20.09.2015 Views

YILLIK EKONOMİK RAPOR 2010

Yıllık Ekonomik Rapor 2010 - Maliye Bakanlığı

Yıllık Ekonomik Rapor 2010 - Maliye Bakanlığı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

T.C.<br />

MALİYE BAKANLIĞI<br />

<strong>YILLIK</strong> <strong>EKONOMİK</strong> <strong>RAPOR</strong><br />

<strong>2010</strong><br />

i


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Yıllık Ekonomik Rapor, Maliye Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı internet sitesinde<br />

(http://www.sgb.gov.tr) yer almaktadır.<br />

ii


İÇİNDEKİLER<br />

I. MAKRO<strong>EKONOMİK</strong> GELİŞMELER: GENEL DEĞERLENDİRME ............................... 1<br />

II. KÜRESEL <strong>EKONOMİK</strong> GELİŞMELER ....................................................................... 9<br />

A. DÜNYA EKONOMİSİNDE GENEL DURUM .................................................... 11<br />

B. SEÇİLMİŞ BÖLGELER İTİBARIYLA <strong>EKONOMİK</strong> GÖRÜNÜM ......................... 17<br />

1. ABD .......................................................................................................17<br />

2. Euro Bölgesi ......................................................................................... 18<br />

3. Japonya, Çin ve Gelişmekte Olan Asya ................................................. 20<br />

4. Ortadoğu ve Kuzey Afrika .......................................................................21<br />

III. BÜYÜME ............................................................................................................... 27<br />

A. 2009: GLOBAL KRİZ VE DARALMA ............................................................... 29<br />

1. Harcamalar Yönünden .......................................................................... 31<br />

2. İktisadi Faaliyetler Yönünden ................................................................. 34<br />

B. <strong>2010</strong>: HIZLI TOPARLANMA DÖNEMİ ............................................................ 36<br />

C. SON GELİŞMELER ........................................................................................ 40<br />

IV. İŞGÜCÜ PİYASASI ................................................................................................. 45<br />

A. İŞGÜCÜ PİYASASININ YAPISAL ÖZELLİKLERİ .............................................. 47<br />

B. 2009 YILINDA İŞGÜCÜ PİYASASINDAKİ GELİŞMELER ................................. 51<br />

C. İŞGÜCÜ PİYASASINDAKİ SON GELİŞMELER ............................................... 55<br />

V. ÖDEMELER DENGESİ, REEL DÖVİZ KURU VE DIŞ BORÇ ................................... 61<br />

A. ÖDEMELER DENGESİ .................................................................................. 63<br />

1. Cari İşlemler Hesabı .............................................................................. 63<br />

i. Dış Ticaret Gelişmeleri ................................................................... 65<br />

a. İhracat .................................................................................. 67<br />

b. İthalat ................................................................................... 69<br />

ii. Ülkeler İtibarıyla Dış Ticaret ........................................................... 72<br />

a. Ülkelere Göre İhracat ............................................................ 72<br />

b. Ülkelere Göre İthalat ............................................................. 74<br />

iii. Hizmetler Dengesi, Gelir Dengesi ve Cari Transferler ................... 76<br />

2. Sermaye ve Finans Hesabı .................................................................... 77<br />

B. REEL DÖVİZ KURU ....................................................................................... 81<br />

C. TOPLAM DIŞ BORÇ STOKU VE ULUSLARARASI YATIRIM POZİSYONU ....... 83<br />

1. Dış Borç Stokundaki Gelişmeler ........................................................... 83<br />

2. Dış Borç Servisindeki Gelişmeler ........................................................... 87<br />

3. Uluslararası Yatırım Pozisyonu ................................................................ 87<br />

iii


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

VI. ENFLASYON VE PARA POLİTİKASI .......................................................................95<br />

A. ENFLASYON ..................................................................................................97<br />

1. Genel Görünüm .....................................................................................97<br />

2. Tüketici Fiyatlarındaki Gelişmeler .........................................................100<br />

3. Üretici Fiyatlarındaki Gelişmeler ..........................................................106<br />

B. PARA POLİTİKASI ........................................................................................108<br />

C. PARA VE KREDİ GÖSTERGELERİ ................................................................113<br />

VII. MALİ PİYASALAR .................................................................................................119<br />

A. İSTANBUL MENKUL KIYMETLER BORSASI (İMKB) .....................................121<br />

B. TAHVİL VE BONO PİYASALARI ....................................................................126<br />

1. İMKB Tahvil-Bono Piyasası ..................................................................126<br />

2. CDS Primi ve Türkiye Eurobond 2030: Türkiye ve Diğer Seçilmiş<br />

Ülkeler .....................................................................................................128<br />

C. DÖVİZ KURLARINDAKİ GELİŞMELER ..........................................................130<br />

D. İSTANBUL ALTIN BORSASI (İAB) ................................................................132<br />

E. VADELİ İŞLEMLER VE OPSİYON BORSASI (VOB)........................................134<br />

VIII. BANKACILIK SEKTÖRÜ ................................................................................... 137<br />

A. BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN SON YILLARDAKİ DURUMU...........................139<br />

B. BANKACILIK SEKTÖRÜ YAPISAL GÖSTERGELERİ .....................................143<br />

EK 1 : ORTA VADELİ PROGRAM (2011-2013) ......................................................... 145<br />

EK 2 : TABLOLAR ................................................................................................... 187<br />

KUTULAR<br />

Küresel Kriz Nasıl Ortaya Çıktı? .................................................................................. 22<br />

Küresel Dengesizlikler ................................................................................................. 24<br />

Euro Bölgesi Kamu Borç Krizi .................................................................................... 26<br />

Türkiye’de İşgücü Piyasası Reformları ......................................................................... 59<br />

Türkiye’de İstihdam Stratejisi ...................................................................................... 60<br />

Doğrudan Yabancı Yatırımlar ....................................................................................... 90<br />

Yeni Endekslerle 2003-<strong>2010</strong> Dönemi Reel Efektif Döviz Kuru ...................................... 93<br />

Küresel Krizde TCMB Bilanço Gelişmeleri ve Likidite Yönetimi .................................. 117<br />

Türk Bankacılık Sektöründe Yeniden Yapılandırma .................................................... 144<br />

Not:”Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong>” kapsamında yapılan analizler 30/09/<strong>2010</strong> tarihine kadar<br />

olan ekonomik gelişmeleri kapsamaktadır<br />

iv


SUNUŞ<br />

Bu Rapor, Türkiye ve dünya ekonomisi hakkında bilgi vermek<br />

amacıyla, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 18’inci<br />

maddesi gereğince 2011 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı<br />

ekinde sunulmuştur.<br />

v


vi<br />

Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong>


2 0 1 0<br />

I<br />

MAKRO<strong>EKONOMİK</strong> GELİŞMELER<br />

GENEL DEĞERLENDİRME<br />

1


2<br />

Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong>


Makroekonomik Gelişmeler: Genel Değerlendirme<br />

I. MAKROEKONOMK GELMELER: GENEL DEERLENDRME<br />

Küresel Beklentiler<br />

Küresel krizin ardndan uygulamaya konulan kamu destekleri ve önlem paketlerinin<br />

katksyla, 2009 ylnn ikinci yarsndan itibaren piyasalarn normalleme sürecine girdii<br />

ve küresel ekonomik faaliyetlerin toparlanmaya balad gözlenmektedir. 2009 ylnn<br />

sonlarna doru belirginleen toparlanma eilimi, <strong>2010</strong> ylnn ilk yarsnda da devam<br />

etmitir.<br />

Ancak, bu toparlanma süreci hzl ve düz bir çizgi üzerinde gerçeklememi, bir takm ini<br />

çklara sahne olmutur. Özellikle, <strong>2010</strong> ylnn ilk çeyreindeki kamu mali<br />

dengelerindeki olumsuz gelimeler, Avrupa’daki toparlanma sürecini daha krlgan hale<br />

getirmitir. kinci çeyrekte, Euro Bölgesi ekonomilerindeki sorunlarn tam olarak<br />

giderilememesinin yannda ABD’deki toparlanmann da istenilen güçte olmamas,<br />

küresel risk unsurlarnn belirginlemesine neden olmutur.<br />

Türkiye’nin de aralarnda bulunduu ve Asya’nn ba çektii birçok gelimekte olan<br />

ülkede belirgin bir canlanma gözlenirken, bata AB ülkeleri olmak üzere, gelimi<br />

ülkelerde ve Dou Avrupa’da büyüme verileri zayf seyrini devam ettirmektedir. Bu<br />

çerçevede, dünya ekonomisinin de son aylarda bir yavalama sürecine girdiine ilikin<br />

iaretler gelmektedir. Buna göre, yln ikinci yarsnda, küresel ekonomideki<br />

toparlanmann daha zayf olaca düünülmektedir.<br />

Gelimi ülkelerin bankaclk sistemlerine ve kamu maliyesine ilikin belirsizliklerin<br />

yannda yüksek isizlik oranlar, tüketimde ileriye yönelik beklentileri kötületirmektedir.<br />

Özellikle <strong>2010</strong> Mart-Mays döneminde Avrupa’da yaanan borç sorunlar, risk<br />

alglamalarn artrmtr. Ancak, Eylül ay ile birlikte hem ABD hem de Avrupa<br />

ekonomilerinden gelen baz olumlu veriler, küresel risk itahn bir miktar artrmtr. Yine<br />

de piyasalardaki tedirginliin tam olarak ortadan kalkmas uzun bir zaman alacaktr.<br />

Önümüzdeki dönemde dünya ekonomisinde iyilemenin devam edebilmesi, doru<br />

politikalarn güçlü bir koordinasyon ile uygulanabilmesine baldr. Ülkelerin, bütçe<br />

açklarn ve kamu borçlarn tekrar kabul edilebilir düzeylere indirecek güvenilir stratejiler<br />

gelitirmeleri gerekmektedir. Orta vadede güçlü, sürdürülebilir ve dengeli bir küresel<br />

3


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

büyüme için iddial ve bütünleyici politika çabalarna ihtiyaç vardr. Dier yandan,<br />

ülkelerin kemer skmas, hatta belki baz durumlarda borçlarn yeniden yaplandrlmas<br />

gerekmektedir. Yeni küresel mali krizlerin önlenebilmesi için, para ve sermaye<br />

piyasalarnda daha sk tedbirlerin alnmas görüü hakimdir. Özellikle finansal<br />

düzenlemeler, uluslararas toplantlarda üzerinde en çok durulan konularn banda<br />

gelmitir. Bu çerçevede, dünya ekonomisinin sorunlarnn tartld en temel platform<br />

haline gelen G-20 zirvelerinde de küresel finansal sistemin gözetim ve denetim sisteminin<br />

güçlendirilmesi amacyla önemli çalmalar yaplmtr.<br />

Öte yandan, küresel krizin yaanmas, Basel II düzenlemelerinin yenilenmesini de<br />

hzlandrmtr. Bu çerçevede ortaya konulan Basel III düzenlemelerinde belirlenen<br />

minimum zorunlu karlk oranlarnn uygulanabilmesi için bankalara 5 yl süre tannmas,<br />

hem bankaclk sektörünü hem de dier ekonomi çevrelerini rahatlatmtr. Basel III<br />

düzenlemeleri ile birlikte, bankalarn kademeli olarak sermaye artrmalar, küresel finansal<br />

sistemin daha güvenli hale gelmesini salayacaktr.<br />

Türkiye Ekonomisi<br />

Ar bir resesyona ve finansal sektörün yeniden yaplandrlmasna neden olan 2001<br />

bankaclk krizinin ardndan, Türkiye’nin GSYH’si 2002-2007 yllar arasnda ortalama<br />

yüzde 6,8 büyümütür. Bu büyümenin itici güçleri, siyasi ve ekonomik istikrar ile güven<br />

ortamna bal olarak artan sermaye girii ve özel sektör yatrmlar olmutur.<br />

Ancak, 2008 ylndan itibaren bozulan küresel ekonomik koullar Türkiye’de de reel<br />

sektörü ve beklentileri olumsuz etkilemitir. Uluslararas sermaye aklarndaki yavalama<br />

ile beraber iç talep ve kredi olanaklar da daralmtr. Bu gelimeler neticesinde, 2009<br />

ylnda Türkiye ekonomisi yüzde 4,7 küçülmü ve isizlik yüzde 14’ler düzeyine çkmtr.<br />

Türkiye ekonomisi, 2009 ylnn ikinci çeyreinden itibaren kendini hissettirmeye<br />

balayan güçlü bir toparlanma sürecine girmitir. Küresel ekonomik beklentilere paralel<br />

olarak, 2009 ylnn son çeyreinin ardndan ekonomik faaliyetlerde gözle görülür bir<br />

canlanma yaayan Türkiye ekonomisi, 2009 ylnn son çeyreini yüzde 6 gibi yüksek bir<br />

büyüme oran ile kapatmtr. Nitekim bu dönemle birlikte hzl bir toparlanma sürecine<br />

girilmitir. Türkiye ekonomisi, <strong>2010</strong> ylnn ilk çeyreinde yüzde 11,7 büyürken ikinci<br />

çeyrekte yüzde 10,3 büyümütür. Böylece bu toparlanma sürecinde ekonomimiz 2004<br />

ylndan sonra ilk kez iki çeyrek üst üste çift haneli büyümeye imza atmtr. Türkiye<br />

4


Makroekonomik Gelişmeler: Genel Değerlendirme<br />

ekonomisi, yln ikinci çeyreinde yakalad büyüme performansyla dünyada dördüncü<br />

olmu, G-20 ülkeleri içinde ise Çin ile beraber ikinci srada yer almtr. Yln ilk yarsndaki<br />

yüzde 11’lik büyüme performans ile küresel krizden kaynaklanan kayplar da bir anlamda<br />

telafi edilmitir. Türkiye ekonomisini dünyada ve bölgesinde öne çkaran bu güçlü<br />

büyüme performans, yüksek baz etkisinin yan sra özel sektör yatrmlarna ve tüketim<br />

harcamalarna dayanmaktadr. Özellikle ikinci çeyrekte azalan baz etkisine ramen<br />

beklentilerin üzerinde gelen büyüme performans, ekonomi çevrelerinde olumlu bir hava<br />

yaratmtr. Küresel krizin olumsuz etkilerini büyük ölçüde üzerinden atan Türkiye<br />

ekonomisinin, yln ikinci yarsnda hz kesmesi beklense de <strong>2010</strong> yln yüzde 6,8<br />

seviyelerinde bir büyümeyle tamamlamas beklenmektedir.<br />

D talepteki zayf seyir, sanayi istihdamndaki toparlanmay snrlam olmakla beraber,<br />

inaat ve hizmet sektörlerindeki istikrarl artlarn destei ile son bir yl içinde tarm d<br />

istihdamda belirgin bir art gözlenmitir. Türkiye’nin bu büyümesinin istihdam<br />

yaratmas, önemli bir gelimedir. Son bir yl içinde 1 milyon 265 bin kiilik istihdam<br />

yaratlmtr. Avrupa’da ise ayn dönemde isiz says yaklak ayn sayda artmtr.<br />

Mevsimsellikten arndrlm isizlik oranlarna bakldnda da olumlu bir seyir<br />

görülmektedir.<br />

Krizden çk sürecindeki en önemli gelimelerden bir tanesi de Uluslararas Para Fonu<br />

(IMF) ile olan ilikiler olmutur. IMF ile yaplm olan 19. Stand By düzenlemesi, 2008 yl<br />

Mays aynda tamamlanmtr. OVP çerçevesinde uygulanmakta olan ekonomik<br />

politikalar ile ekonomik görünümünü güçlendiren Türkiye, IMF ile yeni bir stand by<br />

anlamas yapmaya gerek duymamtr. Küresel kriz döneminde 21 ülke IMF ile anlama<br />

yaparken Türkiye, kendi orta vadeli programna bal kalarak kriz sürecini baar ile<br />

yönetmitir.<br />

Türkiye, IMF çpasn kullanmamasna ramen risk primini aa çekmi ve yabanc<br />

sermaye giriini artrmtr. Eylül ay itibaryla Türkiye’nin risk primi gelimi ülkeler<br />

seviyesine gelmitir. spanya, rlanda, Portekiz ve Yunanistan gibi AB ülkelerinin risk primi<br />

Türkiye’nin üzerine çkmtr.<br />

Borç oran yüksek olan Avrupa ülkelerinin risk primlerindeki artlar doal olarak<br />

gelimekte olan ülkelerin risk primlerini de etkilemektedir. Ancak, Türkiye’nin düük borç<br />

5


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

oran ve borçlarn sürdürülebilirliine dair verdii güven nedeniyle risk primindeki artlar<br />

snrl kalmtr.<br />

Türkiye’nin d oklara kar göstermi olduu dayankllk ve tutarl çk stratejisi, ülke<br />

risk primini önemli düzeyde aa çekmitir. Yatrmclar tarafndan benzeri ülkelere göre<br />

daha iyi fiyatlanan ülkemiz tahvillerinin iaret ettii durumun uluslararas derecelendirme<br />

kurulular tarafndan da teyit edilmesi ile birlikte Türkiye’nin kredi notu 4 kez artrlmtr.<br />

Kredi derecelendirme kurulularnn çeitli ülkelerin kredi notlarn arka arkaya düürdüü<br />

bir dönem için Türkiye ekonomisinin bu baars çok önemli bir gelimedir. Bu not<br />

artrmlar ile Türkiye’nin risk primindeki düü, kredi derecelendirme kurulular<br />

tarafndan da teyit edilmitir.<br />

G-20 ülkeleri ve ülkemizin de aktif katlm ile yürütülen çalmalarda küresel finansal<br />

mimari yeniden ekillendirilmektedir. Finansal piyasalarn daha salkl ve etkin ilemesini<br />

salamak amacyla planlanan likidite rasyosu ve ilave sermaye bulundurulmas gibi<br />

düzenlemelerin bir ksmnn ülkemizde zaten uygulanyor olmas, bankaclk ve finans<br />

sektörünün küresel krizde daha dayankl bir görünüm sergilemesini açklayan önemli<br />

unsurlardan bir tanesidir.<br />

Küresel kriz döneminde, TCMB de ekonomik faaliyetlerdeki daralmay snrlamaya<br />

yönelik bir para politikas uygulamaya çalmtr. Bu dönemdeki politika faizlerinin, fiyat<br />

istikrar hedefinden sapmadan reel kesime ilikin kayglar göz önüne alnarak<br />

ayarlanmaya çalld görülmütür. Son dönemde, gerek politika faizlerinin mevcut<br />

düzeyinin gerekse enflasyon gelimelerinin, enflasyon hedeflemesi uygulayan dier<br />

ülkelere yaknsad görülmektedir.<br />

Türkiye Ekonomisinin Kar Karya Olduu Riskler<br />

D Dinamiklerden Kaynaklanan Riskler<br />

Bata Avrupa ülkeleri olmak üzere gelimi ülkelerin ekonomilerine ilikin belirsizliklerin<br />

devam etmesi, ülkemiz ekonomisinin kar karya olduu riskler arasnda yer almaya<br />

devam etmektedir. Buna bal olarak, ülkemizde iç talep istikrarl bir ekilde artarken, d<br />

talep tarafndaki gelimeler, ekonomideki iyilemeyi snrlamaktadr.<br />

Gelimi ülkelerdeki kredi, gayrimenkul ve igücü piyasalarndaki sorunlarn devam<br />

etmesi, küresel ekonominin toparlanma hzna ilikin aa yönlü risklerin bir süre daha<br />

6


Makroekonomik Gelişmeler: Genel Değerlendirme<br />

canl kalabileceine iaret etmektedir. Küresel ekonomiye ilikin bu sorunlar, güven ve<br />

finansman kanal ile iç talebi de etkileme potansiyeli tamaktadr.<br />

Yeniden güçlü bir büyüme sürecine girilmesi ile birlikte artan cari açk ve d finansman<br />

ihtiyacnn önemi karmza çkmaktadr. Bu nedenle, önümüzdeki dönemde yatrmlarn<br />

miktar ve kalitesinin daha da artrlmas ile tasarruf artrc reform ve teviklere devam<br />

edilmesi önemini korumaktadr.<br />

Küresel ekonomideki toparlanmaya ilikin belirsizlikler d talep kanal yoluyla Türkiye’yi<br />

olumsuz etkileme riski tamaktadr. hracatmzn önemli bir ksmnn, krizden en fazla<br />

etkilenen AB ülkelerine bal olmas, Türkiye’nin d ticaret kanal ile olumsuz<br />

etkilenmesine neden olmaktadr.<br />

ç Dinamiklerden Kaynaklanan Riskler<br />

Küresel krizin ardndan, yeniden büyüme sürecinin balamas ile cari açk sorunu yine<br />

Türkiye’nin karsna çkmtr. Ülkemizin d ticaret kompozisyonu gerei ihracatnn<br />

ithalata baml olmas, ara mal ithalatnn yüksek oluu ve d talepteki daralmaya bal<br />

olarak ihracat art hznn daha yava olmas, cari açn artmasna neden olmaktadr.<br />

Türkiye’nin imalat sektörünün enerjide da baml olmas, cari açn en önemli yapsal<br />

etmenlerinden biridir. Bu yapsal etmenlerden kaynaklanan cari açk sorununun, ksa<br />

vadede çözümü mümkün olmamakla beraber, kontrol altnda tutulmas önemlidir.<br />

Önceki ylarda daha çok dorudan yabanc sermaye ile finanse edilen cari açk, bugün<br />

daha çok portföy yatrmlar ile karlanmaktadr. Bunda, Türkiye’ye giren dorudan<br />

yabanc sermayenin yaklak yüzde 80’ini oluturan AB ekonomisindeki durgunluun<br />

etkisi büyüktür.<br />

Dier yandan, isizlik oranndaki artlar krizlerin en olumsuz ve kalc sonuçlarndan<br />

biridir. Çk noktalar farkl olsa da, isizlik verileri gerek 2001 gerekse de son küresel<br />

ekonomik krizde benzer eilimler göstermektedir. Genellikle krizle birlikte hzl bir ekilde<br />

artan isizlik, krizden sonra gecikmeli olarak toparlanmaktadr. Buna ramen, kriz<br />

srasnda çok hzl artan isizlik oranlarnda önemli bir iyileme kaydedilmitir. Bununla<br />

beraber, Türkiye’de igücü piyasasnn dier ülkelerdeki piyasalardan ayran baz temel<br />

yapsal sorunlar olduu bilinmektedir. sizlik düzeyinin istenilen oranda, kalc bir ekilde<br />

dümesi bu yapsal sorunlarn çözümüne baldr.<br />

7


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Küresel ekonomik faaliyetlerdeki toparlanma hz, önümüzdeki dönemde gerek d talep<br />

gerekse emtia fiyatlar kanal ile enflasyon gelimeleri üzerinde etkili olacaktr. Bu<br />

kapsamda, para politikasndaki sklatrmann zamanlamas ve miktar önem<br />

kazanmaktadr.<br />

Önümüzdeki dönemde mali disipline bal kalnmas, yapsal reform sürecinin devam<br />

etmesi ve ülkemizin kredi risklerindeki göreli iyilemenin devam, makroekonomik<br />

istikrarn devamnn salanmas açsndan belirleyici olacaktr.<br />

8


2 0<br />

II<br />

1 0<br />

KÜRESEL <strong>EKONOMİK</strong> GELİŞMELER<br />

9


10<br />

Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong>


Küresel Ekonomik Gelişmeler<br />

II. KÜRESEL EKONOMK GELMELER<br />

A. DÜNYA EKONOMSNDE GENEL DURUM<br />

ABD’nin en büyük yatrm bankalarndan Lehman Brothers’n iflasyla birlikte 2008 yl<br />

Eylül aynda, 2. Dünya Savandan bu yana yaanan, en büyük krizle kar karya<br />

kalnmtr. Alnan birçok tedbire karn, küresel finansal krizin yaratt güven kayb<br />

2008’in son çeyrei itibariyle reel sektör üzerinde etkili olmaya balam ve 2009 ylnn<br />

ilk aylarnda bu etki daha da derinlemitir. (Bkz. Kutu: Küresel Kriz Nasl Ortaya Çkt ?)<br />

Grafik II.A.1<br />

90<br />

80<br />

70<br />

60<br />

50<br />

40<br />

30<br />

ABD'de 168<br />

milyar dolarlk<br />

önlem paketi<br />

Fed Bear Stearns'in<br />

JP Morgan'a satn<br />

onaylad<br />

VIX (2008 Ocak-Aralk)<br />

Moody's ve S&P<br />

Lehman Brothers'n<br />

kredi notunu düürdü<br />

Fannie May ve<br />

Fredie Mac'a<br />

el koyuldu<br />

ABD Senatosu<br />

850 milyar dolarlk<br />

kurtarma paketini<br />

onaylad<br />

Lehman Brothers<br />

iflas bavurusunda<br />

bulundu<br />

G-20 Washington<br />

zirvesi<br />

AB 200 milyar<br />

euroluk kurtarma<br />

paketi açklad<br />

ngiltere ve AB<br />

önlem paketi<br />

açklad<br />

20<br />

10<br />

0<br />

Northern Rock<br />

Kamulatrld<br />

G-7 Washington<br />

Zirvesi<br />

ABD Hükümeti<br />

AIG'nin %80<br />

hissesini denetim<br />

altna ald<br />

Euro Bölgesi<br />

3. Çeyrekte de<br />

küçülerek<br />

resesyona girdi<br />

02 Oca 08<br />

02 ub 08<br />

02 Mar 08<br />

02 Nis 08<br />

02 May 08<br />

02 Haz 08<br />

02 Tem 08<br />

02 Au 08<br />

02 Eyl 08<br />

02 Eki 08<br />

02 Kas 08<br />

02 Ara 08<br />

Kaynak: Reuters<br />

Dünya önce finans piyasalarn sonra da reel ekonomileri etkisi altna alan ciddi bir krizle<br />

kar karya kalm ve 2009’un ilk aylarndan itibaren özellikle gelimi ülkelerde iktisadi<br />

faaliyet büyük ölçüde yavalamtr. ABD ve Euro Bölgesi bata olmak üzere bir çok<br />

gelimi ülke ard ardna resesyona girmitir. Gelimekte olan ülkelerde ise büyüme<br />

yavalamtr.<br />

11


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Bu gelimeler sonucunda G–20 ülkeleri 2009 ylnn Nisan ve Eylül aylarnda iki kez,<br />

<strong>2010</strong> ylnn Haziran aynda ise bir kez bir araya gelmi, önemli kararlara imza atmlardr.<br />

Nisan ve Eylül aylarnda yaplan zirvelerde mali tevik programlarnn uygulamas ve G-20<br />

Grubu’nun uluslararas ekonomik ibirliinin ana forumu olmas gibi hususlar karara<br />

balanrken, IMF’nin kota yapsnn da gelimekte olan ülkeler lehine deitirilmesi<br />

öngörülmütür. Söz konusu zirvelerle birlikte, G–20 Grubu uluslararas ekonomik ibirlii<br />

için bir ana foruma dönümütür. Son olarak, <strong>2010</strong> yl Haziran aynda AB’de yaanan<br />

borç krizinin hemen akabinde bir araya gelen G–20 ülkeleri, 2013’e kadar bütçe açklarn<br />

yarya indirmeyi ve 2016 ylna kadar Kamu Borç Yükü/GSYH orann düürmeyi veya<br />

sabitlemeyi taahhüt etmitir. Bu son zirvede, ülkelerin küresel ekonomik problemlere e<br />

güdümlü politikalarla çözüm getirmekten bir miktar uzaklat ve uygulanmas karara<br />

balanan politikalarn üye ülkelerin insiyatifine brakld göze çarpmtr. Bu bakmdan<br />

ülkeler arasnda önceki dönemlere göre uygulanan politikalar kapsamnda bir ayrma<br />

yaand görülmütür.<br />

2009’un ortalar ile birlikte özellikle Asya ülkelerinin güçlü büyümesi ve gelimi ülkelerde<br />

uygulamaya konulan paketlerin etkisi ile piyasalarda bir miktar güven art yaanmtr.<br />

Böylece piyasalarn risk alglamalarn yanstan VIX 1 endeksi de 2009’un bandan itibaren<br />

düü eilimine girmitir. 2009 boyunca geçici dalgalanmalara ramen aa yönlü bir<br />

trend izleyen endeks, küresel ekonomiye ilikin olumlu beklentilerin özellikle Avrupa’da<br />

yaanan borç krizi nedeniyle bozulmasyla birlikte, <strong>2010</strong> Mays aynda tekrar 40 puan<br />

seviyelerine yükselmitir. lerleyen dönemde, Euro Bölgesi ekonomilerini kurtarmak için<br />

açklanan IMF ve AB paketinin (Bkz. Kutu: Euro Bölgesi Kamu Borç Krizi) de etkisi ile<br />

piyasalarda güven bir miktar salanm ve endeks kritik seviye olan 20 puan civarna<br />

gerilemitir.<br />

1<br />

VIX endeksi, teknik olarak S&P-500 üstüne yazlan opsiyonlarn volatilitesini göstermekle birlikte, piyasalarda risk alglamasnn sk<br />

sk kullanlan bir göstergesi olmutur.<br />

12


Küresel Ekonomik Gelişmeler<br />

Grafik II.A.2<br />

60<br />

50<br />

40<br />

30<br />

G-20 Londra<br />

Zirvesi<br />

VIX (Ocak 2009 - Eylül <strong>2010</strong>)<br />

G-20 Pitsburgh<br />

Zirvesi<br />

Dubai Krizi<br />

AB ve IMF'nin<br />

750 +110 milyar<br />

euroluk paketi<br />

Avrupa Birlii<br />

Borç Krizi<br />

20<br />

10<br />

0<br />

GM flas edebileceini<br />

Açklad<br />

G-20 Toronto<br />

Zirvesi<br />

02 Oca 09<br />

02 ub 09<br />

02 Mar 09<br />

02 Nis 09<br />

02 May 09<br />

02 Haz 09<br />

02 Tem 09<br />

02 Au 09<br />

02 Eyl 09<br />

02 Eki 09<br />

02 Kas 09<br />

02 Ara 09<br />

02 Oca 10<br />

02 ub 10<br />

02 Mar 10<br />

02 Nis 10<br />

02 May 10<br />

02 Haz 10<br />

02 Tem 10<br />

02 Au 10<br />

02 Eyl 10<br />

Kaynak: Reuters<br />

Küresel krizin hem gelimi hem de gelimekte olan ülkelerdeki hane halklarn, firmalar<br />

ve bankaclk sektörünü giderek etkisi altna almas, küresel finans piyasalar üzerindeki<br />

youn stresin devam etmesine neden olmutur. MSCI (Bkz. VII. Mali Piyasalar)<br />

endeksi’nde de 2008 yl sonlarnda tüm dünya borsalarndaki düülere paralel olarak,<br />

keskin bir düü görülmütür. Ancak, 2008 yln büyük kayplarla kapatan borsalarn<br />

2009 ylnn ilk aylarnda toparlanmaya balamas ve krizle mücadeleye yönelik<br />

uluslararas mutabakatn yükselen piyasa ekonomilerini içeren bir görünüm arz etmesi<br />

sonucu, endeks 2009 ylnn ilk çeyreinden itibaren yükselie geçmitir. Endeks,<br />

piyasalardaki olumlu havay yanstacak biçimde <strong>2010</strong> yl Nisan aynn sonlarna kadar<br />

yükseli trendini sürdürmütür. <strong>2010</strong> Mays aynda ise Avrupa’da yaanan bütçe aç ile<br />

borçlanma krizi ve söz konusu krizin finans piyasasna yaylmasna ilikin endielerin<br />

giderek artmas, tüm dünyada piyasalar olumsuz etkilemitir. Özellikle bu dönemden<br />

sonra, MSCI’da aa yönlü bir hareket gözlemlenmitir.<br />

13


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Grafik II.A.3<br />

MSCI*<br />

460<br />

410<br />

360<br />

310<br />

260<br />

210<br />

160<br />

2008 2009 <strong>2010</strong><br />

Kaynak: Morgan Stanley Capital International<br />

*All Country World Index<br />

<strong>2010</strong>’da bata Yunanistan olmak üzere Portekiz, spanya ve rlanda gibi Euro Bölgesi<br />

ekonomilerinin yaad bütçe aç ve borç stoku problemleri, Euro Bölgesinde<br />

toparlanmann dünyann geri kalanndan daha yava olacana dair görüleri<br />

kuvvetlendirmitir. Bu dönemde özellikle Yunanistan’n durumu ekonomi gündemini<br />

oldukça fazla megul etmi, ülkede küresel krizin olumsuz etkileri kendini büyüme ve<br />

isizliin yan sra artan bütçe açklar ve borç stoklar ile göstermitir.<br />

lerleyen dönemde AB’de giderek derinleen borç krizi, euronun deerine ilikin kayglar<br />

arttrmaya balam ve küresel ekonominin ikinci bir dip tehlikesi ile kar karya olduu<br />

görüü yaygnlamaya balamtr.<br />

Bunun üzerine söz konusu borç krizinin alabilmesi için AB ve IMF, Yunanistan için 110<br />

milyar euroluk bir paketi yürürlüe koyma karar almtr. Bu çerçevede, IMF ile<br />

Yunanistan Mays aynn banda 30 milyar euro tutarnda bir stand-by anlamas<br />

yapmtr. Paketin geri kalannn ise Euro Bölgesi üyeleri tarafndan karlanmasna karar<br />

verilmitir. Söz konusu paketin yan sra euronun geleceinin garanti altna alnmas ve<br />

zor durumdaki AB ülkelerinin desteklenmesi amacyla AB ve IMF’nin ortaklaa<br />

destekledii toplam 750 milyar euroluk bir baka paket daha açklanmtr.<br />

14


Küresel Ekonomik Gelişmeler<br />

<strong>2010</strong> ylnda artan “küresel dengesizlikler” ekonomi gündemini megul eden bir dier<br />

gelime olmutur. Bu konuda özellikle Haziran aynda yaplan G-20 zirvesi öncesinde Çin<br />

ile ABD arasnda yuann deerine ilikin yaanan gerginlikler trmanmtr. Ancak Çin<br />

henüz zirve toplanmadan, iç talepte yaad keskin düülerin de etkisiyle yuann<br />

deerini bir miktar serbest brakacan açklamtr. Söz konusu karar, ABD-Çin<br />

ilikisinde siyasi anlamda basky hafifletse de küresel dengesizlikler sorununun çözümü,<br />

daha radikal önlemler gerektirmektedir.<br />

Genel olarak bakldnda, <strong>2010</strong> ylnda inili çkl da olsa bir toparlanma süreci<br />

yaanmaktadr. Küresel ekonomideki büyüme, bata Asya olmak üzere gelimekte olan<br />

ekonomilerdeki kuvvetli büyümeden, genel çerçevede ise özel talepteki umut verici art<br />

sinyallerinden kaynaklanmtr. Ancak mali sürdürülebilirlie ilikin problemler Mays<br />

aynda ön plana çkm ve ülkelerin tad riskler Avrupa’da bankaclk sektörüne<br />

yaylmtr. Ayrca fon bulma basklar tekrar ortaya çkm ve interbank piyasalarna<br />

yaylmtr. Bata Euro Bölgesi olmak üzere gelimi ülkelerde yaanan söz konusu<br />

problemler, büyüme açsndan gelimi ülkeler ile gelimekte olan ülkeler arasnda<br />

önemli bir ayrma olduunu göstermitir. Türkiye ile birlikte Asya ülkelerinin ban<br />

çektii birçok gelimekte olan ülkede ekonomik faaliyetlerde belirgin bir canlanma<br />

gözlemlenirken, gelimi ekonomilerde büyüme oranlar nispeten zayf seyretmitir. Tüm<br />

bu risklere ramen küresel büyümenin yava da olsa devam etmesi beklenmektedir.<br />

15


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Grafik II.A.4<br />

<strong>2010</strong>-2011 IMF Büyüme Tahminleri<br />

8<br />

7<br />

6<br />

5<br />

4<br />

3<br />

2<br />

1<br />

0<br />

Kaynak: IMF<br />

4,8<br />

4,2<br />

2,7<br />

2,2<br />

Dünya Gelimi Ülkeler Euro Bölgesi Gelimekte olan<br />

Ülkeler<br />

1,7<br />

<strong>2010</strong> 2011<br />

1,5<br />

7,1<br />

6,4<br />

Dier yandan finansal kriz sebebiyle uygulanan ek mali düzenlemelerin, Euro Bölgesi’nde<br />

2011 büyümesini olumsuz etkilemesi beklenmektedir. ABD’de nispeten daha iyi bir<br />

büyüme öngörülmektedir. Genel çerçevede ise gelimi ülkelerde mütevazi bir büyüme<br />

performans beklenmektedir. Gelimi ülkeler için yüksek kamu borçlar, isizlik ve<br />

bankaclk sektöründeki sorunlar en önemli problemler olarak özetlenebilir.<br />

2011 ylnda gelimekte olan ülkelerde büyümenin bir miktar azalmas ve ülkeler arasnda<br />

farkllamas beklenmektedir. Ayrca bu ülkelerde büyümenin Asya ve Güney<br />

Amerika’daki baz önemli ekonomiler önderliinde olaca öngörülmektedir.<br />

Küresel talebin dengelenmesi ve yapsal reformlar, gelecekteki büyümenin desteklenmesi<br />

açsndan büyük önem tamaktadr. Bu çerçevede, d fazla veren ülkelerde iç talebe<br />

yönelme eiliminin devam etmesi, d açklar veren ülkelerde ise mali düzenleme ve<br />

finansal sektör reformlarnn talebi dengelemesi önem arz etmektedir.<br />

Bugünkü koullarda orta vadede güçlü, sürdürülebilir ve dengeli bir küresel büyüme için<br />

iddial ve bütünleyici politika çabalarna ihtiyaç olduu bir gerçektir. Küresel ekonomide<br />

belirsizliklerin bir süre daha devam etmesi kaçnlmaz görünmektedir. Gelecek dönemde<br />

bata küresel dengesizlikler olmak üzere yüksek kamu borçlar ve bütçe açklar gibi<br />

16


Küresel Ekonomik Gelişmeler<br />

problemler küresel ekonomi gündemini megul etmeye devam edecek gibi<br />

görünmektedir.<br />

B. SEÇLM BÖLGELER TBARIYLA EKONOMK GÖRÜNÜM<br />

1. ABD<br />

2009 ylnn ilk yarsnda, ABD ekonomisi önemli ölçüde daralrken isizlik de 1980<br />

ylndan bu yana görülen en yüksek seviyelere ulamtr. Bu dönemde çöken dünya<br />

ticareti, ihracat ve dolaysyla büyümeyi olumsuz etkileyen bir faktör olmutur. Bununla<br />

beraber, e zamanl olarak uygulanan ve daha önce görülmemi büyüklükteki para ve<br />

maliye politikalar yardmyla, yln ikinci yarsnda tüketim harcamalar bata olmak üzere,<br />

emlak ve finans piyasalarnda bir miktar istikrar salanmtr. Söz konusu tevikler<br />

sayesinde ABD ekonomisi, 2009 ylnn üçüncü çeyreinde yüzde 1,6 son çeyrekte ise<br />

yüzde 5,0 büyümütür. Ancak özel talep, bu dönemde de kriz öncesi dönemin altnda<br />

kalmtr. 2009 ylnn son çeyreinde hane halknn servetindeki iyileme, tüketimi bir<br />

miktar arttrrken, küresel ticarette ve ticari ortak olan ülkelerdeki toparlanma, ihracatn<br />

büyümeye katksn arttran unsurlar olmutur.<br />

<strong>2010</strong> ylnn ilk çeyrei ile beraber yavalayan ABD ekonomisi, yüzde 3,7 büyümütür. Bu<br />

dönemde, özel tüketimde ve yatrmlarda art olmasna ramen, ihracattaki hzl azalma<br />

büyümeyi olumsuz etkileyen faktörlerden biri olmutur. <strong>2010</strong>’un ikinci çeyreinde ise<br />

büyüme daha da yavalam ve yüzde 1,7 olarak gerçeklemitir. Özel tüketimin bir<br />

miktar artmasna ramen, ithalattaki hzl art ve stoklardaki yavalama, ikinci çeyrekte<br />

büyümeyi olumsuz etkilemitir.<br />

Öte yandan, i gücü piyasalar <strong>2010</strong>’da da zayf görünümünü korumutur. ABD’de 2009<br />

ylnda isizlik oran yüzde 9,3 düzeyinde gerçeklemitir. <strong>2010</strong> Eylül aynda yüzde 9,6<br />

olan isizlik orannn, ylsonu itibaryla yüzde 9,7 olarak gerçeklemesi beklenmektedir.<br />

Finansal piyasalar üzerindeki basklarla beraber kredi koullarndaki skklklar da devam<br />

etmektedir. Hisse senedi piyasalar ise 2009’un ilk aylarndaki olumsuz görünümünden<br />

daha iyi durumdadr. Finansal sistemde risk alglamalarnn deimesi ve kredi veren<br />

kurumlarn standartlarn sklatrmas kredi talebinin zayflamasna yol açmaktadr. Buna<br />

ek olarak bilançosu hala tam olarak krizin dourduu zararlardan arndrlamam bir çok<br />

bankann varl büyümenin önünde önemli bir risk unsuru olarak durmaktadr.<br />

17


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Söz konusu koullar altnda ABD’de tedrici bir toparlanma bekleyen IMF, <strong>2010</strong> ylnda<br />

ülke ekonomisinin yüzde 2,6, 2011’de ise yüzde 2,3 büyümesini beklemektedir. 2011’de<br />

büyümede beklenen söz konusu düüün ardndaki temel etken ise mali ve parasal<br />

teviklerin geri çekilecek olmasdr.<br />

2. Euro Bölgesi<br />

Euro Bölgesi’nde ekonomik faaliyetler, özellikle yükselen petrol fiyatlarnn etkisiyle Eylül<br />

2008’deki finansal çöküten daha önce yavalamaya balamtr. O dönemde, Avrupa<br />

ekonomilerinin baz zayflklarna karn ekonomik dalgalanmadan kurtulabilecei<br />

düünülmekteydi. Ancak AB’nin finansal sistemi yaanan ekonomik oktan beklenenden<br />

daha derin etkilenmitir. Baz önemli Avrupa Bankalar’ndaki ABD orijinli varlklarda<br />

giderek artan kayplarn korkusu 2008 Eylül aynda piyasalarda donmaya yol açmtr.<br />

Kredi piyasalarnda yaanan bu donma ile beraber finansal kriz çok hzl bir ekilde<br />

2008’in son çeyreinde reel ekonomiyi etkisi altna almtr. Çözüm getirmek amacyla<br />

uygulanan baz finansal politikalar yeterince anlalr ve koordineli olmadklar için çok<br />

etkili olamamtr.<br />

Euro Bölgesi 2009’un ilk iki çeyreinde küçülmeye devam etmitir. 2009’da bölgenin<br />

tümünde yaanan bu daralma; özellikle azalan yatrmlardan kaynaklanan iç talepteki<br />

daralmann ve birbirine entegre olmu ekonomiler arasndaki ticaretin azalmasnn bir<br />

sonucudur. Varlk fiyatlarnda, özellikle de gayrimenkul fiyatlarnda yaanan patlamann<br />

olumsuz etkisi rlanda ve spanya gibi ülkelerde ekonomik faaliyetlerde sert düülere yol<br />

açmtr. 2009 ylnda daha az d ticaret aç olan ülkeler genellikle krizden daha az<br />

etkilenmilerdir. Ancak ihracat eksenli ekonomisi göz önüne alndnda Almanya bu<br />

durumun bir istisnas gibi görünmektedir. Almanya 2009’da d talebin dümesinden çok<br />

olumsuz etkilenmitir. Almanya’ya kyasla daha az da açk olan ve daha geni bir kamu<br />

sektörüne sahip olan Fransa ise krizden daha az etkilenmitir.<br />

Krize kar uygulanan makroekonomik politikalar genel olarak bölgedeki ülkelerin sahip<br />

olduu imkanlara göre farkllklar göstermitir. Kredi piyasalarnn kötü durumu<br />

dolaysyla gelimi ülkelerde merkez bankalar bir yandan faizleri sert bir ekilde<br />

düürürken baz allmadk önlemler de almlardr. Söz konusu önlemlere örnek olarak;<br />

Avrupa Merkez Bankas’nn ipotekli tahvilleri satn almas gösterilebilir. Avrupa’da çou<br />

gelimi ülke finans sektörlerini özellikle garantiler yoluyla desteklemek için bütçe<br />

kaynaklarn kullanmtr. Dorudan sermaye enjeksiyonlar ve varlk almlar ise snrl<br />

18


Küresel Ekonomik Gelişmeler<br />

kalmtr. Ancak Belçika ve rlanda bu durumun istisnas olarak gösterilebilir. Almanya ve<br />

spanya bata olmak üzere birçok ülke ekonomiye daha geni ölçüde destek salamak<br />

için çok geni tevik paketlerini uygulamaya koymutur.<br />

Uygulamaya konulan söz konusu önlemlere ramen Euro Bölgesi’nde ve daha genel<br />

olarak Avrupa’da toparlanma süreci <strong>2010</strong> ylnn ikinci çeyrei ile beraber dünyann dier<br />

bölgelerinin gerisinde kalmtr. Hatta bu dönemde Avrupa’da yaanan büyük kamu<br />

açklar ve borç stoklarnn yol açt problemler küresel ekonomideki toparlanmann<br />

önünde önemli bir risk unsuru olarak öne çkmtr.<br />

Küresel krize çok büyük dengesizliklerle giren Avrupa özellikle, <strong>2010</strong>’un ikinci çeyreinde<br />

büyük problemler yaamtr. Avrupa ülkeleri içinde en büyük problemleri yaayan ülkeler<br />

büyük d ticaret açklar ve iç dengesizliklere sahip olan ülkeler olmutur. naat<br />

sektöründe ve kredi artlarnda yaanan gerileme ile beraber yaanan bankaclk sektörü<br />

problemleri baz Euro Bölgesi ekonomilerinde üretimin gerilemesine yol açmtr. Öte<br />

yandan üretimdeki büyük gerileme, krizle balantl olarak alnan yüksek maliyetli<br />

önlemler rlanda, Yunanistan, Portekiz ve spanya gibi ülkelerde büyük kamu açklarna<br />

yol açmtr.<br />

Bu sorunlar Avrupa’daki toparlanma sürecinin önünde önemli bir engel oluturmaktadr.<br />

Birçok Euro Bölgesi ekonomisinde toparlanma süreci yüksek bütçe açklar, kamu borç<br />

sorunu ve d ticaret dengesindeki açklar nedeniyle snrl kalmtr. Söz konusu<br />

problemlerin Avrupa’nn geri kalanna yaylma riski de bulunmaktadr. Özellikle <strong>2010</strong><br />

ylnn Nisan ve Mays aylarnda Yunanistan’da yaanan kamu borç stoku ve likidite<br />

problemleri, finans piyasalarnn durumunun normallemesinin önünde önemli bir engel<br />

olmutur. Bunun yan sra, Avrupa’da finans sektörüne yaplan müdahalelerin temel<br />

sebebi olan bankaclk sektöründeki problemler normale dönüü yavalatan bir dier<br />

unsur olarak öne çkmtr. Tüm bunlara ek olarak d finansmanda yaanan sorunlar,<br />

hane halk ve i dünyas bilançolarndaki dengesizlikler gibi baz faktörler de krizden derin<br />

bir ekilde etkilenen gelimekte olan baz Avrupa ülkelerindeki toparlanmay da olumsuz<br />

etkilemitir.<br />

Bununla beraber Avrupa’da toparlanmann devam etmesini salayabilecek faktörler de<br />

mevcuttur. lk olarak küresel ticaretteki normalleme Euro Bölgesinde büyümeye katk<br />

salamtr. kinci ve daha önemli faktör ise Euro Bölgesi ülkelerinin ve uluslararas<br />

kurulular tarafndan uygulamaya koyulan makroekonomik ve finansal destek önlemleri<br />

19


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

olmutur. Yaanan birçok olumsuzlua ramen Euro Bölgesi ekonomilerinin <strong>2010</strong>’da<br />

yüzde 1,7, 2011’de ise yüzde 1,5 büyüyecei tahmin edilmektedir.<br />

3. Japonya, Çin ve Gelimekte Olan Asya<br />

2008 ylnda yaanan durgunluk birçok Asya ekonomisini beklenenden daha derin<br />

etkilemi olsa da 2009 ylyla birlikte bu ekonomilerde toparlanma hzl bir ekilde kendini<br />

göstermitir. Japonya hariç hemen tüm Asya ekonomilerinde üretimdeki büyüme<br />

beklenenden yüksek gerçeklemitir. Asya ülkelerinde görülen toparlanma dünyann geri<br />

kalanna göre de daha dengeli olmutur. Söz konusu durum bu ülkelerde büyümenin<br />

hem iç talep hem de d talep yoluyla desteklenmesinden kaynaklanmtr.<br />

Asya’daki toparlanmay üç temel faktör desteklemitir:<br />

<br />

<br />

<br />

2008’de çöken dünya ticaretindeki hzl düzelmenin ihracat odakl Asya ülkelerine<br />

olumlu etkisi bu faktörlerin banda gelmektedir.<br />

Artan büyüme ve risk itahnn etkisi ile bölgeye sermaye girileri artmtr. Bu<br />

durum bölge ekonomilerinin çounda likidite bolluuna yol açmtr.<br />

Asya ülkelerinde hem özel hem de kamu bileenleriyle birlikte iç talebin kalc bir<br />

nitelikte olmas 2009 ylndaki toparlanmann hzn olumlu etkileyen üçüncü<br />

faktör olmutur.<br />

Ayrca düük kamu borç stoklar sayesinde Asya ülkeleri, zamannda ve güçlü konjonktür<br />

kart politikalar uygulama imkan bulmulardr. IMF’ye göre uygulanan söz konusu<br />

politikalarn 2009’da bölge ekonomisinin büyümesine katks yüzde 1,75 olmutur.<br />

Asya ekonomisi <strong>2010</strong> ylnn ilk yarsnda da toparlanmasn sürdürmütür. Bölgede<br />

ekonomik faaliyetler ihracattaki canllk ve kuvvetli yurtiçi talep tarafndan<br />

sürdürülmütür. hracat, gelimi ülkelerde talebin toparlanmasndan olumlu bir ekilde<br />

etkilenmitir. ç talep ise artan sermaye girilerine ve Euro Bölgesi’ndeki yaanan<br />

olumsuzluklara karn 2009 ylndaki ivmesini <strong>2010</strong> ylnda da bütün bölgede<br />

korumutur. Bu görünüm çerçevesinde IMF de Asya için yapt <strong>2010</strong> büyüme tahminini<br />

yüzde 7,5’den yüzde 7,9’a çkarmtr.<br />

Çin güçlü iç talebi sayesinde önümüzdeki dönemde toparlanma sürecine devam edecek<br />

gibi görünmektedir. Nitekim 2009’da Çin, hükümetin öngördüü yüzde 8’lik büyüme<br />

hedefini amtr. Özellikle Çin’deki kuvvetli talebin bata sermaye mallar ve ticari mal<br />

20


Küresel Ekonomik Gelişmeler<br />

ihracatçs olan Asya ülkelerine olumlu biçimde yansmas beklenmektedir. Çin’de<br />

ihracatn getirisi ve dayankl iç talep, varln <strong>2010</strong> ylnn ilk yars boyunca<br />

sürdürmütür. IMF de Çin’in <strong>2010</strong> ylnda yüzde 10,5 büyüyeceini tahmin etmektedir.<br />

2011 ylnda ise kredi büyümesini yavalatacak önlemlerin alnmasyla birlikte büyümenin<br />

yüzde 9,6 olaca tahmin edilmektedir.<br />

<strong>2010</strong>’da Japonya’da ihracat çok belirgin olmayan bir toparlanma salam olsa da,<br />

bunun iç talebe olan etkisi snrl kalmtr. Ülkede iç talebin; yeniden ortaya çkan<br />

deflasyon, süregelen ar kapasite ve zayf i gücü piyasas gibi faktörlerin etkisi ile<br />

güçsüz kalmas beklenmektedir. <strong>2010</strong> ylnda yendeki deerlenmenin ihracatn<br />

büyümeye olan katksn olumsuz etkilemesi beklenmektedir. Sonuç olarak ülkenin<br />

ekonomik görünümü, salanacak maliye politikas desteklerine ve küresel ekonominin<br />

durumuna bal olacaktr. 2011 ylnda ise daha geni tabanl bir büyüme<br />

beklenmektedir.<br />

4. Ortadou ve Kuzey Afrika<br />

Orta Dou ve Kuzey Afrika ekonomileri yaadklar gerilemenin ardndan tekrar yüksek<br />

bir hzda büyümelerini sürdürmektedir. Bölgede toparlanmay deiik faktörler<br />

etkilemektedir. lk olarak, yüksek emtia fiyatlar ve d talep, bölgedeki bir çok<br />

ekonominin ihracatn ve üretimini arttrmtr. kinci olarak hükümetlerin uygulamaya<br />

koyduu harcama programlar toparlanmann hzlanmasnda anahtar bir rol<br />

üstlenmektedir. Öte yandan Kuveyt ve Birleik Arap Emirlikleri gibi baz ülke<br />

ekonomilerinde krlgan finansal sektör ve zayf emlak piyasalar toparlanma sürecini<br />

gizlemektedir. Ayrca Avrupa’daki zayf toparlanma ihracattaki büyümeyi, yurtdnda<br />

çalanlardan elde edilen gelirleri ve turizm gelirlerini olumsuz etkilemektedir. Bu faktörler<br />

göz önüne alndnda IMF <strong>2010</strong> ylnda bölge genelinde ekonominin yüzde 4,1, 2011’de<br />

ise 5,1 büyüyeceini öngörmütür.<br />

Bölge ekonomileri için iki önemli risk söz konusudur. lk olarak gelimi ülkelerde<br />

toparlanmann yavalamasyla birlikte bölge ülkelerinin turizm gelirlerinin ve emtia<br />

fiyatlarnn olumsuz etkilenmesi önemli bir risk faktörüdür. Bu durum bölge ülkelerinin<br />

ihracat gelirlerini, bütçe ve d ticaret dengelerini olumsuz etkileyebilir. Bir dier risk<br />

faktörü de etkileri bir miktar snrlanm olan Dubai Borç Krizi’ne benzer bir sürecin tekrar<br />

yaanmas ve bu sürecin finansal sektör bata olmak üzere bölgedeki tüm ekonomik<br />

aktiviteyi olumsuz etkilemesidir.<br />

21


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

KÜRESEL KRZ NASIL ORTAYA ÇIKTI?<br />

Geride braktmz iki yllk süreç hem küresel ekonomi, hem politika yapclar açsndan<br />

karmaa dolu bir süreç olmu, küresel ekonomi istikrarl büyüme oranlarnn ve düük<br />

enflasyonun görüldüü uzun bir dönemin ardndan, uluslararas boyutta ve daha önce<br />

görülmemi derinlikte bir finansal kriz yaamtr.<br />

Kriz öncesinde yaanan büyük iyimserlik döneminde, gelimi ülkelerde makroekonomik<br />

aktivite allmadk ölçüde istikrarl bir seyir izlemitir. Bata gelimekte olan ekonomilerin<br />

küresel ekonomiyle bütünlemesi olmak üzere; yapsal ekonomik deiimler, daha iyi<br />

para politikas uygulamalar ve tabi ki konjonktürel etkiler, söz konusu dönemi oluturan<br />

baz temel etkenler olarak gösterilebilir.<br />

Bu dönemde risk itahnn çok olumlu seyretmesi sonucu bata ABD ve ngiltere olmak<br />

üzere birçok gelimi ülkede hane halk ve i dünyas borçluluk oranlarnda önemli<br />

yükseliler görülmütür. Borçlarda yaanan söz konusu yükselmeye “finansal yenilik”<br />

(financial innovation) dalgas da elik etmitir. Varla dayal menkul kymetlerin<br />

hacminde önemli bir art görülmü ve bir çok yeni finansal varlk ortaya çkmtr.<br />

Örnein, yatrmclarn kendilerini iflas riskine kar güvence altna almalarn salayan<br />

CDS’lerin (Credit Deafult Swap) (Bkz. VII. Mali Piyasalar) hacminde ve CDO’lar<br />

(Colleateralized Debt Obligations), MBS’ler (Mortgage Backed Securities) gibi çeitli<br />

sekuritizasyon araçlarnda büyük artlar görülmütür.<br />

Krizin nedenleri üzerine gelien tartmalar yapsal sebepler ve parasal sebepler olmak<br />

üzere iki ana perspektifte ayrmak mümkündür. Yapsal perspektif, “Tasarruf Fazlas” ve<br />

buna bal olarak Global Dengesizlikler temas üzerine oturmaktadr (Bkz. Kutu: Küresel<br />

Dengesizlikler). Bu yaklam, Global Dengesizliklerin uzun vadeli faizleri düük tuttuunu<br />

ve ABD’nin yatrmlar için doal bir çekim merkezi haline geldiini öne sürmektedir.<br />

Parasal perspektif ise, sorunu 2004 ylndan beri ABD’nin uygulad ar gevek para<br />

politikalarnda görmektedir. Ancak her iki görü de, krizin ardnda bata regülasyon<br />

olmak üzere bir çok mikro sorunun varln kabul etmektedir. Söz konusu mikro<br />

problemler aadaki gibi özetlenebilir:<br />

Bu istikrarl süreç devam ettikçe piyasa söz konusu sürecin kalc olduuna ikna<br />

olmu ve risk primleri bir hayli dümütür. Öte yandan, gevek para politikasnn da<br />

etkisiyle ksa ve uzun dönem reel faizler de dümütür. Düük faiz oranlar ve risk<br />

görünümü, finansal kurumlar ve bankalar daha fazla borçlanmaya tevik etmitir. Sonuç<br />

olarak finansal kurumlar bilançolarnda yer alan sermaye yükümlülüklerini daha rahat<br />

karlayabilmek için bilanço d ilemlerini arttrmtr.<br />

Banka kredilerinde, özellikle mortgage kredilerinde yaanan söz konusu arta<br />

ramen, kredi veren kesim söz konusu kredilerin geri dönüp dönmeyecei ile<br />

ilgilenmemitir. 2006-2007 yllar arasnda geri dönmeyen mortgage kredilerindeki art<br />

kredi verenlerin söz konusu davrannn bir sonucu olarak gösterilebilir.<br />

22


Küresel Ekonomik Gelişmeler<br />

Kriz, riski geni bir alana datmas gereken seküritizasyon ilemlerinin aslnda<br />

riski bankaclk sisteminin içinde tuttuunu göstermitir. Dolaysyla borçlu varlklar<br />

bankaclk sisteminin dnda yer alan yatrmclara deil, baka bankalarn gayrimenkul<br />

ticareti ile ilgili departmanlarna satlm ve ksa vadeli fonlarla finanse edilmitir.<br />

Asimetrik enformasyon problemleri de krizin ortaya çknda can alc bir rol<br />

oynamtr. Varla dayal olarak çkarlan menkul kymetlerin büyük çounluu oldukça<br />

karmaktr. Söz konusu menkul kymetler (CDO) içlerinde on binleri hatta yüz binleri<br />

bulan mortgage sözlemelerini barndrmaktadrlar. Bu durumda söz konusu varlklarn<br />

hangi tür riskleri tadn takip edebilmek imkansz hale gelmitir. Finansal varlklarn bu<br />

karmakl, piyasalar iyi durumdayken ve iflaslar düük olduunda her hangi bir soruna<br />

yol açmamtr. Ancak koullarn kötülemesi ile birlikte bu varlklar anlamak ve<br />

fiyatlandrmak imkansz hale gelmitir.<br />

Bir baka enformasyon problemi ise finans sektörünün birbiriyle sk bir ekilde<br />

bal olmasndan kaynaklanmtr. Normal dönemlerde bir bankann sektördeki dier<br />

bankalarn risk sahasn bilmesi çok önemli deildir. Ancak kriz sürecinde birbirlerine ait<br />

bir çok varl ellerinde bulunduran bankalarn dier bankalarn tad riskler hakknda<br />

bilgi sahibi olmas gerekmektedir. Dolaysyla finansal varlklarn tad risklerin<br />

belirlenmesinin imkanszl söz konusu risk alanlarnn da belirlenmesini imkansz hale<br />

getirmitir. Bankalar dier bankalarn ne kadar risk tadn belirleyememitir.<br />

Krizin reel sektöre yaylmas ise bankalarn borç verme standartlarnda sklamaya<br />

gitmesi sonucunda ortaya çkan kredi daralmas yoluyla olmutur. ABD, ngiltere ve Euro<br />

Bölgesi verileri 2007 ortalarndan itibaren kredi arznn azaldn göstermektedir.<br />

Küresel haslann büyük ölçüde gerilemesi ise üç temel sebebe balanabilir;<br />

<br />

Gelecekte krediye eriebilme beklentilerinin hzla bozulmas,<br />

Finansal sektörde yaanan büyük erime dolaysyla artan belirsizliin, tasarruf<br />

tedbirlerinin artmasna, yatrm projelerinin ertelenmesine ve stoklarda azalmaya neden<br />

olmas,<br />

<br />

Küresel ticaretin 2008’in 4.çeyrei itibariyle çökmesi<br />

Daha önce yaananlar finansal krizlerin dier krizlere göre hem daha derin, hem de daha<br />

uzun ömürlü olduunu göstermitir. Bu konuda yaplan baz çalmalardan elde edilen<br />

bulgular ksaca özetlersek; varlk fiyatlarndaki çöküler derin ve uzun olmaya eilimlidir,<br />

bankaclk krizlerinin ardndan üretimde büyük ve uzun süren düüler görülür ve<br />

çöküler tipik olarak kamu borç stoklarnda kalc artlara neden olur. Küresel krizden<br />

elde edilen bulgular da bu duruma iaret etmektedir. Krizin hem i çevrimlerinde hem de<br />

uzun dönemli büyüme patikasnda önemli etkiler yarataca düünülmektedir.<br />

23


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

KÜRESEL DENGESZLKLER<br />

Küresel dengesizlikler en basit ekilde, cari açk ve fazlalarn belli ülke ve bölgelerde<br />

younlamas ve “istikrarl” bir seyir izlemesi olarak tanmlanabilir. Bir anlamda<br />

ülkelerdeki tasarruf ve yatrm dengelerinin giderek bozulmas anlamna da gelen küresel<br />

dengesizlikler problemi, IMF tarafndan da karmzda duran en önemli makroekonomik<br />

sorunlarn banda gösterilmektedir.<br />

Küresel dengesizlikler; tasarruf davranlarndaki, sermayenin getiri oranndaki ve deiik<br />

varlklarn risk derecelerindeki (veya likiditelerindeki) farkllklardan kaynaklanabilirler.<br />

Dolaysyla küresel dengesizlikler ilk bakta o kadar olumsuz deildir. Bu yüzden bu<br />

dengesizliklerin arkasndaki faktörlerin açklanmas büyük önem tamaktadr. Söz<br />

konusu dengesizliklerin doas, zaman içinde farkl sebepler dolaysyla sürekli deiim<br />

geçirmitir. Bu çerçevede kriz öncesi dönemde küresel dengesizlikler; 1996-2000, 2001-<br />

2004 ve 2005-2008 olmak üzere üç farkl dönem etrafnda ele alnabilir.<br />

Küresel Dengesizlikler<br />

0,6<br />

0,4<br />

0,2<br />

0<br />

-0,2<br />

-0,4<br />

-0,6<br />

-0,8<br />

1996<br />

1997<br />

1998<br />

1999<br />

2000<br />

2001<br />

2002<br />

2003<br />

2004<br />

2005<br />

2006<br />

2007<br />

2008<br />

2009<br />

<strong>2010</strong><br />

2011<br />

2012<br />

2013<br />

2014<br />

2015<br />

ABD Petrol hracatçlar Alm+Jpn OCADC Çin +EMA Dier Fark<br />

Kaynak: IMF<br />

1996-2000 arasndaki dönemde ABD’de teknolojik ilerleme ve daha yüksek verimlilik<br />

art beklentilerine bal olarak yatrmlar artarken, Asya krizi ve Japonya’nn yaad<br />

uzun süreli krize bal olarak Dou Asya’da yatrmlar dümütür. Söz konusu durum, bu<br />

dönemde yaanan küresel dengesizliklerin temelini oluturmaktadr. Ancak bu<br />

dengesizlikler, sermayenin karllk beklentilerindeki deiimleri yanstacak ekilde yeniden<br />

dalmasna olanak verdiinden olumlu olarak nitelendirilebilir.<br />

24


Küresel Ekonomik Gelişmeler<br />

2000 ylnn balar ile beraber durum deimitir. Bu dönemde ABD’nin d ticaret aç<br />

küresel GSYH’nin yüzde 1,4’üne yaklamtr. Bunun en temel sebebi ise azalan kamu<br />

tasarruflarnn toplam tasarruflar aa çekmesi olmutur. Öte yandan Japonya ve<br />

gelimekte olan Asya bata olmak üzere petrol ihracatçs ülkeler ve baz çekirdek Avrupa<br />

ülkeleri d fazla vermeye devam etmitir. ABD’deki düük tasarruflar ve yüksek kamu<br />

açklar göz önünde bulundurulduunda söz konusu dengesizlii olumsuz olarak<br />

görebiliriz.<br />

2005-2008 döneminde ise varlk piyasasndaki ar deerlenmeler, düük tasarruf ve<br />

yüksek yatrm gibi baz faktörler küresel dengesizlikler üzerindeki etkilerini artrmtr.<br />

Açk veren ülkeler tarafnda, ABD’de zaten devam etmekte olan düük tasarruf düzeyleri<br />

rlanda, spanya ve ngiltere gibi ülkelerde de görülmeye balanmtr. Fazla veren ülkeler<br />

tarafnda ise Çin, yatrmlardan daha hzl artan tasarruf oranlar ile d fazlasn önemli<br />

ölçüde arttrmtr. Öte yandan petrol ihracatçs ülkeler; yükselen petrol fiyatlar<br />

sayesinde d fazlalarn arttrmaya devam etmitir. Bu dönemde çekirdek Avrupa ülkeleri<br />

de fazla vermeye devam etmilerdir. ABD’de bütçe açklar, ar iyimser beklentiler ve<br />

emlak piyasasnn ar ikinlii göz önünde bulundurulduunda söz konusu açklar<br />

olumsuz dengesizliklere bir örnek olabilir. Öte yandan Avrupa ülkelerinin balangçta<br />

olumlu olarak nitelendirilebilecek d açklar, daha sonra kredi ve varlk piyasalarndaki<br />

ar ikinlik dolaysyla olumsuz bir görünüm kazanmtr.<br />

Kriz sürecinde ise talepteki azalmann dayankl tüketim ve yatrm mallar üzerindeki<br />

olumsuz etkisi, fazla veren ülkelerin d ticaret fazlalarn azaltrken, açk veren ülkelerin<br />

d ticaret dengeleri üzerinde olumlu bir etki yaratmtr. <strong>2010</strong> ylnn Mays ve Haziran<br />

aylarnda ise ABD ile Çin arasnda yuann ar deerli olmas dolaysyla yaanan<br />

gerginlikler küresel dengesizlikler konusunu gündeme yeniden tamtr. Söz konusu<br />

gerginlikler Çin’in Haziran ayndaki G-20 zirvesi öncesinde yuann deerini serbest<br />

brakmasyla bir miktar ortadan kalkm olsa da küresel dengesizlikler konusu hala<br />

önemini korumaktadr.<br />

Küresel dengesizliklerin gelecekte nasl bir görünüm alacan üç temel senaryo<br />

çerçevesinde ele alabiliriz:<br />

deal senaryo çerçevesinde ABD’de tedrici bir mali düzelmenin yan sra Çin’de deeri<br />

artan yuan sayesinde tasarruflarda bir azalma öngörülmektedir. Sonuç olarak bu<br />

senaryoya göre temel bozulmalar azalrken, küresel dengesizlikler azalmakta; dengeli ve<br />

sürdürülebilir bir küresel büyüme gerçeklemektedir.<br />

kinci bir senaryo ise Çin’in iç talebini düürmesine karn reel kurdaki deerlenmeye bir<br />

önlem almadn öngörmektedir. Öte yandan net ihracatta çok az bir iyileme gösteren<br />

ve gevek para politikas uygulama gücüne sahip olmayan ABD ise mali tevikleri<br />

ksmakta isteksiz davranacak ve büyük açklar vermeye devam edecektir. Bu senaryo<br />

etrafnda sürmekte olan olumsuzluklar azalmazken, küresel dengesizlikler de giderek<br />

artacaktr.<br />

Üçüncü ve son senaryoda ise Çin’in ikinci senaryodaki gibi davrand kabul<br />

edilmektedir. Ancak ABD kademeli olarak mali teviklerini ksmaktadr. Sonuçta bu<br />

senaryo etrafnda ABD’de büyüme hz kesecek ve bu da tüm dünyay etkileyecektir.<br />

Ülkeler iç taleplerini arttrma ans bulduklarnda ve büyümeyi saladklarnda ise sonuç<br />

yine küresel yavalama riski tayan dengesiz bir büyüme olacaktr.<br />

25


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

EURO BÖLGES KAMU BORÇ KRZ<br />

Krizle mücadele amacyla gelimi ülkeler bata olmak üzere küresel ölçekte uygulamaya<br />

konulan genileyici maliye politikalar ve bankaclk krizi, 2009 ylnda bütçe açklarnda<br />

ve kamu borç stoklarnda hzl artlara sebep olmutur. Bata Yunanistan olmak üzere<br />

Portekiz, talya, spanya ve rlanda gibi Euro Bölgesi ekonomilerinde yüksek borç stoklar<br />

ve bütçe açklar sürdürülemez hale gelmi ve söz konusu ülkelerin kamu maliyesinde<br />

ciddi sorunlar yaratmtr. Avrupa’da yaanan bu sorunlar, euroya ilikin beklentileri<br />

olumsuz etkilemi ve euro büyük deer kayplar yaamtr. Bu süreçte Avrupa Para<br />

Birliinin gelecei ve krizden olumsuz etkilenen euronun rezerv para olma özellii hatta<br />

euronun varl tartlr hale gelmitir.<br />

Bu gelimeler Euro Bölgesi ekonomileri üzerinde finansal basklara yol açmtr. Bu<br />

durum PIIGS olarak adlandrlan Portekiz, talya, rlanda, Yunanistan ve spanya gibi bir<br />

çok Euro Bölgesi ekonomisinde risk priminin daha önce görülmemi düzeyde artmasna<br />

neden olmutur. Söz konusu problemler, bu ülkelerin borçlarn ödeyememeleri halinde<br />

ödenecek risk primi olarak da adlandrabileceimiz CDS primlerinin yükselmesine neden<br />

olmutur.<br />

PIIGS Ülkelerinde CDS<br />

1200<br />

1000<br />

800<br />

600<br />

400<br />

200<br />

0<br />

2008 2009 <strong>2010</strong><br />

Kaynak: Bloomberg<br />

Portekiz talya rlanda Yunanistan spanya<br />

AB’de yaanan bu gelimeler üzerine euronun geleceinin garanti altna alnmas ve zor<br />

durumdaki AB ülkelerinin desteklenmesi amacyla birçok önlem hayata geçirilmektedir.<br />

Bu çerçevede AB ve IMF’nin ortaklaa salayaca toplam 750 milyar euroluk bir paket<br />

açklanmtr. Söz konusu pakete AB’nin katksnn 500 milyar euro olaca açklanmtr.<br />

Kurtarma paketinin 440 milyar euroluk ksm AB ülkelerinin katklaryla temin edilirken,<br />

60 milyar euroluk ksm ise u anda da kullanlmakta olan bir ödemeler dengesi destek<br />

fonunun geniletilmesiyle karlanmasna karar verilmitir. IMF ise AB tarafndan ortaya<br />

konulan her 2 euro için 1 euro katkda bulunacan açklam ve 250 milyar euroya<br />

ulaan bu taahhüt ile paketin boyutu 750 milyar euroya ulamtr.<br />

Söz konusu paketin açklanmasyla beraber, Avrupa Merkez Bankas da (ECB) parasal<br />

aktarm mekanizmalarnn ileyiini engelleyen piyasa gerilimlerini aabilmek için<br />

müdahale edeceini açklamtr. Bu çerçevede ECB, fonksiyonunu yeterince yerine<br />

getiremeyen bono piyasalarna derinlik ve likidite salama karar almtr. Böylece zor<br />

durumdaki ülkelerin, bono piyasalar üzerindeki gerilimlerinin azaltlmas hedeflenmitir.<br />

26


2 0<br />

III<br />

1 0<br />

BÜYÜME<br />

27


28<br />

Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong>


Büyüme<br />

III. BÜYÜME<br />

A. 2009: GLOBAL KRZ VE DARALMA<br />

Türkiye ekonomisi, 2001 ylnda yaanan yüzde 5,7’lik daralmann ardndan, 2002<br />

ylndan itibaren güçlü bir büyüme dönemine girmi, Gayri Safi Yurtiçi Hasla (GSYH)<br />

2002–2007 döneminde, ortalama olarak yüzde 6,8 büyümütür. Bu olumlu tabloda,<br />

2001 sonrasnda gerçekletirilen yapsal reformlar, siyasi istikrar ve olumlu küresel<br />

gelimeler önemli rol oynamtr. Bu yüksek büyüme döneminin yaratt cari açn<br />

finansmannda ise uygulanan doru politikalar ve küresel likidite bolluu sayesinde sorun<br />

yaanmamtr.<br />

Ekonomideki büyüme, küresel krizin de etkisiyle 2008 ylnda önemli oranda hz kesmi,<br />

yllk büyüme oran yüzde 0,7’ye kadar gerilemitir. Türkiye ekonomisi, 2008 ylnn son<br />

çeyreinden 2009 ylnn son çeyreine kadar süren bir daralma süreci yaamtr. Söz<br />

konusu daralma 2009 ylnn ilk çeyreinde derinlemi, 2009 ylnn ikinci çeyreinden<br />

itibaren hz kesmeye balamtr. 2009 ylnda ekonomi yüzde 4,7 daralmtr.<br />

Grafik III.A.1<br />

GSYH Büyüme Oranlar (Yüzde)<br />

15<br />

12<br />

9<br />

6<br />

3<br />

0<br />

-3<br />

-6<br />

-9<br />

-12<br />

-15<br />

2002-Ç1<br />

Ç2<br />

Ç3<br />

Ç4<br />

2003-Ç1<br />

Ç2<br />

Ç3<br />

Ç4<br />

2004-Ç1<br />

Ç2<br />

Ç3<br />

Ç4<br />

2005-Ç1<br />

Ç2<br />

Ç3<br />

Ç4<br />

2006-Ç1<br />

Ç2<br />

Ç3<br />

Ç4<br />

2007-Ç1<br />

Ç2<br />

Ç3<br />

Ç4<br />

2008-Ç1<br />

Ç2<br />

Ç3<br />

Ç4<br />

2009-Ç1<br />

Ç2<br />

Ç3<br />

Ç4<br />

<strong>2010</strong>-Ç1<br />

Ç2<br />

Kaynak: TÜK<br />

29


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

2009 ylnn son çeyreinde, yüzde 6’lk büyümeyle ekonomi toparlanmaya balamtr.<br />

Söz konusu dönemdeki büyümede, iktisadi faaliyetler yönünden imalat sanayindeki art<br />

etkili olurken; harcamalar yönünden ise özel sektör tüketimi, kamu sektörü tüketimi ve<br />

stok deiimindeki büyüme etkili olmutur.<br />

Tablo III.A.1<br />

Gayri Safi Yurtiçi Hasla<br />

Sabit Fiyatlarla<br />

(Milyon TL)<br />

Gelime Hz<br />

(Yüzde)<br />

Deflatör<br />

(1998=100) (Yüzde)<br />

Cari Fiyatlarla<br />

(Milyon TL)<br />

Gelime Hz<br />

(Yüzde)<br />

2009<br />

<strong>2010</strong><br />

Ç1 20.885 -14,6 13,2 208.546 -3,3<br />

Ç2 23.298 -7,6 3,7 226.326 -4,2<br />

6 Aylk 44.182 -11,1 8,2 437.872 -3,8<br />

Ç3 27.265 -2,7 2,8 262.456 0,0<br />

Ç4 25.696 6,0 2,1 252.307 8,2<br />

Yllk 97.144 -4,7 5,2 952.635 0,2<br />

Ç1 23.330 11,7 4,0 242.265 16,2<br />

Ç2 25.706 10,3 6,1 268.495 17,1<br />

6 Aylk 49.036 11,0 5,1 510.760 16,6<br />

Kaynak: TÜK<br />

2009 yl genelinde GSYH, cari fiyatlarla Türk Liras cinsinden 952.635 milyon, dolar<br />

cinsinden ise 616.753 milyon olmutur. Kii bana düen GSYH, cari fiyatlarla Türk<br />

Liras cinsinden 13.250, dolar cinsinden 8.578 olmutur. Satn alma gücü paritesine<br />

göre ise kii bana düen GSYH, daha istikrarl bir seyir izlemi, 14.449 dolar civarnda<br />

seyretmitir.<br />

30


Büyüme<br />

Grafik III.A.2<br />

Kii Bana GSYH ($)<br />

12.000<br />

11.000<br />

10.000<br />

9.000<br />

8.000<br />

7.000<br />

6.000<br />

5.000<br />

4.000<br />

3.000<br />

2.000<br />

3.492<br />

8.667<br />

4.559<br />

8.789<br />

5.764<br />

10.164<br />

7.021<br />

11.391<br />

7.583<br />

12.890<br />

9.234<br />

13.678<br />

10.440<br />

14.630<br />

8.578<br />

14.449<br />

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009<br />

Kaynak:TÜK, OECD<br />

Cari Fiyatlarla<br />

Satn Alma Gücü Parites ine Göre<br />

Türkiye ekonomisindeki görünüm, 2009 ylnda büyük ölçüde küresel ekonomideki<br />

gelimelere paralel olarak ekillenmitir. Bu dönemde küresel kriz nedeniyle artan<br />

belirsizlik ortam, piyasalardaki güveni azaltarak ekonomik birimlerin ileriye dönük<br />

beklentilerini olumsuz yönde etkilemi, bu durum da yatrm ve tüketim kararlarnn<br />

ertelenmesine, ekonomik faaliyetlerin yavalamasna yol açmtr.<br />

1. Harcamalar Yönünden<br />

2009 ylnda harcamalar yönünden, krizin etkisiyle özel sektör yatrm ve tüketim<br />

harcamalarndaki düüler, GSYH’nin daralmasnda etkili olurken; kamu sektörü tüketim<br />

harcamalar, iç ve d talepteki daralmann ekonomik faaliyetler üzerindeki olumsuz<br />

etkisinin azaltlmasnda etkin bir rol üstlenmitir. Kriz dönemlerinde GSYH’ye olumsuz<br />

katkda bulunan stok deiimleri de 2009 ylnda yaanan daralmada önemli rol<br />

oynamtr. Net ihracat ise bu dönemde büyümeye pozitif katkda bulunmutur. Bu<br />

durum, ithalatn ihracattan daha hzl dümesinden kaynaklanmtr.<br />

2009 ylnda ekonomide yaanan daralmada, özel sektör tüketim ve yatrm harcamalar<br />

etkili olurken; krizden çk süreci de yine özel sektör öncülüünde yaanmtr. Özel<br />

31


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

sektör tüketim ve yatrm harcamalarnn istikrarl bir art trendi yakalamasyla, kamu<br />

sektörünün ekonomideki arl azalmaya balamtr.<br />

GSYH’nin dalmna bakldnda da özel sektörün önemi anlalmaktadr. Nitekim 2009<br />

ylnda, harcamalar yönünden GSYH’nin en büyük paya sahip bileenleri, yüzde 70,6 ile<br />

özel sektör tüketim ve yüzde 16,1 ile özel sektör yatrmlar olmutur. Özel sektörün<br />

GSYH içindeki pay yüksek olduundan dolay katks da fazla olmaktadr. Kamu sektörü<br />

tüketiminin GSYH içindeki pay yüzde 11,4, kamu sektörü yatrmlarnn pay ise yüzde<br />

3,8’de kalmtr.<br />

Grafik III.A.3<br />

GSYH Büyümesine Katklar (Puan)<br />

17<br />

7<br />

-3<br />

-13<br />

-23<br />

-33<br />

2008-Ç1 Ç2 Ç3 Ç4 2009-Ç1 Ç2 Ç3 Ç4 <strong>2010</strong>-Ç1 Ç2<br />

Net hracat -0,9 0,5 2,0 5,6 6,6 3,3 1,7 -0,9 -5,6 -1,6<br />

Stok Deimeleri 1,5 2,6 0,8 -3,3 -7,6 -3,8 0,3 2,2 7,6 1,2<br />

Kamu 0,9 0,1 0,4 0,9 0,8 0,1 0,3 1,8 -0,8 1,0<br />

Özel Yatrmlar 1,4 -1,0 -2,2 -5,6 -7,2 -6,1 -3,7 -0,6 4,1 5,3<br />

Özel Tüketim 4,1 0,4 -0,2 -4,6 -7,2 -1,2 -1,3 3,5 6,4 4,5<br />

Kaynak: TÜK<br />

Dier yandan özel sektör tüketimi, küresel krizin etkisiyle 2008 ylnn üçüncü<br />

çeyreinden itibaren azalmaya balam ve gelecee ilikin endie ve belirsizlikler<br />

neticesinde de 2009 ylnn ilk çeyreinde yüzde 10,1 orannda daralmtr.<br />

Türkiye’de ekonomik krizin etkilerinin korkulan kadar ar olmamas, beklentilerin görece<br />

olumluya dönmesine, ardndan da, vergi indirimlerini de içeren tevik politikalaryla<br />

birlikte, harcamalarn artmasna yol açmtr. 2009 ylnn ikinci ve üçüncü çeyrek<br />

verilerine bakldnda, tüketimde toparlanmann balad görülmektedir. lk çeyrekte<br />

yüzde 10,1 azalan özel sektör tüketiminin ikinci ve üçüncü çeyreklerdeki daralma hzlar<br />

srasyla, yüzde 1,7 ve yüzde 1,9 olmutur. Uygulamaya konulan tevik politikalaryla<br />

32


Büyüme<br />

birlikte tüketim, ikinci çeyrekten itibaren toparlanm ve stoklar önemli ölçüde tükenerek<br />

üretimin yeniden artmasna neden olmutur. 2009 ylnda özel sektör tüketimi yüzde 2,2<br />

daralmtr. Özel sektör tüketiminin 2009 ylnda GSYH’ye katks ise eksi 1,5 puan<br />

olmutur.<br />

Kamu sektörü tüketimi, kriz sürecinde dier kalemlerden farkl olarak, ekonomide<br />

toparlanmay salamaya yönelik politikalar ve tevikler neticesinde artmtr. 2009 ylnda<br />

kamu sektörü tüketiminde yüzde 7,8 büyüme kaydedilmitir. 2009 ylnn son çeyreinde<br />

ise kamu sektörü tüketiminin büyüme hz yüzde 17,9’a ulamtr. Kamu sektörü<br />

tüketiminin dier kalemlerden farkl olarak büyüme göstermesi sonucunda, GSYH<br />

içindeki pay 2008 ylnda yüzde 10,1 iken 2009 ylnda yüzde 11,4’e yükselmitir. Kamu<br />

sektörü tüketiminin 2009 ylnda GSYH’ye katks ise 0,8 puan olmutur.<br />

2002-2006 yllar arasnda çift haneli oranlara ulaan yatrmlarn büyüme hz, 2007<br />

ylnda yüzde 3,1’e gerilemi, 2008 ylnda ise krizin etkisiyle yerini yüzde 6,2’lik<br />

daralmaya brakmtr. 2008 yl ikinci çeyreinden itibaren azalan yatrmlar, 2009 ylnda<br />

belirsizlik ortamnn da hüküm sürmesi nedeniyle yüzde 19,1 daralma kaydetmitir.<br />

Yatrmlardaki daralmann önemli bir bölümü, özel sektör yatrmlarndaki büyük<br />

düüten kaynaklanmtr.<br />

Özel sektör yatrmlarndaki daralmaya karn, 2008 yl son ve 2009 yl ilk çeyreklerinde<br />

kamu sektörü yatrmlar srasyla yüzde 15,1 ve yüzde 11,8 orannda büyümütür. 2009<br />

ylnn ikinci çeyreinde ise yüzde 0,2’ye gerileyen kamu sektörü yatrmlarnn büyüme<br />

hz, üçüncü çeyrekte yerini yüzde 5,7 orannda daralmaya brakmtr.<br />

2009 ylnda toplam yatrmlar içinde, kamu sektörü yatrmlarnn pay yüzde 19,1, özel<br />

sektör yatrmlarnn pay da yüzde 80,9 olmutur. 2009 ylnda toplam yatrmlarn<br />

GSYH’ye katks eksi 4,5 puan olmutur. Özel sektör yatrmlar ayn dönemde eksi 4,4<br />

puan katkda bulunurken, kamu sektörü yatrmlar eksi 0,1 puan katk yapmtr.<br />

2009 ylnda, dünya ticaret hacminin büyük ölçüde küçülmesi ve özellikle ülkemizin en<br />

önemli ticaret orta olan Avrupa Birlii ülkelerinin büyüme performansndaki bozulma ve<br />

yetersiz talep koullar, d ticaretimizde önemli ölçüde daralmaya yol açmtr.<br />

Bununla birlikte, harcama kalemleri içinde net ihracat 2009 ylnda GSYH’ye önemli ve<br />

olumlu katk salayan kalemlerden biri olmutur. Ekonomideki yavalamayla birlikte<br />

ithalat, ihracatn üzerinde azalmtr. Böylece, kriz döneminde olumlu katk salayan net<br />

33


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

ihracat, toplam GSYH’nin daha da büyük oranlarda daralmasn önlemitir. Net ihracat,<br />

2009 ylnda GSYH’ye 2,7 puan katk yapmtr.<br />

Kriz dönemlerinde GSYH’ye olumsuz katkda bulunan stoklar, krizden çk sürecinde<br />

önemli rol oynayarak toparlanmaya olumlu katkda bulunmaktadr. Stoklar, 2009 ylnn<br />

ilk çeyreinde GSYH’ye eksi 7,6 puan, ikinci çeyreinde eksi 3,8 puan katkda<br />

bulunmutur. Yln üçüncü çeyreinde ise toparlanmaya paralel olarak GSYH’ye 0,3<br />

puan, son çeyreinde ise 2,2 puan katkda bulunmutur. Stoklar, 2009 ylnda GSYH’ye<br />

eksi 2,1 puan katk yapmtr.<br />

2. ktisadi Faaliyetler Yönünden<br />

2009 ylnda büyümenin yaand tek sektör tarm olmutur. Ancak tarmn GSYH<br />

içindeki pay düük olduu için büyümeye katks snrl kalmtr. GSYH içinde en büyük<br />

arla sahip olan ve büyümenin lokomotifi saylan sanayi ve hizmetler sektörlerinde ise,<br />

2009 ylnda daralmalar meydana gelmitir.<br />

2009 yl GSYH’si içinde tarm sektörünün pay, 2002 ylna göre 2,1 puan azalarak yüzde<br />

10,1, inaat sektörünün pay 0,2 puan azalarak yüzde 5,2 olurken; hizmetler sektörünün<br />

(inaat hariç) pay 3,4 puan artarak yüzde 58,1’e, sanayi sektörünün pay da 1 puan<br />

artarak yüzde 26,1’e ulamtr.<br />

Grafik III.A.4<br />

2009 Yl GSYH Sektör Paylar (1998 Fiyatlaryla)<br />

% 5,2<br />

(%5,4)<br />

% 0,5<br />

(% 2,6)<br />

% 10,1<br />

(% 12,2)<br />

% 26,1<br />

(%25,1)<br />

% 58,1<br />

(% 54,7)<br />

Tarm Sanayi Hizmetler naat Dier<br />

Kaynak:TÜK<br />

* Parantez çindeki Rakamlar 2002 Ylna Ait Verilerdir.<br />

34


Büyüme<br />

2009 ylnda uygun hava koullarnn olumas, tarmsal üretimin önemli ölçüde<br />

artmasna neden olmutur. Uygun iklim koullarna bal olarak üretimde yaanan<br />

artlardan dolay, 2009 ylnda tarm sektöründe yüzde 3,5’lik büyüme meydana<br />

gelmitir. Tarm, ormanclk ve avclk alt sektörü yüzde 3,7 orannda büyürken, balkçlk<br />

alt sektörü yüzde 0,3 daralmtr.<br />

Grafik III.A.5<br />

GSYH Büyümesine Sektörel Katklar (Puan)<br />

17<br />

12<br />

7<br />

2<br />

-3<br />

-8<br />

-13<br />

-18<br />

2008-Ç1 Ç2 Ç3 Ç4 2009-Ç1 Ç2 Ç3 Ç4 <strong>2010</strong>-Ç1 Ç2<br />

Hizmetler 4,0 2,2 0,2 -2,8 -5,9 -3,8 -1,1 3,2 6,2 6,1<br />

Sanayi 2,4 1,2 0,0 -2,8 -5,9 -3,2 -1,0 3,0 5,0 4,1<br />

Tarm 0,3 0,0 0,9 0,2 -0,1 0,4 0,7 0,2 0,0 0,1<br />

Kaynak:TÜK<br />

Tarm Sanayi Hizmetler<br />

2009 ylnn ilk çeyrei, küresel krizin reel ekonomideki etkilerinin en youn olduu<br />

dönem olmutur. Bu dönemde sanayi sektörü yüzde 20,9 daralmtr. Yln ikinci ve<br />

üçüncü çeyreklerinde ise sanayi sektöründeki daralma srasyla yüzde 11,2 ve yüzde 4,2<br />

olarak gerçeklemitir. Buna karn yln son çeyreinde balayan ekonomik<br />

toparlanmann en önemli kalemlerinden birisi yine sanayi sektörü olmutur. 2009 ylnn<br />

son çeyreinde, GSYH yüzde 6 orannda büyürken ayn dönemde sanayi sektörü<br />

büyümesi bu rakamn neredeyse iki kat (yüzde 11,6) olmutur. Ancak 2009 ylnn<br />

genelinde sanayi sektörü yüzde 6,7 düzeyinde daralrken alt sektörlerden madencilik ve<br />

taocakçl sektörü yüzde 6,7, imalat sanayi sektörü yüzde 7 ve enerji sektörü yüzde 3,4<br />

daralmtr. Sanayi sektörünün en önemli alt kalemi imalat sanayidir. Küresel<br />

ekonomideki ve Türkiye ekonomisindeki yavalama nedeniyle imalat sanayinde de<br />

önemli daralmalar yaanmtr. malat sanayi, 2009 yl ilk çeyrekte yüzde 22,1, ikinci<br />

35


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

çeyrekte yüzde 11,5, üçüncü çeyrekte yüzde 4,2 daralrken, talebin canlanmasyla son<br />

çeyrekte yüzde 13 büyümütür.<br />

2009 yl büyüme bakmndan hizmetler sektöründe de olumsuz bir yl olmutur.<br />

Hizmetler sektörü, 2008 ylnda yüzde 1,2 büyürken 2009 ylnda yüzde 3,1 daralmtr.<br />

naat sektörü, 2008 ylnda olduu gibi talep daralmasna bal olarak, 2009 ylnda da<br />

daralmtr. Söz konusu daralma yüzde 16,1 orannda gerçeklemi ve iktisadi faaliyet<br />

kollar arasnda en fazla gerileme görülen sektör olmutur. Toptan ve perakende ticaret<br />

sektörü 2009 ylnda yüzde 10,2, ulatrma, depolama ve haberleme sektörü yüzde 7 ve<br />

dier sosyal, toplumsal ve kiisel hizmet faaliyetleri yüzde 1,1 daralmtr. 2009 ylnda<br />

gayrimenkul, kiralama ve i faaliyetleri, otel ve lokantalar, salk ileri ve sosyal hizmetler,<br />

eviçi personel çaltran hanehalklar, eitim, kamu yönetimi ve savunma, zorunlu sosyal<br />

güvenlik, mali arac kurulularn faaliyetleri ve konut sahiplii alt sektörlerinde ise<br />

büyüme yaanmtr. Sektörel bazda en yüksek büyüme ise yüzde 8,5 ile mali arac<br />

kurulularn faaliyetlerinde gerçeklemitir. Ancak, büyüme bakmndan hizmetler<br />

sektörünün yarsndan fazlasn oluturan alt sektörlerde yüksek oranl daralmalar<br />

yaanmas, hizmetler sektörünün yüzde 3,1 daralmasna neden olmutur.<br />

B. <strong>2010</strong>: HIZLI TOPARLANMA DÖNEM<br />

Türkiye ekonomisi, krizden dier ülkelere göre daha hzl ve güçlü bir ekilde çkmtr.<br />

Ekonomideki toparlanma, 2009 ylnn ikinci çeyreinden itibaren kendini hissettirmeye<br />

balam, yln son çeyreinde GSYH yüzde 6 orannda büyüyerek hzl bir toparlanma<br />

sürecine girildiini göstermitir. Nitekim, <strong>2010</strong> ylnn ilk çeyreinde ve ikinci çeyreinde<br />

çift haneli büyüme ile toparlanma süreci devam etmitir. <strong>2010</strong> ylnn ilk yarsnda ulalan<br />

yüzde 11’lik büyüme performansyla Türkiye ekonomisi kriz öncesi büyüklüüne ulam<br />

ve ikinci çeyree ait son verilere göre krizden çk sürecinde AB ve OECD ülkeleri<br />

arasnda en hzl ve güçlü büyüyen ülke olmutur.<br />

36


Büyüme<br />

Grafik III.B.1<br />

Baz AB Ülkelerinde Büyüme Oranlar (Yüzde)<br />

15<br />

11,7<br />

10,3<br />

10<br />

5<br />

0<br />

-5<br />

-10<br />

-3,9<br />

-5,1<br />

1,4<br />

0,5 1,1<br />

-3,0 -1,3-0,1 -2,8 -2,7<br />

-12,5<br />

-2,9<br />

1,7<br />

-0,2<br />

-0,5<br />

1,7<br />

1,2<br />

-9,5<br />

3,5<br />

-2,0<br />

2,0<br />

-2,0<br />

3,7<br />

6,0<br />

-15<br />

-20<br />

-16,8<br />

Letonya spanya talya Litvanya ngiltere Fransa Estonya Almanya Türkiye<br />

Kaynak: Eurostat, TÜK<br />

2009-Ç4 <strong>2010</strong>-Ç1 <strong>2010</strong>-Ç2<br />

Türkiye ekonomisi, <strong>2010</strong> yl ilk çeyreinde bir önceki yln ayn dönemine göre yüzde<br />

11,7 orannda büyüdükten sonra <strong>2010</strong> ylnn ikinci çeyreinde de beklentilerin üzerinde,<br />

yüzde 10,3’lük bir büyüme hzn yakalamtr. Yln ilk çeyreinde olduu gibi ikinci<br />

çeyreinde de iç talep kaynakl bir büyüme gözlenmitir. <strong>2010</strong> ylnn ilk yarsndaki<br />

yüksek oranl büyümede ekonomideki toparlanmann yansra bir önceki yln ayn<br />

dönemindeki düük seviye de etkili olmutur.<br />

Mevsimsel ve takvimsel etkilerden arndrlm GSYH ise yln ilk çeyreinde bir önceki<br />

çeyree göre yüzde 0,4 orannda zayf bir büyüme kaydetmekle birlikte, bunu ikinci<br />

çeyrekte bir önceki çeyree göre yüzde 3,7 orannda büyüyerek telafi etmitir.<br />

Mevsimsel ve takvimsel etkilerden arndrlm GSYH büyüme hznda son üç çeyrekte<br />

görülen azalma eiliminin tersine döndüü ve büyümenin ikinci çeyrekte ivme kazand<br />

görülmektedir.<br />

37


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Grafik III.B.2<br />

Mevsim ve Takvim Etkilerinden Arndrlm GSYH Büyüme Hz (Yüzde)<br />

6<br />

4<br />

2<br />

0<br />

-2<br />

-4<br />

-6<br />

-8<br />

2007-Ç1<br />

Ç2<br />

Ç3<br />

Ç4<br />

2008-Ç1<br />

Ç2<br />

Ç3<br />

Ç4<br />

2009-Ç1<br />

Ç2<br />

Ç3<br />

Ç4<br />

<strong>2010</strong>-Ç1<br />

Ç2<br />

Bir Önceki Döneme Göre Deiim<br />

4 Çeyreklik Hareketli Ortalama Deiimi<br />

Kaynak: TÜK<br />

Yln ikinci çeyreindeki bu toparlanma sayesinde Türkiye ekonomisi, yukarda deinildii<br />

gibi çeyreksel üretim düzeyi baznda kriz öncesi büyüklüüne ulamtr.<br />

Grafik III.B.3<br />

Mevsim ve Takvim Etkisinden Arndrlm GSYH (2008 Ç1=100)<br />

105<br />

100<br />

100,0<br />

100,4<br />

95<br />

90<br />

85<br />

80<br />

94,7<br />

87,2<br />

2007-Ç1<br />

Ç2<br />

Ç3<br />

Ç4<br />

2008-Ç1<br />

Ç2<br />

Ç3<br />

Ç4<br />

2009-Ç1<br />

Ç2<br />

Ç3<br />

Ç4<br />

<strong>2010</strong>-Ç1<br />

Ç2<br />

Kaynak: TÜK<br />

38


Büyüme<br />

Kamu talebi hariç tutulduunda, ekonomik faaliyetlerin kazand ana eilim, daha net<br />

bir ekilde görülmektedir. Buna göre ekonomik faaliyetlerin, 2009 ylnn ikinci ve üçüncü<br />

çeyreklerinde mali tedbirlerin etkisiyle dipten hzl bir dönü sergiledii, mali tedbirlerin<br />

kademeli olarak geri alnmasn takiben istikrarl bir toparlanma eilimine girdii<br />

gözlenmektedir.<br />

Yurtiçi talepteki toparlanmann istikrar kazand gözlenirken, küresel ekonomideki<br />

sorunlarn devam etmesi nedeniyle ihracatta istenilen iyileme salanamamtr. Özel<br />

sektör talebindeki toparlanma ise öngörülere paralel olarak art seyrini sürdürmütür.<br />

Özel sektör tüketiminde 2009 ylnn son çeyreinde balayan art eilimi <strong>2010</strong> ylnn ilk<br />

yarsnda da devam etmitir. Özel sektör yatrmlar da yln ilk yarsnda ekonomideki<br />

toparlanma ve güven ortamnn tesisi ile büyümeye balamtr. <strong>2010</strong> ylnn ilk yarsnda<br />

özel sektör yatrmlarnn büyüme hz yüzde 27,7 olurken özel sektör tüketiminde yüzde<br />

7,3, kamu harcamalarnda ise yüzde 2,3’lük bir büyüme yaanmtr.<br />

Grafik III.B.4<br />

Özel Sektörün Büyüme Hz (Yüzde)<br />

40<br />

10<br />

30<br />

20<br />

5<br />

10<br />

0<br />

-10<br />

0<br />

-5<br />

-20<br />

-30<br />

-10<br />

-40<br />

-15<br />

2007-Ç1<br />

Ç2<br />

Ç3<br />

Ç4<br />

2008-Ç1<br />

Ç2<br />

Ç3<br />

Ç4<br />

2009-Ç1<br />

Ç2<br />

Ç3<br />

Ç4<br />

<strong>2010</strong>-Ç1<br />

Ç2<br />

Kaynak: TÜK<br />

Özel Yatrm (Sol Eksen)<br />

Özel Tüketim (Sa Eksen)<br />

Harcamalar yönünden incelendiinde, <strong>2010</strong> ylnn ilk yarsnda GSYH’ye en yüksek<br />

katky, özel sektör tüketiminin, yatrmlarn ve stok deiiminin yapt görülmektedir.<br />

39


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Özel sektör tüketimi, söz konusu dönemde GSYH’ye 5,4 puan katk yapmtr.<br />

Yatrmlarn ve stoklarn katks da srasyla 4,6 puan ve 4,2 puan olmutur. Kamu<br />

harcamalarnn GSYH’ye katks 0,3 puan olurken, net ihracat ise bu dönemde ithalatn<br />

ihracattan daha hzl büyümesi sonucunda GSYH’ye eksi 3,5 puan katkda bulunmutur.<br />

GSYH iktisadi faaliyetler yönünden incelendiinde, tarm sektörünün ekonomik<br />

faaliyetlerden ziyade iklim koullarndan etkilendii görülmektedir. <strong>2010</strong> ylnn ilk<br />

yarsnda tarm sektörü yüzde 0,8 büyümütür. Yurtiçi ve yurtd ekonomik faaliyetlerden<br />

önemli ölçüde etkilenen sanayi ve hizmetler sektörleri ise srasyla yüzde 16,8 ve yüzde<br />

9,3 büyüme hzna ulamlardr.<br />

Tarm sektörünün <strong>2010</strong> ylnn ilk yarsnda GSYH’ye katks 0,1 puan olmutur. Söz<br />

konusu dönemde en yüksek katky hizmetler sektörü yapmtr. Hizmetler sektörünün<br />

GSYH’ye katks bu dönemde 6,1 puan olurken sanayi sektörünün katks 4,5 puan<br />

olarak gerçeklemitir.<br />

C. SON GELMELER<br />

<strong>2010</strong> ylnn üçüncü çeyreine ilikin tüketim, yatrm, net ihracat ve stok deimelerinin<br />

yönü hakknda fikir veren göstergelerdeki deiimler, Türkiye ekonomisinde büyümenin<br />

tek haneli rakamlarla da olsa devam edecei yönündeki beklentileri<br />

kuvvetlendirmektedir.<br />

Ekonomide yatrmlarn, üretimin ve istihdamn temel belirleyenlerinden birisi tüketimdir.<br />

Esas olarak bireyin alveri eiliminde bir deiiklik olup olmadn izleyen CNBC-e<br />

tüketim endeksi, <strong>2010</strong> ylnn Temmuz ve Austos aylarnda bir önceki yln ayn<br />

dönemine göre yüzde 20’ler düzeyinde artmaya devam etmi, endeks, Austos aynda,<br />

2002 ylndan bu yana en yüksek deerine ulamtr. Tüketim endeksi, mevsimsel<br />

etkilerden arndrlm olarak da bu aylarda kuvvetli bir resim çizmeye devam etmitir.<br />

Tüketici kredileri, özel sektör tüketimini etkileyen önemli bir faktördür. Tüketim<br />

endeksine benzer ekilde tüketici kredileri de <strong>2010</strong> ylnn Temmuz aynda bir önceki yln<br />

ayn ayna göre çift haneli artmtr. Bu göstergelerde yaanan artlar, özel tüketimin yln<br />

üçüncü çeyreinde de büyüyeceine ve GSYH’ye olumlu katk yapacana iaret<br />

etmektedir.<br />

40


Büyüme<br />

Grafik III.C.1<br />

50<br />

40<br />

30<br />

20<br />

10<br />

0<br />

-10<br />

-20<br />

Tüketim Göstergeleri (Bir Önceki Yln Ayn Ayna Göre Yüzde Deiim)<br />

2008-1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

9<br />

10<br />

11<br />

12<br />

2009-1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

9<br />

10<br />

11<br />

12<br />

<strong>2010</strong>-1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

Kaynak: BDDK, CNBC-e<br />

Tüketici Kredileri<br />

Tüketim Endeksi<br />

Ekonomik faaliyetlerin genel görünümünü ve beklentiler kanaln gösteren tüketici güven<br />

endeksi ve reel kesim güven endeksi, gelecee yönelik beklentileri ölçmektedirler. <strong>2010</strong><br />

ylnn Temmuz, Austos ve Eylül aylarnda reel kesim güven endeksi bir önceki yln ayn<br />

ayna göre artmtr. Endeks, beklentilerin iyimser olduunun iareti olan 100 seviyesinin<br />

üzerinde seyretmeye de devam etmitir. Tüketici güven endeksi de 100 seviyesinin<br />

altnda kalmakla birlikte, <strong>2010</strong> ylnn Austos aynda bir önceki yln ayn ayna göre<br />

artm ve istikrarl seyrini sürdürmütür. Tüketici güven endeksi, Austos aynda 87,4<br />

seviyesinde gerçeklemitir.<br />

41


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Grafik III.C.2<br />

Güven Endeksleri<br />

130<br />

120<br />

110<br />

100<br />

90<br />

80<br />

70<br />

60<br />

50<br />

40<br />

2008-1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

9<br />

10<br />

11<br />

12<br />

2009-1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

9<br />

10<br />

11<br />

12<br />

<strong>2010</strong>-1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

9<br />

Kaynak:TCMB<br />

Tüketici Güven Endeksi<br />

Reel Kesim Güven Endeksi<br />

Ekonomideki beklentiler iyimserliini sürdürmekte, sanayi üretim endeksinin alt kalemi<br />

olan makine ve ekipman imalat <strong>2010</strong> ylnn Temmuz aynda ve kapasite kullanm<br />

orannn alt kalemi olan yatrm mallar kapasite kullanm oran da <strong>2010</strong> yl Austos<br />

aynda bir önceki yln ayn ayna göre artmaya devam etmektedir. Reel kesim güven<br />

endeksinin alt kalemi olan sabit sermaye yatrm harcamalar da artmaktadr. Bu<br />

göstergeler, yatrm harcamalarnn üçüncü çeyrekte artmaya devam edeceinin<br />

sinyallerini vermektedir.<br />

42


Büyüme<br />

Grafik III.C.3<br />

Yatrm Göstergeleri<br />

120<br />

100<br />

80<br />

60<br />

40<br />

20<br />

0<br />

40<br />

30<br />

20<br />

10<br />

0<br />

-10<br />

-20<br />

-30<br />

-40<br />

-50<br />

2008-1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

9<br />

10<br />

11<br />

12<br />

2009-1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

9<br />

10<br />

11<br />

12<br />

<strong>2010</strong>-1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

9<br />

Sabit Sermaye Yatrm Harcamas Endeksi (Sol Eksen)<br />

Makine ve Ekipman malat Endeksi (3 Aylk Hareketli Ortalama) (Yllk Yüzde Deiim) (Sa Eksen)<br />

Yatrm Mallar Kapasite Kullanm Oran (Yllk Puan Deiimi) (Sa Eksen)<br />

Kaynak: TÜK, TCMB<br />

Ekonominin önemli göstergelerinden biri olan toplam sanayi üretim endeksine<br />

bakldnda ise <strong>2010</strong> yl Temmuz ay endeksinin bir önceki yln ayn ayna göre art<br />

kaydettii görülmektedir. Sanayi üretim endeksinin art hz, <strong>2010</strong> ylnn ilk yarsna göre<br />

azalmakla beraber endeks, çkn sürdürmektedir.<br />

Bir dier önemli gösterge olan imalat sanayi kapasite kullanm oran, <strong>2010</strong> yl Eylül<br />

aynda bir önceki yln ayn ayna göre 5,5 puan, bir önceki aya göre ise 0,5 puan artarak<br />

yüzde 73,5 seviyesinde gerçeklemitir.<br />

Sanayi ciro ve sipari endeksleri de sanayi üretim endeksi ve kapasite kullanm oran gibi<br />

artlarn sürdürmektedir. Sanayi sektöründe faaliyet gösteren orta ve büyük ölçekli<br />

giriimlerin, ciro deerlerinde meydana gelen gelimelerin belirlenebilmesi için ciro<br />

endeksleri hesaplanmaktadr. Sipari endeksleri ise imalat sanayi sektöründe faaliyet<br />

gösteren orta ve büyük ölçekli giriimlerin gelecekteki ciro ve sanayi üretim deerlerinde<br />

meydana gelecek deiimlerin önceden belirlenebilmesi için hesaplanmaktadr. <strong>2010</strong> yl<br />

Temmuz aynda bir önceki yln ayn ayna göre sanayi ciro endeksi, yüzde 16,6, sipari<br />

endeksi ise yüzde 15,4 artmtr.<br />

Kapasite kullanm oran, sanayi üretim endeksi, sanayi ciro ve sipari endeksleri bir<br />

önceki yln ayn ayna göre artlarn sürdürmektedir. Bu durum, sanayi üretiminin<br />

büyümeye üçüncü çeyrekte de olumlu katkda bulunaca görüünü güçlendirmektedir.<br />

43


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Grafik III.C.4<br />

Sanayi Üretimi (Bir Önceki Yln Ayn Ayna Göre Deiim)<br />

Puan<br />

15<br />

10<br />

5<br />

0<br />

-5<br />

-10<br />

-15<br />

-20<br />

30<br />

20<br />

10<br />

0<br />

-10<br />

-20<br />

-30<br />

Yüzde<br />

2008-1<br />

23456789<br />

10<br />

11<br />

12<br />

2009-1<br />

23456789<br />

10<br />

11<br />

12<br />

<strong>2010</strong>-1<br />

23456789<br />

Kaynak: TÜK, TCMB<br />

Kapasite Kullanm Oran (Sol Eksen)<br />

Takvim Etkisinden Arndrlm Sanayi Üretim Endeksi (Sa Eksen)<br />

hracat ve ithalat miktar endekslerinden de d talebin göstergesi olan net ihracatta<br />

yaanacak gelimeye ilikin sadece <strong>2010</strong> yl Temmuz ay verisi bulunmaktadr. Bu<br />

dönemde ihracat miktar endeksi, bir önceki yln ayn ayna göre yüzde 3 artarken ithalat<br />

miktar endeksi, yüzde 15,8 artmtr. Avrupa ekonomilerinde Mays ayndan itibaren öne<br />

çkan sorunlar, yln kalan dönemi için d talebe ilikin belirsizlikleri sürdürmektedir. Bu<br />

anlamda, henüz erken olmakla birlikte yln üçüncü çeyreinde de d talebin katksnn<br />

negatif olmas beklenmektedir.<br />

Kriz sürecinde GSYH’ye en önemli olumsuz katky stok deiimleri yapm, krizden çk<br />

sürecinde ise üretimin canlanmas ile birlikte stok birikim süreci balayarak GSYH’ye<br />

olumlu katkda bulunmutur. <strong>2010</strong> ylnn üçüncü çeyreinde ise stok deiimlerinin kriz<br />

dönemine özgü yapsndan uzaklaarak normal büyüme sürecinde olduu gibi GSYH’ye<br />

katksnn giderek zayflayaca düünülmektedir.<br />

Son dönemde açklanan göstergeler, ekonomik faaliyetlerin toparlanma eilimini<br />

sürdürdüünü göstermektedir. Bununla birlikte, küresel ekonomideki sorunlar, gerek d<br />

talep gerekse güven kanalyla, yln ikinci yarsnda Türkiye ekonomisinde iç talepteki<br />

toparlanmay yavalatma potansiyeli tamaktadr. Buna ramen, ekonomideki gidiat,<br />

<strong>2010</strong> ylnn üçüncü çeyreinde ekonominin ilk iki çeyrekteki gibi yüksek oranl olmasa<br />

da büyümeyi sürdüreceine iaret etmektedir.<br />

44


2 0<br />

IV<br />

1 0<br />

İŞGÜCÜ PİYASASI<br />

45


46<br />

Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong>


İşgücü Piyasası<br />

IV. GÜCÜ PYASASI<br />

A. GÜCÜ PYASASININ YAPISAL ÖZELLKLER<br />

Türkiye igücü piyasasnn, dier igücü piyasalarndan ayran baz önemli yapsal<br />

özellikleri olduunu görüyoruz. Bu nedenle konjoktürel deerlendirmeye geçmeden önce<br />

bu yapsal özelliklerin gözden geçirilmesi faydal olacaktr. Bu özellikler ana hatlar ile u<br />

ekilde ortaya konabilir:<br />

Büyüyen Genç Nüfus: Ülkemizde Adrese Dayal Nüfus Kayt Sisteminden (ADNKS)<br />

önce yaplan son genel nüfus saym sonuçlarna göre, 2000 ylnda Türkiye’nin nüfusu 67<br />

milyon 803 bin 927 kii olarak ilan edilmitir. 2007 ylndan itibaren modern bir veri<br />

tabanna dayanan, nüfusa dair güncellemelerin sürekli yapld ADNKS’ye geçilmitir.<br />

Söz konusu sisteme göre ilk nüfus saym sonuçlar, 21 Ocak 2008 tarihinde TÜK<br />

tarafndan kamuoyuna açklanmtr.<br />

Bu sistemle, Türkiye’nin nüfusu 31 Aralk 2008 itibaryla 71 milyon 517 bin 100 kii, 31<br />

Aralk 2009 itibaryla da 72 milyon 561 bin 312 kii olarak açklanmtr. Bu verilere göre,<br />

2008’de binde 13,1 olan yllk nüfus art hz, 2009’da binde 14,6 olarak gerçeklemitir.<br />

Tablo IV.A.1<br />

Yllar<br />

Toplam<br />

Nüfus<br />

ehir<br />

Nüfus<br />

Nüfus Göstergeleri<br />

ehir<br />

Nüfusu<br />

Oran<br />

Köy<br />

Nüfus<br />

Köy Nüfus<br />

Oran<br />

Nüfusun Ya Gruplarna<br />

Göre Dalm<br />

0-14 15-64 65 ve üstü<br />

2000* 67.803.927 44.006.274 64,9 23.797.653 35,1 29,8 64,5 5,7<br />

2008** 71.517.100 53.611.723 75,0 17.905.377 25,0 26,3 66,9 6,8<br />

2009** 72.561.312 54.807.219 75,5 17.754.093 24,5 26,0 67,0 7,0<br />

Kaynak: TÜK<br />

* Genel Nüfus Saym Sonuçlardr<br />

** Adrese Dayal Nüfus Kayt Sistemi Sonuçlardr.<br />

Bu kaytlara göre toplam nüfusun yüzde 75,5’i il ve ilçe merkezlerinde, yüzde 24,5’i ise<br />

belde ve köylerde ikamet etmektedir. Özellikle istihdamn sektörel bazda dalmnda,<br />

nüfusun kentsel-krsal yerleim oran önem tamaktadr.<br />

15-64 ya grubunda bulunan çalma çandaki nüfus, toplam nüfusun yüzde 67’sini<br />

oluturmaktadr. Ülke nüfusu oldukça genç olmakla birlikte nüfusumuzun yaklak<br />

1/4’ünü 0-14 ya grubu, yüzde 7’sini ise 65 ve daha yukar ya grubu oluturmaktadr.<br />

47


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Bu anlamda Türkiye, halen "demografik geçi dönemi" eklinde adlandrlan ve hz<br />

giderek dümekle birlikte, nüfus artnn devam ettii bir dönem yaamaktadr. Genel<br />

olarak artan nüfus ise gecikmeli de olsa çalabilir nüfusu artrmaktadr.<br />

Nitekim, son 5 yllk verilere bakldnda, çalabilir ya grubunda (15+ ya) yer alan<br />

nüfus her yl ortalama 800 bin kii artmaktadr. Bu artla birlikte, yine her yl ortalama<br />

450-500 bin genç igücüne katlmaktadr. Nüfus ve igücüne katlmdaki bu yüksek<br />

artlar nedeniyle, istihdam oranndaki art kadar isizlik oranlarnda düü<br />

olumamaktadr. gücüne yeni katlan her gence i imkan salansa bile bu durum<br />

isizlik orannn azaltlmas için yeterli olmamaktadr. Türkiye’nin demografik özellikleri<br />

dikkate alndnda, isizliin makul düzeylerde kalmas için tarmd sektörlerin her yl<br />

450 binin üzerinde istihdam yaratmas gerekmektedir.<br />

Gelimi ülkeler ve AB’ye yeni katlan ülkelerde ise igücü piyasasna katlm durumu,<br />

söz konusu ülkelerde nüfus artlar durmu ve bazlarnda ise gerilemekte olduu için<br />

Türkiye’ye göre farkllk arz etmektedir. Söz konusu ülkelerde yeni yaratlan istihdamn<br />

isizlik oranlarn düürme açsndan etkisi daha yüksek olmaktadr.<br />

Düük stihdam Oran: Türkiye’deki igücü piyasasnn bir baka özellii, istihdam<br />

orannn muadil ülkelere kyasla düük olmasdr. Bir çok ülkede istihdam oranlar yüzde<br />

50’nin üzerindeyken, AB-27 ülkelerinde bu oran ortalama yüzde 65’tir.<br />

Grafik IV.A.1<br />

Türkiye ve AB(27) Ülkelerinde stihdam Oran, 2009 (Yüzde)<br />

80<br />

70<br />

60<br />

60,7<br />

64,6<br />

58,6<br />

70,7<br />

50<br />

40<br />

30<br />

20<br />

41,2<br />

22,3<br />

10<br />

0<br />

Türkiye<br />

AB(27)<br />

Kaynak: EUROSTAT,TÜK<br />

Toplam Kadn stihdam Oran Erkek stihdam Oran<br />

48


İşgücü Piyasası<br />

Dier yandan ülkemizde, erkek istihdam oran AB-27 rakamlarna yaknken; kadn<br />

istihdamndaki veriler AB ülkeleri ile kyaslandnda yardan daha düüktür. Kadn<br />

istihdamnn bu düük düzeyi, Türkiye ile Avrupa Birlii arasndaki toplam istihdam oran<br />

farklarnn büyük ksmn açklamaktadr.<br />

gücünün Eitim Durumu: Ülkemizde vasfsz igücünün toplam igücü içindeki pay<br />

oldukça yüksektir. 2009’da okur yazar olmayanlar dahil olmak üzere lise alt eitimlilerin<br />

igücü içerisindeki pay yüzde 63,4, lise ve dengi okul mezunlarnn pay yüzde 21,4,<br />

yüksek örenim mezunlarnn pay ise yüzde 15,6’dr.<br />

Sektörel Yap: Türkiye’nin sanayileme ve gelime sürecinde olmas, yapsal sorunlar<br />

beraberinde getirmektedir. Bunlardan en belirgin olan, tarm kesimi istihdam orannn<br />

yüksekliidir. Bugün bile dört kiiden biri tarmda çalmaktadr.<br />

Tablo IV.A.2<br />

Ülkelere Göre stihdamn Sektörel Dalm<br />

(Yüzde)<br />

Belçika Fransa spanya G-7 Türkiye Yunanistan ABD<br />

Euro<br />

Bölgesi<br />

OECD-<br />

Toplam<br />

1990* Tarm 2,7 5,1 11,5 4,5 45,9 23,9 2,9 _ _<br />

Sanayi 28,3 28,6 33,8 30,2 15,9 27,7 26,2 _ _<br />

Hizmetler 69,0 66,3 54,7 65,4 38,2 48,4 70,9 _ _<br />

2000 Tarm 1,8 3,4 6,7 3,3 36,0 17,3 2,6 5,0 7,0<br />

Sanayi 26,3 22,2 31,2 26,5 17,7 22,6 23,0 30,0 26,9<br />

Hizmetler 71,9 74,4 62,2 70,2 46,3 60,0 74,4 64,6 66,2<br />

2008 Tarm 1,8 2,6 4,4 2,4 23,7 11,3 1,5 3,8 5,0<br />

Sanayi 24,6 20,6 28,0 23,0 21,0 22,3 19,0 26,8 24,3<br />

Hizmetler 73,5 76,8 67,7 74,6 55,4 66,4 79,5 68,3 70,7<br />

Kaynak: OECD,TÜK<br />

*Türkiye verisi Ekim ayna aittir.<br />

** Hizmetler verisi,inaat sektörünü de içermektedir.<br />

Kalknmann neredeyse kaçnlmaz bir sonucu olarak tarmdaki istihdam dümekte ve<br />

dier sektörlerdeki istihdam artmaktadr. Seçilmi ülkelere ve benzer gelir düzeyine sahip<br />

ülkelere kyasla, Türkiye’nin tarm kesimindeki nüfusu hala çok büyüktür.<br />

Bu çerçevede, Türkiye’de büyüme ve tarmd istihdam arasndaki ilikinin ortaya<br />

konulmas oldukça faydal olacaktr. 1998-2008 yllar arasnda tarm d istihdamdaki<br />

yllk ortalama art yüzde 2,7; ortalama reel tarmd GSYH büyümesi ise yüzde 4,6<br />

olarak hesaplanmtr. Bu iki oran arasndaki ilikiden hareketle 1988–2008 döneminde<br />

her yüzde 1’lik büyümeye karlk tarm d istihdamn kabaca yüzde 0,6 arttn<br />

49


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

söylemek mümkün olabilmektedir. Ancak 1998-2008 yllar arasnda bu oran, bir miktar<br />

düerek yüzde 0,55 olmutur.<br />

Ülkemizde igücüne katlm oran, dier ülkelerle kyaslandnda düük düzeydedir.<br />

Ancak çalabilir çadaki nüfusun halen artmakta olmas, tarmn ekonomik gelimeye<br />

bal olarak istihdam yitirmeye devam edecek olmas ve eitim düzeyi giderek yükselen<br />

kadn nüfusun zamanla daha büyük oranda tarm d ilerde çalma arzusu, igücü<br />

arznda uzun süre yüksek artlarn yaanmasna neden olacak balca etkenlerdir.<br />

Tablo IV.A.3<br />

Türkiye Kurumuna Bavurular<br />

(Adet)<br />

Ocak-Austos<br />

Deiim (Yüzde)<br />

2007 2008 2009 2009 <strong>2010</strong> 2008 2009<br />

Austos<br />

<strong>2010</strong><br />

steyenler 656.969 1.275.674 1.435.024 968.626 792.492 94,18 12,49 -18,18<br />

Açk ler 186.922 178.620 165.890 107.661 248.705 -4,44 -7,13 131,01<br />

Kamu 16.936 14.360 21.388 13.385 48.676 -15,21 48,94 263,66<br />

Özel 169.986 164.260 144.502 94.276 200.029 -3,37 -12,03 112,17<br />

e Yerletirmeler 111.375 109.595 118.278 67.548 140.065 -1,60 7,92 107,36<br />

Kamu 17.267 9.754 28.436 13.913 34.247 -43,51 191,53 146,15<br />

Özel 94.108 99.841 89.842 53.635 105.818 6,09 -10,01 97,25<br />

e Yerletirme Oran (%) 16,95 8,59 8,24 6,97 17,67 - - -<br />

Kaynak: Türkiye Kurumu<br />

Türkiye genelinde i isteyenlerin says, 2009 ylnda 2008 ylna göre yüzde 12,49<br />

orannda artarak 1 milyon 435 bin 24 kiiye yükselmitir. Bu dönemde açk iler, yüzde<br />

7,13 orannda azalm, ie yerletirmeler ise yüzde 7,92 orannda artmtr.<br />

2009 ylnda kamuda 21 bin 388 adet açk i bulunmasna ramen, ilave istihdamla 28<br />

bin 436’sna, özel sektördeki 144 bin 502 adet açk iten ise 89 bin 842’sine ie<br />

yerletirme gerçeklemitir.<br />

sizlik ödenei alan isiz says, 2009 yl Aralk aynda 218 bin 493 kiiyken <strong>2010</strong> yl<br />

Austos ay itibaryla 181 bin 99 kiiye dümütür. Bu kapsamda yaplan toplam ödeme<br />

tutar ise 2009 ylnda 1 milyar 114 milyon TL’ye ulamtr. 2009 yl Ocak-Austos<br />

döneminde 801 milyon 784 bin TL iken bu tutar <strong>2010</strong> yl Ocak-Austos döneminde<br />

yüzde 29,9 azalarak 561 milyon 457 bin TL’ye dümütür.<br />

50


İşgücü Piyasası<br />

B. 2009 YILINDA GÜCÜ PYASASINDAK GELMELER<br />

2008 yl sonunda reel sektöre ulaan küresel ekonomik krizin, istihdam piyasas<br />

üzerindeki etkileri 2009 ylnn ortalarnda belirginlemitir. Önceki dört ylda, her yl<br />

yaklak 300 ile 450 bin arasnda deien rakamlarda istihdam art gerçekleirken,<br />

2009 ylnn tamamnda toplam istihdam bir önceki yla göre yalnzca 83 bin kii art<br />

göstermitir.<br />

Grafik IV.B.1<br />

Toplam stihdam (Bin Kii)<br />

22500<br />

22000<br />

21500<br />

21000<br />

20500<br />

20000<br />

19500<br />

2007-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

2008-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

2009-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

Kaynak: TÜK<br />

Toplam istihdam<br />

Mevsimsellikten Ardrlm Toplam stihdam (Bin Kii)<br />

2009 ylnda istihdamn kompozisyonunda da önemli deiiklikler gözlenmitir. En<br />

önemli deiim ise tarm sektöründe yaanmtr. 2000’li yllardan itibaren dümekte<br />

olan tarm sektöründeki istihdam, küresel ekonomik krizle birlikte yeniden art eilimine<br />

girmitir. 2007’deki 4,9 milyon olan tarm istihdam, 2009’da 5,3 milyona çkmtr.<br />

51


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Grafik IV.B.2<br />

2009 Ylnda stihdamn ktisadi Dalm<br />

%50,0 (%40,0)<br />

%24,7<br />

(%36,0)<br />

%19,4<br />

(%17,7)<br />

%5,9<br />

(%6,3)<br />

Tarm Sanayi naat Hizmetler<br />

Kaynak:TÜK<br />

*Parantez içindeki deerler 2000 ylna aittir.<br />

2009 ylnda tarm sektöründe istihdam edilenlerin says bir önceki yla göre yüzde 4,7<br />

orannda artarak 5 milyon 254 bine yükselmitir. Sanayi sektöründeki istihdam, bir<br />

önceki yla göre düü kaydederek; yüzde 7 orannda azalm ve 4 milyon 130 bine<br />

dümütür. Hizmetler sektörü ise, yüzde 1,4’lük artla 10 milyon 644 bin kiiye<br />

yükselmitir. Toplam istihdam içerisinde tarm sektörünün pay yüzde 23,7’den 24,7’ye,<br />

hizmetler sektörünün pay yüzde 49,5’den 50’ye çkarken; sanayi sektörünün pay ise<br />

yüzde 21’den 19,4’e dümütür.<br />

Toplam istihdam, 2009 ubat–Haziran dönemi boyunca bir önceki yln ayn dönemine<br />

göre azal kaydetmitir. Temmuz ayndan itibaren de istihdamda artlar yaanmtr.<br />

Tarm sektöründe yl bandan itibaren ilk üç ay giderek azalan miktarda istihdam art<br />

yaanmken, dördüncü ay itibaryla sektörde istihdam kayb görülmütür. Bu dönemden<br />

itibaren sektördeki toparlanma, toplam istihdamdaki artlarn önemli bir bölümünü<br />

oluturmutur.<br />

Sanayi sektörü yl boyunca istihdam kaybn sürdürmekle beraber, Temmuz ayndan<br />

sonra istihdam kayplar yl sonuna kadar azalma kaydetmitir.<br />

naat sektörü Haziran ayna kadar istihdam kayb yaarken, bu dönemden itibaren yl<br />

sonuna kadar istihdam yaratma sürecine devam etmitir.<br />

52


İşgücü Piyasası<br />

stihdamn dalmna sektörel açdan bakldnda, 2009’da krizin etkilerini en az<br />

hisseden sektörün hizmetler sektörü olduu görülmektedir. Sektör, yl boyunca bir<br />

önceki yln ayn dönemine göre ilave istihdam yaratmay sürdürmütür. Bunda mali<br />

kurumlar, sigorta, tanmaz mallara ait iler ve kurumlar, yardmc i hizmetleri ile<br />

toplum hizmetleri, sosyal ve kiisel hizmetler sektörleri belirleyici olmutur.<br />

Grafik IV.B.3<br />

stihdamn ktisadi Faaliyetlere Göre Dalmnda Deiim*<br />

800000<br />

700000<br />

600000<br />

500000<br />

400000<br />

300000<br />

200000<br />

100000<br />

-100000 0<br />

-200000<br />

-300000<br />

-400000<br />

-500000<br />

-600000<br />

-700000<br />

-800000<br />

2006-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

2007-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

2008-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

2009-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

Kaynak: TÜK<br />

* Bir önceki yln ayn dönemine göre<br />

**Hizmetler ve naat sektörü verisi birlikte verilmitir.<br />

Tarm<br />

Hizmetler**<br />

Sanayi<br />

Toplam istihdamda ise en önemli adm, sektörel açdan kriz öncesi düzeyleri<br />

yakalamaktr. Oluan kayplarn bugün gelinen nokta itibaryla, telafi edilip edilmediini<br />

belirlemek üzere, verilere nominal düzey açsndan baklmas gerekmektedir. Veriler bu<br />

açdan ele alndnda, ekonomik kriz süresince tarm ve hizmetler sektörlerinde<br />

neredeyse belirgin istihdam kayb görülmedii ve hatta bu sektörlerde istihdam art<br />

yaand ortaya çkmaktadr. naat sektörü istihdamnda yllar itibaryla genel<br />

mevsimsellik eilimi dorultusunda art ve azallar yaanrken, 2009 ylnn ikinci<br />

yarsndan yl sonuna kadar sektör bir önceki yla göre istihdam artn sürdürmütür.<br />

Sanayi sektörü ise kayplarn Haziran <strong>2010</strong> itibaryla telafi ederek, Austos 2008’e göre 4<br />

bin kii ilave istihdam salamtr.<br />

stihdamn eitim durumuna göre dalmna bakldnda, yükseköretimlilerin<br />

istihdamnda krize ramen artlar sürerken, en çok istihdam kaybnn lise alt ile lise ve<br />

dengi eitimlilerde olduu görülmütür. stihdam piyasas açsndan en olumsuz dönem<br />

olan Nisan 2009’da toplam istihdam 530 bin kii azalrken, bunun 430 bini lise alt, 261<br />

53


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

bini ise lise ve dengi eitimliler grubunda yaanmtr. Okuryazar olmayan kategoride ise<br />

belirtilen dönemde 75 bin kiilik istihdam kayb yaanrken, yükseköretimlilerin<br />

istihdam 234 bin artmtr.<br />

Grafik IV.B.4<br />

stihdamn Eitim Durumuna Göre Dalmnda Yllk Deiim (Bin Kii)<br />

800<br />

600<br />

400<br />

200<br />

-200<br />

-400<br />

-600<br />

2009-1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

9<br />

10<br />

11<br />

12<br />

Okur-yazar Olmayan Lise-alt Eitimliler Lise ve dengi Yüksek Öretim<br />

Kaynak: TÜK<br />

* Bir önceki yln ayn dönemine göre deiim<br />

gücüne katlma oran, krizin de etkisiyle 2009 ylnda bir önceki yla göre bir puanlk<br />

art ile yüzde 47,9 seviyesinde gerçeklemitir. Erkeklerde igücüne katlm 0,4 puanlk<br />

artla yüzde 70,5’e, kadnlarda ise 1,5 puanlk artla yüzde 26’ya yükselmitir.<br />

Krizlerin en olumsuz ve kalc sonuçlarndan biri de isizlik oranndaki artlardr. Çk<br />

noktalar farkl olsa da, isizlik verileri hem 2001 hem de son küresel ekonomik krizde<br />

benzer eilimler göstermektedir. Genellikle krizle birlikte hzl bir ekilde artan isizlik,<br />

krizden sonra gecikmeli olarak toparlanmaktadr.<br />

Türkiye’de küresel kriz öncesi yüzde 10 civarnda seyreden isizlik oran 2008 ylnda<br />

yüzde 11’e, 2009 ylnda ise yüzde 14’e yükselmitir. sizlik oranndaki yükselme, 2008<br />

yl Haziran aynda balam ve 2009 yl Mart ayna kadar devam etmitir. Nisan ayndan<br />

sonra ise, isizlik oran önceki senenin ayn dönemine göre artarken, mevsimsel etkiler<br />

hariç tutulduunda, Austos ay hariç, istikrarl ekilde azalmtr.<br />

54


İşgücü Piyasası<br />

Grafik IV.B.5<br />

Yllar tibaryla sizlik Oranlar (Yüzde)<br />

18<br />

16<br />

14<br />

14,0<br />

12<br />

10<br />

8<br />

6<br />

10,5 10,8 10,6 10,2<br />

10,3<br />

11,0<br />

2003<br />

2004<br />

2005<br />

2006<br />

2007<br />

2008<br />

2009<br />

Kaynak: TÜK<br />

2004’ten itibaren isizlik oranlarna bakldnda, isizliin son kriz öncesine kadar yüzde<br />

10’lar seviyesinde olduu görülmektedir. Türkiye’de kentte isizlik oran kra göre daha<br />

fazladr. 2009’da kentte iizlik oran yüzde 16,6 iken, krda bu oran 8,9’a kadar<br />

dümektedir. Kentte yaayan kadnlarn isizlik oran erkeklerdeki isizlik oranndan daha<br />

yüksektir. Krda ise erkeklerdeki isizlik oran kadnlardaki isizlik oranndan daha<br />

yüksektir. Krda kadnlarn isizlik orannn daha düük olmasnn sebebi, ücretsiz aile<br />

içisi olarak tarm sektöründe çalyor olarak görülmeleridir.<br />

sizlerin önemli bir bölümünü lise alt eitimliler oluturmaktadr. 2009’da isizlerin<br />

yüzde 61,1’i okur-yazar olmayanlar dahil olmak üzere lise alt, yüzde 25,7’si lise ve dengi<br />

okul ve yüzde 13,2’si ise yüksekörenim mezunudur.<br />

Okur-yazar olmayanlar, lise alt eitimliler, lise, lise dengi okul ve yüksekörenim<br />

mezunlar ayr gruplar olarak ele alndnda, isizlik oran en yüksek grup yüzde 18 ile lise<br />

ve yüzde 15,6 ile mesleki ve teknik lise mezunlardr. En düük isizlik oran ise yüzde 8<br />

ile okuma yazma bilmeyenlerde görülmektedir.<br />

C. GÜCÜ PYASASINDAK SON GELMELER<br />

Küresel kriz srasnda, yüzde 16,1’e kadar çkan ve o tarihten itibaren düü eilimine<br />

giren genel isizlik oranlar, Haziran <strong>2010</strong> döneminde yüzde 10,5’e inmitir.<br />

Mevsimsellikten arndrlm isizlik oranlarna bakldnda benzer bir düüün bu alanda<br />

da kaydedildii, mevcut verilere göre en yüksek düzey olan yüzde 14,8’e çktktan sonra<br />

55


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Haziran <strong>2010</strong> döneminde yüzde 11,7’ye kadar indii görülmektedir. Bir dier igücü<br />

piyasas göstergesi olan igücüne katlma oran ise 2008’den itibaren istikrarl bir ekilde<br />

art göstermitir. stihdam orannda da 2009 ylnn ikinci çeyreinden itibaren art<br />

meydana gelmitir. Tarmd istihdamda kaydedilen art, isizlik oranlarna yansyarak<br />

bu alanda olumlu etkisini göstermitir. Yüzde 19,1 ile hala yüksek seviyesini<br />

sürdürmesine ramen, genç isizlik oranlarnda yl bandan beri kaydedilen yaklak 7<br />

puanlk düü, olumlu bir gelimeyi ortaya koymaktadr.<br />

Grafik IV.C.1<br />

Mevsimsellikten Arndrlm gücü Göstergeleri (Yüzde)<br />

50,0<br />

49,0<br />

48,0<br />

47,0<br />

46,0<br />

45,0<br />

44,0<br />

43,0<br />

42,0<br />

41,0<br />

40,0<br />

2005-1<br />

4<br />

7<br />

10<br />

2006-1<br />

4<br />

7<br />

10<br />

2007-1<br />

4<br />

7<br />

10<br />

2008-1<br />

4<br />

7<br />

10<br />

2009-1<br />

4<br />

7<br />

10<br />

<strong>2010</strong>-1<br />

4<br />

16,0<br />

15,0<br />

14,0<br />

13,0<br />

12,0<br />

11,0<br />

10,0<br />

9,0<br />

Kaynak: TÜK<br />

gücüne katlma oran (Sa eksen)<br />

sizlik oran (Sol eksen)<br />

stihdam oran (Sa eksen)<br />

Son üç yln Haziran dönemine ait temel igücü verilerini karlatrdmzda; çalabilir<br />

çadaki nüfus, igücü, igücüne katlma oran, istihdam oran ve istihdam edilen<br />

nüfusun artt görülmektedir. Haziran <strong>2010</strong>’da bir önceki yln ayn dönemine göre isiz<br />

saysnda ve isizlik orannda azal kaydedilmitir. stihdamn sektörel dalmnda ise<br />

Haziran dönemi itibaryla, tüm sektörlerin kriz öncesi seviyesini yakalam olduu<br />

görülmektedir. stihdamn en çok artran sektör tarm sektörü olmutur. Bu durum, kriz<br />

nedeniyle yaanan istihdam kayb ve isizlik art sonucu dier sektörlerden ayrlan<br />

igücünün tarm sektörüne yönelmesiyle ortaya çkmtr. <strong>2010</strong>’da tarm sektörü istihdam<br />

artn sürdürmekle beraber, bir önceki yln ayn dönemine göre verilere bakldnda, yl<br />

bandan beri söz konusu artn giderek hz kaybettii görülmektedir. Bu durum,<br />

istihdamn kompozisyon açsndan normale dönmeye baladn göstermektedir.<br />

2008’den bu yana en çok istihdam art salayan sektörler srasyla tarm, hizmetler ve<br />

inaat sektörleri olmutur.<br />

56


İşgücü Piyasası<br />

Tablo IV.C.1<br />

Dönemler tibaryla Kurumsal Olmayan Sivil Nüfusun gücü Durumu<br />

(Bin Kii)<br />

Haziran 2008 Haziran 2009 Haziran <strong>2010</strong><br />

Kurumsal olmayan sivil nüfus 69.686 70.505 71.307<br />

15 ve daha yukar yataki nüfus 50.769 51.644 52.503<br />

gücü 24.407 25.216 26.239<br />

stihdam edilenler 22.111 21.947 23.488<br />

Tarm 5.548 5.787 6.233<br />

Sanayi 4.510 3.973 4.536<br />

naat 1.403 1.439 1.580<br />

Hizmetler 10.649 10.747 11.139<br />

siz 2.297 3.269 2.751<br />

gücüne katlma oran (%) 48,1 48,8 50,0<br />

sizlik oran (%) 9,4 13,0 10,5<br />

Tarm d isizlik oran (%) 11,9 16,4 13,4<br />

stihdam oran (%) 43,6 42,5 44,7<br />

Kaynak: TÜK<br />

Not: 2009 ve <strong>2010</strong> sektör verisi Nace Rev2 yöntemiyle hesaplanmtr.<br />

Büyüme ve igücü verileri deerlendirildiinde büyümenin istihdam yaratt<br />

görülmektedir. Türkiye ekonomisi 2007’den bu yana 3 milyona yakn istihdam<br />

yaratmtr. AB-27’de ise ayn dönemde istihdam yaklak 6,5 milyon kii azalmtr.<br />

Grafik IV.C.2<br />

Ülkeler tibaryla Toplam stihdam (Milyon Kii)<br />

220<br />

200<br />

180<br />

160<br />

140<br />

120<br />

100<br />

80<br />

60<br />

40<br />

20<br />

0<br />

219,1<br />

212,9<br />

AB-27<br />

146,0<br />

139,6<br />

ABD<br />

38,2<br />

38,0<br />

Almanya<br />

20,7<br />

23,5<br />

Türkiye<br />

23,2<br />

22,6<br />

talya<br />

20,4<br />

18,3<br />

spanya<br />

15,2<br />

15,8<br />

Polonya<br />

5,2<br />

4,7<br />

Portekiz<br />

4,5<br />

4,3<br />

Yunanistan<br />

3,9<br />

3,7<br />

Macaristan<br />

3,3<br />

3,0<br />

Bulgaristan<br />

2,4<br />

2,3<br />

Slovakya<br />

Kaynak:Eurostat, OECD<br />

*<strong>2010</strong> yl ikinci çeyrek verisidir.<br />

2007 <strong>2010</strong>*<br />

Haziran <strong>2010</strong> dönemine ait verisi açklanan 25 ülkenin 10’unda yllk bazda istihdam<br />

kayb gerçeklemiken, 1 milyonun üstünde istihdam art görülen ülke says yalnzca iki<br />

olmutur. Bunlardan biri 1 milyon 541 kii art ile Türkiye’dir. Dünyada yllk bazda en<br />

57


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

yüksek istihdam art salayan ülke Türkiye olmutur. Söz konusu dönemde toplam<br />

istihdam ABD’de yaklak 944 bin, Japonya’da 200 bin, Hollanda’da ise 2 bin kii<br />

azalmtr.<br />

Gelimi ve gelimekte olan ülkelerin 2009-<strong>2010</strong> Austos dönemi isizlik oranlarndaki<br />

deiim hesaplandnda 3,4 puanlk düüle Türkiye’nin isizlik oranlarnda rekor<br />

düzeyde azal kaydettii ortaya çkmaktadr. Sonuç olarak ülkemiz, istihdam art ve<br />

isizlik oranndaki gerileme itibaryla pek çok ülkeden olumlu anlamda ayrm<br />

durumdadr.<br />

Grafik IV.C.3<br />

2009-Austos <strong>2010</strong> Döneminde sizlik Orannda Deiim (Puan)<br />

3,5<br />

2,5<br />

1,5<br />

0,5<br />

-0,5<br />

-1,5<br />

-2,5<br />

-3,5<br />

-4,5<br />

0,7<br />

AB-27<br />

0,3<br />

ABD<br />

0,8<br />

Belçika<br />

0,9<br />

Danimarka<br />

0,6<br />

Fransa<br />

2<br />

rlanda<br />

2,5<br />

spanya<br />

0,4<br />

talya<br />

Kaynak: OECD, EU, TÜK<br />

*Türkiye ve Yunanistan verisi Haziran <strong>2010</strong> dönemine aittir.<br />

0,9<br />

Macaristan<br />

1,2<br />

Polonya<br />

1,1<br />

Portekiz<br />

2,6<br />

Slovakya<br />

1,4<br />

Slovenya<br />

-3,5<br />

Türkiye<br />

2,7<br />

Yunanistan<br />

0<br />

Japonya<br />

-1,2<br />

Brezilya<br />

-1,5<br />

Rusya<br />

58


İşgücü Piyasası<br />

TÜRKYE’DE GÜCÜ PYASASI REFORMLARI<br />

‣Yasal ve kurumsal düzenlemeyi, Uluslararas Çalma Örgütü ve Avrupa Birlii ile<br />

uyumlatran 4857 sayl Kanunu yürürlüe konulmu ve Türkiye Kurumu (KUR) özel<br />

istihdam bürolarnn açlmasna izin verecek ekilde yeniden yaplandrlmtr.<br />

‣Dokuzuncu Kalknma Plan (2007-2013), istihdamda ücret d maliyetleri azaltmay ve içi<br />

koruma düzenlemelerini iyiletirirken ayn zamanda istihdamn esnekliini arttrmay, istihdam<br />

ve eitim programlar arasndaki koordinasyonu iyiletirmeyi esas alan kapsaml bir igücü<br />

piyasas reformu ortaya koymaktadr.<br />

‣Ülkedeki istihdam düzeyinin yükseltilmesi amacyla mevcut kanunlarda deiiklikler<br />

yaplmasn öngören stihdam Paketinin uygulamaya konulmas ile igücü piyasas<br />

reformunun ilk aamas balatlmtr. stihdam Paketinde yer alan temel önlemler arasnda<br />

aadakiler bulunmaktadr:<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

gücü maliyetlerinin azaltlmas<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Sosyal güvenlik primi iveren paynda 5 puanlk indirim<br />

stihdama yeni katlan, tüm kadn ve genç içilerin 5 yl boyunca azalan oranlarla<br />

iveren primlerinde indirim<br />

Özürlülerin iveren primlerinin bütçeden karlanmas<br />

Eski hükümlü çaltrma zorunluluunun kaldrlmas<br />

lave istihdam için 6 ay prim destei salanmas<br />

Ksa çalma ödenei miktar ve süresinin artrlmas<br />

sizlik Sigortas Fonu kullanm alannn artrlmas<br />

sizlik ödenei miktarnn artrlmas<br />

Aktif igücü programlarnn güçlendirilmesi<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

KUR’un mesleki eitim faaliyetlerinin geniletilmesi<br />

10 bin isize giriimcilik eitimi ve danmanl yannda mali destek salanarak<br />

vatandalarn kendi ilerini kurmalarna imkan tannmas<br />

100 bin genç stajyerin istihdam edilerek alt aya kadar günlük 15 TL ücret<br />

ödenmesi<br />

l stihdam Kurullarnn ve l Mesleki Eitim Kurullarnn i birlii içinde<br />

çalmasnn salanmas<br />

Dorudan istihdam hedefine yönelik olarak, 120 bin kiinin geçici ilerde istihdam<br />

edilmesine balanmas<br />

Baz sektörlerde geçici vergi indirimlerine gidilmesi<br />

GAP, DAP ve KOP gibi istihdam youn kalknma projelerine daha fazla kaynak ayrlmas<br />

Kayt d istihdamla mücadele<br />

<br />

Cezalarn artrlmas ve denetimlerin güçlendirilmesi<br />

‣5084 sayl Yatrmlarn ve stihdamn Teviki Kanununda yer alan sigorta primi iveren<br />

hissesinin Hazine tarafndan karlanmas uygulamas, 5951 sayl Kanun ile uzatlmtr.<br />

59


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

TÜRKYE’DE STHDAM STRATEJS<br />

‣Uzmanlatrlm Meslek Edindirme Projesi Protokolü, Haziran <strong>2010</strong> itibaryla imzalanmtr.<br />

Projenin taraflar Çalma ve Sosyal Güvenlik Bakanl-KUR, Milli Eitim Bakanl-Erkek<br />

Teknik Öretim Genel Müdürlüü, TOBB ve TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesidir.<br />

Projenin amac, KUR tarafndan yürütülen meslek edindirme faaliyetlerinin özellikle sanayiye<br />

dönük alanlardaki mesleki eitimin etkinlik ve verimliliinin artrlmas, disipline edilmesi ve i<br />

gücü piyasasnn ihtiyaçlar ile uyumlu, iverenlerin katlmna imkan veren bir hale getirilmesine<br />

yönelik bir sistemin ortaya konulmas, bu sistemde eitilen isizlerin tümüne staj, büyük<br />

çounluuna istihdam imkanlar salanmasdr.<br />

Proje kapsamnda <strong>2010</strong>, 2011 ve 2012 yllarnda 119 milyon 270 bin 553 liralk kaynak<br />

kullanlacaktr. Önümüzdeki 5 yllk dönemde yaklak 1 milyon isizin eitimden geçirilmesi ve<br />

baarl kursiyerlerin yüzde 90'nn istihdam edilmesi planlanmaktadr. Kaynaklarn tam kapasite<br />

kullanm durumunda ylda; 9.858 kursun düzenlenebilecei ve 197.160 isizin eitimlerden<br />

yararlanaca tahmin edilmektedir.<br />

Proje ile;<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

5 ylda yaklak 1 milyon isiz eitimden geçirilecek<br />

Eitilen tüm isizler Oda üyesi iyerlerinde staj görecek<br />

Baarl kursiyerlerin yüzde 90’ istihdam edilecek<br />

gücü nitelii yükselecek<br />

gücü piyasas ihtiyaçlarna uygun nitelikte igücünün yetitirilmesine olanak salanm<br />

olacaktr.<br />

‣Orta ve uzun vadede büyümenin istihdama katks artrlarak isizlik sorununa kalc bir<br />

çözüm salama amacyla çalmalar yürütülmektedir. sizlii azaltmak, istihdam tevik<br />

etmek ve istihdamn yapsn biçimlendirmek amacyla Çalma ve Sosyal Güvenlik Bakanl<br />

“Ulusal stihdam Stratejisi” hazrlk çalmalarna 2009 ylnn Ekim aynda balamtr.<br />

stihdam stratejisi kapsamda benimsenen temel politika eksenleri:<br />

• Eitim-istihdam ilikisinin güçlendirilmesi<br />

• gücü piyasasnn esnekletirilmesi<br />

• Kadnlar, gençler ve dezavantajl gruplarn istihdamnn artrlmas<br />

• stihdam-sosyal koruma ilikisinin güçlendirilmesi<br />

olarak tespit edilmitir.<br />

sizlik sorununun çözümü için birinci ana strateji ekonomik büyümenin salanmas olarak<br />

görülmütür. Ayrca istihdama katlm oranlarnn, özelikle kadnlarn ve gençlerin katlm<br />

oranlarnn artrlmasna özen gösterilmektedir. Üçüncü ana strateji, çalma hayatnda esnekliin<br />

salanmasdr. Son olarak da sosyal koruma ann geniletilmesi ana strateji olarak<br />

belirlenmitir.<br />

Ulusal stihdam Stratejisi'nde önceliin ksa vadeli tedbirlere verilmesi hedeflenmektedir. kinci<br />

ayak olarak ise orta vadede GAP ve DAP gibi projelerin tamamlanmas öngörülmütür. Üçüncü<br />

aamada ise uzun vadeli çalmalar oluturacaktr. Mesleksizlik probleminin ortadan kaldrlmas<br />

amacyla Türkiye'nin meslek haritas çkarlacaktr. sizlerin eitimi için ayrlan kaynak<br />

artrlacaktr.<br />

60


V<br />

2 0 1 0<br />

ÖDEMELER DENGESİ,<br />

REEL DÖVİZ KURU VE DIŞ BORÇ<br />

61


62<br />

Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong>


Ödemeler Dengesi, Reel Döviz Kuru ve Dış Borç<br />

V. ÖDEMELER DENGES, REEL DÖVZ KURU VE DI BORÇ<br />

A. ÖDEMELER DENGES<br />

1. Cari lemler Hesab<br />

2008 ylnn Austos aynda yllk bazda 49,2 milyar dolarlk tarihi zirve seviyesine çkan<br />

cari ilemler aç, küresel krizin yatrm ve tüketim talebi üzerindeki olumsuz etkisi ve<br />

düen enerji fiyatlar nedeniyle hzl bir düü sürecine girmitir.<br />

Tablo V.A.1<br />

Cari lemler Hesab<br />

(Milyon $)<br />

Ocak-Temmuz<br />

2007 2008 2009 2009 <strong>2010</strong><br />

Cari lemler Dengesi -38.311 -41.946 -13.963 -7.854 -24.230<br />

D Ticaret Dengesi -46.795 -53.021 -24.896 -10.847 -26.251<br />

Hizmetler Dengesi 13.344 17.121 16.305 6.707 5.835<br />

Gelir Dengesi -7.103 -8.159 -7.671 -4.772 -4.472<br />

Cari Transferler 2.243 2.113 2.299 1.058 658<br />

Kaynak: TCMB<br />

2008 ylnda 41,9 milyar dolar olan cari açk, 2009 ylnda 14 milyar dolara gerilemitir.<br />

2009 ylnn Ekim ay itibaryla 12 aylk kümülatif cari açk 12,9 milyar dolara kadar<br />

gerileyerek 2004 yl Eylül ayndan bu yana görülen en düük seviyeye inmitir. 2009<br />

ylnn son çeyreinde meydana gelen iktisadi faaliyetlerdeki toparlanma sürecinin devam<br />

etmesiyle, cari ilemler açndaki bu gerileme eilimi 2009 ylnn Kasm aynda son<br />

bulmu, cari açk tekrar artmaya balamtr.<br />

63


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Grafik V.A.1<br />

Cari Açk ve GSYH'ye Oran ( Milyar $, Yüzde)<br />

50<br />

40<br />

30<br />

20<br />

10<br />

0<br />

-10<br />

3,7<br />

9,9<br />

-3,8 0,3<br />

0,6<br />

-1,9<br />

2,5<br />

7,5<br />

3,7<br />

14,4<br />

22,2<br />

4,6<br />

32,2<br />

6,1<br />

38,3<br />

5,9<br />

41,9<br />

5,7<br />

14,0<br />

2,3<br />

7,9<br />

24,2<br />

10<br />

8<br />

6<br />

4<br />

2<br />

0<br />

-2<br />

2000<br />

2001<br />

Kaynak: TCMB<br />

2002<br />

2003<br />

2004<br />

Cari Açk (Sol Eksen)<br />

2005<br />

2006<br />

2007<br />

2008<br />

2009<br />

Cari Açk / GSYH (Sa Eksen)<br />

Ocak-Temmuz<br />

2009<br />

Ocak-Temmuz<br />

<strong>2010</strong><br />

<strong>2010</strong> ylnda ekonomik faaliyetlerde ve enerji fiyatlarndaki art devam etmi ve 2009 yl<br />

Ocak-Temmuz döneminde 7,9 milyar dolar olan cari açk, <strong>2010</strong> ylnn ayn döneminde<br />

24,2 milyar dolara ulamtr.<br />

Grafik V.A.2<br />

Cari lemler Dengesi (12 Aylk Kümülatif, Milyon $)<br />

20.000<br />

10.000<br />

0<br />

-10.000<br />

-20.000<br />

-30.000<br />

-40.000<br />

-50.000<br />

2000-1<br />

4<br />

7<br />

10<br />

2001-1<br />

4<br />

7<br />

10<br />

2002-1<br />

4<br />

7<br />

10<br />

2003-1<br />

4<br />

7<br />

10<br />

2004-1<br />

4<br />

7<br />

10<br />

2005-1<br />

4<br />

7<br />

10<br />

2006-1<br />

4<br />

7<br />

10<br />

2007-1<br />

4<br />

7<br />

10<br />

2008-1<br />

4<br />

7<br />

10<br />

2009-1<br />

4<br />

7<br />

10<br />

<strong>2010</strong>-1<br />

4<br />

7<br />

Kaynak: TCMB, TÜK<br />

Cari Denge<br />

Enerji D Cari Denge<br />

64


Ödemeler Dengesi, Reel Döviz Kuru ve Dış Borç<br />

Cari ilemler dengesinde en önemli paya sahip olan d ticaret dengesi, alt kalemler<br />

itibaryla incelendiinde, bavul ticareti dahil ihracat gelirlerinin 2008 ylnda 136,3 milyar<br />

dolar iken 2009 ylnda 104,6 milyar dolar, navlun ve sigorta dahil ithalat giderlerinin ise<br />

2008 ylnda 187,7 milyar dolar iken 2009 ylnda 132,1 milyar dolar düzeyinde<br />

gerçekletii görülmektedir. Genel mal ticaretinde 2008 ylnda 51,4 milyar dolar olan<br />

açk, küresel daralmann etkisiyle 2009 ylnda 27,5 milyar dolara inmitir. Genel mal<br />

ticaretindeki bu açkla birlikte, 2009 ylnda parasal olmayan altn ticaretinde 3 milyar<br />

dolar, limanlardan salanan mal ticaretinde 378 milyon dolar açk verilmitir. Böylece<br />

2008 ylnda 53 milyar dolar olan d ticaret aç, 2009 ylnda 24,9 milyar dolar olarak<br />

gerçeklemitir.<br />

<strong>2010</strong> yl Ocak-Temmuz döneminde ise bavul ticareti dahil ihracat gelirleri 66,3 milyar<br />

dolar, navlun ve sigorta dahil ithalat giderleri ise 92,9 milyar dolar düzeyinde<br />

gerçekleerek, genel mal ticaretinde 26,6 milyar dolar açk verilmitir. Bu dönemde<br />

parasal olmayan altn ticaretinde 594 milyon dolar gelir salanrken, limanlardan<br />

salanan mal ticaretinde 286 milyon dolar açk verilmitir. Böylece d ticaret dengesi<br />

26,3 milyar dolar açk vermitir.<br />

i. D Ticaret Gelimeleri<br />

Küresel krizin 2008 yl son çeyrei itibaryla Türkiye ekonomisini etkilemeye balamasyla<br />

birlikte ekonomik faaliyetler yavalam, özel sektörün tüketim ve yatrm eiliminin<br />

azalmasyla ithalat hzl bir ekilde gerilemi ve d talepteki keskin düüler neticesinde<br />

ihracat azalmtr. 2009 ylnda ise, dünya ticaret hacminin büyük ölçüde küçülmesi ile<br />

özellikle ülkemizin en önemli ticaret orta olan Avrupa Birlii ülkelerinin büyüme<br />

performanslarndaki bozulma ve yetersiz talep koullar d ticaretimizde daralmaya<br />

neden olmutur.<br />

2008 ylnda 69,9 milyar dolar olan d ticaret aç, 2009 ylnda 38,8 milyar dolar olarak<br />

gerçeklemitir. 2009 yl son çeyrei itibaryla gözlenen toparlanma ile birlikte d ticaret<br />

aç, <strong>2010</strong> yl Ocak-Austos döneminde geçen yln ayn dönemine göre yüzde 78,9<br />

orannda artla 41,9 milyar dolara yükselmitir.<br />

65


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Grafik V.A.3<br />

D Ticaret (Milyar $, Yüzde)<br />

250<br />

50<br />

200<br />

150<br />

100<br />

50<br />

27,8<br />

54,5<br />

31,3<br />

41,4<br />

36,1<br />

51,6<br />

47,3<br />

69,3<br />

63,2<br />

97,5<br />

73,5<br />

116,8<br />

85,5<br />

139,6<br />

107,3<br />

170,1<br />

132,0<br />

202,0<br />

102,1<br />

140,9<br />

64,6<br />

88,0<br />

73,0<br />

114,9<br />

40<br />

30<br />

20<br />

10<br />

0<br />

0<br />

2000<br />

Kaynak: TÜK<br />

2001<br />

2002<br />

2003<br />

2004<br />

2005<br />

2006<br />

2007<br />

2008<br />

hracat (Sol Eksen)<br />

thalat (Sol Eksen)<br />

D Ticaret Hacmi/GSYH (Sa Eksen)<br />

2009<br />

Ocak-Austos<br />

2009<br />

Ocak-Austos<br />

<strong>2010</strong><br />

Türkiye ekonomisinin dünya ekonomisine entegrasyonunda önemli art yaanmaktadr.<br />

2000 ylnda 82,3 milyar dolar olan d ticaret hacmi, 2009 ylnda 243,1 milyar dolara<br />

ulamtr. Ayrca d ticaret hacminin GSYH’ye oran, 2000 ylnda yüzde 31 iken 2009<br />

ylnda bu oran yüzde 39,4’e ulamtr. D ticaret hacmi, <strong>2010</strong> yl Ocak-Austos<br />

döneminde ise 187,8 milyar dolar olarak gerçeklemitir. Yine, 2009 ylnda ithalatn<br />

ihracattan daha hzl yavalamas nedeniyle karlama oran artm, ancak sonrasnda<br />

ithalatn ihracattan daha hzl artmasyla <strong>2010</strong> yl Ocak-Austos döneminde yüzde 63,5’e<br />

dümütür.<br />

66


Ödemeler Dengesi, Reel Döviz Kuru ve Dış Borç<br />

Grafik V.A.4<br />

hracatn thalat Karlama Oran (Yüzde)<br />

100<br />

80<br />

75,7<br />

69,9<br />

68,1<br />

64,8 62,9 61,3 63,1 65,4<br />

72,5 73,4<br />

63,5<br />

60<br />

51,0<br />

40<br />

20<br />

0<br />

2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 Ocak-<br />

Austos<br />

2009<br />

Ocak-<br />

Austos<br />

<strong>2010</strong><br />

Kaynak: TÜK<br />

a. hracat<br />

Finansman olanaklarnn, tüketici beklentilerinin ve yurtd talebin küresel krizden<br />

olumsuz etkilenmesiyle, ihracatta 2008 ylnn son aylarnda balayan gerek fiyat gerek<br />

hacim bazl düü eilimi, 2009 yl Ekim ayna kadar devam etmitir. Küresel krizin<br />

Türkiye ekonomisini 2008 ylnn son aylar itibaryla etkilemesi nedeniyle ihracat 2008<br />

ylnda 132 milyar dolar olarak gerçeklemitir. Türkiye’nin ihracatnn büyük bir<br />

bölümünün krizden en çok etkilenen ABD ve Avrupa Birlii ülkelerine olmas bu etkiyi<br />

artrmtr.<br />

2009 yl Ekim ayndan itibaren ise küresel krizin etkilerinin azalmaya balamas ile d<br />

talepte toparlanma eilimleri balam, bunun sonucunda, 2009 ylsonu itibaryla ihracat<br />

102,1 milyar dolar olmutur. <strong>2010</strong> yl Ocak-Austos döneminde ise toplam ihracat<br />

rakam 73 milyar dolar olarak gerçeklemitir.<br />

hracatn ana mal gruplarna göre dalm incelendiinde; ara mallar ihracatnn<br />

arln koruduu görülmektedir. 2009 ylnda sermaye mallar ihracat bir önceki yla<br />

göre yüzde 33,5 orannda düüle 11,1 milyar dolara, ara mallar ihracat yüzde 26,6’lk<br />

düüle 49,7 milyar dolara, tüketim mallar ihracat yüzde 13,5’lik düüle 40,7 milyar<br />

dolara gerilemitir.<br />

67


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

<strong>2010</strong> yl Ocak-Austos döneminde 2009 ylnn ayn dönemine göre sermaye mallar<br />

ihracat yüzde 9,4 orannda yükselile 7,6 milyar dolara, ara mallar ihracat yüzde 12,8’lik<br />

yükselile 36,3 milyar dolara, tüketim mallar ihracat yüzde 14,1’lik yükselile 28,6 milyar<br />

dolara ulamtr.<br />

Tablo V.A.2<br />

hracatn Ana Mal Gruplarna Göre Dalm<br />

(Milyon $)<br />

Ocak-Austos<br />

2008 Yüzde 2009 Yüzde 2009 <strong>2010</strong> Yüzde<br />

Sermaye malllar 16.725 21,6 11.117 -33,5 6.960 7.613 9,4<br />

Ara mallar 67.734 37,1 49.734 -26,6 32.208 36.338 12,8<br />

Tüketim mallar 47.077 7,7 40.733 -13,5 25.095 28.626 14,1<br />

Dierleri 491 17,4 559 13,8 346 384 11,2<br />

Toplam 132.027 23,1 102.143 -22,6 64.609 72.961 12,9<br />

Kaynak : TÜK<br />

hracattaki gelimeler ürünler baznda incelendiinde, 2008 ylnda en yüksek katknn<br />

demir-çelik ve motorlu kara tatlar ihracatndan geldii görülmektedir. 2009 ylnda ise<br />

en yüksek katky motorlu kara tatlar ve giyim eyas yapmtr. 2009 ylnda toplam<br />

ihracatn yüzde 8,9’unu oluturan demir-çelik sektörü ihracat, bir önceki yla göre yüzde<br />

46,1 azalarak 9 milyar dolar olmutur. <strong>2010</strong> yl Ocak-Austos döneminde ise geçen yln<br />

ayn dönemine göre yüzde 6,4 orannda artarak 6,5 milyar dolar olarak gerçekleen<br />

demir-çelik sektörü ihracat, toplam ihracatn yüzde 8,9’unu oluturmutur.<br />

Tablo V.A.3<br />

Ürünler Baznda hracat<br />

(Milyon $)<br />

Ocak-Austos<br />

2008 2009 2009 <strong>2010</strong><br />

Meyve ve Sebze 5.308 5.354 3.053 3.507<br />

Petrol ve ürünleri 7.167 3.578 2.113 2.524<br />

Demir ve Çelik 16.842 9.081 6.078 6.468<br />

Makine ve Ulam Araçlar 39.147 28.789 17.630 20.368<br />

Elektrik makinalar,cihazlar<br />

ve aletleri 7.279 6.347 3.803 4.530<br />

Motorlu kara tatlar 17.991 11.891 7.090 8.740<br />

Giyim Eyas 13.589 11.553 7.485 8.318<br />

Kaynak:TÜK<br />

68


Ödemeler Dengesi, Reel Döviz Kuru ve Dış Borç<br />

2008 ylnda 7,2 milyar dolar olarak gerçekleen ve toplam ihracatn yüzde 5,4’ünü<br />

oluturan petrol ürünleri ihracat ise 2009 ylnda 3,6 milyar dolar olarak gerçeklemitir.<br />

2009 ylnda petrol ürünleri ihracatnn toplam ihracat pay yüzde 3,5’e dümütür. <strong>2010</strong><br />

yl Ocak-Austos döneminde ise petrol ürünleri ihracat geçen yln ayn dönemine göre<br />

yüzde 19,4 artarak 2,5 milyar dolara yükselmi ve toplam ihracatn yüzde 3,5’ini<br />

oluturmutur. Demir-çelik ve petrol ürünleri sektöründeki bu deiimlerde fiyat<br />

hareketleri büyük ölçüde etkili olmutur.<br />

hracatta önemli bir paya sahip olan makine ve ulam araçlar ihracatnn 2002<br />

sonrasndaki hzl yükselii 2008 ylnda yavalamtr. 2009 ylnda makine ve ulam<br />

araçlar ihracat bir önceki yla göre yüzde 26,5 azalm, toplam içindeki pay ise yüzde<br />

29,7’den yüzde 28,2’ye gerilemitir. Bunda, bata Avrupa Birlii ülkeleri olmak üzere<br />

otomotiv sektörünün arlkl olarak ihracat yapt pazarlardaki talebin azalmas etkili<br />

olmutur. <strong>2010</strong> ylnda bu etki azalm ve <strong>2010</strong> yl Ocak-Austos döneminde makine ve<br />

ulam araçlar ihracat yüzde 15,5 orannda artarak toplam içindeki pay yüzde 27,9<br />

olarak gerçeklemitir.<br />

hracattaki bir dier önemli kalem olan giyim eyas ihracat, son yllarda Çin gibi<br />

ülkelerin küresel düzeyde pazar paylarn artrmalar ve Avrupa Birlii ülkelerinde görülen<br />

talep daralmasnn etkisiyle azalmtr. Bu sektörün toplam ihracat içindeki pay 2002<br />

ylnda yüzde 22,4 iken, 2008 ylnda yüzde 10,3’e kadar gerilemitir. 2009 ylnda bu<br />

sektörün ihracat 11,6 milyar dolar olarak gerçeklemitir. <strong>2010</strong> yl Ocak-Austos<br />

döneminde geçen yln ayn dönemine göre yüzde 11,1 orannda art gösteren giyim<br />

eyas ihracat, 8,3 milyar dolar olarak gerçeklemitir.<br />

b. thalat<br />

Küresel krizin getirdii ekonomik durgunluk, bütün dünya ülkelerinde olduu gibi<br />

Türkiye’de de üretim ve tüketim talebinde, dolaysyla ithalat talebinde düülere neden<br />

olmutur. Ayrca Türk Liras’nn deer kayb ile enerji ve hammadde fiyatlarnda yaanan<br />

gerileme, ithalattaki düülerde önemli rol oynamtr. Bu çerçevede, yl genelinde<br />

ithalattaki gerilemenin temel belirleyicisi ara mal ithalatndaki gerileme olmutur.<br />

hracatta olduu gibi ithalatta da 2008 ylnn son aylarnda balayan düü eilimi, 2009<br />

ylnn Ekim ayna kadar devam etmitir.<br />

69


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

2000 ylnda 54,5 milyar dolar olan ithalat, 2009 yl itibaryla 140,9 milyar dolara<br />

yükselmitir. 2009 yl Ocak-Austos döneminde 88 milyar dolar olan ithalat <strong>2010</strong> ylnn<br />

ayn döneminde yüzde 30,5 orannda artla 114,9 milyar dolar olarak gerçeklemitir.<br />

thalatta görülen bu artta temel olarak enerji fiyatlar ve iç talepte görülen canlanma<br />

etkili olmutur. Uluslararas piyasalardaki ham petrol ve doalgaz fiyatlar 2002 ylndan<br />

sonra büyük oranda yükselmitir. Bu çerçevede 2002 ylnda 9,2 milyar dolar olan enerji<br />

ithalat 2008 ylnda 48,3 milyar dolara yükselmitir. Fakat 2008 ylnn ikinci yarsnda,<br />

küresel ekonomik durgunluk nedeniyle petrol talebindeki art hznn belirgin olarak<br />

yavalamas, enerji fiyatlarnda düüe neden olmutur. Türkiye'nin enerji ithalatna<br />

ödedii fatura 2009 ylnda rekor düzeyde küçülerek 29,9 milyar dolar olarak<br />

gerçeklemitir.<br />

Grafik V.A.5<br />

Enerji thalat (Milyon $, Yüzde )<br />

60.000<br />

7<br />

50.000<br />

40.000<br />

30.000<br />

20.000<br />

10.000<br />

9.529 8.339 9.204 11.575 14.407 21.255<br />

33.883<br />

28.859<br />

48.281<br />

29.905<br />

23.878<br />

19.086<br />

6<br />

5<br />

4<br />

3<br />

2<br />

1<br />

0<br />

0<br />

2000<br />

2001<br />

2002<br />

2003<br />

2004<br />

Enerji thalat (Sol Eksen)<br />

2005<br />

2006<br />

2007<br />

2008<br />

2009<br />

Enerji thalat / GSYH (Sa Eksen)<br />

Ocak-Austos<br />

2009<br />

Ocak-Austos<br />

<strong>2010</strong><br />

Kaynak: TÜK<br />

Ara mal ithalatnn toplam ithalat içinde yüksek paya sahip olmas nedeniyle bu ithalat<br />

kaleminde yaanan yüksek oranl düüler, toplam ithalattaki gerilemenin temel<br />

belirleyicisi olmutur. Ara mal ithalat, <strong>2010</strong> yl Ocak-Austos döneminde 2009 ylnn<br />

ayn dönemine göre yüzde 32,6 orannda art göstermitir. Sermaye mallar ithalat ise<br />

2009 yl Ocak-Austos döneminde 13,4 milyar dolar, <strong>2010</strong> yl Ocak-Austos<br />

döneminde ise 16,7 milyar dolar olarak gerçeklemitir. Sermaye mallarnn toplam<br />

70


ithalat içindeki pay ise 2009 ylnn ayn dönemine göre düerek yüzde 14,5 olmutur.<br />

Söz konusu dönemde tüketim mallar ithalat ise yüzde 28,2 orannda art ile 15 milyar<br />

dolar olarak gerçeklemi ve toplam ithalat içindeki pay yüzde 13’e gerilemitir.<br />

Tablo V.A.4<br />

thalatn Ana Mal Gruplarna Göre Dalm<br />

(Milyon $)<br />

Ocak-Austos<br />

2008 Yüzde 2009 Yüzde 2009 <strong>2010</strong> Yüzde<br />

Sermaye malllar 28.021 3,6 21.463 -23,4 13.412 16.666 24,3<br />

Ara mallar 151.747 22,7 99.510 -34,4 62.529 82.923 32,6<br />

Tüketim mallar 21.489 15,0 19.290 -10,2 11.669 14.963 28,2<br />

Dierleri 707 4,7 666 -5,7 424 325 -23,3<br />

Toplam 201.964 18,8 140.928 -30,2 88.034 114.878 30,5<br />

Kaynak : TÜK<br />

Ödemeler Dengesi, Reel Döviz Kuru ve Dış Borç<br />

thalat gelimeleri kalemler baznda incelendiinde, 2009 ylnda yaplan ithalatn 2008<br />

ylnda olduu gibi arlkl olarak demir-çelik, makineler ve ulam araçlar ile petrol ve<br />

petrol ürünlerine yönelik olduu görülmektedir. 2009 ylnda toplam ithalatn yüzde<br />

5,4’ünü oluturan demir-çelik sektöründe ithalat, bir önceki yla göre yüzde 48,9 azalarak<br />

7,7 milyar dolar olmutur. <strong>2010</strong> yl Ocak-Austos döneminde ise geçen yln ayn<br />

dönemine göre yüzde 36,6 artarak 6,5 milyar dolar olarak gerçeklemi ve toplam<br />

ithalattaki pay yüzde 5,6’ya yükselmitir.<br />

Tablo V.A.5<br />

Ürünler Baznda thalat<br />

(Milyon $)<br />

Ocak-Austos<br />

2008 2009 2009 <strong>2010</strong><br />

Meyve ve Sebze 860 673 441 533<br />

Petrol ve ürünleri 27.034 15.172 9.430 13.172<br />

Demir ve Çelik 15.034 7.680 4.730 6.460<br />

Makine ve Ulam Araçlar 51.595 41.055 25.148 31.552<br />

Elektrik Makineleri, Cihazlar ve Aletleri 8.261 6.929 4.164 5.264<br />

Motorlu Kara Tatlar 12.358 8.745 5.107 7.326<br />

Giyim Eyas 2.216 2.148 1.348 1.699<br />

Kaynak : TÜK<br />

71


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Makineler ve ulam araçlar sektöründe ithalat, küresel krizin etkisiyle 2009 ylnda<br />

yavalayarak bir önceki yla göre yüzde 20,4 düüle 41,1 milyar dolar olarak<br />

gerçeklemitir. Bu sektörde, <strong>2010</strong> yl Ocak-Austos döneminde 31,6 milyar dolar<br />

ithalat yaplmtr. 2009 ylnn ayn döneminde yüzde 29,1 olan makineler ve ulam<br />

araçlar ithalatnn toplam ithalat içindeki pay yüzde 27,5’e gerilemitir.<br />

Yurtiçi sanayi sektöründe çok kullanlan bir girdi olan petrol ve petrol ürünlerindeki<br />

ithalat, büyük ölçüde fiyat artlarna paralel olarak deimektedir. 2002 ylnda 5,4 milyar<br />

dolar olan petrol ve petrol ürünleri ithalat, 2008 ylnda 27 milyar dolara yükselmitir.<br />

Küresel krizin etkisiyle düen petrol fiyatlar ve yetersiz talep koullarnda petrol ve petrol<br />

ürünleri ithalat, 2009 ylnda yüzde 43,9 orannda düüle 15,2 milyar dolar düzeyinde<br />

gerçeklemitir. <strong>2010</strong> yl Ocak-Austos döneminde ise, petrol ve petrol ürünleri ithalat,<br />

geçen yln ayn dönemine göre yüzde 39,7 orannda art göstererek 13,2 milyar dolar<br />

olmutur.<br />

ii. Ülkeler tibaryla D Ticaret<br />

a. Ülkelere Göre hracat<br />

hracatn ülke gruplarna göre dalm incelendiinde, yapsal olarak Avrupa Birliine<br />

olan ihracatn toplam ihracatn önemli bir ksmn oluturduu görülmektedir. Ancak<br />

2008 yl son çeyrei itibaryla özellikle Avrupa Birlii ülkelerinde finans sektörü<br />

problemlerinin çok ksa bir süre içinde reel sektör problemlerine dönümesi Avrupa<br />

Birlii ülkelerine yaptmz ihracat olumsuz etkilemitir.<br />

Nitekim, Türkiye’nin önemli ticaret partnerlerinin 2008 yl büyüme oranlar 2002-2007<br />

yllar arasnda yaanan büyüme oranlarnn oldukça altnda gerçeklemitir. Bu<br />

kapsamda, küresel kriz öncesi dönemde Türkiye’nin ülkeler itibaryla ihracat incelenirken<br />

2007 yl baz alndnda Türkiye’nin en önemli ticaret partneri olan Avrupa Birlii<br />

ülkelerinin arlnn zaman içerisinde azald ve baz Orta Dou, Asya ülkeleri ile dier<br />

Avrupa ülkelerinin önem kazand görülmektedir.<br />

2008 ylnda 63,4 milyar dolar olan Avrupa Birlii ülkelerine yaplan ihracat, 2009 yl ilk<br />

çeyreinde en düük deerini almtr. 2009 yl son çeyreinde, küresel ekonomide<br />

toparlanma gözlenmekle birlikte, Avrupa Birlii ülkelerine yaplan ihracat yl sonu<br />

itibaryla 47 milyar dolara gerilemitir.<br />

72


Ödemeler Dengesi, Reel Döviz Kuru ve Dış Borç<br />

Avrupa Birlii ülkelerine yaplan ihracat, <strong>2010</strong> ylnn Ocak-Austos döneminde bir önceki<br />

yln ayn dönemine göre yüzde 16,5 orannda artarak 33,4 milyar dolar olmutur. Bu<br />

dönemde, Avrupa Birlii ülkelerine yaplan ihracatn toplam ihracat içindeki pay yüzde<br />

45,8 olarak gerçeklemitir.<br />

Yakn ve Orta Dou, Afrika ve slam ülkelerine yaplan ihracatn pay artmtr. Özellikle<br />

<strong>2010</strong> yl itibaryla Asya ülkelerine yaplan ihracattaki belirgin art dikkat çekicidir. Bu<br />

dönemde, Çin’e yaplan ihracat yüzde 62,8 orannda artmtr. Yeni ticaret partnerleri ve<br />

yeni pazarlar, Türkiye’nin d talepteki dalgalanmalara kar daha hazrlkl olmas ve<br />

küresel krizden sonra oluacak yeni rekabet ortamnda avantajl konuma gelebilmesi<br />

açsndan çok önemlidir.<br />

Grafik V.A.6<br />

hracatn Ülke Gruplarna Göre Dalm (<strong>2010</strong> Ocak-Austos)<br />

% 11,8 (% 8,8)<br />

% 20,1 (% 14,1)<br />

% 45,8 (% 56,3)<br />

% 3,7 (% 4,2)<br />

% 6,6 (% 3,8)<br />

% 10,1 (% 10,1)<br />

% 1,8 (% 2,7)<br />

Avrupa Birlii Serbest Bölgeler Dier Avrupa (A.B Hariç) Kuzey Afrika<br />

Kuzey Amerika Yakn ve Orta Dou Dierleri<br />

Kaynak: TÜK<br />

* Parantez içindeki rakamlar 2007 yl verilerini göstermektedir.<br />

Ülkeler baznda incelendiinde, en fazla ihracatn Almanya’ya yapld görülmektedir.<br />

Almanya’ya 2009 ylnda 9,8 milyar dolar, <strong>2010</strong> yl Ocak-Austos döneminde ise 7,2<br />

milyar dolar ihracat yaplmtr. Almanya’nn toplam ihracat içindeki pay, <strong>2010</strong> yl Ocak-<br />

Austos döneminde yüzde 9,8 olarak gerçeklemitir.<br />

73


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Tablo V.A.6<br />

hracattaki lk Be Ülke<br />

Tutar<br />

(Milyon $)<br />

2009 <strong>2010</strong> Ocak-Austos<br />

Pay<br />

(Yüzde)<br />

Tutar<br />

(Milyon $)<br />

Pay<br />

(Yüzde)<br />

1-Almanya 9.783 9,6 7.172 9,8<br />

2-ngiltere 5.915 5,8 4.398 6,0<br />

3-talya 5.891 5,8 4.201 5,8<br />

4-Fransa 6.209 6,1 4.000 5,5<br />

5-Irak 5.124 5,0 3.747 5,1<br />

lk Be Ülke Toplam 32.921 32,2 23.518 32,2<br />

Toplam hracat 102.143 100 72.961 100<br />

Kaynak : TÜK<br />

Not: Sralama <strong>2010</strong> Ocak-Austos dönemine göre yaplmtr.<br />

b. Ülkelere Göre thalat<br />

thalatn ülke gruplarna göre dalm incelendiinde, Avrupa Birliine üye ülkelerden<br />

yaplan ithalatn toplam ithalatn önemli bir ksmn oluturduu görülmektedir. Bununla<br />

birlikte, bu ülkelerden yaplan ithalat, toplam ithalatn 2000 ylnda yüzde 52,3’ünü<br />

olutururken bu oran, 2007 ylnda yüzde 40,3’e, 2009 ylnda ise yüzde 40,2’ye<br />

dümütür. <strong>2010</strong> yl Ocak-Austos döneminde ise Avrupa Birlii ülkelerinden yaplan<br />

ithalatn toplam ithalat içindeki pay 38,6’ya gerilemitir.<br />

thalatn arlkl olarak yapld ikinci bölge ise Avrupa Birlii dnda kalan dier Avrupa<br />

ülkeleridir. Avrupa Birliinin tersine, dier Avrupa ülkelerinden yaplan ithalatn toplam<br />

ithalat içindeki pay, 2000-2008 yllar arasnda artmtr. 2000 ylnda bu ülkelerden<br />

yaplan ithalat toplam ithalatn yüzde 11,3’ünü olutururken, bu oran 2007 ylnda yüzde<br />

20,1’e yükselmitir. 2009 ylnda küresel krizin etkisiyle bu oran 18,4’e dümütür. <strong>2010</strong><br />

yl Ocak-Austos döneminde ise bu ülkelerden 19,3 milyar dolar ithalat yaplm ve bu<br />

tutarn toplam ithalat içindeki pay yüzde 16,8 olarak gerçeklemitir.<br />

74


Ödemeler Dengesi, Reel Döviz Kuru ve Dış Borç<br />

Grafik V.A.7<br />

thalatn Ülke Gruplarna Göre Dalm (<strong>2010</strong> Ocak-Austos)<br />

% 26,2 (% 23,9)<br />

% 38,6 (% 40,3)<br />

% 8,6 (% 7,4)<br />

% 6,9 (% 5,3)<br />

% 2,5 (% 2,1)<br />

% 16,8 (% 20,1)<br />

% 0,5 (% 0,7)<br />

Kaynak: TÜK<br />

Avrupa Birlii Serbest Bölgeler Dier Avrupa (A.B Hariç)<br />

Kuzey Afrika Kuzey Amerika Yakn ve Orta Dou<br />

Dierleri<br />

* Parantez içindeki rakamlar 2007 yl verilerini göstermektedir.<br />

Ülkeler baznda incelendiinde, özellikle enerji ithalatna bal olarak, en fazla ithalatn<br />

Rusya’dan yapld ve enerji fiyat artlarna bal olarak da toplam ithalat içinde<br />

Rusya’nn paynn artt görülmektedir. 2000 ylnda yüzde 7,1 olan Rusya’nn toplam<br />

ithalat içindeki pay 2009 ylnda yüzde 13,8’e yükselmitir.<br />

Tablo V.A.7<br />

Ülkeler<br />

thalattaki lk Be Ülke<br />

Tutar<br />

(Milyon $)<br />

2009 <strong>2010</strong> Ocak-Austos<br />

Pay<br />

(Yüzde)<br />

Tutar<br />

(Milyon $)<br />

Pay<br />

(Yüzde)<br />

1-Rusya 19.450 13,8 13.670 11,9<br />

2-Çin 12.677 9,0 10.671 9,3<br />

3-Almanya 14.097 10,0 10.632 9,3<br />

4-A.B.D. 8.576 6,1 7.340 6,4<br />

5-talya 7.673 5,4 6.441 5,6<br />

lk Be Ülke Toplam 62.473 44,3 48.753 42,4<br />

Toplam thalat 140.928 100 114.878 100<br />

Kaynak : TÜK<br />

Not: Sralama <strong>2010</strong> Ocak-Austos dönemine göre yaplmtr.<br />

75


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

iii. Hizmetler Dengesi, Gelir Dengesi ve Cari Transferler<br />

2008 ylnda 17,1 milyar dolar fazla veren hizmetler dengesi, 2009 ylnda 16,3 milyar<br />

dolar fazla vermitir. Bu kalem, 2009 yl Ocak-Temmuz döneminde 6,7 milyar dolar,<br />

<strong>2010</strong> ylnn ayn döneminde ise 5,8 milyar dolar fazla vermitir.<br />

Hizmetler dengesinin fazla vermesinde en önemli etken turizm gelirleridir. Turizm gelirleri<br />

2009 ylnda bir önceki yla göre yüzde 3,2 orannda azalarak 21,2 milyar dolar olarak<br />

gerçeklemitir. Bu gerilemede gelen turistlerin ortalama kal sürelerindeki düü ve<br />

euronun dolar karsndaki deer kayb önemli rol oynamtr. 2008 ylnda 26,3 milyon<br />

kii olan yabanc ziyaretçi says, küresel krize ramen 2009 ylnda az da olsa yüzde 2,8<br />

orannda art göstererek 27,1 milyon kiiye ulamtr. Özellikle karlkl anlamalarla<br />

vizelerin kaldrld baz Orta Dou ülkelerinden Türkiye'ye gelen turist saysnda ciddi<br />

artlar gözlenmitir.<br />

Grafik V.A.8<br />

Turizm Gelirleri ve Turist Says (Milyon $, Milyon Kii)<br />

25.000<br />

20.000<br />

15.000<br />

10.000<br />

13.203<br />

15.888<br />

18.154<br />

16.851<br />

18.487<br />

21.951<br />

21.249<br />

9.617<br />

10.043<br />

30<br />

25<br />

20<br />

15<br />

10<br />

5.000<br />

5<br />

0<br />

2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 Ocak-<br />

Temmuz<br />

Turizm Gelirleri (Sol Eksen) Turist Says (Sa Eksen) 2009<br />

Ocak-<br />

Temmuz<br />

<strong>2010</strong><br />

0<br />

Kaynak: TÜK<br />

Hizmetler dengesi kaleminde, cari aç azaltc yönde katkda bulunan bir dier kalem<br />

ise inaat hizmetleridir. 2009 ylnda 1,1 milyar dolar olan net inaat hizmetleri gelirleri<br />

2009 ylnn Ocak-Temmuz döneminde 655 milyon dolar, <strong>2010</strong> ylnn ayn döneminde<br />

ise 458 milyon dolar olarak gerçeklemitir.<br />

76


Ödemeler Dengesi, Reel Döviz Kuru ve Dış Borç<br />

Cari ilemler hesabnn dier bir alt kalemi olan gelir dengesi kaleminde ise 2009 ylnda<br />

7,7 milyar dolar, 2009 yl Ocak-Temmuz döneminde 4,8 milyar dolar, <strong>2010</strong> ylnn ayn<br />

döneminde ise 4,5 milyar dolar net ödeme gerçeklemitir. Bu kalemde oluan açn<br />

temel nedeni faiz giderleridir. 2009 yl Ocak-Temmuz döneminde 4,4 milyar dolar iken<br />

<strong>2010</strong> ylnn ayn döneminde kredilere ilikin faiz giderleri 3,2 milyar dolar olarak<br />

gerçeklemitir.<br />

Cari ilemler hesabnn son kalemi olan ve genel hükümet ile dier sektörlerden oluan<br />

cari transferler, 2009 ylnda 2,3 milyar dolar fazla vermitir. <strong>2010</strong> yl Ocak-Temmuz<br />

döneminde, 249 milyon dolar genel hükümet ve 409 milyon dolar dier sektörler olmak<br />

üzere toplam 658 milyon dolar cari transfer geliri salanmtr.<br />

2. Sermaye ve Finans Hesab<br />

Dünya ekonomisinde likiditenin ve sermaye hareketlerinin yüksek olduu 2003–2007<br />

döneminde, ekonominin performans, yatrm ortamnn iyiletirilmesine yönelik<br />

politikalar, yapsal düzenlemeler ve siyasi istikrar gibi olumlu etmenler sayesinde<br />

Türkiye’ye yönelik sermaye girileri önemli düzeylere çkmtr. Örnein, global likiditenin<br />

en bol olduu 2006-2008 döneminde yllk ortalama 40 milyar dolara yaklaan düzeyde<br />

sermaye girii olmutur.<br />

Grafik V.A.9<br />

Türkiye'ye Net Sermaye Girii ve GSYH'ye Oran (Milyon $, Yüzde)<br />

50.000<br />

40.000<br />

30.000<br />

20.000<br />

10.000<br />

0<br />

-10.000<br />

-20.000<br />

44.724<br />

37.307 38.178<br />

35.248<br />

12.935<br />

14.184<br />

9.439<br />

7.537 7.112<br />

-4.327<br />

2000<br />

2001<br />

2002<br />

2003<br />

2004<br />

2005<br />

2006<br />

2007<br />

2008<br />

2009<br />

Rezerv Varlklar Hariç Sermaye ve Finans Hesab (Sol Eksen)<br />

Rezerv Varlklar Hariç Türkiye'ye Net Sermaye Girii/GSYH (Sa Eksen)<br />

Kaynak: TCMB<br />

-1.789<br />

Ocak-Temmuz<br />

2009<br />

31.442<br />

Ocak-Temmuz<br />

<strong>2010</strong><br />

10<br />

8<br />

6<br />

4<br />

2<br />

0<br />

-2<br />

-4<br />

77


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Ancak, 2008 yl son çeyrei itibaryla piyasalarda balayan likidite sorunu, risk<br />

alglamalarnda ve beklentilerindeki kötüleme gelimekte olan ülkelere sermaye<br />

girilerini olumsuz etkilemitir. Nitekim, 2009 ylndaki net sermaye girii 9,4 milyar dolar<br />

düzeyinde kalmtr. Ancak 2009 yl son çeyreinden itibaren sermaye akmlarnda<br />

belirgin bir iyileme görülmütür. 2009 yl Ocak-Temmuz döneminde 2 milyar dolar<br />

bulan çka karn, <strong>2010</strong> ylnn ayn döneminde 31,4 milyar dolar sermaye girii<br />

gerçeklemitir.<br />

Tablo V.A.8<br />

Sermaye Hareketleri<br />

(Milyon $)<br />

Ocak-Temmuz<br />

2007 2008 2009 2009 <strong>2010</strong><br />

Sermaye ve Finans Hesab 36.692 36.305 9.328 1.590 24.761<br />

Dorudan Yatrm (Net) 19.941 15.720 6.296 4.097 3.344<br />

Dorudan Yatrm Girii 22.047 18.269 7.849 4.996 4.387<br />

Dorudan Yatrm Çk -2.106 -2.549 -1.553 -899 -1.043<br />

Portföy Yatrm (Net) 717 -5.046 196 873 10.809<br />

Hisse Senedi 5.138 716 2.827 1.276 1.322<br />

Borç Senedi -2.358 -4.486 111 1.049 10.335<br />

Dier Yatrmlar (Net) 24.066 24.574 2.947 -6.759 17.289<br />

Rezerv Varlklar -8.032 1.057 -111 3.379 -6.681<br />

Net Hata ve Noksan 1.619 5.641 4.635 6.264 -531<br />

Kaynak: TCMB<br />

Finans hesaplar ana kalemleri itibaryla incelendiinde dorudan yatrm girilerinin<br />

küresel kriz nedeniyle 2009 yl boyunca azalan bir seyir izlemesine ramen cari açn en<br />

istikrarl finansman kalemi olma özelliini sürdürdüü görülmektedir.<br />

Dünya genelinde Türkiye’ye dorudan yabanc yatrm girii, 2008 yl son çeyreinden<br />

itibaren azalmaya balamtr (Bkz. Kutu: Dorudan Yabanc Yatrmlar). <strong>2010</strong> yl Ocak-<br />

Temmuz döneminde ise 4,4 milyar dolar dorudan sermaye girii gerçeklemitir. Ayn<br />

dönemde yurtiçi yerleiklerin yurtdnda 1 milyar dolar yatrm yapmas sonucu, net<br />

dorudan yatrmlar 3,3 milyar dolar olarak gerçeklemitir. 2009 yl Temmuz ay<br />

itibaryla yurtiçinde dorudan yatrm 12 aylk kümülatif olarak 11,5 milyar dolar<br />

gerçeklemiken, <strong>2010</strong> yl Temmuz aynda 12 aylk kümülatif olarak 7,2 milyar dolar<br />

yatrm girii olmutur.<br />

78


Ödemeler Dengesi, Reel Döviz Kuru ve Dış Borç<br />

Grafik V.A.10<br />

Ana Finansman Kalemleri (12 Aylk Kümülatif, Milyar $)<br />

50<br />

40<br />

30<br />

20<br />

10<br />

0<br />

-10<br />

-20<br />

2007-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

2008-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

2009-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

<strong>2010</strong>-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

Kaynak:TCMB<br />

Yurtiçinde Dorudan Yatrmlar Portföy Yatrmlar Dier Yatrmlar<br />

Küresel finans kriziyle birlikte 2008 ylnn ikinci yarsndan itibaren yüksek düzeyde çk<br />

gösteren portföy kaynakl sermaye akmlar, 2009 ylnn ikinci çeyreinden itibaren<br />

dalgal bir seyir izlemi ve söz konusu eilim, <strong>2010</strong> ylnn ilk yedi aynda da devam<br />

etmitir. Ancak <strong>2010</strong> ylnda ülkeye giren portföy akmlarnda ciddi art gözlenmi,<br />

Ocak-Temmuz döneminde bu kanaldan 10,8 milyar dolar giri olmutur.<br />

Grafik V.A.11<br />

Portföy Yatrmlar (Net, Milyon $)<br />

16.000<br />

12.000<br />

8.000<br />

4.000<br />

0<br />

-4.000<br />

-8.000<br />

Kaynak: TCMB<br />

1.022<br />

2000<br />

-4.515<br />

2001<br />

-593<br />

2002<br />

2.465<br />

2003<br />

2004<br />

8.023<br />

13.437<br />

2005<br />

7.373<br />

2006<br />

2007<br />

717<br />

-5.046<br />

2008<br />

2009<br />

196 873<br />

10.809<br />

Ocak-Temmuz<br />

2009<br />

Ocak-Temmuz<br />

<strong>2010</strong><br />

79


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Kriz döneminde büyük dalgalanmalarn görüldüü bir baka kalem ise arlkl olarak<br />

kredi ve mevduat hareketlerini kapsayan dier yatrmlardr. Nitekim, 12 aylk kümülatif<br />

rakamlara göre dier yatrmlarda 2009 yl Temmuz ay itibaryla 4,7 milyar dolar çk,<br />

<strong>2010</strong> yl Temmuz aynda ise 27 milyar dolar giri gerçeklemitir. Alt kalemlere bakacak<br />

olursak, bu kalemin ilginç deiimlere sahne olduu görülmektedir. Örnein, kriz<br />

öncesinde 25 milyar dolarlar bulan (net) uzun vadeli irket borçlanmalar, kriz dönemi ve<br />

hatta sonrasnda negatif görünümünü sürdürmütür. Buna karlk, bankalar kesiminin -<br />

bir anlamda kriz öncesi dönemde biriktirilen döviz likiditesinin kullanm anlamna gelen -<br />

döviz varlk kullanm ve bankaclk kesimine dardan yaplan mevduatlarda artlar<br />

görülmütür. Her ne kadar bunda baz istatistiksel faktörler rol oynadysa da, bu<br />

dönemde özel sektörün borçlanmasnda genelde bir azalma görüldüünü söylemek<br />

yanl olmayacaktr.<br />

Grafik V.A.12<br />

Özet Sermaye Hesab Dengesi (12 Aylk Kümülatif, Milyon $)<br />

40.000<br />

30.000<br />

20.000<br />

10.000<br />

0<br />

-10.000<br />

-20.000<br />

-30.000<br />

2006-1<br />

4<br />

7<br />

10<br />

2007-1<br />

4<br />

7<br />

10<br />

2008-1<br />

4<br />

7<br />

10<br />

2009-1<br />

4<br />

7<br />

10<br />

<strong>2010</strong>-1<br />

4<br />

7<br />

Kaynak: TCMB<br />

Bankaclk ve Özel Sektörün Yurt Dndaki Döviz Varlklar ve Açtklar Krediler<br />

Bankaclk Hariç Özel Sektörün Kredi Kullanm (Net)<br />

Bankaclk Sektörüne Yatrlan Mevduat<br />

Türkiye ekonomisindeki istikrar salama açsndan önem arz eden Merkez Bankas döviz<br />

rezervleri ise küresel krize ramen dalgal kur rejiminin de etkisi ile nispeten istikrarl<br />

seviyesini korumutur. Merkez Bankas brüt döviz rezervleri, 2002 ylndan 2008 ylnn<br />

son çeyreine kadar devam eden yüksek sermaye girilerine bal olarak artmtr.<br />

Küresel krizde yaanan sermaye çklar nedeniyle Merkez Bankas brüt döviz rezervleri<br />

80


Ödemeler Dengesi, Reel Döviz Kuru ve Dış Borç<br />

art durmu, bir noktada rezervler 62-63 milyar aralna kadar dümekle birlikte 2009<br />

yl sonunda 70,7 milyar dolar ve <strong>2010</strong> yl Eylül sonu itibaryla 75,8 milyar dolar olarak<br />

gerçeklemitir.<br />

Grafik V.A.13<br />

TCMB Brüt Döviz Rezervleri (Milyon $)<br />

80.000<br />

73.317 71.008 70.716<br />

75.795<br />

60.000<br />

40.000<br />

20.000<br />

22.172<br />

18.787<br />

26.807<br />

33.616 36.009 50.515<br />

60.912<br />

0<br />

2000<br />

2001<br />

2002<br />

2003<br />

2004<br />

2005<br />

2006<br />

2007<br />

2008<br />

2009<br />

Eylül<br />

<strong>2010</strong><br />

Kaynak: TCMB<br />

Net hata noksan kalemi, 2003 ylndan itibaren pozitif bakiye vermektedir. 2008 ylnda<br />

5,6 milyar dolar olan net hata noksan kalemi, 2009 ylnda 4,6 milyar dolar olarak<br />

gerçeklemitir.<br />

B. REEL DÖVZ KURU<br />

2008 ylnn son çeyrei itibaryla, dünya finans piyasalarndaki belirsizliin derinlemesi<br />

küresel likidite akn olumsuz yönde etkilerken, özellikle ABD dolarna talep artm ve<br />

bütün gelimekte olan ülkelerde olduu gibi TL deer kaybetmeye balamtr.<br />

Ancak küresel toparlanmayla birlikte, 2009’un son çeyrei itibaryla TL yeniden deer<br />

kazanmaya balamtr. Döviz kurlarnda meydana gelen deimeler sonucunda, 2009<br />

yl sonu itibaryla TÜFE bazl reel efektif kur endeksi 125,9, ÜFE bazl reel efektif kur<br />

endeksi de 123,3 olmutur. Bu deerlenme <strong>2010</strong> yl Austos ay itibaryla devam etmi,<br />

2003=100 bazl endeksler kriz öncesinde tarihinin en yüksek noktalarna yaklamtr.<br />

Benzer bir durumun birim i gücü bazl endekslerde de olumaya balad<br />

gözlemlenmektedir.<br />

81


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Merkez Bankas’nn yeni yaynlamaya balad fiyat bazl endekslere göre (Bkz. Kutu:<br />

Yeni Endekslerle 2003-<strong>2010</strong> Dönemi Reel Efektif Döviz Kuru) bu reel deerlenme,<br />

arlkl olarak gelimi ülke ticaret ortaklarmza kar olmakta, gelimekte olan ticaret<br />

ortaklarmza kar TL, görece istikarl bir seyir izlemektedir.<br />

Grafik V.B.1<br />

140<br />

Reel Efektif Döviz Kuru<br />

130<br />

120<br />

110<br />

100<br />

90<br />

80<br />

2003-1<br />

5<br />

9<br />

2004-1<br />

5<br />

9<br />

2005-1<br />

5<br />

9<br />

2006-1<br />

5<br />

9<br />

2007-1<br />

5<br />

9<br />

2008-1<br />

5<br />

9<br />

2009-1<br />

5<br />

9<br />

<strong>2010</strong>-1<br />

5<br />

Kaynak: TCMB<br />

TÜFE Bazl Reel Efektif Döviz Kuru (2003=100)<br />

TÜFE -Gelimi Ülkeler Bazl - Reel Efektif Döviz Kuru (2003=100)<br />

TÜFE -Gelimi Ülkeler Bazl - Reel Efektif Döviz Kuru (2003=100)<br />

ÜFE Bazl Reel Efektif Döviz Kuru (2003=100) (*)<br />

Grafik V.B.2<br />

Birim Gücü Maliyeti Bazl Reel Efektif Döviz Kuru (2003=100)<br />

140<br />

130<br />

120<br />

110<br />

100<br />

90<br />

2003-Ç1<br />

Ç3<br />

2004-Ç1<br />

Ç3<br />

2005-Ç1<br />

Ç3<br />

2006-Ç1<br />

Ç3<br />

2007-Ç1<br />

Ç3<br />

2008-Ç1<br />

Ç3<br />

2009-Ç1<br />

Ç3<br />

<strong>2010</strong>-Ç1<br />

Kaynak: TCMB<br />

82


Ödemeler Dengesi, Reel Döviz Kuru ve Dış Borç<br />

C. TOPLAM DI BORÇ STOKU VE ULUSLARARASI YATIRIM POZSYONU<br />

2008 ve 2009 yllar tüm dünyada borç yönetimi açsndan olaand bir dönem<br />

olmutur. Krizle mücadele kapsamnda geniletici maliye politikalarnn kullanlmas,<br />

yüksek oranda artan finansman ihtiyacnn karlanmas sorununu ortaya çkarm ve<br />

kamu borç stoklar hzla artmtr. Küresel gelimelere paralel olarak, kriz nedeniyle<br />

borçlanma olanaklarnn daralmas ve ekonomik aktivitedeki durgunluk, ülkemizde 2009<br />

ylnda d borç stokunun azalmasna neden olmutur.<br />

1. D Borç Stokundaki Gelimeler<br />

Küresel ekonomiye ilikin olumsuz makroekonomik göstergeler ve belirsizlik ortam<br />

borçlanma piyasalarn olumsuz etkilemi olmasna ramen; 2009 yl, d borç stokunun<br />

azald bir yl olmutur.<br />

Türkiye’nin toplam d borç stoku, 2000 ylnda 118,6 milyar dolar iken, 2009 yl sonu<br />

itibaryla 2000 ylna göre yaklak 150 milyar dolar artla 268,3 milyar dolar olarak<br />

gerçeklemitir. Ancak, kurun reel olarak istikrarl bir seyir izlemesi ve ekonominin<br />

büyüme hznn d borçlarn art hzndan fazla olmas nedeniyle toplam d borç<br />

stokunun GSYH’ye oran, ayn dönemde yüzde 44,7’den yüzde 43,5 düzeyine<br />

gerilemitir. Borcun kompozisyonuna bakldnda, bu dönemin en göze çarpan<br />

gelimesi, artan finansman olanaklar ve 2001 krizinin etkilerinin geride braklmas ile d<br />

borç stoku içinde özel sektörün paynn artmas, kamu sektörünün paynn ise görece<br />

olarak dümesidir.<br />

83


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Grafik V.C.1<br />

Toplam D Borç Stoku/GSYH (Yüzde)<br />

70<br />

60<br />

57,7<br />

56,2<br />

50<br />

40<br />

44,7<br />

47,3<br />

41,2<br />

35,3<br />

39,5<br />

38,5<br />

37,4<br />

43,5<br />

30<br />

20<br />

10<br />

0<br />

18,9<br />

5,3<br />

20,5<br />

24,0<br />

12,4<br />

21,4<br />

28,0<br />

9,5<br />

18,7<br />

23,2<br />

8,0<br />

16,0<br />

19,4<br />

5,5<br />

16,4<br />

14,6<br />

3,2<br />

17,5<br />

13,6<br />

3,0<br />

22,9<br />

11,3<br />

2,4<br />

24,7<br />

10,6<br />

1,9<br />

24,9<br />

13,5<br />

2,2<br />

27,8<br />

2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009<br />

Kamu Sektörü/GSYH TCMB/GSYH Özel Sektör/GSYH Toplam D Borç/GSYH<br />

Kaynak: Hazine Müstearl<br />

<strong>2010</strong> ylnn ikinci çeyreinde d borç stoku 2009 sonuna göre 1,9 milyar dolar azalarak<br />

266,3 milyar dolara gerilemitir. D borç stokunun 61,9 milyar dolarlk ksm ksa vadeli<br />

borçlardan, 204,4 milyar dolarlk ksm ise uzun vadeli borçlardan olumutur.<br />

Grafik V.C.2<br />

Ksa Vadeli D Borçlar (<strong>2010</strong>-Ç2)<br />

% 9,1 (% 8,7)<br />

% 2,4 (% 2,3)<br />

% 88,4 (% 89,0)<br />

Kamu TCMB Özel Sektör<br />

Kaynak: Hazine Müstearl<br />

* Parantez içindeki rakamlar 2000 yl verilerini göstermektedir.<br />

84


Ödemeler Dengesi, Reel Döviz Kuru ve Dış Borç<br />

2000 ylnda 29,2 milyar dolar olan özel sektörün uzun vadeli kredi borcu, 2009 ylnda<br />

127,5 milyar dolara yükselmitir. Küresel krizle birlikte hem kurlarn yükselmesi hem de<br />

dardan salanan borç imkanlarnn azalmas, özel sektörün borçlanmas üzerinde<br />

daraltc bir etki yapm, irketler kesimi net ödeyici konumuna geçmitir.<br />

Grafik V.C.3<br />

UzunVadeli D Borçlar (<strong>2010</strong>-Ç2)<br />

% 38,7 (% 52,7)<br />

% 56,5 (% 32,4)<br />

% 4,8 (% 14,9)<br />

Kamu TCMB Özel Sektör<br />

Kaynak: Hazine Müstearl<br />

* Parantez içindeki rakamlar 2000 yl verilerini göstermektedir.<br />

Toplam d borç stoku içinde <strong>2010</strong> ylnn ikinci çeyreinde kamu sektörünün pay yüzde<br />

31,8, TCMB’nin pay yüzde 4,3, özel kesimin pay ise yüzde 63,9 olarak gerçeklemitir.<br />

2001 ylnda kamunun d borçlar, özel sektörün d borçlarndan fazla iken, <strong>2010</strong> ylnn<br />

ikinci çeyreinde d borçlar içinde özel sektör d borçlarnn pay artmtr. Özel sektör<br />

borçlarnn 54,8 milyar dolar ksa vadeli, 115,4 milyar dolar ise uzun vadeli borçlardr.<br />

85


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Grafik V.C.4<br />

D Borcun Borçlulara Göre Dalm (Milyon $)<br />

200.000<br />

180.000<br />

160.000<br />

140.000<br />

120.000<br />

100.000<br />

80.000<br />

60.000<br />

40.000<br />

20.000<br />

0<br />

50.081<br />

14.090<br />

54.431<br />

47.129<br />

24.351<br />

42.112<br />

64.534<br />

22.003<br />

43.009<br />

70.844<br />

24.373<br />

48.886<br />

75.668<br />

21.410<br />

63.906<br />

70.411<br />

15.425<br />

84.071<br />

2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 <strong>2010</strong>-Ç1 <strong>2010</strong>-Ç2<br />

71.587<br />

15.678<br />

120.577<br />

73.524<br />

15.801<br />

160.247<br />

78.285<br />

14.066<br />

184.774<br />

83.452<br />

13.305<br />

171.555<br />

84.920<br />

12.545<br />

169.329<br />

84.770<br />

11.384<br />

170.186<br />

Kamu Sektörü TCMB Özel Sektör<br />

Kaynak: Hazine Müstearl<br />

Toplam d borç stokunun vadeye göre dalmna bakldnda, 2002 ylnda toplam d<br />

borç stokunun yüzde 87,3’ü orta ve uzun vadeli iken, yüzde 12,7’lik bölümü ksa vadeli<br />

borçlardan olumaktadr. <strong>2010</strong> ylnn ikinci çeyrei sonunda ise orta ve uzun vadeli<br />

borçlarn toplam içindeki pay yüzde 76,7; ksa vadeli d borçlarn pay da yüzde 23,3<br />

olarak gerçeklemitir. Böylece ksa vadeli borçlarn neden olduu çevrilebilme ve döviz<br />

kuru riski azalmtr.<br />

Grafik V.C.5<br />

D Borç Stokunun Vadeye Göre Dalm (<strong>2010</strong>-Ç2)<br />

% 23,3 (% 12,7)<br />

% 76,7 (% 87,3)<br />

Ksa Vade<br />

Orta ve Uzun Vade<br />

Kaynak: Hazine Müstearl<br />

* Parantez içindeki rakamlar 2002 yl verilerini göstermektedir.<br />

86


Ödemeler Dengesi, Reel Döviz Kuru ve Dış Borç<br />

2. D Borç Servisindeki Gelimeler<br />

2009 ylndaki 57,9 milyar dolarlk orta ve uzun vadeli d borç servisinin 47,6 milyar<br />

dolar anapara ve 10,3 milyar dolar faiz ödemesinden olumaktadr. <strong>2010</strong> yl Haziran ay<br />

itibaryla 49,0 milyar dolar anapara, 9,3 milyar dolar da faiz olmak üzere toplam 58,3<br />

milyar dolar d borç ödemesi yaplmtr.<br />

Grafik V.C.6<br />

D Borç Servisi (Milyon $)<br />

60.000<br />

50.000<br />

40.000<br />

30.000<br />

20.000<br />

10.000<br />

28.852<br />

22.450<br />

6.402<br />

27.810<br />

20.823<br />

6.987<br />

30.488<br />

23.340<br />

7.148<br />

36.803<br />

28.769<br />

8.034<br />

40.070<br />

30.708<br />

9.362<br />

48.680<br />

37.868<br />

10.812<br />

53.379<br />

41.591<br />

11.788<br />

57.899<br />

47.557<br />

10.342<br />

58.454<br />

48.462<br />

9.992<br />

58.349<br />

49.019<br />

9.330<br />

0<br />

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 <strong>2010</strong>-Ç1 <strong>2010</strong>-Ç2<br />

Toplam Anapara Faiz<br />

Kaynak: Hazine Müstearl<br />

3. Uluslararas Yatrm Pozisyonu<br />

Türkiye’nin yurtd varlklar ile yurtdna olan yükümlülüklerinin fark olarak tanmlanan<br />

net Uluslararas Yatrm Pozisyonu (UYP), 2008 yl sonunda -202,1 milyar dolar iken,<br />

2009 yl sonunda yükümlülüklerin art ile -281,7 milyar dolar olarak gerçeklemitir.<br />

2007 ylnn son çeyreinde balayan ve 2009 yl sonu itibaryla ise kademeli ve yava<br />

toparlanma iaretleri gösteren küresel kriz, UYP’nin ana kalemleri olan dorudan<br />

yatrmlar, portföy yatrmlar, dier yatrmlar ve rezerv varlklar üzerinde 2007-2008 ve<br />

2008-2009 dönemleri arasnda farkl etkiler göstermitir.<br />

Net UYP’nin GSYH’ye oranlarndaki geliim izlendiinde, söz konusu oranda 2001<br />

ylndan 2004 ylna kadar azalan, 2004 ylndan 2007 ylna kadar artan, 2008 ylsonunda<br />

yükümlülük azal nedeniyle azalan, 2009 ylsonunda ise yükümlülük art nedeniyle<br />

tekrar artan bir seyir gözlemlenmitir. Özellikle yükümlülüklerin GSYH’ye orannda, 2007<br />

87


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

ylnda yüzde 74,4’ten 2008 ylsonunda yüzde 51,5’e düü, 2009 ylsonunda ise tam<br />

tersi bir gelime ile yüzde 74’e yükseli küresel kriz sürecinin her iki yönde gözlemlenen<br />

etkilerini yanstmas açsndan dikkat çekicidir. Türkiye’nin net UYP/GSYH oran 2008<br />

ylnda yüzde -27,2 iken, 2009 ylnda oran yüzde -45,7’ye çkmtr. Ancak bu<br />

gelimelerde “deerleme etkisi” de etkili olmaktadr.<br />

Grafik V.C.7<br />

Uluslararas Yatrm Pozisyonu/GSYH<br />

800.000<br />

700.000<br />

600.000<br />

500.000<br />

400.000<br />

300.000<br />

200.000<br />

100.000<br />

0<br />

-100.000<br />

-200.000<br />

-300.000<br />

-400.000<br />

-500.000<br />

74,4<br />

74,0<br />

742.094<br />

64,1<br />

66,4<br />

58,9<br />

58,3<br />

54,8<br />

616.753<br />

526.429 648.754 51,5<br />

481.497<br />

390.387<br />

304.901<br />

230.494<br />

27,0<br />

27,1 28,4<br />

24,2 22,0 22,0<br />

25,8 24,3<br />

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009<br />

-27,2<br />

-32,7<br />

-34,7<br />

-36,3 -39,3<br />

-48,6<br />

-45,7<br />

-37,1<br />

80<br />

70<br />

60<br />

50<br />

40<br />

30<br />

20<br />

10<br />

0<br />

-10<br />

-20<br />

-30<br />

-40<br />

-50<br />

GSYH (Milyon $) Uluslararas Yatrm Pozisyonu (Net)/GSYH (%)<br />

Varlklar/GSYH (%) Yükümlülükler/GSYH (%)<br />

Kaynak: TCMB<br />

2008 ylsonu itibaryla küresel krizin etkisiyle özellikle yabanc sermaye ve menkul kymet<br />

yükümlülük kalemlerinde ortaya çkan azaln, 2009 yl sonu itibaryla yaanan ksmi<br />

toparlanmann etkisiyle tekrar artmaya balamas, toplam varlk ve yükümlülük kalemleri<br />

arasndaki farkn göreli olarak yeniden artmasna yol açmtr.<br />

88


Ödemeler Dengesi, Reel Döviz Kuru ve Dış Borç<br />

Grafik V.C.8<br />

Varlklar (2009)<br />

% 12,8 (% 9,9)<br />

% 42,8 (% 41,2)<br />

% 1,1 (% 1,1)<br />

% 43,4 (% 47,8)<br />

Yurtdnda dorudan yatrmlar Portföy yatrmlar Dier yatrmlar Rezerv varlklar<br />

Kaynak: TCMB<br />

* Parantez içindeki rakamlar 2008 yl verilerini göstermektedir.<br />

2008 ve 2009 yllar arasnda UYP’nin varlk yaps incelendiinde, dier yatrmlarn<br />

paynda yaklak yüzde 4,5 azala karn dorudan yatrmlar ve rezerv varlklar<br />

kaleminde art gözlendii, ancak söz konusu iki yl arasnda yükümlülüklerde dier<br />

yatrmlar aleyhine, dorudan yatrmlar ve portföy yatrmlar lehine bir deiim olduu<br />

gözlenmektedir. 2009 ylnda borsaya üye irketlerin piyasa deerlerindeki yüksek tutarl<br />

artlar, dorudan yatrmlar stokunun deer kazanmasnda önemli pay olan unsurdur.<br />

89


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Grafik V.C.9<br />

Yükümlülükler 2009<br />

% 31,1 (% 20,6)<br />

% 49,0 (% 61,4)<br />

% 20,0 (% 18,0)<br />

Yurtiçinde dorudan yatrmlar Portföy yatrmlar Dier yatrmlar<br />

Kaynak: TCMB<br />

* Parantez içindeki rakamlar 2008 yl verilerini göstermektedir.<br />

DORUDAN YABANCI YATIRIMLAR<br />

Son çeyrek yüzylda, küresellemenin etkisiyle toplam sermaye akmlar içindeki pay<br />

önemli ölçüde artan dorudan yabanc yatrmlar (DYY), özellikle gelimekte olan ülkeler<br />

için önemli bir d finansman kaynadr. Daha fazla yabanc yatrm için ülkeler arasnda<br />

yaanan tevik rekabeti, ülke lehine olumlu etkiler yaratmaktadr.<br />

Dorudan yabanc yatrmlar, girdikleri ülkelere sermaye, yeni teknoloji, know-how,<br />

yönetim becerisi, istihdam ve ihracat art ve d pazarlara eriim gibi birçok fayda<br />

salamaktadr. Ayrca tasarruf açn ve teknoloji açn azaltabilen ve küresel rekabet<br />

gücüne katk salayabilen DYY ekonomik kalknma sürecinde önemli bir yere sahiptir.<br />

Ülkelerin kalknmasnda yabanc sermayenin rolünü kavrayan ülkeler, ülkeye gelen<br />

DYY’lar tevik amacyla “çifte vergilendirmeyi önleme” ve “yatrmlarn karlkl teviki ve<br />

koruma” gibi anlamalar yapmaktadr.<br />

Birlemi Milletler Ticaret ve Kalknma Konferans’nn (UNCTAD) verilerine göre, 2007<br />

ylnda rekor seviyesine ulaan DYY, yaanan finansal krizin etkisiyle 2008 ylnda yüzde<br />

16’lk bir düüle 1,8 trilyon dolar olarak gerçeklemitir. Söz konusu düü, krizin ancak<br />

ylsonuna doru etkilerini artrmas nedeniyle snrl kalrken, 2009 ylnda daha keskin bir<br />

düü yaanm, 2009 ylnda DYY bir önceki yla göre yüzde 37 düüle 1,1 trilyon<br />

dolara gerilemitir. Ancak, DYY girilerinde beklenen iyilemenin 2011 ylnda hz<br />

kazanmas beklenmektedir.<br />

90


Ödemeler Dengesi, Reel Döviz Kuru ve Dış Borç<br />

Gelimi ekonomiler sermaye ihraç ederken ayn zamanda dorudan yabanc sermaye<br />

yatrmlarn en çok cezbeden ülkeler olmutur. Dünyadaki dorudan yabanc sermaye<br />

yatrmlarnn yüzde 70’i gelimi ekonomilere gelmektedir.<br />

Dünyada Uluslararas Dorudan Yatrmlar ( Milyar $)<br />

2.500<br />

2.000<br />

2.100<br />

% 16<br />

1.771<br />

1.500<br />

1.000<br />

1.401<br />

825<br />

628 566<br />

732<br />

986<br />

1.459<br />

% 37<br />

1.114<br />

500<br />

0<br />

2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009<br />

Kaynak: UNCTAD<br />

Son yllarda yüksek oranlarda gerçekleen uluslararas dorudan sermaye girii, 2008 yl<br />

itibaryla azalmaya balamtr. Küresel krizle birlikte piyasalarda likidite sorunu<br />

yaanmas, risk alglamalarnda ve beklentilerindeki kötüleme, 2009 ylnda gelimekte<br />

olan ülkelere sermaye girilerini olumsuz etkilemitir. Ülkemize DYY girii (brüt), 2009<br />

ylnda 2008 ylna göre yüzde 57 düüle 7,8 milyar dolara gerilemitir.<br />

Türkiye'de Uluslararas Dorudan Yatrmlar (Yurtiçinde, Milyar $)<br />

25<br />

20<br />

20,2<br />

22,0<br />

18,3<br />

%17<br />

15<br />

10<br />

10,0<br />

% 57<br />

7,8<br />

5<br />

3,4<br />

2,8<br />

1,7<br />

1,0<br />

1,1<br />

0<br />

2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009<br />

Kaynak: TCMB<br />

91


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Gelen yabanc sermaye yatrmlarna yakndan baktmza, 2009 yl içerisinde ödemeler<br />

dengesine DYY olarak yansyan birleme ve satn alma ilemleri, toplam DYY’n yaklak<br />

üçte birini oluturmaktadr. Dorudan yabanc yatrmn sermaye bileeni (satn alma ve<br />

birleme ilemleri, TMSF tarafndan gerçekletirilen satlar ile özelletirme hariç),<br />

Türkiye’de yeni kurulan irketler ve mevcut irketlerin sermaye artrmlar için ödenen<br />

sermaye paylarn içermektedir. Yllar itibaryla Türkiye’de yeni kurulan irketler ve mevcut<br />

irketlerin sermaye artrmlar için ödenen sermayenin toplam DYY’lar içindeki pay art<br />

göstermitir. 2006 ylnda yüzde 16,7, 2007 ylnda yüzde 26,7 ve 2008 ylnda yüzde<br />

40,2 iken; 2009 ylnda bu rakam yüzde 69,2 olarak gerçeklemitir. Söz konusu durum<br />

2009 ylnda Türkiye’ye gelen DYY’larn; büyük ölçekli irket satn alma ve birleme<br />

ilemleri, TMSF tarafndan gerçekletirilen satlar ile özelletirmeden deil daha küçük<br />

ölçekli ve daha fazla sayda dorudan yatrm giriinden kaynaklandn göstermektedir.<br />

2009 ylnda Türkiye’de gerçekleen 7,8 milyar dolar düzeyindeki toplam dorudan<br />

yabanc yatrmn, 5,9 milyar dolarlk ksm sermaye bileeni, 1,8 milyar dolarlk ksm ise<br />

yurt dnda yerleik gerçek ve tüzel kiilerin Türkiye’deki gayrimenkul almlarndan<br />

olumaktadr.<br />

Bölgelerin Dorudan Yabanc Yatrmlardan Ald Paylar (Yüzde)<br />

Dier<br />

Güneydou Avrupa<br />

Afrika<br />

BDT<br />

Bat Asya<br />

Latin Amerika ve Karayipler<br />

Güney ve Dou Asya<br />

Kuzey Amerika<br />

AB<br />

0,2<br />

0,1<br />

0,7<br />

0,4<br />

0,3<br />

4,1<br />

5,6<br />

5,3<br />

5,6<br />

6,1<br />

7,0<br />

10,5<br />

10,4<br />

13,3<br />

20,9<br />

27,2<br />

32,5<br />

49,8<br />

0 10 20 30 40 50 60<br />

Kaynak: UNCTAD<br />

2000 2009<br />

92


Ödemeler Dengesi, Reel Döviz Kuru ve Dış Borç<br />

YEN ENDEKSLERLE 2003-<strong>2010</strong> DÖNEM REEL EFEKTF DÖVZ KURU<br />

Uluslararas ticaret yaps, son yirmi yllk dönem içerisinde mal çeidi ve bölgesel<br />

anlamda önemli deiiklikler geçirmitir. Bu süreçte küresel ticarette yapsal deiimler<br />

yaanm ve küresel i bölümü yeniden ekillenmitir. Bu çerçevede, TCMB tarafndan<br />

açklanan reel efektif kur (REK) endekslerinin güncellenmesi gereksinimi domutur.<br />

Türkiye’nin d ticaret yapsndaki en önemli deiiklikler, ülke yelpazesinde genileme ve<br />

imalat sanayi ihracat-ithalat deerlerinde arttr. Bu gelimelerin endekslere yanstlmas<br />

amacyla REK endeksinde kullanlan ülkeler ve arlklar 2006-2008 tarihleri arasndaki<br />

mal ticareti akmlar kullanlarak güncellenmitir. Yeni serilerin güncellenmesinde,<br />

yöntem ve veri seçiminde Avrupa Merkez Bankas (ECB), Uluslararas Ödemeler Bankas<br />

(BIS) ve Uluslararas Para Fonu (IMF) gibi kurulular tarafndan takip edilen ikili<br />

arlklandrma yöntemi izlenmitir.<br />

REK hesaplamalarna dahil edilen ülke says TÜFE bazl endeks için 36, ÜFE bazl<br />

endeks için 31’e çkarlrken, 2006-2008 dönemi ticaretin yapld ülkeler tercih<br />

edilmitir. Nitekim son dönemde, 1980’lerde ve 1990’larda Türkiye’nin d ticaretinde<br />

önemli paya sahip olan gelimi ülkelerin pay azalrken, Orta Dou ve Asya ülkelerinin<br />

pay art göstermektedir. Ayrca ülke seçimlerinde ticaret paynn yannda ülkenin<br />

salam olduu verilerin devamll ve uluslararas standartlar karlayacak düzeyde<br />

olmas göz önünde tutulmutur. Yeni efektif döviz kuru endeksleri TÜFE, ÜFE, GSYH ve<br />

ihracat fiyat deflatörleri ile birim igücü maliyetleri (BM) gibi fiyat göstergeleri ile<br />

reelletirilmitir. Baz yl olarak 2003 yl benimsenmitir. Ortalama yöntemi olarak ise<br />

literatürde genel kabul gören geometrik ortalama yöntemi kabul edilmitir.<br />

Sonuç olarak; yeni ülke arlklar ile elde edilen REK endeksleri, 2003 ylndan itibaren<br />

art eiliminde olup, TL’de reel deerlenmeyi iaret etmektedir. Artlarn eski ülke<br />

arlklar kullanlarak elde edilmi REK endekslerine paralel ancak altnda olduu<br />

gözlenmitir. Bunun yannda REK endekslerindeki deiim nominal kurdan ziyade yurt<br />

içi-yurt d enflasyon farkndan kaynaklanmaktadr. Bu sonucun nedeni ise, özellikle<br />

gelimi ülkeler enflasyonu ile yurt içi enflasyon arasndaki farktr.<br />

93


94<br />

Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong>


2 0<br />

VI<br />

1 0<br />

ENFLASYON VE PARA POLİTİKASI<br />

95


96<br />

Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong>


Enflasyon ve Para Politikası<br />

VI. ENFLASYON VE PARA POLTKASI<br />

A. ENFLASYON<br />

1. Genel Görünüm<br />

Ülkemizde enflasyon hedeflemesi politikasndan bugüne kadar taviz verilmemi ve<br />

enflasyonun düürülmesi konusunda önemli baarlar kaydedilmitir. 2002 – 2005 yllar<br />

arasnda örtük, 2006 yl itibaryla açk bir biçimde uygulanan enflasyon hedeflemesi<br />

rejimi ile enflasyonla mücadelede tarihi kazanmlar elde edilmitir. 2002 yl sonunda<br />

yüzde 29,7 olan enflasyon, 2009 yl sonunda yüzde 6,5’e dümütür.<br />

Grafik VI.A.1<br />

Enflasyon Gerçeklemeleri (Yüzde)<br />

35<br />

30<br />

29,7<br />

25<br />

20<br />

18,4<br />

15<br />

10<br />

9,3<br />

7,7 9,7<br />

8,4<br />

10,1<br />

6,5<br />

5<br />

0<br />

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009<br />

Kaynak: TÜK<br />

*2005 yl ve sonras için 2003=100 bazl rakamlar kullanlmtr.<br />

Merkez Bankas, Haziran 2008’de Hükümete hitaben yazlan bir açk mektupla orta vade<br />

için yeni enflasyon hedefleri belirlenmesini önermitir. Mektupta 2006 ve 2007 yllarnda<br />

olaand boyutlara ulaan arz oklarnn etkisinin uzun süreceine ilikin alglamalarn<br />

güçlenmesi ve küresel sorunlarn devam etmesi nedeniyle, enflasyonun yüzde 4<br />

seviyesine ulamasnn oldukça uzun bir süre alabileceine iaret edilmitir. Buna göre<br />

yeni enflasyon hedefleri 2009-2011 yllar için srasyla yüzde 7,5, yüzde 6,5 ve yüzde 5,5<br />

olarak belirlenmitir.<br />

97


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Tablo VI.A.1<br />

Ylsonu tibaryla Özet Yllk Enflasyon Gelimeleri<br />

(Yüzde)<br />

2007 2008 2009 <strong>2010</strong> Austos<br />

TÜFE 8,4 10,1 6,5 8,3<br />

Gda ve alkolsüz içecekler 12,0 11,9 9,3 10,4<br />

Alkollü içecekler ve tütün 17,2 0,3 20,9 26,7<br />

Giyim ve ayakkab 4,1 -1,5 3,4 6,3<br />

Konut 11,5 22,9 2,3 7,7<br />

Ev eyas 4,2 10,4 -2,7 3,6<br />

Salk 0,9 2,0 2,4 -0,1<br />

Ulatrma 5,3 2,4 7,9 8,1<br />

Haberleme -1,8 5,7 3,4 -1,4<br />

Elence ve kültür -1,3 7,0 8,9 1,0<br />

Eitim 6,0 7,3 5,5 5,9<br />

Lokanta ve oteller 10,9 13,4 7,3 9,9<br />

Çeitli mal ve hizmetler 5,1 11,7 13,8 5,5<br />

H Endeksi 6,6 8,8 3,2 4,0<br />

I Endeksi 4,8 7,0 3,8 4,2<br />

Kaynak: TÜK<br />

*H: lenmemi gda ürünleri, enerji, alkollü içkiler, tütün ürünleri ile altn hariç<br />

I: Enerji, gda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve altn hariç<br />

Gelimi ülkelerde 2008 ylnn büyük bölümünde hakim olan enflasyon basklar, 2009<br />

ylnn ilk çeyreinde yerini deflasyonist kayglara brakmtr. Türkiye ekonomisinde 2009<br />

ylnn ilk çeyreinde yaanan enflasyon gelimeleri de bu küresel konjonktürden<br />

etkilenmitir. Küresel krizin derinlemesiyle d ticaret hacminin ve sermaye akmlarnn<br />

hzla daralmas, Türkiye gibi gelimekte olan ülkelerin ekonomilerinde bir daralmaya<br />

neden olmutur. Emtia fiyatlarndaki gerileme ve ekonomik faaliyetteki daralma,<br />

ülkemizde de enflasyonun gerilemesine yol açmtr. Geçen yln Ekim aynda yln en<br />

düük seviyesine ulaan enflasyon, Kasm ayndan itibaren yeniden yükselmeye<br />

balamtr. Enflasyon beklentileri de yln son çeyreine kadar olumlu seyretmi, son<br />

çeyrekten itibaren ise bozulmaya balamtr. Bu dönemde çekirdek enflasyon verilerine<br />

bakldnda ise I endeksinin geçen yln ilk 6 aynda geriledii; ikinci yarsnda ise yüzde<br />

3-4 arasnda dalgal ve yatay bir seyir izledii görülmütür.<br />

98


Enflasyon ve Para Politikası<br />

Grafik VI.A.2<br />

TÜFE ve Çekirdek Enflasyon (Yüzde)<br />

12<br />

10<br />

8<br />

6<br />

4<br />

2<br />

0<br />

2007-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

2008-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

2009-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

<strong>2010</strong>-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

TÜFE<br />

I Endeksi<br />

Kaynak: TÜK<br />

10 Aralk 2009’da Merkez Bankas tarafndan açklanan “<strong>2010</strong> Ylnda Para ve Kur<br />

Politikas” adl metinde enflasyon hedefleri <strong>2010</strong> ve 2011 yllar için yüzde 6,5 ve yüzde<br />

5,5 olarak; 2012 hedefi ise yüzde 5 olarak belirlenmitir.<br />

Tablo VI.A.2<br />

Enflasyon Hedefleri ve Enflasyon Tahminleri<br />

(Yüzde)<br />

<strong>2010</strong> 2011 2012<br />

Enflasyon Hedefleri 6,5 5,5 5,0<br />

TCMB Enflasyon Tahminleri* 7,5 5,3 5,0<br />

Kaynak: TCMB<br />

*Temmuz <strong>2010</strong> Enflasyon Raporu<br />

<strong>2010</strong> ylnda oldukça dalgal bir seyir izleyen enflasyonun Ocak-Austos <strong>2010</strong> dönemi<br />

ortalamas yüzde 8,9 olarak gerçeklemitir. ubat ve Nisan aylarnda yllk bazda en<br />

yüksek noktalarna ulaan enflasyon, Mays ay itibaryla gerilemeye balamtr. <strong>2010</strong><br />

ylnda çekirdek enflasyona bakldnda, I endeksi yllk enflasyonunun Nisan ayna kadar<br />

yükseli gösterdii, bu tarihten sonra ise gerileme kaydettii görülmektedir. Bu dönemde<br />

enflasyon beklentileri de Mays ayna kadar yükseli göstermi ve katlam; Mays<br />

99


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

ayndan sonra ise 12 aylk vadede iyilemeye balam; ancak 24 aylk vadede katlk<br />

göstermeye devam etmitir.<br />

2. Tüketici Fiyatlarndaki Gelimeler<br />

2008 yl sonunda yüzde 10,1 olan enflasyon, 2009 yl Mart ay itibaryla yüzde 7,89<br />

seviyesinde gerçekleerek belirsizlik aralnn içinde kalmtr. Enflasyon, 2009 ylnn<br />

ikinci ve üçüncü çeyreinde de kademeli olarak düerek Haziran ay itibaryla yüzde 5,73,<br />

Eylül ay itibaryla ise yüzde 5,27 seviyesine gerilemitir. Böylece enflasyon, ikinci ve<br />

üçüncü çeyrekte ylsonu hedefi ile uyumlu patikann etrafnda oluturulan belirsizlik<br />

aralnn alt snrnn altnda kalmtr. Ancak 2009 ylnn son çeyreinde ilenmemi<br />

gda fiyatlarnn öngörülmedik ekilde yüksek artlar sergilemesi, yllk enflasyonun yüzde<br />

6,53 seviyesine yükselmesine neden olmutur. Enflasyon, ylsonu itibaryla hedefin bir<br />

miktar altnda kalmakla birlikte, belirsizlik aralnn içinde gerçeklemitir.<br />

<strong>2010</strong> ylnn ilk çeyrei itibaryla enflasyon, Ocak aynda yürürlüe giren vergi<br />

düzenlemeleri, ilenmemi gda fiyatlarndaki yüksek oranl artlar ve 2009 ylnn ilk<br />

çeyreindeki düük enflasyonun yaratt baz etkisiyle yükselmitir. Ocak ve ubat<br />

aylarnda yükselen enflasyon, Mart aynda bir miktar gerileme kaydetmi ve yüzde 9,56<br />

seviyesinde gerçeklemitir. <strong>2010</strong> ylnn ikinci çeyreinde ise gda fiyatlarndaki düü ve<br />

emtia fiyatlarndaki gevemenin etkisiyle enflasyon gerileme eilimine girmitir. Nisan<br />

aynda yükselen enflasyon, Mays, Haziran ve Temmuz aylarnda ilenmemi gda<br />

fiyatlarndaki düülerle birlikte gerilemitir. Temmuz ay itibaryla yüzde 7,58’e düen<br />

enflasyon, Austos ve Eylül aylarnda ilenmemi gda fiyatlarndaki sert yükseliin<br />

etkisiyle yükselmitir. Eylül aynda enflasyon aylk bazda yüzde 1,23; yllk bazda ise yüzde<br />

9,24 orannda gerçeklemitir.<br />

2009 ylnn ilk yarsnda yüksek oranda art kaydeden ilenmemi gda fiyatlar, üçüncü<br />

çeyrekte, mevsimsel ortalamalarn üzerinde azalan meyve ve sebze fiyatlarnn etkisiyle<br />

gerilemitir. Bu dönemde ilenmi gda fiyatlarnda da olumlu bir görünüm gözlenmitir.<br />

Bu çeyrekte su, tüp gaz, petrol ve akaryakt fiyatlarnda gözlenen arta ramen, enerji<br />

grubu yllk enflasyonu bir önceki yldaki yüksek baz nedeniyle gerilemesini sürdürmütür.<br />

2009 ylnn son çeyreinde ilenmemi gda fiyatlar, öngörülerin aksine, dikkate deer<br />

bir art kaydetmitir. Bu dönemde elektrik tarifeleri artrlm, tüp gaz ve akaryakt<br />

fiyatlar, uluslararas petrol fiyatlarndaki art paralelinde yükselmeye devam etmitir.<br />

100


Enflasyon ve Para Politikası<br />

Böylece, grup yllk enflasyonu, 2008 yl sonunda yüksek oranda gerileyen petrol<br />

fiyatlarnn yurt içi akaryakt fiyatlarna olumlu yansmasnn oluturduu etkinin de<br />

ortadan kalkmasyla yükselmitir. Bu gelimeler çerçevesinde, gda ve enerji kalemlerinin<br />

yllk enflasyona yapt katk artmtr.<br />

<strong>2010</strong> ylnn ilk çeyreinde gda ve enerji gruplarnn enflasyona yapt katk 4,62 puana<br />

ulamtr. Özellikle et fiyatlarndaki gelimeler ve sebze fiyatlarnn oldukça yüksek bir<br />

oranda art göstermesi, gda fiyatlarnn yükselmesine neden olmutur. Enerji grubu<br />

yllk enflasyonu ise bata Ocak aynda yaplan vergi düzenlemeleri nedeniyle artan<br />

akaryakt ve tüp gaz fiyatlar olmak üzere, çeitli illerde su tarifelerinde yaplan artlar ve<br />

bir önceki yln ayn döneminde gerileyen fiyatlarn oluturduu düük bazn etkisiyle<br />

belirgin olarak yükselmitir.<br />

Gda fiyatlar, <strong>2010</strong> ylnn ikinci çeyreinde ilenmemi gda ürünleri fiyat gelimelerinin<br />

etkisiyle keskin bir düü göstermitir. Nisan ay sonunda, krmz et ithalat yaplmasna<br />

yönelik düzenlemenin yürürlüe konmasnn ardndan, krmz et fiyatlarndaki artlar<br />

yerini azallara brakmtr. Enerji fiyatlar ise petrol fiyatlarndaki gelimelerin etkisiyle<br />

görece yatay seyretmitir. Böylelikle, Haziran ay itibaryla gda ve enerji kalemlerinin yllk<br />

enflasyona yapt katk 3,48 puana gerilemitir.<br />

<strong>2010</strong> ylnn Temmuz aynda ise enerji fiyatlarnda snrl bir art yaanmtr. Bu<br />

dönemde akaryakt fiyatlar, uluslararas petrol fiyatlarndaki yatay görünüm paralelinde<br />

belirgin bir deiim göstermemi; kat yakt fiyatlarndaki art eilimi ise yavalamakla<br />

birlikte sürmütür. Austos aynda ise enerji fiyatlar gerileme kaydetmitir. Bu dönemde<br />

su ve akaryakt fiyatlar azalrken, kat yakt fiyatlarnn art hz ise yavalamtr.<br />

101


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Grafik VI.A.3<br />

Yllk Gda ve Enerji Fiyatlar Enflasyonu (Yüzde)<br />

35<br />

30<br />

25<br />

20<br />

15<br />

10<br />

5<br />

0<br />

2008-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

2009-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

<strong>2010</strong>-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

TÜFE Gda Fiyatlar Enerji Fiyatlar<br />

Kaynak: TCMB<br />

Hizmet fiyatlar artnda 2008 ylnn son çeyreinde balayan yavalama eilimi,<br />

maliyetlerdeki azalma ve iç talepteki zayflamann daha da belirginlemesi ile 2009 ylnn<br />

ilk çeyreinde de sürmütür. Uluslararas petrol fiyatlarndaki gerilemelerin gecikmeli<br />

etkileri, ilk çeyrekte ulatrma hizmetleri fiyatlarn olumlu etkilemitir. Kira fiyatlar art,<br />

iç talepteki yavalamann etkisiyle; lokanta ve oteller grubu fiyat artlar ise talep<br />

daralmasnn yan sra gda fiyatlarndaki yavalamann etkisiyle gerileme göstermitir.<br />

2009 ylnn ikinci çeyreinde, hizmet grubu yllk fiyat artndaki yavalama eilimi,<br />

maliyet kaynakl unsurlardaki zayflama ve iç talepteki daralmann gecikmeli etkileri ile<br />

belirginleerek sürmütür. Hizmet grubunda yllk enflasyondaki yavalamann alt<br />

gruplarn genelinde hakim olduu görülmütür.<br />

Hizmet sektörüne ilikin iç talep göstergelerinin zayf seyri ve arz oklarnn önceki ylda<br />

oluturduu yüksek bazn kademeli olarak ortadan kalkmasnn da etkisiyle, hizmet<br />

grubu yllk fiyat art hz, 2009 ylnn üçüncü çeyreinde yavalama eilimini<br />

sürdürmütür. Kira, lokanta ve oteller ile ulatrma gruplarnda yllk enflasyon bu<br />

çeyrekte de gerilemitir.<br />

Hizmet grubu yllk enflasyonu, 2009 ylnn son çeyreinde de dümeye devam etmitir.<br />

Tarihsel olarak en düük düzeylerini gören grup yllk enflasyonu, ylsonu itibaryla yüzde<br />

102


Enflasyon ve Para Politikası<br />

5,13’e gerilemitir. Son çeyrekte, kira yllk enflasyonunda gözlenen istikrarl gerileme<br />

devam ederken, yln sonuna doru lokanta ve oteller grubu ile ulatrma grubu<br />

enflasyonunda art kaydedilmitir.<br />

Girdi fiyat basklarnn belirginlik kazanmasyla, <strong>2010</strong> ylnn ilk çeyreinde hizmet fiyatlar<br />

yükseli göstermitir. Bu dönemde, vergi artlaryla yükselen enerji fiyatlar ulatrma<br />

hizmetlerini, oldukça yüksek artlar gösteren et fiyatlar ise yiyecek hizmetlerini olumsuz<br />

etkilemitir. Kira grubu enflasyonundaki gerileme ise devam etmitir.<br />

Yln ikinci çeyreinde ise hizmet grubu yllk enflasyonu gerileme kaydetmitir. Bunda<br />

özellikle cep telefonu görüme ücretlerinde gözlenen yüksek oranl düüler sebebiyle<br />

yavalama gösteren haberleme grubu enflasyonu etkili olmutur. stihdam<br />

koullarndaki iyilemenin devam etmesine ramen isizlik oranlarnn bu çeyrekte halen<br />

yüksek seviyelerde bulunmas, hizmet sektörü fiyat artlarn snrlamtr. Kira yllk<br />

enflasyonundaki azal eilimi bu çeyrekte de devam ederken; yemek hizmetleri<br />

fiyatlarnda süregelen artlar hizmet grubu enflasyonundaki azal snrlamtr.<br />

Hizmet grubu yllk enflasyonundaki yavalama, Temmuz ve Austos aylarnda da<br />

sürmütür. Austos aynda grup yllk enflasyonu, endeks tarihindeki en düük seviyesine<br />

gerilemitir.<br />

Grafik VI.A.4<br />

Hizmet Grubu Yllk Enflasyonu (Yüzde)<br />

18<br />

16<br />

14<br />

12<br />

10<br />

8<br />

6<br />

4<br />

2<br />

0<br />

2008-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

2009-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

<strong>2010</strong>-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

Hizmet Grubu Enflasyonu Kira Lokanta ve Oteller Ulatrma<br />

Kaynak: TCMB<br />

103


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

2009 ylnn ilk yarsnda önemli ölçüde düü kaydeden çekirdek enflasyon göstergeleri,<br />

yln ikinci yarsnda yüzde 3 düzeylerinde yatay bir seyir izlemitir. Yln birinci ve ikinci üç<br />

aylk döneminde enerji, ilenmemi gda, alkollü içecekler ve tütün ile altn dlayan<br />

temel fiyat göstergesinin (H) yllk enflasyonu ve bu endeksten ilenmi gda çkarlarak<br />

hesaplanan endeksin (I) yllk enflasyonu gerilemitir. Söz konusu temel enflasyon<br />

göstergelerinin bu düüünde vergi indirimlerinin önemli etkisi olmutur.<br />

Üçüncü çeyrekte, H ve I endeksi yllk enflasyonu yükselmitir. Giyim grubunda<br />

mevsimsel azallarn bir önceki yla kyasla snrl kalmas ve dayankl mallarda vergi<br />

indirimlerinin ksmen geri alnmas bu gelimede belirleyici olmutur. Yln son<br />

çeyreinde ise dayankl mal grubundaki vergi indirimlerinin tamamen sona ermesiyle,<br />

özel kapsaml TÜFE göstergeleri yllk enflasyonu bir miktar art kaydetmitir.<br />

Çekirdek enflasyon göstergeleri, <strong>2010</strong> ylnn ilk 4 aynda yükseli gösterirken, Mays<br />

ayndan itibaren gerilemeye balamtr. Yln ilk çeyreinde gerek hizmet yllk<br />

enflasyonundaki art gerekse vergi indirimlerinin oluturduu baz etkisi ile çekirdek<br />

enflasyon göstergeleri yllk bazda yükselmitir. Yln ikinci çeyreinde ise temel (çekirdek)<br />

fiyat göstergelerinin yllk deiim oranlar düü sergilemitir. Çekirdek enflasyon<br />

göstergeleri, Temmuz ve Austos aynda da gerilemeye devam etmitir. Austos ay<br />

itibaryla H endeksi yllk art yüzde 4; I endeksi yllk art ise yüzde 4,2 olarak<br />

gerçeklemitir.<br />

Grafik VI.A.5<br />

TÜFE, H ve I Endeksi (Yüzde)<br />

12<br />

10<br />

8<br />

6<br />

4<br />

2<br />

0<br />

2008-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

2009-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

<strong>2010</strong>-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

Kaynak: TÜK<br />

TÜFE H I<br />

104


Enflasyon ve Para Politikası<br />

Orta vadeli enflasyon beklentileri, <strong>2010</strong> ylnn ilk çeyreinde art eiliminde olmutur.<br />

Enflasyon gelimeleri, yakn dönem enflasyon beklentilerinde belirgin bir arta sebep<br />

olmutur.<br />

<strong>2010</strong> ylnn ikinci çeyreinde, orta vadeli enflasyon beklentileri, özellikle Mays ve Haziran<br />

aylar fiyat gelimelerinin piyasa beklentilerinden çok daha olumlu gerçeklemesi ve yllk<br />

enflasyonun tekrar tek haneye dümesi ile gerileme kaydetmitir. Temmuz ve Austos<br />

aylarnda da söz konusu gerileme eilimi devam etmitir. Özellikle yakn dönem<br />

enflasyon beklentilerindeki düü dikkat çekicidir. Daha uzun vadeli beklentilerde ise bir<br />

önceki çeyree kyasla önemli bir deiim olmamtr.<br />

Eylül ay ikinci dönem beklenti anketi sonuçlarna göre, 12 ve 24 ay sonrasnn enflasyon<br />

beklentileri 2011 ve 2012 için belirlenen yüzde 5,5 ve yüzde 5 düzeyindeki hedeflerin bir<br />

miktar üzerinde seyretmektedir (Beklentiler srasyla; yüzde 7,12 ve yüzde 6,63).<br />

Grafik VI.A.6<br />

Yllk Enflasyon Beklentisi (Yüzde)<br />

9<br />

8<br />

7<br />

6<br />

5<br />

2009-1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

9<br />

10<br />

11<br />

12<br />

<strong>2010</strong>-1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

9<br />

Kaynak: TCMB<br />

Yl Sonu Enflasyon Beklentisi<br />

2 Yl Sonrasnn Enflasyon Beklentisi<br />

Merkez Bankas tarafndan yaynlanan Temmuz <strong>2010</strong> Enflasyon Raporuna göre,<br />

ilenmemi gda fiyatlarnda gözlenen yüksek oynaklk ve 2009 yl içinde yaplan vergi<br />

ayarlamalar nedeniyle, <strong>2010</strong>’un kalan döneminde enflasyonun dalgal bir seyir izleyecei<br />

öngörülmektedir. Yln son çeyreinde ise gda fiyatlarnn oluturduu baz etkisinin<br />

105


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

tersine dönmesinin de katksyla, enflasyonun belirgin bir düü gösterecei tahmin<br />

edilmektedir.<br />

3. Üretici Fiyatlarndaki Gelimeler<br />

Tüketici fiyatlar enflasyonu üzerindeki maliyet yönlü etkilerin deerlendirilmesi açsndan<br />

üretici fiyatlarndaki gelimeler önem tamaktadr.<br />

Özellikle petrol fiyatlar ve döviz kurlarndaki deiimler, üretici fiyatlarn etkilemektedir.<br />

Petrol fiyatlarndaki deiimler üretici fiyatlarn ve dolaysyla maliyetleri son dönemde de<br />

yakndan etkilemeye devam etmektedir. Döviz kuru cephesinden bakldnda ise,<br />

kurlardaki deiimin enflasyona etkisinin eskisi kadar olmad ve döviz kuru<br />

geçikenliinin son dönemde oldukça azald görülmektedir.<br />

Grafik VI.A.7<br />

ÜFE, Döviz Kuru ve TL Cinsi Petrol Fiyatlar Yllk Deiimi<br />

(Yüzde)<br />

100<br />

20<br />

80<br />

60<br />

15<br />

40<br />

20<br />

0<br />

10<br />

5<br />

-20<br />

-40<br />

2008-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

2009-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

<strong>2010</strong>-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

0<br />

-60<br />

-5<br />

Brent Petrol (Sol Eksen) Dolar/TL (Sol Eksen) ÜFE (Sa Eksen)<br />

Kaynak: TÜK, Reuters, Çeitli web siteleri<br />

2008 ylnn ikinci yarsndan itibaren, enerji ve emtia fiyatlarndaki keskin düüler<br />

sonucunda gerileyen üretici fiyatlar, 2009 ylnn ilk çeyreinde de gerilemeye devam<br />

etmitir. Bu dönemde tarm grubu enflasyonu dalgal bir seyir izlerken sanayi grubu<br />

enflasyonu düü göstermitir. 2008 ylnn son çeyreinden itibaren döviz kurundaki<br />

hareketlerin üretici fiyatlar üzerindeki etkisi, emtia fiyatlarndaki düüler ve d talepteki<br />

zayflama ile telafi edilmi ve böylece enflasyon üzerinde maliyetlerden kaynaklanan bir<br />

bask gözlenmemitir.<br />

106


Enflasyon ve Para Politikası<br />

2009 ylnn ikinci çeyreinde tarm sektörü dnda, enflasyon üzerinde maliyet kaynakl<br />

belirgin bir bask gözlenmemitir. kinci çeyrekte, uluslararas petrol ve emtia<br />

fiyatlarndaki belirgin düüler ortadan kalkm olsa da, 2008 ylnn ayn çeyreindeki<br />

yüksek bazn etkisiyle, üretici fiyatlar yllk bazda azalmtr.<br />

Üretici fiyatlarnda bugüne kadar gelen yükseli, 2009 ylnn ikinci yarsnda balamtr.<br />

Yln üçüncü çeyreinde hem tarm grubu, hem de sanayi grubu yllk enflasyonu<br />

yükselie geçmitir. Fakat bu dönemde üretici fiyatlarndan kaynaklanan belirgin bir<br />

maliyet basks gözlenmemitir. Fiyat artlar, son çeyrekte de özellikle tarm fiyatlarnda<br />

ivme kazanarak devam etmitir. Fakat talep koullarnn zayf olmas, yukar yönlü maliyet<br />

oklarnn yurt içi fiyatlara geçiini snrlamtr.<br />

<strong>2010</strong> ylnn ilk çeyreinde üretici fiyatlarndaki gelimeler, maliyet yönlü basklarn<br />

güçlendiine iaret etmitir. Bu dönemde tarm ve sanayi fiyatlar yükselmeye devam<br />

etmitir. Tarm fiyatlarndaki hzl artlarda meyve-sebze ile canl hayvan ve hayvansal<br />

ürün fiyatlarndaki gelimeler belirleyici olmutur. Özellikle canl hayvan fiyatlarndaki<br />

yükseliler, gerek ilenmemi gerekse ilenmi gda ürünleri kanalyla tüketici fiyatlarna<br />

önemli ölçüde yansmtr.<br />

Üretici fiyat gelimelerinin tüketici fiyatlar üzerindeki maliyet yönlü basklar, <strong>2010</strong> ylnn<br />

ikinci çeyreinde daha lml bir görünüm sergilemitir. kinci çeyrekte tarm grubu<br />

enflasyonu yllk bazda gerilerken; uluslararas emtia fiyatlarnn önemli ölçüde<br />

yavalamas, imalat sanayi fiyat artlarn snrlamtr. Tarm fiyatlar üzerinde meyvesebze<br />

fiyatlarnda gözlenen ve tüketici fiyatlarna da yansyan yavalamann etkisi<br />

hissedilmitir.<br />

<strong>2010</strong> ylnn Temmuz aynda üretici fiyatlar enflasyonu aylk bazda dütüü halde, bir<br />

önceki yla göre yükseli göstermitir. Bu dönemde sebze ve meyve fiyatlarndaki düü,<br />

tarm fiyatlarnn aylk bazda dümesinde etkili olmutur. Austos aynda üretici fiyatlar<br />

yllk enflasyonu yüzde 9,03’e yükselmitir. Eylül aynda ise üretici fiyatlar aylk bazda<br />

yüzde 0,51 orannda artm ve yllk enflasyon yüzde 8,91’e gerilemitir.<br />

107


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Grafik VI.A.8<br />

ÜFE, Tarm ve Sanayi Grubu Yllk Enflasyonu (Yüzde)<br />

30<br />

25<br />

20<br />

15<br />

10<br />

5<br />

0<br />

-5<br />

2008-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

2009-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

<strong>2010</strong>-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

Kaynak: TÜK<br />

ÜFE Tarm Sanayi<br />

B. PARA POLTKASI<br />

2008 ylnn son çeyreinde, küresel ekonomideki sorunlarn derinlemesiyle artan<br />

belirsizlikler, beraberinde para politikasnda genileyici bir tavr alnmasn getirmitir.<br />

Toplam talepteki yavalama ile emtia fiyatlarndaki hzl gerilemenin enflasyonda sert bir<br />

düüe yol açacana iaret etmesi, Para Politikas Kurulu’nun (Kurul) politika faiz<br />

oranlarnda sert indirimlere gitmesine neden olmutur. Bu süreçte TCMB, enflasyondan<br />

çok iktisadi faaliyette oluabilecek potansiyel tahribat önlemeye ve finansal istikrara<br />

odaklanmtr. Bir yandan ksa vadeli faiz oranlarn süratli bir ekilde aa çeken Merkez<br />

Bankas, dier yandan piyasalardaki likidite skkln rahatlatmay amaçlamtr.<br />

108


Enflasyon ve Para Politikası<br />

Grafik VI.B.1<br />

TCMB Gecelik Faiz Oranlar (Yüzde)<br />

25<br />

20<br />

15<br />

10<br />

5<br />

2007-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

2008-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

2009-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

<strong>2010</strong>-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

Borçlanma<br />

Borç Verme<br />

Kaynak: TCMB<br />

*Nisan <strong>2010</strong> tarihinden itibaren politika faizi, bir hafta vadeli repo ihale faiz orandr.<br />

2009 ylnn ilk aylarnda açklanan verilerin ekonomik faaliyetteki yavalamann devam<br />

ettiine iaret etmesi, Kurul’un yaklamn dorulamtr. Bu dönemde uluslararas kredi<br />

piyasalarndaki sorunlar devam etmi ve küresel ekonomiye ilikin göstergelerde somut<br />

bir iyileme gözlenmemitir. Bu çerçevede, iktisadi faaliyetteki toparlanmann zaman<br />

alaca ve enflasyon üzerinde aa yönlü basklarn devam edecei düüncesi hakim<br />

olmutur. Bu gelimeleri göz önünde bulunduran Para Politikas Kurulu, politika faiz<br />

oranlarnda indirimlere devam etmitir.<br />

TCMB, 2009 Nisan ay enflasyon raporunda; politika faiz oranlarnda indirimlerin<br />

yaplmasnda finansal koullardaki ek skln ksmen devam ettiini ve küresel finans<br />

piyasalarndaki sorunlarn reel ekonomi üzerindeki etkilerinin boyutuna ilikin<br />

belirsizliklerin halen yüksek seviyede seyrettiini ifade etmitir.<br />

2009 ylnn ikinci çeyrei itibaryla TCMB, dengeleyici para politikas stratejisi izlemeye<br />

devam etmitir. Alnan mali tedbirlerin de katksyla yaplan faiz indirimleri, kredi<br />

piyasalar üzerinde de etkili olmaya balamtr. Bu dönemde, irketlere açlan kredilerin<br />

faizlerinde belirgin düüler dikkat çekmitir.<br />

109


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

2009 ylnn üçüncü çeyreine gelindiinde; TCMB, iktisadi faaliyet üzerinde oluabilecek<br />

potansiyel tahribat önlemek için bir yandan ksa vadeli faiz oranlarn hzl bir ekilde<br />

aa çekmeye devam etmi, dier yandan da dengeleyici bir likidite politikas izleyerek<br />

kredi piyasasndaki tkankl gidermeye çalmtr. Bu çerçevede Kurul, 2008 ylnn<br />

Kasm ayndan balayarak 2009 ylnn Kasm ay dahil politika faizlerinde toplam 1025<br />

baz puan indirim yapmtr. Böylece TCMB, gelimekte olan ülkeler arasnda küresel<br />

krizin derinletii dönemden bu döneme kadar en fazla faiz indirimine giden merkez<br />

bankas olmu, beklentilerin ayn hzla dümemesi nedeniyle, reel politika faizlerini sfr<br />

düzeylerine indirmitir.<br />

Yln son çeyreinde ise piyasa faizleri büyük ölçüde para politikas duruu dorultusunda<br />

ekillenmitir. Kredi piyasasnda gözlenen olumlu gelimeler ve ekonomik faaliyetteki<br />

lml toparlanma eilimini göz önüne alan Kurul, faiz indirimlerini kademeli olarak<br />

yavalatm; Aralk aynda ise politika faizlerini sabit tutmutur.<br />

<strong>2010</strong> ylnn ilk çeyrei, merkez bankalarnn çounlukla geniletici para politikas<br />

uygulamalarndan çk stratejilerini hayata geçirmeye baladklar, dolaysyla küresel<br />

para politikasnn ksmen sklat bir dönem olmutur. Bu dönemde, TCMB<br />

enflasyondaki hzl yükselie ramen küresel ekonomiye ilikin risklerin önemini<br />

korumasndan dolay politika faiz oranlarn deitirmemitir. Yln ikinci çeyreinde ise<br />

enflasyonun yeniden düüe geçmesi ve küresel ekonomiye ilikin aa yönlü risklerin<br />

belirginlemesi nedeniyle, gecelik faiz oranlar sabit tutulmutur. Bu esnada, politika faizi<br />

gecelik faiz oranndan, para piyasas ilemlerinin daha younlat haftalk faize<br />

deitirilmitir. Gecelik faiz oranlar ise piyasa likiditesinin daha etkin dolanm için bir<br />

araç olarak kullanlmaya balanmtr. Bu çerçevede, Temmuz ve Austos aylarnda da<br />

sabit tutulan gecelik faiz oranlarnda, Eylül aynda indirime gidilmi ancak yeni politika<br />

faizi olarak belirlenen haftalk repo faizi, yüzde 7’de sabit tutulmaya devam edilmitir.<br />

Para Politikas Kurulu, piyasadaki likidite koullarnn öngörüldüü ekilde gelitiini<br />

belirtmi ve “Para Politikas Çk Stratejisi” kapsamnda, teknik faiz ayarlamas sürecinin<br />

ikinci admnn atlmas için gerekli koullarn olutuu gerekçesiyle söz konusu<br />

indirimleri gerçekletirmitir. Kurul’un Ekim ayndaki toplants sonucunda gecelik<br />

borçlanma faiz oranlar yüzde 6,25’ten, 5,75’e indirilirken; borç verme faiz oranlar, yüzde<br />

8,75’te, politika faiz oranlar ise yüzde 7’de sabit tutulmutur. Gecelik borçlanma<br />

110


Enflasyon ve Para Politikası<br />

faizlerinde yaplan 50 baz puanlk indirimin ise Türk liras piyasasnn daha etkin<br />

çalmasna katkda bulunmak amacyla yapld açklanmtr.<br />

Grafik VI.B.2<br />

Gelimekte Olan Ülkelerde Ksa Vadeli Faiz Oranlar ndirimleri<br />

(Ekim 2008-Haziran <strong>2010</strong>, Yüzde Puan)<br />

14<br />

12<br />

10<br />

8<br />

6<br />

4<br />

2<br />

10,25<br />

7,25<br />

7,00<br />

6,25<br />

5,50<br />

4,75<br />

4,00<br />

3,75<br />

3,75<br />

3,50<br />

3,25<br />

3,00<br />

2,50<br />

2,50<br />

2,50<br />

2,25<br />

2,00<br />

2,00<br />

1,63<br />

0<br />

Türkiye<br />

ili<br />

Kolombiya<br />

Macaristan<br />

G. Afrika<br />

Peru<br />

Romanya<br />

Msr<br />

Meksika<br />

Brezilya<br />

Rusya<br />

Endonezya<br />

Tayland<br />

Polonya<br />

Ukrayna<br />

G. Kore<br />

srail<br />

Filipinler<br />

Tayvan<br />

Kaynak: TCMB<br />

Borçlanma faiz oranlar, Ekim 2008 – Haziran <strong>2010</strong> döneminde toplamda 1025 baz<br />

puan indirilmitir. Bu dönemde Türkiye, gelimekte olan ülkeler arasnda en çok faiz<br />

indiriminde bulunan ülke olmutur.<br />

Merkez Bankas döviz almlarn, döviz piyasasndaki arz ve talep koullarn mümkün<br />

olduunca az etkilemeye özen göstererek, kurallar önceden açklanm effaf ihaleler<br />

aracl ile gerçekletirmektedir. Bilindii gibi, 2008 yl Ekim ayndan itibaren, Türk<br />

bankalarnn likiditelerini daha da güçlendirmek amacyla, döviz alm ihalelerine ara<br />

verilmitir. 2009 ylnn Austos ayndan itibaren ise küresel ekonomiye ilikin olumlu<br />

beklentilerin etkisiyle likidite ve risk itahnn tekrar güçlendii, bu durumun dier<br />

gelimekte olan ülkelerle birlikte ülkemize yönelik sermaye akmlarn artrd ve döviz<br />

piyasasnda göreli bir istikrarn saland gözlenmitir. Bu çerçevede, 4 Austos 2009<br />

tarihinden itibaren ihalelere tekrar balanmtr. halelerde alm yaplacak tutar, günlük 30<br />

milyon dolar ihale ve 30 milyon dolar opsiyon hakk olmak üzere en fazla 60 milyon dolar<br />

olarak belirlenmitir.<br />

111


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

<strong>2010</strong> ylnn ilk yarsnda da döviz likidite koullarnda önemli farkllamalar<br />

görülmediinden, ihalelerde alm yaplan tutar ayn ekilde devam etmitir. Ancak son<br />

zamanlarda küresel finansal piyasalardaki gelimeler nedeniyle dier gelimekte olan<br />

ülkelerle birlikte, ülkemize yönelik sermaye girilerinin de daha istikrarl bir ekilde<br />

güçlendii gözlenmektedir. Bu nedenle, rezerv birikiminin hzlandrlmas amacyla 3<br />

Austos <strong>2010</strong> tarihinden itibaren balamak üzere ihalelerde alm yaplacak tutarn<br />

günlük 40 milyon ABD dolar ihale ve 40 milyon ABD dolar opsiyon hakk olmak üzere<br />

en fazla 80 milyon ABD dolar olarak artrlmasna karar verilmitir.<br />

Dier yandan 2009 ylnn Mart döneminde döviz piyasasnda derinliin kaybolmasna<br />

bal olarak salksz fiyat oluumlarnn gözlenmesi üzerine Merkez Bankas, satm<br />

ihaleleri düzenlemeye balamtr. 10 Mart 2009 tarihinden itibaren gerçekletirilen<br />

günlük 50 milyon dolarlk döviz satm ihalelerine, 2 Nisan 2009 tarihine kadar devam<br />

edilmitir.<br />

Sonuç olarak, 04 Austos 2009 – 30 Temmuz <strong>2010</strong> tarihleri arasnda döviz alm ihaleleri<br />

yoluyla alm yaplan döviz tutar 11 milyar 96 milyon dolar olurken; 10 Mart 2009 – 02<br />

Nisan 2009 tarihleri arasnda düzenlenen döviz satm ihalelerinde toplam 900 milyon<br />

ABD dolar satlm, döviz piyasasna 2009 ylnda ve <strong>2010</strong> ylnn ilk yarsnda dorudan<br />

müdahale edilmemitir.<br />

Tablo VI.B.1<br />

Kaynak: TCMB<br />

* 26 Austos <strong>2010</strong> itibaryla<br />

TCMB Döviz Müdahaleleri ve haleleri<br />

(Milyon $)<br />

Müdahaleler<br />

haleler<br />

Alm Satm Alm Satm<br />

2002 16 12 795 -<br />

2003 4.229 - 5.652 -<br />

2004 1.283 9 4.104 -<br />

2005 14.565 - 7.442 -<br />

2006 5.441 2.105 4.296 1.000<br />

2007 - - 9.906 -<br />

2008 - - 7.584 100<br />

2009 - - 4.315 900<br />

<strong>2010</strong>* - - 7.829 -<br />

112


Enflasyon ve Para Politikası<br />

C. PARA VE KRED GÖSTERGELER<br />

Kriz döneminde parasal göstergelerin seyrine bakldnda, u gelimeler öne<br />

çkmaktadr: 2009 ylnda dar tanml para arz M1, bir önceki yla göre yüzde 25,2 artarak<br />

107,1 milyar TL olmutur. M1 para arzndaki art, temel olarak vadesiz mevduatlarda<br />

meydana gelen arttan kaynaklanmtr.<br />

Tablo VI.C.1<br />

Yllk<br />

Para Arzlar<br />

(Milyon TL)<br />

Temmuz<br />

2005 2006 2007 2008 2009 2009 <strong>2010</strong><br />

M1 61.991 71.771 76.351 85.476 107.051 91.984 113.711<br />

M2 238.801 297.735 344.377 436.380 494.024 453.163 532.610<br />

M3 261.306 319.366 368.220 459.143 520.674 479.142 559.049<br />

Kaynak : TCMB<br />

Geni tanml para arzlar M2 ve M3 de 2009 ylnda art göstermitir. M2 ve M3 srasyla<br />

yüzde 13,2 ve 13,4 artarak 494 milyar TL ve 520,7 milyar TL’ye ulamtr. <strong>2010</strong> yl<br />

Temmuz aynda ise M1, M2 ve M3 para arzlar srasyla 113,7 milyar TL, 532,6 milyar TL<br />

ve 559 milyar TL olmutur.<br />

Merkez Bankas tarafndan yaratlan ve geni anlamda ekonomiye salanan likiditeyi takip<br />

etmek için izlenen parasal taban, 2008 yl sonunda 55,8 milyar TL iken 2009 yl<br />

sonunda, 64,7 milyar TL olmutur. <strong>2010</strong> yl Austos aynda ise 66,1 milyar TL’ye<br />

yükselmitir. Parasal taban, kriz döneminde yaanan bütün dalgalanmalara, belirsizliklere<br />

ve risklere ramen, TCMB tarafndan baarl bir ekilde yürütülmütür.<br />

2008 ylnn son aylarnda küresel piyasalarda yaanan krizin etkisiyle, bankaclk<br />

sektörünün yurtdndan fonlama imkanlarnn daralmas ve bu kaynaklarn maliyetlerinin<br />

yükselmesi; sorunlu kredilerin artmasnn yaratt tedirginlik nedenleriyle kredi arznn<br />

azalmas; dier yandan yavalayan ekonomik aktiviteye bal olarak kredi talebindeki<br />

düü, kredi hacminde azala neden olmutur.<br />

Bununla birlikte, 2009 ylnn ilk aylarnda küresel risk alglamalarnda gözlenen olumlu<br />

gelimeler ve para politikas faiz oranlarndaki indirimlerin yurtiçi piyasa faizlerine<br />

yansmas sonucunda kredilerde snrl da olsa bir toparlanma görülmeye balanmtr.<br />

113


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Kredi hacminde, 2009 ylnn Nisan ay hariç, art görülmekle birlikte 2008 ylnn Eylül<br />

ayndan sonraki kredi art, esas itibaryla Türk Parasnn deer kaybetmesi nedeniyle YP<br />

( Yabanc Para) kredilerin TL karlnn artmasndan kaynaklanmtr.<br />

Haziran 2009 itibaryla, bankaclk sektöründeki toplam krediler 368,2 milyar TL<br />

olmutur. TP (Türk Paras) cinsi kredilerde Eylül 2008’den itibaren balayan azalma, Mart<br />

2009’dan itibaren snrl bir arta dönmü, yine Eylül 2008’den itibaren azalma trendinde<br />

olan YP cinsi kredilerde ise dolar baznda Mays ve Haziran aylarnda bir miktar art<br />

gözlenmitir. 2009 ylnn son çeyrei, 2008 ylnn Eylül ayndan beri en yüksek kredi<br />

artnn gerçekletii dönem olmu ve böylece kredilerdeki toparlanma eilimi, 2009<br />

ylnn son çeyrei itibaryla net bir ekilde gözlemlenmeye balamtr.<br />

2009 ylnn son çeyreinden itibaren toparlanma görülen kredilerdeki art eilimi, <strong>2010</strong><br />

ylnda da devam etmitir. Bu dönemde mevzuat deiimlerinin de etkisi ile özellikle döviz<br />

cinsi kredilerde çok ciddi artlar görülmütür.<br />

Grafik VI.C.1<br />

Mevduat Bankalar Kredi Gelimeleri (12 Aylk, Yüzde Deiim)<br />

120<br />

100<br />

80<br />

60<br />

40<br />

20<br />

0<br />

-20<br />

2007-1<br />

4<br />

7<br />

10<br />

2008-1<br />

4<br />

7<br />

10<br />

2009-1<br />

4<br />

7<br />

10<br />

<strong>2010</strong>-1<br />

4<br />

7<br />

Kaynak:BDDK<br />

TL Krediler<br />

YP Krediler<br />

<strong>2010</strong> ylnn ilk çeyreinde, bankaclk sektörü kredileri yüzde 6,2 artarak 416,8 milyar<br />

TL’ye yükselmitir. Ayn dönemde Türk Liras kredilerde yüzde 5,5, döviz cinsinden<br />

kullandrlan kredilerde dolar baznda yüzde 6 art gerçeklemitir. Ekonomik<br />

faaliyetlerdeki toparlanma, düük düzeyde seyreden faiz oranlar ve ertelenmi tüketim<br />

taleplerindeki art, kredilerdeki art tetikleyen unsurlar olmutur.<br />

114


Enflasyon ve Para Politikası<br />

<strong>2010</strong> yl Temmuz ay itibaryla toplam krediler, <strong>2010</strong> yl Mart ayna göre yüzde 9,7,<br />

2009 yl sonuna göre ise yüzde 16,4 orannda yükselmitir. <strong>2010</strong> ylnn ilk yedi aynda<br />

kredilerde 64,6 milyar TL ile önemli düzeyde art gerçeklemitir. Bu dönemde, Türk<br />

Liras krediler yüzde 17,1, döviz cinsinden kullandrlan krediler ise yüzde 14,5 art<br />

sergilemitir.<br />

Türleri itibaryla bakldnda ise 2008 ylnn son çeyreinden itibaren iki çeyrek boyunca<br />

azalan bireysel krediler, 2009 ylnn Mart aynda gerçekletirilen vergisel teviklerin<br />

etkisiyle, yaklak 5 milyar TL’si yln ikinci çeyreinde olmak üzere, Mart 2009 – Eylül<br />

2009 döneminde toplam 7,8 milyar TL art göstermitir.<br />

KOB kredilerinde ise Eylül 2008 – Austos 2009 döneminde 8,5 milyar TL gerileme<br />

yaanmakla birlikte, Austos 2009 – Eylül 2009’da meydana gelen 2,5 milyar TL’lik<br />

artn etkisiyle, 6 milyar TL ‘lik azalma gerçeklemitir.<br />

<strong>2010</strong> ylnn ilk çeyreinde en fazla art, yüzde 7,9 ile KOB kredilerinde görülürken,<br />

kurumsal ve ticari kredilerde yüzde 6,1, bireysel kredilerde ise yüzde 5,1 orannda art<br />

gerçeklemitir.<br />

Grafik VI.C.2<br />

Türleri tibaryla Krediler (Temmuz <strong>2010</strong>)<br />

% 44,86 (39,95)<br />

% 22,01 (26,80)<br />

% 33,13 (33,25)<br />

KOB Bireysel Kurumsal / Ticari<br />

Kaynak:BDDK<br />

* Parantez içindeki deerler 2007 ylna aittir.<br />

115


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Temmuz <strong>2010</strong> itibaryla, bankaclk sektörü toplam kredilerinin yüzde 44,9’u<br />

kurumsal/ticari kredilerden, yüzde 33,1’i bireysel kredilerden, yüzde 22’si ise KOB<br />

kredilerinden olumaktadr.<br />

Grafik VI.C.3<br />

YP (Yabanc Para) Mevduat / Toplam Mevduat Oran (Yüzde)<br />

70<br />

65<br />

60<br />

55<br />

50<br />

45<br />

40<br />

35<br />

30<br />

25<br />

20<br />

62,0<br />

57,3<br />

48,6<br />

44,7<br />

36,8<br />

39,4<br />

35,4<br />

35,3<br />

33,7<br />

33,7<br />

32,5 32,4 32,7<br />

31,3 30,4 30,6<br />

2001<br />

2002<br />

2003<br />

2004<br />

2005<br />

2006<br />

2007<br />

2008<br />

2009<br />

<strong>2010</strong>-1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

Kaynak:BDDK<br />

2001 ylnda YP cinsinden mevduat, toplam mevduatn yüzde 62’sini olutururken;<br />

izleyen yllarda dolarizasyon eiliminin azalmasyla bu oran, 2007 ylsonu itibaryla yüzde<br />

35 seviyelerine kadar gerilemitir. Bu gerileme izleyen yllarda da devam etmi ve <strong>2010</strong><br />

yl Temmuz ay itibaryla yüzde 30 seviyelerinde gerçeklemi; ancak bu düzeylerde belli<br />

bir katlk göstermeye balamtr.<br />

116


Enflasyon ve Para Politikası<br />

KÜRESEL KRZDE TCMB BLANÇO GELMELER VE LKDTE YÖNETM<br />

TCMB, krizin derinlemeye balad 2008 yl Ekim ayndan itibaren Türk Liras ve döviz<br />

piyasalarnn salkl ilemesini salamak ve reel sektörü desteklemek amacyla birtakm<br />

önlemler almtr. TCMB bilanço büyüklüü 2008 ylnda bir önceki yla göre yüzde 6,4<br />

artmasna ramen; 2009 ylnda 2008 ylna göre yüzde 3 azalmtr. Bu dönemde TCMB,<br />

bilançosunu büyütmemi ama para piyasalarndaki olas tedirginlikleri azaltmak için piyasay AP<br />

(Açk Piyasa lemleri) ile fonlama yoluna gitmitir.<br />

Toplam Varlklar (TCMB Analitik Bilançosu)<br />

120000<br />

110000<br />

100000<br />

04.01.2007<br />

04.02.2007<br />

04.03.2007<br />

04.04.2007<br />

04.05.2007<br />

04.06.2007<br />

04.07.2007<br />

04.08.2007<br />

04.09.2007<br />

04.10.2007<br />

04.11.2007<br />

04.12.2007<br />

04.01.2008<br />

04.02.2008<br />

04.03.2008<br />

04.04.2008<br />

04.05.2008<br />

04.06.2008<br />

04.07.2008<br />

04.08.2008<br />

04.09.2008<br />

04.10.2008<br />

04.11.2008<br />

04.12.2008<br />

04.01.2009<br />

04.02.2009<br />

04.03.2009<br />

04.04.2009<br />

04.05.2009<br />

04.06.2009<br />

04.07.2009<br />

04.08.2009<br />

04.09.2009<br />

04.10.2009<br />

04.11.2009<br />

04.12.2009<br />

04.01.<strong>2010</strong><br />

04.02.<strong>2010</strong><br />

04.03.<strong>2010</strong><br />

04.04.<strong>2010</strong><br />

04.05.<strong>2010</strong><br />

Kaynak: TCMB<br />

Açk Piyasa lemleri (TCMB Analitik Bilançosu)<br />

20000<br />

16000<br />

12000<br />

8000<br />

4000<br />

0<br />

-4000<br />

-8000<br />

-12000<br />

-16000<br />

-20000<br />

-24000<br />

10.01.2007<br />

10.02.2007<br />

10.03.2007<br />

10.04.2007<br />

10.05.2007<br />

10.06.2007<br />

10.07.2007<br />

10.08.2007<br />

10.09.2007<br />

10.10.2007<br />

10.11.2007<br />

10.12.2007<br />

10.01.2008<br />

10.02.2008<br />

10.03.2008<br />

10.04.2008<br />

10.05.2008<br />

10.06.2008<br />

10.07.2008<br />

10.08.2008<br />

10.09.2008<br />

10.10.2008<br />

10.11.2008<br />

10.12.2008<br />

10.01.2009<br />

10.02.2009<br />

10.03.2009<br />

10.04.2009<br />

10.05.2009<br />

10.06.2009<br />

10.07.2009<br />

10.08.2009<br />

10.09.2009<br />

10.10.2009<br />

10.11.2009<br />

10.12.2009<br />

10.01.<strong>2010</strong><br />

10.02.<strong>2010</strong><br />

10.03.<strong>2010</strong><br />

10.04.<strong>2010</strong><br />

10.05.<strong>2010</strong><br />

Kaynak: TCMB<br />

TCMB, TL ilemlerine ve döviz piyasalarna yönelik olarak ise u önlemleri almtr:<br />

2008 yl Ekim ayndan itibaren, para piyasalarnda olas tedirginlikleri azaltmak ve gecelik faiz<br />

oranlarndaki oynakl tamamen ortadan kaldrmak amacyla piyasa ihtiyacndan daha fazla<br />

fonlanmtr. Ancak, 2009 yl boyunca devam eden bu ilem sonucunda ortaya çkan likidite<br />

117


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

fazlas gün sonundaki gecelik ilemlerle sterilize edilmitir.<br />

Likidite düzeyindeki kalc azal göz önüne alarak, kredi piyasasn desteklemek amacyla 2009<br />

yl Haziran ayndan itibaren piyasadaki net likidite açnn artmas ve likidite açnn kalc olma<br />

ihtimalinin yükselmesi üzerine kredi mekanizmasnn etkin ileyiini desteklemek amacyla 3 ay<br />

vadeli repo ihalelerine balanmtr. Yine 2009 ylnn Ekim aynda ise piyasadaki likidite açnn<br />

kalclnn netlemeye balamas üzerine, kredi mekanizmasnn desteklenmesi amacyla Türk<br />

Liras zorunlu karlk oranlarnda indirime gidilmitir.<br />

Döviz likiditesini desteklemeye ve döviz piyasalarnn salkl çalmasn salamaya yönelik<br />

olarak 2009 yl ubat ayndan itibaren bankalarn döviz depo piyasasndan ABD dolar ve euro<br />

cinsinden alabilecekleri döviz depolarnn vadesi uzatlm, bu piyasada Merkez Bankas tarafl<br />

ilemlerde borç verme faiz oran düürülmütür. Ayrca, döviz piyasalarndaki derinliin<br />

kaybolmas ve salksz fiyat oluumlarnn gözlenmesi üzerine 10 Mart- Nisan 2009 döneminde<br />

döviz satm ihaleleri gerçekletirilmitir.<br />

Son dönemde ise para politikalar açsndan ‘’çk stratejileri’’ gündeme gelmitir. Dünyada<br />

birçok merkez bankas, krizin etkilerinin azalmas ve ekonomide toparlanmaya ilikin sinyallerin<br />

güçlenmesi üzerine uzunca bir süredir çk stratejileri üzerinde çalmaktadr. TCMB de, 14<br />

Nisan <strong>2010</strong> ylnda kendi çk stratejisini açklamtr.<br />

Buna göre ilk admda:<br />

- lk aamada, piyasann ihtiyacndan daha fazla fonlanmas kademeli olarak azaltlmtr.<br />

- kinci aamada ise teknik faiz ayarlamas gerçekletirilmi, buna göre bir haftalk repo faiz oran<br />

politika faiz oran nitelii kazanmtr.<br />

kinci admda ise likidite açnn mevcut öngörüler çerçevesinde artmas halinde, bir hafta vadeli<br />

repo faiz oran ile gecelik ilemler için ilan edilen borçlanma faiz oran arasndaki fark<br />

artrlabilecektir. kincil piyasa gecelik faiz oranlar ortalamasnn bir hafta vadeli repo ihale faiz<br />

oran civarnda olumas hedeflenecektir.<br />

TCMB, 16 Eylül <strong>2010</strong> tarihli PPK toplantsnda ise çk stratejisi kapsamnda teknik faiz<br />

ayarlama sürecinin ikinci admnn atlmas için gerekli artlarn olutuunu belirterek borçlanma<br />

faiz orann yüzde 6,50’den 6,25’e ve borç verme faiz orann yüzde 9,00’dan 8,75’e düürmü;<br />

politika faiz orann ise deitirmemitir. Bunun akabinde, TCMB 23 Eylül <strong>2010</strong> tarihli<br />

duyurusuyla TL zorunlu karlklarnda da yükseltmeye gitmi, kriz srasnda yüzde 6,00’dan<br />

yüzde 5,00’e çekilen karlk orann tekrar yüzde 5,5’e yükseltmitir.<br />

Ekim aynda yaplan PPK toplants sonucunda ise politika ve borç verme faiz oranlar sabit<br />

tutulurken, borçlanma faiz oran yüzde 6,25’ten 5,75’e indirilmi; <strong>2010</strong> ylnn sonuna kadar<br />

tamamlanmas öngörülen çk stratejisi kapsamndaki dier düzenlemelerin de yürürlüe<br />

koyulmasnn uygun olaca ifade edilmitir.<br />

Son dönemde uluslararas likidite koullarnda gözlenen iyileme ve bankaclk sisteminin döviz<br />

likiditesindeki art dikkate alnarak, 15 Ekim <strong>2010</strong> tarihinden itibaren TCMB’nin Döviz ve Efektif<br />

Piyasalar Döviz Depo Piyasas’ndaki araclk ilemlerine son verilmitir. Ayrca, üç ay vadeli repo<br />

ihaleleri, söz konusu ihalelere ihtiyacn azald dikkate alnarak sona erdirilmitir.<br />

118


2 0<br />

VII<br />

1 0<br />

MALİ PİYASALAR<br />

119


120<br />

Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong>


Mali Piyasalar<br />

VII. MAL PYASALAR<br />

Küresel piyasalardaki toparlanmaya bal olarak yurtiçi piyasalarda da 2009 yl Mart ay<br />

ile birlikte belirgin bir iyileme yaanmtr. <strong>2010</strong> ylnda ise özellikle Avrupa borç krizi<br />

nedeniyle bu iyileme trendi biraz bozulma gösterse de bir önceki ylda yakalanan kuvvetli<br />

seyrin genelde devam ettii görülmektedir.<br />

A. STANBUL MENKUL KIYMETLER BORSASI (MKB)<br />

MKB-100 endeksi, küresel krizin etkisiyle 2008 ylnda keskin bir düü sergileyerek yllk<br />

bazda yüzde 50,9 deer kaybetmitir. Bu düüte, gelimi ülkelerde açklanan verilerin<br />

krizin reel ekonomi üzerindeki etkisinin düünülenden derin olabileceine iaret etmesi<br />

etkili olmutur.<br />

Olumsuz beklentiler ve artan risk alglamas, 2009 ylnn ilk çeyreinde de devam<br />

etmitir. Ocak ayn bir önceki ay sonuna göre yüzde 3,5 deer kaybederek 25.934<br />

seviyesinden kapatan MKB-100 endeksi, bu düüünü ubat aynda da sürdürmütür.<br />

Mart aynda ise ABD Hükümeti’nin sorunlu varlklarn satn alnmasna yönelik plann<br />

açklamas, FED’in ald önlemler, büyük bankalarn bilançolarnn olumlu olmas ve<br />

yurtiçinde açklanan tevik paketinin etkisi ile art gösteren endeksin düü eilimi<br />

durmu ve yln ilk çeyreini 25.765 seviyesinden kapatmtr.<br />

Küresel krizin en kötü döneminin geride kald yönündeki görülerin arlk kazanmas<br />

ve risk alglamalarndaki iyilemenin etkisiyle, Nisan ay ile birlikte art eilimine giren<br />

endeks, yln ilk yarsn; Ocak ay sonuna göre yüzde 42,5’lik deer art ile 36.949<br />

seviyesinden kapatmtr.<br />

2009’un ilk çeyreinin sonunda girdii toparlanma eilimini ikinci çeyrekte de sürdüren<br />

endeks, bu zaman aralnda sürekli bir art göstermi ve böylece yln ilk yarsn<br />

Lehman Brothers’n iflasndan önceki seviyesine yaklaarak 36.949 seviyesinden<br />

kapatmtr.<br />

Yln ilk yars tamamlanrken, uluslararas piyasalarda toparlanmann ksa sürede<br />

olamayaca görüü kabul görmekle birlikte; krizde dibin yaandna ilikin alglamalar,<br />

piyasalarda iyimser bir havann olumasna ve risk itahnn artmasna yol açmtr. Bu<br />

olumlu havann etkisiyle yln ikinci yarsnda da istikrarl bir art gösteren MKB-100<br />

121


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

endeksi, yl 52.825 seviyesinden kapatmtr. MKB-100 endeksi, 2009 ylnda TL<br />

baznda yüzde 95,6 art kaydederek önemli bir toparlanma sergilemitir.<br />

Hisse senedi piyasas toplam ilem hacmi, 2009 ylnda bir önceki yla göre yüzde 45,1;<br />

tahvil ve bono piyasas toplam ilem hacmi ise yüzde 5 art göstermitir. 2009 ylnda<br />

hisse senedi piyasas toplam ilem hacmi 482.534 milyon TL’ye, tahvil ve bono piyasas<br />

toplam ilem hacmi ise 3.399,6 milyar TL’ye ulamtr.<br />

MKB toplam ilem hacmi ise bir önceki yla göre yüzde 8,2 art kaydederek 2009 ylnda<br />

4.596,5 milyar TL’ye ulamtr.<br />

Grafik VII.A.1<br />

70.000<br />

60.000<br />

50.000<br />

40.000<br />

30.000<br />

20.000<br />

10.000<br />

19 ub, 2007<br />

09 Nis, 2007<br />

29 May, 2007<br />

17 Tem, 2007<br />

05 Eyl, 2007<br />

25 Eki, 2007<br />

14 Ara, 2007<br />

06 ub, 2008<br />

26 Mar, 2008<br />

15 May, 2008<br />

04 Tem, 2008<br />

MKB-100 Endeksi<br />

22 Au, 2008<br />

15 Eki, 2008<br />

04 Ara, 2008<br />

29 Oca, 2009<br />

19 Mar, 2009<br />

11 May, 2009<br />

30 Haz, 2009<br />

18 Au, 2009<br />

08 Eki, 2009<br />

01 Ara, 2009<br />

20 Oca, <strong>2010</strong><br />

10 Mar, <strong>2010</strong><br />

29 Nis, <strong>2010</strong><br />

18 Haz, <strong>2010</strong><br />

06 Au, <strong>2010</strong><br />

29 Eyl, <strong>2010</strong><br />

5,5<br />

5,0<br />

4,5<br />

4,0<br />

3,5<br />

3,0<br />

2,5<br />

2,0<br />

1,5<br />

1,0<br />

MKB-100 (TL, Sol Eksen)<br />

MKB-100 (Cent, Sa Eksen)<br />

Kaynak: MKB<br />

122


Mali Piyasalar<br />

Grafik VII.A.2<br />

MKB lem Hacmi (Milyon TL)<br />

3.500.000<br />

3.000.000<br />

2.500.000<br />

2.000.000<br />

1.500.000<br />

1.000.000<br />

500.000<br />

106.302<br />

838.520<br />

545.605<br />

146.645<br />

1.253.631<br />

527.728<br />

208.423<br />

1.924.080<br />

622.222<br />

269.931<br />

2.340.436<br />

566.450<br />

325.131<br />

2.920.573<br />

705.774<br />

387.777<br />

2.935.118<br />

725.889<br />

332.605<br />

3.236.312<br />

680.351<br />

482.534<br />

3.399.583<br />

714.411<br />

340.657<br />

2.568.519<br />

546.218<br />

452.788<br />

2.696.909<br />

519.476<br />

0<br />

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 Ocak- Ocak-<br />

Eylül 2009 Eylül <strong>2010</strong><br />

Hisse Senetleri Piyasas Tahvil ve Bono Piyasas Borsa D Sabit Getirili Menkul Kymet lemleri<br />

Kaynak: MKB<br />

<strong>2010</strong> ylnn ilk yarsnda MKB-100 endeksi, keskin ini çklar sergilemitir. Kredi<br />

derecelendirme kurulularnn Türkiye’nin kredi notunu yükseltmelerinin de desteiyle<br />

Ocak ayn 54.651 seviyesinden kapatan endeks, ubat aynda yurtd piyasalarda<br />

yaanan olumsuz gelimelerin ve gelimekte olan piyasalardan fon çknn etkisiyle<br />

yüzde 9 düüle 49.705 seviyesinden kapanmtr.<br />

Mart aynda ise endeks, küresel piyasalardaki olumlu hava ile bankaclk hisselerine gelen<br />

almlarn etkisiyle, yüzde 13,7’lik bir artla 56.538 seviyesine ulamtr. Nisan ayn da<br />

artla tamamlayan endeks; Yunanistan’daki borç krizinin, Avrupa’nn dier<br />

ekonomilerine de yaylabilecei yönündeki endielerin getirdii sert satlar ile Mays ve<br />

Haziran aylarn 54.000 civarndan kapatmtr.<br />

Temmuz aynda gelimekte olan piyasalara ilikin risk alglamasndaki azalmann etkisiyle<br />

yaanan fon ak sonucu endeks, yüzde 9,2 orannda artla 59.867 seviyesine<br />

ulamtr. Austos aynda da art eilimini sürdürerek 59.973 seviyesinden kapanmtr.<br />

123


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Eylül aynda ise arlkl olarak ABD kaynakl olan yurtdndaki iyimser havadan etkilenen<br />

MKB-100 endeksinde yeni rekorlar görülmütür. Endeks, bir önceki aya göre yüzde 9,7<br />

art göstererek ay 65.774 seviyesinden kapatmtr.<br />

MKB toplam ilem hacmi ise <strong>2010</strong> ylnn ilk dokuz aynda bir önceki yln ayn dönemine<br />

göre yüzde 6,2 art kaydederek 3.669,2 milyar TL olmutur.<br />

MSCI 1 baznda bakldnda ise, MSCI Türkiye ve MSCI Yükselen Piyasalar endekslerinin<br />

2008 ylnn son çeyreinde girdikleri düü eiliminden 2009 yl Mart aynda çkt ve<br />

yükselie geçtii gözlenmektedir.<br />

Yükselen ekonomilerin genelinde olduu gibi Türkiye’de de hisse senedi performansnn<br />

2009 ylnda yükselie geçtii görülmektedir. 2009’daki gelimelere iki endeksin de ayn<br />

yönde cevap verdii gözlenmektedir. Bu süreçte yaanan deer art, Türk hisse<br />

senetlerinde (yüzde 92), gelimekte olan ülkelerin ortalamasna (yüzde 74,1) göre daha<br />

fazla olmutur.<br />

<strong>2010</strong> ylnda ise MSCI Türkiye ile MSCI Yükselen Piyasalar arasndaki paralelliin 2009<br />

ylna kyasla kaybolduu görülmektedir. <strong>2010</strong>’un ilk çeyreinde hzl bir art kaydeden<br />

MSCI Türkiye endeksinin karsnda, MSCI Yükselen Piyasalarn artnn çok snrl kald<br />

görülmektedir.<br />

<strong>2010</strong>’un ikinci çeyreinde ise MSCI Türkiye de, MSCI Yükselen Piyasalar gibi düüe<br />

geçmitir. Bunun arkasnda ise yln ikinci çeyreinde kendini gösteren ve Avrupa’da<br />

yaanan borç krizinin risk itahnda yaratt gerileme yer almaktadr. <strong>2010</strong> ylnn üçüncü<br />

çeyreinde ise MKB-100 endeksinde olduu gibi MSCI endekslerinde de bir toparlanma<br />

eilimi görülmektedir.<br />

MSCI Türkiye, Eylül ay sonu itibaryla <strong>2010</strong> yl bana kyasla yüzde 28,5 orannda; MSCI<br />

Yükselen Piyasalar ise ayn dönemde yüzde 8,7 orannda art kaydetmitir.<br />

1<br />

Temel olarak belirli gruplar halinde ele alnan borsalarn veya hisse senetlerinin performansn gösteren MSCI endeksleri, Morgan<br />

Stanley Capital International tarafndan hazrlanmaktadr. Bu endekslerde, farkl türde ve farkl bölgesel gruplara ilikin çok sayda alt<br />

endeks bulunmaktadr. Bunlardan birisi olan MSCI Yükselen Piyasalar Endeksi, Türkiye’yi de içine alan 22 gelimekte olan ülkenin<br />

piyasa performansn ölçmektedir.<br />

124


Mali Piyasalar<br />

Grafik VII.A.3<br />

MSCI Yükselen Piyasalar ve Türkiye Endeksi<br />

900<br />

800<br />

700<br />

600<br />

500<br />

400<br />

300<br />

200<br />

04 Oca, 2007<br />

08 ub, 2007<br />

15 Mar, 2007<br />

19 Nis, 2007<br />

25 May, 2007<br />

29 Haz, 2007<br />

03 Au, 2007<br />

10 Eyl, 2007<br />

16 Eki, 2007<br />

21 Kas, 2007<br />

28 Ara, 2007<br />

04 ub, 2008<br />

10 Mar, 2008<br />

14 Nis, 2008<br />

21 May, 2008<br />

25 Haz, 2008<br />

30 Tem, 2008<br />

03 Eyl, 2008<br />

13 Eki, 2008<br />

18 Kas, 2008<br />

29 Ara, 2008<br />

03 ub, 2009<br />

10 Mar, 2009<br />

14 Nis, 2009<br />

22 May, 2009<br />

26 Haz, 2009<br />

31 Tem, 2009<br />

04 Eyl, 2009<br />

13 Eki, 2009<br />

18 Kas, 2009<br />

25 Ara, 2009<br />

01 ub, <strong>2010</strong><br />

08 Mar, <strong>2010</strong><br />

12 Nis, <strong>2010</strong><br />

18 May, <strong>2010</strong><br />

23 Haz, <strong>2010</strong><br />

28 Tem, <strong>2010</strong><br />

01 Eyl, <strong>2010</strong><br />

23 Au, <strong>2010</strong><br />

27 Eyl, <strong>2010</strong><br />

1.550<br />

1.350<br />

1.150<br />

950<br />

750<br />

550<br />

350<br />

150<br />

MSCI Türkiye (sol eksen)<br />

MSCI YP (sa eksen)<br />

Kaynak: Morgan Stanley Capital International<br />

Uluslararas piyasalarda yaanan kriz, risk alglamalarn bozarak gelimekte olan ülkelerin<br />

risk primlerini yükseltmitir. Bunun etkisiyle MKB’de yabanc yatrmc pay, 2008 ylnn<br />

son çeyreinde düüe geçmi; 2009 yl Mart aynda ise yüzde 62,9 seviyesine<br />

gerileyerek 2006 ylndan beri en düük seviyesine inmitir.<br />

2009 ylnn Nisan ayyla birlikte uluslararas piyasalarda en kötünün geride kald<br />

görüünün zihinlerde yer etmeye balamas ile MKB’de yabanc pay arta geçmitir.<br />

Nisan aynda yüzde 63,2 olan pay, bundan sonra istikrarl bir art göstererek ylsonunda<br />

yüzde 67,3 seviyesine ulamtr.<br />

<strong>2010</strong> yl Ocak aynda bir önceki aya göre düü kaydeden MKB’de yabanc pay yüzde<br />

66,5’e gerilemi ve ubat aynda da yüzde 66,2 olmutur. Yurtiçi piyasalara olan güvenin<br />

artmasyla birlikte Mart aynda tekrar yükselie geçen pay, yüzde 66,7’ye ulamtr.<br />

Yln ikinci çeyreinde, Avrupa’da ba gösteren borç krizi nedeniyle uluslararas<br />

piyasalarda azalan risk itahnn etkisiyle MKB’de yabanc pay, düü kaydetmi ve<br />

Haziran ay itibaryla yüzde 66 olarak gerçeklemitir. MKB’de yabanc yatrmclarn pay,<br />

Temmuz aynda toparlanarak tekrar yüzde 66,7 seviyesine ulam; Austos aynda da<br />

fazla deimeyerek yüzde 66,5 olarak gerçeklemitir. Eylül aynda ise MKB’ye dardan<br />

gelen ilgi artm ve yabanc pay yüzde 67,8’e yükselmitir.<br />

125


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Grafik VII.A.4<br />

MKB'de Yabanc Yatrmclarn Pay (Yüzde)<br />

74<br />

72<br />

70<br />

68<br />

66<br />

64<br />

62<br />

60<br />

2007-1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

9<br />

10<br />

11<br />

12<br />

2008-1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

9<br />

10<br />

11<br />

12<br />

2009-1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

9<br />

10<br />

11<br />

12<br />

<strong>2010</strong>-1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

9<br />

Kaynak: Merkezi Kayt Kuruluu<br />

B. TAHVL VE BONO PYASALARI<br />

1. MKB Tahvil-Bono Piyasas<br />

MKB Tahvil-Bono piyasas gösterge tahvil faiz orannda, 2009 yl boyunca bir düü<br />

eilimi gözlenmektedir. Dünya genelinde süregelen durgunluk eilimi ve kredi<br />

piyasalarnn tam normallememesinin etkisiyle tahvil-bonolara olan talep artmtr. Bu<br />

da iç piyasalara yansyarak ikincil piyasa gösterge tahvil faiz orannda 2009 yl boyunca<br />

gözlenen düü trendinde etkili olmutur. kincil piyasa gösterge faiz oran, 2009 yl<br />

banda yüzde 16,1 seviyesindeyken yl boyunca istikrarl bir düü seyri izleyerek yl,<br />

yüzde 8,9 seviyesinden kapatmtr.<br />

Bu düüteki bir dier önemli etken ise Merkez Bankas’nn faiz indirimi ve likidite<br />

politikas olmutur. Merkez Bankas’nn 1025 baz puana varan faiz indirimleri ve açk<br />

piyasa ilemleri yoluyla piyasalar cömertçe fonlamas sonucu, ikincil piyasa gösterge<br />

tahvil faiz oran tarihsel olarak en düük seviyelerine inmitir.<br />

kincil piyasa gösterge faiz oran, <strong>2010</strong> ylnda da düük seviyesini korumutur. Yl<br />

banda yüzde 8,9 seviyesinde yer alan faiz orannn Austos ay sonuna kadarki<br />

dönemde en yüksek deeri yüzde 9,9, en düük deeri ise yüzde 8 olmutur. Ay sonu<br />

itibaryla faiz, yüzde 8,2 seviyesindedir. Son dönemdeki hzl düü trendinde özellikle<br />

126


Mali Piyasalar<br />

gelimekte olan ülkelere yönelik olumlu bakn bu ülkelere fon akn hzlandrmas etkili<br />

olmutur.<br />

Eylül aynda, tahvil-bono piyasalarna dorudan etki edecek bir gelimenin yaanmam<br />

olmas ile ikincil piyasa gösterge faiz oran yatay bir seyir izlemitir. kincil piyasa gösterge<br />

tahvil faiz oran ay sonu itibaryla yüzde 8,1 seviyesindedir.<br />

Grafik VII.B.1<br />

kincil Piyasa Gösterge ve TCMB Gecelik Faiz Oran (Yüzde)<br />

26,0<br />

22,0<br />

18,0<br />

14,0<br />

10,0<br />

6,0<br />

2008-1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

9 10<br />

11<br />

12<br />

2009-1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

9<br />

10<br />

11<br />

12<br />

<strong>2010</strong>-1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

9<br />

kincil Piyasa Gösterge Faiz Oran<br />

TCMB Gecelik Faiz Oran<br />

Kaynak: Reuters, TCMB.<br />

Toplam tahvil-bono stokundaki yabanc yatrmc paynn ise 2008 ylnn son çeyreinde<br />

girdii düü trendinin 2009 ylnda istikrarl bir seyre dönütüü gözlenmektedir. Bu da<br />

2009 yl içinde tahvil-bonoya olan talebin arlkl olarak yerli yatrmclar tarafndan<br />

geldiini, yabanc ilgisinin snrl kaldn yanstmaktadr. Toplam tahvil-bono stokundaki<br />

yabanc yatrmc pay, 2009 yl boyunca ay sonlar itibaryla yüzde 8,4-9,7 aralnda<br />

seyretmitir.<br />

Bu durum, <strong>2010</strong> yl ikinci yarsnda deimeye balamtr. <strong>2010</strong> yl Mart aynda yüzde<br />

9,1 olan yabanc yatrmc pay; Nisan ay itibaryla yüzde 10,3’e, Temmuz ay itibaryla<br />

yüzde 11’e ve Austos ay itibaryla yüzde 12 seviyesine ulamtr. Bu art, yurtiçi<br />

piyasalara olan güvenin arttnn bir göstergesidir. Eylül ay sonu itibaryla ise yüzde 11,9<br />

olarak gerçeklemitir.<br />

127


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Grafik VII.B.2<br />

15,0<br />

14,0<br />

13,0<br />

12,0<br />

11,0<br />

10,0<br />

9,0<br />

8,0<br />

7,0<br />

6,0<br />

5,0<br />

Toplam Tahvil-Bono Stokunda Yabanc Yatrmclarn Paylar (Yüzde)<br />

2008-1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

9<br />

10<br />

11<br />

12<br />

2009-1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

9<br />

10<br />

11<br />

12<br />

<strong>2010</strong>-1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

9<br />

Kaynak: TCMB<br />

2. CDS Primi ve Türkiye Eurobond 2030: Türkiye ve Dier Seçilmi Ülkeler<br />

Portekiz, talya, rlanda, Yunanistan ve spanya (PIIGS ülkeleri) bakmndan 2008 yl<br />

banda daha düük seviyelerde olan CDS primlerinin 2 <strong>2010</strong> yl ikinci çeyreinde ortaya<br />

çkan Avrupa borç krizi sonras hzla yükseldii ve <strong>2010</strong> yl Austos ay itibaryla da üç<br />

haneli rakamlara ulat görülmektedir.<br />

Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin (BRIC ülkeleri) ve Türkiye için ise sürecin daha farkl<br />

iledii gözlenmektedir. Bu ülkelerin CDS primleri, küresel krizin etkilerinin gelimekte<br />

olan ülkelere yansd 2008 yl ile birlikte hzl bir art eilimine girmi ve bu eilim,<br />

2009 yl ilk çeyrei sonuna kadar devam etmitir. Bu tarihten itibaren ise düüe geçen<br />

CDS primleri, <strong>2010</strong> yl Austos ay itibaryla 2008 yl bandaki seviyelerine tekrar<br />

yaklam durumdadr.<br />

Bu durum da, finansal toparlanma bakmndan gelimi ve gelimekte olan piyasalar<br />

aras ayrmann açk bir göstergesidir.<br />

2 CDS (Credit Default Swap), alacakl tarafn üçüncü tarafa belli bir ücret ödeyerek alacan garantilemesidir. Riski ortadan<br />

kaldrmaya yönelik olarak alacaklnn ödedii ve bir nevi sigorta primine karlk gelen ücret ise CDS primi olarak adlandrlmaktadr.<br />

128


Mali Piyasalar<br />

Tablo VII.B.1<br />

CDS Primi: Türkiye ve Dier Seçilmi Ülkeler<br />

Ocak 2008 Austos <strong>2010</strong><br />

PIIGS<br />

Portekiz 20,9 343,2<br />

talya 21,3 229,3<br />

rlanda* 25,5 340,4<br />

Yunanistan 21,9 958,4<br />

spanya** 37,0 247,1<br />

BRIC<br />

Brezilya 108,3 132,0<br />

Rusya 90,4 181,2<br />

Hindistan*** 500,0 186,5<br />

Çin 29,2 86,0<br />

Türkiye 173,0 166,5<br />

Kaynak: Reuters<br />

*2008 yl verisi Mart ayna aittir.<br />

**2008 yl verisi ubat ayna aittir.<br />

***2008 yl verisi Mart ayna, <strong>2010</strong> yl verisi ise ubat ayna aittir.<br />

Küresel krizin derinleerek gelimekte olan piyasalara yansd 2008 ylnn son<br />

çeyreinde dier gelimekte olan ülkelerin CDS puanlarnda görüldüü gibi Türkiye’ye ait<br />

CDS puannda da keskin bir art görülmütür. Buna paralel olarak Türkiye Eurobond 3<br />

2030’un fiyatnda da belirgin bir düü gözlenmitir.<br />

2009 ylnda, küresel krizin etkilerinin hafiflemeye balamasnn etkisiyle; CDS puanlar<br />

düü trendine girmi ve dolaysyla Türkiye Eurobond 2030 da deerlenmeye<br />

balamtr. <strong>2010</strong> ylnda ise bu toparlanma bir trende dönümütür. <strong>2010</strong> yl Austos<br />

ay itibaryla her iki gösterge de küresel kriz öncesi seviyelerine geri dönmü<br />

bulunmaktadr.<br />

3<br />

Eurobond; ülkenin d borçlanmasnda kulland, genellikle euro ve dolar cinsinden yurtdnda ihraç edilen uzun vadeli borçlanma<br />

senetleridir. Tanm olarak hazine bonosu ve devlet tahvilleri ile benzerdir; ancak ihrac yurtdnda gerçekleir.<br />

129


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Grafik VII.B.3<br />

180<br />

170<br />

160<br />

150<br />

140<br />

130<br />

120<br />

110<br />

100<br />

90<br />

80<br />

Türkiye Eurobond 2030 ve CDS Türkiye<br />

02 Oca, 2008<br />

24 Oca, 2008<br />

14 ub, 2008<br />

06 Mar, 2008<br />

31 Mar, 2008<br />

22 Nis, 2008<br />

15 May, 2008<br />

10 Haz, 2008<br />

02 Tem, 2008<br />

24 Tem, 2008<br />

14 Au, 2008<br />

09 Eyl, 2008<br />

03 Eki, 2008<br />

28 Eki, 2008<br />

21 Kas, 2008<br />

14 Oca, 2009<br />

12 ub, 2009<br />

09 Mar, 2009<br />

15 Nis, 2009<br />

18 May, 2009<br />

16 Haz, 2009<br />

14 Tem, 2009<br />

06 Au, 2009<br />

02 Eyl, 2009<br />

29 Eyl, 2009<br />

27 Eki, 2009<br />

17 Kas, 2009<br />

16 Ara, 2009<br />

21 Oca, <strong>2010</strong><br />

11 ub, <strong>2010</strong><br />

04 Mar, <strong>2010</strong><br />

25 Mar, <strong>2010</strong><br />

19 Nis, <strong>2010</strong><br />

11 May, <strong>2010</strong><br />

02 Haz, <strong>2010</strong><br />

23 Haz, <strong>2010</strong><br />

14 Tem, <strong>2010</strong><br />

04 Au, <strong>2010</strong><br />

26 Au, <strong>2010</strong><br />

900<br />

800<br />

700<br />

600<br />

500<br />

400<br />

300<br />

200<br />

100<br />

Türkiye Eurobond 2030 (sol eksen)<br />

CDS Türkiye (sa eksen)<br />

Kaynak: Hazine Müstearl, Reuters.<br />

C. DÖVZ KURLARINDAK GELMELER<br />

2009 ylnn ilk çeyreinde küresel ekonomiye dair endielerin artmas, dolarn TL<br />

karsnda güçlü bir balangç yapmasna neden olmutur. Yln ikinci çeyreinde ise<br />

uluslararas piyasalarda risk itahnn artmas, dier gelimekte olan ülkeler gibi<br />

Türkiye’ye yönelik sermaye akmlarn da artrmtr. Böylece TL, dolar karsnda deer<br />

kazanma eilimine girmitir. 2009 yl Temmuz aynda, 2008 yl Ekim ayndan beri en<br />

yüksek düzeyine ulaan TL; Austos ve Eylül aylarnda ise dolar ve euro karsnda deer<br />

kaybetmitir. Merkez Bankas’nn faiz indirim karar ve küresel risk itahndaki azal,<br />

TL’nin bu dönemdeki deer kaybnda etkili olmutur. Yln son çeyreiyle beraber TL,<br />

tekrar deer kazanmaya balamtr. Euro ise 2009 yl boyunca ay sonu rakamlar<br />

itibaryla 2,08 - 2,23 aralnda dalgalanm ve yl 2,16 seviyesinden kapatmtr.<br />

130


Mali Piyasalar<br />

Grafik VII.C.1<br />

Döviz Kurlar (Dönem Sonu, Döviz Al)<br />

2,4<br />

2,2<br />

2<br />

1,8<br />

1,6<br />

1,4<br />

1,2<br />

1<br />

02 Oca, 2008<br />

04 ub, 2008<br />

06 Mar, 2008<br />

08 Nis, 2008<br />

12 May, 2008<br />

13 Haz, 2008<br />

16 Tem, 2008<br />

18 Au, 2008<br />

18 Eyl, 2008<br />

24 Eki, 2008<br />

27 Kas, 2008<br />

06 Oca, 2009<br />

06 ub, 2009<br />

11 Mar, 2009<br />

13 Nis, 2009<br />

18 May, 2009<br />

19 Haz, 2009<br />

22 Tem, 2009<br />

24 Au, 2009<br />

28 Eyl, 2009<br />

30 Eki, 2009<br />

04 Ara, 2009<br />

07 Oca, <strong>2010</strong><br />

09 ub, <strong>2010</strong><br />

12 Mar, <strong>2010</strong><br />

14 Nis, <strong>2010</strong><br />

18 May, <strong>2010</strong><br />

21 Haz, <strong>2010</strong><br />

22 Tem, <strong>2010</strong><br />

24 Au, <strong>2010</strong><br />

29 Eyl, <strong>2010</strong><br />

Dolar Euro Döviz Sepeti (0,5 Dolar + 0,5 Euro)<br />

Kaynak: TCMB<br />

<strong>2010</strong> ylna da deer kazanarak giren TL, yln ilk çeyreinde bir miktar deer kayb<br />

yaamtr. Nisan aynda dolar karsnda deerlenen TL, Mays aynda tekrar deer<br />

kaybetmeye balamtr. Ocak ay sonu itibaryla 1,49 seviyesinde olan dolar, Haziran<br />

aynda 1,57 seviyesine ulamtr. Kur, Temmuz aynda biraz düüle 1,50 seviyesine<br />

gerilemi ve son olarak Austos aynda 1,52 seviyesinden ilem görmütür. Eylül aynda<br />

ise ABD’de talepteki canlanmann beklenenden yava gerçekletiinin görülmesi ve ABD<br />

Merkez Bankas’nn (FED) piyasadaki likiditeyi artraca yönündeki beklentiler dolaysyla<br />

dolar deer kaybetmi ve 1,45 seviyesine gerilemitir.<br />

Euro, Avrupa’da yaanan borç krizinin ve buna bal olarak ard ardna gelen not<br />

indirimlerinin etkisiyle, <strong>2010</strong> ylnn ilk yarsnda sürekli deer kaybetmitir. Euro/dolar<br />

paritesinde euro aleyhine görülen deiim de buradan kaynaklanmaktadr.<br />

<strong>2010</strong> yl Temmuz aynda ise euroda bir toparlanma gözlenmektedir. Haziran ay<br />

sonunda, Ocak ay sonundaki 2,08 seviyesine göre gerileyerek 1,92 seviyesine gelen<br />

euro; Temmuz sonu itibaryla 1,96 seviyesindedir. Bu nedenle euro/dolar paritesi de<br />

Temmuz ay ile birlikte toparlanma eilimine girmitir. Austos aynda ise bir ay önceki<br />

131


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

toparlanma yerini düüe brakm ve euro, tekrar 1,93 seviyesine gerilemitir. Eylül<br />

aynda ise dolardaki zayf seyrin etkisiyle art kaydeden euro/dolar paritesi, Austos ay<br />

sonundaki 1,27 seviyesinden 1,36 seviyesine yükselmitir.<br />

Grafik VII.C.2<br />

Euro/Dolar Paritesi<br />

1,7<br />

1,6<br />

1,5<br />

1,4<br />

1,3<br />

1,2<br />

1,1<br />

1<br />

02 Oca, 2008<br />

02 ub, 2008<br />

04 Mar, 2008<br />

04 Nis, 2008<br />

05 May, 2008<br />

05 Haz, 2008<br />

06 Tem, 2008<br />

06 Au, 2008<br />

06 Eyl, 2008<br />

07 Eki, 2008<br />

07 Kas, 2008<br />

08 Ara, 2008<br />

08 Oca, 2009<br />

08 ub, 2009<br />

11 Mar, 2009<br />

11 Nis, 2009<br />

12 May, 2009<br />

12 Haz, 2009<br />

13 Tem, 2009<br />

13 Au, 2009<br />

13 Eyl, 2009<br />

14 Eki, 2009<br />

14 Kas, 2009<br />

15 Ara, 2009<br />

15 Oca, <strong>2010</strong><br />

15 ub, <strong>2010</strong><br />

18 Mar, <strong>2010</strong><br />

18 Nis, <strong>2010</strong><br />

19 May, <strong>2010</strong><br />

19 Haz, <strong>2010</strong><br />

20 Tem, <strong>2010</strong><br />

20 Au, <strong>2010</strong><br />

20 Eyl, <strong>2010</strong><br />

Kaynak: TCMB<br />

D. STANBUL ALTIN BORSASI (AB)<br />

Altn piyasasnda, 2009 ylnda dolar cinsinden ilem hacmi gerilerken TL cinsinden<br />

ilem hacminde art olduu görülmektedir. 2008 ylnda 9,3 milyar dolar olan dolar<br />

cinsinden AB ilem hacmi, 2009 ylnda 6,8 milyar dolara gerilemitir. TL cinsinden AB<br />

ilem hacmi ise 2008 ylnda 165,2 milyon TL iken 2009 ylnda yükselerek 257,1 milyon<br />

TL olmutur.<br />

<strong>2010</strong> yl Ocak-Eylül döneminde ise TL cinsinden ilem hacmi 192,6 milyon TL iken<br />

dolar cinsinden ilem hacmi 3,3 milyar dolar olmutur.<br />

AB’de 2009 ylnda euro cinsinden 853,2 bin euroluk ilem gerçeklemiken, <strong>2010</strong> yl<br />

Ocak-Eylül döneminde 7,3 milyon euroluk ilem gerçeklemitir.<br />

132


Mali Piyasalar<br />

Grafik VII.D.1<br />

10.000.000<br />

9.000.000<br />

8.000.000<br />

7.000.000<br />

6.000.000<br />

5.000.000<br />

4.000.000<br />

3.000.000<br />

2.000.000<br />

1.000.000<br />

0<br />

942.432<br />

749.067<br />

111<br />

1.781.553<br />

1.320.190<br />

48.180<br />

Altn Piyasas lem Hacmi<br />

2.908.623<br />

1.067.683<br />

5.820<br />

4.343.612<br />

368.943<br />

31.029<br />

4.409.211<br />

227.394<br />

0<br />

6.506.933<br />

1.014.752<br />

0<br />

9.299.880<br />

165.197<br />

0<br />

6.813.833<br />

257.113<br />

853<br />

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 Ocak-<br />

Eylül<br />

<strong>2010</strong><br />

3.348.221<br />

192.597<br />

7.321<br />

Dolar Cinsinden (Bin Dolar) TL Cinsinden (Bin TL) Euro Cinsinden (Bin Euro)<br />

Kaynak: AB<br />

Altn ve gümü fiyatlarnn yükselmesinde 2009 ylnda uluslararas piyasalarda meydana<br />

gelen gelimeler etkili olmu; altn ve gümüe olan talep güvenli yatrm araçlar olmalar<br />

sebebiyle artmtr. AB’de, bir ons altnn ortalama fiyat, 2008 ylnda 870 dolar iken<br />

2009 ylnda bir önceki yla göre yüzde 10 orannda art kaydederek 957 dolar olmu; bir<br />

ons gümüün ortalama fiyat ise yüzde 2,8 orannda artarak 2008 ylndaki deeri olan<br />

14,6 dolardan 15 dolara yükselmitir.<br />

<strong>2010</strong> ylna artla giri yapan altn ortalama ons fiyat, ubat aynda görülen düü<br />

haricinde yln devamnda sürekli artarak Haziran aynda 1.231,5 dolar seviyesine<br />

ulamtr. Altn fiyatlarnn yükselmesinde dolardaki zayf seyrin yansra, euroya duyulan<br />

güvensizlik ve yatrmclarn altna yönelmesi etkili olmutur.<br />

Temmuz aynda altnn ortalama ons fiyat biraz düüle 1.192,3 dolar; Austos aynda<br />

biraz artarak 1.207 dolar, Eylül aynda ise tekrar artarak 1.278,2 dolar olmutur. Altndaki<br />

bu yükseliin ylsonuna kadar devam edecei öngörülmektedir.<br />

133


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Grafik VII.D.2<br />

AB Ortalama Altn ve Gümü Fiyatlar ($/Ons)<br />

1200<br />

1000<br />

870,05<br />

956,96<br />

1.113,32<br />

1.096,62<br />

1.114,11<br />

1.151,38<br />

1.208,76<br />

1.231,48<br />

1.192,28<br />

1.206,95<br />

1.278,23<br />

800<br />

610,80<br />

692,23<br />

600<br />

400<br />

308,07<br />

357,46<br />

408,57<br />

441,30<br />

200<br />

0<br />

4,71<br />

4,98<br />

6,66<br />

7,27<br />

2002<br />

2003<br />

2004<br />

2005<br />

11,24<br />

13,51<br />

14,60<br />

15,01<br />

17,26<br />

15,93<br />

17,24<br />

17,86<br />

19,41<br />

18,42<br />

18,14<br />

18,10<br />

19,50<br />

2006<br />

2007<br />

2008<br />

2009<br />

<strong>2010</strong>-1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

9<br />

Altn<br />

Gümü<br />

Kaynak: AB<br />

E. VADEL LEMLER VE OPSYON BORSASI (VOB)<br />

Vadeli lemler ve Opsiyon Borsas, faaliyete geçtii 4 ubat 2005 tarihinden itibaren<br />

hzla gelime göstererek ilem hacmini önemli miktarda artrmtr. lem yaplmaya<br />

baland ylda 3 milyar TL olan ilem hacmi; 2008 ylnda 208 milyar TL düzeyine<br />

ulamtr. 2008 ylnda küresel krizin etkisi ve piyasann belli bir doygunlua erimesi ile<br />

bu hzl artn ivmesi azalmtr. Buna ramen 2009 ylnda toplam ilem hacmi 334,2<br />

milyar TL olarak gerçeklemitir.<br />

VOB’da piyasa oyuncular, en çok hisse senedi endekslerine ve hisse senetlerine dayal<br />

piyasada ilem yapmaktadr. 2009 ylnda bu piyasada gerçekleen ilem hacmi, toplam<br />

ilem hacminin yüzde 93’ünü oluturmutur. VOB’da en çok ilem yaplan ikinci piyasa<br />

ise yabanc paralara dayal döviz piyasasdr. Bu piyasada gerçekleen ilem hacmi ise<br />

2009 yl itibaryla toplam ilem hacmi içinde yüzde 6,8 orannda bir paya sahiptir.<br />

<strong>2010</strong> ylnn ilk dokuz aynda, VOB’da toplam ilem hacmi 313,5 milyar TL’ye ulamtr.<br />

134


Mali Piyasalar<br />

Grafik VII.E.1<br />

Vadeli lemler ve Opsiyon Borsas lem Hacmi (Milyon TL)<br />

350.000<br />

334.173<br />

313.495<br />

300.000<br />

250.000<br />

207.963<br />

200.000<br />

150.000<br />

118.035<br />

100.000<br />

50.000<br />

3.030<br />

17.876<br />

0<br />

2005 2006 2007 2008 2009 Ocak-Eylül<br />

<strong>2010</strong><br />

Kaynak: VOB<br />

Açk pozisyon saysnn yükselmesi, yatrmclarn vadeli ilemlere yöneldiini ve<br />

piyasadaki likiditenin arttn göstermektedir. VOB’da açk pozisyon says, son yllarda<br />

düü eilimindedir. Mevcut açk pozisyon says, 2007 ylnda 234.717 iken; 2008 yl<br />

boyunca dalgal bir seyir izlemi ve 209.382’ye gerilemitir. 2009 ylnda ise gerilemeye<br />

devam eden açk pozisyon says 188.976 olmutur. <strong>2010</strong> yl Eylül ay itibaryla ise<br />

359.476 seviyesine yükselmitir.<br />

135


136<br />

Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong>


2 0<br />

VIII<br />

1 0<br />

BANKACILIK SEKTÖRÜ<br />

137


138<br />

Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong>


Bankacılık Sektörü<br />

VIII. BANKACILIK SEKTÖRÜ<br />

A. BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN SON YILLARDAK DURUMU<br />

2002 ylndan itibaren yaplan yapsal reformlarn da etkisiyle, bankaclk sektöründe hzl<br />

bir iyileme yaanmtr. Kamu bankalarnn sistem üzerindeki bozucu etkileri azalrken,<br />

tüm bankalarn bilanço yaplar güçlenmi ve salanan istikrar ortamnda küresel<br />

sermayenin pay art göstermitir. Sektörün temel ilevi olan araclk faaliyetlerine<br />

dönülmesiyle beraber krediler, kriz sonras en hzl art gösteren aktif kalemi olmutur.<br />

Böylelikle, kriz sonras dönemde, sektörün krediler yoluyla ekonomik büyümeye katks<br />

artm ve finansal derinleme güçlenmitir. Sektörün kârll artm ve sürdürülebilir bir<br />

nitelik kazanmtr.<br />

Küresel kriz nedeniyle birçok ülkenin finans ve bankaclk sektörü büyük zarar görürken,<br />

Türkiye’de bankaclk sektörü güçlü yapsn sürdürmütür. Bu süreçte, pek çok ülkeden<br />

farkl olarak, Türkiye’de bankaclk sektörüne kamu kesimi tarafndan kaynak<br />

aktarlmamtr. Bankaclk sektöründe yaplan reformlar, kriz sonrasnda reel sektörün de<br />

ksa sürede toparlanmasna ve büyümesine yardmc olmutur.<br />

Tablo VIII.A.1<br />

Bankaclk Sektörü Temel Verileri<br />

Yllk<br />

Temmuz<br />

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2009 <strong>2010</strong><br />

Toplam Aktifler (Milyon TL) 212.681 249.688 306.439 406.909 499.731 581.606 732.536 834.014 760.461 900.390<br />

Özkaynaklar (Milyon TL) 25.699 35.538 45.963 54.687 59.537 75.850 86.424 110.887 100.453 121.173<br />

Toplam Mevduat (Milyon TL) 137.973 155.312 191.065 251.490 307.647 356.865 454.599 514.620 475.013 568.279<br />

Toplam Krediler (Milyon TL) 48.981 66.222 99.342 156.410 218.987 285.616 367.445 392.621 365.581 457.187<br />

Dönem Net Kar (Milyon TL) 2.905 5.608 6.452 5.965 11.364 14.859 13.421 20.182 12.722 13.547<br />

Sermaye Yeterlilik Oran (%) 25,12 30,93 28,24 23,73 21,90 18,94 17,99 20,62 19,78 19,33<br />

Kaynak : BDDK<br />

Finansal istikrarn güçlenmesi ve sistemin salkl yapya kavumasyla, sektör gelimeye<br />

devam etmi ve bankaclk sektörünün aktif toplam, 2009 ylsonu itibaryla 2008<br />

ylsonuna göre yüzde 13,9 artarak 834 milyar TL’ye yükselmitir. <strong>2010</strong> yl Temmuz ay<br />

itibaryla ise 900,4 milyar TL seviyesine ulamtr. <strong>2010</strong> ylnn ilk çeyreinde yüzde 3,2<br />

orannda büyüyen bankaclk sektörü toplam aktifleri, yln ilk yedi aynda yüzde 8<br />

orannda büyümütür. <strong>2010</strong> ylnn ilk yedi aylk döneminde sektörün TP (Türk Paras)<br />

aktifleri yüzde 7,9, YP (Yabanc Para) aktifleri ise yüzde 8,1 orannda artmtr.<br />

139


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

2009 ylsonu itibaryla sektörün toplam kredileri, 2008 ylsonuna göre yüzde 6,9 artarak<br />

392,6 milyar TL’ye yükselmitir. Kredilerde meydana gelen artn önemli bir ksm<br />

2009’un son çeyreinde gerçeklemitir. <strong>2010</strong> ylnn ilk yedi aynda ise ekonomik<br />

aktivitede görülen toparlanma, düük düzeyde seyreden faiz oranlar, ertelenmi tüketim<br />

talebindeki art ve bankalararas artan rekabet neticesinde, kredilerde 64,6 milyar TL’lik<br />

önemli bir art salanmtr.<br />

Grafik VIII.A.1<br />

Kredilerin Takibe Dönüüm Oran (Yüzde)<br />

20<br />

18<br />

16<br />

14<br />

12<br />

10<br />

8<br />

6<br />

4<br />

2<br />

0<br />

17,6<br />

11,5<br />

6,0<br />

4,7<br />

3,7 3,5 3,7<br />

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 Temmuz<br />

<strong>2010</strong><br />

Kaynak:BDDK<br />

5,3<br />

4,4<br />

2008 ylsonunda yüzde 3,7 düzeyinde olan toplam kredilerin takibe dönüüm oran,<br />

2009 ylnn Ekim aynda yüzde 5,4’e kadar yükselmi, ylsonunda ise yüzde 5,3<br />

seviyesinde gerçeklemitir. <strong>2010</strong> ylnn Temmuz ay itibaryla ise yüzde 4,4 seviyesine<br />

gerilemitir. Kredilerdeki art, takipteki alacaklarda kaydedilen tahsilâtlar ile aktiften<br />

silme ya da sat yoluyla portföyden çkarlan sorunlu alacaklar sonucu aktif kalitesinde<br />

görülen iyileme, takibe dönüüm orannn 2009 yl sonuna göre 0,9 puan iyilemesini<br />

salamtr.<br />

Bilanço içindeki pay ile sektörün temel fon kayna olan mevduat, 2009 ylnda yüzde<br />

13,2 orannda artarak ylsonunda 514,6 milyar TL’ye ulamtr. <strong>2010</strong> yl Temmuz ay<br />

itibaryla ise 2009 ylsonuna göre yüzde 10,4 orannda artarak 568,3 milyar TL düzeyine<br />

yükselmitir.<br />

140


Bankacılık Sektörü<br />

Grafik VIII.A.2<br />

Kredi / Mevduat Oran (Yüzde)<br />

90<br />

80<br />

71,2<br />

80,0<br />

80,8<br />

76,3<br />

80,5<br />

70<br />

62,2<br />

60<br />

52,0<br />

50<br />

42,6<br />

40<br />

35,5<br />

30<br />

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 Temmuz<br />

<strong>2010</strong><br />

Kaynak:BDDK<br />

Araclk faaliyetleri açsndan, bankaclk sektörünün temel göstergelerinden biri olan<br />

kredi/mevduat oran, ölçek ve fonksiyon gruplar esasnda yapsal gelimelerin<br />

deerlendirilmesinde de katk salamaktadr. 2008 ylna kadar artan kredi/mevduat<br />

oran, 2009 ylnda bir miktar gerilemitir. <strong>2010</strong> yl banda itibaren kredilerdeki artn<br />

mevduattaki arttan fazla olmasndan dolay Temmuz aynda mevduatn krediye<br />

dönüüm orannda art gözlenmitir.<br />

Sektörün yurtdndan temin ettii sendikasyon ve seküritizasyon kredilerinin toplam<br />

tutar, 2008 ylnn Eylül aynda 32,6 milyar TL iken 2009 yl sonunda 27,1 milyar TL<br />

seviyesine gerilemitir. <strong>2010</strong> ylnn ilk yedi aynda ise 30,1 milyar TL’ye kadar<br />

yükselmitir.<br />

2008 ylsonunda 86,4 milyar TL olan bankaclk sektörü özkaynaklar, yüzde 28,3<br />

orannda artarak, 2009 yl sonunda 110,9 milyar TL seviyesine yükselmitir. <strong>2010</strong> ylnn<br />

ilk çeyreinde ise 2009 ylsonuna göre yüzde 5,3 orannda artarak 116,8 milyar TL olan<br />

bankaclk sektörü özkaynaklar, <strong>2010</strong> yl Temmuz ay itibaryla 121,2 milyar TL<br />

seviyesine yükselmitir. Söz konusu artta, geçmi yl kârlarnn önemli bir ksmnn<br />

bünyede braklm olmas ve yln ilk yarsnda elde edilen dönem net kâr etkili olmutur.<br />

141


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Grafik VIII.A.3<br />

Bankaclk Sektörü Sermaye Yeterlilik Oran (Yüzde)<br />

30<br />

25<br />

20<br />

15<br />

10<br />

Hedef Oran Yüzde 12<br />

Yasal Snr Yüzde 8<br />

5<br />

0<br />

2006-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

2007-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

2008-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

2009-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

<strong>2010</strong>-1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

Kaynak: BDDK<br />

Finansal salamlk göstergelerinden biri olan sermaye yeterlilik oran, 2009 ylnda yasal<br />

snr olan yüzde 8’in oldukça üzerinde ve istikrarl bir seyir izlemitir. Bu oran, 2009 yl<br />

sonunda yüzde 20,62 olarak gerçekleirken; <strong>2010</strong> ylnn Temmuz aynda yüzde 19,33<br />

olarak gerçeklemitir. Dolaysyla sektörün güçlü sermaye yapsn koruyan, ihtiyatl<br />

yaklamn devam ettii görülmektedir.<br />

2009 yl sonunda bankaclk sektörü dönem net kar, 2008 ylsonuna kyasla 6,8 milyar<br />

TL’lik artla 20,2 milyar TL olarak gerçeklemitir. <strong>2010</strong> ylnn Temmuz ay itibaryla ise<br />

sektörün dönem net kâr, geçen yln ayn dönemine kyasla 0,8 milyar TL artarak 13,5<br />

milyar TL düzeyinde olumutur. Takipteki alacaklar özel provizyonundaki azal ile<br />

temelde önceki yllarda ayrlan karlklarn iptallerine bal olarak iyileen faiz d<br />

gelir/gider dengesi, bir yllk dönemde kar artndaki temel etkenler olarak<br />

deerlendirilmektedir.<br />

Sonuç olarak, Türk Bankaclk Sektörü için 2009 yl, düen faizler ve izlenen ihtiyatl<br />

politikalara bal olarak sektörün özkaynaklar ile karlln güçlendii bir yl olmutur.<br />

Ancak sektör, 2009 ylnda önceki yllara kyasla snrl ölçüde büyümü, takipteki<br />

alacaklarda ise önemli artlar gerçeklemitir. Bununla birlikte toparlanan ekonomik<br />

aktiviteye paralel ekilde özellikle yln son çeyreinden itibaren bankaclk sektörü<br />

göstergelerinde pozitif yönde gelimeler ortaya çkmtr. <strong>2010</strong> ylnn Temmuz ay<br />

142


itibaryla ise sektörün temel göstergeleri pozitif seyrini devam ettirmektedir. Yln ilk yedi<br />

ay sektör genelinde büyümenin, bankalararas rekabette artn gözlendii bir dönem<br />

olmutur.<br />

B. BANKACILIK SEKTÖRÜ YAPISAL GÖSTERGELER<br />

Ülkemizde bankaclk sektörü, mevduat bankalar, kalknma ve yatrm bankalar ile kâr<br />

pay esasna göre faaliyet gösteren katlm bankalarndan olumaktadr. Finans sektörü<br />

içinde yapsal arl olan bankaclk sektörü, mevduat bankacl arlkl bir yapya<br />

sahiptir. 2009 yl sonu itibaryla 49 olan Türk bankaclk sektöründe faaliyet gösteren<br />

banka says, <strong>2010</strong> yl Temmuz ay itibaryla deimemitir. Türk bankaclk sektöründe<br />

faaliyet gösteren 49 bankann 32’si mevduat bankas, 13’ü kalknma ve yatrm bankas,<br />

4’ü ise katlm bankasdr.<br />

Tablo VIII.B.1<br />

Bankaclk Sektörü Yapsal Göstergeleri<br />

Yllk<br />

Temmuz<br />

2005 2006 2007 2008 2009 2009 <strong>2010</strong><br />

Banka Says (Adet) 51 50 50 49 49 49 49<br />

Mevduat Bankalar 34 33 33 32 32 32 32<br />

Kalknma ve Yatrm Bankalar 13 13 13 13 13 13 13<br />

Katlm Bankalar 4 4 4 4 4 4 4<br />

ube Says (Adet) 6.568 7.302 8.122 9.304 9.581 9.328 9.727<br />

Mevduat Bankalar 6.241 6.904 7.658 8.724 8.968 8.732 9.103<br />

Kalknma ve Yatrm Bankalar 35 42 42 44 44 50 41<br />

Katlm Bankalar 292 356 422 536 569 546 583<br />

Personel Says (Adet) 138.724 150.966 167.760 182.665 184.205 181.362 188.392<br />

Mevduat Bankalar 127.851 138.599 153.212 166.326 167.063 164.795 170.646<br />

Kalknma ve Yatrm Bankalar 5.126 5.255 5.361 5.307 5.340 5.276 5.372<br />

Katlm Bankalar 5.747 7.112 9.187 11.032 11.802 11.291 12.374<br />

ATM Says (Adet) 14.836 16.513 18.795 21.953 23.952 22.863 25.806<br />

Kaynak : BDDK<br />

Bankacılık Sektörü<br />

Türk Bankaclk Sektörünün personel art ve ubeleme hz, küresel krizin etkisiyle<br />

2008 ylnn son çeyreinden itibaren yaklak bir yl süresince kesintiye uramtr. <strong>2010</strong><br />

ylnn ilk çeyreinde, ube saysnda önemli bir art görülmezken, ikinci çeyreinde<br />

ubeleme hz artmtr. Personel says, ilk çeyrekte küresel krizin balangcndan<br />

itibaren en yüksek artn gösterirken, ikinci çeyrekte de ilk çeyrekteki artna yakn bir<br />

performans sergilemitir. Sektörün personel says <strong>2010</strong> ylnn ilk yedi aynda 4.187 kii<br />

artarak 188.392 kiiye; ube says ise 146 adet artarak 9.727’ye yükselmitir.<br />

143


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNDE YENDEN YAPILANDIRMA<br />

Güçlü bir bankaclk sisteminin ortaya çkabilmesinin en önemli unsurlarndan biri bankaclk<br />

düzenleme ve denetleme sisteminin güçlendirilmesidir. 2001 krizinin ardndan baaryla<br />

uygulanan ve önemli kazanmlar elde edilen ‘’Bankaclk Kesimi Yeniden Yaplandrma<br />

Program’’ kapsamnda etkin, uluslararas ölçekte rekabet edebilir ve salkl bir bankaclk<br />

sistemi hedeflenmitir. Bu amaçla kamu, TMSF ve özel bankalarn yaplandrlmas olmak üzere<br />

üç cepheden hareket edilmitir:<br />

1. Kamu Bankalarnn Yeniden Yaplandrlmas<br />

- Görev Zararlar Tasfiye Edilmitir: Yeniden yaplandrmada kamu bankalarnn alacaklar ve bu<br />

alacaklara tahakkuk etmi faiz oranlar tasfiye edilmitir.<br />

- Ksa Vadeli Yükümlülükler Azaltlmtr: Kamu bankalar Hazine’den alm olduklar özel tertip<br />

tahviller karlnda belirli bir program dahilinde Merkez Bankas’sndan repo veya dorudan<br />

sat yoluyla likidite temin etmitir.<br />

- Sermaye Yaps Güçlendirilmitir: Sermaye yaplarnn güçlendirilmesi amacyla kamu<br />

bankalarna hem menkul kymet hem de nakit olarak kaynak aktarm yaplmtr.<br />

- Operasyonel Yapsnda Deiiklikler Yaplmtr: Kamu bankalarna ait fazla ubeler kapatlm,<br />

personel yükünün azaltlmasna çallmtr. Ayrca bamsz denetime arlk verilmi ve<br />

bankalarn bünyesinde iç denetim sisteminin yaplandrlmasna çallmtr.<br />

2. TMSF Bankalarnn Yeniden Yaplandrlmas<br />

Yeniden yaplandrma öncelikli olarak sorunlu TMSF bankalar devir, fesih ve tasfiye yolu ile<br />

çözümlenmeye çallmtr. Bununla birlikte bankalarn pozisyonunu güçlendirmek amac ile<br />

Hazineden belirli dönemlerde özel tertipli tahvil ihraç edilmitir. Fon bankalar, aldklar bu<br />

tahvilleri ksa vadeli borçlar karlnda Merkez Bankasna vermi ve borçlarn sfrlamtr.<br />

Bankalarn açk pozisyonlarnda iyiletirmeler yaplarak bankalarn yaps daha güçlü hale<br />

gelmitir. Operasyonel açdan ise bu bankalarn ube ve personel says azaltlm, ubelerin<br />

satna balanmtr.<br />

3. Özel Bankaclk Sisteminin Yaplandrlmas<br />

2001 krizinin ardndan Bankalar Kanunu’nda da çok önemli deiiklikler yaplmtr. Bu<br />

deiiklikler sistemi daha güçlü hale getirmi ve sisteme duyulan güven artmtr.<br />

Buna göre:<br />

Banka kurulmas için aranan koullar arlatrlm, kredi ve itirak snrlar deitirilmi, pay<br />

sahiplii ve devir paylar oranlar deitirilmi, banka ortaklar ve yöneticilerinin ahsi<br />

sorumluluklar artrlm, idari ve adli suç ve cezalar yeniden düzenlenmi, Özel Finans<br />

Kurumlarnn kurulmas ve kaldrlmasna ilikin yetki BDDK’ya braklm, bankalarn ayrdklar<br />

karlklara ilikin düzenleme yaplm, yabanc para pozisyonun snrlar çizilmi, bankalarn<br />

kurulu, faaliyet, birleme ve devirlerine ilikin deiiklikler yaplm, bankalarn konsolide bazda<br />

mali tablolar düzenlemesine karar verilmi, uluslararas muhasebe standartlarnn uygulanmas<br />

güçlendirilmi, TMSF yetkileri yeniden düzenlenmi ve mevduat sigortas 50 milyar ile<br />

snrlandrlmtr.<br />

Sonuçlar: Bankaclk sektörü yeniden yaplandrma programnn baaryla uygulanmas, siyasi ve<br />

makroekonomik istikrar Türk bankaclk sistemini daha salam ve dayankl hale getirmitir. Bu<br />

kapsamda, finansal risk yönetilebilir düzeye inmi, yaplan denetimler sistemdeki effafln<br />

artmasn salam, bankalarn karllklar artm, sektörün sermaye yeterlilii artrlarak, sermaye<br />

yaps güçlendirilmi, bankalar sistemindeki krlgan yap ortadan kaldrlm, kamu bankalarnn<br />

bozucu etkisi bertaraf edilmitir.<br />

144


2 0 1 0<br />

EK I<br />

ORTA VADELİ PROGRAM<br />

(2011-2013)<br />

145


146<br />

Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong>


ORTA VADEL PROGRAM (2011-2013)<br />

Orta Vadeli Program (2011-2013)<br />

GR<br />

<strong>2010</strong>-2012 dönemini kapsayan bir önceki Orta Vadeli Program (OVP), dünya<br />

ekonomisinde kinci Dünya Sava yllarndan sonra en derin daralmann yaand bir<br />

ortamda yürürlüe konulmu, maliye ve para politikalar Program çerçevesinde yüksek<br />

bir siyasi sahiplenmeyle baaryla yürütülmütür.<br />

OVP; ekonomik politikalara ilikin belirsizlii ksa sürede ortadan kaldrarak üretim<br />

sektörlerinin, d piyasalarn, tüketicilerin ve yatrmclarn güvenini tesis etmi ve<br />

ekonominin hzl bir ekilde canlanmasna katk salamtr. Türkiye, OVP ile maliye<br />

politikas açsndan krizden çk stratejisini ilan eden ve ekonomik birimlerin önüne orta<br />

vadeli bir çerçeve koyan az sayda ülke arasnda yer almtr. Bu durum, gelimi ya da<br />

gelimekte olan tüm ekonomileri borçlarnn sürdürülebilirlii açsndan deerlendiren<br />

sermaye piyasalarnn gözünde Türkiye’yi bir adm öne çkarmtr. Bugün gelinen<br />

noktada pek çok ülkede ortaya çkan kamu açklar ve borç sürdürülebilirlik endieleriyle<br />

orta vadeli programlara duyulan iddetli ihtiyaç, Türkiye’de zamannda ve doru admlar<br />

atldnn da bir teyidi olmutur.<br />

5018 sayl Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu, her yl, üç yllk perspektifle OVP<br />

hazrlanmasn öngörmektedir. Bu hüküm çerçevesinde, 2011-2013 dönemi için<br />

hazrlanan bu Program, bir önceki OVP’nin devam niteliinde olup, uygulanmakta olan<br />

ilke, politika ve önceliklerle uyum arz etmektedir.<br />

I. DÜNYA VE TÜRKYE EKONOMSNDE GELMELER 1<br />

A. DÜNYA EKONOMS<br />

2008 ylnn ikinci yarsndan itibaren dünyay etkisi altna alan krizin bir ekonomik ve<br />

finansal çökü haline dönmesini engellemek için, hükümetler ve merkez bankalar;<br />

finansal sisteme ilerlik kazandrmaya, güveni tekrar tesis etmeye ve toplam talebi<br />

artrmaya yönelik yüksek boyutlu parasal ve mali tedbirler almtr. Bu tedbirlerin<br />

katksyla, 2009 ylnda dünya ekonomisinde yaanan daralma öngörüldüü kadar<br />

1<br />

Uluslararas ekonomik göstergelere ilikin tahminler IMF, Dünya Ekonomik Görünüm Raporu (World Economic Outlook), Ekim<br />

<strong>2010</strong> yaynndan alnmtr.<br />

147


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

olmam ve ekonomik toparlanma beklenenden erken balamtr. Dünya ekonomisinde<br />

2009 yl için yüzde 1,4 olarak tahmin edilen daralma yüzde 0,6 olarak gerçeklemitir.<br />

Dier taraftan, ekonomik krizin ülke gruplarna yansmalar önemli ölçüde farkllk<br />

göstermitir. 2009 ylnda gelimi ülkelerde ekonomik daralma yüzde 3,2’ye ularken,<br />

özellikle Çin ve Hindistan kaynakl olmak üzere, yükselen ve gelimekte olan piyasa<br />

ekonomilerinde yüzde 2,5 orannda büyüme kaydedilmitir.<br />

Küresel ekonomik kriz sonucunda, 2009 ylnda, dünya ticaret hacmi yüzde 11, dünya<br />

mal ve hizmet ticareti fiyatlar ise yüzde 10,3 orannda gerilemitir. Kriz ayn zamanda<br />

dünya genelinde fiyat artlarnn belirgin bir biçimde yavalamasna yol açmtr. Tüketici<br />

enflasyonu 2009 ylnda gelimekte olan ülkelerde 4 puan azalarak yüzde 5,2 olarak<br />

gerçeklemitir. Krizden en çok etkilenen grup olan gelimi ülkelerde ise tüketici<br />

enflasyonu 3,3 puan azalarak yüzde 0,1 seviyesine dümü; bu gelime baz ülkelerde<br />

deflasyon riskini gündeme getirmitir.<br />

2009 ylnda yaanan ekonomik daralmann olumsuz etkileri isizlik oranlarnda da<br />

belirgin olarak görülmütür. sizlik oran Avro Bölgesinde yüzde 9,4’e, ABD’de yüzde<br />

9,3’e, OECD genelinde ise yüzde 8,3’e çkmtr. Temmuz <strong>2010</strong> itibaryla söz konusu<br />

ülkelerin tamamnda isizlik oranlarnn bir miktar daha yükseldii görülmütür. 2 Mevcut<br />

gelimeler ve düük büyüme beklentileri, isizlik oranlarnda gelinen bu seviyelerin uzun<br />

bir süre kalc olabileceine iaret etmektedir. Nitekim Ekim aynda yaymlanan IMF’nin<br />

Dünya Ekonomik Görünüm Raporunda 2011 yl isizlik oranlar ABD ve Avro Bölgesi<br />

için srasyla yüzde 9,6 ve yüzde 10 olarak tahmin edilmektedir.<br />

Makroekonomik gelimeler <strong>2010</strong> ylnda, gelimi ekonomilerde yava olmakla birlikte<br />

istikrarl bir toparlanma, gelimekte olan ekonomilerde ise güçlü büyüme beklentisini<br />

teyit etmektedir. Bu kapsamda, büyümenin <strong>2010</strong> ylnda ABD ekonomisinde yüzde 2,6,<br />

Avro Bölgesinde yüzde 1,7 ve gelimi ekonomilerin tamamnda yüzde 2,7 olarak<br />

gerçeklemesi beklenirken; Çin’in yüzde 10,5, Hindistan’n yüzde 9,7, gelimekte olan<br />

ekonomilerin toplamda yüzde 7,1 büyüme kaydetmesi beklenmektedir. Böylece, dünya<br />

ekonomik büyümesinin yüzde 4,8 olaca tahmin edilmektedir.<br />

2009 ylnda, ABD ve Avro Bölgesi ekonomilerinde, küresel krize kar uygulanan<br />

genilemeci ekonomi politikalarnn katksyla, genel devlet açnn GSYH’ya oran<br />

2 OECD, Uyumlatrlm sizlik Oranlar Basn Duyurusu, Eylül <strong>2010</strong>.<br />

148


Orta Vadeli Program (2011-2013)<br />

srasyla yüzde 12,9 ve yüzde 6,3’e ulamtr. Söz konusu orann, ABD’de <strong>2010</strong> ylndan<br />

itibaren, Avro Bölgesinde ise 2011 ylndan itibaren dümeye balayaca ve 2015 ylnda<br />

ABD’de yüzde 6,5’e, Avro Bölgesinde ise yüzde 2,8’e gerileyecei tahmin edilmektedir.<br />

ABD ve Avro Bölgesi brüt borç stokunun GSYH’ya oran, 2007 ylndaki yüzde 62,1 ve<br />

yüzde 65,9 seviyelerinden, 2009 ylnda srasyla yüzde 84,3 ve yüzde 79’a ulamtr. Bu<br />

oranlarn önümüzdeki dönemde de artmaya devam ederek 2015 ylnda ABD’de yüzde<br />

110,7’ye, Avro Bölgesinde ise yüzde 89,3’e yükselmesi beklenmektedir.<br />

Kamu aç ve borç stokundaki bozulma baz Avrupa ülkelerinde çok daha fazla olmu ve<br />

bu ülkelerde kamu borcunun sürdürülebilirliine yönelik ciddi kayglar ortaya çkmtr.<br />

Avrupa Birlii (AB) içinde makroekonomik politika egüdümünün salanamamas ve<br />

bankaclk sektörünün krlgan yaps, uluslararas piyasalarda Avronun ciddi deer<br />

kaybna neden olmutur. Bu gelime, krizin bandan itibaren beklendii gibi, Avro<br />

Bölgesinin, dünya ile mukayese edildiinde, krizden çknn tedrici olaca yönündeki<br />

beklentileri güçlendirmitir. Ancak, borç sorunu yaayan ülkelerin kamu açklarn<br />

azaltmak amacyla ard ardna mali tedbir paketleri açklamalar; IMF’nin de katksyla<br />

AB’de zor durumda kalan ülkelere destek mekanizmas oluturulmas; uygulanan stres<br />

testlerinde bankaclk sisteminde kayda deer bir sorun olmadnn görülmesi; Almanya<br />

ekonomisinin güçlü bir toparlanma seyri izlemesi; AB ekonomisinin görünümünü nispi<br />

olarak düzeltmitir.<br />

Özetle, küresel ekonomik krizin etkilerinin azaltlmas amacyla uygulanan maliye<br />

politikalar, finansal kesimden kaynaklanan mali yükler ve devresel bütçe etkisi ülkelerin<br />

kamu açklarn ve borç stoklarn önemli ölçüde artrmtr. Böylece, ekonomik kriz,<br />

bata Avrupa ülkeleri olmak üzere, birçok ülke için bir nevi borç krizi haline dönümütür.<br />

Uzun dönemde dahi, ülkelerin borç stoklarnda meydana gelen art eiliminin<br />

durdurulabilmesi, ancak dönem boyunca kamu dengelerinde tedrici ve istikrarl bir<br />

iyiletirme yaplmasyla mümkün görünmektedir. Bu nedenle, kamu borcunun<br />

sürdürülebilirliini salamak amacyla mali sklatrma ülkelerin ekonomik politika<br />

gündemine oturmutur.<br />

Önümüzdeki dönemde, dünya ekonomileri genelinde canlanma ve büyüme<br />

öngörülmekle birlikte, özellikle gelimi ülkelerdeki yüksek bütçe açklar ve zayf büyüme<br />

performans nedeniyle oluan mali ve finansal krlganlklar kaynakl belirsizlikler<br />

149


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

sürmektedir. AB’de yaanan borç krizine ek olarak, AB ve ABD ekonomilerinde krizle<br />

birlikte isizliin yüksek seviyelere ulam olmas ve yapkan hale gelmesi, küresel<br />

ekonomik beklentilerde belirsizlie yol açmaktadr. Son dönemde, ABD’de büyümenin<br />

dümü olmas olumsuz beklentileri güçlendirmi, <strong>2010</strong> yl ABD büyüme tahminleri<br />

aa yönlü revize edilmitir. Kamu borçlarndaki hzl yükseli ve mali bilânçolardaki<br />

bozulmayla birlikte risk primlerindeki yükselmenin bankaclk sistemine yansma ve<br />

tüketim ve yatrm kararlarn olumsuz yönde etkileme riski bulunmaktadr. Politika<br />

faizlerinin sfr düzeyine yaklamas nedeniyle para politikasnn snrlarna ulalmas ve<br />

bütçe açklarnn gelmi olduu yüksek seviyeler, uygulanabilecek ilave para ve maliye<br />

politikas seçeneklerini daraltmakta ve bu husus küresel belirsizlii artrmaktadr.<br />

Dünya ekonomilerinin potansiyel üretim düzeylerinde ksa vadede küresel kriz nedeniyle<br />

gerileme kaydedilmitir. Söz konusu gerileme, AB ve ABD gibi krizden fazla etkilenen<br />

ekonomilerde daha belirgin düzeydedir. Bu durum, mevcut isizlik ve kamu borç yükü<br />

sorunlarnn çözümünü daha da zorlatrmaktadr.<br />

B. TÜRKYE EKONOMS<br />

Küresel kriz Türkiye ekonomisini d ticaret, finansman ve beklentiler olmak üzere üç<br />

kanaldan etkilemitir. 2008 ylnn ikinci çeyreinden itibaren daralmaya balayan Türkiye<br />

ekonomisi, yurtiçi talep ve üretimi artrmaya yönelik alnan önlemler sonucunda, 2009<br />

ylnn ikinci çeyreinden itibaren canlanma eilimine girmitir. Ekonomide balayan<br />

canlanma eilimi, OVP çerçevesinde, zamannda ve doru politikalar uygulanarak<br />

desteklenmitir. OVP ile kamu açklarnn üç yl boyunca kademeli bir ekilde azaltlaca<br />

ve kamu borç stokunun kontrol altnda tutulaca ilan edilmitir. Maliye politikalarnda<br />

2009 ve <strong>2010</strong> ylndaki uygulamalar OVP ile uyumlu olmutur.<br />

Belirsizliklerin azalmas, tüketici güveninin artmas, kredi koullarnn iyilemesi tüketim<br />

ve yatrm kararlarn olumlu yönde etkileyerek yurtiçi talebi artrmtr. Ekonomik<br />

canlanmada salanan bu ivme <strong>2010</strong> ylnda da devam etmi ve yln ilk yarsnda GSYH,<br />

bir önceki yln ayn dönemine göre yüzde 11 orannda art kaydetmitir. Böylece,<br />

Türkiye dünyann en hzl büyüyen bir kaç ekonomisi arasnda yer almtr.<br />

2009 ylnda, ekonomideki daralmaya paralel olarak cari açn milli gelire oran bir<br />

önceki yla göre 3,4 puan azalarak yüzde 2,3 seviyesinde gerçeklemitir. <strong>2010</strong> ylnda ise<br />

cari açk, ekonomideki toparlanmayla birlikte yeniden artma eilimine girmitir. Bu<br />

150


Orta Vadeli Program (2011-2013)<br />

dönemde cari açn finansmannda herhangi bir sorunla karlalmamtr. Sermaye<br />

girii, ekonomideki canlanma ve güven ortamnn tesisiyle 2009 ylnn Mays ayndan<br />

itibaren tekrar balam, mevduat ve portföy yatrmlar arlkl olmak üzere artarak<br />

sürmütür.<br />

2009 ylnda küresel krizin getirdii belirsizlik ortamnda istihdam olanaklarndaki daralma<br />

nedeniyle isizlik oran yüzde 14’e yükselmitir. Bununla birlikte toplam istihdamda bir<br />

kayp yaanmamtr. Tarm d istihdam yüzde 1 azalrken, tarm istihdamnn yüzde 4,5<br />

orannda artmas nedeniyle toplam istihdam yüzde 0,4 orannda art göstermitir.<br />

<strong>2010</strong> ylnn ilk yarsnda ise ekonomik aktivitenin öngörülerin üzerinde art göstermesi,<br />

belirsizliklerin azalmas ve istihdamn artrlmasna yönelik alnan tedbirler istihdam<br />

olanaklarn artrm ve isizlik oran sürekli azalarak Haziran dönemi itibaryla yüzde 10,5<br />

seviyesine gerilemitir. gücüne katlma oranndaki arta ramen isizlik orannn<br />

azald gözlenmitir. <strong>2010</strong> yl Haziran dönemi itibaryla, bir önceki yln ayn dönemine<br />

göre, tarm d isizlik oran 3 puan azalarak yüzde 13,4’e, genç nüfusta isizlik oran ise<br />

4,6 puan azalarak yüzde 19,1’e gerilemitir. Ayn dönemler itibaryla, tarm d istihdam<br />

yüzde 6,8, ücretli ve yevmiyeli says ise yüzde 8,4 orannda art kaydetmitir. stihdam<br />

olanaklarndaki iyileme ile birlikte <strong>2010</strong> ylnn tümünde isizlik orannn yüzde 12,2’ye<br />

gerilemesi beklenmektedir.<br />

2009 ylnda TÜFE yllk art hz, 2008 yl sonuna göre yaklak 3,5 puan azal<br />

kaydederek yüzde 6,5 olarak gerçeklemitir. Bu gelimede, küresel krizin etkileriyle<br />

iktisadi faaliyetteki yavalamann belirginlemesi ve emtia fiyatlarndaki düü belirleyici<br />

olmutur. Dier taraftan, vergi düzenlemelerinin oluturduu fiyat artnn yan sra,<br />

ilenmemi gda fiyatlarndaki yükseli nedeniyle 2009 ylnn son çeyreinde enflasyonda<br />

art eilimi balam, bu eilim <strong>2010</strong> ylnn Ocak-Nisan döneminde güçlenerek devam<br />

etmitir. Ancak, hizmet grubu yllk enflasyonundaki gerilemenin devam etmesi ve enerji<br />

fiyatlarnn art hzndaki yavalamaya ramen ilenmemi gda fiyatlarnda kaydedilen<br />

yükselme sonucunda Eylül ay sonunda yllk enflasyon yüzde 9,2 seviyesine yükselmi<br />

bulunmaktadr. Mevcut görünüm altnda yl sonunda tüketici fiyatlar yllk art orannn<br />

yüzde 7,5 olmas beklenmektedir.<br />

Bata bankaclk kesimi olmak üzere birçok sektörde gerçekletirilen yapsal reformlar ile<br />

uzun süredir uygulanan sk maliye politikas sonucunda bir taraftan Türkiye<br />

151


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

ekonomisinin küresel krize salam makroekonomik temellerle girmesi salanrken, dier<br />

taraftan da küresel krizin ekonomimiz üzerindeki etkilerini azaltc politikalarn<br />

uygulanmasna imkan salanmtr.<br />

Küresel krizin ekonomimiz üzerindeki etkilerini azaltmak amacyla uygulamaya konulan<br />

canlandrma paketlerinin de etkisiyle, 2007 ylnda yüzde 0,2 olan genel devlet açnn<br />

GSYH’ya oran 2009 ylnda önemli ölçüde yükselmitir. 2008 ylna kadar sürekli düü<br />

gösteren kamu borç stokunun GSYH’ya oran, kamu açndaki arta ve büyümedeki<br />

daralmaya bal olarak, 2009 ylnda art göstermitir. Bununla birlikte, özellikle 2009 yl<br />

ortasnda alnan tedbirler, OVP kapsamnda atlan admlar ve büyüme hznn son<br />

çeyrekte beklentilerin üzerinde gerçeklemesi sonucunda, 2009 yl sonu itibaryla hem<br />

kamu aç hem de borç stokunun GSYH’ya oran öngörülerin altnda kalmtr. Bu<br />

kapsamda, 2009 yl sonu itibaryla yüzde 6,6 olmas beklenen genel devlet açnn<br />

GSYH’ya oran yüzde 5,4 seviyesinde; yüzde 47,3 olmas beklenen genel devlet borç<br />

stokunun GSYH’ya oran ise yüzde 45,5 seviyesinde kalmtr.<br />

OVP’de yer alan tedbirlerin kararllkla uygulanmas ve ekonominin öngörülenden daha<br />

erken ve güçlü bir biçimde toparlanmasnn da katksyla, kamu maliyesi<br />

göstergelerindeki iyileme <strong>2010</strong> ylnda da sürmütür.<br />

Bata gelimi ekonomiler olmak üzere, ülkelerin kamu borçlarnn sürdürülebilirlii<br />

açsndan deerlendirildii bir dönemde, kamu maliyesi alannda elde edilen bu baarl<br />

sonuçlar, Türkiye’nin dier ülkelerden farkl bir konumda deerlendirilmesine imkan<br />

salamtr.<br />

Salanan bu olumlu gelimeler, gelecee yönelik güven ve risk primine ilikin birçok<br />

göstergedeki ciddi iyilemeyle de teyit edilmitir. Türkiye, <strong>2010</strong> ylnda Cumhuriyet<br />

tarihinde ilk defa iç piyasada 10 yllk vadeyle borçlanmtr. Yurt dna ihraç edilen<br />

eurobondlarn vadesi 30 yl am, söz konusu senetlerin faizleri, kredi notu Türkiye’den<br />

yüksek olan ülkelerin çkardklar senetlerin faizlerinden daha düük gerçeklemitir.<br />

Benzer ekilde, Türkiye’nin risk primi göstergeleri baz gelimi ekonomilerin de altna<br />

inmi ve Türkiye, yatrmclarn daha az riskli kabul ettii bir ülke olmutur. Türkiye’nin<br />

krize kar gelitirdii politikalar ve gösterdii dayanklln bir neticesi olarak, ülke kredi<br />

notumuz bir kredi derecelendirme kuruluu tarafndan iki kademe olmak üzere, dört<br />

152


Orta Vadeli Program (2011-2013)<br />

farkl kredi derecelendirme kuruluu tarafndan çok ksa aralklarla bir kademe<br />

artrlmtr.<br />

II. TEMEL AMAÇ<br />

2011-2013 dönemini kapsayan Orta Vadeli Programn temel amac, ülkemizin refah<br />

seviyesinin artrlmas nihai hedefi dorultusunda, büyümeye istikrar kazandrmak,<br />

istihdam artrmak, kamu dengelerini iyiletirmek ve fiyat istikrarn salamaktr.<br />

Ekonominin rekabet gücü, kamu harcamalarnda etkinlik, iyi yönetiim, devlet yardmlar,<br />

eitim sistemi, yarg sistemi, kayt dlk, yerel yönetimler ve bölgesel gelime alanlarnda<br />

yapsal dönüüm ihtiyac devam etmektedir.<br />

stihdam artrmak için istikrarl büyüme ortamn salayacak politikalarn yan sra<br />

igücünün niteliini, igücü piyasasnn esnekliini ve igücüne katlm artracak<br />

politikalara arlk verilecektir.<br />

Kamu kesimi açklarnn azaltlmas; bir taraftan ekonomide güven, istikrar ve<br />

öngörülebilirliin güçlendirilmesine, dier taraftan özel sektörün kullanabilecei<br />

kaynaklarn artrlmasna katk salayacak ve böylece özel sektör öncülüünde bir<br />

büyüme sürecinin gerçeklemesine yardmc olacaktr.<br />

III. MAKROEKONOMK HEDEFLER VE POLTKALAR<br />

A. PROGRAM DÖNEM HEDEF VE GÖSTERGELER<br />

Programn makroekonomik çerçevesi oluturulurken; gelimi ülkelerin yava ve istikrarl,<br />

gelimekte olan ülkelerin ise daha hzl bir ekonomik büyüme gösterecei; dünya ticaret<br />

hacmindeki artn, uzun dönem ortalamasnn bir miktar üzerinde seyredecei; yükselen<br />

piyasa ekonomilerine net özel sermaye giriinin artaca ve cari açn finansmannda bir<br />

sorunla karlalmayaca; uluslararas mal ve ham petrol fiyatlarnda ar yükselme<br />

olmayaca varsaylmtr.<br />

1. Büyüme ve stihdam<br />

i) Küresel krizden çk sürecinde <strong>2010</strong> ylnn özellikle ilk yarsnda yurtiçi talep ve<br />

üretimde hzl bir art kaydedilmi ve GSYH bu dönemde yüzde 11 orannda artmtr.<br />

Baz etkisinin azalmasyla da büyümenin <strong>2010</strong> ylnn ikinci yarsnda yavalamas ve yln<br />

tamamnda yüzde 6,8 orannda gerçeklemesi beklenmektedir. 2011 ylnda yüzde 4,5<br />

olaca tahmin edilen büyümenin, 2013 yl sonunda yüzde 5,5 düzeyine ulamas<br />

153


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

hedeflenmektedir. Bu hedefe ulalmasnda, Program dönemi sonuna kadar dünya<br />

ekonomisinin küresel krizin etkilerinden kurtulaca öngörüsünün yan sra potansiyel<br />

haslaya yaknsamann sürmesi ve OVP’de yer alan politikalarn kararllkla uygulanmas<br />

belirleyici olacaktr.<br />

ii) Program döneminde yllk ortalama reel art hznn özel tüketim harcamalarnda<br />

yüzde 4,4, özel sabit sermaye yatrm harcamalarnda yüzde 10,8, kamu tüketim<br />

harcamalarnda ise yüzde 3,9 olmas öngörülmektedir. Kamu sabit sermaye yatrm<br />

harcamalarnn ise dönem boyunca ortalama yüzde 2,5 orannda azalaca tahmin<br />

edilmektedir.<br />

iii) Program dönemi boyunca kamu ve özel kesim tasarruflarnda art öngörülmektedir.<br />

Ancak negatif olan özel kesim tasarruf yatrm farknn program döneminde artmas<br />

beklenmektedir.<br />

iv) Ekonomik büyümenin yan sra, igücü piyasasn daha esnek hale getirecek<br />

politikalarn da uygulanmasyla Program döneminde, tarm dnda 1,5 milyon kii ilave<br />

istihdam yaratlmas beklenmektedir. Bu dönemde tarm istihdamnda beklenen<br />

çözülmenin etkisiyle toplam istihdam artnn 1,1 milyon kii olaca tahmin<br />

edilmektedir.<br />

v) Dönem sonunda istihdam orannn yüzde 43, isizlik orannn yüzde 11,4 olmas<br />

beklenmektedir.<br />

2. Kamu Maliyesi<br />

i) <strong>2010</strong> yl sonunda yüzde 3,4 olaca tahmin edilen kamu kesimi açnn GSYH’ya<br />

orannn, Program dönemi sonunda yüzde 1,2’ye gerileyecei öngörülmektedir.<br />

ii) Ayn ekilde, 2013 yl genel devlet açnn GSYH’ya orannn da, <strong>2010</strong> ylnda<br />

gerçeklemesi beklenen yüzde 3,7 seviyesinden yüzde 1,1’e dümesi hedeflenmektedir.<br />

iii) <strong>2010</strong> ylnda GSYH’ya oran olarak yüzde 1,0 düzeyinde olan faiz giderleri ve<br />

özelletirme gelirleri hariç kamu kesimi fazlasnn Program dönemi sonunda yüzde 1,7’ye<br />

yükselecei öngörülmektedir.<br />

iv) <strong>2010</strong> ylnda yüzde 39,1 olarak gerçekleecei tahmin edilen genel devlet<br />

harcamalarnn GSYH’ya orannn, 2013 ylnda yüzde 36,1’e dümesi beklenmektedir.<br />

154


Orta Vadeli Program (2011-2013)<br />

v) <strong>2010</strong> ylnda yüzde 34,4 olaca tahmin edilen genel devlet faiz d harcamalarnn<br />

GSYH’ya orannn, sürekli bir azalma trendi içerisinde Program dönemi sonunda yüzde<br />

32,6’ya gerilemesi beklenmektedir.<br />

vi) <strong>2010</strong> ylnda yüzde 35,0 olaca tahmin edilen özelletirme gelirleri hariç genel devlet<br />

gelirlerinin GSYH’ya orannn, 2013 ylnda yüzde 34,3 olmas beklenmektedir.<br />

vii) <strong>2010</strong> ylnda yüzde 26,2 olarak gerçekleecei tahmin edilen sosyal güvenlik primleri<br />

dahil vergi yükünün (vergi red ve iadeleri hariç) GSYH’ya orannn, 2011 ylnda yüzde<br />

26,4’e yükselecei ve Program dönemi sonunda tekrar yüzde 26,2 seviyesine<br />

gerileyecei öngörülmektedir.<br />

viii) GSYH’ya oran olarak, 2009 ylnda yüzde 45,5 düzeyinde gerçekleen AB tanml<br />

genel yönetim nominal borç stokunun <strong>2010</strong> ylnda yüzde 42,3 düzeyine gerilemesi<br />

beklenmektedir. Söz konusu orann düzenli bir azalma trendi göstererek, Program<br />

dönemi sonunda yüzde 36,8 düzeyinde gerçeklemesi öngörülmektedir.<br />

ix) Program döneminde gerçekletirilmesi öngörülen özelletirmeler sonrasnda küçülen<br />

KT sisteminin, doal gaz tüketiminin arzn altnda kalmasnn da tesiriyle <strong>2010</strong> ylnda<br />

yüzde 0,3 olmas tahmin edilen faiz d fazlasnn GSYH’ya orannn Program dönemi<br />

sonunda yüzde 0,1 faiz d aça dönümesi beklenmektedir.<br />

3. Ödemeler Dengesi<br />

i) Program döneminde, dünya ticaretinde ve ticaret ortaklarmzn ekonomilerinde<br />

balayan toparlanmann devam etmesi ve bu gelimenin de d talebe olumlu yansmas<br />

sonucunda ihracatn dönem boyunca yllk ortalama olarak cari fiyatlarla yüzde 12,7<br />

orannda artarak 160 milyar dolara ulamas beklenmektedir.<br />

ii) Ekonomimizdeki büyümeye paralel olarak ithalatn da hzla yükselecei ve yllk<br />

ortalama yüzde 11,3 artla 2013 ylnda 245 milyar dolara ulaaca tahmin<br />

edilmektedir. Dönem sonunda yakt ithalatnn (27. Fasl) 53,1 milyar dolara ulamas<br />

beklenmektedir.<br />

iii) Programda öngörülen politikalarn uygulanmasyla ihracatn ithalat karlama orannn<br />

tedrici bir ekilde artmas ve böylece d ticaret açnn GSYH’ya orannn yüzde 9,3<br />

seviyesinde kalmas öngörülmektedir.<br />

155


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

iv) Turizm gelirlerinin GSYH içindeki paynn Program dönemi boyunca yüzde 3<br />

seviyesinde kalaca tahmin edilmektedir.<br />

v) Program döneminde hedeflenen ortalama yüzde 5 büyümeye ramen, yurtiçi<br />

tasarruflar artrmaya yönelik politikalarn da katksyla, cari ilemler açnn GSYH’ya<br />

orannn ortalama yüzde 5,2 civarnda kalaca öngörülmektedir.<br />

4. Enflasyon<br />

i) Program döneminde toplam talep koullarnn enflasyona düü yönünde yapt<br />

katknn devam edecei öngörülmektedir. Politika faizlerinin 2011 ylnda snrl bir art<br />

gösterdikten sonra dönem boyunca tek haneli düzeylerde kalmas, gda enflasyonunun<br />

yüzde 7 seviyesinde seyretmesi ve petrol fiyatlarnn 80-85 dolar seviyesinde<br />

gerçeklemesi beklenmektedir. Bu çerçevede, TÜFE yllk art hz, <strong>2010</strong> yl için yüzde<br />

7,5, 2011, 2012 ve 2013 yllar için ise srasyla yüzde 5,3, yüzde 5 ve yüzde 4,9 olarak<br />

tahmin edilmitir.<br />

B. MAKROEKONOMK POLTKALAR<br />

1. Büyüme ve stihdam<br />

i) Kriz sonras dönemde güçlü, sürdürülebilir ve istihdam yaratan büyümenin salanmas<br />

için para, maliye ve gelirler politikalar koordinasyon içerisinde yürütülecektir.<br />

ii) Ekonomide yurtiçi tasarruflar artrmaya yönelik çalmalar sürdürülecektir. Kamu mali<br />

disiplininin salanmas çerçevesinde, kamu tasarruflarnn iyiletirilmesi bu amacn<br />

gerçekletirilmesine katkda bulunacaktr.<br />

iii) Kriz sonrasnda ekonomik canlanmann güçlendirilmesi ve istikrarl büyüme için özel<br />

kesim yatrmlarn ve ihracat artrmaya yönelik politikalara devam edilecektir.<br />

iv) Kamu yatrmlarnda teknik ve sosyal altyapnn gelitirilmesine öncelik verilecektir.<br />

v) Ekonominin istihdam yaratma kapasitesini artracak politikalara öncelik verilecektir. Bu<br />

çerçevede, igücü piyasas daha esnek hale getirilecek ve igücünün nitelii artrlacaktr.<br />

vi) KOB’lerin rekabet gücü artrlacak ve istihdam yaratma kapasitesi iyiletirilecektir.<br />

vii) Bölgelerdeki potansiyelin ve dinamiklerin ulusal büyümeye ve kalknmaya saladklar<br />

katk artrlacaktr.<br />

156


Orta Vadeli Program (2011-2013)<br />

viii) Krsal kesimde, görece verimlilii yüksek ekonomik faaliyet alanlarn gelitirmek<br />

suretiyle, istihdam ve katma deer artrlacaktr.<br />

2. Kamu Maliye Politikas<br />

Kamu kesimi aç azaltlarak özel sektörün kullanabilecei kaynaklarn artrlmasna katk<br />

salanacak ve böylelikle özel sektör öncülüünde bir büyüme sürecinin gerçeklemesine<br />

yardmc olunacaktr.<br />

Mali saydamlk ve hesap verebilirliin artrlmasna yönelik idari ve hukuki düzenlemelere<br />

devam edilecek, balatlm olan reformlarn uygulama boyutu güçlendirilecektir.<br />

Politika oluturma ve analiz sürecinde büyük önem tayan kamu mali istatistiklerinin<br />

uluslararas standartlara uyumu salanacaktr.<br />

a. Kamu Harcama Politikas<br />

Kamu kaynaklarnn kullanmnda, belirlenen politika ve öncelikler dorultusunda hareket<br />

edilmesi, yürütülen faaliyet ve projelerin gereklilik, etkinlik ve verimlilik açsndan gözden<br />

geçirilerek kamu harcamalarnn salkl bir temele kavuturulmas esastr. Bu çerçevede;<br />

i) Kamu idareleri tarafndan harcama programlar gözden geçirilecek; ihtiyaçlara cevap<br />

vermeyen, verimsiz faaliyet ve projeler tasfiye edilecek, böylece kamu kaynann<br />

ihtiyaçlar dorultusunda daha etkin kullanm salanarak mali alan oluturulacaktr.<br />

ii) Kamuda personel istihdam; personel ihtiyacnn belirlenmesi ve personelin niteliinin<br />

artrlmasna yönelik çalmalar dorultusunda ve merkezi yönetim bütçe kanunlarnda<br />

belirlenen snrlamalara uygun olarak gerçekletirilecektir.<br />

iii) Salk hizmetlerinin kalitesinden ödün verilmeksizin ilaç ve tedavi harcamalarn daha<br />

aklc hale getirmeye yönelik tedbirler alnmaya devam edilecektir. Üniversite<br />

hastanelerinin finansman skntlarnn giderilmesine yönelik yapsal tedbirler alnacaktr.<br />

iv) Salk harcamalarna ilikin denetimlerin daha etkin bir ekilde yaplabilmesi amacyla,<br />

salk hizmet sunucularnn geçmi davranlarn dikkate alan denetim modelleri<br />

gelitirilecek, risk analizi ve veri madencilii alanlarnda yazlm, donanm ve eitim<br />

altyaps güçlendirilecektir.<br />

v) Genel salk sigortas, getirecei mali yüklerin makul düzeyde tutulmas amacyla,<br />

salkta dönüüm programyla birlikte uygulanmaya devam edilecektir.<br />

157


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

vi) Sosyal yardmlarda etkinliin salanmasna yönelik olarak sosyal yardmlarla istihdam<br />

arasnda balant kurulacak ve sosyal yardmlardan mükerrer yararlanma önlenecektir.<br />

vii) Mahalli idarelerin genel bütçe vergi paylarndan kamuya olan borçlarna mahsuben<br />

yaplacak kesinti, yeni borç domasn engelleyecek ve borç stokunun azalmasna<br />

yardmc olacak bir oranla düzenli olarak uygulanacaktr.<br />

viii) Kamu ihale sisteminin etkinlik ve effaflnn artrlmasn ve AB müktesebatnda yer<br />

alan kapsam, tanm ve istisnalarla uyumunu salayacak düzenlemeler hayata<br />

geçirilecektir.<br />

ix) Mali sonuç douracak düzenleme ve uygulamalarla ilgili olarak, ksa dönemin yan<br />

sra, orta ve uzun dönemi de içeren etki analizleri yaplacaktr.<br />

b. Kamu Yatrm Politikas<br />

Kamu yatrmlarnn etkinlii artrlacak; yatrmlar, öncelikli sosyal ihtiyaçlar giderecek ve<br />

üretken faaliyetleri destekleyecek nitelikteki altyapya yönlendirilecek; sektörel, bölgesel<br />

ve AB’ye uyum yönündeki amaçlarn gerçekletirilmesinde etkili bir araç olarak<br />

kullanlacaktr. Bu çerçevede;<br />

i) Kamu yatrmlar etkili ve verimli bir ekilde zamannda gerçekletirilecek ve mevcut<br />

sermaye stoku daha etkin kullanlacaktr.<br />

ii) Eitim, salk, teknolojik aratrma, ulatrma, içme suyu ile bilgi ve iletiim<br />

teknolojilerinin gelitirilmesine yönelik altyap yatrmlarna öncelik verilecektir.<br />

iii) Kamu yatrmlar, bata Güneydou Anadolu Projesi, Dou Anadolu Projesi, Konya<br />

Ovas Projesi olmak üzere bölgeler aras gelimilik farklarn azaltmay hedefleyen<br />

ekonomik ve sosyal altyap projelerine younlatrlacaktr.<br />

iv) AB’ye üyelik yönünde ortaya konulan politika ve önceliklerin hayata geçirilmesi için<br />

sürdürülen çalmalarn gerektirdii yatrmlar hzlandrlacaktr.<br />

v) Kamu altyap yatrmlarnn gerçekletirilmesinde özel sektör katlmn artrc<br />

modellerin kullanm yaygnlatrlacaktr.<br />

vi) Kamu yatrm teklif ve kararlar, sorun ve çözüm analizlerini içeren sektör çalmalar<br />

ve nitelikli yaplabilirlik etüd ve analizlerine dayandrlacaktr.<br />

158


c. Kamu Gelir Politikas<br />

Orta Vadeli Program (2011-2013)<br />

Uygulanacak kamu gelir politikalarnn temel amac; büyüme, yatrm ve istihdamn<br />

desteklenmesine ve ekonomide kaytdln azaltlmasna katkda bulunmak ve etkin,<br />

basit ve adil bir vergilendirme sistemi oluturmaktr. Bireysel ve kurumsal tasarruf ve<br />

sermaye birikiminin tevik edilmesi özel önem tamaktadr. Bu çerçevede;<br />

i) Vergi politikalarnn uygulanmasnda istikrar ve vergilendirmede öngörülebilirlik esas<br />

olacaktr.<br />

ii) Dorudan yabanc sermaye yatrmlarnn ülkeye giriinin hzlandrlmasna, yatrmlarn<br />

ve Ar-Ge faaliyetlerinin desteklenmesine, istihdamn artrlmasna ve bölgeler aras<br />

gelimilik farkllklarnn azaltlmasna yönelik vergi politikalarnn uygulanmasna devam<br />

edilecektir.<br />

iii) Vergi kanunlarnda yer alan istisna, muafiyet ve vergi indirimi hükümleri, öngörülen<br />

sosyo-ekonomik politika ve hedefler çerçevesinde gözden geçirilerek vergi mevzuat<br />

sadeletirilecektir. stisna, muafiyet ve indirimler nedeniyle oluan vergi harcamas<br />

tutarlarnn hesaplanmasna devam edilecektir.<br />

iv) Yüksek oranda vergilendirilen ürünler bata olmak üzere vergi kayp ve kaçan<br />

önlemeye yönelik denetimler artrlacaktr.<br />

v) Vergi ve dier mali yükümlülüklerin zamannda ödenmesini salamak amacyla etkin<br />

bir tahsilât sistemi oluturulacaktr.<br />

vi) Vergiye gönüllü uyumun artrlmas ve vergi tabannn geniletilmesine yönelik<br />

çalmalara devam edilecektir.<br />

vii) Maktu vergi ve harçlar genel ekonomik koullar göz önüne alnarak güncellenecektir.<br />

viii) Vergi idaresinin denetim ve uygulama kapasitesinin güçlendirilmesiyle ilgili<br />

çalmalara devam edilecektir.<br />

ix) Vergi uyumazlklarna dair idari yarglama alannda gerekli düzenlemeler yaplacaktr.<br />

x) Yerel yönetimlerin öz gelirlerinin artrlmasna yönelik düzenlemeler hayata<br />

geçirilecektir. Yerel idarelerin öz gelirlerinin artrlmasnda, imar ve altyap hizmetleri<br />

sonrasnda varlklarn deerinde ortaya çkan artlardan daha fazla yararlanlacaktr.<br />

159


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

xi) Atl vaziyette bulunan Hazineye ait tanmazlar, ilgili kamu kurum ve kurulularyla<br />

koordinasyon içerisinde, gelitirilecek projeler vastasyla ekonomiye kazandrlacaktr.<br />

d. Kamu Borçlanma Politikas<br />

Kamu borcunun yönetimi, iç ve d piyasa koullar ile maliyet unsurlar göz önünde<br />

bulundurularak belirlenen risk düzeyi çerçevesinde, finansman ihtiyacnn orta ve uzun<br />

vadede mümkün olan en uygun maliyetle karlanmas ilkesine dayanmaktadr. Bu ilke<br />

çerçevesinde,<br />

i) Kamu kesimi borçlanmasnn özel kesim kaynaklarn dlamamasn teminen iç borç<br />

çevirme oran kademeli olarak azaltlacaktr.<br />

ii) effafln artrlmas amacyla, kamuoyunun ihtiyaçlar da dikkate alnarak, finansman<br />

programlar ve borç bilgilerinin düzenli olarak açklanmasna devam edilecektir.<br />

iii) Devlet iç borçlanma senetlerinin yatrmc tabannn geniletilmesi amacna yönelik<br />

olarak yeni araçlarn ve yeni sat yöntemlerinin gelitirilmesine ilikin çalmalara devam<br />

edilecektir.<br />

e. Kamu Mali Yönetimi ve Denetim<br />

dari ve mali sorumluluklarn gerei gibi yerine getirilmesine yönelik olarak 5018 sayl<br />

Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunuyla oluturulan yeni mali yönetim ve denetim<br />

anlaynn, tüm unsurlaryla hayata geçirilebilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, iç<br />

kontrol sistemlerinin salkl bir ekilde kurulmas, iç ve d denetimin etkin ve koordineli<br />

bir ekilde çalmas esastr.<br />

i) 5018 sayl Kanunla uyum salayacak ekilde etkin bir d denetimin salanmas için<br />

Saytay’n yasal ve insan kaynaklar altyaps güçlendirilecektir.<br />

ii) Saytay’n denetim faaliyetleri kamuda yaygnlatrlacaktr. ç kontrol ve iç denetim<br />

sisteminin salkl bir ekilde çalmasna yönelik Saytay’n daha fazla katk vermesi<br />

salanacaktr.<br />

iii) Kamu kurum ve kurulularnda yönetim sorumluluunun güçlendirilmesi için gerekli<br />

mali yönetim, iç kontrol ve iç denetim faaliyetlerinin etkin bir ekilde uygulanmasna<br />

yönelik tedbirler güçlendirilecektir.<br />

160


Orta Vadeli Program (2011-2013)<br />

iv) Kamu idarelerinin faaliyetlerinde kamu iç kontrol standartlarnn esas alnmas<br />

salanacaktr.<br />

v) Kamu kurulularnda kamu mali yönetiminin gerektirdii hizmetlerin daha etkin<br />

sunulmasn teminen insan kaynaklar altyaps nitelik ve nicelik olarak güçlendirilecektir.<br />

f. Kamu ktisadi Teebbüsleri ve Özelletirme<br />

KT’lerin kârllk ve verimlilik ilkelerine uygun olarak iletilmesi esastr. KT’lerin belirli bir<br />

takvim ve strateji çerçevesinde özelletirilme çalmalar kararllkla sürdürülecektir.<br />

i) KT’lerde; yetkilendirmeyi, hesap verebilirlii, effafl, karar alma süreçlerinde etkinlii<br />

ve performansa dayal yönetimi esas alan stratejik yönetim anlay yaygnlatrlacaktr.<br />

ii) KT’lerin tüm iletmecilik politikalar; stratejik planlar ile genel yatrm ve finansman<br />

kararnamelerinde öngörülen hedeflere ulaacak ekilde belirlenecek ve etkin bir ekilde<br />

uygulanacaktr.<br />

iii) KT’lerin gayrimenkullerinin deerlendirilmesinde rayiç bedel esas alnacaktr. KT’lerin<br />

atl olmayan gayrimenkullerinin devri, iletmenin verimlilii, bütünlüü ve çevre sal<br />

gibi hususlar olumsuz etkilemeyecek ekilde mümkün olabilecektir. Kamu kurum ve<br />

kurulularnn KT’lerin gayrimenkullerine ilikin devralma taleplerinin<br />

deerlendirilmesinde 2942 sayl Kamulatrma Kanunu hükümleri esas alnacaktr.<br />

iv) KT’lerin sürekli zarar eden ve alnacak tedbirlerle kâra geçirilmesi mümkün<br />

görülmeyen iletme birimleri tasfiye edilecektir.<br />

v) KT’lerde nitelikli personel ihtiyacnn karlanmas için gerekli tedbirler alnacaktr.<br />

vi) Kamunun elektrik datm ve eker üretimi alanlarndan tamamen çekilmesi; elektrik<br />

üretimi, telekomünikasyon, liman, otoyol ve köprü iletmeciliindeki paynn ise<br />

azaltlmas hedeflenmektedir.<br />

3. Ödemeler Dengesi<br />

stikrarl ve sürdürülebilir büyüme ortamnn salanmas için cari açn kontrol altna<br />

alnmas ve borç yaratmayan kaynaklarla finanse edilmesi esastr.<br />

i) hracatta firmalarn küresel rekabet gücünü artrmak amacyla yenilikçilie ve Ar-Ge’ye<br />

dayal, katma deeri yüksek, markal ürün ve hizmetlerin üretim ve pazarlama<br />

süreçlerinin desteklenmesi salanacaktr.<br />

161


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

ii) hracatta pazar çeitliliini artrmak amacyla bölgesel stratejiler kapsamnda, küresel<br />

krizden nispeten daha az etkilenen Afrika ülkeleri ile Asya-Pasifik ve benzeri ülke<br />

gruplarna yönelik ticaretin artrlmas salanacaktr.<br />

iii) Belirlenen hedef ülkelerle ticari ilikilerin gelitirilmesine yönelik “Ülke Masalar”<br />

kapsamnda pazara giri projeleri ve eylem planlar hazrlanarak hayata geçirilecektir.<br />

Ayrca, ihracatçlarn karlatklar pazara giri engelleri tespit edilerek bu engellerin<br />

ortadan kaldrlmasna yönelik giriimlerde bulunulacaktr.<br />

iv) Üretim ve ihracatn ithalata olan yüksek oranl bamlln azaltmak amacyla özellikle<br />

ara mallar ve yatrm mallarnda yurtiçi üretim kapasitesini artrc politikalara ve<br />

desteklere devam edilecektir.<br />

v) AB teknik mevzuatna uyumda ilerleme kaydedilecek ve yurtiçi ve yurtd piyasalara<br />

kaliteli ve güvenli ürün arz edilmesi salanacaktr. Ayrca, AB’nin üçüncü ülkelerden<br />

ithalatta ürün güvenlii denetimleri sistemiyle mevzuatmzn uyumlu hale getirilmesi<br />

çalmalar sürdürülecektir.<br />

vi) hracata yönelik kredi ve garanti destek imkanlarn iyiletirmek amacyla Eximbank<br />

kaynaklarnn artrlmasna devam edilecektir.<br />

vii) “Üretime Dönük hracat Stratejisinin” bir parças olan “Girdi Tedarik Stratejisi”<br />

çerçevesinde; dahilde ileme rejiminde, iç piyasa üretimi ve denetim koullarnda ortaya<br />

çkan gelimelere paralel olarak gerekli deiiklik ve düzenlemeler yaplacaktr.<br />

viii) pek yolunun yeniden canlandrlmas amacyla, Japonya’dan Türkiye’ye kadar olan<br />

güzergâhtaki gümrük idareleri arasnda ibirliinin artrlmas, ticaretin kolaylatrlmas ve<br />

snr geçilerinin hzlandrlmas yönündeki çalmalara devam edilecektir.<br />

4. Para Politikas<br />

Para politikas 2011–2013 döneminde de enflasyon hedeflemesi çerçevesinde<br />

yürütülecektir. Para politikasnn temel amac fiyat istikrarn salamak ve sürdürmektir.<br />

Bu amaç dorultusunda;<br />

i) Temel para politikas arac olarak ksa vadeli faiz oranlar kullanlmaya devam<br />

edilecektir. Ksa vadeli faiz oran dndaki para politikas araçlar, önümüzdeki dönemde<br />

de para politikasnn etkinliini artrmak ve ekonomiye dair riskleri azaltmak amacyla<br />

kullanlabilecektir.<br />

162


Orta Vadeli Program (2011-2013)<br />

ii) Enflasyon hedefleri, Hükümet ve Merkez Bankas tarafndan üç yllk vadede<br />

belirlenecektir.<br />

iii) Para politikasnda hesap verebilirlii ve effafl temin etmek amacyla, enflasyonun yl<br />

sonu hedefinden belirgin olarak sapmas ya da sapma olaslnn ortaya çkmas halinde,<br />

Merkez Bankas hedeften sapmann nedenlerini ve enflasyonun tekrar hedefe<br />

yaknsamas için alnmas gereken önlemleri Hükümete yazl olarak bildirecek ve<br />

kamuoyuna duyuracaktr.<br />

iv) Esnek ve etkin likidite yönetimine imkan veren para politikasnn operasyonel<br />

çerçevesi önümüzdeki dönemde de sürdürülecektir.<br />

v) Dalgal döviz kuru rejimi uygulamasna bu dönemde de devam edilecektir.<br />

vi) Piyasa derinliinin kaybolmasna bal olarak kurlarda salksz fiyat oluumlarnn<br />

gözlenmesi durumunda döviz satm ihaleleri yaplabilecei gibi spekülatif davranlar<br />

gözlenmesi durumunda piyasaya dorudan müdahale edilebilecektir.<br />

vii) Piyasa koullar göz önünde bulundurularak, rezerv biriktirme amaçl döviz alm<br />

ihaleleri önceden ilan edilen program dahilinde yaplmaya devam edilecektir.<br />

IV. PROGRAM DÖNEM GELME EKSENLER<br />

A. REKABET GÜCÜNÜN ARTIRILMASI<br />

1. Ortamnn yiletirilmesi<br />

ortamnn rekabetçi bir yapya kavuturularak iyiletirilmesi temel amaçtr. Bu<br />

çerçevede;<br />

i) KOB’lerin finansmana eriimlerinin artrlmas amacyla salanan desteklerin etkinlii<br />

artrlacak ve finansal araçlar çeitlendirilecektir.<br />

ii) KOB’lerin, yeni giriimcilerin, esnaf ve sanatkârlarn rekabet güçlerinin artrlmasna<br />

yönelik etkin destekler salanacak, desteklere ilikin izleme ve deerlendirme sistemleri<br />

oluturulacak ve kurumlar aras ibirlii ve koordinasyon artrlacaktr.<br />

iii) ortamnn iyiletirilmesine yönelik olarak bürokrasinin azaltlmas, ilemlerin<br />

hzlandrlmas ve ilem maliyetlerinin düürülmesi konusundaki çalmalar<br />

sürdürülecektir.<br />

163


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

iv) Devlet yardmlarnn AB müktesebatyla uyumlu hale getirilmesi çalmalar<br />

sürdürülecektir.<br />

v) Fikri mülkiyet sisteminin etkinliini salamak üzere; ksa, orta ve uzun vadeli stratejiler<br />

belirlenecek, kurumsal kapasite ve hukuki altyap güçlendirilecek, kurumlar aras etkin bir<br />

ibirlii ve koordinasyon salanacak, toplum düzeyinde yaygn ve yerleik fikri haklar<br />

kültürü oluturulacaktr.<br />

vi) Giriimci Bilgi Sistemi gelitirilecektir.<br />

2. Ekonomide Kaytdln Azaltlmas<br />

Ekonomide rekabet gücünün artrlmas, haksz rekabetin önlenmesi ve kamu<br />

finansmanna katkda bulunulmas hedefleri dorultusunda, ekonomide kaytdln<br />

azaltlmas temel amaçtr. Bu çerçevede;<br />

i) Kaytd Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Plan güncellenecektir. Söz konusu<br />

Plan kapsamnda kaytdla kar kurumsal ve toplumsal mutabakat güçlendirilerek<br />

kayt içi faaliyetler özendirilecek, denetim kapasitesi artrlacak, yaptrmlarn etkinlii<br />

artrlmak üzere gözden geçirilecektir.<br />

ii) Bata vergi denetimi olmak üzere, denetimlerde etkinliin kurumlar aras çapraz<br />

kontrolü de içerecek ekilde salanmas amacyla kamu idarelerinin uygulama<br />

kapasitesinin gelitirilmesine yönelik çalmalara arlk verilerek, idarelerin beeri ve<br />

teknolojik altyaps iyiletirilecektir.<br />

3. Finansal Sistemin Gelitirilmesi<br />

Finans sektöründe güven ve istikrar güçlendirilecek ve sektörün uluslararas rekabet<br />

gücü artrlacaktr. Bu çerçevede;<br />

i) Finansal piyasalarn daha etkin izlenmesi, sistemik risk yönetiminin etkinliinin<br />

artrlmas ve yurt d ilgili mercilerle ibirliinin artrlmas salanacaktr.<br />

ii) Finans sektöründeki tüketici ve yatrmc haklarnn gözetilmesine yönelik uygulamalar<br />

gelitirilecektir.<br />

iii) Finans sektörünün düzenleme ve denetimi, uluslararas standartlara, AB<br />

müktesebatna, küresel kriz sonras dönemde G-20 platformu öncülüünde yürütülen<br />

yeni çalmalara uyum gözetilerek gelitirilecektir.<br />

164


Orta Vadeli Program (2011-2013)<br />

iv) stanbul Uluslararas Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Plan titizlikle uygulanacaktr.<br />

4. Enerji ve Ulatrma Altyapsnn Gelitirilmesi<br />

a. Enerji<br />

Enerji politikasnn temel amac; artan nüfusun ve büyüyen ekonominin ihtiyaç duyaca<br />

enerjinin, rekabetçi bir serbest piyasa ortamnda, sürekli, kaliteli ve güvenli bir ekilde<br />

asgari maliyetle karlanmasdr. Bu çerçevede;<br />

i) Elektrik enerjisi arz güvenliinin temini ve elektrik üretim, iletim ve datm<br />

yatrmlarnn arz-talep projeksiyonlar çerçevesinde gerçekletirilmesi için gerekli tedbirler<br />

alnacaktr.<br />

ii) Elektrik datm ve üretim özelletirmeleri gelir elde etmenin yan sra piyasada<br />

oluacak fiyat yaps ve dier sektörel öncelikler göz önünde bulundurularak<br />

gerçekletirilecektir.<br />

iii) Elektrik arznda salkl bir kaynak çeitlilii yaratmak ve arz güvenliini artrmak<br />

amacyla nükleer güç santrallerinin kurulmas konusunda balatlan çalmalara devam<br />

edilecektir.<br />

iv) Elektrik Enerjisi Piyasas ve Arz Güvenlii Stratejisi Belgesi ile ilan edilmi elektrik<br />

üretimindeki kaynak kullanm hedefleri dikkate alnarak, elektrik maliyetlerinin asgari<br />

seviyelerde tutulmasn salayacak ekilde elektrik enerjisi üretiminde yerli kaynaklarn<br />

paynn artrlmas için tedbirler alnacaktr.<br />

v) Elektrik üretiminde doal gaz ve ithal kömür kaynaklarna bamllk azaltlacaktr.<br />

Elektrik d alanlarda doal gaz kullanm rekabete dayal olarak yaygnlatrlacak ve<br />

mevsimsel talep deiimleri de dikkate alnarak ulusal düzeyde doal gaz arz güvenlii<br />

salanacaktr.<br />

vi) Elektrik üretimi, iletimi ve datmnda kayp/kaçaklarn asgari seviyeye indirilmesi,<br />

Enerji Verimlilii Kanunu çerçevesindeki destekleme imkânlarnn artrlmas, talep taraf<br />

yönetimi, yüksek verimli kojenerasyon ve yaltm gibi uygulamalarn yaygnlatrlmas<br />

yönünde politikalar izlenecektir.<br />

vii) Bölgemizde bulunan enerji (petrol, doal gaz ve elektrik) kaynaklarnn uluslararas<br />

pazarlara ulatrlmasnda Türkiye’nin transit güzergâh ve terminal ülke olmas için<br />

gerekli çalmalar sürdürülecektir.<br />

165


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

b. Ulatrma<br />

Ulatrma sektöründe temel amaç; tama türleri arasnda dengenin saland, çada<br />

teknoloji ve uluslararas kurallarla uyumlu, çevreye duyarl, ekonomik, güvenli ve hzl<br />

tamacln yapld bir ulatrma altyapsnn oluturulmasdr. Ulatrma alt<br />

sektörlerinin birbirlerini tamamlayc nitelikte çalmas ve kombine tamacln<br />

yaygnlatrlmas esastr. Bu çerçevede;<br />

i) Ulatrmann tüm türlerinde trafik güvenlii artrlacaktr.<br />

ii) AB kaynaklarndan azami ölçüde yararlanlarak, ulusal ulam alarmzn Trans-Avrupa<br />

ulatrma alaryla bütünlemesi, Türk limanlarnn AB deniz otoyollarnda ana akslar<br />

üzerinde yer almas ve Avrupa Tek Hava Sahasna entegrasyonun salanmas yönündeki<br />

çalmalara devam edilecektir.<br />

iii) Devam eden bölünmü yol yapm çalmalar tamamlanacak; ayrca mevcut<br />

karayollar, standartlar yükseltilerek iyiletirilecektir.<br />

iv) TCDD’nin hizmet kalitesi artrlacak, hzl trenle yolcu tamacl yaygnlatrlacaktr.<br />

Demiryolu tamaclnn sektör içindeki payn artrmak ve TCDD’nin kamu üzerindeki<br />

mali yükünü azaltmak amacyla, demiryolu sektörü ve TCDD yeniden yaplandrlacaktr.<br />

v) Yük tamaclnda demiryolu ve denizyoluna arlk verilecek; iç bölge balantlar<br />

gelitirilerek limanlar kombine tamaclk yaplabilen lojistik merkezler haline<br />

getirilecektir. Uygun liman sahalar tespit edilecek, ana limanlar oluturulacak ve<br />

limanlarn etkin yönetimi salanacaktr.<br />

vi) Havaalanlarnda orta ve uzun vadeli kapasite ihtiyaçlarnn belirlenmesine yönelik<br />

çalmalar yaplacak, bölgesel hava tamaclnn gelitirilmesine yönelik tedbirler<br />

alnacaktr.<br />

vii) Kent içi ulam altyap projelerinin planlanmas, projelendirilmesi, yapm ve iletilmesi<br />

aamalarnda etkinlik ve verimlilik artrlacaktr.<br />

5. Çevrenin Korunmas ve Kentsel Altyapnn Gelitirilmesi<br />

Kentlerin yaam standartlarnn yükseltilmesi, sürdürülebilir kentsel gelimenin<br />

salanmas, yaanabilir mekanlarn oluturulmas ve çevrenin korunmas temel amaçtr.<br />

Bu çerçevede;<br />

166


Orta Vadeli Program (2011-2013)<br />

i) AB müktesebatna uyum kapsamnda müzakerelere açlan çevre faslnda uyumlatrlan<br />

mevzuatn uygulanmasnda etkinlii salamak üzere ilgili tüm kurumlarn kapasiteleri<br />

gelitirilecektir.<br />

ii) klim deiikliiyle mücadele kapsamndaki faaliyetler Ulusal klim Deiiklii Stratejisi<br />

çerçevesinde yürütülecektir.<br />

iii) Bata biyolojik çeitlilik olmak üzere doal kaynaklarn korunmas, gelitirilmesi ve<br />

ekonomik anlamda deer kazandrlmasna yönelik çalmalar yaplarak sürdürülebilir<br />

kullanm salanacaktr.<br />

iv) Ülkemizde su kaynaklarnn etkin bir ekilde yönetimi amacyla idari, yasal ve finansal<br />

düzenlemeler gerçekletirilecektir.<br />

v) Kat atk yönetiminde kaynakta ayrtrma, toplama, tama, geri kazanm ve bertaraf<br />

safhalar teknik ve mali yönden bir bütün olarak deerlendirilecektir.<br />

vi) Çevre korumaya yönelik kentsel altyap hizmetlerinin planlanmas, projelendirilmesi,<br />

gerçekletirilmesi ve iletilmesinde belediyelerin kapasiteleri gelitirilecektir.<br />

vii) Mekânsal planlama sisteminin gelitirilmesine yönelik çalmalar yaplacaktr.<br />

viii) Konut arz ve talebine yeterli kaynak salamak üzere sermaye piyasas araçlar<br />

gelitirilecektir.<br />

6. Ar-Ge ve Yenilikçiliin Gelitirilmesi<br />

Bilim ve teknolojide yetkinlemek, bu yetkinlii ekonomik ve sosyal faydaya<br />

dönütürmek, Ar-Ge çalmalarnn ürüne dönümesi ve rekabet gücüne katksnn<br />

artrlmas sürecinde önemli rol üstlenen özel sektörün yenilik yeteneini artrmak bilim ve<br />

teknoloji politikasnn temel amacdr. Bu çerçevede;<br />

i) Ulusal yenilik sistemi içerisinde kurum ve kurulularn, görev ve faaliyetleri göz önüne<br />

alnarak, aralarndaki ibirliinin ve özel kesimin sistem içerisindeki etkinliinin artrlmas<br />

desteklenecektir.<br />

ii) Bata KOB’ler olmak üzere, özel kesimin Ar-Ge kapasitesi ve Ar-Ge’ye olan talebinin<br />

artrlmas salanacaktr.<br />

iii) Özel sektör ile üniversiteler ve aratrma kurumlar arasndaki ibirliini gelitirmeye<br />

yönelik programlar ve rekabet öncesi Ar-Ge ibirlikleri desteklenecek, aratrmac insan<br />

167


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

gücü özel sektörün ihtiyaçlar da dikkate alnarak nitelik ve nicelik yönünden<br />

gelitirilecektir.<br />

iv) Da bamlln yüksek olduu stratejik sektörlerde yerli teknolojik yeteneklerin<br />

gelitirilmesi ve ürüne dönütürülmesine yönelik programlarn ilerlii artrlacaktr.<br />

v) Kamu aratrma kurumlar ve yükseköretim kurumlarnda ileri seviyede aratrmalarn<br />

yaplaca mükemmeliyet/uzmanlk merkezleri ile merkezi aratrma laboratuvarlarnn<br />

kurulmasna devam edilecek, özel sektörün benzer giriimleri tevik edilecektir.<br />

7. Bilgi ve letiim Teknolojilerinin Yaygnlatrlmas<br />

Bilgi ve iletiim teknolojilerinin yaygn ve etkin kullanmyla bilgi toplumuna dönüüm<br />

sürecinin hzlandrlmas temel amaçtr. Bu çerçevede;<br />

i) Bilgi toplumuna dönüüme yönelik politika ve stratejilerin etkin bir ekilde uygulanmas<br />

ve izlenmesi salanacaktr.<br />

ii) Bilgi ve iletiim teknolojileri altyapsnn gelitirilmesi amacyla elektronik haberleme<br />

sektöründe alternatif altyap ve hizmetlerin sunumuna önem verilerek sektörde rekabet<br />

artrlacaktr.<br />

iii) Elektronik haberleme sektöründe etkin rekabet ortamnn tesis edilmesi amacyla<br />

ihtiyaç duyulan hukuki düzenlemeler tamamlanacak, mevcut düzenlemeler deien<br />

teknoloji ve pazar yapsnn ortaya çkard ihtiyaçlar dorultusunda gözden geçirilecek,<br />

düzenlemelerin zamannda ve etkin ekilde uygulanmas salanacaktr.<br />

iv) Telekomünikasyon altyapsnn güçlendirilmesi ve maliyetlerin düürülmesi amacyla<br />

altyap yatrmlaryla e anl olarak fiber optik kablo ebekesi tesisine imkân verecek fiziki<br />

altyaplarn da kurulmas salanacaktr. Bilgi ve iletiim teknolojileri altyapsndaki<br />

bölgesel farkllklar azaltlarak, toplumun tüm kesimlerinin genibant teknolojileri bata<br />

olmak üzere bilgi ve iletiim teknolojilerine eriimi artrlacak, bu teknolojilerin uygun<br />

maliyetlerle yaygn kullanm salanacaktr.<br />

v) Uydu teknolojileri alannda, milli uydu imal edilmesine yönelik çalmalar<br />

younlatrlacaktr.<br />

vi) Bilgi ve iletiim teknolojileri sektöründe kamu almlar, sektörün geliimini<br />

destekleyecek bir politika arac olarak kullanlacaktr.<br />

168


Orta Vadeli Program (2011-2013)<br />

vii) Bilgi teknolojileri sektörünün ihtiyaç duyduu uzmanlk alanlarnda nitelikli insan<br />

kayna gelitirilecektir. Yazlm ve hizmetler alannda sektörün yurtdna açlm<br />

desteklenecektir.<br />

viii) Posta sektörü kalite, güvenilirlik ve eriilebilirlik esaslar ve AB düzenlemeleri<br />

paralelinde rekabetçi bir anlayla yeniden yaplandrlacak ve sektörde etkin düzenleme<br />

ve denetim salanacaktr.<br />

ix) Uluslararas yükümlülükler dikkate alnarak yaynclk sektörü gelitirilecektir.<br />

8. Tarmsal Yapnn Etkinletirilmesi<br />

Tarm sektöründe, gda güvenlii ve güvenilirliinin salanmas ile doal kaynaklarn<br />

sürdürülebilir kullanm gözetilerek, örgütlü ve rekabet gücü yüksek bir yapnn<br />

oluturulmas temel amaçtr. Bu çerçevede;<br />

i) Tarmsal destekler, alan ve ürün temelinde farkllatrlarak üretimde etkinlik, verimlilik<br />

ve kaliteyi artrmaya yönelik olarak düzenlenecektir.<br />

ii) Bilgi altyaplar bata olmak üzere tarm sektöründeki kurumsal ve idari yaplardaki<br />

dönüüme öncelik verilecek, tarmsal istatistikler nitelik ve nicelik olarak iyiletirilecektir.<br />

iii) Kamunun bitki ve hayvan sal ile gda güvenilirlii hizmetlerine ilikin kapasitesi<br />

gelitirilecek ve tarm ile gda iletmelerinin modernizasyon faaliyetleri desteklenecektir.<br />

iv) Tarm ürünleri ihracat desteklerinde, katma deeri yüksek, markal ve nihai tüketiciye<br />

yönelik ürünlere arlk verilecektir.<br />

v) Bitkisel üretimde, verimlilii artrma amaçl uygulamalar yaygnlatrlacak, bitki sal<br />

uygulamalar gelitirilecektir.<br />

vi) Hayvanclkta; et ve süt piyasalarnda istikrarn salanmas ve besi hayvanclnn<br />

gelitirilmesi yönünde yapsal dönüümü salayacak ekilde destekler düzenlenecek,<br />

slah çalmalaryla hastalk ve zararllarla mücadeleye ve kaliteli yem bitkileri üretiminin<br />

artrlmasna öncelik verilecektir.<br />

vii) Üreticilerin eitimi ve sektördeki yaym hizmetlerine ilikin faaliyetler iyiletirilecektir.<br />

viii) Toprak ve su kaynaklarnn etkin kullanlmasna yönelik yöntem ve araçlara öncelik<br />

verilecek, arazi toplulatrma ve gerekli yasal düzenlenme yoluyla iletme ölçekleri<br />

büyütülecek ve sulama yatrmlar yaygnlatrlacaktr.<br />

169


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

ix) Su ürünleri sektöründe, kaynak yönetim sistemine yönelik kurumsal kapasite<br />

gelitirilecek ve yetitiriciliin çevresel sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde<br />

gerçekletirilmesi salanacaktr.<br />

x) Ormanlar, toplum sal ve ihtiyaçlar dikkate alnarak sürdürülebilir yönetim anlay<br />

dahilinde korunarak deerlendirilecek; aaçlandrma, rehabilitasyon ve kent ormancl<br />

gelitirilecek; ekosistem ve ergonomik arlkl eitim ve tantm faaliyetleri<br />

younlatrlacaktr.<br />

9. Sanayi ve Hizmetlerde Yüksek Katma Deerli Üretim Yapsna Geçi Salanmas<br />

a. Sanayi<br />

malat sanayiinde rekabet gücünü artrmak ve dünya ticaretinden daha fazla pay almak<br />

üzere yüksek katma deerli mal üretimini artrarak, yapsal dönüümün hzlandrlmas<br />

temel amaçtr. Bu çerçevede;<br />

i) Türkiye’nin belirli sektörlerde üretim merkezi olmasna yönelik olarak sanayi ihracat<br />

artrlacak ve yapsal dönüüme katk salayacak Sanayi Stratejisi ve sektörel stratejiler<br />

uygulamaya geçirilecektir.<br />

ii) Üretimin ithalata olan bamlln azaltmak amacyla yurtiçi katma deeri artrc<br />

sektörel politikalar gelitirilecektir.<br />

iii) Yüksek katma deerli mal üretimini teminen ürün kalitesi gelitirme ve piyasada<br />

güvenli ürünlerin yer almasn salamak amacyla laboratuarlarn kurulmas<br />

desteklenecek, uygunluk deerlendirme ve piyasa gözetim sistemleri etkinletirilecektir.<br />

iv) Tekstil, hazr giyim, deri, seramik, cam, mobilya, kuyumculuk gibi geleneksel<br />

sektörlerin tüketime yönelik ürünlerinde özgün tasarm faaliyetleri özendirilecek, ulusal ve<br />

uluslararas marka oluturulmas desteklenecektir.<br />

v) KOB’lerin büyüme ve birlemeleri özendirilecek,verimliliklerini artrmaya, i kurma ve<br />

gelitirmeye yönelik faaliyetleri desteklenecektir.<br />

vi) Savunma sanayiinde, yurtiçi teknoloji ve kabiliyet edinimini esas alan bir sistem<br />

oluturulacaktr.<br />

vii) Madencilikte ülke potansiyelinden en üst düzeyde yararlanlacak, maden arama<br />

faaliyetlerine ve katma deerin artrlmasna önem verilecek, yurtiçinde ve yurtdnda<br />

170


Orta Vadeli Program (2011-2013)<br />

petrol ve doal gaz arama ve üretim çalmalarna hz verilecek, ihtiyaç duyulan kurumsal<br />

yaplandrma çalmalar yürütülecektir.<br />

b. Hizmetler<br />

Turizm<br />

Turizm sektöründe, turist bana gelirin ve turist saysnn artrlmas amacyla hizmet<br />

kalitesini artran, pazarlama kanallarn çeitlendirerek üst gelir gruplarn hedef alan,<br />

doal sermayeyi koruyan ve sürdürülebilir klan, karlatrmal rekabet üstünlüüne<br />

uygun turizm çeitlerini öne çkaran bir yapnn oluturulmas temel amaçtr. Bu<br />

çerçevede;<br />

i) Turizm yatrmlar, gelimi ve youn kullanma konu olan yörelerden dier alanlara<br />

kaydrlarak çeitlendirilecek ve turizm faaliyetlerinin tüm yla yaylmas salanacaktr.<br />

ii) Turizm yatrmlar, doal, tarihi, sosyal ve kültürel çevreyi koruyucu ve gelitirici bir<br />

yaklamla ele alnacaktr.<br />

iii) Uluslararas turizm pazarndan alnan payn artrlabilmesi için seçilmi pazarlar bata<br />

olmak üzere tantma ve uluslararas örgütler nezdinde turizm alanndaki ibirliine arlk<br />

verilecektir.<br />

iv) stanbul bata olmak üzere gelime potansiyeli yüksek turizm bölgelerinin kültürel,<br />

sosyal ve doal zenginlikleri sürdürülebilir turizm yaklamyla deerlendirilecektir.<br />

naat, Mühendislik-Mimarlk, Teknik Müavirlik ve Müteahhitlik Hizmetleri<br />

Ülke ekonomisinin özelliklerine ve sosyal gereksinimlere uygun, ileri teknoloji kullanan ve<br />

uluslararas kurallarla uyumlu, çevreye duyarl, katma deeri, döviz girdisi ve istihdam<br />

yüksek ve bu dorultuda hizmet kalitesi, beeri ve fiziki sermayesi gelimi bir sektör<br />

yaps oluturmak temel amaçtr. Bu çerçevede;<br />

i) Sektörde denetim etkinletirilecektir.<br />

ii) Sektör istihdamnn kalitesi artrlacaktr.<br />

iii) Yurtd müteahhitlik ve müavirlik hizmetlerinde rekabet gücü artrlacaktr.<br />

171


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Ticaret Hizmetleri<br />

Rekabetçi bir ortamda verimlilik artnn salanmas, ticaret hacminin artrlmas,<br />

teknoloji kullanm ve yenilikçiliin özendirilmesi temel amaçtr. Bu çerçevede;<br />

i) Ticaret hizmetlerinde yüksek katma deerli hizmet üretimi desteklenecektir. Toptan ve<br />

perakende ticaret hizmetleri sektöründe; rekabeti ve tüketiciyi koruyan, kayt dl<br />

önleyen, verimlilik ve kaliteyi artran, hijyen kurallarna uyumu gözeten ve sektör içi<br />

kesimler arasnda dengeli gelimeyi salayan bir ortam tesis edilecektir.<br />

ii) Fiziki mal aknn yüksek standartlara sahip güvenilir, ucuz ve hzl ulam sistemleriyle<br />

temin edilmesine yönelik olarak; lojistik ve kombine tamaclk faaliyetlerinin<br />

gelitirilmesi ve bürokratik ilemlerin basitletirilmesi salanacaktr.<br />

iii) Elektronik ticaretin yaygnlatrlmasna yönelik çalmalar sürdürülecektir.<br />

B. STHDAMIN ARTIRILMASI<br />

1. gücü Piyasasnn Gelitirilmesi<br />

stihdam odakl sürdürülebilir büyüme çerçevesinde, rekabetçi bir ekonomik yapda ve<br />

bilgi toplumuna dönüüm dorultusunda istihdam imkanlarnn gelitirilmesi, isizliin<br />

azaltlmas ve igücü piyasasnn etkinletirilmesi temel amaçtr. Bu çerçevede;<br />

i) letmelerin ilave istihdam oluturmalarn kolaylatracak ve kaytdna yönelii<br />

önleyecek yeni modeller gelitirilecektir.<br />

ii) 5982 sayl Kanun’la Anayasa hükümlerinde gerçekletirilen deiiklikler ile AB ve ILO<br />

norm ve standartlarna uyum çerçevesinde, çalma hayatna ilikin mevzuat gözden<br />

geçirilecek ve sosyal diyalog alannda gerekli düzenlemeler yaplacaktr.<br />

iii) gücü piyasasnda bata gençler, kadnlar ve özürlüler olmak üzere dezavantajl<br />

kesimlere yönelik destekleyici politikalar sürdürülecektir.<br />

2. Eitimin gücü Talebine Duyarllnn Artrlmas<br />

Eitimin, igücü talebine duyarllnn artrlmas ve igücü piyasasnda talep edilen<br />

nitelik ve nicelikte insan gücünün yetitirilmesi temel amaçtr. Bu çerçevede;<br />

i) dünyasnn talep ettii nitelikteki igücünün yetitirilmesi amacyla eitim sistemi ile<br />

igücü piyasas arasndaki uyum güçlendirilecektir.<br />

172


Orta Vadeli Program (2011-2013)<br />

ii) Mesleki Eitim ve Öretim Stratejisi hazrlanacak, Hayat Boyu Örenme Stratejisi etkili<br />

bir ekilde uygulanacaktr.<br />

iii) AB’ye uyum kapsamnda Ulusal Yeterlilik Çerçevesi oluturularak eitim ve öretim<br />

programlar ulusal meslek standartlarna göre güncellenecek ve uyumlatrlacaktr.<br />

3. Aktif gücü Politikalarnn Gelitirilmesi<br />

Bireylerin niteliklerine uygun i edinmelerini kolaylatrmak amacyla beceri ve nitelik<br />

düzeylerini artracak igücü eitimlerini, kamu istihdam hizmetlerini ve i yaratmay<br />

içeren aktif igücü programlarnn yaygnlatrlmas ve bu kapsamda sunulan hizmetlerin<br />

kalitesinin yükseltilmesi temel amaçtr. Bu çerçevede;<br />

i) Aktif igücü programlar, igücü piyasas üzerindeki etkileri deerlendirilerek igücü<br />

piyasas ihtiyaç analizleri dorultusunda yaygnlatrlacaktr.<br />

ii) Aktif igücü programlarnn etkin uygulanmas amacyla, KUR’un kurumsal<br />

kapasitesi gelitirilecek, özel sektör ve ilgili meslek kurulularyla ibirlii artrlacaktr.<br />

C. BEER GELME VE SOSYAL DAYANIMANIN GÜÇLENDRLMES<br />

1. Eitim Sisteminin Gelitirilmesi<br />

Düünme, alglama ve problem çözme yetenei gelimi, yeni fikirlere açk, özgüven ve<br />

sorumluluk duygusuna sahip, Atatürk ilkelerine bal, demokratik deerleri benimsemi,<br />

milli kültürü özümsemi, farkl kültürleri yorumlayabilen ve kültürler aras örenmeye<br />

açk, bilgi toplumu gereklerini haiz bireyler yetitirmek eitim politikasnn temel<br />

amacdr. Bu çerçevede;<br />

i) Eitimin tüm kademelerinde okullama oranlar artrlacak, donanm ve fiziki altyap ile<br />

eitici personel nitelikleri gelitirilecek, eitime eriimde bölgeler ve cinsiyet itibaryla<br />

dengesizlikler azaltlacaktr.<br />

ii) Eitimde kalite, rekabet, verimlilik ve frsat eitliini artrmaya yönelik olarak Milli<br />

Eitim Bakanl ve Yükseköretim Kurulunun yeniden yaplandrlmasna ilikin<br />

çalmalar sürdürülecektir.<br />

iii) Eitimin her kademesinde alternatif finansman modelleri gelitirilecek, özel sektörün<br />

eitim yatrmlar kalite odakl bir anlayla tevik edilecektir.<br />

173


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

iv) Ortaöretimde okullar arasndaki baar farklln asgari düzeye indirmek amacyla<br />

okul türleri azaltlacak, ortaöretime geçi sistemi yeniden yaplandrlacaktr.<br />

v) Mesleki eitimin pay ve kalitesi artrlacak, özel sektör ve meslek örgütlerinin mesleki<br />

eitim sürecine idari ve mali yönden aktif katlmnn salanmas için düzenlemeler<br />

yaplacaktr.<br />

vi) Orta ve yükseköretimde örenci ve öretim eleman deiimi ve hareketliliini<br />

artrmaya yönelik uluslararas programlar artrlarak sürdürülecek ve katlm<br />

yaygnlatrlacaktr.<br />

2. Salk Sisteminin Gelitirilmesi<br />

Salk politikasnn temel amac, vatandalarn ekonomik ve sosyal hayata salkl bireyler<br />

olarak katlmn salamak ve yaam kalitesini yükseltmektir. Bu çerçevede;<br />

i) Salk hizmetlerinin eriilebilirlii, kalitesi ve etkinlii artrlacaktr.<br />

ii) Koruyucu salk hizmetleri güçlendirilerek yaygnlatrlacaktr.<br />

iii) Aklc ilaç kullanm ve tehise dayal fiyatlandrma gibi uygulamalarla bata ilaç olmak<br />

üzere, salk harcamalarnda etkinliin artrlmas salanacaktr.<br />

iv) Salk Bakanl düzenleme, planlama ve denetleme rolü güçlendirilecek ekilde<br />

yeniden yaplandrlacaktr.<br />

3. Gelir Dalmnn yiletirilmesi, Sosyal çerme ve Yoksullukla Mücadele<br />

Gelir dalmnn iyiletirilmesi, yoksulluk ve sosyal dlanma riski altnda bulunan birey ve<br />

gruplarn ekonomik ve sosyal hayata katlmlarnn artrlarak yaam kalitelerinin<br />

yükseltilmesi ve toplumla bütünlemelerinin salanmas temel amaçtr. Bu çerçevede;<br />

i) Gelir dalm, sektörel politikalar ve transferler araclyla iyiletirilecektir.<br />

ii) Dezavantajl gruplar için eitim, salk ve sosyal güvenlik gibi temel hizmetlere<br />

eriilebilirlik ve i imkanlar artrlacak ve özürlülerin ekonomik ve sosyal hayata<br />

katlmlarnn artrlmas için sosyal ve fiziki çevre artlar iyiletirilmeye devam edilecektir.<br />

iii) Çalabilecek durumda olan yoksullara yönelik sosyal yardm ve hizmetler, yoksulluk<br />

kültürünün olumasn önleyici ve yoksul kesimin üretken duruma geçmesini salayc<br />

nitelikte olacak; çalamayacak durumda olan yoksullar ise düzenli sosyal yardmlarla<br />

desteklenecektir.<br />

174


Orta Vadeli Program (2011-2013)<br />

iv) Aile eitim programlar yaygnlatrlacak, kadnlara ve çocuklara yönelik iddete kar<br />

daha youn mücadele edilecek, dezavantajl çocuklara yönelik önleyici, koruyucu ve<br />

rehabilite edici hizmetlerin kalitesi artrlacaktr.<br />

v) 5982 sayl Kanun’la Anayasa hükümlerinde kadnlar, çocuklar, yallar, özürlüler ve<br />

aileye yönelik olarak gerçekletirilen deiiklikler çerçevesinde ilgili mevzuatta gerekli<br />

düzenlemeler yaplacaktr.<br />

4. Sosyal Güvenlik Sisteminin Etkinliinin Artrlmas<br />

Sosyal güvenlik sisteminin; nüfusun tümünü kapsayan, toplumun deien ihtiyaçlarn<br />

karlayabilen, mali sürdürülebilirlie ve etkin denetim mekanizmasna sahip, kaliteli<br />

hizmet sunan bir yapya kavuturulmas temel amaçtr. Bu çerçevede;<br />

i) Sosyal sigorta sisteminde bilgi ilem altyaps güçlendirilecek,sistem etkili, eriilebilir ve<br />

sürdürülebilir hizmet sunan bir yapya kavuturulacaktr.<br />

ii) Sosyal yardm ve istihdam balantsnn kurulmasna ilikin çalmalar tamamlanacak,<br />

bu alanda faaliyet gösteren kurumlarn görev ve sorumluluklar netletirilerek etkinlikleri<br />

artrlacaktr.<br />

iii) Sosyal hizmet sunumunda etkinliin salanmas amacyla nitelikli personel ve ara<br />

eleman ihtiyac giderilecek ve vatandalarn gönüllü katlmnn artrlmasna yönelik<br />

mekanizmalar oluturulacaktr.<br />

iv) Yallara yönelik sosyal hizmetler çeitlendirilecek ve gelitirilecektir.<br />

5. Kültürün Korunmas, Gelitirilmesi ve Toplumsal Diyaloun Güçlendirilmesi<br />

Toplumsal deiim sürecinde kültürel zenginlik ve çeitliliin korunmas ve gelecek<br />

kuaklara aktarlmas temel amaçtr. Bu dorultuda, kültürel birikimin günümüz<br />

deerleriyle sentezlenmesi ve farkllklar zenginlik kabul eden bir anlayla, ortak kültürel<br />

deerler etrafnda tüm bireylerin hogörü ve dayanma içerisinde yaamas<br />

hedeflenmektedir. Bu çerçevede;<br />

i) Toplumda dayanma, uzla ve hogörü kültürünü besleyen toplumsal kurum ve<br />

kaynaklarn tespitine ve bu kültürü zayflatan etkenlerin ortaya çkarlmasna yönelik<br />

sosyal aratrmalara öncelik verilecektir.<br />

ii) Gençlik hizmetlerinin sunumuna ilikin yeni bir yaplanma gerçekletirilecektir.<br />

175


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

iii) Yazl ve görsel basnda ailenin bütünlüünü ve önemini vurgulayan, aile içi ilikilerin<br />

güçlenmesini hedef alan dizi, belgesel, çizgi film gibi yaynlar yaygnlatrlacaktr.<br />

iv) Yurtiçi ve yurtd kültür mirasmzn envanterinin çkarlmasna, bu mirasn korunmas<br />

ve restorasyonuna yönelik çalmalar yaplacak ve kamuoyunun bilinç düzeyi<br />

artrlacaktr.<br />

v) Kültür sektörünün ekonomik boyutunu güçlendirmek amacyla kültür turizmi<br />

gelitirilecek ve sinema, belgesel film gibi kültür ürünleri üretimi tevik edilecektir.<br />

vi) Türkçe’nin dil birikimini ortaya çkaracak, bütün dünyada tannmasn ve<br />

yaygnlamasn salayacak çalmalar desteklenecektir.<br />

D. BÖLGESEL GELME VE BÖLGESEL GELMLK FARKLARININ<br />

AZALTILMASI<br />

Bölgesel gelime politikalarnda bölgeler aras gelimilik farklarn azaltmak, krsal<br />

alanda asgari yaam standartlarn gelitirmek, bölgelerin rekabet edebilirliklerini artrmak<br />

suretiyle ulusal kalknmaya, rekabet gücüne ve istihdama katklarn azami seviyeye<br />

çkarmak temel amaçtr.<br />

1. Bölgesel Gelime Politikasnn Merkezi Düzeyde Etkinletirilmesi<br />

i) Bölgesel gelime ve bölgesel rekabet edebilirlik açsndan ulusal düzeyde<br />

koordinasyonu salamak, mekânsal gelime ve sosyo-ekonomik kalknma politikalar<br />

arasnda uyumu güçlendirmek ve alt ölçekli plan ve stratejilere genel çerçeve oluturmak<br />

üzere Bölgesel Gelime Ulusal Stratejisi hazrlanacaktr.<br />

ii) Merkezi politikalar ile bölgesel gelime politikalar arasnda planlama, uygulama ve<br />

izleme bakmndan uyum ve koordinasyonu salayarak yönetiimi gelitirmek amacyla<br />

Bölgesel Gelime Komitesi kurulacaktr.<br />

iii) Hazrlanacak Bölge Planlama Klavuzu çerçevesinde, kalknma ajanslarnn<br />

koordinasyonunda Düzey-2 bazndaki tüm bölgelerde bölge planlama çalmalar<br />

yürütülecektir.<br />

iv) Bölge plan ve programlarnn uygulanabilirlii takip edilecek, mevcut entegre bölgesel<br />

gelime planlar, kalknma ajanslarnn katksyla, uygulanabilir programlara ve/veya<br />

eylem planlarna dönütürülecek, çeitlendirilmi finansman imkanlar sunan tutarl bir<br />

176


Orta Vadeli Program (2011-2013)<br />

kaynak tahsis planlamas yaplacak, izleme ve deerlendirme mekanizmalar<br />

oluturulacaktr.<br />

v) Kalknma Ajanslar Yönetim Sistemi kalknma ajanslaryla birlikte gelitirilecektir.<br />

vi) Cazibe merkezlerini destekleme programlar yaygnlatrlacaktr.<br />

vii) Komu ülkelerle yürütülmekte olan bölgeler aras ibirlii programlarnn kapsam<br />

geniletilecek; yeni programlarn balatlmasna dair çalmalara devam edilecektir.<br />

viii) Müzakere sürecinin ilerlemesine bal olarak, AB bölgesel gelime politikalarna<br />

uyum ve yapsal fonlarn kullanmna hazrlk için stratejik bir çerçeve oluturulacaktr.<br />

ix) Kalknma ajanslar ile dier kurulularn verdii teknik ve mali destekler arasnda<br />

tamamlayclk ve koordinasyon gözetilecektir.<br />

x) AB’den ekonomik ve sosyal uyum alannda salanacak fonlar, oluturulan izleme ve<br />

koordinasyon mekanizmasyla etkin bir ekilde yönetilecektir.<br />

2. Yerel Dinamiklere ve çsel Potansiyele Dayal Gelimenin Salanmas<br />

i) Bölgesel düzeyde rekabet gücü tayan sektörlere odaklanarak ve yerel giriimleri öne<br />

çkararak kümelenme politikalar gelitirilecek, uygun bir yönetiim ve destekleme<br />

mekanizmas kurulacaktr.<br />

ii) Yerel uzmanlamaya dayal ve üniversite-i dünyas ibirliini merkeze alan, model<br />

nitelikte bölgesel yenilik altyaps hazrlanacaktr.<br />

iii) Bölgesel potansiyeli ve yerel igücü piyasas özelliklerini dikkate alan ve yerel düzeyde<br />

ekonomik dönüümü destekleyen giriimcilik ve iletme modelleri oluturulacak; bunun<br />

için kalknma ajanslarnn yerel düzeyde ihtiyaç duyulan koordinasyon ilikilerini kurmas<br />

ve uzmanlk kurulularyla ibirlii mekanizmalar oluturmas salanacaktr.<br />

3. Yerel Düzeyde Kurumsal Kapasitenin Artrlmas<br />

i) Düzey 2 bölgelerinin tamamnda kurulan kalknma ajanslarnn kurumsallama<br />

çalmalar tamamlanarak tam olarak faaliyete geçmeleri salanacaktr.<br />

ii) Merkezi ve yerel düzeyde kurum ve kurulular aras koordinasyonu ve karar alma<br />

süreçlerini desteklemek ve merkez-yerel arasnda bilgi akn güçlendirmek üzere<br />

oluturulan l Koordinasyon ve zleme Sistemi (KS) gelitirilecek ve kullanm<br />

yaygnlatrlacaktr.<br />

177


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

iii) Kalknma çalmalar ve program/proje uygulamalarnda mahalli idare ve birliklerin<br />

teknik, mali ve kurumsal kapasiteleri güçlendirilecektir.<br />

4. Krsal Kesimde Kalknmann Salanmas<br />

i) Krsal Kalknma Plannn izlenmesi ve deerlendirilmesine ilikin yaplar, Planda<br />

belirtilen esas ve usuller çerçevesinde oluturulacaktr. Bu dorultuda, krsal kalknmaya<br />

yönelik faaliyetlerin Krsal Kalknma Planna (<strong>2010</strong>-2013) uyumu gözetilecektir.<br />

ii) Krsal kalknma projelerinin istihdam odakl tasarlanmas salanacak ve bunlarn<br />

uygulama ölçekleri bölgesel gelime politikalarna uygun olarak belirlenecektir.<br />

iii) Krsal alan ve kent tanmlar yeniden düzenlenerek mekânsal gelime ve bölgesel/yerel<br />

kalknma politikalar uygulanacaktr.<br />

iv) Krsal alanda yerleme ve yaplamaya ilikin mevzuat çalmalar tamamlanacak ve<br />

uygulama projeleri hayata geçirilecektir.<br />

v) Köy Kanunu yenilenecektir.<br />

vi) Zorunlu nedenlerle yaadklar yerlerden ayrlan vatandalara, kendi istekleri<br />

dorultusunda, eski veya yeni yerleim yerlerinde yaamlarn sürdürebilecekleri koullar<br />

oluturulacaktr.<br />

vii) Krsal alanda kadnlarn durumunun iyiletirilmesi ve güçlendirilmesi için önlemler<br />

alnacaktr.<br />

viii) Krsal kesime yönelik hizmetlerin gelitirilmesi ve yararlanclara ulatrlmasnda bilgi<br />

ve iletiim teknolojileri etkili bir ekilde kullanlacaktr.<br />

E. KAMU HZMETLERNDE KALTE VE ETKNLN ARTIRILMASI<br />

1. Kurumlar Aras Yetki ve Sorumluluklarn Rasyonelletirilmesi<br />

Kamu kurum ve kurulularnn asli görevlerini yerine getirebilmeleri için görev ve<br />

yetkileriyle tekilat yaplar arasnda uyum salanmas, ilevi kalmam birimlerin<br />

kapatlmas, hizmet gereklerinin zorunlu kld durumlar dnda yeni birimler<br />

oluturulmamas, merkezi yönetimden mahalli idarelere yetki ve görev aktarlmas, yerel<br />

yönetimlerin sunduklar hizmetler için ülke çapnda asgari hizmet standartlarnn<br />

belirlenmesi ve bunlara uyumun denetlenmesi temel amaçtr. Bu çerçevede;<br />

178


Orta Vadeli Program (2011-2013)<br />

i) Kamu kurum ve kurulular arasndaki görev ve yetki karmaasnn giderilmesine<br />

yönelik çalmalara devam edilecektir.<br />

2. Politika Oluturma ve Uygulama Kapasitesinin Artrlmas<br />

Kamu yönetimi reform süreci ile kamu idarelerinde stratejik yönetimin gerektirdii<br />

dönüümün sürdürülmesi, yönetsel kararlarn stratejik planlara dayanan, orta ve uzun<br />

vadeli bak açsyla ekillendirilmesi, uygulanacak politikalarn maliyeti, etkiledii<br />

kesimler ve frsat maliyeti de göz önüne alnarak, bütçenin, kamu idarelerinin<br />

performansn gösterecek bir yapya kavuturulmas temel amaçtr. Bu çerçevede;<br />

i) Kamu idarelerinde daha etkin, verimli ve uygulanabilir stratejik planlarn hazrlanmasna<br />

yönelik çalmalar yaplacaktr.<br />

ii) Stratejik planlar ve performans programlar çerçevesinde ölçme, izleme ve<br />

deerlendirme süreçleri gelitirilecektir.<br />

iii) Kamu idarelerinde mevcut idari ve beeri kapasite, nitelik ve nicelik olarak stratejik<br />

yönetim anlay dorultusunda gelitirilecek, yönetim kültürünün yeni yapya<br />

uyarlanmasna dönük programlar düzenlenecektir.<br />

iv) Politika oluturma ve uygulamaya yönelik karar alma süreçlerinin desteklenmesi<br />

amacyla biliim sistemlerinin etkin kullanm salanacaktr.<br />

3. Kamu Kesiminde nsan Kaynaklarnn Gelitirilmesi<br />

Kamu kurum ve kurulularnda etkili bir insan kayna planlamasnn yaplmas, hizmet<br />

gereklerine uygun say ve nitelikte personel istihdamnn salanmas temel amaçtr. Bu<br />

çerçevede;<br />

i) Kamu personeli bilgi sisteminin oluturulmasna yönelik çalmalar yürütülecektir.<br />

ii) Kamu personel sisteminin iyiletirilmesi amacyla hukuki ve kurumsal düzenlemeler<br />

yaplacaktr.<br />

4. e-Devlet Uygulamalarnn Yaygnlatrlmas<br />

Kullanc ihtiyaçlar dorultusunda, çeitli kanallardan bütünleik hizmet sunumunun<br />

salanaca bir e-Devlet yapsnn, gerekli teknik, idari ve yasal düzenlemeleri içerecek<br />

ekilde oluturulmas temel amaçtr. Bu çerçevede;<br />

179


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

i) e-Devlet proje ve uygulamalar bütüncül ve bilgi paylamn esas alan bir anlayla<br />

koordine edilecektir.<br />

ii) e-Devlet uygulamalarnn hayata geçirilmesi için gerekli temel veri tabanlar, ortak<br />

altyap ve hizmetler gelitirilecek, çeitli kanallardan bütünleik hizmet sunumu<br />

salanacaktr.<br />

iii) Kamu i süreçleri, idari ve mali yüklerin azaltlmas, mükerrerliklerin giderilmesi ve<br />

birlikte çalabilirliin salanmas yönünde iyiletirilecektir.<br />

iv) e-Devlet uygulamalarnda kullanc odakllk, kullanc memnuniyeti, kiisel bilgi<br />

mahremiyeti, bilgi güvenlii, katlmclk ve effaflk gözetilecektir.<br />

5. Adalet Sisteminin yiletirilmesi<br />

Hukukun üstünlüü ve hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde adalet hizmetlerinin daha adil,<br />

hzl, güvenli ve isabetli ekilde sunulmas, yarglamann ileyiinde ve temel unsurlarnda<br />

hizmet kalitesini artrc çabalarn sürdürülmesi; hukuk kurallarnn sosyal düzenin<br />

korunmas, iyiletirilmesi ve gelitirilmesinin bir arac olmas temel amaçtr. Bu<br />

çerçevede;<br />

i) AB uygulamalar da dikkate alnarak, hukuki ve kurumsal düzenlemeler yaplacaktr.<br />

ii) Yarg Reformu Stratejisi ve Eylem Plan çerçevesinde gerekli yasal ve kurumsal<br />

düzenlemeler hayata geçirilecektir.<br />

6. Güvenlik Hizmetlerinin Etkinletirilmesi<br />

Bireyin, kurumlarn ve mülkiyet haklarnn gözetildii, özgürlük ve güvenlik arasndaki<br />

hassas dengenin korunduu, toplum destekli ve birey odakl bir asayi hizmeti sunumu<br />

salanacak ve iç güvenlik hizmetlerinin; terör ve terörizmin finansman, yasa d göç ve<br />

iltica hareketleri, insan ticareti ve kaçakçl, uyuturucu kullanm ve kaçakçl,<br />

organize ve mali suçlarla mücadele eksenlerine odaklanmas salanacaktr. Bu<br />

çerçevede;<br />

i) Suçun olumadan önlenebilmesi amacyla önleyici kolluk ve istihbarat hizmetlerine<br />

önem verilecek, hizmet sunumunda ilke olarak delilden sana ulalmas yaklam<br />

benimsenecektir.<br />

180


Orta Vadeli Program (2011-2013)<br />

ii) Bata terör ve terörizmin finansman olmak üzere organize ve mali suçlarla<br />

mücadelede ihtiyaç duyulacak hukuki, kurumsal ve teknolojik altyap oluturulacaktr.<br />

iii) Yasa d göç ve iltica hareketleri, insan ticareti ve kaçakçl, uyuturucu madde<br />

ticareti ve kullanmyla etkin bir ekilde mücadele edilecek ve snr güvenliinin yeniden<br />

yaplandrlmas konusundaki çalmalara devam edilecektir.<br />

7. Doal Afetler<br />

Afet yönetiminin, merkezi ve yerel düzeyde, yeterli, etkin ve bütüncül bir kapsamda<br />

yürütülmesi temel amaçtr. Bu çerçevede;<br />

i) Ulusal Afet Yönetimi Stratejisi ve Eylem Plan hazrlanacaktr.<br />

ii) Ülke genelinde doal afet riski tayan yerleim yerleri afet risk düzeyine göre<br />

önceliklendirilecek, riskin planl bir ekilde azaltlmasna yönelik teknik ve mali çalmalar<br />

sonuçlandrlacak, halkn bilinçlendirilmesine yönelik faaliyetler yürütülecektir.<br />

iii) Afet sigorta sistemi, yaptrmlar dahil olmak üzere, tüm afet türleri ve ülkenin<br />

tamamn kapsayacak ekilde yaygnlatrlacak, gerekli yasal düzenlemeler<br />

tamamlanacaktr.<br />

iv) Güçlendirme ve dönüüm ihtiyac olan yerleim yerleri ve kamu binalar için<br />

programlar gelitirilecektir.<br />

181


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

BÜYÜME VE STHDAM<br />

DI TCARET<br />

ENFLASYON<br />

Ek Tablo 1: Temel Ekonomik Büyüklükler<br />

<strong>2010</strong> 2011 2012 2013<br />

GSYH (Milyar TL, Cari Fiyatlarla) 1.099 1.215 1.343 1.485<br />

GSYH (Milyar Dolar, Cari Fiyatlarla) 730 781 847 913<br />

Kii Bana Milli Gelir (GSYH, Dolar) 10.043 10.624 11.405 12.157<br />

GSYH Büyümesi¹ 6,8 4,5 5,0 5,5<br />

Toplam Tüketim¹ 4,4 4,5 4,2 4,4<br />

Kamu 7,6 5,6 2,1 4,1<br />

Özel 4,1 4,4 4,4 4,5<br />

Toplam Sabit Sermaye Yatrm¹ 22,0 5,5 8,7 9,6<br />

Kamu 28,6 -8,9 0,7 1,0<br />

Özel 20,0 10,0 10,8 11,6<br />

Toplam Nihai Yurtiçi Talep¹ 7,9 4,8 5,2 5,6<br />

Toplam Yurtiçi Talep¹ 9,1 5,4 5,4 5,7<br />

Nüfus ( Yl Ortas, Milyon Kii) 72,7 73,5 74,3 75,1<br />

gücüne Katlma Oran (%) 48,8 48,3 48,4 48,5<br />

stihdam Düzeyi ( Milyon Kii) 22,5 22,7 23,2 23,6<br />

stihdam Oran (%) 42,8 42,6 42,8 43,0<br />

sizlik Oran (%) 12,2 12,0 11,7 11,4<br />

hracat (FOB) (Milyar Dolar) 111,7 127,0 143,5 160,0<br />

thalat (CIF) (Milyar Dolar) 177,5 199,5 222,5 245,0<br />

D Ticaret Dengesi (Milyar Dolar) -65,8 -72,5 -79,0 -85,0<br />

hracat / thalat (%) 62,9 63,7 64,5 65,3<br />

D Ticaret Hacmi / GSYH (%) 51,9 56,0 58,6 61,2<br />

Turizm Gelirleri (Milyar Dolar) 22,5 23,8 25,5 28,0<br />

Cari lemler Dengesi (Milyar Dolar) -39,3 -42,2 -45,1 -47,8<br />

Cari lemler Dengesi / GSYH (%) -5,4 -5,4 -5,3 -5,2<br />

Ham Petrol Fiyat (Dolar/w)² 76,8 79,9 81,8 83,1<br />

Ham Petrol thalat (Milyar Dolar) 9,3 10,6 11,8 13,1<br />

Enerji thalat (27. Fasl, Milyar Dolar) 37,8 42,9 47,9 53,1<br />

GSYH Deflatörü 8,0 5,8 5,3 4,8<br />

TÜFE Yl Sonu % Deime (Tahmin)³ 7,5 5,3 5,0 4,9<br />

¹ Sabit fiyatlarla yüzde deiimi göstermektedir.<br />

² DPT tarafndan IMF tahminleri kullanlarak yaplan hesaplamalardr.<br />

³ 10 Aralk 2009 tarihinde belirlenen enflasyon hedefleri, <strong>2010</strong> yl için yüzde 6,5, 2011 yl için yüzde 5,5 ve 2012 yl için yüzde<br />

5'tir.<br />

182


Orta Vadeli Program (2011-2013)<br />

Ek Tablo 2: Kamu Finansmanna likin Temel Büyüklükler<br />

(Milyar TL)<br />

<strong>2010</strong> 2011 2012 2013<br />

Merkezi Yönetim Bütçe Dengesi -44,2 -33,5 -32,3 -24,4<br />

Merkezi Yönetim Bütçe Gelirleri 252,8 279,0 307,1 334,7<br />

Merkezi Yönetim Bütçe Harcamalar 297,0 312,5 339,3 359,1<br />

Toplam Kamu Faiz D Fazlas (Program Tanml) -1,9 3,0 8,7 14,6<br />

Merkezi Yönetim Bütçesi Faiz D Fazlas (Program Tanml) -7,4 0,4 5,4 12,3<br />

Merkezi Yönetim Bütçesi Gelirleri (Program Tanml) 240,0 265,4 292,1 321,3<br />

Merkezi Yönetim Bütçesi Faiz D Harcamalar (Program Tanml) 247,5 264,9 286,7 309,0<br />

Dier Kamu Faiz D Fazlas (Program Tanml) 5,5 2,6 3,3 2,4<br />

Toplam Kamu Özelletirme Gelirleri 3,9 13,7 12,7 10,3<br />

(GSYH'ya Oran, %)<br />

<strong>2010</strong> 2011 2012 2013<br />

Merkezi Yönetim Bütçe Dengesi -4,0 -2,8 -2,4 -1,6<br />

Merkezi Yönetim Bütçe Gelirleri 23,0 23,0 22,9 22,5<br />

Merkezi Yönetim Bütçe Harcamalar 27,0 25,7 25,3 24,2<br />

Toplam Kamu Faiz D Fazlas (Program Tanml) -0,2 0,3 0,7 1,0<br />

Merkezi Yönetim Bütçesi Faiz D Fazlas (Program Tanml) -0,7 0,0 0,4 0,8<br />

Merkezi Yönetim Bütçesi Gelirleri (Program Tanml) 21,8 21,8 21,7 21,6<br />

Merkezi Yönetim Bütçesi Faiz D Harcamalar (Program Tanml) 22,5 21,8 21,3 20,8<br />

Dier Kamu Faiz D Fazlas (Program Tanml) 0,5 0,2 0,2 0,2<br />

Toplam Kamu Özelletirme Gelirleri 0,4 1,1 0,9 0,7<br />

Sosyal Güvenlik Primleri Hariç Vergi Yükü (Red ve adeler Hariç) 19,7 19,7 19,6 19,5<br />

Sosyal Güvenlik Primleri Dahil Vergi Yükü (Red ve adeler Hariç) 26,2 26,4 26,3 26,2<br />

AB Tanml Genel Yönetim Nominal Borç Stoku 42,3 40,6 38,8 36,8<br />

Not: Negatif iaret aç göstermektedir.<br />

183


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Ek Tablo 3: Kamu Kesimi Borçlanma Gerei (1)<br />

(GSYH'ya Oran, %)<br />

<strong>2010</strong> 2011 2012 2013<br />

KAMU KESM GENEL DENGES (KKGD) (2) -3,4 -2,0 -1,8 -1,2<br />

Genel Devlet -3,7 -2,1 -1,8 -1,1<br />

Merkezi Yönetim Bütçesi -4,0 -2,8 -2,4 -1,6<br />

Mahalli dareler -0,2 -0,1 -0,1 -0,3<br />

Bütçe D Fonlar 0,1 0,1 0,1 0,1<br />

sizlik Sigortas Fonu 0,4 0,6 0,6 0,7<br />

Sosyal Güvenlik Kurulular 0,0 0,0 0,0 0,0<br />

Genel Salk Sigortas 0,0 0,0 0,0 0,0<br />

Döner Sermayeli Kurulular 0,1 0,1 0,1 0,1<br />

KT (Özelletirme kapsamndaki kurulular dahil) 0,3 0,1 0,0 -0,1<br />

FAZ GDERLER VE ÖZELLETRME GELRLER HARÇ KKGD 1,0 0,9 1,3 1,7<br />

Genel Devlet 0,6 0,8 1,3 1,7<br />

Merkezi Yönetim Bütçesi 0,4 1,0 1,2 1,5<br />

Mahalli dareler -0,1 -0,3 -0,1 -0,1<br />

Bütçe D Fonlar -0,2 -0,6 -0,5 -0,4<br />

sizlik Sigortas Fonu 0,4 0,6 0,6 0,7<br />

Sosyal Güvenlik Kurulular 0,0 0,0 0,0 0,0<br />

Genel Salk Sigortas 0,0 0,0 0,0 0,0<br />

Döner Sermayeli Kurulular 0,1 0,1 0,1 0,1<br />

KT (Özelletirme kapsamndaki kurulular dahil) 0,4 0,1 0,0 -0,1<br />

(1) Devlet Planlama Tekilatnn klasik kamu kesimi genel dengesi format esas alnmtr.<br />

(2) Gelir-gider farkn göstermektedir.<br />

Not: Negatif iareti aç göstermektedir.<br />

184


Orta Vadeli Program (2011-2013)<br />

Ek Tablo 4: Genel Devlet Borçlanma Gerei (1)<br />

GSYH'ya Oran (%)<br />

<strong>2010</strong> 2011 2012 2013<br />

GENEL DEVLET DENGES (GDD) (2) -3,7 -2,1 -1,8 -1,1<br />

Merkezi Yönetim Bütçesi -1,8 -0,8 -0,3 0,5<br />

Mahalli dareler -0,5 -0,3 -0,3 -0,5<br />

Bütçe D Fonlar 0,3 0,7 0,5 0,5<br />

sizlik Sigortas Fonu 0,7 0,7 0,7 0,7<br />

Sosyal Güvenlik Kurulular -2,0 -2,3 -2,4 -2,4<br />

Genel Salk Sigortas -0,6 -0,3 -0,2 -0,1<br />

Döner Sermayeli Kurulular 0,2 0,2 0,1 0,1<br />

FAZ GDERLER VE ÖZELLETRME GELRLER HARÇ GDD 0,6 0,8 1,3 1,7<br />

Merkezi Yönetim Bütçesi 2,7 3,0 3,3 3,7<br />

Mahalli dareler -0,4 -0,5 -0,3 -0,3<br />

Bütçe D Fonlar 0,0 0,0 0,0 0,0<br />

sizlik Sigortas Fonu 0,7 0,7 0,7 0,7<br />

Sosyal Güvenlik Kurulular -2,0 -2,3 -2,4 -2,4<br />

Genel Salk Sigortas -0,6 -0,3 -0,2 -0,1<br />

Döner Sermayeli Kurulular 0,2 0,2 0,1 0,1<br />

Genel Devlet Gelirleri 35,4 35,8 35,4 35,0<br />

Özelletime Hariç Genel Devlet Gelirleri 35,0 34,6 34,5 34,3<br />

Genel Devlet Harcamalar 39,1 37,9 37,2 36,1<br />

Faiz Giderleri Hariç Genel Devlet Harcamalar 34,4 33,8 33,2 32,6<br />

(1) Devlet Planlama Tekilat tarafndan Avrupa Birliine sunulan Katlm Öncesi Ekonomik Program format esas alnmtr. Bu<br />

çerçevede, kamu kaynann, ilk elde eden kurulu bütçesinde gelir; nihai olarak harcayan kurulu bütçesinde gider olarak<br />

yazlmas durumunda oluan ve KT'leri kapsamayan Genel Devlet Dengesinde, toplam denge rakam klasik tanma göre<br />

deimemekte, ancak bütçe türleri itibaryla açk (veya fazla) deimektedir.<br />

(2) Gelir - gider farkn göstermektedir.<br />

Not: Negatif iaret aç göstermektedir.<br />

185


186<br />

Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong>


2 0<br />

EK II<br />

1 0<br />

TABLOLAR<br />

187


188<br />

Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong>


Tablolar<br />

TEMEL EKONOMK GÖSTERGELER<br />

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008<br />

2009<br />

<strong>2010</strong><br />

Gerçekleme<br />

2011<br />

Hedef<br />

MLL GELR, ÜRETM, STHDAM<br />

GSYH (Milyon TL) 350.476 454.781 559.033 648.932 758.391 843.178 950.534 952.635 510.760 1.214.852<br />

GSYH (Milyon $) 230.494 304.901 390.387 481.497 526.429 648.754 742.094 616.753 334.464 780.803<br />

GSYH Büyüme Hz (Yüzde) 6,2 5,3 9,4 8,4 6,9 4,7 0,7 -4,7 11,0 4,5<br />

Kii Bana GSYH ($) 3.492 4.559 5.764 7.021 7.583 9.234 10.440 8.578 10.624<br />

Oc-Haz<br />

sizlik Oran (Yüzde) 10,3 10,5 10,8 10,6 10,2 10,3 11,0 14,0<br />

MERKEZ YÖNETM BÜTÇE GÖSTERGELER *<br />

Tem.<br />

10,6 12,0<br />

Bütçe Giderleri (Milyon TL) 119.604 141.248 152.093 159.687 178.126 204.068 227.031 268.219 208.827 312.519<br />

Bütçe Gelirleri (Milyon TL) 79.420 101.040 122.964 152.784 173.483 190.360 209.598 215.458 187.538 279.026<br />

Bütçe Dengesi (Milyon TL) -40.184 -40.208 -29.128 -6.903 -4.643 -13.708 -17.432 -52.761 -21.289 -33.493<br />

Faiz D Fazla (Milyon) 11.544 18.319 27.363 38.777 41.320 35.045 33.229 440 17.994 14.007<br />

Bütçe Dengesi / GSYH (Yüzde) -11,5 -8,8 -5,2 -1,1 -0,6 -1,6 -1,8 -5,5 -2,8<br />

Faiz D Fazla / GSYH (Yüzde) 3,3 4,0 4,9 6,0 5,4 4,2 3,5 0,0 1,2<br />

Faiz Giderleri / GSYH (Yüzde) 14,8 12,9 10,1 7,0 6,1 5,8 5,3 5,6 3,9<br />

Vergi Gelirleri / GSYH (Yüzde) 17,2 18,1 18,0 18,4 18,1 18,1 17,7 18,1 19,1<br />

Faiz Giderleri/Vergi Gelirleri (Yüzde) 85,7 70,9 56,3 38,2 33,4 31,9 30,1 30,9 20,5<br />

DEVLET BORÇLARI<br />

Kamu Kesimi Borçlanma Gerei / GSYH (Yüzde) 10,0 7,3 3,6 -0,1 -1,9 0,1 1,6 5,1 2,0<br />

Ocak-Eylül<br />

Merkezi Yönetim ç Borç Stoku (Milyon TL) 149.870 194.387 224.483 244.782 251.470 255.310 274.827 330.005<br />

A.<br />

347.324<br />

AB Tanml Borç Stoku / GSYH (Yüzde) 73,7 67,4 59,2 52,3 46,1 39,4 39,5 45,5 40,6<br />

DBS Faiz Oran (Yüzde) 62,7 46,0 24,7 16,3 18,1 18,4 19,2 11,6<br />

ENFLASYON VE PARASAL GÖSTERGELER<br />

Ey.<br />

7,8<br />

GSYH Deflatörü (Yüzde Art) (1998 Bazl) 37,4 23,3 12,4 7,1 9,3 6,2 12,0 5,2 5,8<br />

TÜFE Deiim Yüzdesi (Yllk)** 29,7 18,4 9,3 7,7 9,7 8,4 10,1 6,5 9,2 5,3<br />

Para Arz (M2) (Milyon TL)*** 61.880 82.713 108.539 238.801 297.735 344.377 436.380 494.024 548.499<br />

TCMB Ksa Vadeli Faiz Oran (Yüzde) 44,00 26,00 18,00 13,50 17,50 15,75 15,00 6,50<br />

DI TCARET VE ÖDEMELER DENGES<br />

Cari lemler Dengesi/GSYH (Yüzde) -0,3 -2,5 -3,7 -4,6 -6,1 -5,9 -5,7 -2,3 -5,4<br />

hracat (FOB) (Milyon $) 36.059 47.253 63.167 73.476 85.535 107.272 132.027 102.143 72.961 127.000<br />

thalat (CIF) (Milyon $) 51.554 69.340 97.540 116.774 139.576 170.063 201.964 140.928 114.878 199.500<br />

hracat / thalat (Yüzde) 69,9 68,1 64,8 62,9 61,3 63,1 65,4 72,5 63,5 63,7<br />

D Ticaret Dengesi (Milyon $) -15.495 -22.087 -34.373 -43.298 -54.041 -62.791 -69.936 -38.785 -41.917 -72.500<br />

Toplam D Borç Stoku / GSYH (Yüzde) 56,2 47,3 41,2 35,3 39,5 38,5 37,4 43,5<br />

Ocak-Austos Eylül<br />

Ek.<br />

5,75<br />

TCMB Döviz Rezervleri (Milyon $) 26.807 33.616 36.009 50.515 60.912 73.317 71.008 70.716<br />

Dorudan Yabanc Sermaye Girii (Milyon $) 1.082 1.702 2.785 10.031 20.185 22.047 18.269 7.849<br />

Ham Petrol thalat Fiyat (Brent, Dolar / Varil) 23,4 26,9 34,5 50,1 61,0 68,1 97,1 61,1<br />

MAL PYASALAR<br />

Eyl.<br />

O-T<br />

O-H<br />

75.795<br />

4.387<br />

76,0 79,9<br />

MKB=100 Endeksi (Ay Sonu) 10.370 18.625 24.972 39.778 39.117 55.538 26.864 52.825 65.774<br />

Ortalama Dolar Kuru 1,5058 1,4931 1,4223 1,3408 1,4311 1,3015 1,2929 1,5471 1,4889<br />

Dönem Sonu Dolar Kuru 1,6345 1,3958 1,3421 1,3430 1,4131 1,1647 1,5123 1,5057 1,4512<br />

(*) Bütçe verileri Merkezi Yönetim Bütçe gerçeklemeleridir. Bütçe Gelirleri, red ve iadeler hariç net rakamlardr.<br />

(**) 2011 TÜFE Deiim Yüzdesi, OVP (2011-2013)'den alnm olan enflasyon tahmini olup, 2011 yl için TCMB tarafndan açklanan enflasyon hedefi yüzde 5,5 düzeyindedir.<br />

(***) Para arzlar 2005 ylndan itibaren yeni sunuma göre hazrlanmtr.<br />

Eylül<br />

189


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Gayri Safi Yurtiçi Hasla Büyüme Hzlar<br />

(Harcamalar Yöntemine Göre, Sabit Fiyatlarla, Yüzde)<br />

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008<br />

2009<br />

I II III IV Yllk<br />

2009<br />

Ocak-<br />

Haziran<br />

<strong>2010</strong><br />

Ocak-<br />

Haziran<br />

Yerleik Hanehalklarnn Tüketimi 4,7 10,2 11,0 7,9 4,6 5,5 -0,3 -10,1 -1,7 -1,9 5,0 -2,2 -5,9 7,3<br />

Yerleik ve Yerleik Olmayan Hanehalk. Yurtiçi<br />

Tüketimi 4,9 9,2 10,2 7,5 4,6 4,7 -0,4 -10,1 -1,1 -1,2 4,6 -1,9 -5,6 7,0<br />

Yerleik Olmayan Hanehalk.Yurtiçi Tüketimi (-) 7,8 -2,8 -0,5 3,0 0,9 -7,1 -3,5 -1,3 14,5 12,6 3,4 8,5 7,7 0,7<br />

Yerleik Hanehalklarnn Yurtd Tüketimi 13,9 0,1 3,7 6,6 -13,9 6,8 -11,8 26,9 21,9 79,2 40,6 40,2 24,3 7,4<br />

Devletin Nihai Tüketim Harcamalar 5,8 -2,6 6,0 2,5 8,4 6,5 1,7 5,1 0,5 5,2 17,9 7,8 2,7 2,3<br />

Maa, Ücret 1,6 1,1 0,2 -0,8 0,4 1,1 -0,4 0,9 1,2 1,7 1,8 1,4 1,0 0,5<br />

Mal ve Hizmet Almlar 12,8 -8,1 15,5 7,1 19,0 12,6 3,9 10,7 -0,3 8,6 29,2 14,0 4,5 4,3<br />

Gayri Safi Sabit Sermaye Oluumu 14,7 14,2 28,4 17,4 13,3 3,1 -6,2 -27,6 -24,4 -18,5 -4,6 -19,1 -25,9 22,2<br />

Kamu Sektörü 8,3 -15,1 -6,6 25,0 2,6 6,3 12,7 11,8 0,2 -5,7 -8,6 -2,3 4,9 -2,8<br />

Makine- Teçhizat 27,5 -23,3 -6,8 34,8 -18,5 12,7 20,1 25,2 -21,6 -18,1 -19,7 -16,8 -9,0 -11,9<br />

naat 2,4 -12,0 -6,5 21,7 10,4 4,5 10,6 10,4 4,6 -2,7 -1,0 2,4 7,1 -1,6<br />

Özel Sektör 16,9 23,7 36,1 16,2 15,0 2,6 -9,0 -32,2 -28,6 -21,0 -3,5 -22,3 -30,4 27,7<br />

Makine- Teçhizat 16,2 30,9 48,2 21,4 12,2 0,6 -7,0 -36,2 -28,5 -19,7 -0,2 -22,6 -32,3 31,4<br />

naat 17,9 15,0 19,8 7,6 20,3 6,2 -12,4 -25,0 -28,9 -23,1 -8,5 -21,6 -26,9 21,2<br />

Mal ve Hizmet hracat 6,9 6,9 11,2 7,9 6,6 7,3 2,7 -11,5 -11,1 -5,4 7,4 -5,3 -11,3 6,0<br />

Mal ve Hizmet thalat (-) 20,9 23,5 20,8 12,2 6,9 10,7 -4,1 -31,0 -20,6 -11,7 11,0 -14,3 -25,8 19,9<br />

Gayri Safi Yurtiçi Hasla 6,2 5,3 9,4 8,4 6,9 4,7 0,7 -14,6 -7,6 -2,7 6,0 -4,7 -11,1 11,0<br />

Kaynak:TÜK<br />

190


Gayri Safi Yurtiçi Hasla Sektör Katklar<br />

(Harcamalar Yöntemine Göre, Sabit Fiyatlarla, Puan)<br />

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008<br />

2009<br />

I II III IV Yllk<br />

2009<br />

Ocak-<br />

Haziran<br />

<strong>2010</strong><br />

Ocak-<br />

Haziran<br />

Yerleik Hanehalklarnn Tüketimi 3,2 6,8 7,7 5,6 3,3 3,8 -0,2 -7,2 -1,2 -1,3 3,5 -1,5 -4,2 5,4<br />

Yerleik ve Yerleik Olmayan Hanehalk. Yurtiçi Tüketimi 3,6 6,6 7,6 5,7 3,4 3,4 -0,3 -7,4 -0,8 -0,8 3,4 -1,4 -4,0 5,4<br />

Yerleik Olmayan Hanehalk. Yurtiçi Tüketimi (-) 0,5 -0,2 0,0 0,2 0,0 -0,3 -0,1 0,0 0,5 0,7 0,1 0,3 0,2 0,0<br />

Yerleik Hanehalklarnn Yurtd Tüketimi 0,1 0,0 0,0 0,0 -0,1 0,0 -0,1 0,1 0,1 0,3 0,2 0,2 0,1 0,1<br />

Devletin Nihai Tüketim Harcamalar 0,7 -0,3 0,6 0,3 0,8 0,6 0,2 0,5 0,0 0,5 2,3 0,8 0,3 0,3<br />

Maa, Ücret 0,1 0,1 0,0 0,0 0,0 0,1 0,0 0,0 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,0<br />

Mal ve Hizmet Almlar 0,6 -0,4 0,6 0,3 0,8 0,6 0,2 0,4 0,0 0,4 2,2 0,7 0,2 0,2<br />

Gayri Safi Sabit Sermaye Oluumu 2,4 2,5 5,4 3,9 3,2 0,8 -1,5 -6,9 -6,1 -3,9 -1,1 -4,5 -6,5 4,6<br />

Kamu Sektörü 0,3 -0,6 -0,2 0,7 0,1 0,2 0,4 0,3 0,0 -0,2 -0,4 -0,1 0,2 -0,1<br />

Makine- Teçhizat 0,3 -0,3 -0,1 0,3 -0,2 0,1 0,2 0,1 -0,1 -0,1 -0,4 -0,2 0,0 -0,1<br />

naat 0,1 -0,4 -0,2 0,5 0,3 0,1 0,3 0,2 0,1 -0,1 0,0 0,1 0,2 -0,1<br />

Özel Sektör 2,0 3,1 5,6 3,1 3,1 0,6 -2,0 -7,2 -6,1 -3,7 -0,6 -4,4 -6,6 4,7<br />

Makine- Teçhizat 1,1 2,2 4,3 2,6 1,6 0,1 -1,0 -5,2 -4,0 -2,2 0,0 -2,9 -4,6 3,4<br />

naat 1,0 0,9 1,3 0,5 1,5 0,5 -1,0 -2,0 -2,1 -1,5 -0,6 -1,5 -2,0 1,3<br />

Stok Deimeleri 2,1 -0,4 -1,9 0,1 -0,1 0,6 0,3 -7,6 -3,8 0,3 2,2 -2,1 -5,6 4,2<br />

Net hracat -2,2 -3,3 -2,4 -1,4 -0,3 -1,2 1,9 6,6 3,3 1,7 -0,9 2,7 5,0 -3,5<br />

Mal ve Hizmet hracat 1,6 1,6 2,7 1,9 1,6 1,8 0,7 -2,9 -2,8 -1,4 1,9 -1,3 -2,9 1,5<br />

Mal ve Hizmet thalat (-) 3,8 4,9 5,1 3,3 1,9 3,0 -1,2 -9,6 -6,2 -3,1 2,8 -4,0 -7,8 5,1<br />

Gayri Safi Yurtiçi Hasla 6,2 5,3 9,4 8,4 6,9 4,7 0,7 -14,6 -7,6 -2,7 6,0 -4,7 -11,1 11,0<br />

Kaynak:TÜK<br />

191


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Gayri Safi Yurtiçi Hasla Büyüme Hzlar<br />

(ktisadi Faaliyet Kollarna Göre, Sabit Fiyatlarla, Yüzde)<br />

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008<br />

2009<br />

I II III IV Yllk<br />

Tarm 8,8 -2,0 2,8 7,2 1,4 -6,7 4,3 -1,2 6,2 4,4 2,0 3,5 3,4 0,8<br />

Tarm, Avclk ve Ormanclk 9,3 -2,2 2,7 6,6 1,3 -7,0 4,6 -1,3 6,4 4,4 2,4 3,7 3,6 0,5<br />

Balkçlk -10,7 5,1 9,6 29,8 4,1 0,7 -5,7 0,2 -0,4 9,8 -3,3 -0,3 -0,1 9,9<br />

Sanayi 2,7 7,8 11,3 8,6 8,3 5,8 0,3 -20,9 -11,2 -4,2 11,6 -6,7 -15,9 16,8<br />

Madencilik ve Taocakçl -2,4 -2,2 3,4 9,0 5,2 8,1 5,4 -13,0 -15,3 -3,2 3,5 -6,7 -14,3 10,6<br />

malat Sanayi 2,9 8,4 11,9 8,2 8,4 5,6 -0,1 -22,1 -11,5 -4,2 13,0 -7,0 -16,7 18,0<br />

Elektrik, Gaz, Buhar ve Scak Su Üretimi ve Da. 3,3 4,9 7,1 14,1 8,6 6,8 3,7 -6,1 -5,8 -4,6 1,5 -3,4 -6,0 5,6<br />

Hizmetler 5,5 4,4 10,1 8,7 8,2 6,3 1,2 -9,2 -6,2 -1,9 5,0 -3,1 -7,7 9,3<br />

naat 13,9 7,8 14,1 9,3 18,5 5,7 -8,1 -18,5 -20,9 -18,2 -6,4 -16,1 -19,7 15,1<br />

Ticaret 5,9 8,3 12,7 8,2 5,8 5,3 -1,5 -23,6 -13,6 -4,7 9,7 -8,5 -18,5 15,3<br />

Toptan ve Perakende Ticaret 6,9 11,4 13,8 9,5 6,3 5,7 -1,5 -26,2 -15,1 -6,9 10,5 -10,2 -20,6 17,0<br />

Oteller ve Lokantalar 1,5 -6,2 6,8 0,4 2,5 2,1 -2,0 2,9 1,8 4,7 4,0 3,7 2,4 1,3<br />

Ulatrma, Depolama ve Haberleme 12,1 8,9 10,7 11,7 6,8 7,1 1,5 -16,1 -10,0 -4,6 3,2 -7,0 -13,0 10,8<br />

Mali Arac Kurulularn Faaliyetleri -6,0 -5,1 14,0 13,6 14,0 9,8 9,1 10,6 7,5 7,8 8,3 8,5 9,1 6,8<br />

Konut Sahiplii 3,5 3,2 3,8 3,6 2,7 2,1 2,3 3,2 3,3 2,8 2,5 2,9 3,2 2,6<br />

Gayrimenkul, Kiralama ve Faaliyetleri 11,8 4,9 13,2 10,2 12,6 13,9 6,7 -0,5 2,0 6,6 9,9 4,5 0,6 9,0<br />

Kamu Yönetimi ve Savunma, Zorunlu Sosyal Güv. 0,5 -0,7 3,1 -5,0 0,1 1,2 0,3 2,4 1,8 3,5 3,6 2,9 2,1 0,6<br />

Eitim 4,6 0,2 1,1 4,3 5,2 4,8 1,2 0,7 1,3 3,3 3,1 2,0 1,0 1,3<br />

Salk leri ve Sosyal Hizmetler 8,0 0,8 -1,1 17,8 3,9 1,7 3,3 0,7 2,9 4,5 4,9 3,2 1,7 3,5<br />

Dier Sosyal, Toplumsal ve Kiisel Hizmet Faal. 7,0 -0,3 4,7 5,3 9,1 5,4 1,8 -2,9 -1,9 0,8 -0,4 -1,1 -2,4 3,1<br />

Eviçi Personel Çaltran Hanehalklar 12,2 3,1 12,7 10,8 13,5 12,2 5,6 -1,9 0,3 4,6 7,2 2,3 -1,0 7,6<br />

Sektörler Toplam 5,2 4,5 9,6 8,5 7,5 4,8 1,3 -12,2 -6,8 -1,5 6,4 -3,4 -9,4 10,8<br />

Dolayl Ölçülen Mali Araclk Hizmetleri (-) -8,1 -7,1 14,7 14,3 17,4 9,0 8,4 10,7 6,6 9,5 11,5 9,7 8,6 13,1<br />

Vergi-Sübvansiyon 6,8 6,4 9,9 10,9 6,6 5,9 -0,6 -21,9 -7,7 -7,9 6,4 -8,1 -15,0 15,6<br />

Gayri Safi Yurtiçi Hasla 6,2 5,3 9,4 8,4 6,9 4,7 0,7 -14,6 -7,6 -2,7 6,0 -4,7 -11,1 11,0<br />

Kaynak:TÜK<br />

2009<br />

Ocak-<br />

Haziran<br />

<strong>2010</strong><br />

Ocak-<br />

Haziran<br />

192


Gayri Safi Yurtiçi Hasla Sektör Katklar<br />

(ktisadi Faaliyet Kollarna Göre, Sabit Fiyatlarla, Puan)<br />

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008<br />

2009<br />

I II III IV Yllk<br />

Tarm 1,0 -0,2 0,3 0,8 0,1 -0,7 0,4 -0,1 0,4 0,7 0,2 0,3 0,2 0,1<br />

Tarm, Avclk ve Ormanclk 1,1 -0,3 0,3 0,7 0,1 -0,7 0,4 -0,1 0,4 0,7 0,2 0,3 0,2 0,0<br />

Balkçlk 0,0 0,0 0,0 0,1 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0<br />

Sanayi 0,7 1,9 2,9 2,2 2,2 1,5 0,1 -5,9 -3,2 -1,0 3,0 -1,8 -4,5 4,5<br />

Madencilik ve Taocakçl 0,0 0,0 0,0 0,1 0,0 0,1 0,0 -0,1 -0,1 0,0 0,0 -0,1 -0,1 0,1<br />

malat Sanayi 0,7 1,9 2,7 1,9 2,0 1,3 0,0 -5,7 -2,9 -0,9 2,9 -1,7 -4,3 4,3<br />

Elektrik, Gaz, Buhar ve Scak Su Üretimi ve Da. 0,1 0,1 0,1 0,3 0,2 0,1 0,1 -0,1 -0,1 -0,1 0,0 -0,1 -0,1 0,1<br />

Hizmetler 3,3 2,6 6,0 5,2 4,9 3,9 0,8 -5,9 -3,8 -1,1 3,2 -1,9 -4,9 6,1<br />

naat 0,7 0,4 0,8 0,5 1,1 0,4 -0,5 -1,1 -1,3 -1,0 -0,4 -1,0 -1,2 0,8<br />

Ticaret 0,9 1,2 1,9 1,3 0,9 0,8 -0,2 -3,6 -2,1 -0,7 1,3 -1,3 -2,8 2,1<br />

Toptan ve Perakende Ticaret 0,8 1,4 1,7 1,2 0,8 0,8 -0,2 -3,7 -2,1 -0,8 1,3 -1,3 -2,9 2,1<br />

Oteller ve Lokantalar 0,0 -0,2 0,2 0,0 0,1 0,0 0,0 0,0 0,0 0,1 0,1 0,1 0,0 0,0<br />

Ulatrma, Depolama ve Haberleme 1,5 1,2 1,5 1,6 1,0 1,0 0,2 -2,5 -1,5 -0,6 0,5 -1,0 -2,0 1,6<br />

Mali Arac Kurulularn Faaliyetleri -0,6 -0,4 1,1 1,1 1,2 0,9 0,9 1,1 0,7 0,8 1,1 0,9 0,9 0,8<br />

Konut Sahiplii 0,2 0,2 0,2 0,2 0,1 0,1 0,1 0,2 0,2 0,1 0,1 0,1 0,2 0,1<br />

Gayrimenkul, Kiralama ve Faaliyetleri 0,3 0,1 0,4 0,3 0,4 0,4 0,2 0,0 0,1 0,2 0,4 0,2 0,0 0,4<br />

Kamu Yönetimi ve Savunma, Zorunlu Sosyal Güv. 0,0 0,0 0,1 -0,2 0,0 0,0 0,0 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,0<br />

Eitim 0,1 0,0 0,0 0,1 0,1 0,1 0,0 0,0 0,0 0,1 0,1 0,0 0,0 0,0<br />

Salk leri ve Sosyal Hizmetler 0,1 0,0 0,0 0,2 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,1 0,0 0,0 0,1<br />

Dier Sosyal, Toplumsal ve Kiisel Hizmet Faal. 0,1 0,0 0,1 0,1 0,1 0,1 0,0 -0,1 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,1<br />

Eviçi Personel Çaltran Hanehalklar 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0<br />

Sektörler Toplam 5,1 4,3 9,3 8,2 7,3 4,7 1,2 -11,9 -6,6 -1,4 6,4 -3,4 -9,2 10,7<br />

Dolayl Ölçülen Mali Araclk Hizmetleri (-) -0,5 -0,4 0,7 0,7 0,9 0,5 0,5 0,7 0,4 0,6 0,9 0,6 0,5 1,0<br />

Vergi-Sübvansiyon 0,6 0,5 0,8 0,9 0,6 0,5 -0,1 -2,0 -0,6 -0,6 0,5 -0,7 -1,3 1,3<br />

Gayri Safi Yurtiçi Hasla 6,2 5,3 9,4 8,4 6,9 4,7 0,7 -14,6 -7,6 -2,7 6,0 -4,7 -11,1 11,0<br />

Kaynak:TÜK<br />

2009<br />

Ocak-<br />

Haziran<br />

<strong>2010</strong><br />

Ocak-<br />

Haziran<br />

193


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Yllar tibaryla Kurumsal Olmayan Sivil Nüfusun gücü Durumu<br />

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009<br />

15 ve daha yukar yataki nüfus (Bin Kii) 48.041 48.912 47.544 48.359 49.174 49.994 50.772 51.686<br />

gücü (Bin Kii) 23.818 23.640 22.016 22.455 22.751 23.114 23.805 24.748<br />

stihdam (Bin Kii) 21.354 21.147 19.632 20.067 20.423 20.738 21.194 21.277<br />

siz (Bin Kii) 2.464 2.493 2.385 2.388 2.328 2.376 2.611 3.471<br />

gücüne katlma oran (%) 49,6 48,3 46,3 46,4 46,3 46,2 46,9 47,9<br />

stihdam oran (%) 44,4 43,2 41,3 41,5 41,5 41,5 41,7 41,2<br />

sizlik oran (%) 10,3 10,5 10,8 10,6 10,2 10,3 11,0 14,0<br />

Tarm d isizlik oran (%) 14,5 13,8 14,2 13,5 12,7 12,6 13,6 17,4<br />

gücüne dahil olmayanlar (Bin Kii) 24.223 25.272 25.527 25.905 26.423 26.879 26.967 26.938<br />

15 ve daha yukar yataki nüfus (Bin Kii) 29.191 29.919 33.673 34.139 34.787 35.275 35.697 36.197<br />

gücü (Bin Kii) 12.955 13.091 14.472 15.046 15.391 15.635 16.063 16.585<br />

stihdam (Bin Kii) 11.111 11.287 12.501 13.126 13.518 13.764 14.010 13.839<br />

siz (Bin Kii) 1.844 1.804 1.970 1.920 1.873 1.871 2.053 2.746<br />

gücüne katlma oran (%) 44,4 43,8 43,0 44,1 44,2 44,3 45,0 45,8<br />

stihdam oran (%) 38,1 37,7 37,1 38,4 38,9 39,0 39,2 38,2<br />

sizlik oran (%) 14,2 13,8 13,6 12,8 12,2 12,0 12,8 16,6<br />

Tarm d isizlik oran (%) 14,6 14,0 14,1 13,2 12,5 12,3 13,1 17,0<br />

gücüne dahil olmayanlar (Bin Kii) 16.236 16.828 19.202 19.092 19.396 19.640 19.634 19.611<br />

15 ve daha yukar yataki nüfus (Bin Kii) 18.850 18.993 13.871 14.220 14.387 14.719 15.075 15.489<br />

gücü (Bin Kii) 10.863 10.549 7.545 7.408 7.360 7.479 7.742 8.163<br />

stihdam (Bin Kii) 10.243 9.860 7.131 6.940 6.905 6.973 7.184 7.438<br />

siz (Bin Kii) 620 689 414 468 455 506 558 724<br />

gücüne katlma oran (%) 57,6 55,5 54,4 52,1 51,2 50,8 51,4 52,7<br />

stihdam oran (%) 54,3 51,9 51,4 48,8 48,0 47,4 47,7 48,0<br />

sizlik oran (%) 5,7 6,5 5,5 6,3 6,2 6,8 7,2 8,9<br />

Tarm d isizlik oran (%) 14,2 13,0 14,7 14,8 13,4 14,3 15,4 19,1<br />

gücüne dahil olmayanlar (Bin Kii) 7.987 8.443 6.326 6.812 7.027 7.240 7.332 7.326<br />

KIR<br />

KENT<br />

TÜRKYE<br />

194


Yllar tibaryla Sivil stihdamn ktisadi Faliyetlere Göre Dalm<br />

(Bin Kii, 15 + Ya, Yüzde)<br />

2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009<br />

2009<br />

Haziran<br />

<strong>2010</strong><br />

Haziran<br />

Toplam (Bin Kii) 21.580 21.524 21.354 21.147 19.632 20.067 20.423 20.738 21.194 21.277 21.947 23.488<br />

Tarm 7.769 8.089 7.458 7.165 5.713 5.154 4.907 4.867 5.016 5.254 5.787 6.233<br />

Sanayi 3.810 3.744 3.954 3.846 3.919 4.178 4.269 4.314 4.441 4.130 3.973 4.536<br />

naat 1.364 1.110 958 965 966 1.107 1.196 1.231 1.241 1.249 1.439 1.580<br />

Hizmetler 8.637 8.551 8.984 9.171 9.034 9.628 10.051 10.327 10.495 10.644 10.747 11.139<br />

Toplam (%) 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100<br />

Tarm 36,0 37,6 34,9 33,9 29,1 25,7 24,0 23,5 23,7 24,7 26,4 26,5<br />

Sanayi 17,7 17,4 18,5 18,2 20,0 20,8 20,9 20,8 21,0 19,4 18,1 19,3<br />

naat 6,3 5,1 4,5 4,6 4,9 5,5 5,9 5,9 5,9 5,9 6,6 6,7<br />

Hizmetler 40,0 39,7 42,1 43,4 46,0 48,0 49,2 49,8 49,5 50,0 49,0 47,4<br />

Kaynak: TÜK<br />

Not:TÜK, 2004 ylndan itibaren igücü rakamlarn yeni nüfus projeksiyonlarna göre revize etmitir.<br />

Not:2009 Haziran ve <strong>2010</strong> Haziran verileri Nace Rev2''ye göre düzenlenmitir.<br />

195


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

sizlik Ödenei<br />

Alan Says<br />

sizlik Sigortas Ödemeleri<br />

2009 <strong>2010</strong><br />

Ödeme Miktar<br />

(Bin TL)<br />

sizlik Ödenei Alan<br />

Says<br />

Ödeme Miktar<br />

(Bin TL)<br />

Ocak 244.359 87.035 231.829 79.913<br />

ubat 281.882 100.206 231.536 79.553<br />

Mart 311.513 108.422 219.745 75.427<br />

Nisan 317.766 107.798 204.166 69.917<br />

Mays 313.860 105.328 190.383 64.926<br />

Haziran 306.213 101.561 180.117 62.295<br />

Temmuz 292.947 97.446 183.383 64.936<br />

Austos 279.258 93.988 181.099 64.491<br />

Eylül 252.112 83.257<br />

Ekim 237.521 79.759<br />

Kasm 223.706 75.019<br />

Aralk 218.493 74.455<br />

Toplam 1.114.274 561.457<br />

Kaynak: Türkiye Kurumu<br />

Not: sizlik ödenei alanlarn saylar kümülatif( birikimli) deerler olduu için toplamlar alnmamtr.<br />

196


Cari lemler Hesab<br />

(Milyon $)<br />

2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009<br />

Ocak-Temmuz<br />

2009 <strong>2010</strong><br />

CAR LEMLER DENGES -9.920 3.760 -626 -7.515 -14.431 -22.198 -32.193 -38.311 -41.946 -13.963 -7.854 -24.230<br />

DI TCARET DENGES -22.057 -3.363 -6.390 -13.489 -22.736 -33.080 -41.057 -46.795 -53.021 -24.896 -10.847 -26.251<br />

Genel Mal Ticareti -20.157 -2.400 -5.035 -10.967 -19.329 -29.206 -37.549 -42.277 -51.406 -27.525 -13.773 -26.559<br />

hracat f.o.b. 30.825 34.703 40.666 52.318 68.444 77.847 92.537 113.865 136.314 104.610 56.962 66.315<br />

thalat f.o.b. -50.982 -37.103 -45.701 -63.285 -87.773 -107.053 -130.086 -156.142 -187.720 -132.135 -70.735 -92.874<br />

Parasal Olmayan Altn (net) -1.900 -963 -1.355 -2.522 -3.407 -3.754 -3.345 -4.354 -1.365 3.007 3.118 594<br />

Limanlardan Salanan Mallar -120 -163 -164 -250 -378 -192 -286<br />

HZMETLER DENGES 11.375 9.136 7.885 10.511 12.797 15.267 13.612 13.344 17.121 16.305 6.707 5.835<br />

Tamaclk 492 833 861 -523 -1.064 60 367 -364 -134 1.034 387 112<br />

Turizm 5.923 6.352 6.599 11.090 13.364 15.280 14.110 15.227 18.445 17.103 7.322 7.339<br />

naat Hizmetleri 968 654 832 682 724 874 879 759 974 1.090 655 458<br />

Sigorta Hizmetleri -618 -899 -684 -537 -303 -338<br />

Finansal Hizmetler -303 -391 -400 -83 -89 -41 -247 -228 -137 -362 -154 -148<br />

Dier Ticari Hizmetler 4.080 1.695 -68 -26 129 -200 -434 -821 -1.287 -1.464 -755 -966<br />

Resmi Hizmetler -268 -315 -566 -708 -721 -874 -920 -733 -778 -846 -557 -545<br />

Dier Hizmetler 483 308 627 79 454 168 475 403 722 287 112 -77<br />

GELR DENGES -4.002 -5.000 -4.554 -5.557 -5.609 -5.839 -6.656 -7.103 -8.159 -7.671 -4.772 -4.472<br />

Ücret Ödemeleri -60 -72 -67 -66 -105 -58 -69<br />

Yatrm Geliri -4.002 -5.000 -4.554 -5.557 -5.609 -5.779 -6.584 -7.036 -8.093 -7.566 -4.714 -4.403<br />

Dorudan Yatrmlar 89 52 -108 -440 -799 -850 -1.053 -2.100 -2.610 -2.262 -1.512 -1.362<br />

Portföy Yatrmlar -434 -694 -835 -1.207 -1.195 -924 -662 383 972 267 -28 -382<br />

Dier Yatrmlar -3.657 -4.358 -3.611 -3.910 -3.615 -4.005 -4.869 -5.319 -6.455 -5.571 -3.174 -2.659<br />

Faiz Geliri 1.168 1.139 784 634 697 1.005 1.453 2.158 2.022 1.685 1.225 565<br />

Faiz Gideri -4.825 -5.497 -4.395 -4.544 -4.312 -5.010 -6.322 -7.477 -8.477 -7.256 -4.399 -3.224<br />

CAR TRANSFERLER 4.764 2.987 2.433 1.020 1.117 1.454 1.908 2.243 2.113 2.299 1.058 658<br />

Genel Hükümet 204 201 497 291 313 603 621 809 728 1.190 528 249<br />

Dier Sektörler 4.560 2.786 1.936 729 804 851 1.287 1.434 1.385 1.109 530 409<br />

çi Gelirleri 4.560 2.786 1.936 729 804 851 1.111 1.209 1.431 934 495 413<br />

Dier Transferler 176 225 -46 175 35 -4<br />

Kaynak: TCMB<br />

197


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Sermaye ve Finans Hesaplar<br />

(Milyon $)<br />

2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009<br />

Ocak-Temmuz<br />

2009 <strong>2010</strong><br />

SERMAYE VE FNANS HESAPLARI 12.581 -1.633 1.384 3.065 13.360 19.460 32.064 36.692 36.305 9.328 1.590 24.761<br />

Dorudan Yatrmlar 112 2.855 939 1.222 2.005 8.967 19.261 19.941 15.720 6.296 4.097 3.344<br />

Yurtdnda -870 -497 -143 -480 -780 -1.064 -924 -2.106 -2.549 -1.553 -899 -1.043<br />

Yurtiçinde 982 3.352 1.082 1.702 2.785 10.031 20.185 22.047 18.269 7.849 4.996 4.387<br />

Portföy Yatrmlar 1.022 -4.515 -593 2.465 8.023 13.437 7.373 717 -5.046 196 873 10.809<br />

Varlklar -593 -788 -2.096 -1.386 -1.388 -1.233 -4.029 -2.063 -1.276 -2.742 -1.452 -848<br />

Genel Hükümet -33 -36 -42 -33 -25 -20 -42 -116 -32 -31 -5 -2<br />

Bankalar -680 -281 -1.437 -932 -666 -1.285 -3.754 -1.844 -367 -2.010 -1.093 366<br />

Dier Sektörler 120 -471 -617 -421 -697 72 -233 -103 -877 -701 -354 -1.212<br />

Yükümlülükler 1.615 -3.727 1.503 3.851 9.411 14.670 11.402 2.780 -3.770 2.938 2.325 11.657<br />

Hisse Senetleri 489 -79 -16 905 1.427 5.669 1.939 5.138 716 2.827 1.276 1.322<br />

Borç Senetleri 1.126 -3.648 1.519 2.946 7.984 9.001 9.463 -2.358 -4.486 111 1.049 10.335<br />

Dier Yatrmlar 11.801 -2.667 7.191 3.425 4.156 14.903 11.544 24.066 24.574 2.947 -6.759 17.289<br />

Varlklar -1.939 -601 -777 -986 -6.983 -578 -13.437 -4.853 -10.935 10.191 382 3.955<br />

Ticari Krediler -26 -445 -921 -910 -1.635 -413 -2.419 -1.466 1.723 -1.399 -671 -42<br />

Krediler 116 -734 19 -404 617 177 -725 139 -97 -491 -785 -453<br />

Bankalarn Döviz Varlklar -1.690 927 594 724 -5.965 -342 -10.293 -3.526 -9.065 6.054 -225 4.126<br />

Dier Varlklar -339 -349 -469 -396 0 0 0 0 -3.496 6.027 2.063 324<br />

Yükümlülükler 13.740 -2.066 7.968 4.411 11.139 15.481 24.981 28.919 35.509 -7.244 -7.141 13.334<br />

Ticari Krediler 805 -1.930 2.483 2.181 4.201 3.074 674 4.231 1.565 -1.122 -1.581 212<br />

Krediler 12.868 614 5.040 754 6.133 11.605 19.403 27.659 30.138 -12.652 -9.222 -1.237<br />

Mevduatlar -20 -832 348 1.368 647 489 4.622 -3.323 3.387 4.587 3.374 14.048<br />

Dier Yükümlülükler 87 82 97 108 158 313 282 352 419 1.943 288 311<br />

Yükümlülükler çin Bilgi : Uzun Vade 4.276 -1.131 2.105 -808 6.165 13.302 26.612 32.277 23.921 -9.841 -5.679 -3.875<br />

Ksa Vade 6.113 -11.165 -502 5.269 8.492 7.532 2.880 625 9.887 3.277 -782 18.124<br />

IMF Kredileri 3.351 10.230 6.365 -50 -3.518 -5.353 -4.511 -3.983 1.701 -680 -680 -915<br />

Rezerv Varlklar -354 2.694 -6.153 -4.047 -824 -17.847 -6.114 -8.032 1.057 -111 3.379 -6.681<br />

Resmi Rezervler -354 2.694 -6.153 -4.047 -824 -17.847 -6.114 -8.032 1.057 -111 3.379 -6.681<br />

Döviz Varlklar -1.545 404 1.763 -99 -1.267 -2.327 -91 -3.481 -889 -2.898 -142 -872<br />

Menkul Kymetler 1.191 2.290 -7.916 -3.948 443 -15.520 -6.023 -4.551 1.946 2.787 3.521 -5.809<br />

NET HATA NOKSAN -2.661 -2.127 -758 4.450 1.071 2.738 129 1.619 5.641 4.635 6.264 -531<br />

Kaynak : TCMB<br />

198


hracatn Ana Mal Gruplarna Göre Dalm<br />

2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 Ocak-Austos<br />

2009 <strong>2010</strong><br />

Sermaye malllar 2.176 2.658 2.790 4.344 6.531 7.998 9.423 13.755 16.725 11.117 6.960 7.613<br />

Ara mallar 11.565 13.369 14.657 18.494 25.946 30.290 37.788 49.403 67.734 49.734 32.208 36.338<br />

Tüketim mallar 13.987 15.262 18.465 24.125 30.502 34.835 37.790 43.696 47.077 40.733 25.095 28.626<br />

Dierleri 47 46 147 289 189 354 533 418 491 559 346 384<br />

Gruplar (Milyon $)<br />

Toplam 27.775 31.334 36.059 47.253 63.167 73.476 85.535 107.272 132.027 102.143 64.609 72.961<br />

Sermaye malllar 7,8 8,5 7,7 9,2 10,3 10,9 11,0 12,8 12,7 10,9 10,8 10,4<br />

Ara mallar 41,6 42,7 40,6 39,1 41,1 41,2 44,2 46,1 51,3 48,7 49,9 49,8<br />

Tüketim mallar 50,4 48,7 51,2 51,1 48,3 47,4 44,2 40,7 35,7 39,9 38,8 39,2<br />

Dierleri 0,2 0,1 0,4 0,6 0,3 0,5 0,6 0,4 0,4 0,5 0,5 0,5<br />

Paylar (Yüzde)<br />

Toplam 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100<br />

Kaynak : TÜK<br />

199


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

thalatn Ana Mal Gruplarna Göre Dalm<br />

2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009<br />

Ocak-Austos<br />

2009 <strong>2010</strong><br />

Sermaye malllar 11.365 6.940 8.400 11.326 17.397 20.363 23.348 27.054 28.021 21.463 13.412 16.666<br />

Ara mallar 36.010 30.301 37.656 49.735 67.549 81.868 99.605 123.640 151.747 99.510 62.529 82.923<br />

Tüketim mallar 6.928 3.813 4.898 7.813 12.100 13.975 16.116 18.694 21.489 19.290 11.669 14.963<br />

Dierleri 199 344 600 466 493 567 508 675 707 666 424 325<br />

Toplam 54.503 41.399 51.554 69.340 97.540 116.774 139.576 170.063 201.964 140.928 88.034 114.878<br />

Gruplar (Milyon $)<br />

Sermaye malllar 20,9 16,8 16,3 16,3 17,8 17,4 16,7 15,9 13,9 15,2 15,2 14,5<br />

Ara mallar 66,1 73,2 73,0 71,7 69,3 70,1 71,4 72,7 75,1 70,6 71,0 72,2<br />

Tüketim mallar 12,7 9,2 9,5 11,3 12,4 12,0 11,5 11,0 10,6 13,7 13,3 13,0<br />

Dierleri 0,4 0,8 1,2 0,7 0,5 0,5 0,4 0,4 0,3 0,5 0,5 0,3<br />

Paylar (Yüzde)<br />

Toplam 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100<br />

Kaynak : TÜK<br />

200


Ülke Gruplarna Göre hracat<br />

(Milyon $)<br />

2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009<br />

Ocak-Austos<br />

2009 <strong>2010</strong><br />

TOPLAM 27.775 31.334 36.059 47.253 63.167 73.476 85.535 107.272 132.027 102.143 64.609 72.961<br />

AVRUPA BRLG ÜLKELER (AB 27) 15.664 17.546 20.415 27.394 36.581 41.365 47.935 60.399 63.390 46.977 28.694 33.427<br />

TÜRKYE SERBEST BÖLGELER 895 934 1.438 1.928 2.564 2.973 2.967 2.943 3.008 1.957 1.238 1.331<br />

SINIR TCARET MERKEZLER 0,3 6,6<br />

DER ÜLKELER 11.215 12.855 14.206 17.931 24.023 29.138 34.633 43.930 65.622 53.209 34.677 38.202<br />

Dier Avrupa (AB Hariç) 1.854 2.095 2.607 3.362 4.507 5.855 7.962 10.843 15.678 11.359 7.656 7.336<br />

Kuzey Afrika 1.087 1.150 1.267 1.577 2.203 2.544 3.097 4.030 5.850 7.446 5.040 4.842<br />

Dier Afrika 285 371 430 554 765 1.087 1.469 1.947 3.212 2.735 2.002 1.468<br />

Kuzey Amerika 3.309 3.297 3.596 3.973 5.207 5.276 5.439 4.541 4.802 3.561 2.239 2.717<br />

Orta Amerika ve Karayipler 167 201 197 166 334 411 548 549 829 597 374 454<br />

Güney Amerika 120 186 121 131 193 274 341 514 901 678 347 770<br />

Yakn ve Orta Dou 2.573 3.261 3.440 5.465 7.921 10.184 11.316 15.081 25.430 19.208 12.500 14.677<br />

Dier Asya 1.298 1.331 1.790 2.348 2.544 3.029 3.942 5.227 7.074 6.704 3.861 5.617<br />

Avustralya ve Yeni Zelanda 135 98 122 158 264 271 327 343 435 360 216 248<br />

Dier Ülke ve Bölgeler 385 864 637 197 84 208 192 857 1.410 561 441 72<br />

Seçilmi ülke gruplar<br />

OECD Ülkeleri 19.585 21.307 24.498 31.920 42.648 47.325 54.481 65.675 70.472 54.217 33.961 37.970<br />

EFTA Ülkeleri 324 316 409 538 667 821 1.189 1.328 3.262 4.327 3.445 1.887<br />

Karadeniz Ekonomik birlii 2.467 2.932 3.599 5.044 6.779 8.620 11.584 16.784 20.867 12.339 7.594 8.951<br />

Ekonomik birlii Tekilat 874 972 1.042 1.569 2.206 2.670 3.341 4.700 6.248 5.945 3.706 4.640<br />

Bamsz Devletler Topluluu 1.649 1.978 2.279 2.963 3.962 5.057 6.993 10.088 13.938 8.763 5.373 6.700<br />

Türk Cumhuriyetleri 572 557 619 899 1.194 1.409 1.982 2.874 3.749 3.397 2.101 2.463<br />

slam Konferans Tekilat 3.573 4.197 4.725 7.205 10.214 13.061 15.007 20.311 32.597 28.665 18.733 20.892<br />

Kaynak: TÜK<br />

201


Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong><br />

Ülke Gruplarna Göre thalat<br />

(Milyon $)<br />

2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009<br />

Ocak-Austos<br />

2009 <strong>2010</strong><br />

TOPLAM 54.503 41.399 51.554 69.340 97.540 116.774 139.576 170.063 201.964 140.928 88.034 114.878<br />

AVRUPA BRLG ÜLKELER (AB 27) 28.527 19.823 25.689 35.140 48.103 52.696 59.401 68.612 74.802 56.587 35.105 44.299<br />

TÜRKYE SERBEST BÖLGELER 496 303 575 589 811 760 944 1.224 1.334 965 603 569<br />

DER ÜLKELER 25.480 21.272 25.290 33.611 48.626 63.318 79.231 100.227 125.827 83.375 52.325 70.010<br />

Dier Avrupa (AB Hariç) 6.149 5.738 7.487 10.341 15.757 20.386 25.695 34.254 44.196 25.886 16.272 19.285<br />

Kuzey Afrika 2.257 2.115 2.138 2.519 3.231 4.212 4.878 3.616 5.267 3.542 2.302 2.852<br />

Dier Afrika 457 704 558 820 1.589 1.835 2.526 3.168 2.503 2.158 1.475 1.292<br />

Kuzey Amerika 4.167 3.390 3.421 3.741 5.114 5.823 6.936 9.033 13.404 9.513 6.065 7.980<br />

Orta Amerika ve Karayipler 80 41 103 169 209 287 335 448 560 476 277 363<br />

Güney Amerika 551 410 541 1.012 1.271 1.747 2.131 2.671 3.260 2.286 1.453 1.789<br />

Yakn ve Orta Dou 3.373 3.016 3.186 4.455 5.585 7.967 10.568 12.641 17.628 9.595 6.061 9.916<br />

Dier Asya 6.933 4.884 6.530 9.644 15.500 20.581 25.658 33.658 38.087 29.138 17.854 25.713<br />

Avustralya ve Yeni Zelanda 305 232 313 247 302 321 399 672 876 648 524 270<br />

Dier Ülke ve Bölgeler 1.208 741 1.013 662 67 158 105 66 45 133 42 550<br />

Seçilmi ülke gruplar<br />

OECD Ülkeleri 36.821 26.011 32.985 43.899 59.650 66.107 77.813 91.857 102.902 75.143 46.936 59.645<br />

EFTA Ülkeleri 1.155 1.481 2.512 3.396 3.911 4.440 4.522 5.775 6.218 2.781 1.716 2.476<br />

Karadeniz Ekonomik birlii 6.746 5.553 6.588 9.298 15.368 20.480 27.021 34.809 45.632 28.299 17.853 21.314<br />

Ekonomik birlii Tekilat 1.543 1.238 1.548 2.736 3.218 5.108 8.102 9.972 13.221 7.011 4.292 8.125<br />

Bamsz Devletler Topluluu 5.693 4.630 5.555 7.777 12.927 17.253 23.373 31.263 42.614 26.045 16.461 19.751<br />

Türk Cumhuriyetleri 628 283 468 623 754 1.267 1.967 2.669 4.279 2.874 1.824 2.918<br />

slam Konferans Tekilat 6.321 5.540 6.072 8.195 10.631 14.459 19.111 21.524 29.179 17.970 11.204 17.318<br />

Kaynak: TÜK<br />

202


Borçlulara Göre Toplam D Borç Stoku<br />

(Milyon $)<br />

2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 <strong>2010</strong> Ç1 <strong>2010</strong> Ç2<br />

Toplam D Borç Stoku 118.602 113.592 129.545 144.103 160.984 169.908 207.842 249.573 277.125 268.313 266.794 266.339<br />

Borçlulara Göre D Borçlar<br />

Ksa Vadeli D Borçlar 28.301 16.403 16.424 23.013 32.205 38.283 42.623 43.135 50.448 49.406 54.359 61.964<br />

Kamu 2.461 1.019 915 1.341 1.840 2.133 1.750 2.163 3.248 3.598 4.697 5.669<br />

Genel Yönetim 1.000 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0<br />

Finansal Kurulular 1.461 1.019 915 1.341 1.815 1.733 1.555 2.163 3.148 3.598 4.697 5.669<br />

Finansal Olmayan Kurulular 0 0 0 0 25 400 195 0 100 0 0 0<br />

TCMB 653 752 1.655 2.860 3.287 2.763 2.563 2.282 1.874 1.776 1.669 1.511<br />

Kredi Mektuplu DTH 627 732 1.640 2.849 3.286 2.762 2.562 2.281 1.873 1.775 1.668 1.510<br />

Dier 26 20 15 11 1 1 1 1 1 1 1 1<br />

Özel Sektör 25.187 14.632 13.854 18.812 27.078 33.387 38.310 38.690 45.326 44.032 47.993 54.784<br />

Finansal Kurulular 15.439 6.978 5.429 8.351 13.118 17.210 20.702 16.629 21.832 22.248 26.499 32.885<br />

Bankalar 15.439 6.978 5.429 8.351 12.714 16.562 19.993 16.167 21.613 21.947 26.164 32.537<br />

Bankaclk D 0 0 0 0 404 648 709 462 219 301 335 348<br />

Finansal Olmayan Kurulular 9.748 7.654 8.425 10.461 13.960 16.177 17.608 22.061 23.494 21.784 21.494 21.899<br />

Uzun Vadeli D Borçlar 90.301 97.189 113.121 121.090 128.779 131.625 165.219 206.438 226.677 218.907 212.435 204.375<br />

Kamu 47.621 46.110 63.619 69.503 73.828 68.278 69.837 71.361 75.037 79.854 80.223 79.101<br />

Genel Yönetim 42.186 40.961 58.855 65.161 70.114 65.922 67.855 68.812 72.361 77.139 77.672 76.645<br />

Merkezi Yönetim 39.514 38.729 56.773 63.346 68.583 64.643 66.576 67.120 69.757 74.054 74.471 73.524<br />

Mahalli dareler 2.123 1.709 1.460 1.281 1.113 961 1.031 1.505 2.466 2.995 3.111 3.047<br />

Fonlar 549 522 621 534 418 318 248 187 138 91 90 74<br />

Finansal Kurulular 1.709 1.495 984 765 656 318 487 620 590 1.106 1.204 1.219<br />

Bankalar 1.709 1.495 984 765 656 318 487 620 590 1.106 1.204 1.219<br />

Bankaclk D 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0<br />

Finansal Olmayan Kurulular 3.725 3.654 3.780 3.577 3.058 2.039 1.496 1.929 2.086 1.609 1.347 1.237<br />

KT'ler 3.498 3.435 3.561 3.313 2.840 1.894 1.390 1.812 1.892 1.437 1.190 1.089<br />

Dier 228 219 219 264 218 145 106 117 194 172 157 148<br />

TCMB 13.437 23.599 20.348 21.513 18.123 12.662 13.115 13.519 12.192 11.529 10.876 9.873<br />

TCMB Kredileri 3.705 13.643 8.068 7.272 2.995 0 0 0 0 0 0 0<br />

Kredi Mektuplu DTH 9.724 9.948 12.272 14.232 15.119 12.654 13.106 13.510 12.183 11.520 10.867 9.864<br />

Garantisiz Ticari Borçlar 8 8 8 9 9 8 9 9 9 9 9 9<br />

Özel Sektör 29.244 27.480 29.155 30.074 36.828 50.684 82.267 121.557 139.448 127.523 121.336 115.402<br />

Finansal Kurulular 7.581 4.789 4.792 5.285 8.576 16.073 28.515 41.913 41.106 35.494 33.197 32.263<br />

Bankalar 4.552 3.211 3.024 3.133 5.798 12.341 22.077 30.941 30.049 27.993 26.746 26.481<br />

Bankaclk D 3.029 1.578 1.768 2.153 2.778 3.732 6.437 10.971 11.057 7.501 6.451 5.782<br />

Finansal Olmayan Kurulular 21.662 22.691 24.363 24.789 28.252 34.612 53.752 79.645 98.342 92.029 88.139 83.139<br />

Kaynak: Hazine Müstearl<br />

203


204<br />

Yıllık Ekonomik Rapor <strong>2010</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!