09.10.2015 Views

HAZAR WORLD - SAYI 35 - EKİM 2015

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

KADIN MÜLTECİ OLMAK / BEING A REFUGEE WOMAN<br />

bebeklerini savaşta kurban veriyorlar ve<br />

tek başlarına hayatta kalmak için mücadele<br />

etmeleri gerekiyor. Elbette kendilerini bekleyen<br />

belirsiz gelecek de bu durumun başka bir<br />

karanlık tarafı. Öte yandan bazı coğrafyalardaki<br />

mülteciler ve yerinden edilmiş insanlar<br />

uluslararası platformlarda sık sık görülürken<br />

bazıları ise sanki hiç yokmuş gibiler ve<br />

varlıkları çok fazla gündeme gelmiyor. Fakat<br />

acı aynı acı, dramsa aynı dram. Bunlardan<br />

biri de dünyanın hak ettiği duyarlılığı göstermediği<br />

Ermenistan’ın Azerbaycan’ın<br />

Karabağ bölgesini işgalinden sonra ortaya çıkan<br />

yerinden edilmiş insanlar ve mülteciler.<br />

Bu insanlar 20 yılı aşkın süredir aynı durumdalar<br />

ve topraklarına geri dönmeyi bekliyorlar.<br />

Karabağ’daki kadınlar ise adeta iki kere<br />

görünmezler. Kansas Üniversitesi’nden Prof.<br />

Dr. Mehrangiz Najafizadeh bir çalışmasında<br />

yerinden edilmiş Azerbaycanlı kadınlarla<br />

yaptığı görüşmelerde en sık rastladığı cümleyi<br />

şöyle ifade ediyor: “Hala kendi evimizde<br />

misafir olduğumuzu hissediyoruz; bizim<br />

gerçek evimiz Karabağ.” Benzer bir şekilde<br />

Ağdamlı başka bir kadın da Najafizadeh’e<br />

yenilenmeye ihtiyaç duyulan binaları göstererek<br />

“Boya, duvarlar, paslanmış merdiven<br />

korkulukları. Ama bazı insanlar kısa zamanda<br />

bizim Ağdam’a döneceğimizi söylüyor ve<br />

bu nedenle hiçbiri tamirat yapmak istemiyor.<br />

Hayır, onlar evlerine yani Ağdam’a dönmek<br />

istiyorlar” diyor. Bu da gösteriyor ki yerinden<br />

edilmiş kadınlar sadece fakirlik veya yaşam<br />

mücadelesi vermiyor. Aynı zamanda aidiyet<br />

problemi de yaşıyorlar. Azerbaycanlı bu<br />

kadınlar yaklaşık 20 yıldır Ermenistan tarafından<br />

işgal edilmiş olan topraklarına geri<br />

dönmeyi bekliyorlar. O yüzden de bir türlü<br />

şu an bulundukları yere yerleşemiyorlar.<br />

Dünyada 24 ülke Azerbaycan’ın yaşadığı kaderin<br />

bir benzerini yaşıyor. Humuslu Lara,<br />

2013 yılında Mısır’a gelerek Katolik Yardım<br />

Servisi’nde (CRS) gönüllü olarak çalışmaya<br />

başlamış. Mısır’a mülteci olarak gelmiş<br />

Suriyeli kadınların meslek edinmesi için<br />

çalışıyor. Lara kadınların ilk dönmesi gere-<br />

kenler olduğunu söylüyor: “İlk olarak onlar<br />

dönmeli ve ülkemizi sıfırdan, yeniden inşa<br />

etmeliler.” Anlaşılan o ki Suriyeli kadınlar<br />

da Azerbaycanlı kadınlarda olduğu gibi, geri<br />

dönme umudunu hep canlı tutuyorlar.<br />

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI KADINLAR<br />

İÇİN HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR<br />

Bugün ise Suriye’de yaşanan iç savaş ile<br />

birlikte mülteci ve yerinden edilmiş kişiler<br />

krizi dalga dalga yayılmaya başladı.<br />

Haberlerde gördüğümüz savaşın tanıkları<br />

01<br />

AZERBAYCAN’IN<br />

KARABAĞ<br />

BÖLGESİNDEKİ<br />

YERİNDEN EDİLMİŞ<br />

İNSANLAR VE<br />

MÜLTECİLER 20 YILI<br />

AŞKIN SÜREDİR<br />

TOPRAKLARINA GERİ<br />

DÖNMEYİ<br />

BEKLİYORLAR.<br />

INTERNALLY<br />

DISPLACED PEOPLE<br />

AND REFUGEES IN<br />

AZERBAIJAN’S<br />

KARABAKH REGION<br />

ARE LONGING FOR<br />

THEIR HOMES FOR<br />

MORE THAN TWO<br />

DECADES.<br />

02<br />

erage while some others are completely ignored<br />

in the international platform. Actually,<br />

they have the same pain and live through<br />

the same tragedy. Internally displaced<br />

people and refugees who had to leave their<br />

homes when Armenia occupied Azerbaijan’s<br />

Karabakh region are among those ignored<br />

by the world. They do not get the attention<br />

that they deserve. They carry this burden for<br />

more than two decades and they are longing<br />

for their home. Women are even more invisible.<br />

Prof. Dr. Mehrangiz Najafizadeh from<br />

the University of Kansas made interviews<br />

with Azerbaijani IDP women for a research<br />

study. Most of those women say the same<br />

thing: “We still feel like a guest in our home;<br />

our real home is Karabakh.” A woman from<br />

Aghdam tells Najafizadeh to look around<br />

and shows him old buildings that need to<br />

be renewed: “The paint, the walls, the rusty<br />

28 <strong>EKİM</strong> <strong>2015</strong> <strong>SAYI</strong> <strong>35</strong> - OCTOBER <strong>2015</strong> ISSUE <strong>35</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!