31.08.2015 Views

AİLE HAKEMLİĞİ

Bilimsel tebliğin devamını okumak için lütfen tıklayınız… - Psikiyatrik ...

Bilimsel tebliğin devamını okumak için lütfen tıklayınız… - Psikiyatrik ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

meselenin, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde kanunlaştırıldığı ve günümüzde de birçok<br />

İslâm ülkesinde uygulandığını belirtmemiz gerekir.<br />

Genel anlamda hakemlik, tarih boyunca toplumlarda var olan anlaşmazlıkları çözmek<br />

için uygulanan vazgeçilmez bir müessese olmuştur. Örneğin son peygamber Hz. Muhammed<br />

(s.a.v.), daha kendisine peygamberlik gelmezden önce 35 yaşında kabileler arasında hakemlik<br />

yapmıştır. O dönemde Ka’be’yi inşa eden Mekke’nin müşrik kabileleri Hacerülesved’i kimin<br />

yerleştireceği konusunda aralarında ihtilaf çıkmış, herhangi bir antlaşmaya varmamışlar.<br />

Bunun üzerine kabileler aralarında neredeyse savaşmaya karar vermiştir. Ancak bu sırada<br />

Kureyşlilerin en yaşlısı Ebû Ümeyye b. Muğîre’nin teklifi üzerine Harem-i Şerif’in Benî<br />

Şeybe kapısından ilk giren şahsın hakem tayin edilmesine karar verildi. Tam o sırada<br />

beklenen yerden Hz. Muhammed çıkageldi. Kureyşliler hep bir ağızdan “Bu, güvenilir (emin)<br />

bir kimsedir. Onun vereceği karara razıyız.” dediler. Mesele Peygamberimiz (s.a.v.)’e<br />

anlatıldığında, hemen sırtından abasını (ridâ) çıkararak yere serdi. Hacerülesved’i abanın<br />

üzerine koydu. Her kabileden birer kişiyi abanın kenarlarından tutturarak taşın konulacağı<br />

yere getirtti. Burada taşı kendi eliyle Ka’be’nin duvarına yerleştirdi. Kureyşliler, Hz.<br />

Muhammed (s.a.v.)’in bu problemi çözümünden son derece memnun oldular. 3 Böylece<br />

peygamber, bir anlaşmazlığı çözmüş ve savaşın önüne geçmiştir.<br />

Zihinlerde çok iyi bilinen bir hakem olayı da Hz. Ali (r.a.) döneminde yaşanmıştır.<br />

İslâm tarihinde Sıffîn Savaşı’nda, savaşın sonlarına doğru Hz. Ali (r.a.) ve Muaviye arasında<br />

hakem seçilen Ebû Musa el-Eş’arî ile Amr ibn el-As vakası yaşanmıştır. Burada ise hakemler<br />

arası ihtilaf nedeniyle olumlu bir sonuç ortaya çıkmamıştır.<br />

Anadolu’da da Güney ve Doğu bölgelerinde insanlar arasında çıkan anlaşmazlıklar ve<br />

ailevî meseleler, daha çok orada âlim olarak bilinen “mela”, “seyda” çözülmüştür.<br />

“Mela/Molla” ve “seyda”, klasik medreselerimizde mezun olan hocalarımıza verilen isimdir.<br />

Bölgede mevcut olan “şeyhler” tarafından da bu tarz sorunlar çözüme kavuşturulmuştur.<br />

Ayrıca bölgede bu tür anlaşmazlıklarda “ağalar” da rol oynamıştır.<br />

Özel anlamda hakemlik, aile açısından birçok görevlerin yerine getirilmesini sağlayan<br />

bir müessese olmuştur. Bu müessese, tarihte var olan büyük ve geniş aile yapılanmasında,<br />

aileler arasında arabuluculuğu, olaylara doğru şahitlik etmeyi ve barış için işlerini yürütmeyi<br />

sağlamıştır. Ayrıca çekirdek aile olarak eşler arasında meydana gelen anlaşmazlıkları çözüme<br />

kavuşturmak için de uğraşmıştır. Şayet eşler arasında boşanma gerçekleşirse de birbirine<br />

düşman ve kanlı bıçaklı olan, kin ve öfkeyle küskün bir şekilde ayrılan değil, medeni bir<br />

tarzda ayrılıklarıyla ilgili problemlerini halletmiş olarak ayrılmalarını temin etmiş ve<br />

etmektedir.<br />

Eğer aileler arasında hakemlik olayı gerçekleşmezse, toplumda her zaman şu<br />

olumsuzluklara şahit olmak mümkün olacaktır:<br />

1- Ayrılan eşlerin aileleri birbirlerine düşman olmaktadır.<br />

3 Bkz. Sarıçam, İbrahim, Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı, s. 72, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara,<br />

2011.<br />

4

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!