27.08.2015 Views

Elektrik Üretiminde Jeotermal Enerjinin Kullanımı ve İleriye Dönük ...

Elektrik Üretiminde Jeotermal Enerjinin Kullanımı ve İleriye Dönük ...

Elektrik Üretiminde Jeotermal Enerjinin Kullanımı ve İleriye Dönük ...

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi<br />

TÜRKİYE 10. ENERJİ KONGRESİ<br />

ELEKTRİK ÜRETİMİNDE JEOTERMAL ENERJİNİN KULLANIMI VE<br />

İLERİYE DÖNÜK PERSPEKTİFLER<br />

Fatih KAYMAKÇIOĞLU Ali KAYABAŞI<br />

<strong>Elektrik</strong> Mühendisi<br />

jeoloji Yük. Mühendisi<br />

EİE İdaresi Genel Müdürlüğü. Ankara<br />

ÖZET<br />

<strong>Jeotermal</strong> enerji kaynakları; elektrik üretimi, konut-sera ısıtması, termal turizm-tedavi,<br />

endüstriyel işlemlerde <strong>ve</strong> kimyasal madde eldesinde kullanılmaktadır. Yerli,<br />

sürdürülebilir, ucuz <strong>ve</strong> temiz bir enerji olan jeotermal kaynakların öncelikli olarak<br />

devreye alınması, özellikle bu kaynağın bulunduğu yörelerimizin <strong>ve</strong> ülkemizin<br />

gelişiminde önemli bir faktör olarak önümüzde durmaktadır.<br />

<strong>Jeotermal</strong> enerjinin aranması <strong>ve</strong> kullanılmasında ortaya çıkan sorunların önlenebilmesi<br />

<strong>ve</strong> ekonomik olarak değerlendirilmesi için bilimsel <strong>ve</strong> teknik esaslar çerçe<strong>ve</strong>sinde<br />

inceleme <strong>ve</strong> etüt yapılarak; kaynak potansiyelin belirlenmesi, kaynaktan daha fazla<br />

yararlanılması, kaynak israfının <strong>ve</strong> çevre kirliliğinin önlenmesi, mümkünse entegre<br />

kullanımın yaygınlaştırılması gerekmektedir.<br />

Makalede; jeotermal araştırmaların planlanması, kontrol <strong>ve</strong> denetimi, jeotermal enerjinin<br />

maliyeti ile birlikte önemi anlatılmakta olup jeotermal enerjiyi daha etkin <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rimli<br />

kullanmamız gerekliliği üzerinde durulmaktadır. Santral seçiminde yüksek <strong>ve</strong>rimli buhar<br />

türbini ile <strong>ve</strong>rimi yüksek çevrim sistemlerinin önceliği, yeni teknolojilerin kullanımı ile<br />

teşvikin önemi hakkında bilgi <strong>ve</strong>rilmiştir.<br />

<strong>Jeotermal</strong> elektrik enerjisinin geleceği <strong>ve</strong> gelişmiş ülkelerdeki uygulamaları hakkında<br />

karşılaştırmalar <strong>ve</strong>rilmiş olup EİE İdaresi’nin, jeotermal kaynakların değerlendirilmesine<br />

yönelik yapacağı işler <strong>ve</strong> bir jeotermal enerji politikası oluşturulması gerekliliği üzerine<br />

önemle durulmaktadır.<br />

GİRİŞ<br />

<strong>Jeotermal</strong> enerji, elektrik üretimi, ısıtma (şehir, konut, termal tesis, sera vb.),<br />

kimyasal madde üretimi, kurutmacılık ile bitki <strong>ve</strong> balık kültüründe kullanılmaktadır.<br />

Makalemizde elektrik üretiminde jeotermal enerjinin kullanımı <strong>ve</strong> ileriye dönük<br />

perspektifleri inceleyeceğiz.<br />

81


Ülkelere göre değişik sınıflandırmalar olmasına rağmen jeotermal enerji, düşük<br />

(20-70°C), orta (70-150 °C) <strong>ve</strong> yüksek (150°C'dan yüksek) entalpili (sıcaklıklı)<br />

olmak üzere genelde üç gruba ayrılmaktadır.<br />

Düşük <strong>ve</strong> orta sıcaklıklı sahalar bugünkü teknolojik <strong>ve</strong> ekonomik koşullar altında,<br />

başta ısıtmacılık olmak üzere (sera, bina, zirai kullanımlar), endüstride (yiyecek<br />

kurutulması, kerestecilik, kağıt <strong>ve</strong> dokuma sanayisinde, dericilikte, soğutma<br />

tesislerinde), kimyasal madde üretiminde (borik asit, amonyum bikarbonat, ağır<br />

su, akışkandaki CO2' den kuru buz eldesinde) kullanılmaktadır.<br />

Yüksek entalpili sahalardan elde edilen akışkandan elektrik üretiminin yanı sıra<br />

entegre olarak diğer alanlarda da kullanılabilmektedir. Bunun yanında orta<br />

entalpili sahalardaki akışkanlardan da elektrik üretimi için teknolojiler geliştirilmiş<br />

<strong>ve</strong> kullanıma sunulmuştur.<br />

Arama sondajları aynı zamanda üretim sondajı olabildiğinden uygulamaya geçiş<br />

süreci kısadır. <strong>Jeotermal</strong> santralların yapım süresi diğer santrallara oranla daha<br />

kısa olup bu süre ortalama üç yıldır.<br />

Dünya’daki Durum<br />

<strong>Jeotermal</strong> akışkandan elektrik üretimi dünyada ilk olarak 1904 yılında İtalya'da<br />

gerçekleştirilmiş <strong>ve</strong> bugün A.B.D., Filipinler, Meksika, Endonezya <strong>ve</strong> İtalya başta<br />

olmak üzere 24 ülkenin jeotermal kaynaklı elektrik üretimi 2005 yılı <strong>ve</strong>rilerine göre<br />

dünyadaki elektrik kurulu güç kapasitesi 8912 MWe (72.6 Milyar kWh/yıl üretim)'e<br />

ulaşmıştır. (Lund et al. WGC2005 Proceedings, Antalya, 2005).<br />

Uluslararası Enerji Ajansı’na üye ülkelerdeki toplam enerji üretimlerine karşılık<br />

yenilenebilir <strong>ve</strong> jeotermal enerjiden elektrik üretimi Tablo 1’de <strong>ve</strong>rilmiştir.<br />

Tablo 1 Uluslararası Enerji Ajansı’na üye Ülkelerin <strong>Jeotermal</strong> <strong>Elektrik</strong> Üretimleri<br />

Ülke Adı<br />

TOPLAM ENERJİ<br />

ÜRETİMİ<br />

2001 YILI MTOE<br />

YENİLENEBİLİR<br />

ENERJİ ÜRETİMİ<br />

2001 YILI MTOE<br />

JEOTERMAL<br />

ELEKTRİK ÜRETİMİ<br />

2001 YILI MTOE<br />

Fransa 266.0 0.1 18.6<br />

İtalya 172.0 3.2 9.7<br />

Japonya 520.7 3.0 16.0<br />

Yeni Zelanda 18.1 2.0 4.7<br />

Portekiz 24.7 0.1 3.4<br />

İsviçre 28.0 0.1 4.7<br />

Türkiye 72.5 0.7 9.4<br />

ABD 2281.4 12.9 99.1<br />

Kaynak: International Energy Agency, OECD, IEA, 2004.<br />

<strong>Jeotermal</strong> enerjiyi elektrik üretiminde kullanan ülkeler <strong>ve</strong> kurulu güç kapasiteleri<br />

Tablo 2’de gösterilmektedir.<br />

82


Tablo 2 <strong>Jeotermal</strong> Enerjiyi <strong>Elektrik</strong> Üretiminde Kullanan Ülkeler <strong>ve</strong> Kurulu Gücü<br />

Ü LKE<br />

2005 (MWe)<br />

ABD 2544.0<br />

Almanya 0.2<br />

Avustralya 0.2<br />

Avusturya 1.0<br />

Çin 28.0<br />

Costa Rica 163.0<br />

El Salvador 151.0<br />

Endonezya 797.0<br />

Etiyopya 7.0<br />

Fransa 15.0<br />

Guatemala 33.0<br />

İzlanda 202.0<br />

İtalya 790.0<br />

Japonya 535.0<br />

Kenya 127.0<br />

Meksika 953.0<br />

Nicaragua 77.0<br />

Papua Yeni Gine 6.0<br />

Filipinler 1931.0<br />

Portekiz 16.0<br />

Rusya 79.0<br />

Tayland 0.3<br />

Türkiye 20.0<br />

Yeni Zelanda 435.0<br />

Kaynak : BertaniLund vd, WGC2005 Bildirileri, Antalya, 2005<br />

Filipinler’de toplam elektrik üretiminin %27’si, Kaliforniya Eyaleti’nde %7’si, jeotermalden<br />

karşılanmaktadır. <strong>Jeotermal</strong> enerji üretim maliyeti, diğer enerji kaynaklarına oranla<br />

düşüktür. Bu maliyet, entegre kullanımlar söz konusu olduğunda, daha da düşmektedir.<br />

AB’de Teşvik Sistemi<br />

Avrupa Birliği 2010 yılına kadar toplam elektrik üretiminin % 21’ini yenilenebilir<br />

enerji kaynaklarından üretmeyi hedeflemektedir. Bu AB’nin 2001/77/EC<br />

direktifinde yer almaktadır. Avrupa Birliği’ne üye ülkeler şu anda yenilenebilir<br />

elektrik üretimini aşağıda belirtilen yöntemlerle desteklemektedirler:<br />

Destekli fiyat tarifeleri üye ülkelerin pek çoğunda uygulanmaktadır. Bu sistemler<br />

genellikle birkaç yıllık bir süre için belirlenmiştir. Örneğin elektrik dağıtım şirketleri<br />

yeşil elektrik enerjisi üreten yerel üreticilere daha fazla bir fiyatın <strong>ve</strong>rilmesi söz<br />

konusudur.<br />

83


Yeşil sertifika sistemi, şu anda beş Üye Ülkede uygulanmakta olup, yenilenebilir<br />

elektrik enerjisi geleneksel elektrik piyasası fiyatları ile satılmaktadır.<br />

İki Üye Ülkede (İrlanda <strong>ve</strong> Fransa) ihale prosedürleri mevcuttur. Ancak Fransa<br />

kısa bir süre önce uyguladığı sistemi bazı durumlarda destekli fiyat tarifeleri ile<br />

ihale sisteminin bir arada olacağı şekilde değiştirmiş <strong>ve</strong> İrlanda da benzer bir<br />

girişimde bulunulacağını duyurmuştur.<br />

Sadece <strong>ve</strong>rgi teşvikine dayalı sistemler Malta <strong>ve</strong> Finlandiya’da uygulanmaktadır.<br />

Ancak, çoğu durumda (ör: Güney Kıbrıs, İngiltere <strong>ve</strong> Çek Cumhuriyeti) bu araç<br />

ila<strong>ve</strong> bir politika aracı olarak kullanılmaktadır.<br />

<strong>Jeotermal</strong> elektrik <strong>ve</strong> ısı üretimi Avrupa Birliği tarafından teşvik edilmektedir.<br />

Almanya <strong>ve</strong> İtalya Hükümeti, jeotermalden elde edilen elektriği 15 Euro<br />

cent/kWh’den satın alarak teşvik etmektedir.<br />

Türkiye’deki Durum<br />

Yerli enerji kaynaklarımızdan olan jeotermal enerji, ülkemizin petrol <strong>ve</strong> doğalgaza<br />

olan bağımlılığın azaltılması <strong>ve</strong> döviz kaybının önlenmesi için öncelikle<br />

değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca kaynakların ülkemiz düzeyinde dağılımı<br />

da enerji ihtiyacımızın niteliğine uymaktadır. Genellikle elektrik açığının fazla<br />

olduğu Batı <strong>ve</strong> Kuzeybatı Anadolu’da yüksek sıcaklıklı elektrik üretimine el<strong>ve</strong>rişli<br />

kaynaklar, Orta <strong>ve</strong> Doğu Anadolu’da ise ısıtma amacıyla kullanıma el<strong>ve</strong>rişli düşük<br />

sıcaklıklı kaynaklar bulunmaktadır.<br />

Türkiye'de bilinen 1000 dolayında sıcak <strong>ve</strong> mineralli su kaynağı ile jeotermal kuyu<br />

mevcuttur. Sıcaklığı 40°C'nin üzerinde olan jeotermal sahaların sayısı ise 170'dir.<br />

Bunların 13 tanesi yüksek sıcaklı saha olup konvansiyonel olarak elektrik<br />

üretimine uygundur. Ülkemizde ilk jeotermal elektrik santrali Denizli-Kızıldere'de<br />

17.8 MW(20.4 MVA)'lik bir kapasite ile 1984 yılında kurulmuştur.<br />

Denizli-Kızıldere sahası dışında Aydın-Germencik’te 25/40/100 MWe kapasiteli<br />

jeotermal elektrik üretim santrali yatırımının çalışmaları devam etmekte olup<br />

Aydın-Salavatlı’da 7,9 MWe Binary Cycle jeotermal elektrik üretim santrali<br />

kurulmuştur. Kızıldere <strong>Jeotermal</strong> Santralinin atığı olan 140 °C ‘lik jeotermal sudan<br />

5.5 MWe kapasiteli bir jeotermal elektrik santrali kurulması için üretim lisansı<br />

alınmıştır. Çanakkale-Tuzla jeotermal alanında 7,5 MWe kapasiteli bir jeotermal<br />

santral kurulması için üretim lisansı alınmıştır. 10 MWe kapasiteli Simav<br />

<strong>Jeotermal</strong> <strong>Elektrik</strong> Üretim Santrali proje aşamasındadır.<br />

Ülkemiz jeotermal <strong>Elektrik</strong> Üretim Projeksiyonu kapsamında 2013 yılında 550<br />

MWe elektrik üretimini hedeflenmektedir.<br />

<strong>Jeotermal</strong> enerjiden elektrik üretiminde toplam yatırım maliyetinin %40’ı saha<br />

araştırma çalışmaları ile üretim <strong>ve</strong> reenjeksiyon kuyularına, %50’si santral<br />

kurulmasına <strong>ve</strong> kalan %10’u ise diğer faaliyetler için harcanmaktadır.<br />

84


<strong>Jeotermal</strong> enerjiden üretilen elektriğin birim maliyeti, diğer enerji kaynaklarına<br />

oranla daha düşüktür. Bu maliyet entegre sistemler söz konusu olduğunda daha da<br />

düşmektedir. Yatırım maliyeti, jeotermal santralın tipine, kapasitesine, santralın<br />

kurulacağı jeotermal alanın özelliklerine bağlı olarak değişmekte olup jeotermal<br />

akışkan sıcaklığı <strong>ve</strong> kapasitesine bağlıdır. Ortalama birim yatırım maliyeti 1150<br />

$/kW başlayıp kapasite küçüldükçe 2000 $/kW’a kadar çıkabilmektedir. Sonuçta<br />

birim üretim maliyeti 2,5 ¢/kWh dan başlayıp 6 ¢/kWh kadar çıkabilmektedir.<br />

Tablo 3 <strong>Jeotermal</strong> <strong>Elektrik</strong> Üretim Projeksiyonu (Teknik yaklaşım, Tahmini güç)<br />

Saha Adı<br />

Sıcaklık 2010 2013<br />

Tahminleri Tahminleri<br />

o<br />

C MWe MWe<br />

Denizli-Kızıldere 200-242 75 80<br />

Aydın-Germencik 200-232 100 130<br />

Manisa-Alaşehir-Kavaklıdere 213 10 15<br />

Manisa-Salihli-Göbekli 182 10 15<br />

Çanakkale-Tuzla 174 75 80<br />

Aydın-Salavatlı 171 60 65<br />

Kütahya-Simav 162 30 35<br />

İzmir-Seferihisar 153 30 35<br />

Manisa-Salihli-Caferbey 150 10 20<br />

Aydın-Sultanhisar 145 10 20<br />

Aydın-Yılmazköy 142 10 20<br />

İzmir-Balçova 136 5 5<br />

İzmir-Dikili 130 30 30<br />

TOPLAM<br />

455 550<br />

<strong>Elektrik</strong> Üretimi<br />

Hazne sıcaklığı 150°C’den fazla olan jeotermal sahalarda konvansiyonel elektrik<br />

üretimi gerçekleştirilmektedir. Son yıllarda geliştirilen <strong>ve</strong> ikili (binary) çevrim olarak<br />

adlandırılan bir sistemle, buharlaşma noktaları düşük gazlar kullanılarak<br />

T>80°C’ye kadar sıcaklıktaki sulardan elektrik üretilebilmektedir.<br />

Buhar <strong>ve</strong> sıvı baskın sistemlerin elektrik enerjisine dönüştürülebilmesi için çeşitli<br />

sistemler mevcuttur. Kullanımı en kolay olan sahalar kuru buhar sahalarıdır.<br />

Kuyudan alınan buhar filtreden geçirilerek bir yoğuşturmalı türbine gönderilir.<br />

Kondensere ila<strong>ve</strong> olarak doğal ya da mekanik soğutma kulesi kullanılır.<br />

Sıvı baskın sistemler aşağıda <strong>ve</strong>rilmiştir. Bunlar:<br />

85


• Atmosferik egzozlu (back pressure) konvansiyonel buhar türbinleri:<br />

En basit <strong>ve</strong> ilk yatırım masrafları açısından en ucuz türbinlerdir. Bu tip bir<br />

santralde, jeotermal akışkan önce seperatöre gelir. Burada sıvı <strong>ve</strong> buhar fazları<br />

ayrılır. Buhar fazı bir buhar türbinini besler <strong>ve</strong> çürük buhar direkt olarak atmosfere<br />

atılır.<br />

• Yoğuşturmalı konvansiyonel buhar türbinleri:<br />

Atmosferik egzoz tasarımının termodinamik olarak gelişmişidir. İki fazlı akışkan<br />

önce seperatörde sıvı <strong>ve</strong> buhar fazlarına ayrılır. Buhar, türbinden direkt atmosfere<br />

atılmak yerine çok düşük bir basınçta tutulan (yaklaşık 0.12 bar) bir kondensere<br />

atılır.<br />

• Çift kademeli buharlaştırma:<br />

Kuyubaşı akışkanı önce seperatöre gider, buhar <strong>ve</strong> sıvı fazlarına ayrılır. Buhar bir<br />

yüksek basınç türbinine, su ise bir buharlaştırıcıya (flaş tankı) gönderilir. Burada<br />

düşük bir basınca flaşlanan sıvının kalanı enjeksiyona, elde edilen buhar alçak<br />

basınç türbinine gönderilir. Böylece sistem <strong>ve</strong>rimi arttırılmış olur.<br />

• Çoklu buharlaştırma (multi-flash):<br />

Seperatörden ayrılan sıvı ikinci bir seperatöre gönderilir, seperatör sayısı<br />

ekonomik kısıtlar çerçe<strong>ve</strong>sinde arttırılabilir.<br />

• İkili çevrim santralleri:<br />

<strong>Jeotermal</strong> sahalarda en önemli atık ısı kaynağı seperatörde ayrılmış sıvıdır.<br />

Konvansiyonel buhar türbinleri sadece buhar kullandıkları için kalan büyük<br />

miktarlardaki sıvı genelde yerüstü sularına atılmakta yada yeraltına enjekte<br />

edilmektedir. Binary teknolojisi, orta-düşük sıcaklıklı kaynaklardan elektrik<br />

üretmek, termal kaynakların kullanımını arttırarak atık ısıyı geri kazanmak<br />

amacıyla geliştirilmiştir.<br />

Binary sistemler, düşük kaynama sıcaklıklı <strong>ve</strong> düşük sıcaklıklarda yüksek buhar<br />

basıncına sahip ikincil bir çalışma akışkanı kullanırlar. Bu ikincil akışkan,<br />

konvansiyonel bir Rankine çevrimine uygun olarak çalışır. Uygun bir çalışma<br />

akışkanı ile binary sistemler, 80-170°C aralığındaki giriş sıcaklıklarında<br />

çalışabilirler.<br />

• Hibrid fosil-jeotermal sistemler:<br />

Bu sistemlerde jeotermal enerji, ya ön ısıtıcı olarak, ya da kızgın buhar eldesinde<br />

kullanılır<br />

• Toplu akış:<br />

İki fazlı buhar/su karışımlarından doğrudan enerji elde etmek amacıyla<br />

geliştirilmiştir. Bu tip santrallerin ekonomisi henüz iyi belirlenememiştir. Çünkü<br />

işletme tecrübesi 5 yıldan fazla değildir. Tek örnek Desert Peak, Nevada,<br />

ABD’ndeki 9 MWt'lik iki fazlı rotary seperatörlü turbo-alternatörlü santraldir.<br />

86


Ülkemizdeki jeotermal kaynakların çoğunluğu düşük-orta entalpili gruba<br />

girmektedir. Bundan ötürü, bu jeotermal sistemlerden elektrik enerjisi elde etmek<br />

için binary çevrimlerinin kullanılması esastır. Bu sistemlerden (çeşitli ORC <strong>ve</strong>ya<br />

Kalina) hangisinin seçileceği konusu, önce kaynağa uygunluk <strong>ve</strong> daha sonra da<br />

yapılacak ekonomik çalışmalarla belirlenecektir.<br />

Diğer yandan, yüksek entalpili jeotermal kaynaklardan elektrik enerjisi elde<br />

edilmesi söz konusu olduğunda, <strong>ve</strong>rimi daha yüksek olan radyal içakışlı türbinlere<br />

yönelinmesi kaynak kullanma <strong>ve</strong>rimini de arttıracaktır. Yüksek entalpili<br />

kaynakların klasik buhar çevrimleriyle değerlendirilmesi gerektiğinde, mutlaka<br />

santral optimizasyonuna gidilmesi lazımdır. Bu yolla yine kaynak kullanım <strong>ve</strong>rimi<br />

arttırılacaktır.<br />

<strong>Jeotermal</strong> sahalarda akışkan üretimi için, eğer su seviyeleri çok düşük değilse,<br />

130°C'a kadar yerli imalat şaftlı pompalar kullanılabilir. Ancak, su seviyelerinin<br />

üretimle çok düşmesi <strong>ve</strong> yüksek sıcaklıkların bulunması durumunda, elektrikli<br />

dalgıç pompaların kullanılmaya başlanması gerekmektedir. Bu pompaların<br />

kullanımı, özellikle daha önce teknik nedenlerle kurulamayan binary santralların<br />

yaygınlaşmasına <strong>ve</strong> elektrik enerjisi elde edilen jeotermal sistemlerinin artmasına,<br />

dışardan ithal edilen enerji kaynakları yerine yerli kaynakların kullanılmasına yol<br />

açacaktır.<br />

Çevreye Uyumlu Enerji<br />

<strong>Jeotermal</strong> enerjiye dayalı modern jeotermal santrallerde zararlı gaz atımı çok<br />

azdır. Yeni kuşak modern jeotermal santrallerinde, yoğunlaşmayan gazları<br />

buharın içinden alıp, kullanılmış jeotermal akışkan ile birlikte yeraltına <strong>ve</strong>ren geri<br />

basım (reenjeksiyon) sistemleri vardır. Bu jeotermal sistemler ile jeotermal ısıtma<br />

sistemlerinden dışarı hiçbir şey atılmaz.<br />

<strong>Jeotermal</strong> enerjiye dayalı modern jeotermal elektrik santrallerinde CO 2 , NO x ,<br />

SO x atımı çok daha düşük olup, özellikle merkezi ısıtma sistemlerinde sıfırdır.<br />

Kömür katkılı santrallerdeki CO 2 atımı, eski tip jeotermal santrallerine göre 1600<br />

kat daha fazladır. Bu karşılaştırmaların ışığında, jeotermal enerjinin çevresel<br />

avantajı kesin olarak görülebilmektedir.<br />

<strong>Jeotermal</strong> enerjinin fosil enerji kaynaklarına göre avantajlı olan yönleri;<br />

yenilenebilir <strong>ve</strong> kesintisiz olması, düşük maliyetli olması, çevre kirlenmesinin yok<br />

denecek kadar az olması <strong>ve</strong> en önemlisi yerli enerji kaynağı olmasıdır.<br />

<strong>Jeotermal</strong> Santrallerde; yakıt yakılmadığından, azot emisyonu oluşmamaktadır,<br />

sülfür dioksit emisyonu ise çok düşük kalmaktadır. Bunun yanında binary<br />

jeotermal santraller sayesinde gaz emisyonu hiç bulunmamakta <strong>ve</strong> yüzeye<br />

akışkan atılmamaktadır;<br />

Sonuç olarak ucuz, ekonomik <strong>ve</strong> temiz enerji sağlayan jeotermal kaynakların<br />

öncelikli olarak devreye alınması bu bölgelere <strong>ve</strong> ülkemize önemli ölçüde<br />

ekonomik <strong>ve</strong> sosyal katkı sağlayacaktır.<br />

87


<strong>Jeotermal</strong> Kaynakların Projelendirilmesi<br />

<strong>Jeotermal</strong> enerjinin aranmasında, kullanılmasında ortaya çıkan sorunların<br />

önlenebilmesi <strong>ve</strong> ekonomik olarak değerlendirilmesi için bilimsel <strong>ve</strong> teknik esaslar<br />

çerçe<strong>ve</strong>sinde inceleme <strong>ve</strong> etüt yaparak; kaynak varlığının tam olarak ortaya<br />

çıkarılması, kaynaktan daha fazla yararlanılması, kaynak israfının <strong>ve</strong> çevre<br />

kirliliğinin önlenmesi, mümkün olduğunca entegre kullanımın yaygınlaştırılması<br />

gerekmektedir.<br />

<strong>Jeotermal</strong> alan arama çalışmaları sırasında yapılan etüt çalışmalarından elde<br />

edilen tüm <strong>ve</strong>riler ile her faaliyet döneminin denetlenmesiyle elde edilecek<br />

bilgilerin bir merkezde toplanması ülke kaynaklarının planlanması <strong>ve</strong><br />

politikalarının belirlenmesi açısından oldukça önemlidir. Bundan dolayı jeotermal<br />

enerjiyi etkin <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rimli kullanmamız mümkün olacaktır. <strong>Jeotermal</strong> kaynakların<br />

ekonomik olarak değerlendirilmesi <strong>ve</strong> optimum koşulların sağlanabilmesi için<br />

sahaların gerçek potansiyellerinin belirlenmesi gerekmektedir.<br />

70 yıldır “hidrolik enerji” potansiyelini belirlemeye yönelik, akarsu havzalarında<br />

yaptığı ilk etüt, master plan, yapılabilirlik <strong>ve</strong> kesin proje çalışmalarıyla halihazırda<br />

kullanımda olan %35’lik potansiyelin %85’inde emeği geçen deneyimli bir kurum<br />

olan EİE İdaresi, jeotermal kaynakların değerlendirilmesi amacıyla master plan <strong>ve</strong><br />

fizibilite projelerini yapmayı planlamaktadır.<br />

Kurumumuzca Denizli-Kızıldere sahasının potansiyelinin belirlenmesi <strong>ve</strong> elektrik<br />

üretiminin artırılmasına yönelik çalışmamız bu yıl içinde bitirilecektir. Bununla<br />

birlikte elektrik üretimine uygun diğer sahalarda da aynı planlama çalışmaları<br />

yapılmaktadır.<br />

Sonuç<br />

<strong>Jeotermal</strong> enerji ile ilgili yeni gelişmeler yakından takip edilmelidir. Yeni sahaların<br />

araştırmalarına destek olunmalı, bunun yanında mevcut sahaların özellik,<br />

kapasite <strong>ve</strong> kullanım olanakları tam olarak belirlenmelidir. Belirlenen alanlarda,<br />

projeler entegre tesisler halinde planlanmalı <strong>ve</strong> bu suretle en yüksek fayda<br />

sağlanmalıdır. Santral seçiminde yüksek <strong>ve</strong>rimli buhar türbini ile <strong>ve</strong>rimi yüksek<br />

yeni tip binary çevrim sistemlerine öncelik <strong>ve</strong>rilmelidir.<br />

Yenilenebilir enerji kaynaklarından olan jeotermal enerjinin fosil yakıtların yerine<br />

kullanılması sera etkisi yapan gaz emisyonlarının azalmasına neden olmaktadır.<br />

<strong>Jeotermal</strong> akışkanın içinde bulunan minerallerin toprağa <strong>ve</strong> yeraltı sularına zarar<br />

<strong>ve</strong>rmemesi <strong>ve</strong> rezervuarın yeniden beslenmesini sağlamak için reenjeksiyon<br />

uygulaması mutlaka yapılmalıdır. Böylece çevrenin daha etkin bir şekilde<br />

korunması sağlanmış olacaktır.<br />

<strong>Jeotermal</strong> enerji etkin <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rimli bir şekilde kullanılması için jeotermal enerji<br />

politikası oluşturulmalı <strong>ve</strong> jeotermal kullanım teşvik edilmelidir. Tüm bunların<br />

yanında, özellikle elektrik üretiminde planlama, kontrol <strong>ve</strong> denetimin, Enerji <strong>ve</strong> Tabii<br />

88


Kaynaklar Bakanlığı yetkisinde olacak şekilde bir yasal düzenlemenin yapılması<br />

gerekmektedir.<br />

Kısaca. ucuz <strong>ve</strong> temiz bir enerji olan jeotermal kaynakların öncelikli olarak<br />

devreye alınması, bu kaynağın bulunduğu yörelerimize <strong>ve</strong> ülkemizin gelişiminde<br />

önemli bir faktör olarak önümüzde durmaktadır.<br />

Yararlanılan Kaynaklar<br />

-Genel Enerji Kaynakları, Dünya Enerji Türk Milli Komitesi, Aralık 2004, Ankara.<br />

-Renewable Energy, International Energy Agency, 2004.<br />

-<strong>Jeotermal</strong> Enerji Teknolojisinde Yeni Gelişmeler, Umran SERPEN, <strong>Jeotermal</strong> Enerji<br />

Semineri.<br />

-Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı, Madencilik ÖİK Raporu Enerji<br />

Hammaddeleri Alt Komisyonu <strong>Jeotermal</strong> Enerji Çalışma Grubu.<br />

-EİE’nin <strong>Jeotermal</strong> Enerji Üzerinde Yaptığı Çalışmalar.<br />

89

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!