YILLIK EKONOMİK RAPOR 2010

Yıllık Ekonomik Rapor 2010 - Maliye Bakanlığı Yıllık Ekonomik Rapor 2010 - Maliye Bakanlığı

maliye.gov.tr
from maliye.gov.tr More from this publisher
20.09.2015 Views

Orta Vadeli Program (2011-2013) srasyla yüzde 12,9 ve yüzde 6,3’e ulamtr. Söz konusu orann, ABD’de 2010 ylndan itibaren, Avro Bölgesinde ise 2011 ylndan itibaren dümeye balayaca ve 2015 ylnda ABD’de yüzde 6,5’e, Avro Bölgesinde ise yüzde 2,8’e gerileyecei tahmin edilmektedir. ABD ve Avro Bölgesi brüt borç stokunun GSYH’ya oran, 2007 ylndaki yüzde 62,1 ve yüzde 65,9 seviyelerinden, 2009 ylnda srasyla yüzde 84,3 ve yüzde 79’a ulamtr. Bu oranlarn önümüzdeki dönemde de artmaya devam ederek 2015 ylnda ABD’de yüzde 110,7’ye, Avro Bölgesinde ise yüzde 89,3’e yükselmesi beklenmektedir. Kamu aç ve borç stokundaki bozulma baz Avrupa ülkelerinde çok daha fazla olmu ve bu ülkelerde kamu borcunun sürdürülebilirliine yönelik ciddi kayglar ortaya çkmtr. Avrupa Birlii (AB) içinde makroekonomik politika egüdümünün salanamamas ve bankaclk sektörünün krlgan yaps, uluslararas piyasalarda Avronun ciddi deer kaybna neden olmutur. Bu gelime, krizin bandan itibaren beklendii gibi, Avro Bölgesinin, dünya ile mukayese edildiinde, krizden çknn tedrici olaca yönündeki beklentileri güçlendirmitir. Ancak, borç sorunu yaayan ülkelerin kamu açklarn azaltmak amacyla ard ardna mali tedbir paketleri açklamalar; IMF’nin de katksyla AB’de zor durumda kalan ülkelere destek mekanizmas oluturulmas; uygulanan stres testlerinde bankaclk sisteminde kayda deer bir sorun olmadnn görülmesi; Almanya ekonomisinin güçlü bir toparlanma seyri izlemesi; AB ekonomisinin görünümünü nispi olarak düzeltmitir. Özetle, küresel ekonomik krizin etkilerinin azaltlmas amacyla uygulanan maliye politikalar, finansal kesimden kaynaklanan mali yükler ve devresel bütçe etkisi ülkelerin kamu açklarn ve borç stoklarn önemli ölçüde artrmtr. Böylece, ekonomik kriz, bata Avrupa ülkeleri olmak üzere, birçok ülke için bir nevi borç krizi haline dönümütür. Uzun dönemde dahi, ülkelerin borç stoklarnda meydana gelen art eiliminin durdurulabilmesi, ancak dönem boyunca kamu dengelerinde tedrici ve istikrarl bir iyiletirme yaplmasyla mümkün görünmektedir. Bu nedenle, kamu borcunun sürdürülebilirliini salamak amacyla mali sklatrma ülkelerin ekonomik politika gündemine oturmutur. Önümüzdeki dönemde, dünya ekonomileri genelinde canlanma ve büyüme öngörülmekle birlikte, özellikle gelimi ülkelerdeki yüksek bütçe açklar ve zayf büyüme performans nedeniyle oluan mali ve finansal krlganlklar kaynakl belirsizlikler 149

Yıllık Ekonomik Rapor 2010 sürmektedir. AB’de yaanan borç krizine ek olarak, AB ve ABD ekonomilerinde krizle birlikte isizliin yüksek seviyelere ulam olmas ve yapkan hale gelmesi, küresel ekonomik beklentilerde belirsizlie yol açmaktadr. Son dönemde, ABD’de büyümenin dümü olmas olumsuz beklentileri güçlendirmi, 2010 yl ABD büyüme tahminleri aa yönlü revize edilmitir. Kamu borçlarndaki hzl yükseli ve mali bilânçolardaki bozulmayla birlikte risk primlerindeki yükselmenin bankaclk sistemine yansma ve tüketim ve yatrm kararlarn olumsuz yönde etkileme riski bulunmaktadr. Politika faizlerinin sfr düzeyine yaklamas nedeniyle para politikasnn snrlarna ulalmas ve bütçe açklarnn gelmi olduu yüksek seviyeler, uygulanabilecek ilave para ve maliye politikas seçeneklerini daraltmakta ve bu husus küresel belirsizlii artrmaktadr. Dünya ekonomilerinin potansiyel üretim düzeylerinde ksa vadede küresel kriz nedeniyle gerileme kaydedilmitir. Söz konusu gerileme, AB ve ABD gibi krizden fazla etkilenen ekonomilerde daha belirgin düzeydedir. Bu durum, mevcut isizlik ve kamu borç yükü sorunlarnn çözümünü daha da zorlatrmaktadr. B. TÜRKYE EKONOMS Küresel kriz Türkiye ekonomisini d ticaret, finansman ve beklentiler olmak üzere üç kanaldan etkilemitir. 2008 ylnn ikinci çeyreinden itibaren daralmaya balayan Türkiye ekonomisi, yurtiçi talep ve üretimi artrmaya yönelik alnan önlemler sonucunda, 2009 ylnn ikinci çeyreinden itibaren canlanma eilimine girmitir. Ekonomide balayan canlanma eilimi, OVP çerçevesinde, zamannda ve doru politikalar uygulanarak desteklenmitir. OVP ile kamu açklarnn üç yl boyunca kademeli bir ekilde azaltlaca ve kamu borç stokunun kontrol altnda tutulaca ilan edilmitir. Maliye politikalarnda 2009 ve 2010 ylndaki uygulamalar OVP ile uyumlu olmutur. Belirsizliklerin azalmas, tüketici güveninin artmas, kredi koullarnn iyilemesi tüketim ve yatrm kararlarn olumlu yönde etkileyerek yurtiçi talebi artrmtr. Ekonomik canlanmada salanan bu ivme 2010 ylnda da devam etmi ve yln ilk yarsnda GSYH, bir önceki yln ayn dönemine göre yüzde 11 orannda art kaydetmitir. Böylece, Türkiye dünyann en hzl büyüyen bir kaç ekonomisi arasnda yer almtr. 2009 ylnda, ekonomideki daralmaya paralel olarak cari açn milli gelire oran bir önceki yla göre 3,4 puan azalarak yüzde 2,3 seviyesinde gerçeklemitir. 2010 ylnda ise cari açk, ekonomideki toparlanmayla birlikte yeniden artma eilimine girmitir. Bu 150

Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

sürmektedir. AB’de yaanan borç krizine ek olarak, AB ve ABD ekonomilerinde krizle<br />

birlikte isizliin yüksek seviyelere ulam olmas ve yapkan hale gelmesi, küresel<br />

ekonomik beklentilerde belirsizlie yol açmaktadr. Son dönemde, ABD’de büyümenin<br />

dümü olmas olumsuz beklentileri güçlendirmi, <strong>2010</strong> yl ABD büyüme tahminleri<br />

aa yönlü revize edilmitir. Kamu borçlarndaki hzl yükseli ve mali bilânçolardaki<br />

bozulmayla birlikte risk primlerindeki yükselmenin bankaclk sistemine yansma ve<br />

tüketim ve yatrm kararlarn olumsuz yönde etkileme riski bulunmaktadr. Politika<br />

faizlerinin sfr düzeyine yaklamas nedeniyle para politikasnn snrlarna ulalmas ve<br />

bütçe açklarnn gelmi olduu yüksek seviyeler, uygulanabilecek ilave para ve maliye<br />

politikas seçeneklerini daraltmakta ve bu husus küresel belirsizlii artrmaktadr.<br />

Dünya ekonomilerinin potansiyel üretim düzeylerinde ksa vadede küresel kriz nedeniyle<br />

gerileme kaydedilmitir. Söz konusu gerileme, AB ve ABD gibi krizden fazla etkilenen<br />

ekonomilerde daha belirgin düzeydedir. Bu durum, mevcut isizlik ve kamu borç yükü<br />

sorunlarnn çözümünü daha da zorlatrmaktadr.<br />

B. TÜRKYE EKONOMS<br />

Küresel kriz Türkiye ekonomisini d ticaret, finansman ve beklentiler olmak üzere üç<br />

kanaldan etkilemitir. 2008 ylnn ikinci çeyreinden itibaren daralmaya balayan Türkiye<br />

ekonomisi, yurtiçi talep ve üretimi artrmaya yönelik alnan önlemler sonucunda, 2009<br />

ylnn ikinci çeyreinden itibaren canlanma eilimine girmitir. Ekonomide balayan<br />

canlanma eilimi, OVP çerçevesinde, zamannda ve doru politikalar uygulanarak<br />

desteklenmitir. OVP ile kamu açklarnn üç yl boyunca kademeli bir ekilde azaltlaca<br />

ve kamu borç stokunun kontrol altnda tutulaca ilan edilmitir. Maliye politikalarnda<br />

2009 ve <strong>2010</strong> ylndaki uygulamalar OVP ile uyumlu olmutur.<br />

Belirsizliklerin azalmas, tüketici güveninin artmas, kredi koullarnn iyilemesi tüketim<br />

ve yatrm kararlarn olumlu yönde etkileyerek yurtiçi talebi artrmtr. Ekonomik<br />

canlanmada salanan bu ivme <strong>2010</strong> ylnda da devam etmi ve yln ilk yarsnda GSYH,<br />

bir önceki yln ayn dönemine göre yüzde 11 orannda art kaydetmitir. Böylece,<br />

Türkiye dünyann en hzl büyüyen bir kaç ekonomisi arasnda yer almtr.<br />

2009 ylnda, ekonomideki daralmaya paralel olarak cari açn milli gelire oran bir<br />

önceki yla göre 3,4 puan azalarak yüzde 2,3 seviyesinde gerçeklemitir. <strong>2010</strong> ylnda ise<br />

cari açk, ekonomideki toparlanmayla birlikte yeniden artma eilimine girmitir. Bu<br />

150

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!