AİLE HAKEMLİĞİ
Bilimsel tebliÄin devamını okumak için lütfen tıklayınız⦠- Psikiyatrik ...
Bilimsel tebliÄin devamını okumak için lütfen tıklayınız⦠- Psikiyatrik ...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
2 Mayıs 1923 tarihinde İstanbul’da toplanan ahkâm-ı şahsiye komisyon yeni bir kanun<br />
hazırlamak için çalışmıştır. Bu komisyonun mesai ve müzakereleriyle aldığı kararlar Adliye<br />
Ceridesi, yıl 1339’da neşredilmiştir.<br />
1924-25 yılları arasında aynı gaye ile toplanan ikinci bir komisyon çalışmaları<br />
neticesinde bir lâyiha hazırlamıştır. Bu lâyihanın birçok hükümleri 1917 tarihli Hukuk-ı Aile<br />
Kararnâmesi’nin aynıdır. Lâyiha 142 maddedir. 42<br />
Batı kanunlarından birinin Türk Medeni Kanunu olarak iktibas fikri 1925 yılında iyice<br />
kuvvetlenmiş, nihayet bir gün devrin Adliye Vekili M. Esat Bozkurt’un mezkûr komisyonlar<br />
önünde yaptığı bir tebliğle 43 bunların görevlerine son verilmiştir. İsviçre Medeni Kanunu bazı<br />
tadiller ile kül haline terceme ettirilerek 17 Şubat 1926 tarihinde kabul edilmiş ve 6 Ekim<br />
1926 tarihinde de yürürlüğe girmiştir. 44<br />
Hukuk-ı Aile Kararnâmesi’nin hakemlerle ilgili 130. maddesinde kötü muamele ve<br />
geçimsizliği şöyle düzenlemiştir:<br />
“Zevceyn beyninde niza ve şikak zuhur edip de tarafeynden biri hâkime müracaat<br />
ederse hâkim tarafeyn ailelerinden birer hakem tayin eder. Bir veya iki taraf ailesinden<br />
hakem tayin edilecek kimse bulunamaz veya bulunup da hakem olacak evsâfı haiz<br />
olmazsa, hariçten münasip olanları tayin eyler. Bu suretle teşekkül eden aile meclisi<br />
tarafeynin ifadât ve müdâfâatını tetkik ile beynlerini ıslaha çalışır. Kabil olmadığı<br />
surette kusur zevcde ise beynlerini tefrik eder. Ve zevcede ise mehrin tamamı veya bir<br />
kısmı üzerine muhâlâa eyler. Hakemler ittifak edemezler ise hâkim evsâf-ı lâzimeyi<br />
haiz diğer bir heyet-i hakemiyye veya tarafeyne karabeti olmayan üçüncü bir hakem<br />
tayin eyler. Hakemlerin verecekleri hüküm kat’î ve nâkabil-i itirazdır.”<br />
131. madde : “…tefrîka dair sadır olan hüküm talâk-ı bâini tazammun eder ve keyfiyet<br />
ale’l-usûl tescil edilir.”<br />
Kanun “aile meclisi” dediği hakem heyetine, kabil-i itiraz olmamak üzere ıslah ve<br />
boşama yetkisi vererek Mâlikî mezhebini iltizam etmiştir. Hanefî mezhebinin hâkim<br />
bulunduğu Osmanlı camiasında Mâlikî mezhebine ait bir hükmün alınması, mezkûr<br />
kanunun esbâb-ı mûcibe lâyihasında müdâfaa edilmiştir. 45<br />
42 Adliye Cerîdesi, yıl: 1340-1341.<br />
43 Bu tebliğin metni şudur: “Sayın Arkadaşlar, Türk ihtilalinin kararı, Batı medeniyetini kayıtsız şartsız kendine<br />
mal etek, benimsemektir. Bu karar o kadar kesin bir azme dayanmaktadır ki önüne çıkacaklar demirle, ateşle yok<br />
edilmeğe mahkûmdurlar. Bu prensip bakımından kanunlarımızı oldukları gibi Batı’dan almak zorundayız.<br />
Böylelikle Türk ulusunsun iradesine uygun harekette bulunmuş olacağız. Keyif ve isteklerimize göre değil,<br />
milletimizin dileklerine göre iş başarmaya borçluyuz. Şimdiye kadar geçen hizmetlerinize teşekkür eder,<br />
komisyonların vazifelerine son veririm.” Bkz. Karaman, a.g.e., c. I, s. 227.<br />
44 Fındıkoğlu, a.g.e.a.y.; Velidedeoğlu, Hıfzı Veldet, Türk Medeni Hukukunun Umumî Esasları, s. 61-90,<br />
İstanbul, 1951; bkz. Karaman, a.g.e., c. I, s. 227.<br />
45 Bkz. Ceride-i İlmiyye, yıl: 1336, sayı: 34, s. 1020-1021; Karaman, a.g.e., c. I, s. 319.<br />
16