23.08.2015 Views

11 OLAĞAN GENEL KURUL ÇALIŞMA RAPORU

çalışma raporu - Sosyal-İş

çalışma raporu - Sosyal-İş

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

özelliği de “yapısal reformlar” bağlamında çok ayrıntılı bir özelleştirme takvimine yerverilmesidir.♦Aralık 2000’de yapılan düzenlemelerden 19-22 Şubat 2001 tarihinde beliren ve etkilerizaman içinde derinlik kazanan ve yayılan ana finansal krize uzanan kesitte, 17. Stand-byanlaşması ile alınan önlemlerin ve iktisat politikası araçlarının daha da güçlendirilerekuygulanmasına devam edilmiştir. Bu bağlamda enflasyonu aşağı çekmek doğrultusunda kamukesimi ve konsolide bütçe temel fazlasının elde edilmesi için daraltıcı maliye/bütçepolitikaları, sıkı döviz taahhüdüne dayalı para politikası, buna uygun gelirler politikasısürdürülmüş, özeleştirmelere hız kazandırmak için yeni düzenlemeler yapılmıştır. 2001 yılıiçin GSMH artışı % 4.5, GSMH deflatörü % 18, yıl sonu itibariyle TEFE % 10, TÜFE % 12,yıllık ortalama dolar kuru 715 bin TL, cari işlemlerin GSMH’ ye oranı % 3.1 olarakbelirlenmiştir. Yaklaşık 48.4 katrilyon TL olarak belirlenen konsolide bütçede faiz dışı fazla<strong>11</strong>.4 katrilyon TL, bütçe açığı da 5.2 katrilyon TL olarak öngörülmüştür. Bir başka deyişlebütçenin GSMH’ ye oranı % 31.5’e çekilmiş, faiz dışı giderlerin GSMH’ ye oranı % 20.7olarak saptanmıştır. Faiz dışı fazla 2000 yılı gerçekleşme tahminlerine göre artırılarak % 7.5, .faiz ödemelerinin GSMH’ ye oranı % 10.9, personel giderleri ve yatırımların payları isesırasıyla % 7.8 ve % 2.3 olarak belirlenmiştir. Sosyal güvenlik kurumlarına yapılacaködemelerin payı % 2.8 ile yaklaşık olarak sabit tutulmuştur. 2001 yılı bütçesi maliye/bütçepolitikalarının daraltıcı yönünü açıkça sergilemektedir; faiz ödemeleri bir başka “çipa”olmakta, faiz dışı fazlanın yüksek tutulmasına bağlı olarak reel harcamalar düşük düzeydetutulmaktadır. Finansman yönünden özelleştirmeler ve vergiler ile toplam 43.1 katrilyon TLtutarında gelire ulaşılacağı, açığın 4.8 katrilyon liralık kısmının net iç borçlanma, 0.4katrilyonluk kısmının da net dış borçlanmayla finanse edileceği kurgusu yapılmıştır.İç borçlanmanın azaltılması ve borç faizlerinin yaptığı mali baskının hafifletilmesi stratejisi,faiz hadlerinin aşağı çekilmesi ve dış finansmana ağırlık verilmesi tasarımına dayanmaktadır.Oysa Kasım krizinin yol açtığı dengesizlik tüm hesapların yeniden gözden geçirilmesinigerektirmekteydi. Dengesizlik ve belirsizlik ortamında hükümet, IMF ve Dünya Bankası’ndantakvime bağlı olarak elde edeceği dış finansmana dayanarak, mevcut dezenflasyon programınıuygulamaya devam etmiş, 2001 yılına ilişkin makro göstergeler ve bütçe hedefleri gerçekçiolmayan biçimde belirlenmiştir. Böylece Kasım 2000’de ortaya çıkan öncü krizin amortiedilmesi ve dengelerin yeniden kurulması sürecinde, Kasım ayında tavan yapan faizlerinyeniden % 30'lar düzeyine çekilmesinin ve/veya bu düzeyin uzun süre korunabilmesinin çokgüç, hatta olanaksız olduğu, finansal krize bağlı olarak bilançoları bozulan bankalarındışarıdan borçlanmalarının giderek güçleştiği, enflasyonda belirli bir düşmenin yaşanmışolmasına karşın saptanan hedeflerin aşılmış bulunduğu, bankaların kamu kağıtlarınayönelmeleri için devlet borçlanmasına uygulanan faiz hadlerinin yukarı çekilmesininkaçınılmaz olduğu ve böylelikle enflasyonist baskının artacağı, dış finansmanın giderekzorlaştığı, krize rağmen döviz kuru üzerindeki baskının TL’deki aşırı değerlenmeyisürdürdüğü, piyasanın fonlanmasında Merkez Bankası’nın pasif konumunun sürdürülmesininve borçlanma yoluyla uluslararası rezervlerin artırılmasının, kısa vadeli sermayehareketlerinin hiçbir biçimde denetlenmediği bir ortamda yüksek riziko arz ettiği, TMSF’ yetransfer edilen özel bankaların zararlarının giderek arttığı ve finansman ihtiyaçlarının büyükboyutlara ulaştığı dikkate alınmamıştır. Nitekim Kasım ayında geçiştirilen öncü kriz, 19 Şubat2001 tarihindeki siyasi kriz ve/veya gerginlik ile daha şiddetli olarak ana kriz şeklinde ortayaçıkmıştır. Siyasi gerginlik olgunlaşmış bulunan finansal krizin bahanesi veya ateşleyicisiolmuştur. Siyasal gerginlik finansal çöküşün tarihini yalnızca öne almıştır.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!