20.10.2015 Views

dördüncü EntErnasyonal’İn uluslararası komİtEsİ

DEUK-BroşürMatbaa

DEUK-BroşürMatbaa

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>dördüncü</strong> enternasyonal’in <strong>uluslararası</strong> komitesi<br />

Stalinist partiler, tüm dünyada tarihin çöplüğüne atıldı.<br />

Hayır, abartmayalım. Rus Komünist Partisi, oldukça küçülmüş de olsa varlığını<br />

sürdürüyor. O, Moskova’da, Rus milliyetçileriyle ve faşistleriyle birlikte, üzeri gamalı<br />

haçla süslenmiş bayrakların yanında Stalin’in resimlerinin bulunduğu pankartlarla<br />

gösteriler düzenliyor. “Komünist Parti”nin Çin’de iktidarda olduğu doğru. O bu<br />

ülkede, dünyadaki en büyük ikinci kapitalist ekonominin başında duruyor ve polis<br />

devleti rejimi, işçi sınıfından edinilmiş süper karların ABD’nin ve Avrupa’nın ulusötesi<br />

şirketlerine aktarılmasını garanti altına alıyor.<br />

Dördüncü Enternasyonal, böylesi uzun bir tarihsel dönemin sığ sularında ve<br />

akıntılarında başarıyla giden biricik devrimci örgüttür. O, elbette, yoğun siyasi mücadelelerden<br />

ve bölünmelerden geçti. Bu iç çatışmalar, sürekli değişen <strong>uluslararası</strong><br />

sosyo-ekonomik koşullar altında sınıf mücadelesinde yaşanan değişiklikleri ve bu<br />

değişikliklerin etkisi altında sınıfsal güçlerde (yalnızca işçi sınıfı içinde değil ama<br />

aynı zamanda orta sınıfın farklı tabakaları arasında da) yaşanan taban kaymasını<br />

yansıtıyordu.<br />

Eski ve sahte-sol akademisyenlerin mikroplu havası içinde bolca mayalanan siyasi<br />

sinikler, Dördüncü Enternasyonal içindeki bölünmelere dikkat çekmeye çok<br />

meraklı. Her yıl oy verdikleri kapitalist partilerin suçlarına sessizce boyun eğen bu<br />

insanlar, siyasetin sınıfsal dinamikleri konusunda hiçbir şey anlamıyorlar. Onlar,<br />

kişisel düzeyde, herhangi bir insanın herhangi bir yerde neden ilkesel konularda<br />

kararlı ve uzlaşmaz bir siyasal mücadeleye soyunduğunu da anlayamıyorlar.<br />

Dördüncü Enternasyonal’in kurulmasından 15 yıl sonra, Kasım 1953’te, Stalinizm<br />

yandaşı bir eğilimin ortaya çıkması, onun içinde sınıfsal yönelime, tarihsel perspektife<br />

ve siyasal stratejiye ilişkin önemli meselelerle ilgili bir bölünmeye yol açtı.<br />

Kapitalizmin savaş sonrası yeniden istikrar kazanmasının, Stalinist bürokrasinin<br />

muazzam siyasi etkisinin ve büyüyen orta sınıfın artan siyasi özgüveninin ortak<br />

basıncı, ifadesini, oportünizmin yeni bir türünün gelişmesinde buldu. Onun en<br />

tanınmış savunucusu Michel Pablo’dan hareketle Pabloculuk olarak bilinen bu yeni<br />

oportünizm, Troçki’nin Sovyet bürokrasisine ve Stalinizme ilişkin karşı-devrimci<br />

tanımlamasını reddetti. O, sosyalizmin, yüzyıllar boyunca sürecek ve bu bürokrasi<br />

ile ona bağlı Stalinist partilerin önderlik edeceği devrimler yoluyla gerçekleşeceğini<br />

öngördü. Dahası, bu oportünizm, nükleer bir dünya savaşının sosyalist devrimin<br />

zaferi için uygun koşullar yaratacağını bile iddia etti. Pablocu teori, aynı zamanda,<br />

özellikle de sömürgelerdeki ve “Üçüncü Dünya” ülkelerindeki çok sayıda burjuva<br />

ulusal ve küçük-burjuva radikal harekete, Troçki tarafından reddedilmiş olan devrimci<br />

yetenekler atfetti.<br />

Marksist kurama ve Troçkist perspektife ilişkin Pablocu revizyonun asıl içeriği, işçi<br />

sınıfının sosyalist devrimdeki merkezi rolünün inkârıydı. Dördüncü Enternasyonal’in<br />

Uluslararası Komitesi, 1953’te, James P. Cannon’ın inisiyatifiyle, siyasi mantığı ve<br />

pratiği, karşı konulmaması durumunda, devrimci bir işçi sınıfı partisi olarak<br />

Dördüncü Enternasyonal’in tasfiyesine yol açacak olan Pablocu oportünizmin etkisine<br />

karşı mücadele etmek için kuruldu.<br />

35

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!