HAZAR WORLD - SAYI 35 - EKİM 2015

09.10.2015 Views

01 KADIN MÜLTECİ OLMAK / BEING A REFUGEE WOMAN edilmiş yaklaşık bir milyon insan var ve kadınlar yerinden edilmiş kişiler arasında en hassas grubu oluşturuyor. Kendi hayatlarını idame ettirebilme ve geçimlerini sağlayabilme kabiliyetleri bu durumdan önemli ölçüde etkilenmiş durumda” bilgisini veriyor. HASEN’in yürüttüğü program sayesinde, Azerbaycan’ın Hocavend kasabasında hazırlanan atölyede kadınlar evlerine dönüş vaktini artık halı dokuyarak, dikiş dikerek bekleyecekler. Projeden direkt olarak 40 kadın faydalanacak ama dolaylı olarak fayda sağlayacak 120 kişi ile birlikte toplamda 800 kişinin projeden yarar sağlaması bekleniyor. HASEN’in yürüttüğü bu projede yer alan ekibin ortak gözlemi o atölyede sadece 40 kadının olmadığı yönünde. Orada 40 parçalanmış, yitirilmiş hayat var aynı zamanda. Ağzında dişi olmayan ve yemek yiyemeyen kadınlar, biyolojik yaşı 30 olup da 60 yaşında gösteren kadınlar, günlük 5 dolara sabahtan akşama kadar güneşin altında tarlalardan soğan toplayan kadınlar… Ortak hafızalarında ise tek bir korku var. “Allah’ım, bu yine benim başıma gelir mi” diye soruyorlar. Ancak bu korkuya rağmen, topraklarından çıkarılışlarını hafızalarında dün gibi saklasalar bile topraklarına geri dönme arzularını sık sık dile getiriyorlar. Çünkü orada sadece evlerini bırakmadılar. Kendi elleriyle toprağa verdikleri yakınlarından da 20 yılı aşkın bir süredir uzaktalar. 04 HAZAR STRATEJİ ENSTİTÜSÜ (HASEN) YERİNDEN EDİLMİŞ AZERBAYCANLI KADINLAR İÇİN BİR PROJE BAŞLATTI. CASPIAN STRATEGY INSTITUTE (HASEN) HAS LAUNCHED A PROJECT FOR AZERBAIJANI INTERNALLY DISPLACED WOMEN. İNSANLIK KRİZİ YAŞANIRKEN HERKES BEDEL ÖDÜYOR Mülteci olmak ya da yerinden edilmek gibi trajik bir olay yaşayan insanların yanı sıra devletler de hem mali hem sosyal bedeller ödüyor. Aynı bu insanlar gibi onlar da durumun herkes için normalleşmesini bekliyor. Mültecileri ya da yerinden edilmiş kişileri hayata döndürmenin de onları kabul eden ülkeler için büyük bir bedeli var. Türkiye’nin şimdiye kadar Suriyeli mülteciler için yaptığı harcama 6 milyar doları aştı. Örneğin Dünya Bankası istatistiklerine göre Azerbaycan son 20 yılda yerinden edilmiş vatandaşları için 5,4 milyar dolar harcadı. Suriyeli ve Afgan mültecilerle yeni tanışan Avrupa Birliği de kendilerine çıkacak faturayı bütçe kuralları dışında tutup tutmamayı tartışmaya başladılar. Mültecilerin dünyaya maliyeti de 2014 yılında dünyanın gayri safi yurtiin our streets, apartments or border camps. More importantly, most of these people are women who left their careers and countries behind. Syrian pharmacist Reema and her daughter took shelter in Lebanon. Reema’s daughter could not pursue her career and had to change her profession. She took a jewelry course in a non-governmental organization in Lebanon and these two women believe this course will open a new door for them. Those women could escape from the war but obviously they cannot escape their struggle to survive and make a living. Initiatives taken by non-governmental organizations have a multiplier effect on the lives of women. When women acquire a profession, they find a chance to earn a living for their families, raise their children and take care of their education. Lately Caspian Strategy Institute (HASEN) has launched a project for Azerbaijani internally displaced women. With regard to Azerbaijani IDP women, HASEN Strategy and Policy Coordinator Efgan Niftiyev says, “The number of IDPs from occupied territories of Azerbaijan is around one million and Azerbaijani IDP women represent the most vulnerable group of all IDPs. Their ability to independently pursue livelihoods and economic activities is affected by the displacement.” With HASEN’s program, women will engage in carpet weaving and sewing while waiting for the day to go back to their home. A workshop was prepared in Azerbaijan’s Hojavend town for 40 women. Project will have 40 direct and 120 indirect beneficiaries, which will make 800 beneficiaries in total. 30 EKİM 2015 SAYI 35 - OCTOBER 2015 ISSUE 35

www.hazarworld.com 05 çi hasılasının %13,4’ü oldu. Küresel Barış Endeksi geçen yıl harcanan miktarın 14,3 trilyon doları bulduğunu açıkladı. Durum böyle olunca devletin yaptığı yardımların yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının geliştirdikleri projeler de hayati önem taşıyor. Dr. Efgan Niftiyev bu konuya dikkat çekiyor ve “Mülteci ve yerinden edilmiş kişilerin sorunlarına bir çözüm bulabilmek için devlet ve devlet dışı uluslararası aktörler arasında etkili koordinasyon sağlanarak uluslararası bir girişimde bulunulması gerekiyor. Sivil toplum kuruluşları bu bağlamda büyük rol üstlenebilir” diyor. SONU GELMEYEN MİSAFİRLİK Bazı ülkelerde mültecilerin ya da yerinden edilmiş kişilerin kalma süresi o kadar uzuyor ki durum adeta sonu gelmeyen bir misafirliğe dönüşüyor. Örneğin yakından tanıklık ettiğimiz üzere, Suriyeliler 4 yıldır Türkiye’de. Komşu ülkemiz Azerbaycan’da ise başka bir trajik örnek yer alıyor; yerinden edilmiş kişiler 20 yılı aşkındır geri dönmeyi umut ederek devlet yardımları ile hayatlarını idame ettiriyorlar. Kuzey Afrika, Ukrayna, Afganistan ve çatışmaların her geçen gün daha kötü bir hal aldığı ya da çözüme ulaşılamamış sınır sorunlarının olduğu ülkelerle birlikte dünya adeta sürekli yer değiştiriyor ve birçok insan bir gün ülkelerine geri dönebilmenin hesabını yapıyor. Esasen onları misafir eden ülkeler de aynı umudu paylaşıyor. Ancak belki de 04-05 Proje, Azerbaycanlı yerinden edilmiş kadınlara halı dokuma ve dikiş konusunda yoğun bir mesleki eğitim fırsatı sunarak onların topluma ekonomik entegrasyonunu kolaylaştırmayı amaçlar. Project is designed to facilitate the economic integration of Azerbaijani IDP women into society by offering an intensive vocational training program on carpet weaving and tailoring. HASEN’s project team observes that there are not just 40 women in that region. There are also 40 broken lives, 40 lost lives. There are women who have lost many teeth, who are 30 years old but have the look of a 60-year-old woman, who work under burning sun from morning to night, picking onions in the field for only 5 dollars a day… Women have the same concern in their minds. They prey God “not to face such a tragedy again”. Despite this fear, and their memories of being expelled from their land, they often express their hope to go back because they not only left their homes but also their beloved ones whom were laid to rest by those women. EVERYBODY PAYS A PRICE DURING THIS HUMANITARIAN CRISIS In addition to the people who have become refugees or who have been displaced from their homes; governments pay financial and social prices. Just like those facing great tragedies, they are waiting for normalization for everyone. Protecting and sustaining the lives of refugees or displaced people has a huge price for countries that accept them. Turkey has spent more than 6 billion USD for Syrian refugees so far. For instance, World Bank statistics indicate that Azerbaijan has spent 5.4 billion USD for its displaced citizens in the last two decades. The European Union, meeting Syrian and Afghan refugees, has started to discuss whether they should regard the bill of this crisis as an exception to the budget or not. All around the world, cost of refugees reached to 13.4% of the total gross domestic product in 2014. Global Peace Index announced that 14.3 trillion USD was spent last year. As is the case, projects developed by non-governmental organizations play a vital role within this context in addition to government aids. Dr. Efgan Niftiyev underlines this role by saying: “Wellcoordinated international initiative is required to deal with refugee and IDP issues with the participation of state and non-state international actors. Non-government organizations can play an important part in this regard.” NEVER-ENDING VISIT In certain countries, refugees or displaced people stay for such a long time that it turns into a never-ending visit. As a direct witness, we see that Syrians are living in Turkey for 4 years. There is another tragic example in a neighbor country. Internally displaced people in Azerbaijan have been waiting for 20 years to go back, and they are trying to make a living by subsidies. Conditions are getting more and HAZAR WORLD 31

01<br />

KADIN MÜLTECİ OLMAK / BEING A REFUGEE WOMAN<br />

edilmiş yaklaşık bir milyon insan var ve<br />

kadınlar yerinden edilmiş kişiler arasında<br />

en hassas grubu oluşturuyor. Kendi<br />

hayatlarını idame ettirebilme ve geçimlerini<br />

sağlayabilme kabiliyetleri bu durumdan<br />

önemli ölçüde etkilenmiş durumda”<br />

bilgisini veriyor. HASEN’in yürüttüğü<br />

program sayesinde, Azerbaycan’ın<br />

Hocavend kasabasında hazırlanan atölyede<br />

kadınlar evlerine dönüş vaktini<br />

artık halı dokuyarak, dikiş dikerek<br />

bekleyecekler. Projeden direkt olarak 40<br />

kadın faydalanacak ama dolaylı olarak<br />

fayda sağlayacak 120 kişi ile birlikte toplamda<br />

800 kişinin projeden yarar sağlaması<br />

bekleniyor. HASEN’in yürüttüğü<br />

bu projede yer alan ekibin ortak gözlemi<br />

o atölyede sadece 40 kadının olmadığı<br />

yönünde. Orada 40 parçalanmış, yitirilmiş<br />

hayat var aynı zamanda. Ağzında<br />

dişi olmayan ve yemek yiyemeyen kadınlar,<br />

biyolojik yaşı 30 olup da 60 yaşında<br />

gösteren kadınlar, günlük 5 dolara<br />

sabahtan akşama kadar güneşin altında<br />

tarlalardan soğan toplayan kadınlar…<br />

Ortak hafızalarında ise tek bir korku var.<br />

“Allah’ım, bu yine benim başıma gelir<br />

mi” diye soruyorlar. Ancak bu korkuya<br />

rağmen, topraklarından çıkarılışlarını<br />

hafızalarında dün gibi saklasalar bile<br />

topraklarına geri dönme arzularını sık<br />

sık dile getiriyorlar. Çünkü orada sadece<br />

evlerini bırakmadılar. Kendi elleriyle<br />

toprağa verdikleri yakınlarından da 20<br />

yılı aşkın bir süredir uzaktalar.<br />

04<br />

<strong>HAZAR</strong> STRATEJİ<br />

ENSTİTÜSÜ (HASEN)<br />

YERİNDEN EDİLMİŞ<br />

AZERBAYCANLI<br />

KADINLAR İÇİN BİR<br />

PROJE BAŞLATTI.<br />

CASPIAN STRATEGY<br />

INSTITUTE (HASEN)<br />

HAS LAUNCHED A<br />

PROJECT FOR<br />

AZERBAIJANI<br />

INTERNALLY<br />

DISPLACED WOMEN.<br />

İNSANLIK KRİZİ YAŞANIRKEN HERKES<br />

BEDEL ÖDÜYOR<br />

Mülteci olmak ya da yerinden edilmek<br />

gibi trajik bir olay yaşayan insanların<br />

yanı sıra devletler de hem mali hem<br />

sosyal bedeller ödüyor. Aynı bu insanlar<br />

gibi onlar da durumun herkes için<br />

normalleşmesini bekliyor. Mültecileri ya<br />

da yerinden edilmiş kişileri hayata döndürmenin<br />

de onları kabul eden ülkeler<br />

için büyük bir bedeli var. Türkiye’nin<br />

şimdiye kadar Suriyeli mülteciler için<br />

yaptığı harcama 6 milyar doları aştı.<br />

Örneğin Dünya Bankası istatistiklerine<br />

göre Azerbaycan son 20 yılda yerinden<br />

edilmiş vatandaşları için 5,4 milyar dolar<br />

harcadı. Suriyeli ve Afgan mültecilerle<br />

yeni tanışan Avrupa Birliği de kendilerine<br />

çıkacak faturayı bütçe kuralları<br />

dışında tutup tutmamayı tartışmaya<br />

başladılar. Mültecilerin dünyaya maliyeti<br />

de 2014 yılında dünyanın gayri safi yurtiin<br />

our streets, apartments or border camps.<br />

More importantly, most of these people are<br />

women who left their careers and countries<br />

behind. Syrian pharmacist Reema and her<br />

daughter took shelter in Lebanon. Reema’s<br />

daughter could not pursue her career and had<br />

to change her profession. She took a jewelry<br />

course in a non-governmental organization<br />

in Lebanon and these two women believe<br />

this course will open a new door for them.<br />

Those women could escape from the war but<br />

obviously they cannot escape their struggle<br />

to survive and make a living. Initiatives taken<br />

by non-governmental organizations have a<br />

multiplier effect on the lives of women. When<br />

women acquire a profession, they find a<br />

chance to earn a living for their families, raise<br />

their children and take care of their education.<br />

Lately Caspian Strategy Institute (HASEN)<br />

has launched a project for Azerbaijani internally<br />

displaced women. With regard to<br />

Azerbaijani IDP women, HASEN Strategy<br />

and Policy Coordinator Efgan Niftiyev says,<br />

“The number of IDPs from occupied territories<br />

of Azerbaijan is around one million<br />

and Azerbaijani IDP women represent the<br />

most vulnerable group of all IDPs. Their ability<br />

to independently pursue livelihoods and<br />

economic activities is affected by the displacement.”<br />

With HASEN’s program, women will<br />

engage in carpet weaving and sewing while<br />

waiting for the day to go back to their home.<br />

A workshop was prepared in Azerbaijan’s<br />

Hojavend town for 40 women. Project will<br />

have 40 direct and 120 indirect beneficiaries,<br />

which will make 800 beneficiaries in total.<br />

30 <strong>EKİM</strong> <strong>2015</strong> <strong>SAYI</strong> <strong>35</strong> - OCTOBER <strong>2015</strong> ISSUE <strong>35</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!