetler<br />

-Tarım <strong>ve</strong> Kırsal<br />

Kalkınma<br />

-Sosyal Politika <strong>ve</strong><br />

-İstihdam<br />

-Gümrük Birliği<br />

<strong>AB</strong> Konseyi’nde Görüşülmesi<br />

Süren Fasıllar<br />

-İşçilerin Serbest Dolaşımı<br />

-Balıkçılık<br />

-Taşımacılık Politikası<br />

-Enerji<br />

-Yargı <strong>ve</strong> Temel Haklar<br />

-Adalet, Özgürlük <strong>ve</strong> Gü<strong>ve</strong>nlik<br />

-Dış İlişkiler<br />

-Dış, Gü<strong>ve</strong>nlik <strong>ve</strong> Savunma<br />

Politikaları<br />

-Mali <strong>ve</strong> Bütçesel Hükümler<br />

* Avrupa Konseyi tarafından Kıbrıs sorunu nedeniyle 2006 yılında askıya alınan müzakere başlıklarını kapsamaktadır. Ayrıca sorun çözülmeden müzakereye açılan başlıkların da kapanmayacağı<br />

belirtilmiştir.<br />

Kaynak: <strong>AB</strong> Bakanlığı Resmî Websitesi<br />

39 Paul Pierson, “Irresistible Forces, Immovable Objects:<br />

Post-industrial Welfare States Confront Permanent<br />

Austerity,” Journal of European Public Policy 5, no. 4<br />

(1998): 539-560.<br />

40 Joseph Nye, Is the American Century o<strong>ve</strong>r? (Cambridge:<br />

Polity Press, 2015): 26.<br />

11


Sonuç<br />

ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU<br />

Analiz No: 29, <strong>Mülteci</strong> <strong>Krizi</strong> <strong>ve</strong> <strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong> <strong>İlişkilerinde</strong> <strong>Eksen</strong> <strong>Kayması</strong> <strong>Riski</strong><br />

Sonuç <strong>ve</strong> Genel Değerlendirme<br />

Orta Doğu’da yaşanan kapsamlı jeopolitik alt-üst oluş, şiddetlenen<br />

iç savaşlar <strong>ve</strong> çöken devlet yapıları neticesinde devlet-dışı<br />

silahlı örgütlerin güç boşluğundan istifade etmesi, İkinci Dünya<br />

Savaşı’ndan bu yana en şiddetli göç dalgasının yaşanmasına<br />

neden oldu.<br />

Yeni müzakere<br />

başlıklarının açılması,<br />

mülteci krizinde iş<br />

birliğine karşılık olarak<br />

değil, mülteci krizi ile<br />

daha etkin iş birliğinin<br />

bir aracı olarak<br />

gündeme gelmelidir.<br />

Göçmenler ilk aşamada komşu ülkelere<br />

sığındı, son dönemde ise Avrupa’yı hedef<br />

olarak belirledi. 2015 yazından itibaren<br />

yoğun göçmen dalgasına maruz kalan <strong>AB</strong><br />

ülkeleri, ortak eylem problemlerini aşamamalarının<br />

bir sonucu olarak, göçmenlere<br />

karşı kapasitelerinin çok altında <strong>ve</strong> evrensel<br />

Avrupa değerleriyle bağdaşmayan bir tavır<br />

takındı. Bu çerçe<strong>ve</strong>de <strong>AB</strong> yetkilileri sorunun<br />

çözümü için <strong>Türkiye</strong> ile iş birliğini<br />

gündeme getirdi. <strong>Mülteci</strong> krizinin, sınıraşan<br />

bir sorun olduğu düşünüldüğünde<br />

<strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong> iş birliği göçmenlerin mağduriyetinin<br />

giderilmesi açısından bir tercihten<br />

ziyade zorunluluğa tekabül ediyor.<br />

Ancak <strong>AB</strong>’nin ilk yaklaşımı, <strong>Türkiye</strong>’yi bir<br />

‘aday ülke’ olarak değerlendirmekten ziyade<br />

bir ‘sınır ülke’ mantığı ile ele aldığını<br />

gösteriyor.<br />

<strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong> arasında mülteci krizi<br />

konusunda iş birliği bir gereklilik olmakla<br />

birlikte, bu iş birliğinin hem <strong>AB</strong> hem<br />

<strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong> ilişkileri hem de mülteciler<br />

açısından kalıcı faydalar doğurabilmesi<br />

için iki hususa dikkat edilmesi gereklidir.<br />

Birincisi, <strong>AB</strong> üyesi ülkelerin söz konusu<br />

krizin <strong>Türkiye</strong>’nin sorunu olmadığını dikkate<br />

alması, <strong>Türkiye</strong>’nin mültecileri bir<br />

sınır ülke mantığıyla kendi topraklarında<br />

tutması esasına matuf bir plan yerine ‘sorunun<br />

kaynağına’ odaklanması gerekmektedir.<br />

Uluslararası toplumun tümünün<br />

ortak sorumluluğunda olan mülteci krizi,<br />

Suriye’deki savaşın bir an önce sona erdirilmesiyle<br />

mümkün olabilecektir. Hem<br />

<strong>AB</strong>’nin hem de <strong>Türkiye</strong>’nin ittifak ilişkilerini<br />

bu amaca yönelik olarak kurmaları<br />

önemlidir. İkincisi, <strong>Türkiye</strong>-<strong>AB</strong> iş birliği<br />

‘aday ülke’ mantığı <strong>ve</strong> ruhu çerçe<strong>ve</strong>sinde<br />

ele alınmalıdır. Bu kapsamda, yeni müzakere<br />

başlıklarının açılması, mülteci krizinde<br />

iş birliğine karşılık olarak değil, mülteci<br />

krizi ile daha etkin iş birliğinin bir aracı<br />

olarak gündeme gelmelidir. Aksi halde,<br />

<strong>AB</strong>’nin müzakere sürecini pragmatik reelpolitik<br />

amaçlar ekseninde araçsallaştırılması<br />

normatif Avrupa nosyonuna <strong>ve</strong><br />

Avrupa değerlerine, ikili ilişkilerin Ortadoğululaştırılması<br />

<strong>Türkiye</strong>’nin <strong>AB</strong> üyelik<br />

sürecine, ilk iki eğilimin iş birliğinin temel<br />

motivasyonu haline gelmesi ise ülkelerini<br />

terk etmek zorunda kalan göçmenlerin<br />

daha fazla acı çekmesine neden olacaktır.<br />

12


ULUSLARARASI STRATEJİK<br />

ARAŞTIRMALAR KURUMU (USAK)<br />

Mebusevleri Mahallesi, Ayten Sokak,<br />

No: 21 06570, Tandoğan, Ankara<br />

Tel: 0090 312 212 28 86<br />

Fax: 0090 312 212 25 84<br />

www.usak.org.tr<br />

www.turkishweekly.net<br />

www.usakanalist.com

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!