23.08.2015 Views

5 DÖNEM GENEL KURULU ÇALIŞMA RAPORU

çalışma raporu - Sosyal-İş

çalışma raporu - Sosyal-İş

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

SOSYAL-İŞTÜRKİYE SOSYAL SİGORTALAREĞİTİM, BÜRO, TİCARET, BANKA VE SİGORTAİŞÇİLERİ SENDİKASI5. <strong>DÖNEM</strong><strong>GENEL</strong> <strong>KURULU</strong><strong>ÇALIŞMA</strong> <strong>RAPORU</strong>Makine Mühendisleri Odası Salonu16-17-18 MAYIS 1977 ANKARA


GÜNDEM1- Yoklama, açılış, saygı duruşu.2- Genel Başkanın açış konuşması,3- Konukların tanıtılması ve konuşmaları,4- Divan Seçimi5- Komisyonların seçimia)Hesap tetkik komisyonu seçimi,b) Tahmini bütçe komisyonu seçimi,c) Kararlar komisyonu seçimi,d) Tüzük değişikliği komisyonu seçimi,6- Genel Yönetim, Denetim ve Onur Kurulu raporlarının okunması ve müzakeresi,7- Hesap tetkik komisyonunun raporunun görüşülmesi,8- Kurulların Aklanması,9- Kararlar komisyonu raporlarının görüşülmesi genel kurul kararlarının alınması,10- Tüzük değişikliği komisyonu raporunun görüşülmesi ve karar bağlanması,11- Tahmini bütçe komisyonu raporunun görüşülmesi ve karara bağlanması,12- Organların seçimi,13- Seçim sonuçlarının duyurulması ve kapanış.


<strong>GENEL</strong> YÖNETİM <strong>KURULU</strong>Genel Başkan: ÖZCAN KESGEÇGenel Sekreter: ADİL BAKI SONGenel Örgütlenme Sekreteri : HASAN BEDRİ DOĞANAYGenel Eğitim Sekreteri: İLHAN AKALINGenel Mali Sekreter: SÜLEYMAN ATASAYANÜye: SEYFETTİN BİÇERÜye: ERSİN ATLIÜye: MEHMET ALPÜRENÜye: BÜLENT ÖZGÖRGEMÜye: METİN ÖZBOZÜye: MÜCAHİT TAYLANLIÜye: YÜKSEL SUCUÜye: EROL GÜNGÖRENÜye: MEHMET KURUCAKÜye: M.ALİ AKİŞÜye: HALİL GÜRASLAN


<strong>GENEL</strong> ONUR <strong>KURULU</strong>CELAL İPEKEROL ALTINTOPRAKSADIK ÖZBEK<strong>GENEL</strong> DENETLEME <strong>KURULU</strong>ZİYA SEBATRAGIP GÜLERFİKRET ALTINOK


SUNUŞSendikamızın V. Olağan Genel Kuruluna gelebilmiş olmanın mutluluğunu taşıyoruz.1966 dan yani sendikamızın kuruluşundan bu yana 11 yılı geride bıraktık. Bu yazılmasıbir çırpıda yapılabilen 11 uzun yıl, onurlu bir mücadelenin geride kalan zaman birimi oldu.İşyeri sendikası ve onun getirdiği sendikal mücadele anlayışından, işkolu sendikası ve onungetirdiği sınıf sendikacılığına gelişin onurlu öyküsü var bu yılların içinde.Bu gelişimi önlemek için burjuvazi saldırdı. İşverenler saldırdı tek, tek içimizdensaldıranlar oldu. Bunlar burjuvazi ile aynı safı tutmuş turuva atları oldu kimi zaman. Attıörgüt bu safraları içinden kimileri ise bilinçsizliğin sonucu doğru budur diyerek yaptı bunu.Örgüt kazandı onları saflarına kattı. Çok güç dönemler yaşandı daha dün denen zamanda.Mali gücü zayıfladı sendikanın. Üye sayısı zaman oldu düştü, “işçi-memur” ayırımı denenburjuvazi tırpanı ile. El ovuşturanlar gördük. “artık sosyal-iş bitti” diye sevinerek. Bunlarkavrayamayanlardı, sosyal-iş’i on üyesi de kalsa sosyal-iş’in bitmeyeceğini, bitirilemeyeceğianlayamayanlardı. Çünkü onlar için sendika dükkanla eş anlamlıydı.Sosyal-iş, ekonomik, demokratik kitle örgütü olarak, ilkeli, tutarlı ve kararlı mücadeleyirehber edilmiş, bu mücadeleyi politik mücadele ile uyumlu yürüten bir demir leblebi idi. Sınıfsendikası idi. Bu çekirdekte var olan anlayış, güç, tüm zorlukları yendi.Bu dönem çalışma raporumuzda bu anlayışı yansıtmayı amaçlıyor. İşçi sınıfınınbilimsel bakışı ile en temel noktaları kavramaya çalışan dünya ve Türkiye’ye bakışı özetolarak belirliyoruz. Sendikanın temel çalışmaları özü ile daha ağırlıklı yer alıyor. En açıkbiçimi ile kazanımları sergiliyoruz. Yapılamayanları ve yapılması gerekenleri birlikte ortayakoymaya çalışıyoruz. Bu yöntemle ülkemiz sendika pratiğine doğru katkıda bulunduğumuzinancındayız.Örgütümüzle övünüyoruz. Övünmemiz yapılanların “tamam” olduğu anlamınagelmiyor. Aksine övüncümüz sınıfımıza kendimize güvenimizi getiriyor. Bu güven bizeaşılamayacak engel yoktur dedirtiyor. Yarına bu güvenle ve azimle bakıyoruz. Mücadeleyeböyle hazırlanıyoruz. Biliyoruz ki yarın bugünden kurulur.Saygılarımızla.<strong>GENEL</strong> YÖNETİM <strong>KURULU</strong>


Dünya veTürkiye Raporu


GEÇTİĞİMİZ DEVREYE TOPLUBİR BAKIŞSon üç yıldır tüm dünyada ve Türkiye’de gelişmeler belirli ana hatlarla özetlenebilecekbir biçim almaktadır. Bir yandan emperyalist-kapitalist dünyada ve bununla bütünleşmişTürkiye’de egemen güçler denetim alanlarını genişletmek çabasını yoğunlaştırırken, diğeryandan işçi sınıfı hareketi her geçen gün güçlenmektedir. Egemen sınıfların çabalarınınçözümsüz ve sonuçsuz olacağı açık. Yayılmak ve genişlemek yönündeki çabaları hepbaşarısız kalıyor. Aksine emperyalist-kapitalist ülkeler denetimleri altında tuttukları yadatutmaya çabaladıkları bir çok ülkeyi bu devre boyunca birbiri peşinden elinden çıkarmıştır.Güney-doğu Asya’da ve Afrika’da olanlar bunun en açık göstergeleri. Bu bölge ülkeleri birerbirer boyunduruktan ve sömürüden çıkmaktadır. Böyle bir açmaz içindeki sömürücü kampçözümü bunun almaşığı bir yolda arıyor. Almaşık egemenlik alanını genişletmek yerinetekelleri güçlendirmek diğer bir deyişle düzenin baş temsilcilerinin durumlarının daha dapekiştirilmesi. Gerçekten, özellikle 1973 den beri görünen budur. Bir avuç en tepedeki tekel,toplumunun bütün diğer sınıfları ve katmanları zararına olmak üzere hızla zenginleşmektedir.Aynı olguyu Türkiye’de görmek olanağı var. Bunun genel ve belirgin bir iki örneği yerigeldiğinde verilecek yalnız burada da vurgulanması gereken çok önemli bir nokta var. O daşu. Tüm dünyada (emperyalist-kapitalist sistem ve ona bağımlı ülkeler) ve Türkiye’de biravuç tekel sahibi hızla zenginleşir ve kar oranlarını artırırken, toplumun bütün diğer geri kalankesimleri hızla yoksullaşmaktadır.1973 den beri < petrol bunalımı > adı altında gelişen ya da geliştirilen olaylar aslındabundan daha başka biçimde özetlenemez. Bunalım deyip, gelişme deyip, kalkınma deyip,daha başka adlar takıp yapılan hep budur. Her olanağın yalnızca tekellerin çıkarı yönündekullanılması. 1973 den beri belirli ekonomik göstergelere bakıldığında görülen yalnızca bu.Diğer yandan bunun toplumun geri kalan tamama yakın, çoğunluğuna yansıma biçimi iseyoksulluğun yaygınlaşması ve yoğunlaşmasıdır. Dünya işçi sınıfı hareketi bu saldırıkarşısında boş durmuyor. Her geçen gün yeni bir mevzi kazanıyor ve daha yeni ve ilerimevzilere doğru buralardan harekete geçiyor. Ulusal kurtuluş savaşlarının artan başarılarıyanında batı dünyasının devrimci ve bilimsel sosyalist partilerinin artan güçleri ve etkinlikleride fark edilir bir dizi hızla yükselmektedir. Avrupa’nın güneyindeki olayları bu aradaTürkiye’deki gelişmeleri bu biçimde ele almak gerekir. Geniş bir biçimde ele alınmadığızaman, bugün Türkiye’de tekilleşmenin hızlanması ve boyutlarını artmasına karşılık işçi sınıfıpartisinin ve sosyalist hareketin sağlıklı bir gelişme içinde bulunmasını bu yönde görmekgerekir.MÜCADELE SAFLARI NETLEŞMEKTEDİRKısaca geride bıraktığımız devre safların belirginleştiği ve temel sınıflar arasındakimücadelenin giderek netleştiği yıllardan oluşmaktadır. Bu mücadele içinde hem sermayeninuluslararasılaşması artmakta hem de işçi sınıfı buna karşı giriştiği uluslar arası dayanışmayıpekiştirmektedir. Diğer bir deyişle günümüzde mücadele öyle bir düzeye ulaşmıştır ki,burjuva yayın organlarının ve propagandasının bütün yoğunluğuna karşın mücadelenin temelözelliği yadsınamayacak bir biçimde ortaya çıkmıştır. Bu özellik, mücadelenin aynı sistemiçinde yen alan ülkelerin, örneği Türkiye ile Yunanistan’ın arasında olmadığı tam tersinekapitalist-emperyalist sistem içindeki ülkelerin sermaye ve işçi sınıfları arasında oluşudur.


Bu mücadelede her iki temel sınıf da kendi saflarına toplumdaki diğer sınıf katmanlarıçekmek çabasındalar. Bunun böyle olması yanında nesnel koşullar ve bilim gelişmelerin yönüüzerine bize ipuçları veriyor. Önce de belirtildiği gibi kendi çıkarları için tekeleşmeyi çokyüksek düzeylere çıkarmış olan sermaye çevrelerinin toplumun geniş kesimlerini yanlarınaçekmek ve arada uzun süre tutmak güçleri ve olanakları yoktur. Çünkü, sermayenin çıkarlarıtoplumun tamamının karşısındadır. Bunun yanında işçi sınıfı elindeki en güçlü aracı olanbilinci yoluyla tüm çalışanları ve emekçileri, giderek toplumun diğer kesimlerini yanınaçekmek ve onlarla birlikte yürüteceği mücadelenin öncülüğünü yapabilmek konumundadır.Tüm dünya için genelde ve Türkiye için de özelde kısaca çiziler bu çerçeve içinde yakıngeçmişimizin gelişmelerine daha yakından bakmak gerekmektedir. Dünyada hiçbir olgu,devrimci güçler ile gerici güçler, sosyalizm ile kapitalizm arasındaki karşıtlık ve mücadeledışında çözümlenemez. Bunun ötesinde gelişmeleri bu bakış açısı dışında anlama olanağı dayoktur. Dünyanın çok çeşitli bölgelerinde ve koşullarında beliren olaylar arasındaki bağ vebütünleşme bu karşıtlık ve mücadele içinde dünya ilerici güçleri bugün sahip olduklarıetkinlik ile, dünya olayları üzerinde belirleyici rolü oynamaktadırlar.DÜNYA İLERİCİ GÜÇLERİNİN BAŞARILARISosyalist ülkelerin başta gelen önemi yalnız uluslar arası etkinliklerindenkaynaklanmamakta, aynı zamanda sömürüden kurtarılmış ülkelerinde gözlenen gelişmeler debu önemi vurgulamaktadır. Bütün bu söylenenler ilerici güçlerin mücadelelerinin sağlıklıgelişmesinin göstergeleridirler. Gerçekten sosyalist ülkelerde daha yüksek düzeylere ulaşmakiçin yapılanlar hızlı bir biçimde sonuçlarını vermektedir. Sınıfsız bir toplumun kurulmasıyolunda gösterilen çabaların olumlu sonuçları şimdiden gözlenebilmektedir. Toplumsal veekonomik yaşamın hızla gelişmesi işçi sınıfı partilerinin öncülüğünde yürütülmekte, giderekbu partilerin çalışmaları ağırlıklı bir biçimde yaşam düzeyinin yükseltilmesindeyoğunlaşmaktadır.Gerçekten, bugün, belirli sosyalist ülkeler gerek toplam üretim bakımından, gerekse kişibaşına düşen üretim ve tüketim bakımından birçok dallarda dünyada başta gelmektedirler.Giderek bu durum daha da geniş alanlara yayılmaktadır. Aynı gelişmeler üretim dışında,ekonomi dışında da kendisini göstermektedir. Kültürel ve benzeri dallarda sosyalist ülkelerinelde ettikleri başarılar yadsınamayacak bir açıklıkla gözler önündedir.Bütün bu olumlu gelişmeler sosyalist sistem ülkelerinin gerek aralarında gereksekapitalist sömürüden yeni kurtulmuş, ulusal kurtuluş savaşlarını yeni başarıya ulaştırmışülkeler arasındaki karşılıklı dayanışma ile güç ve işbirliğinden de etkilenmektedir. Özelliklesosyalist ülkeler arasında gerçekleştirilmiş bulunan ekonomik bütünleşme doğrudanekonomik faaliyette gösterdiği olumlu sonuçlar yanında, giderek bu ülkeler halkları arasındailke ve hedef birliği görüşünün de saygınlık ve güç kazanmasını sağlamaktadır. Bütün bunlarkarşısında emperyalist ülkelerin sosyalist ülkeler arasında ayrılıklar sokma çabalarıetkinliklerini yitirmektedir. Sosyalist ülkelerin öncü işçi sınıfı partileri arasında geçtiğimizdevrede gerçekleştirilen ortak toplantılar bu gibi çabaların gelecekte de etkinliklerinitamamıyla yitireceklerinin en açık kanıtını vermektedir.GERİCİ KAMPTAKİ DAĞILMASosyalist sistemde görülen bu olumlu gelişmelere karşın emperyalist-kapitalist kamptakison üç yılın gelişmeleri tam tersi bir görünüm vermektedir. Bilindiği gibi kapitalist gelişmesürekli dalgalanmalar, giderek büyüyen çarpıklıklarla süregelir. Bu, kapitalizmin genel


unalımının ötesinde, onun geçici süreler boyunca katlanılmazlığını artırıcı bir durum yaratır.Bugün, kapitalizmin genel bunalımının derinleşmesi kapitalist ülkelerdeki yapısal çelişkiler,ekonomik dalgalanmalardan daha belirleyici bir rol kazanmıştır.Kapitalist gelişimin temel eğilimi olarak sermayenin yoğunlaşması ve merkezileşmesikarlılığın düşmesine neden olmaktadır. Bu durum, yüzyılımızın başından beri önemkazanmaktadır. Burjuva devlet aygıtı buna bir çözüm getirebilmek amacıyla tekelerlebütünleşmiş ve elindeki bütün olanakları bu darboğazın çözümüne seferber etmiştir. Bu geçicibir süre için istenilen sonucu vermiş ve kapitalist devletin ömrünü uzatmıştır. Fakat göz ardıedilen kapitalizmin genel çıkmazıdır. Kapitalizmi güçlendirmek yolunda yapılan bütüngirişimler aslında onun çözümsüzlüğünü yoğunlaşmaktadır. Diğer bir deyişle artık devletintekellerle bütünleşmesi ve sermayenin yoğunlaşmasını ve birikmesini artırması, soruna çözümgetirmemekte, tam tersine sorunu daha da çözümsüz kılmaktadır.Bu biçimde oluşan bunalımın temel göstergelerinden birini en başlıcasını, enflasyon veişsizliğin bir arada artması oluşturmaktadır. Burjuva iktisatçılarının bir türlü açıklamasınıyapamadıkları bu durum aslında tamamıyla yukarıda değinilen nedenle aranmalıdır. Karlılığınartırılması için daha çok sermaye yatırmak, giderek içinden çıkılmaz bir durum yaratmaktadır.Sermayenin gereksiz bir biçimde, verimlilik gereklerini yerine getirmekten uzak, karlılığıartırıcı yönde biriktirilmesi, henüz verimli ömrü tükenmemiş yatırımların elden çıkarılmasına,dolayısıyla kaynak kaybına neden olmakta ve işsizlik olgusunu yoğunlaştırmaktadır. Diğeryandan karlılık yönündeki girişimlerde fiyatları alabildiğince yükseltmekte, Sonunda artanenflasyon ve işsizlik oranlarıyla karşı karşıya gelinmektedir.Bu çözümsüzlükte devletin bilinçli bir biçimde tekellerin yanında yer alması vetoplumun geri kalan kesimlerini karşısına alması ise günümüzün en belirgin gelişmelerindenbirini oluşturmaktadır. Başta belirtilen hususun vurgulanmasında yarar vardır. Bugünmücadele tekeller ve onun sözcülüğünü yapan burjuva devlet aygıtı ile toplumun geri kalantüm üretici güçler arasındadır. Bu durum, işçi sınıfı hareketinin hızlanan bir biçimdegüçlenmesini sağlamaktadır. Çözümsüz bir köşeye sıkışmış olan sermayenin kendi durumunukorumak ve daha fazla kar hırsını doyurmak için giderek hırçınlaşması, ona hiçbir sonuçsağlayamayacaktır. Hırçınlaşmasının örneklerini en gerici önlemlere başvurmasını dagörmekteyiz.SİLAHLANMA BARAŞI TEHDİT ARACI OLARAK HIZLANMAKTADIRBu gibi önlemler arasında sayılabilecek, belki de en başta gelen bir gösterge, silahlanmaharcamalarındaki artışlardır. Askeri bütçelerin özellikle son bir, iki yıl içinde vardığıinanılamaz boyutlar silah yapımı teknolojisinin aynı zamanda sermayenin en hızlıyenilenmesine olanak sağlayan dallardan biri olmasından da ileri gelmektedir. Ayrıca,silahlanma emperyalist-kapitalist sistem ülkeleri için sözü edilen nedenlerinin ötesinde deişlevlere sahiptir. Bunlar, silahlanmasının politik yumuşamanın gelişmesinin önlenmesi,ulusal kurtuluş savaşı veren ülkelere karşı bir baskı aracı olması, sosyalist güçleringenişlemesinin silah yoluyla durdurulabileceği gibi bir savın desteklenmesi ve bölgeselçatışmaların kışkırtılması açısından taşıdığı öneme ilişkin işlevlerdir.Emperyalist-kapitalist sistemin dünya ölçeğindeki bunalımının bir diğer yönünde, etkialanlarındaki gerileyiş biçiminde kendini göstermektedir. Emperyalist ülkeler buna çözümbulabilmek için de çeşitli düzenlemeler peşindedir. Afrika’nın güneyinde ortaya çıkan olaylarbundan başka bir anlam taşımaz bu çerçevede olmak üzere NATO benzeri bir örgütünAtlantiğin güneyi içinde düşünüldüğünü belirtmekte yarar vardır. Bütün bunlar yanındauluslar arası işçi sınıfı hareketi geleceğini duyduğu güvenden kaynaklanan bir sağduyuyla


hareket etmekte ve bölgesel kışkırtmaların aslında tüm halkların zararına girişimler olduğunuunutmaksızın barış içinde bir arada yaşamanın olanaklarını güçlendirmektedir. Ülkelerinbirbirlerinin iç işlerine karışılmaması ilkesinin en tutarlı savunucusu olan bu hareket aynızamanda geçtiğimiz dönemde bu yönde büyük başarılar elde etmiştir. Bu yöndeki girişimlerin“ideolojik yumuşama” biçiminde yorumlanmasını sağlamaya çabalamak ise emperyalizminuluslararası ilişkilerdeki yumuşamalardan duyduğu huzursuzluğu göstermektedir. Aslındabarış için de bir arada yaşama bütün dünyada toplumsal gelişmenin hızlanmasından ve buyoldan işçi sınıfı hareketini güçlendirmesinden başka bir sonuç vermemektedir.Gerçekten iki sistemin en çarpıcı bir biçimde karşı karşıya geldiği Avrupa da ki işçisınıfı partileri arasında 1976 yılında gerçekleştirilen konferans bunun en belirgin göstergesinioluşturmaktadır. Batı Avrupa ülkelerindeki işçi sınıfı partilerinin geçtiğimiz dönemdegösterdikleri gelişmelere en belirgin örnekler Fransa dan İtalya dan İspanya ve Portekiz dengösterilebilir.Ulusal kurtuluş ve toplumsal kurtuluş görevlerinin gitgide iç içe girmesi geri ve bağımlıülkelerde bağımsızlık ve sosyalizm mücadelesini de daha çok birbirine yaklaştırmaktadır. Bubakımdan son yıllarda gözlenen gelişmeler son derece anlamlı örnekler oluşturmaktadır.KAPİTALİZM DAHA GERİCİ NLEMLER PEŞİNDEÖzetleyecek olursak emperyalist-kapitalist sistem son yıllarda içine girdiğibunalımlardan çıkma yoluna daha gerici önlemlerde görmektedir. Buna karşın ilerici güçlerinkazanımları her geçen gün artmaktadır. Kapitalist sistemin çaresizliğini çözmek için,başvurduğu yollardan biri kendi dev tekellerinin çıkarlarının korunması yolunda ekonomikbunalımın kendi denetimindeki geri ülkelere yaygınlaştırılması, bu ülkeler burjuvazisininkendilerine daha bağımlı bir hale gelmesidir. Bu çerçeve içinde Türkiye giderek artan birönem kazanmaktadır. Türkiye burjuvazisi de kendi içinde bulunduğu çözümsüzlüğü biryandan emekçi kitleler üzerindeki baskıyı daha çok artırmakta diğer yandan ise emperyalistkapitalistsistemle ilişkilerini daha da pekiştirmek çabasında bulmak yolundadır.Son yıllarda uluslar arası ortamda köklü değişiklikler oldu. Geri ve bağımlı kapitalistülkeler bu değişikliklerden derinden etkilendiler. Uluslar arası ortamda kökleşmeye başlayanyeni ilkeler bütün dünyada eşit olarak hayata geçirilemedi, ama soğuk savaştan kalanpolitikalar her yerde etkinliğini büyük ölçüde yitirdi. Farklı gelişmeler düzeyindeki devletlerarasındaki ilişkiler dengesizleşti. Türkiye’nin dış politikası da soğuk savaş döneminden kalanpolitikaların sürdürülme çabasında yeni bunalımlara sürükledi.TÜRKİYE DIŞ POLİTİKASITürkiye’nin dış politikasını en kısa bir deyişle ABD’ye bağlılık belirlemektedir. Böylebir politikanın sonuçları kendisini ister istemez emperyalizme araç olmak konumunasokmaktadır. ABD ve onun çevresinde örgütlenmiş bulunan batı ittifakları bütün olanaklarıemperyalizmin hizmetinde kullanmaktadırlar. Bir barış ve uluslar arası ilişkilerde yumuşamaalanı olarak belirmesi gereken Ege Denizi, Doğu Akdeniz ve genelde Türkiye’nin içindebulunduğu bölge tam tersine uluslar arası ilişkilerde bozulmaların odak noktalarından biriolarak kullanılmaktadır. Yunanistan ve Türkiye’de uygulanan şoven politikalar bir yandan buamaca hizmet ederken bir yandan da bu ülkelerdeki hükümetlerin ülkelerindeki kapitalizminçözümsüz sorunlarını geri plana itme ve unutturma amacına hizmet etmektedir. Burjuvapartilerinin her biri kendi açılarından iki ülke arasındaki ilişkileri yapay bir biçimde bozmaktayarar görmekteler.


Aynı zamanda çok ince bir hesap sonucu NATO’nun güçlendirilmesine hizmetetmektedir. NATO üyesi iki ülke arasındaki ilişkilerin bozulması dolaylı yollardanNATO’nun güçlendirilmesi, daha saldırgan bir konuma ulaşmasına alet edilmektedir.Gerçekten her iki ülke de birbiri peşinden NATO ile ilişkilerini gözden geçirmek, üslerikapatmak gibi gürültülü gösterişlere girişirken hemen peşinden ABD’ye daha fazla olanaklarsağlayan anlaşmalara gitmektedirler. Özellikle MC 1976 yılında yaptığı anlaşma ile biranayasa suçu işlemiş ve Türkiye topraklarını artan bir biçimde ABD’ye üs veya tesis diyekiralamış, parsellemiştir. Bütün bu gelişmeler uluslar arası ilişkilerdeki yumuşamadanduyulan huzursuzlukların belirtilerini oluşturmaktadır. Türkiye toprakları doğrudan barışıtehdit amaçlarıyla kullanılmak istenmektedir.AET İLE İLİŞKİLERTürkiye’nin dış politikasındaki diğer önemli bir sorun AET’ye ilişkin tutumdur.Burjuvazi, içinde bulunduğu çıkmazın bir çözümünü Batı Avrupa sermayesiylebütünleşmekte görmektedir. Yalnız, burada izlenecek yol konusunda temelde çelişmeyendeğişik görüşler ileri sürülmektedir. AP, AET’den çıkmayı serbest piyasa ekonomisinin terkiile eşanlamlı olarak görürken, CHP AET ile ilişkilere, Türkiye burjuvazisinin güçlendirilmesive bundan sonra bütünleşme olarak yaklaşmaktadır. Her iki görüş de sermaye çevrelerineegemen olan görüşlerden kaynaklanmaktadır.Halbuki, bilinmektedir ki, sorun kapitalizmin genel bunalımıdır. Kapitalizmigüçlendirmek gibi özlemler başarısız kalmaya mahkumdur. Bu yöndeki girişimler, aslındaçözümsüzlüğü artırıcı etki yapmaktadır. Geri kapitalist ülkelerin, kapitalist kamp içindebelirli merkezler arasında paylaşılmasından başka bir anlam taşımayan AET üyeliği de,temeldeki bu nedenden dolayı, Türkiye dış politikasının becerisizliklerine her geçen gün biryenisinin eklenmesi sonucunu getirmektedir.AET sorununa, Türkiye’nin çevresindeki ülkelerle Batı Avrupa arasında bir yada olarak işlev görmesi olarak yaklaşım ise ve bağımlı ülkelerle olan ilişkilerinegölge düşürmektedir. Bu gibi ülkelerdeki ilerici ve bağımsızlıktan yana olan güçler,Türkiye’yi NATO ve AET ile bütünleşmiş olarak ele alıp, asıl amacın kendi ülkelerinin dahayoğun ve pekişmiş bir biçimde aynı ilişkiler ağı içine çekilmek olduğu görülüyor. Böyle biryaklaşım da Türkiye’nin bu gibi ülkelerle olan ilişkilerinde en belirgin etken olarakbelirmekte, Türkiye’yi giderek daha büyük bir yalnızlığın içine itmektedir. Kıbrıs olaylarındabu yalnızlık yaşanmıştır.Benzer kaynak ve başından emperyalist-kapitalist güçlere angaje tutum Türkiye’ninsosyalist ülkelerle olan ilişkilerini de etkilemektedir. Yalnızca yanlış yorum vegörüntülerinden kaynaklanmayan, kökünde uluslar arası ilişkilerdeki yumuşamayıköstekleyici güdülerden yola çıkan bu tutum, her şeye karşın ilişkiye girişilen sosyalistülkelerin yapıcı ve sabırlı yaklaşmaları yüzünden bozguna uğramaktadır.ABD ve yandaşlarının kuyrukçuluğu olarak ele alınan, bir çok uluslar arası ve sistemlerarası ilişkilerle ilgili dış politika eylemlerinin iyi niyetten yoksun olmalarına karşın sonyılların gelişmeleri ışığında, kaçınılmaz olarak olumlu bir biçime dönüşülecektir. Bu en baştaişçi sınıfının uluslar arası dayanışması ve halkların karşılıklı eşitlik ve saygı ilkelerine uygunilişkiler içine girmesiyle sağlanacaktır.


TÜRKİYE ASKERİ ANLAŞMALARINI FESHETMELİDİRTürkiye’nin ihtiyacı olan dış politika, blok politikasına karşı kararlı bir biçimdemücadele eden politikadır. Aynı zamanda yumuşama sürecine ve uluslar arası ilişkilerdedemokratik kuralların yerleşmesine katkıda bulunan, genel silahsızlanmayı öngören ve bütünülkelerle dostluk ve eşit işbirliğine dayanan barışçı ve anti-emperyalist bir politikadır. Bubakımdan, Türkiye’nin güvenlik politikası da barışçı temellerle yeniden oluşturulmalıdır.Böyle bir politika içinde bulunduğumuz bölgenin de bir barış bölgesine dönüştürülmesindekatkıda bulunacaktır. Bu ancak, bugün içinde bulunduğumuz askeri anlaşmalardan veortaklıklardan kurtulmamızla sağlanabilir. Bunun, aynı zamanda büyük sorunlar içindebulunan ekonomimizin de daha sağlıklı bir konuma kavuşturulmasında katkısı olacaktır.Askeri bütçelerin sınırlı ve güçlükle elde edilen kaynaklarımızı nasıl tükettiği bilinmektedir.Askeri harcamaların bugün, Türkiye dış politikasına egemen olan saldırgan, kışkırtıcı veşoven görüşlerden kaynaklanan niteliği yanında, unutulmaması gereken bir yanı da budur.Yani, Türkiye ekonomisine yüklediği yük. Ayrıca Türkiye’nin daha sıkı bir biçimde batıdünyasına bağlanmasının sağlanması amacı da unutulmamalıdır.TÜRKİYE EKONOMİSİNİN OLUMSUZ GELİŞİMİTürkiye ekonomisinin geçtiğimiz dönemdeki gelişmelerine baktığımızda yapılabileceközet şöyledir: Bu devre tüm çalışanların yoksulluklarının arttığı, üzerlerindeki yüklerinağırlaştığı, buna karşılık burjuvazinin örgütlenmesini pekiştirip tekelleşmeyi hızlandıraraktoplumun diğer bütün kesimlerinin sırtından zenginleşmesini artırdığı ve devlet aygıtının buiki süreci en yoğun bir biçimde örgütlendiği, kurumlaştırdığı bir yıl olmuştur. Bu giderekhızlanan ve günümüze yaklaştıkça da görülmemiş boyutlara erişen bir biçimde olagelmiştir.Merkez Bankası tekellerin karlarının artması ve ticari sermaye üzerindeki denetimlerinigüçlendirmelerini kolaylaştıracak her türlü girişimden geri kalmamıştır. Ayrıca, bununyanında, hükümet politikaları özel kesime kaynak aktarılmasını ve toplumsal fonların bu yollaisraf edilmelerini sağlamıştır. Ücretler ve maaşlar üzerindeki baskı sürdürülerek ve aynızamanda hızlı fiyat artışlarıyla, vergilerin ötesinde çalışanların bir kat daha vergilendirilmelerisağlanmış, böylece kitlelerin hayat standardının düşürülmesi gerçekleştirilmiştir.Türkiye burjuvazisinin, özellikle de büyük burjuvazinin kendi içinde merkezileşmesi veörgütlenmesi yanında, yabancı sermaye ile bağlarının pekiştirilmesi girişimlerine özellikle1976 yılı içinde hükümet aracı olmuştur. Son yıllarda dış ticaret dengesinde görülen hızlıbozulmalar karşısında alınan önlemler ise bu gelişmeyi hızlandırıcı bir rol oynamaktadır. Dışticaret açığının giderek büyümesi ekonominin dışa bağımlılığının bir sonucu olmasına vebunun da en önemli etkeninin geri teknoloji kullanan ve kendi hammaddesini karşılayamayansanayi olmasına karşın, getirilen çözük dış ticaret denetiminin de hemen hemen bütünüyleözel kesime bırakılması olmuştur.BÜYÜK TEKELCİ BURJUVAZİNİN ÖRGÜTLENMESİBurjuvazi geçtiğimiz dönem içinde örgütlenmesini sürekli olarak pekiştirmiştir. Dahaönceden kurulu MESS, TÜSİAT, TİSK Odaların Odalar gibi örgütlerine yenilerini eklemiş,daha üst düzeylerde örgütlenmelere gitmiştir. Bunun en son örneğini Hür Teşebbüs Konseyioluşturmaktadır. Örgütsel düzeydeki bu gelişmeler yanında bir çok konuda aktif olarak rolalmış görüş belirtmiş bu görüşlerin yaşama geçirilmesi konusunda baskı uygulanmış ve büyükölçüde başarılı olmuştur. Türkiye burjuvazisinin kurumsal düzeyde bu derece etkiliolabilmesinin temel nedeni doğal olarak yoğunlaşma, toplulaşma ve tekelleşmenin vardığıboyutlarda aranmalıdır. Gerçekten, bugün Türkiye’de karlılığını her geçen yıl artıran,sermayelerini artıran, çalışma alanlarını yaygınlaştıran tek kesim büyük tekelci burjuvazidir.


Bugün, sanayi üretimini % 80’i yalnızca on ilde yürütülmekte, 100 en büyük firma imalatsanayisindeki üretimini dörtte birini gerçekleştirmektedir. 1968 de 100 en büyük firmanınortalama satışları 106 milyon lirayken bu rakam 1974 de 429 milyon liraya yükselmiştir. Burakamlar günümüzde çok daha artmıştır.Büyük tekellerin bu denli hızlı gelişmeleri ve karlılıklarını durmadan arttırmaları aynızamanda büyük kaynak israfına yol açmaktadır. Daha verimli üretim yerine daha çok kar eldeedilen alanlara kaynak aktarılması, kaynakların ticaret ve dağıtım gibi sektörlerde hebaedilmesini getirmektedir. Milli gelir istatistikleri incelendiği zaman ortaya çıkan durum bunuaçık bir biçimde göstermektedir. Planlı döneme girildiğinden beri son yıla kadar ticaret geliriyaklaşık 15 katına yükselmişken, sanayi geliri 13 katına yükselmiştir. Bu veriler, yüksek fiyatartışlarından dolayı bu denli büyük boyutlara erişmektedir. İlerde ayrıntılarıyla değinilecekolan bu durum kabaca bu rakamlara 4’e bölmemizi gerektirmektedir. Diğer bir deyişle 14 yılgibi kısa bir sürede fiyatlar 4 kat artmıştır.Tekellerin karlarındaki artışlar için ayrıntılı bilgiler bulunmamakla birlikte 70 büyükşirketin karlarının 1975 de 2 milyar liradan 1975 de 3 milyar liraya yükselmiş olduğubiliniyor. Bu nedenlerdir ki, yüksek işsizlik ve fiyat artışları oranlarına karşı, büyük dış ticaretaçığı ve yavaş sanayileşmeye karşın yıllık satışları 500 milyon lirayı aşan şirketler artan birbiçimde son 3 yılın her birinin bir öncekinden daha iyi gördüklerini belirmekteler. 1976 da bugibi şirketlerin her 4’ünden üçü 1976 yı 1975 den iyi bulduklarını belirtmektedirler.DIŞ TİCARETİMİZİN ÇIKMAZIDış ticaretteki olumsuz gelişmeler 3-4 yıldır özellikle ağırlık kazanmaktadır. Buradakiolumsuz durumu kısa devreli çözümleri dışarıya daha çok işçi göndererek onlarıntasarruflarından yararlanmak ve çok yüksek maliyetli ve kısa devreli borç demek olan DÇMkullanmaktır. Her şeye karşın yalnız MC devresinde 3,5 milyar doları aşan yeni borçdoğmuştur. Dış ticaretimizdeki bu olumsuz durum doğrudan sanayinin cılız yapısını ve dışabağımlılığını bir göstergesi olarak ele alınmalıdır. Teknolojisiyle, ara malları ve yatırımmalları ile dışa bağımlı ve ağır sanayiye yatırım yapmaya yeteneksiz bir sanayi, bu durumugiderek daha da artırıcı bir görünüm içindedir. Gene son yılların birkaç belirgin olayıanımsandığında ve dış ticaretimiz ülkeler açısından incelendiğinde ortaya çıkan durumAlmanya’nın giderek büyüyen rolüdür. Sanayicileri çağırıp hükümetle görüşmek, büyükAlman tekelleriyle ortaklıklar kurmak, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkileri sıklaştırıp bunugerek iktidar gerekse muhalefetteki partiler eliyle yürütmek kendisini somut olarak ekonomikbirkaç veride göstermektedir. Dış ticaret açığının yanlık beşte biri yalnız başına Almanya ileolan ticaretten kaynaklanmaktadır.HAYAT PAHALILIĞIYukarıda fiyat artışlarından söz edilmiştir. Gerçekten 5-6 yıldır artık alışılagelmiş olanresmi yıllık fiyat artışları % 20 dolaylarındadır. Bu hemen hemen her 4-5 yılda bir fiyatlarıniki kat yükselmesi demektir. Aslında hız bundan çok daha yüksektir. Bunun ötesinde dikkatedilmesi gereken, bir nokta, fiyat artışlarındaki bileşimdir. Diğer bir deyişle, bu yüksek fiyatartışının en çok hangi mallardaki fiyat artışlarından kaynaklandığını bilmekte yarar var. Bunuhepimiz biliyoruz, gene de vurgulayalım. En yüksek fiyat artışları kendisi gıda, giyim vebenzeri diğer gerekli eşya, tüketim malları fiyatlarında göstermektedir. Bu açıktan tümemekçilerin, kazandıklarını tüketmek zorunda olanların hızlı bir biçimde soyulmasıyla eşanlamdadır.Gerçekten yapılan çeşitli araştırmalar özellikle imalat sanayinde çalışan işçilerin iş gücüverimliliklerini artırdıklarının altında hem de çok altında ücretlendirildiklerini göstermektedir.


Ücretleri baskı altında tutmak ücretlerin satın alma gücünü sürekli olarak düşürmek,ücretlerden inanılmaz oranlarda vergi ve diğer kesintileri kesmek, bu yolla toplanan fonları vekaynakları yalnızca tekellerin hizmetine sunmak artık açık açık yapılan, her gün gazeteleregeçen olaylardan olmuştur. Burada özet bir biçimde sıralanan bütün bunlar giderek inceolmaktan çıkmış mekanizmalar yoluyla yürütülmektedir. SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-kurfonlarından milyarları aşan toplamda kredi sermayeye açılmaktadır. Bu fonları oluşturankesintilerin sahipleri ise ev kredisi almak için bile yıllarca bekletilmektedir. Bugün gelirvergisinin % 60-65’inin işçi ve memurlardan kesilen vergilerin oluşturduğu hesaplanmaktadır.YANINMAYAN SOSYAL HAKLARÇalışanların asgari gereksinimlerinin bile karşılanmadığı bir ortamda onların bu dereceyoğun bir biçimde vergilendirilmeleri düşünülmesi gereken bir noktadır. Tüm çalışanlarınbenzer haklara kavuştuğu bir ortam beklemeden sosyal güvenlik kurumlarını ve mevzuatı ileilişkin karmaşanın bir an önce sonuçlandırılması da bu bakımdan zorunludur. Yasalardakiesneklik ve karışıklıktan yararlanan egemen sınıflar asgari güvenlik koşullarını hazırlamayıgeciktirirken aynı zamanda yoğun vergilemeyi sağlıyorlar. Hızlı fiyat artışları ve yüksek vergioranları giderek emekçilerin insanca bir yaşam sürebilmelerini olanaksızlaştırıyor. Konut,eğitim, sağlık ve diğer hizmetler açısından gerekli önlemlerin alınmasını geciktiriyor. Asgarigeçim indirimi uygulaması, yasal durumun hazırlanması erteleniyor. Asgari ücretsaptanmasında bilimsel olmayan yöntemler yoluyla zorunlu düzeyin çok altında bir rakamaulaşılabiliyor. Bütün bunlar aslında, bütün rapor boyunca belirtildiği gibi, tüm çalışanlarınhaklarının çiğnenmesi, sömürünün artırılması ve sonuçta büyük tekelci burjuvazininkarlarının yükseltilmesine yönelik önlemlerdir.Devamlı zarar ettiği söylenen KİT’lerin yakından incelenmesi ise ilginç sonuçlarvermektedir. Etibank, Deniz ve Demir Yolları ve diğer sanayiye hizmet ve aramalı sunanKİT’ler gerçekten zarar etmekte yada böyle gösterilmektedir. Bunun başta gelen nedeni bukurumların ürettiklerini tekelci burjuvaziye ucuz, maliyetin altında satmalarında aranmalıdır.Öte yandan temelde tüketim malı üreten KİT’lerde bunun aksi görülmektedir. Zarar edenKİT’lerin açıkları Merkez Bankası fonları, yani doğrudan çalışanlardan kesilenler yoluylakarşılanmaktadır. Dolaylı yada doğrudan, konu daha fazla açıklık gerektirmeyecek kadaraçıktır. Burjuvazinin güçlendirilmesi zaten tüm çalışanların daha yoğun sömürülmesiylegerçekleşir. Bu biliniyor. Fakat bunun gerçekleştirilmesinde devletin bütün olanaklarınıseferber etmiş olması düşünülmesi gereken bir durumdur.Mücadele kızıştıkça, işçi sınıfı örgütlülük düzeyini yükselttikçe, yeni kazanımlarsağladıkça, burjuvazi de çaresiz daha hırçın ve daha keskin önlemlere başvurmayaçabalayacaktır. Buna şaşmamak gerekir. Devlet aygıtının artan bir biçimde bu amaç içinkullanılmaya başlanması bu durumun somut göstergesidir. Bu gibi girişimlere karşı damücadele etmek gerekir. Demokratik hak ve özgürlüklerin kazanılması, genişletilmesimücadelesi bu anlamda ele alınmalıdır.TÜRKİYE BURJUVAZİSİ DAHA GERİCİ ÖNLEMLER PEŞİNDEEkonomik gelişmeler bakımından Türkiye kapitalizminin büyük güçlüklerle karşıkarşıya bulunduğu; bir yanda sermayenin yoğunlaşma, toplulaşma ve tekelleşmesinin, öteyanda, bunun doğal bir sonucu olarak, yoksullaşmanın alabildiğine hızlandığı geçtiğimizdevre, sınıfsal ilişkiler bakımından kesinleşen çelişki ve mücadeleleri içermiştir.


En önde işçi sınıfı tüm emekçiler, emperyalizmin ve sömürücü sınıfların, MCiktidarının kurulmasıyla yeni bir hız kazanan saldırılarına karşı, hak ve özgürlüklerinisavunmak için direndiler. Büyük, tekelci sermayenin doğrudan ve dolaylı saldırılarının, grev,toplu sözleşme ve sendikalaşma haklarını kısıtlamaya yönelik karar tasarılarından, siyasicinayetlere kadar türlü biçimler altında gittikçe yoğunlaşın bu saldırıların göğüslenmesi kolayolmadı. Yine de, çalışan kitleler ve örgütleri sömürücü güçlerden gelen saldırıların amaçlarınaulaşmasını geniş ölçüde engelleyebildiler. Aynı zamanda azım sanmayacak kazanımlar eldeettiler. 1 Mayıs işçi bayramının böylece kutlanmasını, memur ve teknik elemanörgütlenmesinde güçlü adımların atılmasını, sarı sendikalardan kopmaların artmasını bunaörnek olarak verebiliriz.Büyük burjuvazi aynı dönemde işçi sınıfının ve öteki anti-emperyalist, demokratikgüçlerin direniş güçlerini sınayacak bir çok girişimde bulundu. Sendikalar kanununda geriyedeğişiklikler yapılması denendi. Mevcut yasalardaki sınırlamalar ve kısıtlamalar ötesindeönlemler önerildi. Grev yapma hakkına sahip iş kolu sayısının ve kapsamının daraltılmasıyolunda çalışmalar yapıldı. İş kolu düzeyinde tek tip sözleşme uygulanması, grupsözleşmeleri yapılmasını, kıdem tazminatı ödemelerine devletin ortak olması ileri sürüldü.Çeşitli yasa tasarıları hazırlanarak ücretlerin dondurulması yada bununla eş anlamlı başkaönlemlerin alınmasının düşünüldüğü duyuruldu. Gene bu devrede referandum uygulanmasınabirçok sınırlamalar getirildi.MC VE TÜRK-İŞ BURJUVAZİNİN HİZMETİNDEBakanlar kurulu grev erteleme yetkisi görülmemiş bir yoğunlukta kullandı. Bu, hatta 12Mart faşizminide geride bıraktı. Birçok fabrikalarda sermeyenin en azgın bekçilerinden oluşansürüler saldırıya geçildi. Birçok “milliyetçi” ad taşıyan ve her biri MC partisinin çizgisitaşıyan sendikalar ve konfederasyonlar kuruldu. Çoğu kez hükümet bu girişimleri doğrudansağladı. Bütün bunlar yanında Türk-İş işçi sınıfımıza ihanetini sürdürdü.Türk-İş özellikle SSK işçilerini etkileyen ve 1448 işçinin kurumdan uzaklaştırılmasınayol açın işçi-memur ayrımının yeniden belirlenmesi sorununda uzun süre açıkça işçi düşmanıbir tavır aldı. Devlet Güvenlik Mahkemeleri ve faşizan baskılar sorunlarında MC’den yanaçıktı. Asgari ücretin 60 TL olarak saptanmasında baş rolü oynadı. Türk-İş büyük burjuvaziyeyaranabilmek, işçi sınıfı içindeki saptırıcı, engelleyici işlevini görebilmek, kendi tabanındakikıpırdanışları engelleyebilmek için her olanaktan yararlandı.Büyük, tekelci burjuvazi bir yandan işçi sınıfına saldırılar düzenlerken, öte yandankendi iç örgütlenmesini, öz olanaklarını ve öteki mülk sahibi gruplarla ilişkilerini geliştirmekiçin de büyük çaba harcadı. Lokavt dayanışma fonuna gidildi. Yılda 180.000 iş kazası vebunlar sonucu 2000 ölüm olurken ve bunların önlenmesi için hiçbir harcama yapılmazken,göz açıp kapayıncaya kadar milyarı aşan bir fon bir araya getirildi.Bu aynı zamanda SSK’ya olan borçlarının 2 milyar lirayı bulduğu bir ortamdagerçekleştirildi. Gene geçtiğimiz devrede, netleşen mücadele ve saflaşma içinde demokratikkitle örgütleri sağlıklı ve güçlü bir gelişme gösterdiler. Tüm çalışanların grevli toplusözleşmeli sendika hakkının kazanılması temel amacı çevresinde örgütledikleri eylemleriniçoğu kez işçi örgütlerinin eylemleri yanında geliştirdiler. Artan mücadele kararlılığı MC’yidaha gerici yöntemlere itti. “işçi-memur ayrımı” adı altında gelişen olay aslında, tümçalışanlara bu hakkın tanınmasını geciktirmesinin çeşitli yollarını sergilemektedir.FAŞİZMİN YERLEŞTİRİLMESİ ÇABALARIBütün bunlar yanında, özellikle MC eylemleri doğrudan işçi sınıfını hedef almaktadır.MC iktidara gelir gelmez TRT ye el koydu. Kitleleri ideolojik etki ve baskı altına alabilmekteradyo ve televizyon etkin bir araçtır. Bu amaçla MC ve büyük burjuvazi sesini, ideolojik


propagandasını ülkenin en ücra köşelerine kadar ulaştırabilirdi. Kitle tabanınıoluşturulmasında böyle bir araca gereksinim vardı. Kitle tabanını oluşturmakta başvurduğudiğer yöntemler arasında eğitim kurumlarını faşist işgal altına alışı, namuslu ve ilerici öğretimkadrosu kıyması ve yerlerini kendi faşist kadrolarıyla doldurmasını gösterebiliriz. Büyükburjuvazinin siyasal egemenliğini ve bunun aracı olan MC koalisyonu iktidarını pekiştirmepolitikasının bir diğer yönü de devlet aygıtının tam ele geçirilmesi uygulamalarıdır. Genelkural olarak devlet aygıtı ve onu somutta oluşturan bürokrasi egemen sınıf burjuvazisininiktidarını yürütme aracıdır. Ama toplumların hızlı bir değişme içinde bulunduğu, sınıfmücadelesinin artarak belirginleştiği, demokratikleşmenin ve sol gelişmelerin güçlendiğigünümüzde bu toplumsal gelişmeler sivil/asker bürokrasiye, kadrolara da yansımakta,demokratik toplumsal muhalefet o katlarda da uç vermektedir. Bunun için MC devlet aygıtınıda kendi politik tutumu açısından , devlet kadrolarını sağcılaştırma vefaşistleştirme operasyonuna girişmiştir. Bu uğurda yalnız memur kıyımı ile de yetinmemekte,binlerce gereksiz kadrolar yaratıp bunları da kendi yandaşlarıyla doldurmaktadır. Buoperasyonlardan amaç yalnızca kendi adamlarına çıkar, sağlamak değil, yukarıdabelirtildiği gibi asıl, devlet aygıtını tam ele geçirmek, denetim altına alabilmektir.Bunun da ötesinde doğrudan pervasız baskı, saldırı, cinayetlerle sindirmek vegeriletmek uğraşı çok yoğunlaşmıştır. Öğrencilere, öğretmenlere, yargıç ve savcılara, işçilere,demokratik örgüt, sendika ve siyasi parti merkezlerine karşı, can, konut ve demokratiközgürlük güvenliğini ortadan kaldıran saldırıların nedeni kitleleri ve demokratik toplumsalmuhalefeti sindirebilmektir. Dinsel, etnik ayrışımları kışkırtıp olaylar çıkarılmasının; ırkçı,faşist baskı ve saldırıların, Doğu ve Güneydoğu illerinde açıkça ilan edilmemiş birsıkıyönetim uygulamalarının nedeni de budur.İŞÇİ SINIFIMIZ MÜCADELESİNİN SAHİBİDİRFakat başından beri belirtildiği gibi hepsi sonuçsuz kalmaya mahkumdur. Kısa devredeişçi sınıfı hareketi durdurulabilir, hatta geriletilebilir. Ancak, bu hiçbir zaman sürekli olamaz.Son üç yıldır bundan önceki devrenin yani 12 Mart faşizminin bu yöndeki olaylarını aşmışolarak mücadelemizi sürdürüyoruz. MC her alanda olduğu gibi bizim işkolumuzda da özelzorluklar çıkarmakta oyunlar oynamaktadır. İşçi-memur ayırımı diye adlandırılan olay,memur sayılarının bu statüde kalmalarını sağlamak için sürdürülen baskı ve alınan diğerönlemler bunlardan bazıları. Bunun ötesinde işkolumuzun kendine özgü bazı sorunları da var.Genellikle fikir işçilerinden oluşan işkolumuzda üye eğilimleri kaçınılmaz olarak küçükburjuva öğeler barındırmaktadır. Bunun ötesinde büyük boyda ve ağır sanayide görüldüğügibi büyük sayıda işçilerin birlikte bulunmaları olgusu hemen hiç rastlanılmayan bir durum.Küçük işyerlerinde az sayıda işçi ile yürütülen mücadelenin nesnel koşulları hepimizcebilinmektedir. Ayrıca üretilen ürün açısından artık emek ve karı belirlemek her zaman somutbir biçimde yapılamamaktadır. Patronların doğrudan kara el koyan sömürücüler olarakgörülmeleri çoğu kez zor olmaktadır. Ayrıca, gene işkolumuz içinde olan bankalarda çoğuişyeri sendikaları hala tutunabilmekte, bunlar doğrudan banka yönetimlerinin yan bir örgütüolarak işlev görmektedirler. Bunun ötesinde gene işkolumuz içinde olan eğitim iş işyerlerindegrev hakkı olmaması işveren tarafından toplu sözleşmeden kaçmanın bir aracı olarakkullanılmaktadır. Bunun en son örneklerini ODTÜ’de yaşamaktayız.Bütün bu gibi olumsuz etkenler işkolumuzda mücadeleyi güçlendirmektedir.Mücadelenin güç olacağı açık, işçi sınıfı mücadelesi hiçbir zaman kolay olmamıştır. Asılböyle düşünenler yada mücadele koşullarının kolaylaştırılmasını bekleyenler yanılgı içindelerve bazı sendikalara egemen olan bu görüş mücadelesinin zorluğunu artırmaktadır. Mücadelebütür bu güçlüklere karşın yürütülecek ve başarıya ulaşacaktır. Geçmiş dönemde karşımızaçıkanlar bütün güçlükleri aşıp bugüne, hem de böyle güçlü bir biçimde varmış oluşumuzbunun en belirgin örneğini oluşturmaktadır.


SendikamızÇalışmaları


<strong>GENEL</strong> SEKRETERLİK BÜROSU<strong>ÇALIŞMA</strong>LARISendikamız Genel Sekreterlik Bürosunun bu üç yıllık dönemde yaptığı çalışmalarıözetlersek :1- YönetmeliklerBu dönemde personel yönetmeliğimiz ve işyeri temsilcilik yönetmeliğimizde GenelKurulumuzun aldığı kararlar ışığında gerekli değişiklikler hazırlanmış ve Genel YönetimKurulu kararı ile yürürlüğe konmuştur. (25.10.1974).Personel yönetmeliğimiz günün şartlarına göre (9.11.1976) tekrar değiştirilmiştir.Bu dönemde şube gelen kurulları seçim yönetmeliği hazırlanarak yürürlüğe konmuştur.(25.10.1974)Ayrıca bürolaşma düzenlemesi bir talimat halinde hazırlanmış her büro ve bu bürolardayapılacak işler belirlenmiş dosyalama ve arşivleme sistemimiz ile sendikamızın kullandığıformül yazılar, basılı kağıtlar tesbit edilmiş ve dönem boyunca geliştirilmiştir.2- Kurul Toplantıları:Dönem boyunca Genel Yönetim Kurulumuz 9. Genel Yürütme Kurulumuz ikiyüzünüzerinde toplantı yaparak yönetim ve yürütme ile ilgili kararlar alınmıştır.3- Yazışmalar :Bu dönemde sendikamıza gelen 13.633 adet yazı kaydedilmiş 16.800 adet yazıgönderilmiştir.4- Personel :Genel Kurulumuzca belirlenen personel kadroları 116, profesyonel yönetici kadroları 19olmasına rağmen, kadrolar, sendikamız işlerinin gelişmeleri dikkate alınarak ve azamitasarrufa dikkat edilerek kullanılmıştır.Personel ve yönetici sayılarını Genel Merkez, şubeler ayrı ayrı ve aylar itibariyleaşağıdaki tabloda görmek mümkündür.


AylarToplamSENDİKAMIZ ÜCRETLİ YÖNETİCİ VE PERSONELİNDÖKÜM TABLOSUG.Merkez Ankara İstanbul İzmir Adana AntalyaŞubesi Şubesi Şubesi Şubesi ŞubesiBalıkesirŞubesiYön. Per.YöneticiPersonelYöneticiPersonelYöneticiPersonelYöneticiPersonelYöneticiPersonelYöneticiPersonelYöneticiPersonelMayıs/974 10 21 4 16 2 1 2 2 1 1 1 1 - - - -Haziran/974 10 22 4 16 2 2 2 2 1 1 1 1 - - - -Temmuz/974 10 27 4 21 2 2 2 2 1 1 1 1 - - - -Ağustos/974 10 27 4 22 2 2 2 2 1 - 1 1 - - - -Eylül/974 10 29 4 23 2 2 2 2 1 1 1 1 - - - -Ekim/974 10 31 4 25 2 3 2 1 1 1 1 1 - - - -Kasım/974 10 33 4 23 2 3 2 3 1 1 1 1 - 2 - -Aralık/974 8 29 4 20 2 3 - 3 1 1 1 1 - 1 - -Ocak/975 9 29 4 20 2 3 1 3 1 1 1 1 - 1 - -Şubat/975 9 28 4 20 2 3 1 2 1 1 1 1 - 1 - -Mart/975 9 28 4 21 2 2 1 2 1 1 1 1 - 1 - -Nisan/975 10 26 4 20 2 3 1 - 1 1 1 1 1 1 - -Mayıs/975 11 31 4 20 2 4 2 3 1 2 1 1 1 1 - -Haziran/975 11 31 4 20 2 4 2 3 1 2 1 1 1 1 - -Temmuz/975 10 30 4 19 1 4 2 3 1 2 1 1 1 1 - -Ağustos/975 10 31 4 19 1 4 2 3 1 2 1 1 1 1 - 1Eylül/975 10 30 4 18 1 4 2 3 1 2 1 1 1 1 - 1Ekim/975 10 29 4 18 1 4 2 3 1 1 1 1 1 1 - 1Kasım/975 11 28 4 17 2 4 2 3 1 1 1 1 1 1 - 1Aralık/975 11 30 4 19 2 4 2 3 1 1 1 1 1 1 - 1Ocak/976 - 16 - 9 - 3 - 3 - 1 - - - - - -Şubat/976 - 11 - 11 - - - - - - - - - - - -Mart/976 - 9 - 9 - - - - - - - - - - - -Nisan/976 - 9 - 9 - - - - - - - - - - - -Mayıs/976 - 10 - 9 - - - 1 - - - - - - - -Haziran/976 6 13 5 10 - - 1 2 - 1 - - - - - -Temmuz/976 6 13 5 9 - - 1 3 - 1 - - - - - -Ağustos/976 6 14 5 9 - - 1 4 - 1 - - - - - -Eylül/976 7 14 5 9 - - 1 4 1 1 - - - - - -Ekim/976 7 13 5 9 - - 1 3 1 1 - - - - - -Kasım/976 7 13 5 9 - - 1 3 1 1 - - - - - -Aralık/976 8 14 5 10 1 - 1 3 1 1 - - - - - -Ocak/977 8 15 5 10 1 - 1 4 1 1 - - - - - -Şubat/977 8 15 5 10 1 - 1 4 1 1 - - - - - -Mart/977 8 15 5 10 1 - 1 4 1 1 - - - - - -Nisan/977 8 15 5 10 1 - 1 4 1 1 - - - - - -


5- Çekilme :1975 Aralık ayında başlayan SSK direnişi ve sonrasında 1500 civarında üyemizin iştenatılması olayları, sendikamızı mali bakımdan oldukça güç durumlara sokmuş ve hatta yokolma durumu ile karşı karşıya getirmiştir.Mücadelenin boyutunu ve olayların gelişme seyrini önceden gören sendika YürütmeKurulumuz 1975 aralık ayında bir çekilme daha doğrusu avucu kapatıp yumruklaşma planıhazırlamış kademeler halinde probleme odaklaşmıştır.Aylar itibariyle personel ve yönetici tablosuna dikkat edilecek olursa, sendikamızınpersonel ve yönetici (ücretli) kadrolarında 1975 Aralık ayından başlamak üzere kesin birazaltma görülecektir. Giderek bu işlem 1976 Mayıs ayında en yüksek noktasına çıkmış vesendikanın ücret ödediği eleman sayısı 10’a indirilmiştir. 1975 Kasım ayında bu rakam 38dir.Sendikamız Şube Başkanlarının da katıldığı başkanlar kurulunun 14.2.1976 tarihliGenel Yönetim Kurulumuzun 15.2.1976 tarihli oturumlarında benimsenen ve Genel YönetimKurulu kararları halinde şekillendirilen bu çekilme planı 1976 Haziran ayına kadar kademeliolarak sürdürülmüş ve yine kademeli olarak ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır.Kademeli olarak uygulanan bu plan,1- Personel ve ücretli yönetici sayılarını azaltma,2- Şube bürolarının tasfiyesi ve bazı şubelerin kapatılarak bölge şubeleri halinegetirilmesi,3- Sendika masraflarının bazı çalışmaları da ihmal edilerek azami tasarrufu.Yolları ile, odaklaştırılan iki problemin hallini sağlamak ve sendikanın yok olmasınıönlemek amaçlarına yönelik idi. Büyük bir başarı ile uygulanmış ve sendikamız bir yıl içindeeski gücüne tekrar kavuşturulmuştur.6- S.S.K. Müdürler Kurulu Seçimi :Bilindiği gibi SSK Müdürler Kurulu seçiminde, Sendikamız aday gösterme, yanimerkez seçimi dışında işçilerin aday olabilme hakkını, tüm engellere rağmen 1969 yılındasöke, söke almıştır. Bunun sonucu Kurumda 10 yıllık uygulamaya son verdirilmiş, 10 yıldırbürokratların girdiği Müdürler Kuruluna 1974 yılında Kurum emekçilerinin adayı girmiştir.Yapılanlar, ve 8 kişilik kurulda bir kişiye bile tahammül edememe bilinmektedir.Bu nedenle MC bundan kurtulma yolu aramış ve uzun süre yasaları çiğneyerek seçimyaptırmamıştır. Sonunda işçi adaylarının katılmayacağı bir seçim planlanmış, Sendikamızınısrarlı karşı koyuşu bunda da gerilemek zorunda kalmıştır.Sosyal-İş geçte ola, Sendikaların aday gösterme hakkını koruyarak, seçimleriyaptırmayı başarmıştır. Bu dönem seçimleri de aşağıdaki gibi görmüş ve bu doğrudeğerlendirmenin gereğini tüm gücü ile yerine getirmeye çalışmıştır.“Sendikamız için bu seçimin önemi ayrıdır. Uzun yıllar KURUMDA İŞÇİNİNYÖNETİME KATILMASI için verdiğimiz ilkeli mücadeleye sahip çıkmak bunun bilinciyledavranmak sorumluluğudur.Zira Sendikamızın verdiği mücadele ile Kurum Müdürler Kuruluna örgütün yanikurumda çalışanların ortak gücünün aday göstermesi yolu açılmış ve bunun ilkeleribelirlenmiştir. Bu ilkeleri Kurum yönetimine işyerinde çalışan örgüt adayının girmesibiçiminde ifade etmek mümkündür.


İşte bu ilkenin ışığında geçen dönemki Müdürler Kurulu üye seçiminde bir kademegerçekleştirilmiş bunun bir aşama olduğu ve görevin kesinlikle işyerinde çalışan işçiyedevredilmesi gereği vurgulanmıştı. Yani gerçekleştirilmeye çalışılan hedef örgütündenetiminde ancak bağımsız yürütülmesi gereken bu görevin ekmek kapısı olmadığı bilinciyleKurum teşkilatında çalışan emekçilerin arasından ve tüm çalışan kesimin ortak çıkarlarınınsavunucusu bir işçinin yönetime gelmesi olmaktaydı.Ve bu görevin bitiminde işçi, işyerine dönmeliydi.”Bu ilkeli anlayışın gereği olarak örgütümüz SEYFETTİN BİÇER arkadaşımızı adaygösterdi.Seçimlerde bu ilkeli tavrın gereği yapıldı.Burada “memur” statüsünde olan ve merkezde aday olarak seçilen BİLAL KILINÇarkadaşımızın “Bana değil, örgütün adayına oy verin” diyerek takındığı doğru tavrı belirtmeyive arkadaşımızı kutlamayı görev sayıyoruz.ÖRGÜTLENME BÜROSU <strong>ÇALIŞMA</strong>LARIİŞKOLUMUZ; YAPISAL ÇÖZÜMLER VE SORUNLARKAPSAMSendikamız işkolları Yönetmeliğinin 21-22 sıra nolu işkolunda kurulu sendikadır.Yönetmelikte 21 nolu işkolu şöyle belirlenmiştir.TİCARET- BÜRO- EĞİTİM : Ticaret Borsaları, her türlü mali kuruluşlar, Ticaret veSanayi Odaları birlikleri, Kooperatifler, Kredi Esham ve Tahvil Borsaları, her türlü büro vebenzeri kuruluşlar ile Dernekler, Noterler, işçi ve işveren kuruluşları ve Eğitim Kurumları, hertürlü sanayi, tarımsal, Kimyasal ve hayvansal maddelerin ve ürünlerin alımı, satımı işleri.22 sıra numarasında da şu işler belirtilmiştir :BANKA VE SİGORTA : bankalar ve sigorta şirketleri, banka ve sigorta birlikleri, paraborsalarında yapılan işler.Bu iki işkolu yani 21 ve 22 nolu işkolları ayrı ayrı iki işkoludur. Yönetmelik bu ikiişkolunu birbiriyle ilgilendirmiş bulunduğundan bu ayrı işkollarında çalışan işçiler, aynısendikada örgütlenebilmektedirler.Türkiye’de burjuvazi, işçilerin nitel ve nicel güçlü sendikalarda örgütlenmesindenkorkmaktadır. Bu açıdan 34 işkolu belirlenmiştir. Bu yapay işkolları türetmek demektir.Uluslararası normlarda aynı işkolu sayılan işler, bizde bu anlayışla farklı işkolu imiş gibitasnif edilmiştir.İşçi sınıfımız ileri sendikal mücadelesinde hedef 16 işkolu esasının belirlenmesidir.DİSK Anatüzüğü – olabilirli ölçüsünde – 16 işkolunu benimsemiştir. Bu açıdan 21 – 22 noluişkolları DİSK Anatüzüğünde TEK işkolu sayılmıştır.


ÖRGÜTLENME DURUMUİşkolumuzda çalışan işçi sayısı en son veri olan 1975 S.S.K. istatistiklerine göreşöyledir:İşkolları İşyeri Sayısı Sigortalı SayısıToptan vePerakende Ticaret66233198(Kamu)(Özel)643 (Kamu)101361 (Özel)Bankalar ve Mali1306 (Kamu)3974 (Kamu)Müesseseler1764 (Özel)5783 (Özel)Sigorta Şirketleri 212 (Kamu) 535 (Kamu)Hukuk Ticaret veTeknik Hizmetler10736965(Kamu)(Özel)25520 (Kamu)44088 (Özel)Bu tablodan çıkan sonuca göre, işkolumuzda 3053’ü kamu, 42.143’ü özel sektöre aitolmak üzere toplam 45.196 işyeri; 30672 si kamu 152.899 özel sektör işyerinde çalışantoplam 183.571 sigortalı işçi çalışmaktadır.Bu rakamlara, Sosyal Sigortalara dahil olmayıp, Özel sigorta sandıkları bulunanbankalar işyeri ve işçi sayısı itibariyle dahil değildir. Bunları da sayarsak 1976 sonu itibariyleişkolumuzdaki işçi sayısının 240.000 civarında olduğu söylenebilir.İşkolumuz işçisi olup, MEMUR sayılanların sayısı ise hiç hesaba katılmamıştır.Bu çözümlemeler örgütlenme açısından şu durumların varlığını ortaya koymaktadır. 1-İşkolumuz en fazla işçi çalışan işkollarından birisidir. 2- İşyeri sayısı oldukça fazladır. Bu ise,işyerlerinin küçük olduğunu ortaya koymaktadır. Bir başka deyişle işyerleri az sayıda işçiçalıştırır, nitelikte olup, fazla sayıda işçi çalıştıran işyerleri azdır.Bu durum, işkolunda örgütlenmenin yapısal zorluğunu ortaya koymaktadır. Elbette buyapısal zorluğun yanı sıra önemli ölçüde işverenlerin işkolumuzdaki işyerlerinin, genelekonomik yapımızdaki yerinin ve bu işyerinde etkin sınıf sendikasının varlığının, kendileriiçin ne denli ölümcül tehlike olduğunun bilincinde olmaları da etken olarak vardır. Bu bankave sigorta işyerleri için önceliklidir.İşkolumuzda bu sayısal durum göz önüne alınırsa var olan durum genel yapısı ileörgütsüzlüktür. Bu niceliği bırakalım yarısı, 1/3 oranında yani 80 bin sayısında örgütlenmişsendika yoktur.Daha gerçekçi bir ifade ile 240 bin hukuken işçi sayılanın mevcut olduğu işkolumuzda15 bin üyeli sendika bugün mevcut değildir.İşkolumuzda yaklaşık olarak 80 işçi sendikası vardır. Buna karşılık kurulu bir tekişveren sendikası yoktur.İşçi sendikaları içinde ise “işkolu” esasına göre kurulu ve örgütlü sendika sayısı bir elinparmaklarından azdır. Çoğunluğunu işyeri sendikaları oluşturmaktadır. Bunların ağırlığı ise,bankalardadır. Bankaların tümüne yakınında (özel bankalar) işyeri sendikaları yıllardıregemendir. Bu sendikaların yönetimleri, banka bürokratlarından oluşmaktadır. Diğer işyeri


sendikaları ise “dükkan” sendikaları iye faşist, goşist nitelikte özellikle 1976 yılı içinde oluşansendikalar olarak gözlenmektedir.Sendikamız bu yapının bilincinde, güncel görevinin işkolunun nitel ve nicel en güçlüsınıf sendikasını oluşturma olduğunu bilmektedir.İŞKOLUMUZA ÖZGÜ GREV YASAKLARI:Ülkemizde grev hakkı genel olarak kısıtlıdır.Genel grev hakkı yoktur. Sempati ve dayanışma grevleri yasaktır. 275 sayılı Yasayagöre işçiler iki türlü grev yapabilirler. 1- Toplu-İş Sözleşmesi bağıtlanması sırasında anlaşmaolmaz ise, buna menfaat grevi denilmektedir. 2- Yapılmış toplu-iş sözleşmesinin yürürlüksüresi içinde uygulanmaması halinde. Buna HAK grevi denir. Bu her iki grevi de kullanmakburada yazıldığı kadar kolay değildir. Engeller doludur. Prosedür engelleri artık tüm işçilercebilinmektedir.İşkolumuz işyerlerinin bir bölümü bu 2 grev hakkından da yoksundur. 275 Sayılı YasaEğitim işyerlerinde, noterlik işyerlerinde çalışan işçilerin GREV hakkını yasaklamıştır.Üniversitelerde, her dereceli okullarda ve noterlerde çalışan işçiler GREV hakkındanyoksundurlar. Bu ise, toplu-iş sözleşmelerinde verilen mücadeleyi engellemekte, işçiyerağmen kurul kararlarının toplu-iş sözleşmesi sayılmasını sağlamaktadır. Bu engelleraşılmalıdır.“İŞÇİ-MEMUR” AYIRIMI DENİLEN OYUNTüm çalışanların, isten işçi olsunlar ister memur olsunlar, grevli toplu-iş sözleşmelisendika hakkı klasikleşmiş demokratik haklardandır. Ülkemizde bu klasikleşmişdemokratik hak dahi bugün yoktur. Memurlar, grevli toplu sözleşmeli sendika hakkındanyoksundur. Bunun nedeni şüphesiz ekonomik ve politiktir, sınıfsal temeli vardır. Egemensınıflar emekçilerin örgütlenmelerinden, sendikalaşmalarından korkarlar. Onların istemi,sömürüyü, düzenlerini devam ettirmek için, kendilerinin koyduğu tek taraflı kurallarla işleyenbir düzendir. Burjuvazi bundan kendiliğinden vazgeçmez. İşçi sınıfı ve emekçilerinmücadelesi bu hakkı alır. İşte “işçi-memur” ayırımı diye burjuvazice ortaya sürülen oyun, bumücadelenin özünü taşır. Tüm çalışanların grevli toplu sözleşmeli sendika hakkını almakavgası buna karşın burjuvazinin direnmesi.Tüm işçiler ve sınıf sendikaları olaya bu özden bakarlar. Yapılanları bu açıdandeğerlendirirler. Değerlendirmek zorundadırlar.Emekçilerin yükselen talepleri karşısına “işçi-memur” oyunu çıkarılmıştır. Bununaltında yatan ise şudur. “memurların sendikalaşması olmaz. Fakat kamu kesiminde, odacıbekçiv.s. gibi işçi olması gerekirken memur sayılanlar vardır. Bu ise haksızlıktır. Sorun dabudur. Bunu düzeltmek gerek. Bunlar yasalarda kimin işçi kimin memur sayılacağının açıkolmayışından ileri gelmektedir.”Bu anlayış sorunu siyasal özünden boşaltıp “teknik” bir sorunmuş gibi göstermekiçindir.Burjuvazi bu alanda sorunu çözmek için düzenlemeler yapmış, bozmuş bugüne kadaroyalayarak gelmiştir. Bugün hukuksal durum ise, şudur. C.H.P., M.S.P. iktidar dönemindeçıkartılan 12 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname, MC iktidarında 1897 numara ile aynenyasalaşmıştır. Bu düzenleme de teknik çözüm arayan niteliktedir. Bu yönü ile ülkemizdeverilen demokratikleşme mücadelesi açısından önem taşımaktadır. Kimlerin nerede olduğunubelirlemek için.


1897 sayılı Yasaya göre Bakanlar Kurulunca “Devlete verilmiş asli ve sürekli kamugörevini genel idare esaslarına göre yapan kamu kurumları” ile bunun dışında kalanlarkararname ile tesbit edilecektir. Bu 1975 Kasım’ında yapılmıştır. Bundan sonrasını ise 1897sayılı Yasa şöyle belirlemiştir.Maliye-Çalışma ve Devlet Personel Dairesi temsilcilerinden oluşan heyet, bukurumlarda kimlerin işçi, kimlerin memur olduğunu belirleyecektir. Bu tesbitte yapılmış veResmi Gazetede ilan edilmiştir. Fakat uygulama bugüne kadar yoktur. Yasal ve hukuksalhiçbir dayanağı olmayan “bakanlar Kurulunca uygulama kararnamesi” teranesi ile konusavsaklanmaktadır.Bu tesbit elbette sorunu çözücü ve yeterli değildir. Ancak “MEVCUT” dan daha ileridemokratik bir mevzidir. Bu mevziler kazanılmalıdır. Bakanlar Kurulu Kararnamesibeklenmemelidir. Sendikamız bu anlayışla mücadelesini sürdürmektedir.Bu sorun genelde demokratikleşme mücadelesinin özelde işkolumuzun önemlisorunudur. Kesin çözüme doğru çözüme tüm çalışanların grevli toplu sözleşmeli sendikahakkını almaları ile ulaşılacaktır. Somut olarak bu konuda yapılacak iş, memuru tanımlayan657 sayılı Yasanın 4. maddesinin “Müsteşar, genel müdür, ordu ve emniyet mensupları vebenzeri olanların dışında çalışanların memur sayılmadıkları” biçiminde düzenlenmesidir.Anayasa değişikliği gereklidir şeklindeki görüş sahipleri konuyu savsaklayan ve saptırandır.657 sayılı Yasa’da yapılacak bu değişiklik, memur sayılanların, işçi sendikalarındaonlarla aynı işkolu sendikası çatısı altında toplanmalarını sağlayacaktır, ELİT sendikacılıkanlayışı mahkum edilmiş olacaktır.Sosyal-İş 1967 yılından bu yana uğraşı en tutarlı ve ilkeli veren sendika olmanınonurunu taşımaktadır.SONUÇ OLARAK:Ülkemizde başta işçi sınıfımız ve emekçi halkımızın verdiği bağımsızlık ve demokrasimücadelesi bir bütündür. Tüm sorunlar bu bütünselliğin içindedir.Sendikamızın bugüne kadar yürüttüğü mücadelesini doğru değerlendirmek, bu bütünlükiçinde işkolumuz özelini iyi bilmek ve doğdu değerlendirmekle olanaklıdır.Mücadelemizde yarını iyi çizebilmek içinde bu gereklidir.Sendikamızın, sunduğumuz çalışmalarına bu perspektifle bakmak bunun içinzorunludur.Örgütlü gücümüz, işçi sınıfımızın biliminin rehberliği önümüzü aydınlatacak ve başarıişçi sınıfının olacaktır.ÖRGÜTLENMESon üç yıllık örgütlenme çalışmalarına geçmeden önce örgütlenme kavramından neanladığımızı belirtmekte yarar var.Örgüt sosyal kuruluşun örneğin sendikanın kendisi, bütünü demektir. Örgütlenmede bubütünün büyümesi, gelişmesi, yayılması ve etkinliğinin artması anlamına gelir.Sendikaların, doğuşları ve örgütlenmeleri sadece kendi iç bünyeleri ve yapılarıyla ilgilideğildir. Aynı zamanda kuruldukları ve yaşamaya devam ettikleri ortamla da çok ilgilidir.


Örgütlenmeleri hem iç yapılarındaki düzene, dinamizme hem de yaşadıkları ortama bağlıolarak gerçekleşir.Öte yandan bu büyüme ve örgütün gerek etkinlik ve gerekse saygınlığının artması sınıfsendikacılığı ilke ve anlayışının somut hayata geçirilmesiyle olanaklıdır.Her hal ve şartta çok zor koşullar altında dahi sınıf sendikacılığı ilkelerinden ödünvermeksizin ve sendikaların dükkan olmadığı bilinciyle yılmadan verilen uğraş, örgütleri varkılar. Kalıcı kazanımlara ulaştırır. Bu durum geçtiğimiz dönem ve işkolumuzun yapısıanımsanırsa sendikamız için daha da doğrudur. VE SOSYAL-İŞ SENDİKASI olarak verilenörgütlü mücadele bu açıdan tüm boyutlarıyla daha da bir anlam taşır.Örgütlenme anlayış ve ilkelerimiz :Sendikamızın örgütlenme anlayış ve ilkelerinin özünü işçinin, üyenin, olabildiğincebirlikte, ortak yararlardan kalkarak ortak düşmana karşı MÜCADELEYE örgütlenmesioluşturur.Sendikaların örgütlenmesinde çeşitli yöntemler uygulanır. Bunlardan sarı sendikalarınyöntemi tepeden işverenle anlaşarak, işçileri sendikaya üye yapmaktır. Son zamanlarda buyöntem işçilerin gerçek sendikalarında örgütlenmelerini kırmak ve engellemek için üyeyapılmaksızın dahi uygulanır olmuş yetki cambazlıkları, her türlü sahtekarlık, baskılar ülkeniniçinde bulunduğu vurgun, soygun ve sömürü çarkının doğal yansıması sonucu olağan sayılırhale gelmiştir.Türkiye işçi sınıfının ilerici sendikal hareketi bu tür sarı şebekelerle de mücadele etmekdurumundadır. Ve mücadele etmektedir de. Çünkü bu mücadele özünde bir sınıfmücadelesidir. Bu tür orsan grup ve kuruluşlar aslında burjuvaziden, sermaye sınıfındanbağımsız değildirler, varlıklarını yaratıp devam ettirmeye çabalayan gücün kaynağı, temeli,burjuvazi ve onun sömürü düzenidir.Örgütlenme klasik, alışılagelmiş bir başka yöntem de sendikada görevli kişilerinbireysel çalışmalarıyla işçilerin sendikaya üye yapılmasıdır.Dikkat edilecek olursa amaç sadece işçinin sendikaya üye olmasıdır. İşçinin bilerek,düşünüp karar vererek bir tercih yapması yani mücadeleye hazırlaması, örgütlenmesi sözkonusu değildir. Önemli olan üye sayısının nasıl olursa olsun artmasıdır.Sendikamızın örgütlenmede anladığı ve uygulamaya çalıştığı yöntem ise bu değildir.Daha başlangıçta örgütlenmesi planlanıp, programlanan işyeri ve işçilerin konumlarıaraştırılarak, işçilerle sıcak, canlı ilişkiler kurulmakta ve bu çalışmaları yürütebilecek oişyerindeki öncü işçilerden çekirdek kadrolar oluşturulmaktadır. Böylece işçilerin önlerindekimücadeleye hazırlanıp hareketin içine sokulması esas olmaktadır. Aksi durum işçinin sadecesendikaya üye olmakla her şeyin çözümleneceğini ekonomik-demokratik mücadeleninönündeki engelleri kitle tabanından, kopuk yada işçinin dışarıda kalmasıyla aşılabileceğinivarsaymak olur ki yanlışlığı ve geçersizliği açıktır.Nitekim sendikamız sınıf sendikacılığının bu temel ilkesi açısından örgütlenme olayınaböyle bir bütünlük ve perspektifle yaklaşmakta tüm birey, birimin ve kademelerinin,üyesinden Genel Başkanına kadar bu mücadelede görev ve yeri olduğunu vurgulamaktadır.Ayrıca örgütlenme süresinde eğitim çalışmalarının, sendikamız gazetesi, broşürleri,haber bültenleri gibi yayınların önemi büyüktür ve bu olanaklar zorlanarak yapılmaktadır.


İşyerinin ve işçilerin yerel, somut sorunlarına ilişkin özel yayınlar dahi çıkarılmaktaböylece kitlenin mücadeleye duyarlılığı sağlanmaya çalışılmaktadır.Sendikamızın örgütlenme anlayışını belirliyen bir diğer konuda demokratikhaklarımızın sonuna dek kullanılması yönündedir.Sendikaların demokratik baskı unsuru olarak son derece önemli ve etkili görevlerivardır. Sosyal-İş Sendikası da demokratik baskı unsuru olma özelliğini, Anayasal hakkı olanörgütlenmeyi engelleyici her olayda kullanmıştır ve kullanacaktır.Özellikle antidemokratik düzenlemelere, ekonomik-demokratik mücadelemizdeönümüze konan engellere karşı örgütlü üyelerimizle ve kamuoyu yaratarak, basın toplantıları,bildiriler, toplantı ve gösteri yürüyüşleri yaparak özcesi her türlü haklarımızı kullanmaksuretiyle karşı çıkmayı örgütlenmemiz açısından da gerekli görmekteyiz.Geçtiğimiz Dönemi Anımsama :Geleceğe ışık tutması bakımından geçtiğimiz 3 yıllık dönemde özellikle örgütlenmemiziilgilendiren, verilen mücadelenin anlamını ortaya koyan olayları, karşılaşılan durumlarıhatırlamakta yarar vardır.Demokratik Haklar Mücadelesi, Yasalar ve Önlemler:Sosyal-İş sendikası kurulduğundan bu yana kararlı ve ısrarlı bir çabanın, kavganıniçinde olmuştur. Bugün Türkiye’mizde demokratik kitle örgütlerinin güncel, somutdemokratik hedefi olarak belirlenen bu uğraş, tüm çalışanların toplu sözleşmeli grevliörgütlenme hakkına kavuşması, bu hakkın elde edilmesi mücadelesidir.1973 yılı ile 1974 yılı başlarında sendikamız, 274 sayılı Yasanın, 1317 sayılı Yasa iledeğişik 2. Maddesinin fiilen hayata geçirilmesi yolunda etkin bir çalışmanın içine girdi.Bu çalışma sonucu yüzbinlerce emekçinin, bedensel çalışması düşünsel çalışmasından,üstün tüm kamu kuruluşlarındaki personelin, mevcut yasalar çerçevesinde dahi işçiolabilecekleri daha doğru bir ifade ile toplu sözleşmeli grevli örgütlenme hakkında yoksunbırakılan önemli bir kesimin bu demokratik haklarını kullanabilecekleri kanıtlandı.Ziraat, Halk ve Emlak Kredi Bankalarındaki, tüm eğitim kurumlarında,üniversitelerdeki, Milli Piyango İdaresinden Bağ-kur ve Emekli Sandığına kadar daha bir çokkurumu ve kuruluşlardaki onbinlerce personel sendikamızda örgütleniyor ekonomikdemokratikmücadeleye katılıyordu.Sendikamız 4. Dönem Genel Kurul Raporunda da açıkladığı gibi Sosyal-İş yukarıda birkaçı sayılan Kurum ve Kuruluşlarda toplu-iş sözleşmesi yapma yetkisini alarak o güne kadarhiçbir ilerici sendikal örgütün hem de bağlı oldukları ilke ve kararlar arasında “tümçalışanların böylesine demokratik kazanımları için etkin mücadele vermek” hükmü dahibulunan örgütlerin, uğraşmaya gerek duymadıkları bir demokratik hakkı söke söke burjuvazive iktidarlarına dayatıyor fiilen hayata geçiriyordu.Yüzbinlerce çalışanın anayasal haklarını kullanması, sendikal mücadeleye katılması vesiyasal faaliyetine konan çemberi kırması demek olan bu durum, sömürücü sınıf vesözcülerini elbette ürkütecekti.Nitekim mevcut yasalar çerçevesinde dahi demokratik hakların kullanılmasınatahammül edemeyen burjuvazi yasal bir hakkı kararnamelerle ortadan kaldırmağa, yoketmeye yöneldi.


C.H.P. – M.S.P. iktidar döneminde çıkarılan 12 sayılı Kararname, yıllardan beri sankibir sorunmuş gibi yaratılıp, tekrarlanan işçi-memur ayırımını çözdük-çözeceğiz yaftası altındayüzbinlerin sendikalaşmasını, toplu sözleşme ve grev haklarının kullanılmasını önlüyordu.Sendikamızın örgütlendiği, toplu-iş sözleşmesi yapmak girişiminde bulunduğuişyerlerinde Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü, Bağ-kur, Milli Piyango gibi kuruluşlarda aldığıgrev kararları yargı organlarınca kanunsuz sayıldı. Gerekçesi, buralarda çalışan işçilerin,Yüksek Hakem Kurulunca yani yasa gereği kazandıkları işçilik nitelikleri 7 sayılı kararnameile yada 12 sayılı Kararname ile ortadan kalkmış oluyordu.1975 yılına doğru yaşanılan bu olay, 12 sayılı Kararnamenin MC iktidarınca aynen1897 sayılı Yasa adıyla kanunlaşmasıyla 1975 Kasım- Aralık aylarında bu kez başta SosyalSigortalar Kurumu olmak üzere bir çok kamu kurum ve kuruluşlarda gündeme getirilmek vebir anda yüzbinlerce işçinin demokratik kazanımları ellerinden alınmak istenecekti.Aşılan Duvarlar :Geçtiğimiz ve halen içinde bulunduğumuz dönem büyük burjuvazi ve sermayegruplarının, işçi sınıfımız ve emekçi halkımızın her alanda yükselen mücadelesini bastırmak,sömürülerini katmerleştirmek için cinayetlere varan bir siyasal ve sosyal ortamı bilerek,isteyerek yaratmaya çalıştıkları bir dönem olmuştur. MC de odaklaşan baskı, terör, soygun vecinayetler düzeni Türkiye işçi sınıfının ilerici sendikal hareketini ve siyasal hareketiniengellemek, durdurmak ve kanla boğmak yolunda her türlü yöntemi uygulamış siyasalcinayetler günlük olağan olaylar haline gelmiştir.Devlet aygıtını tüm kurum ve kuruluşlarıyla faşistleştirmeye yönelik tırmanış, işçileringerçekten sınıf sendikacılığını ilke edinmiş örgütlerde ekonomik-demokratik mücadelevermelerine duvar örmeye çalışmıştır.Toplu sözleşme yetkileri konusunda Bölge Çalışma Müdürlükleri ısrarla sarısendikaların yanını tuttular. İlk örgütlendiğimiz işyerlerinde gerek örgütlenme sürecinde vegerekse sözleşme gündeme geldiği zaman işçilerin işine son verilmediğine rastlamakgerçekten güçtür. İşveren- Sarı sendikalar-bürokrasi birliği geçtiğimiz dönemde devrimcisendikaları ve özellikle Sosyal-İş’i yok etmek, engellemek için her yolu denedi.O kadar ki Ankara Bölge Çalışma Müdürlüğü Sosyal-İş’e karşı iş hakimlerinden,birlikte davranmak konusunda yardım ister duruma, geldi.Tüm bu güçlüklere ve zor koşullara ek olarak dışımızdan gelen saldırılara, bir de günbugündür diyen sözde dostlarımız katıldı. Radyolarda ilk kez tüzüklerin demeç verdiğigörüldü. Tüm sorumluluklarını bir yana bırakıp dar, grupçu görüş ve anlayışların kurbanı olanmaceracı unsurların otorite, disiplin tanımaz davranışlarına üyenin demokratik kazanımlarıüstünde donkişotca tutumlarına rastlandı.İşte Sosyal-İş bu dar boğazlardan geçerek günümüze geldi. Düşmanlarımızın ve kimidostlarımızın bitti diyerek sevinç çığlıkları attıkları örgütümüz ve onun bilinçli üyeleriyılmadan, usanmadan verilen kavganın sonucu tükenmek şöyle dursun nicel ve nitel olarakgüçlenmiş çıktı bu kavgadan.1976 başlarında Sosyal-İş’in defterini dürdük diyen sınıf düşmanlarımıza ve karşılaşılangüçlükler, saldırılar karşısında yılgınlığa kapılıp kavgayı terk edenlerimize en anlamlı cevapoldu bu. Binlerce yeni üye mücadeleye kazanıldı ve Sosyal-İş her geçen gün daha büyüyüpgüçlenerek doğru bildiği yolda, sınıf sendikacılığı ilkelerinden ödün vermeksizin yürümesinedevam ediyor bundan böyle de edecek.


Bu bölümü kapatmadan önce belirtmek isteriz ki bugünkü aşamaya gelişin, karşılaşılangüçlükleri, engelleri yenişin gerçek ve tek nedeni, sözde değil somutta, sınıf sendikacılığıilkelerinin hayata geçilmiş olması, tüm örgütün üye, birim ve kademelerinin ısrarla ve kararlıolarak bu doğru ilkeler ışığında örgütlü mücadele vermesidir. Örgütlenmenin bir bütünolduğunun kavranmasıdır.Örgüt işleyişinin ve örgütlenmenin bir bütün olduğunu, bütün sendikanın, bütünüyelerin ve hatta kardeş kuruluşların işin içine sokularak başarıya ulaşacağı görüşündeyiz.Ancak bu yöntemi kullanarak başarılar sağlamak demek, örgütlenme bürosuna yoktur demek,değildir.Tam aksine sendikamızın anladığı anlamda bir örgütlenme için gerekli olan büro, klasiksendikalardaki örgütlenme bürolarından bir anlamda daha geniş ve donanımlı büro olmalıdır.Merkezi planlama ve programlamaya kesinlikle ağırlık veren bu tip örgütlenme için yeteneklikadrolara ihtiyaç olduğu kadar araç ve gereçlere de ihtiyaç vardır.Son olarak şunu ilave edelim ki bugün örgütlenme büromuzda sadece bir arkadaşımızçalışmakta, üye kayıt işlemlerinden yetki işlemlerine ve şube yazışmalarına kadar işlerinüstesinden gelmeye çaba harcamaktadır.Önümüzdeki dönemde büronun çalışkan, fedakar ve yetenekli kadrolara olangereksinimi açıktır.BUGÜNKÜ DURUMSosyal Sigortalar Kurumu : 1975 sonlarına doğru altı bin dolayında üyemizin çalıştığıKurumda, işveren Genel Müdürlük, yaklaşan yeni dönem toplu-iş sözleşmesinin gündemegelmesiyle ve 1897 sayılı yasa uyarınca çıkarılmış Kurumsal ayırıma ilişkin kararnameyigerekçe göstererek saldırıya geçti. Kurumda çalışan tüm personelin resen memur sayılması veyapılması girişimiydi bu.Ancak uzun süredir konuyu izleyen sendikamız bir yandan işçinin kazanılmışdemokratik haklarını her ne pahasına olursa olsun korumakta kararlı olacağını ve yasa dışıtutuma karşı tüm gücüyle, örgütlü üyeleriyle en etkin biçimde karşı duracağını kanıtlarken öteyandan bu saldırının hedefinin sadece S.S.K. olmadığına yüzbinlerce işçiyi ilgilendirdiğinedikkati çekerek diğer sendika ve kuruluşlara bu saldırıyı önlemek açısından güç ve eylembirliği çalışmalarını sürdürüyordu.Toplantılar, forumlar, deklarasyonlarla gerçekten olaya karşı basının ve kamuoyununilgi ve tepkisi oluşturuldu. Demokratik baskı unsuru olmanın tüm olanakları zorlanarakkullanıldı. Yasa dışı bu işlemin işveren genel müdürlükçe yürürlüğe konulması halinde örgütüyelerinin demokratik haklarında direnecek düzeye gelmelerine çalışılıp bunun örgütlenmesiyapıldı.Nitekim bu çaba ve gelişmeler sonucu, MC hükümetinin en yetkilileri böyle bir işleminyapılamayacağını bunun kanunsuz olduğunu ve izin verilmeyeceğini açıklamak zorundabırakıldılar.Hatta bunun olamayacağını resmen belgeleyen yazılar alındı sendikamızca.


Ancak kitlenin demokratik kazanımlarını korumak yönünde duyarlı ve sorumluolmayan maceracı unsurların, yöneticilerin davranışları Ankara’da bini aşkın S.S.K. işçisininişi bırakmasına direnişe başlamasına neden oldu.Merkezi otoriteyi, örgüt bütünlüğünü hiçe sayan ve işçinin hakları, yararları konusundahiçbir sorumluluk duymayan bu yöneticiler eyleme geçerken bunu Genel Merkezin dışında veGenel Merkeze rağmen yaptıklarını kitleye söylemek yiğitliğini göstermek şöyle dursun,Genel Merkez adını kullanarak direnişi başlattılar.Bunun sonucu artık geriye dönülmesi mümkün olmayan bir durumla karşılaşıldı.Direnişe sahip çıkıldı ve başarısı için tüm örgüt gücüyle çalışıldı. Nitekim başarıldı da. Hertürlü zorluğa, baskıya ve yokluğa rağmen S.S.K. işçisi dayandı ve kazandı. Ama kayıplarvererek. Önemli mevzii ve etkinliğini kaybederek. Zayıf düşerek.Genel Müdürlük S.S.K. işçisini artık resen memur yapamıyordu. Ancak işvereninSosyal Sigortalar Kurumunda ekonomik mücadeleyi, toplu-iş sözleşmesi düzenini ortadankaldırmak işçilik haklarını yok etmek yönünde kararlılığı vardı ve asıl zorlu mücadele bundansonra başlayacaktı.Nitekim işveren, amacını gerçekleştirmek için, Sosyal-İş’ten kurtulmak için, bir dizitertiplere girişti. İşçiler üzerinde ekonomik baskı kurdu. İşçinin bu demokratik hakkındankendi rızasıyla vazgeçmesini, dilekçe vermesini sağlayıcı, özendirici, usandırıcı bir yöntemdibu.Kurum işçileri dilekçe vererek rızalarıyla memur olsalar her ay bin lira, iki bin lira dahaçok para alacaklardı. Fazla mesailer, ikramiyeler, hep bu yönde uygulandı. Sanılıyordu ki tümkurum işçileri işçi olmaktan gelen onur ve haklarını birkaç bin liraya teslim edecek,mücadeleyi terk edecek, böylece Sosyal Sigortalar Kurumunda işçi kalmayacak, işçiolmayınca da toplu-iş sözleşmesi yapmaya gerek duyulmayacaktı. Sosyal SigortalarKurumunun büro kesiminde işçiler ve örgütü SOSYAL-İŞ halledilirse sağlık tesislerinde,Sağlık-İş’in zaten direnmesi daha doğrusu işverenin her dediğine evet dememesi mümkündeğildi. Genel Müdürlük tüm kurumlarda işçiliği yok etmesinin toplu sözleşme düzeniniortadan kaldırmasının tek engelinin Sosyal-İş ve üyeleri olduğunun kesinlikle bilincindeydi.Ne var ki yıllardır bu hakları için yiğitçe mücadele vererek bilenmiş olan Sosyal-İşüyeleri bu oyunu bozdu. 15 ay asgari ücret düzeyinde çalışıp, çoluğuna çocuğuna ekmekgötürememesinin acısını sıkılmış bir yumruk hıncıyla gizleyen, eğilmeyen, işverene teslimolmayan kararlı soylu direniş S.S. Kurumunu dize getirdi.15 ay boyunca tüm kozlarını oynayan, katsayı artışına rağmen yine de ayda üç bin lirayıreddeden Sosyal-İş üyelerinin varlığı karşısında artık tükenen işverenin toplu-iş sözleşmemasasına oturmaktan başka yapacağı şey kalmamıştı. Nitekim böyle de oldu.Şunu açıklıkla ve kesinlikle belirtmek gerekir ki, kurum işvereniyle bugün toplu-işsözleşmesi yapılıyorsa, S.S.K. da artık işçilerin varlığı ve demokratik hakları gerianılamayacak biçimde tüm kafalara kazılmışsa bunun başarısı ve onuru, her şeye rağmenişverene teslim olmama yiğitliğini göstermiş üyelerimizin ve örgütümüzündür.Bunun yanı sıra örgütlerinden geldiğini sandıkları sese uyarak, direnişe katılan, işlerineson verilen ancak yılmadan, yiğit direnişçi işçilerdir. Selam olsun onlara .....Çalışma raporumuzun S.S.K. bölümünü bitirmeden bu işyerinde 1975 Aralığındayapılmış direnişle ilgili olması ve bazı konulara da ışık tutması yönündenKonfederasyonumuz DİSK’e başvuru yazımızı ve sendikamıza gönderilen cevap yazısınıyorumsuz aynen yayınlıyoruz.


SOSYAL-İŞ SENDİKASITarih : 20 Ocak 1976Sayı : 12053DİSK <strong>GENEL</strong> BAŞKANLIĞINAİSTANBULDaha önce defalarca aktardığımız gibi Sosyal Sigortalar Kurumu olayı olarak basındave kamuoyunda uzun bir süredir tartışılan ve halen de güncelliğini koruyan sorunun veSigortadaki direnişin son durumu aşağıya çıkarılmıştır.1- Önümüzde sermaye sınıfına kaynak yaratmak için, işçi sınıfının sahip olduğu asgaridemokratik kazanımlara bir saldırı niteliği taşıyan ve kamuoyuna işçi-memur ayırımı diyesunulan işçilerin memurlaştırılması olayı, hiç kuşkusuz tüm çalışanların toplu sözleşmeli,grevli örgütlenme mücadelesinin sonuçlanmasıyla kökünden çözümlenebilecektir.2- Ne var ki bu olay toplu sözleşmeli, grevli örgütlenme hakkını ve bunun yanı sırasiyasal partilere üye olma özgürlüğünü elde etmiş özellikle kamu kesiminde çalışan 400 binişçiyi ilgilendirmekte bu yönüyle sermayenin “işçi ücretlerini dondurmak” yada “tek tipzorunlu sendika” gibi sınıfımız hakkında düşündüğü ve uygulamaya koymak istediğitedbirler! Arasına girmektedir.Bu tedbir! Ve saldırının ilk kez Sosyal Sigortalar Kurumunda hem de Yasaldüzenlemeyi dahi beklemeden yürürlüğe konması bu kurumun yapısı ve işleyişiyle birliktetoplu-iş sözleşmesinin gündeme gelmiş olmasındandır.3- Bu yöndeki yasal düzenleme bir yana Kurum Müdürler Kurulunun almış olduğuişçiyi-memur yapma kararı tamamen keyfi, yetkisiz ve özü bu olan Yasal düzenlemeye dahiaykırı kanunsuz bir karardır.4- İşte bu kanunsuzluğa karşı kurum işçilerinin demokratik haklarını korumak amacıylayaptıkları protesto ve direniş sonucu, işveren Genel müdürlük ilkin 1428 işçiyi işinden atmış,fakat işçilerin karda-kışta zor koşullar altında 25 gündür sürdürdüğü haklı direnişikıramayınca adımını geri almak, kararından vazgeçmek zorunda kalmıştır.5- Kurum İşvereniyle Sendikamız arasında imzalanan ilişik protokol (Türk-İş’leimzalanan protokolün aynı) gereği işçilerin memurlaştırılması işlemi şimdilik durdurulmuş,ama sadece durdurulmuştur.Böylece protokol sorunu çözmemekte ancak Kurum Kararını askıya almış, ertelemişolmaktadır.6- Hemen belirtelim ki, tezgahlanmak ve oldu bittiğe getirilmek istenen bu olaydabaşından beri Türk-İş Yönetimi sermayeden yana tavrını ve ağırlığını koymuştur.O kadar ki, artık S.S.K. olayının, MC ile bu konuda aynı görüşte olduklarını belirtenTürk-İş Yönetimi, Kurum İşvereni ve MC iktidarının işbirliğiyle gerçekleştirilmek veuygulanmak istendiğini en sade yurttaş dahi anlar hale gelmiştir.7- Kararlı ve bilinçli davranışları, Kanunsuzluğa karşı duruşları sayesinde sorununşimdilik S.S.K.’da askıya alınmasını sağlamış olan ve işyerlerine son verilip çoluğu


çocuğuyla açlığa mahkum edilen 1428 işçi kardeşimizin (ki 250’ye yakın S.S.K. İstanbulHasta hane ve Büro işyerlerinde diğerleri tümüyle S.S.K. nın Merkez Ankara İşyerlerindeçalışan Sosyal-İş üyeleridir.) yeniden işe iadesi için yoğun çaba sarf edilmiş ve sarfedilmektedir.8- Bu çalışmalar sonucu işveren Genel Müdürlük işlerine yine kanunsuz olarak sonverdiği işçilerin büyük çoğunluğunu yeniden işe almış ancak bunları memur olarak kabulettiğini bildirmiştir. Kimin işçi kimin memur olduğu elbette ki işverenlerin keyfi tasarruf vekararlarına bağlı bir şey değildir. Ama kurum, işçinin memurlaştırılmasını sağlamak, dahadoğru bir deyimle işçinin örgütüyle olan ilişkisini kesmek ve böylece sendikalardankurtulmak yönünden böyle bir yol izlemekte, hukuki statüsü işçi olan üyelerimizi memurgörünümünde çalıştırmak istemektedir. Bu aşamada artık Kurumla Sendikamız arasında kiuyuşmazlık ve mücadele Kurum da çalışanların (işçilerin) statülerine ilişkindir. Zira Kurum“ben böyle istiyorum o halde böyle olacak” anlayışıyla urum işçilerini memur saymakta –ama sadece saymakta- böylece mevcut ortam ve koşullardan yararlanıp sendika aidatlarınıkesmeyerek ve toplu-iş sözleşmesi görüşmelerine yanaşmayarak kendi açısından sorunuhalledeceğini sanmaktadır.9- Sendikamız bu durum karşısında bir yandan sorunu politik platformda kamuoyundave yargı organları karşısında dile getirirken öte yandan süratle grev kararı alabilmek veuygulaya bilmek yönünden Yasanın öngördüğü aşamaları tamamlamaya çalışmakta, bunahazırlanmaktadır.10- Ne var ki İşveren Kurum, işlerine son verdiği üyelerimizden en bilinçli, en kararlıve kurumdaki faşist girişimlere duyarlı 200’ün üstünde üyemiz işçiyi işe almamakta, bunlarınyerine MC iktidarının en gerici kanadının beslemesi sermaye uşaklarını yeni komanda denenfaşist militanları Kuruma yerleştirmeye çalışmaktadır.11- İşte bütün bu oyunları bozmak için bu en diri ve sağlam 200’ün üstünde Sosyal-İşüyesi, haksızlığa, kanunsuzluğa ve faşist baskılara karşı yiğitçe direnişlerini Kurum GenelMüdürlüğü önünde sürdürmektedir ve sonuna kadar da sürdürmeye kararlıdır.12- Boyutları ve gelişimi bu olan mücadelenin hangi güçlere karşı ve ne için verildiğinibir kez daha belirtmek istedik. Ancak bu mücadeleyi sürdürebilmek bir yer de olanaksorunudur. Konfederasyonumuzdan işçilerin verdiği bu zorlu, zorlu olduğu kadar da onurlukavgada ekonomik yönden mümkün olan azami paranın –yardım veya borç- verilmesinidilemekteyiz.Saygılar sunarız.<strong>GENEL</strong> BAŞKANÖzcan KESGEÇ(İmza)<strong>GENEL</strong> ÖRG. SEKRETERİH. Bedri DOĞANAY(İmza)


Tarih : 8.3.1976Sayı : 976/331DİSKTÜRKİYE DEVRİMCİ İŞÇİ SENDİKALARIKONFEDERASYONUSOSYAL-İŞ SENDİKASI <strong>GENEL</strong> BAŞKANLIĞINAANKARAİLGİ : 20 Ocak 1976 gün 12053 sayılı ve 23 Şubat 1976 gün ve 12535 sayılı yazılarınız.5 Mart 1976 günü toplanan DİSK Yürütme Kurulu, yazınızda belirtilen sayıda işçiçıkarmalarının çeşitli nedenlerle, DİSK’e üye öbür sendikaların bünyelerinde de meydanageldiğini, zaten sendikanızın bu işçilere şimdiye kadar yardım yapmış olduğunu ve bu gibiçıkarma olaylarında çıkarılan bütün işçilerin işlerine iadeleri olanağı bulunmadığını saptamışve bu bakımdan DİSK açısından yapılacak bir husus bulunmadığına karar vermiştir.Bilgilerinizi rica ederim.Dostça selamlarla,İbrahim GÜZELCE Y.Genel Sekreter(İmza)Kooperatif Birlikleri : Geçtiğimiz dönem başında araştırma ve inceleme sonucuzamanlanıp programa alınan Antbirlik, Çukobirlik, Güneydoğubirlik, Fiskobirlik gibikooperatif birliklerinde çalışma yapıldı.1975 – 1976 mevsimindeki bu çalışmalar özellikle her biriside beşyüzü aşkın işçibulunan Antbirlik ve Güneydoğubirlik işyerlerinde yoğunlaştırıldı.Bu kooperatif birlikleri belirli yörelerde, o bölgenin önemli ürünlerini değerlendirenyaygın kooperatiflerin üst kuruluşları durumundadır. Ve belli bir yada birkaç ürün alımıdepolanması ya doğrudan yada işleyerek pazarlanması işlerini görürler.Birliklerin tümünde, Genel Müdür yardımcıları, Müdür veya üst düzeyde YönetimKuruluna 6666bağlı kimseler tarafından kurulmuş işyeri sendikaları vardır. ÖrneğinGüneydoğubirlik’de Günko-İş, Antbirlikte de Antsen, Fiskobirlikte’de Fındık-İş, Tariş’deTapes-İş gibi.Öte yandan birliğin yönetimi sayıları çok azla küçük ve orta üretici ortakların değil,yörenin sayılı 3-5 büyük kooperatif ortağı ağaların, kesin kontrolündedir. Ama tam anlamıylakapitalist ilişkiler içinde bulunan modern ağalardır bunlar. Ve yine bu birlikler rüşvetin,yolsuzluğun, kayırmanın ve partizanlığın damgasını vurduğu, siyasal iktidarlardan etkilenenbirimlerdir. Yüzbinlerce köylü ve üreticiyle ilişkileri düşünülürse kooperatif birliklerininkırsal alandaki stratejik önemi ve etkinliği daha iyi anlaşılır.İşti kısaca yapılarına değinilen bu kooperatif irliklerinden Antbirlik Başkanı GenelMüdür yardımcısı olan Antsen Sendikası Türk-İş’e bağlı sarı sendikacılıktan da öte bugünyönetimi faşist unsurların kontrolünde olan Tez-Büro-İş Sendikasıyla “anlaşarak” bu


sendikaya katılmak istedi. Hemen belirtmek gerekir ki Ant-Sen yöneticileri Tez-Büro-İş’e degelmişler ve “anlaşmak” istemişlerdir.Antbirlik işyerlerinde iki üç ay yoğun bir uğraşa girildi. Zira Ant-Sen yöneticileri GenelKurul kararı almışlar ve bu genel kurulda anlaştıkları gibi Ant-Sen’i Tez-Büro-İş Sendikasınagötürmeyi planlamışlardı. O kadar ki “Ant-Sen Genel Kurulundan bir gün önce bu yöneticilerAntalya Televizyonunda yaptıkları toplantıda Ant-Sen’in Tez-Büro İş’e katıldığınıkamuoyuna açıklıyorlardı. Ancak bir gün sonra toplanan Ant-Sen Genel Kurul İşyerleriyöneticileri tüm çırpınmalarına rağmen Ant-Sen’i feshederken, yapılan gizli oylama sonucuve ezici bir çoğunlukla Sosyal-İş’e katılma kararı aldı. Ve aynı gün Antalya Televizyonu birgün önceki haberi dolayısıyla özür dileyip, düzeltme yapmak zorunda bırakıldı.İşyeri sendikasının tüm haklarıyla birlikte Ant-Birlikte imzaladığı üç yıllık“sözleşmeyi” devralan sendikamız bu mücadelenin diğer devrimci sendikalarla yürütülmesiAnt-Birlikteki yapı ve işçiler üzerindeki çemberin kırılması gereğini ısrarla vurguluyordu.Zira yine sendikamızın ve Antalya’nın ilerici unsurlarının çalışması sonucu Ant-Birliğin İplikFabrikalarına DİSK’e bağlı Tekstil Sendikası, yağ kombinasına ise DİSK’e bağlı TürkiyeGıda İşçileri Sendikası gelmişti. Ve artık kavga bu yörede DİSK ile Türk-İş arasındaolmaktaydı.1975 sonlarında MC’nin Ant-Birlik harekatı başladı. DİSK’li işçiler ve örgütleri Ant-Birlikten çıkarılacaktı. İlk kez Aksu İplik Fabrikasından Tekstil işyeri işçileri atıldı.Sendikamızın birlikte mücadele etme önerisine katılmamış yada bu konuda gerekli çabayıgöstermemiş olmasına rağmen diğer DİSK’e üye sendikalar ve özellikle DİSK BölgeTemsilciliği de yapan Maden-İş Sendikası temsilcisine birlikte davranmak gereği vesendikamızın her türlü yardımı yapacağı belirtildi. Bu arada işten atılan Teksif işçileri direnişegeçmişler açlık grevi yapıyorlardı. Antalya’ya DİSK üst yönetiminde bulunan SendikalarınGenel Başkanları geldiler. Bunlardan biri Kemal Nebioğlu idi.Yapılan toplantılarda ve açlık direnişindeki işçilere karşı çekilen nutuklarda Ant-BirlikGenel Müdürüyle görüştüklerini bu işin halledildiğini belirttiler. Açlık grevine son verildi.DİSK ve Sendikaların üst yönetimindekiler gittiler. Hemen sonra Ant-Birliğin değişikişyerlerinde çalışan yüzlerce DİSK üyesi işçilerin işine son verilmeye başlandı. İplikFabrikasındaki işçiler yapılan grev oylamasında Tekstil Sendikasına hayır dediler.Bu ortamdan yararlanan Tez-Büro-İş Sendikası 1.5 yıl önceki yenilgisinin acısıylaancak bilinen usullerle aldığı işkolu yetkisi ve işveren gayretiyle Ant-Birliğe girmeye çalıştı,yüzbinler harcayarak Ant-Birliğin çırçır işletmelerine de teksif yüklendi.Sendikaların dükkan olmadığını, ortak düşmana ve işverene karşı birlikte mücadeleedilmesi gerektiğine yanaşmayan, anlamayan yada bu gereği anlamak istemeyen “ilerici”sendikalardan bir kısmı bugün Ant-Birlik ve Antalya’da yoklar ve yok olmaktalar. AmaAntalya’da Sosyal-İş var ve yaşıyor yaşayacakta....Bu kooperatif birlikleri işyerlerinden Merkezi Gaziantep’te bulunan Güneydoğu birliktede geçtiğimiz dönemde ve halen örgütlenme çalışmalarımız ve ilişkilerimiz oldu, oluyor.Yine 500’ü aşkın işçinin bu birlik, çok dağınık işyerlerinden oluşmasının ve önemlibüyük işyerlerinde sendikamızın üye çoğunluğunun bulunmasına rağmen yargı organıkararlarında aralarında kilometrelerce mesafe bulunması hatta ayrı ilçelerdeki işyerleri veişçileri tüm olarak değerlendirmiş, yetkiyi işyeri sendikası Günko-İş’e vermiştir. Ancak,Güneydoğu birlikteki çalışmalarımız sürdürülmektedir.Bu birliklerden ayrı kooperatif niteliği olan işyerlerinde, Köy İşleri bakanlığıKooperatifler Genel Müdürlüğü ve örgüt birimlerinde, Erdemir İşçileri Tüketim


Kooperatifinde (ER-KO) Ges-İş, Belge Tüketim Kooperatiflerinde, İzmir KooperatiflerBirliği işyerlerinde, Tarko da Demir döküm Fabrikaları Tüketim Kooperatifinde, OR-KO’dave ÖMTÜK de örgütlenme çalışmaları sonuçlandırılmıştır.Bankalar :Bir önceki dönemde yoğun örgütlenme çalışmaları yapılan işyerleri arasında bankalarve özellikle Osmanlı Bankası vardı. Çalışmalarımız bölümünün başında belirtildiği gibigerçekten hemen hemen tüm bankalarda Bankanın yönetim ve denetimindeki işyerisendikaları, daha çıplak anlatımla işverence kurulmuş yada kurdurulmuş güdümlü sendikalaregemendir.Banka işverenleri işçilerin gerçek işkolu sendikalarında örgütlenmesinin, ekonomikdemokratikmücadeleye katılmalarının kendilerine ne denli tehlikeli olduğununbilincindedirler.Bu nedenle gerçek örgütlenişi kırmak, engellemek için banka sendikaları oluştururlaryada oluşturulmasına çalışırlar.O kadar ki, bugün Türkiye’de somutunda aslında aynı olan üst üste gelen fakat ayrıtüzel kişilermiş gibi görünen bir yapı ve işleyiş vardır. Banka, banka sendikası bankasandığıdır bu.Böylece kumpas tamamlanmış, işveren banka, bir yandan düzendeki “işleyişini” ve budüzenin göbekten bağlı olduğu emperyalist sömürür sistemi ile ilişkilerini sürdürürken öteyandan bankada çalışan emekçilerin her türlü mücadelesini önlemiş olmaktadır. Bu çemberikırmak yönünde yoğun çaba harcayan sendikamız Kocaeli Bankasında, Osmanlı Bankasında,Milli Aydın Bankasında, Eskişehir Bankasında ve diğer bankalarda çalışmalar yapmıştır.Daha önceki deneyimlerimizle sendikal mücadele bilinci olan ve bankalardaki yukarıdadeğindiğimiz somut olayı kavrayan ilerici unsurların bulunduğu Osmanlı Bankasıişyerlerinde, 1975 bahar aylarında başlatılan çalışmalar giderek yoğunluk kazanarak başarıyaulaşmıştır. Özellikle İstanbul, İzmir ve Bursa’da ki Osmanlı Bankası işçisinin, Şubelerimizinörgütlenmede öncülüğü ve büyük katkısı vardır.Teknik Elaman Çalıştırılan Bürolar :Yine geçtiğimiz dönem Mimar-Mühendis ve programcı, araştırmacı gibi teknik veuzmanlık gerektiren işlerde çalışanların sendikamızda örgütlenmesi ekonomik-demokratikmücadeleye katılması yönünde çaba harcanmıştır. U.B.M., GEMAŞ, DOLSAR, SU YAPIMÜŞAVİRLİK, METAG, SADA Karadeniz Bakır İşletmeleri Genel Müdürlüğü 4 aya yakınsüre Grev uygulanıp her yönüyle zorlu mücadelenin başarıyla sonuçlandırıldığı SİSAG buişyerlerindendir.Mimar-Mühendis Odaları :Bugün işçi çalıştıran TMMOB ne bağlı tüm oda işyerlerinin Sendikamız çatısı altındatoplanması sağlanmış durumdadır. Bunun yanı sıra, TÖB-DER, Ormancılar Derneği, FransızKültür Merkezi gibi işyerlerinde de Sosyal-İş vardır.TBTAK : Sosyal-İş saflarında mücadeleye kazanılan önemli işyerlerinden biri de,Türkiye Bilimsel Teknik Araştırma Kurumu’nun Ankara işyerlerinde çalışan işçilerle tümdesteklenen Ünitelerdeki işçilerdir.Sandık, Vakıf, Noter, Baro vb. İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı,Ziraat Bankası Personeli Yardımlaşma Vakfı, Türkiye Barolar Birliği, P.T.T. Biriktirme veyardım Sandığı, Hava Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı, Noterler Birliği, Zonguldak amele


Birliği, Çiftçi Mallarını Koruma Dernekleri, İzmir ve İstanbul Barosu ile İstanbul BarosuYardımlaşma Sandığı, vb. gibi işyerlerinde Sendikamız örgütlüdür.Eğitim Kurumları : Bu işyerlerinden Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi işçileri dahaönce üyesi bulundukları sarı sendikanın her türlü oyununu bozarak Sosyal-İş’de örgütlenipmücadele vermişler ve başarıya ulaşmışlardır.Özel Ata Lisesi, Gaziantep Özel Koleji ve İzmir üniversitesi Ziraat Fakültesi işyerleriyine örgütlenme çalışmalarının yapıldığı eğitim kurumlarındandır.Sendikamızın geçtiğimiz 2 yıla yakın bir süre yoğun çalışmalar yaptığı her yönüyle çokönemli işyerlerinden biri, 1700 işçinin çalıştığı Orta Doğu Teknik Üniversitesidir. Buişyerinde yıllardır işlevi sadece işverenin isteği yönünde toplu-iş sözleşmesi yapmak ve aidatalmak olan işyeri sendikaları ODTÜ işçisini mücadeleye yabancılaştırmada önemli roloynamışlardır. Giderek artık ekonomik-demokratik mücadelenin işverenin güdümündekisendikalarda verilemeyeceğini kavrayan ODTÜ işçileri hızla Sosyal-İş’te örgütlenmeyebaşlamışlar ve 6-7 aylık bir süre içinde sendikamızın bu işyerinde gücü yeni dönem toplu-işsözleşme yetkisini alacak düzeye ulaşmıştır.Ancak ODTÜ işçisinin gerçek sendikal örgütünde toplanmasının ve ekonomikmücadelesinin yanısıra üniversitenin demokratikleştirilmesi kavgasına da katılmasınınkendileri ne denli tehlike olduğunu kavrayan gerici çevreler kurdurdukları ve her yöntemikullanarak beslemeye çalıştıkları yeni sarı sendikayla ODTÜ’deki doğru örgütlenme vemücadeleyi önlemek istemişlerdir.O kadar ki yasanın üç işgünü içinde karara bağlanmasını öngördüğü inceleme BölgeÇalışma Müdürlüğünce 7 ayda sonuçlandırılmış ve yetkinin ODTÜMSEN de olduğuna kararverilmiştir.Belgeler ve üye fişleri üzerinde değişiklik yapmaya kadar varan bu inceleme vekararlar karşısında durum ısrarla izlenmiş yargı organlarınca ODTÜ de toplu-iş sözleşmeyapmaya yetkili tek sendikanın SOSYAL-İŞ olduğu kesin olarak saptanmıştır.İşçiler üzerindeki baskı ve denetimlerini bunun sonucu olarak da ODTÜ kalesinibırakmamak isteyen ODTÜ’nün demokratikleşmesine ve kazanımlarına karşı duran gericifaşist kuruluş ve güçlere Sosyal-İş’te örgütlü ODTÜ işçisinin, demokrat, yurtsever devrimciODTÜ öğrencileri ve öğretim üyelerinin kararlı mücadelesi sürmüş ve bugündesürdürülmektedir.Ve bu kavga mutlaka kazanılacaktır.Toplu-iş sözleşmesi görüşmelerine oturmayan, ODTÜ’nün başına tescilli faşistleriatayan, ODTÜ’nün çok önemli bölümlerinde çalışan tüm Sosyal-İş üyelerinin işine, kıdemsiz,tazminatsız son vermek isteyen, işçileri işten atıp yerlerine faşist militanlar yerleştirmeyekalkan, ODTÜ’de öğrenimi felce uğratan ve ODTÜ’yü faşistleştirmek yönünde her türlü yasadışı girişimleri pervasızca uygulayan başta mütevelli heyeti ve tüm uzantılarından hesapsorulacak, ODTÜ’yü faşistleştirmeye kimsenin gücü yetmeyecektir.Ticaret İşyerleri : Geçtiğimiz dönemde yoğun çalışmaların sürdürüldüğü ve ağırlıkverilen işyerleri arasında ticari mağazalar oldukça önemli yer tutmuştur.Ancak bu işyerlerinde başarılı sonuçlar alındığını söylemek güçtür. Bu işkolununözelliği ve çalışanlarının durumlarından gelen etkenler tüm büroların çok sabırlı, fedakar veısrarla konunun üzerine gitmesi, somut duruma göre yeni yöntemler geliştirilmesi halindeaşılabilecektir.


Bu işyerlerinin tümüne örgütlenilmiş ve sözleşme yetkisi alınmış olmasına rağmenbazılarında toplu-iş sözleşmesi yapılmamış olmasının nedenleri ileriki bölümlerdeayrıntılarıyla anlatılacaktır.19 Mayıs Mağazaları, Vakko, Merkez Ticaret, Bulvar Giyim Evi, Yeni Karamürsel,Ankara Pazarı, Erdoğanlar Mağazası, Tex-Cote ve Haşet Kitapevi bu işyerlerinden bazılarıdır.Örgüt Yapımız ve Öneriler :Geçtiğimiz dönem karşılaşılan güçlükler ve saldırılar nedeniyle örgüt birim vehalkalarında bazı işleyiş aksaklıkları görülmüş, bir dizi önlemlerin alınması zorunluluğuduyulmuştur.Özellikle şube birimlerimizin ve şubemiz yönetiminin bir işyerine bağlı olmasınındoğurduğu sakıncalar gerçekçi bir yaklaşımla giderilmeye çalışılmış üyelerimizin herkademede kaynaşmasına ve ortak hedeflere yönlendirilmesine çaba harcanmıştır.Bu arada yönetim ve temsilcilerle üyelerimiz arasındaki ilişkilerin, daha canlı kılınması,işyerlerinin somut sorunlarına ağırlık verilip sürekli tartışılır ve çözümler aranır durumagetirilmesi yönünde, özcesi demokratik-merkezi örgüt yapımızın daha etkin ve özgün birişleyişe kavuşturulması için tüzüğümüzde bazı değişiklikler yapılmasını yada bu hükümlerinsağlamlaştırılmasını zorunlu görmekte ve önermekteyiz.Örgüt yapı ve kademelerinde şubelerimizin ve temsilciliklerimizin işyerlerindekiçalışmalarını etkinleştirici ve işçilerin daha da bir canlı mücadele ve örgüt çalışmasınakatılabilmelerine olanak verici bir düzenleme gereklidir.Geçtiğimiz dönemde, somut duruma göre şubelerimizin çalışmalarını izleyen GenelYönetim Kurulumuz Bölge Çalışma Müdürlüklerinin konumu, ulaşım durumu vesendikamızın gelişme olanaklarını değerlendirip örgüt birimlerimizin etkinlik sınırlarınıyeniden belirlemiş bu arada bir kısım şubelerimizi kapatmak zorunlu olmuştur.Bu şubelerimizden münfesih duruma düşmüş ve yeni bir oluşuma da elverişli olmayanBalıkesir Şubemiz, Bursa Şubemiz bölgesine, Aydın, İzmir Şubemize ve G.Antep de AdanaŞubemiz bölgesine katılmıştır.Bugün Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Elazığ, İstanbul, İzmir,Malatya, Kütahya, Kayseri, Samsun, Trabzon ve Zonguldak Şubelerimiz durumlarını veetkinliklerini korumaktadırlar.Diğer Sendikalar ve Demokratik Kitle Örgütleriyle İlişkilerimiz :Geçtiğimiz dönem kardeş sendikalarla, demokratik kitle örgütleriyle ve diğerkuruluşlarla ilişkilerimizin en canlı tutulduğu çoğu konularda ve somut durumlarda örgütselbağımsızlığımız titizlikle korunarak güç birliğine gidildiği bir dönem olmuştur.Böyle de olması gerekliydi. Çünkü daha önce değindiğimiz politik ve sosyal ortamgiderek azgınlaşan faşizme tırmanış karşısında, demokratik hakların korunup geliştirilmesimücadelesi tüm ilerici, demokratik güç ve kuruluşların ikili çalışma ve eylem birliğini zorunlukılıyordu.DİSK ile olan durum ve ilişkilerimizin aydınlanması yönünde özellikle üyelikle ilgilitüm belgeleri bir broşür biçiminde ayrı sunmaktayız.1975 yılının son günlerinde S.S.K. da başlayan direnişte somut birliktelik ve işbirliğibaşlatıldı. Direnişteki işçilere örgütlerce kumanya dağıtıldı. Örgütlerin üyeleri de direniştekiişçileri yalnız bırakmadılar. Ocak 1976 da düzenlenen yürüyüşün güvenliğinde vedüzenlenmesinde bu ilişkin en sıcak biçimde sürdürülmüştür.


Teknik elemanların kitle örgütü TÜTED, SİSAG grevci işçilerinin yararına bir gecedüzenlemiş, gecenin geliri SİSAG grevcilerine aktarılmak üzere sendikamıza verilmiştir.SİSAG işçilerinin bir bölümü aynı zamanda TÜTED üyesidir.İşçi-memur ayırımı diye bilinen olayın ulaştığı son aşamada Tüm-Der ve TÜTEDüyelerinin bir bölümü işçi sayıldığından bu anlamda ilişkiler daha da sıklaştırılmıştır. Buörgütlerin düzenledikleri toplantılara sendikamızdan yetkililer katılarak Sosyal-İş’in görüşünüanlatmışlardır. Ayrıca Töb-Der, Tüm-Der ve TÜTED örgütleri ülke çapında konununyaygınlaştırılması için çaba harcamışlar, bu anlamda işbirliği yapılmıştır.ODTÜ’de gerçekleştirilen bir başka ilkeli çalışma ise işbirliğine yeni boyutlarkazandırmıştır. Ülkemizde ilk kez, bir öğrenim kurumunda, kurumun bütününü kapsayan veverilmesi gereken demokratik mücadelede işçi-öğretim üyesi-öğrenciler örgütsel plandailkelere dayalı iş ve güç birliğini sağlamışlardır. Olaylar birlikte değerlendirilmekte, yapılmasıgerekene birlikte karar verilmektedir. Demokratik mücadele için iş ve güç birliğinin ilk vesomut örneği yaygınlaştırılmalıdır.EĞİTİM BÜROSU <strong>ÇALIŞMA</strong>LARIEğitim Bürosu çalışmalarını değerlendirmeden önce, sendika ve sendikal eğitimkonularına açıklık getirmek gerekmektedir. Çünkü, sendika ve sendikal eğitim konularındabaşka başka düşünen insanların eğitim bürosu çalışmalarını değerlendirmeleri de ayrı ayrıolur.Sendika, işçi emekçilerin örgütüdür. İşçilerin ekonomik-demokratik mücadelesininaracı olan bir örgüt. Bir taraftan ekonomik mücadeleyi, yani ücretlerin artırılması, işgüvenliliğinin sağlanması, çalışma ortamının düzelmesi, sosyal hakların sağlanmasınıgerçekleştirmeye çalışırken, diğer yandan da demokratik mücadeleyi yani var olan haklarınkorunması ve kullanılması ile yeni ve daha ileri hakların alınmasını sağlamaya çalışacaktır.Yukarıda anlattıklarımız örgütlülük meselesidir. Örgütlü olmak, çeşitli safhalardavardır. Bu safhalar, hakların ne olduğunu bilmekten başlayıp sendika üyesi olmaya, yetkialmaya, grev uygulamasına geçmekten toplu-iş sözleşmesini hayata geçirmeye ve nihayetdemokratik mücadeleye hazırlanma ve bu hazırlığı uygulamaya geçirmeye kadar uzanır.Örgütlülüğün her safhasında gerekli olan bilgiler vardır. İşte bu bilgilerin aktarılmasıeğitimin kendisidir. “Eğitim soyut değil, somuttur” derken kastedilen de budur.Örgütlülüğün her safhasında verilen gerekli bilgiler kurallar da değildir. Her kuralınçerçevesi olduğu gibi, o çerçeveye ulayıncaya kadar geçirdiği evreler vardır. Daha ilesi ise, buçerçevenin kısa vadede hangi boyuta ulaştırılması söz konusudur. Bütün bunlar yaşananolaylarla birlikte aktarıldığında hem bir anlam taşır hem de kolay kavranır ve hayata geçirilir.İki örnekle yukarıda söylediklerimizi açalım ilk örnek “hakların ne olduğunu” yaniörgütlenmeye ilk adımda gerekli bilgiyi aktarma. İşyerlerinde derinleşen çelişkiler, oişyerinde sendikalaşmaya yönelmeyi getirir. Bu yönelmede öncü insanlar ortaya çıkar.Öncüler ya hemen çevre oluştururlar, yada oluşturmadan sendikaya başvururlar. İşte buinsanlarımıza ilk adımda sendikalaşmanın ne olduğu önünde ne gibi engellerin bulunduğu,yasalarda var olan hakların ne anlama geldiği daha önceki pratiklerden de örnekler verilerekanlatılır. Sendikaya üye olmakla meselelerin kotarılamayacağı mücadelede en önemli gücün


işyerindeki işçilerin kendileri olduğu yani önlerindeki mücadeleye örgütlü olmaları gerektiğiaktarılır. İşte bu yapılan eğitimin bir parçasıdır.İkinci örnek grev olayı. Grev öncesinden başlayıp, grevin bitimine kadar sürer. Grevöncesi, greve gitmenin zorunluluğu tespit edilmiş hedef ile toplu sözleşmede varılan noktaarasında uzlaşmayan ve işverenin evet demediği ilkelerden vazgeçilemeyeceğininaktarılmasıdır. Grev uygulaması sırasında ise yaşanan sıcak olaylardan hareketle hemzorluklara karşı koyma, hem de zorlukların kökenlerinin ne olduğunun belirlenerekbilgilendirilmesidir.Eğitim çalışmalarımız belirttiğimiz görüşlerin ışığında yürütülmüştür. Yürütülenleri,yani yapılanları yeterli saymak mümkün değildir. Yeterli olamayışının nedenleri de vardır. Bunedenleri kendimizi mazur göstermek için değil var olduğu için söylemek istiyoruz.Eğitimin yapılabilmesi önce sendikanın olanağı ile sınırlıdır. Sosyal-İş’in 1976 öncesiişyerleri olarak yaygın olmayışı, 1976 başından itibaren ise S.S.K. işçilerini fiilen yitirmesi,olanaklarını belirtmek açısından belirleyici göstergelerdir. Bunun dışında, eğitiminyürütülmesi eleman, daha da ilerisi ekip meselesidir. Bu anlamda eğitim bürosunda 36 ayda15 ay bir uzman çalıştırılabilmiştir.Sendika ve sendikal eğitim konusunda bize göre yanlış ve yanlış olduğu kadar da işçisınıfının mücadelesine zararlı bir takım görüşleri burada saymak tekrar olacaktır. Zira çeşitliyayınlarımızda yanlış ve zararlı görüşleri belirttik ve belirteceğiz de.Eğitim bürosunun çalışmalarında araç olarak seminerler yayın organları ve toplantılarkullanılmıştır.SEMİNER <strong>ÇALIŞMA</strong>LARIMIZ :Seminer çalışmalarımız da saptanan konuların boyutlarının belirlenmesi ile birliktesunma da eğitim bürosunda görevliler yada sendika yöneticileri tarafından üstlenilmiştir. Bazıseminerler ise konuları gereği demokratik kitle örgütlerinin yöneticilerine sundurulmuştur.Seminer çalışmalarımızı planlarken birinci genel eğitim seminerimize konu olarak:1- İşçilerin örgütlenmesinin gerekliliği.2- Örgüt yapısı.3- Görev, yetki ve sorumluluk, açısından örgütün işlerliğini birlikte seçtik. Üç gün sürelieğitim çalışmalarımızın ilkini Kartal’da yapıldı. Temsilciler seviyesinde yapılan seminereİstanbul, Bursa, İzmit, Kütahya, Eskişehir, Kastamonu, Zonguldak, Edirne, Afyon veKırklareli illerinde bulunan işyerlerimiz temsilcileri çağrıldı. 4-16 Kasım 1974 tarihleriarasında 4 grupta toplam olarak 86 arkadaşımız katıldı. Çalışmalarda, klasik seminer sistemideğil bir nevi seminer-sohbet yöntemi kullanıldı. Bu yönteme göre, çalışmaların her anındakonu ile ilgisi çok uzak bile olsa, sorulan sorular üstüne sürekli tartışma açıldı. Her gruba birgece halk ozanları getirilerek birlikte söylendi. Yani üç gün süre ile 24 saat birlikteliksağlanmaya ve bu birliktelik içinde konular tartışılmaya çalışıldı.Eğitim seminerinin ikinci bölümünde aynı konular 24 Nisan 7 Mayıs 1975 tarihlerindeGönen’de Maden-İş Eğitim Sitesinde işlendi. 4 grupta yapılan bu seminere İstanbul, Ankara,Aydın, İzmit, İzmir, Balıkesir illerinde bulunan temsilcilerimizden toplam 126 arkadaşımızkatıldı.Yapılan planlamaya göre 1975 yılı sonunda birisi Ankara’da diğeri de Diyarbakır’daolmak üzere iki seminer daha düzenlenecek ve Karadeniz, doğu ve güney illerinde bulunanişyeri temsilcilerimiz bu seminere çağrılacaktı. Ne var ki, 1975 yılı ortalarında başlattığımızS.S.K. toplu-iş sözleşmesi taslak çalışmaları bu planımızın uygulanmasını ertelemek zorunda


ıraktı. Üstelik 1975 yılı sonunda meydana gelen olaylar ise ertelemeyi de uygulamadankaldırdı.1975 yılı yaz aylarında örgütlü bulunduğumuz Antalya Ant-Birlik işyerine yönelik ikigün süreli ve ayrı ayrı bir konu ile seminer yapıldı. Bu seminerde :- Sendika nedir.- Toplu sözleşme yapmada etkinlik ne demektir.- Sendikal güçlülük ne demektir.- Sendika organları nelerdir.- İş güvenliği nasıl sağlanır.- Ücret nedir konuları işlenmiştir.6-15 Haziran 1975 tarihleri arasında 5 grupta yapılan çalışmaları toplam 96 arkadaşımızkatılmıştır. Bu seminerin bir diğer önemi de Antalya’da DİSK’e bağlı bir sendikanın yaptığıilk seminer çalışması olmasıdır. Bu çalışma Antalya’da Maden-İş, Gıda-İş, Petkim-İş ve Tek-Bank – iş üyeleri de katılmıştır. Kartal ve Gönen’de yapılan seminerlere de Tek-bank-İşüyeleri de çağrılmış ve sayıca az da olsa katılım sağlanmıştır.İşyeri temsilcilerine yönelik iki gün süreli eğitim çalışmaları 1976 yılında Ankara veİstanbul’da yapılmıştır. Bu çalışmalarda :- Ülkemizde toplu sözleşme düzeni- Kitle örgütleri ve yapısı konuları işlenmiştir. İkişer grupta düzenlenen çalışmalardanAnkara’daki 7-10 Haziran 1976 tarihlerinde yapılmış ve 57 arkadaşımız katılmıştır.İstanbul’da ise 21-24 Haziran 1976 tarihleri arasında yapılmış ve toplam 45 arkadaşımızkatılmıştır.TOPLU EĞİTİM DENEMESİ :S.S.K. 3. dönem toplu-iş sözleşmesi taslak hazırlığının bir bölümü, toplu eğitimdenemesi olarak yararlanılan bir çalışma ortaya çıkarmıştır. Toplu sözleşme anketlerinin genelmerkezde ilk değerlendirilmesinden sonra tüm S.S.K. şubelerine gidilerek sonuçlarınaçıklanması sırasında, TOPLU SÖZLEŞME YAPMADA ETKİNLİK VE SENDİKALGÜÇLÜLÜK konusu bir saatlik zaman içersinde arkadaşlara aktarılmıştır. Aktarmanın daötesinde bu konu tartışmaya açılmış ve yararlı olmuştur.Bu denemeden toplu-iş sözleşmesi taslağının hazırlanması dönemindeyararlanılmaktadır. Toplu sözleşme yapmada etkinlik ve sendikal güçlülük konusu dışında,tabanın söz ve karar sahibi olma ilkesinin hayata geçirilmesinde somut örnek olması daaktarılan konular arasında gelmektedir.GREV EĞİTİMLERİ :Grevler yaşanılan sıcak bir olgu. Başladığı günden itibaren var olduğu bilinen kurallarınnasıl ve kimlerin yararına işlediği, bu işlemenin dirençle ve bilinçle işçilerin yararınadönüştürüldüğü, devletin güçlerinin nasıl ve kimlerin çıkarına işlediği yaşanarak öğreniliyor.Bu öğrenme bilince dönüşüyor. Bu dönüşmeyi hızlandırmak ve tespit edilen ana başlıklarıayrıca seminer biçiminde derinleştirmek gerekiyor. Yani grevlerde yaşanarak-görülereksürdürülen eğitimin yanında seminerlerde dönem kazanıyor. Önemli, kolektif yaygınlaştırılıppekiştirilmesinde daha da anlam kazanmaktadır.


S.S.K. HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ :Yukarıda belirttiğimiz anlamda grev eğitimi çalışmaları Kasım 1975 ayındauygulamaya sokuldu. Grevci işçiler gruba ayrılarak her hafta bir konu işlendi. 4 hafta sürenseminer çalışmalarının ilki “ Osmanlıdan günümüze toplum yapısı ve sınıflar” konusu işlendi.Burada özellikle büro emekçilerini ilgilendiren sınıfsal konum üzerinde ağrlıklı olarakduruldu. Diğer konular ise sırayla :- Üretim biçimleri- Kapitalist üretim ilişkileri- Türkiye işçi sınıfı tarihi olduHİTİT ECZA DEPOSU GREVİ :Diyarbakır’da uygulanan bu grevde de seminer çalışmaları yapıldı. Günde 6 saat süreliçalışmalar sendikamız bürosunda yürütüldü. İşlenen konular sırayla :- Üretim niçin yapılır- Üretim biçimleri- Örgüt nedir- sendika nedir, örgütlerde işleyiş- Türkiye’de toplu sözleşme düzeni- Türkiye işçi sınıfı tarihiPTT YARDIMLAŞMA SANDIĞI GREVİ :Bu grevde, grev mahallinde saat 9-11 arasında ve 2 tam hafta seminer çalışmalarıaktarıldı. İşlenilen konular :- Neden öğrenmeliyiz, neleri öğrenmeliyiz- Sermaye, İşveren, işçi, yasa, güçler vb. tanımlar- Örgüt, örgütlü güç, örgüt işleyişi- Ücret, Fiyat, kar, üretiminde anarşi vb. tanımlar- Devlet,- Türkiye İşçi sınıfı tarihiSİSAG GREVİ :Gruplar halinde Genel Merkez binasında yapılan seminer çalışmalarında işlenenkonular:- Ülkemizde toplu sözleşme düzeni- Kitle örgütleri- Sendikalar- Ekonomik mücadelenin yetmezliği- Kapitalist toplumda üretim ve sömürü- Türkiye işçi sınıfı tarihi


Eğitim bürosu bu çalışmaların dışında, işçi-memur ayırımı konusunda iki açık oturumdüzenlemiş, bir çok sendika ve kitle örgütlerinin çeşitli konularda düzenlediği açık oturumlarakatılarak sendika yöneticilerine konu ile ilgili kaynak sağlamıştır.Eğitim bürosunun çalışmalarının bir bölümü eğitim sekreterliğine bağlı basın yayınbürosu tarafından malzeme olarak kullanılmaktadır. Basın-yayın bürosunun ayrı bir büroolmasına rağmen bu malzemeleri kullanarak eğitim açısından yarar sağladığı söylenmelidir.BASIN-YAYIN BÜROSU :Basın-yayın bürosu çalışmalarını birkaç başlık altında toplayacağız. Genel olarak büroçalışmalarında söylenmesi gereken; eğitimin aracı olarak kullanılan yayınlarda eğitimbürosunun ürünlerinden yararlanmış olduğudur.Başka bir deyişle bu iki büro birbiri arasında en sıkı ilişki bulunan bürodur, denilebilir.SOSYAL-İŞ GAZETESİ :İsmin gazete olmasına rağmen günlük olmayan gazetelerin işlevine uygun bir göreviüstlenen Sosyal-İş Gazetesi, sendikamıza ve çalışma hayatına ilişkin haberlerle birliktetemelde işçi sınıfımızı ilgilendiren genel konularında yer aldığı yayın organı halindetutulmaktadır. Gazetede yer alan her konu, içinde yorumu da taşımaktadır. Bu niteliği ilearanan ve izlenen gazete olmuştur, tanımadığımız insanlar ve örgütler bize başvurarakgazetemize abone olmak istediklerini iletmişlerdir. Her istem karşılanmıştır. Bugün sosyal-İşgazetesini binin üzerinde kişi ve örgüt izlemektedir.Sosyal-İş gazetesi Genel Yönetim Kurulumuzun aldığı karar doğrultusunda çıkmayadevam edecektir. Yayın organının işlevi açısından bu kararı aynen yazmakta karar vardır.“Aylık yayın organı (gazete) genelde örgütlenmeyi ve propagandayı hedefleyen ve içerikbakımından işçi kitlesinin işçi sınıfı bilincine ulaşmasını ve sınıf mücadelesine kazanılmasınısağlayıcı yönde olmalıdır.”Bir süre 15 günlük olarak çıkan gazetemiz, 1976 yılından itibaren aylık olarak çıkmayabaşlamıştır. 36 ayda 54 sayı yayınlanan gazetemiz, ihtiyaca göre 4-6 ve 8 sayfa olarakgelişmiş ve 8 sayfaya oturmuş ; tiraj olarak da 5-7 ve 10 bin olarak artış göstermiş ve halen 10bin olarak basılmaktadır.HABER BÜLTENİ :“Periyodik haber bülteni, haber niteliği ağır basmalı, ekonomik mücadeleden kalkarakişçi kitlesinin işçi sınıfı bilincine ulaşmasını sağlayıcı olmalıdır.”Yukarıda alıntı Sendikamız Genel Yönetim Kurulunun Kararıdır. Haber bültenleri, bukararın ışığında çıkarılmaktadır. Dizgi ve baskının da sendikamız tesislerinde yapıldığı haberbültenleri, belirli bir yada iki haberi kapsar şekilde düzenlenmektedir. Düzenlemede eğiticiyöne de özen gösterilmektedir. Haber bültenlerinin dağıtımı, daha çok içerdiği haberiilgilendiren çevreye yapılmaktadır. Bu nedenle ihtiyaca göre basılmaktadır. Baskı sayısı1.000-5.000 arasında değişmektedir.36 aylık dönemde çeşitli konu yada konuları içeren 53 adet haber bülteni basılıpdağıtılmıştır.BASIN BÜLTENLERİ : Basında yer almasında yarar görülen güncel konular basınbülteni ile iletilmiştir. Bazen de basın toplantısı yapılmaktadır. 36 aylık dönemde 97 basınbildirisi çıkarılmıştır. Basın bildirilerimizde basına aktardıklarımız günlük basında yeralmaktan öte, TRT’de de yer almıştır.


Ne var ki, işgalci Karataş döneminde haberlerimiz TRT bültenlerinde yer almamıştır.EĞİTİM BÜROŞÜRLERİ :Genel Eğitim çalışmalarında somutlaşan ve tüm üyelerimize aktarılmasında yarargörülen 10 konu saptanmış ve “ eğitim notları dizisi” hazırlanmıştır. Bunlardan ilk dördübasılarak tamamlanmıştır.Bu broşürler 10 bin basılmakta, üyelerimiz dışında da yaygın dağıtım yapılmaktadır.Eğitim notları dizisine her geçen gün talebin artması, dizinin yayınlanmasından umulanyararın sağlandığı sonucunu çıkarmaktayız.Önümüzdeki günlerde serinin tamamlanmasına çalışılacaktır.Bilindiği gibi, sendikaya mal oluş değeri 200 bin lira olan dizi (IBM), ofsel baskı.Baskıya kalıp hazırlayıcı, tel dikiş ve giyotinden oluşan tesisimiz vardır.Yazımı, eğitim bürosunca yapılan notların basım ve cilt işleride sendikamızın buimkanlarıyla karşılanmaktadır. Bu çalışmalara Ankara’daki üyelerimiz de zaman zamankatılmaktadırlar. Özellikle bu dört dizide PTT Yardım Sandığı – SİSAG grevcileri ileODTÜ’de işten çıkarılan işçi arkadaşlarımızın katkısı büyük olmuştur.DİĞER <strong>ÇALIŞMA</strong>LAR :İşçi-memur ayırımı konusunun 12 sayılı kararnamenin yasalaşmasıyla eriştiği boyutüzerine “en son kararname açısından belgeleriyle işçi-memur olayı” isimli kitapçıkçıkarılmıştır. 1975 yılı sonlarında 5 bin basılan bu kitap yaygın biçimde dağıtılmıştır.Geçtiğimiz günlerde de "işçi-memur ayrımında işçi sayılanlara genel bilgiler” başlıklı yeni birbroşür daha çıkarılarak dağıtımı yapılmıştır.İşyeri temsilciliğimizin çalışmalarında yararlı olacağına inandığımız “iş yasaları”derlemesi yaptırılarak bin adet bastırılmış ve dağıtımı yapılmıştır.Bağıtlanan toplu-iş sözleşmelerinin bir kısmının sendikamız tesislerinde basılması dabasın-yayın büromuzun çalışmaları arasındadır.Bu büroda 36 aylık dönemde 19 ay bir gazeteci istihdam edilebilmiştir. Üç aydır da birbasın danışmanı çalıştırılmaktadır.TOPLU-İŞ SÖZLEŞMESİ BÜROSU<strong>ÇALIŞMA</strong>LARISendikamız bu üç yıllık dönemde yetki alınmış 1200 den fazla işyeri ile toplu-işsözleşmesi yapmak için çalışmıştır.Genel Kuruldan, 101 SSK işyerini kapsayan 2. Dönem toplu sözleşme ile T.C. ZiraatBankası Adana işyerini kapsayan birinci dönem sözleşme olmak üzere iki toplu-iş sözleşmesidevralınmıştır.1- Toplu Sözleşme yapma ve yürütme yöntemimiz.Bu üç yıllık dönemde ilk olarak sendikamızın toplu sözleşme yapma ve yürütmeyöntemi tesbit edilmiş ve sendikamızın yapısına uygun hale getirilmiş, dönem süresincegeliştirilmiştir.


Sendikamızın toplu sözleşme yapma metodu toplu sözleşmelerin hazırlanma, yapılmave uygulama safhalarında işçinin söz ve karar sahibi olmasını sağlayıcı ilke ve yöntemlerinikapsamaktadır.Hazırlama : Kısaca özetlersek, işkolumuza giren işyerlerinin özelliklerine göre (Banka-Eğitim-Ticaret-Teknik büro vb) gruplaması yapılmış her iş dalının genel şartları dikkatealınarak sendikamız prensiplerini ve toplu sözleşme çatısını belirleyen tip taslaklarhazırlanmıştır. Toplu-iş sözleşmesi yapılacak işyerinde bulunan tüm üyeler toplanmakta veyatalepler tesbit edilmektedir. Büyük ve dağınık işyerlerinde bu işlem anketler veya işyeritemsilcilerinin yapacağı toplantılar yolu ile tesbit edilmektedir.İşyerinin özel şartlarını, işçilerin taleplerini tip sözleşmede yerlerine koyarak taslakmeydana getirilmekte, imkan bulanan yerlerde taslak bir kere daha üye ve temsilcilerletartışılarak işverene verilecek hale getirilmektedir. Örneğin, SSK toplu sözleşme hazırlığındabeş binin üzerinde anket toplanmış ve değerlendirilerek işyerlerinde (100 den fazla üyelerletoplantılar yapılarak tartışılmış bütün toplanan bilgiler ve anket sonuçları birleştirilereksendika şubelerimize gönderilmiş, şubelerimizin yaptığı tartışmalar sonucu tesbit edilennoktalar dikkate alınarak taslak meydana getirilmiştir.Görüşme : Toplu sözleşme görüşmelerine o işyerinin temsilcilerinin de katılmasımüzakerelerin birlikte yürütülmesi yöntemi uygulanmaktadır. Görüşmelerde son toplantıdanönce işyeri üyeleri toplanarak gelinen son nokta belirlenmekte ve kabul veya hayır görüşlerialınmaktadır. Ancak burada şunu belirtmekte fayda görmekteyiz. Sendika prensibi olarakbelirlenmiş maddeler (iş yasası 13 ve 17 maddeler, örgütlenme sırasında, mücadeledeçıkarılmış işçilerin geri alınması ve bu gibi) üye istese de taviz verilmemekte gerekirse işyeribırakılmakta veya işçilerin ısrarı halinde sözleşme işçilerce imzalanmaktadır.Toplu sözleme görüşmelerinde gelinen noktalarda toplu sözleşme imzalanmasına hayırdemişse grev hazırlıkları başlatılmakta, grev yönetiminin sendikanın kontrolü altında bizzat oişyeri üyelerince yapılması sağlanmaktadır. Grevin okul görevi ve bu mücadele silahının nasılkullanıldığı ilgili bölümde genişliğine açıklanmıştır.Tatbikat : Toplu sözleşme imzasından sonra asıl olan bu akdin hayata geçirilmesidir.Tatbikatın üyeler ve işyeri temsilcileri eliyle hayata geçirilmesi kontrolü ve yürütülmesi içinsendika yol gösterici ve öğretici rol oynamakta, işyeri boyutunu aşan konularda müdahaleederek toplu sözleşme yürütümünü sağlamaktadır.2- Toplu sözleşme yapmada karşılaşılan güçlükler :Örgütlenmesi ve yetki alınması tamamlanmış olmasına rağmen aşağıda belirtilennedenlerle bir çok işyerinde bu güne kadar toplu sözleşme imzalamak mümkün olamamıştır.a) İşçi memur ayırımı ile ilgili işyerleri :İşçi memur ayırımı ile ilgili bölümde genişliğine açıklanan gelişmeler nedeni ile birdenfaza işyerinde toplu sözleşme imzalamak bu güne kadar mümkün olamamıştır. Bu işyerleriT.C. Ziraat Bankası, Halk Bankası gibi devlet bankaları, okullar, Bağ-Kur, Emekli Sandığı,Milli Piyango gibi devletle ilgili işyerleri.b) Özel Bankalar :Milli Aydın Bankası, Kocaeli Bankası, Elazığ İktisat Bankası, Pamuk bank gibi özelbankalarda yürütülen çalışmalar sarı sendikalar kurdurulması ve satınalma yöntemlerininuygulanması işçilerin yapı ve bilinç seviyeleri nedeniyle sonuca ulaştırılamamıştır.


c) Mağazalar :Türkiye’de yeni gelişmekte olan büyük mağazalarda ilerideki gelişme de düşünülerekgeniş çalışma yapılmıştır.ORKO, Tarko, 19 Mayıs, Merkez Ticaret, Vakko ve bu gibi mağazalarda yapılançalışmalar, çalışanların daha ziyade öğrenci ve bu işin geçici işçisi olmaları nedeniyle gerekliörgütlenme ve mücadele ortamı yaratılamamış ve bu tip işyerlerinde başarı sağlanamamıştır.19 Mayıs ve Orko mağazalarında uzun süreli grevler uygulamamıza rağmen işverenlersendikayı kabul etmek yerine işyeri kapatmayı dahi göze almışlardır. Bu deneylerimiz bu işdalında sömürünün oranını ve mücadeleye devam etmenin ne kadar gerekli olduğunu çok açıkortaya koymuştur.Bazı mağazalarda da işverenlerin korsan sendikalarla işçiden habersiz ısmarlama toplusözleşmeler imzalayıp bu günkü hukuk düzenimiz içinde gerçek işçi örgütlenmesini tıkamayaçalıştıkları görülmektedir.d) Politik yoğunluk taşıyan işyerleri :Tarko, Antbirlik, Çukobirlik, Tariş, Köyişleri Bakanlığı Kooperatifler GenelMüdürlükleri gibi politik yoğunluk taşıyan işyerlerinde iktidarların yoğun baskısı dikkatiçekici boyutlara ulaşmış bazı işyerlerinde bizzat ilgili bakan ve yüksek seviye de memurlarınişçileri sendikamızdan ayırmaya çalıştıkları dikkat çekmiştir.3- İmzalanan Toplu Sözleşmeler :Sermayenin, iktidarların, korsan ve sarı sendikaların bütün karşı çıkmalarına,sendikamızı genel bir saldırı hedefi haline getirmelerine ve akla gelmedik yollarlaengellemelerine rağmen bu üç yıllık dönem içinde 71 adet toplu-iş sözleşmesi yapılmış veuygulanması sağlanmıştır (ki 325 işyerini kapsamaktadır).Toplu sözleşme yapmamızda bu kadar büyük karşı koymanın asıl sebebi isesendikamızın belirlediği ekonomik demokratik hedeflere ulaşma yolunda gösterilen büyükazim ve kararlılıktır.Toplu sözleşmelerimizde gerçekleştirilen ekonomik-demokratik kazanımlar ve bukazımlar konusundaki görüşlerimiz tablolar halinde belirlenmiştir.Dikkatle tetkik edildiği takdirde Türkiye’deki bütün işkolları dahil hiçbir sendikanın buboyutlara ulaşamadığı görülecektir.Sendikamız yönetimi toplu sözleşmelerle sağlanabilecek ekonomik demokratikkazanımları sınıf sendikacılığının ilkelerinden ve işçi sınıfının sendikal örgütünün Türkiyeşartlarındaki işlevinden almaktadır.Bu işlevi şöylece özetlemek mümkün olacaktır.1- Örgütlenmeyi sağlama2 -Sömürüyü azaltma3- İşçi ile ilgili bütün iş-işyeri ve işveren ilişkilerinde örgütlü mücadeleyi yerleştirme.Sendikamız ekonomik demokratik kazanımlara iki bölüm halinde bakmaktadır.1- Kalıcı kazaımlar.2- Parasal (Geçici) kazanımlarBu kazanımlarda belirlenen hedefleri ve ulaşılan boyutları tablolarda bulmakmümkündür.


KALICI KAZANIMLARTABLO 1 : Ç alışma Süreleri:Sendikamız, sömürünün mümkün olduğu kadar azaltılması için toplu sözleşmelerdeçalışma sürelerini mümkün olduğu kadar azaltmak, tatil ve izinleri arttırmak, fazla çalışma vetatil çalışmalarını işveren için tercih edilemez hale getirmek için uğraşmaktadır.Bu konuda sendikamızın belirlediği hedefleri şu şekilde özetlemek mümkündür.1- Cumartesi ve Pazar günlerinin hafta tatili olarak belirlenmesi ve 5 günlük iş haftalısı,2- Haftalık çalışma saatinin 40 saate indirilmesi,3- Bir yılda onbir aylık çalışma karşılığı bir aylık yıllık izin hakedilmesi ve yıllık izinhakedilecek yılın içerisinde kullanılması,4- 1 Mayıs’ın işçi bayramı olarak yerleştirilmesi ve işçi bayramında işçininçalıştırılmasının yasaklanması,5- Bir saatlik fazla çalışma ücretinin aylık ücretin yüzde biri olarak belirlenmesi vetatil çalışmalarının fazla mesai sayılması ile fazla çalışmanın mutlak surette işçinin rızasınabağlanması,Tablo 1 in tetkikinde çalışma süreleri ile ilgili hedeflerimizin toplu sözleşmelerimizde% 90 oranında gerçekleştirildiği görülmektedir.


KALICI KAZANIMLARTABLO 1(<strong>ÇALIŞMA</strong> SÜRELERİ)İŞYERİHaftalık ÇalımaSüreleriCumartesi-PazarTatil1 Mayıs’ta işyaptırılmazTatilde ÇalışmaÜcretiFazla ÇalışmaÜcretiYıllık İzinTÖB-DER I. Dönem 39 VAR VAR 1 gün % 50 25TÖB-DER II. Dönem 39 VAR VAR - % 1 30 İş g.Gemaş I. Dönem 42,5 VAR VAR - 20 iş g.Dolsar I. Dönem 42,5 VAR VAR - % 1 1475+3Su Yapı I. Dönem 44,5 VAR VAR - % 7.5 15-20Maden Müh. Odası II. Dönem 40 VAR VAR 3 gün % 1 30 İş g.Maden Müh. Odası I. Dönem 40 VAR VAR 2 gün % 100 30İzmir Köy Kooperatifleri Birliği I.Dönem 44 15 g. VAR 1 gün % 50 15-22A.Ü.Ziraat Fakültesi Dekanlığı I.Dönem 40 VAR VAR % 100 % 50 20 İş g.Ziraat Mühendisleri Odası I. Dönem 40 VAR VAR 1 gün % 100 30 g.Ankara Pazarı I. Dönem 48 1 g. VAR 3 gün % 75 YasalKöy İşleri Bak.Koop. Gn. Md. I. Dönem 45 1,5 g. VAR 1 gün % 50 22-35Belge Tüketim Koop. I. Dönem 48 1 g. VAR - % 50 16-18Mimarlar Odası I. Dönem 39 2 g. VAR 2 gün % 100 30Ajans TÜBA I. Dönem 48 1 g. VAR 2 gün % 100 30T.C. Ziraat Bank.Per.Yard.Vak. I.Dönem 44 1,5 g. YOK % 150 % 60 20-30Adana Özel Ata Lisesi I. Dönem 40 2 g. VAR - 1475+7İlkokul Öğ. Yard. Sandığı I. Dönem 40 VAR VAR 1 gün % 1 30İnşaat Müh.Odası I. Dönem 40 VAR VAR 3 gün % 1 25-30T.C. Ziraat Bankası Mersin I. Dönem 48 1,5 g. VAR 1 gün % 50 20-30Fransız Kültür Merkezi I. Dönem 40 VAR VAR 2 gün % 50 30Fransız Kültür Merkezi II. Dönem 40 VAR VAR 1,5 gün % 8,5 45Demir Döküm Fab. Tüketim Koop. I.Dönem 48 1 g. VAR 2 gün % 75 14-21T.M.M.O.B. I. Dönem 40 VAR VAR 2 gün % 1 25-30T.M.M.O.B. I. Dönem 40 VAR VAR 2 gün % 100 30


KALICI KAZANIMLARTABLO 1(<strong>ÇALIŞMA</strong> SÜRELERİ)İŞYERİHaftalık ÇalımaSüreleriCumartesi-PazarTatil1 Mayıs’ta işyaptırılmazTatilde ÇalışmaÜcretiFazla ÇalışmaÜcretiYıllık İzinS.İ.S.A.G. I. Dönem 42,5 VAR VAR 1.5 gün 120/1 1475+3İstanbul 19 Mayıs Mağazası I. Dönem 48 VAR VAR 2 gün % 100 30-45T.B.T.A.K. I. Dönem 40 VAR VAR 1 gün % 50 30S.A.D.A. I. Dönem 42 1,5 g. VAR 1 gün % 50 18Göl. Öğretmen Okulu I. Dönem 40 VAR VAR 1 gün % 75 20-30ER-KO I. Dönem 46 1,5 g. VAR 2 gün % 75 1475+2GES-İŞ Kooperatifi I. Dönem 48 1 g. VAR 1 gün % 50 15-30Özel Gaziantep koleji I. Dönem 48 1 g. VAR 1 gün % 50 1475+5O.M.T.Ü.K. I. Dönem 48 1 g. VAR 1 gün % 100 20O.M.T.Ü.K. II. Dönem 48 1 g. VAR 2 gün % 1 25T. Barolar Birliği I. Dönem 40 2 g. VAR 1 gün % 60 30P.T.T. Biriktirme Sandığı I. Dönem 39 VAR VAR 1 gün % 60 30Ormancılar Derneği I. Dönem 48 1 g. VAR 1 gün % 50 20-35Harita Müh. Odası I. Dönem 41,5 1,5 g. VAR 1 gün % 100 30Harita ve Kadastro Müh. Odası II. Dönem 41,5 VAR VAR 1 gün % 1 30Makine Müh. Odası I. Dönem 40 VAR VAR 1 gün % 75 30Makine Müh. Odası II. Dönem 40 VAR VAR 2 gün 110/1 30Osmanlı Bankası I. Dönem 41,5 VAR VAR 1 gün % 1 30T.C. Ziraat Bankası Ceyhan Şb. I. Dönem 48 VAR VAR 1 gün % 50 20-30Orman Müh. Odası I. Dönem 40 1,5 g. VAR 1 gün % 50 20-30Yapı Koruma Malz. A.Ş. I. Dönem 42,5 1 g. VAR 2 gün % 75 15T.C. Ziraat Bankası Gemlik Şb. I.Dönem 48 1,5 g. VAR 1 gün % 50 20-30Zonguldak Amele Birliği I. Dönem 40 VAR VAR 1 gün % 75 26Uluslar arası Birlişmiş Müşavirlik I.Dönem 44 1,5 g. VAR 1 gün % 50 20


KALICI KAZANIMLARTABLO 1(<strong>ÇALIŞMA</strong> SÜRELERİ)İŞYERİHaftalık ÇalımaSüreleriCumartesi-PazarTatil1 Mayıs’ta işyaptırılmazTatilde ÇalışmaÜcretiFazla ÇalışmaÜcretiYıllık İzinHaşet Kitabevi I.Dönem 40 1 g. VAR 1 gün % 50 YasalHaşet 2. Dönem 40 VAR VAR 2 gün % 100 17-24Basın İlan Kurumu I. Dönem 40 2 g. VAR 1 gün % 60 21-30TARKO- Mağazaları I. Dönem 42 1 g. VAR 1 gün % 50 15-23Karadeniz Bakır İşl. Gen.Md. I. Dönem 44 1 g. VAR 1 gün % 60 25-30Kırşehir Çiftçi Mallar Kor. Der. I. Dönem 48 1,5 g. VAR 1 gün % 100 30Erdoğanlar Yapı Malzemesi I. Dönem 48 1 g. VAR 2 gün % 65 YasalT.C. Ziraat Bankası İzmir Şb. I. Dönem 48 1 g. VAR 1 gün % 50 20-30Yeni Haber-İş Sendikası I. Dönem 40 1 g. VAR 2 gün % 75 20-28Ankara 3 üncü Noterlik I. Dönem 40 2 g. VAR 1 gün % 100 20-23Kimya Müh. Odaı I. Dönem 40 VAR VAR 2 gün % 100 30Kimya Müh. Odaı II. Dönem 40 VAR VAR 2 gün % 1 40-45Hava Kuvvetleri Güçlen.Vakfı I. Dönem 40 VAR VAR 1 gün % 75 1475+5Hava Kuvvetleri Güçlen.Vakfı II. Dönem 40 VAR VAR 1 gün % 1 30T.C. Ziraat Bankası Adana Şb. I. Dönem 48 VAR VAR 1 gün % 50 20-30İstanbul Barosu I. Dönem 40 VAR VAR 1 gün % 60 30İstanbul Barosu Yard. Sandığı I. Dönem 40 VAR VAR 1 gün % 60 30S.S.K. 2. Dönem 48 1,5 g. YOK % 100 % 50 30S.S.K. 3. Dönem 45 VAR YOK % 100 % 50 30İzmir Barosu I. Dönem 42,5 VAR VAR 1 gün % 60 22-35E.M.O. I.Dönem 40 VAR VAR 2 gün % 1 30


TABLO 2 : İş GüvenliğiSendikamız çalışma hayatının en önemli problemi olarak iş güvenliği konusunu elealmakta ve toplu sözleşmelerde bu konuya bütün ağırlığı ile eğilmektedir. Bilindiği gibi işyasasının 13. Maddesi işverenlerin hiçbir gerekçe göstermeksizin işçileri işsiz bırakma yetkisivermekte. Yasa buna karşılık işçinin kıdem tazminatının ödenmesi hükmünü getirmektedir. İşyasasının 17. Maddesi ise tazminat da vermeye gerek kalmadan bir takım sebeplerle işçiyiişten atma yetkisi vermektedir.Milyonlarca işsizi bulunan ve işsizlik sigortası olmayan Türkiye’de bu iki yasa maddesiişçilerin karşısında açlık fermanı gibi sallanmakta, işçileri işverene köle yapma yolundakullanılmaktadır.Sendikamız bu iki maddenin toplu sözleşmelerle kontrol altına alınmadığı taktirde toplusözleşme yapmanın anlamsız olduğunu savunmakta ve Türkiye’de imzalanan sözleşmeleriöncelikle bu ölçü ile değerlendirmektedirler.İş güvenliği konusunda sendikamızın belirlediği toplu sözleşme hedefleri şöyleözetlenebilir.1- (İş yasası 17. Maddesi) Tazminatsız işçi çıkarma maddesinin tamamının işlemez halegetirilmesi. Bu işlem için eşit işçi-işverenden kurulu bir kurulun oybirliği yada işçilerin iştiraketmesi esası getirilmektedir.2- (İş yasası 13. Maddesi) Tazminatlı fakat her hangi bir sebebe gerek olmaksızın işçiçıkarma maddesinin kontrol altına alınması zorunlu nedenlere dayandırılması ve işçi-işverenden meydana gelen bir kurulca yapılması esası getirilmektedir. Zorunlu neden olarak işyerininkapanması, bir bölümünün kapatılması yada zorunlu kapasite daraltılması gibi üç ekonomikneden aranmaktadır.3- Hastalık ve tutukluluk gibi durumlarda işe son verilmesinin yasaklanması.4- Bu üç hususa işverenin uymaması halinde hak grevinin doğması yanında işçinin deon iki aylık tutarında ek tazminat hakkının doğması.5- Kıdem tazminatını esas olarak yıpranma payı olarak kabul eden sendikamız istifa veişin her türlü son bulması halinde ödenmesini ve mümkün olduğu kadar arttırılmasını hedefolarak belirlemiştir.Tablo 2 nin incelenmesinde bu hedeflere de toplu sözleşmelerimizde büyük orandayaklaşıldığı görülecektir.


KALICI KAZANIMLARTABLO 2İŞ GÜVENLİĞİİŞYERİTutukluluk ve HastalıkHalinde işe son verilmez1475/17 uygulanmaz1475/13 uygulanmaz(Kontrol)Aksine halde Hak Grevi12 Aylık tazminatKıdem Tazminatıİstifa halinde Kıdem Taz.TÖB-DER I. Dönem VAR VAR VAR 3 katı 30 YOKTÖB-DER II. Dönem VAR VAR VAR 3 katı 40 VARGemaş I. Dönem GREV 30 VARDolsar I. Dönem VAR VAR VAR GREV 30 VARSu Yapı I. Dönem VAR VAR VAR GREV 30 YOKMaden Müh. Odası I. Dönem VAR VAR VAR GREV 40 VARMaden Müh. Odası II. Dönem VAR VAR VAR 12 Ay 50 VARİzmir Köy Kooperatifleri Birliği I.Dönem VAR VAR VAR GREV 30 VARA.Ü.Ziraat Fakültesi Dekanlığı I.Dönem VAR VAR VAR GREV 45 YOKZiraat Mühendisleri Odası I. Dönem VAR VAR VAR GREV 40 VARAnkara Pazarı I. Dönem VAR VAR YOK 12 AY 30 YOKKöy İşleri Bak.Koop. Gn. Md. I. Dönem VAR VAR VAR GREV 30 YOKBelge Tüketim Koop. I. Dönem VAR VAR VAR 3 katı 30 YOKMimarlar Odası I. Dönem VAR VAR VAR 24 AY 40 VARAjans TÜBA I. Dönem VAR VAR VAR GREV 40 VART.C. Ziraat Bank.Per.Yard.Vak. I.Dönem VAR VAR VAR GREV 32 YOKAdana Özel Ata Lisesi I. Dönem VAR 275 35 YOKİlkokul Öğ. Yard. Sandığı I. Dönem VAR VAR VAR GREV 35 VARİnşaat Müh.Odası I. Dönem VAR VAR VAR GREV 40 VAR


KALICI KAZANIMLARTABLO 2İŞ GÜVENLİĞİİŞYERİTutukluluk ve HastalıkHalinde işe son verilmez1475/17 uygulanmaz1475/13 uygulanmaz(Kontrol)Aksine halde Hak Grevi12 Aylık tazminatKıdem Tazminatıİstifa halinde Kıdem Taz.T.C. Ziraat Bankası Mersin I. Dönem VAR VAR VAR GREV 30 VARFransız Kültür Merkezi I. Dönem VAR VAR VAR GREV 37 VARFransız Kültür Merkezi II. Dönem VAR VAR VAR GREV 40 VARDemir Döküm Fab. Tüketim Koop. I.Dönem VAR VAR VAR GREV 33 VART.M.M.O.B. I. Dönem VAR VAR VAR GREV 35 YOKT.M.M.O.B. II. Dönem VAR VAR VAR 3 katı 40 VARS.İ.S.A.G. I. Dönem VAR VAR VAR GREV 40 VARİstanbul 19 Mayıs Mağazası I. Dönem VAR VAR VAR GREV 30 VART.B.T.A.K. I. Dönem VAR VVAR YOK GREV 30 YOKS.A.D.A. I. Dönem VAR VAR VAR GREV 45 VARGöl. Öğretmen Okulu I. Dönem VAR VAR YOK 275 30 VARER-KO I. Dönem VAR VAR VAR GREV 30 VARGES-İŞ Kooperatifi I. Dönem VAR VAR VAR GREV 30 YOKÖzel Gaziantep koleji I. Dönem VAR VAR YOK 275 30 YOKO.M.T.Ü.K. II. Dönem VAR VAR VAR GREV 40 VART. Barolar Birliği I. Dönem VAR VAR VAR GREV 35 VARP.T.T. Biriktirme Sandığı I. Dönem VAR VAR VAR GREV 35 VAROrmancılar Derneği I. Dönem VAR VAR VAR GREV 35 YOKOrmancılar Derneği II. Dönem VAR VAR YOK 3 katı 35 YOKHarita Müh. Odası I. Dönem VAR VAR VAR 3 katı 30 VARHarita ve Kadastro Müh. Odası II. Dönem VAR VAR VAR GREV 40 VARMakine Müh. Odası I. Dönem VAR VAR VAR 24 katı 45 VARMakine Müh. Odası II. Dönem VAR VAR VAR GREV 50 VAR


KALICI KAZANIMLARTABLO 2İŞ GÜVENLİĞİİŞYERİTutukluluk ve HastalıkHalinde işe son verilmez1475/17 uygulanmaz1475/13 uygulanmaz(Kontrol)Aksine halde Hak Grevi12 Aylık tazminatKıdem Tazminatıİstifa halinde Kıdem Taz.Osmanlı Bankası I. Dönem VAR VAR VAR 3 katı 30 YOKT.C. Ziraat Bankası Ceyhan Şb. I. Dönem VAR VAR YOK GREV 30 YOKOrman Müh. Odası I. Dönem VAR VAR VAR 3 katı 35 YOKYapı Koruma Malz. A.Ş. I. Dönem VAR VAR VAR GREV 40 VART.C. Ziraat Bankası Gemlik Şb. I.Dönem VAR VAR YOK GREV 30 YOKZonguldak Amele Birliği I. Dönem VAR YOK YOK GREV 30 YOKUluslar arası Birlişmiş Müşavirlik I.Dönem VAR VAR VAR 3 katı 30 YOKHaşet Kitabevi I.Dönem VAR VAR YOK GREV 40 YOKHaşet 2. Dönem VAR VAR YOK GREV 40 YOKBasın İlan Kurumu I. Dönem VAR VAR YOK YOK 30 YOKTARKO- Mağazaları I. Dönem VAR VAR YOK GREV 30 YOKKaradeniz Bakır İşl. Gen.Md. I. Dönem VAR VAR YOK YOK 30 YOKKırşehir Çiftçi Mallar Kor. Der. I. Dönem VAR VAR VAR GREV 30 VARErdoğanlar Yapı Malzemesi I. Dönem VAR VAR YOK GREV 1475 YOKT.C. Ziraat Bankası İzmir Şb. I. Dönem VAR YOK YOK GREV 1475 YOKYeni Haber-İş Sendikası I. Dönem VAR VAR VAR VAR 1475 VARAnkara 3 üncü Noterlik I. Dönem VAR VAR VAR VAR 30 VARKimya Müh. Odaı I. Dönem VAR VAR VAR GREV 40 VARKimya Müh. Odaı II. Dönem VAR VAR VAR 12 katı 40 VARHava Kuvvetleri Güçlen.Vakfı I. Dönem VAR VAR YOK GREV 30 YOKHava Kuvvetleri Güçlen.Vakfı II. Dönem VAR GREV 30 VART.C. Ziraat Bankası Adana Şb. I. Dönem YOK VAR YOK GREV 30 YOKİstanbul Barosu I. Dönem VAR VAR YOK GREV 37 YOKİstanbul Barosu Yard. Sandığı I. Dönem YOK VAR YOK GREV 37 VARO.M.T.Ü.K. I. Dönem VAR VAR VAR 3 katı 30 VARS.S.K. 2. Dönem YOK VAR YOK GREV 15 YOKS.S.K. 3. Dönem YOK VAR YOK GREV 32 YOKİzmir Barosu I. Dönem VAR VAR VAR GREV 35 YOKE.M.O. I.Dönem VAR VAR VAR 12 katı 35 VAR


TABLO 3 : Sendikanın işerine girmesiSendikamız toplu sözleşmelerinin bu bölümündeİşyerinde işçi örgütlenmesinin toplu sözleşme ile işyerine yerleştirilmesini, sendikanınişyerinde bir örgüt olarak varlığının kabul ettirilmesini, toplu sözleşmenin yapılma veuygulanmasında işçi temsilcilerinin etkinliğinin sağlanmasını, toplu sözleşmelerden sadecesendika üyelerinin yararlanmasının, üye olmayanlara toplu sözleşme hükümlerine benzerhükümler uygulanmasının önlenmesini, sendikasızlara toplu sözleşme hükümleriuygulanmasında sendikanın yazılı rızasının esas alınmasını ve nihayet toplu sözleşmehükümleri dışında işçinin cezalandırılmaması iş ve işyeri değiştirilmemesi ve işine sonverilememesi hedeflerini, aksine hareketlerde müeyyidelerini belirlemekte ve uygulamayaçalışmaktadır.Tablo 3’ün incelenmesinde bu hedeflere de toplu sözleşmelerimizde büyük orandayaklaşıldığı görülecektir.


KALICI KAZANIMLARTABLO 3SENDİKANIN İŞYERİNE GİRMESİİŞYERİSendikanın yazılı rızasıolmadan sendikasızlarfaydalanamazlarSendikasız işçiyeyapılan ek ödemelersendikasızlaraayrıca ödenir.İlan TahtasıTemsilci Odası(50 üyeden fazla yerlerBu söz. hüküm. dışındaİşçi cez. maz. işi ve işy.değiş.TÖB-DER I. Dönem VAR VAR VAR YOK VARTÖB-DER II. Dönem VAR VAR VAR YOK VARGemaş I. Dönem VAR VAR VAR YOK VARDolsar I. Dönem VAR VAR VAR YOK VARSu Yapı I. Dönem VAR VAR VAR YOK VARMaden Müh. Odası I. Dönem VAR VAR VAR YOK VARMaden Müh. Odası II. Dönem VAR VAR VAR YOK VARİzmir Köy Kooperatifleri Birliği I.Dönem VAR VAR VAR YOK VARA.Ü.Ziraat Fakültesi Dekanlığı I.Dönem VAR VAR VAR VAR VARZiraat Mühendisleri Odası I. Dönem VAR VAR VAR YOK VARAnkara Pazarı I. Dönem VAR VAR VAR YOK YOKKöy İşleri Bak.Koop. Gn. Md. I. Dönem VAR VAR VAR VAR VARBelge Tüketim Koop. I. Dönem VAR VAR VAR YOK VARMimarlar Odası I. Dönem VAR VAR VAR VAR VARAjans TÜBA I. Dönem VAR VAR VAR YOK VART.C. Ziraat Bank.Per.Yard.Vak. I.Dönem VAR VAR VAR YOK YOKAdana Özel Ata Lisesi I. Dönem VAR VAR - -İlkokul Öğ. Yard. Sandığı I. Dönem VAR VAR VAR YOK VARİnşaat Müh.Odası I. Dönem VAR VAR VAR YOK VART.C. Ziraat Bankası Mersin I. Dönem VAR VAR VAR YOK VARFransız Kültür Merkezi I. Dönem VAR VAR VAR YOK VARFransız Kültür Merkezi II. Dönem VAR VAR VAR YOK VARDemir Döküm Fab. Tüketim Koop. I.Dönem VAR VAR VAR YOK VAR


KALICI KAZANIMLARTABLO 3SENDİKANIN İŞYERİNE GİRMESİİŞYERİSendikanın yazılı rızasıolmadan sendikasızlarfaydalanamazlarSendikasız işçiyeyapılan ek ödemelersendikasızlaraayrıca ödenir.İlan TahtasıTemsilci Odası(50 üyeden fazla yerlerBu söz. hüküm. dışındaİşçi cez. maz. işi ve işy.değiş.T.M.M.O.B. I. Dönem VAR VAR VAR YOK VART.M.M.O.B. II. Dönem VAR VAR VAR YOK VARS.İ.S.A.G. I. Dönem VAR VAR VAR YOK VARİstanbul 19 Mayıs Mağazası I. Dönem VAR VAR VAR YOK VART.B.T.A.K. I. Dönem VAR VAR VAR YOK VARS.A.D.A. I. Dönem VAR VAR VAR YOK VARGöl. Öğretmen Okulu I. Dönem VAR VAR VAR VAR VARER-KO I. Dönem VAR VAR VAR VAR VARGES-İŞ Kooperatifi I. Dönem VAR VAR VAR YOK VARÖzel Gaziantep koleji I. Dönem VAR VAR VAR YOK VARO.M.T.Ü.K. I. Dönem VAR VAR VAR VAR VARO.M.T.Ü.K. II. Dönem VAR VAR VAR YOK VART. Barolar Birliği I. Dönem VAR VAR VAR YOK VARP.T.T. Biriktirme Sandığı I. Dönem VAR VAR VAR YOK VAROrmancılar Derneği I. Dönem VAR VAR VAR YOK VAROrmancılar Derneği II. Dönem VAR VAR VAR YOK VARHarita Müh. Odası I. Dönem VAR VAR VAR YOK VARHarita ve Kadastro Müh. Odası II. Dönem VAR VAR VAR YOK VARMakine Müh. Odası I. Dönem VAR VAR VAR YOK VARMakine Müh. Odası II. Dönem VAR VAR VAR YOK VAROsmanlı Bankası I. Dönem VAR VAR VAR VAR VART.C. Ziraat Bankası Ceyhan Şb. I. Dönem VAR VAR YOK YOK VAROrman Müh. Odası I. Dönem VAR VAR VAR YOK VAR


KALICI KAZANIMLARTABLO 3SENDİKANIN İŞYERİNE GİRMESİİŞYERİSendikanın yazılı rızasıolmadan sendikasızlarfaydalanamazlarSendikasız işçiyeyapılan ek ödemelersendikasızlaraayrıca ödenir.İlan TahtasıTemsilci Odası(50 üyeden fazla yerlerBu söz. hüküm. dışındaİşçi cez. maz. işi ve işy.değiş.Yapı Koruma Malz. A.Ş. I. Dönem VAR VAR VAR VAR VART.C. Ziraat Bankası Gemlik Şb. I.Dönem VAR VAR VAR YOK VARZonguldak Amele Birliği I. Dönem VAR VAR VAR YOK VARUluslar arası Birlişmiş Müşavirlik I.Dönem VAR VAR VAR YOK VARHaşet Kitabevi I.Dönem VAR VAR VAR YOK VARHaşet 2. Dönem VAR VAR VAR VAR VARBasın İlan Kurumu I. Dönem YOK YOK VAR VAR VARTARKO- Mağazaları I. Dönem VAR VAR VAR YOK YOKKaradeniz Bakır İşl. Gen.Md. I. Dönem VAR YOK VAR YOK VARKırşehir Çiftçi Mallar Kor. Der. I. Dönem VAR VAR VAR YOK VARErdoğanlar Yapı Malzemesi I. Dönem VAR VAR VAR VAR VART.C. Ziraat Bankası İzmir Şb. I. Dönem VAR VAR YOK YOK YOKYeni Haber-İş Sendikası I. Dönem VAR VAR VAR YOK VARAnkara 3 üncü Noterlik I. Dönem VAR VAR VAR YOK VARKimya Müh. Odaı I. Dönem VAR VAR VAR YOK VARKimya Müh. Odaı II. Dönem VAR VAR VAR YOK VARHava Kuvvetleri Güçlen.Vakfı I. Dönem VAR VAR VAR YOK VARHava Kuvvetleri Güçlen.Vakfı II. Dönem VAR VAR VAR YOK YOKT.C. Ziraat Bankası Adana Şb. I. Dönem VAR VAR YOK YOK VARİstanbul Barosu I. Dönem VAR VAR VAR YOK VARİstanbul Barosu Yard. Sandığı I. Dönem YOK VAR VAR YOK VARS.S.K. 2. Dönem YOK YOK VAR YOK YOKS.S.K. 3. Dönem VAR YOK VAR VAR VARİzmir Barosu I. Dönem VAR VAR VAR YOK VARE.M.O. I.Dönem VAR VAR VAR YOK VAR


TABLO 4 : Yönetime Katılma :Sendikamız yönetime katılmayı, işçinin işyeri ile, iş ile, işveren ile ilişkilerindekuralların toplu sözleşmelerle belirlenmesini ve uygulamanın işçinin kontrolü ve katılması ileyapılması şeklinde anlamaktadır.Bunun gerçekleşmesi için de toplu sözleşmelerde bazı kurallar ve uygulama kurullarımeydana getirmektedir.1- Sendikamız işe almada, ücret, nitelik ve öncelik konularında kurallar getirme, işealma tercihini kullanırken veya sınav uygulamasında getirilen kuralların uygulanmasını veişçi temsilcilerinin bu işlemlerde söz ve karar sahibi olmasının sağlanmasını, akit şeklinin vedeneme süresinin belirlenmesini hedeflemektedir.2- Disiplin, izin, giyim ve benzeri uygulamaları yapmak için eşit üye ve eşit oyprensibine dayanan (işçi-işveren) kurullar oluşturulup uygulamanın bu kurullarca yapılmasını,3- Uyuşmazlıkların halli ve diğer bütün uygulamaların yapılması için eşit üye eşit oymutabakat esasına dayalı (işçi-işveren) işyeri komitesi meydana getirmek yönetime katılmakonusunda hedefimizdir.Tablo 4 ün incelenmesinden de sendikamızın yaptığı sözleşmelerde bu hedeflere neoranda yaklaşıldığı görülmektedir.GEÇİCİ (PARASAL) KAZANIMLARSendikamız toplu sözleşmelerle getirilen parasal kazanımları geçici kazanımlar mütalaaetmektedir. Toplu sözleşmelerle fiyat artışlarına yetiştirmekten başka bir işe yaramamaktadır.


KALICI KAZANIMLARTABLO 4YÖNETİME KATILMAİŞYERİİşyeri Komitesi(eşit üye eşit oy)Disiplin Kurulu(eşit üye eşit oy)İşe almada müdahaleDeneme süresiYetki tar. İm.kadar iş.Çık. İşi ve işyerideğiştirilmiş işçilerEski dur. Getirilir.TÖB-DER I. Dönem YOK VAR VAR 30 YOKTÖB-DER II. Dönem YOK VAR VAR 30 YOKGemaş I. Dönem VAR VAR VAR 60 YOKDolsar I. Dönem VAR YOK VAR 30 VARSu Yapı I. Dönem VAR YOK VAR 90 YOKMaden Müh. Odası I. Dönem VAR YOK VAR 30 VARMaden Müh. Odası II. Dönem YOK VAR VAR 30 YOKİzmir Köy Kooperatifleri Birliği I.Dönem VAR YOK VAR 30 VARA.Ü.Ziraat Fakültesi Dekanlığı I.Dönem YOK VAR YOK 90 YOKZiraat Mühendisleri Odası I. Dönem YOK VAR VAR 30 VARAnkara Pazarı I. Dönem VAR VAR YOK 30 VARKöy İşleri Bak.Koop. Gn. Md. I. Dönem VAR YOK VAR 60 YOKBelge Tüketim Koop. I. Dönem VAR VAR VAR 30 YOKMimarlar Odası I. Dönem VAR VAR VAR 30 YOKAjans TÜBA I. Dönem YOK VAR VAR 30 YOKT.C. Ziraat Bank.Per.Yard.Vak. I.Dönem YOK YOK YOK 90 YOKAdana Özel Ata Lisesi I. Dönem 30 -İlkokul Öğ. Yard. Sandığı I. Dönem VAR VAR VAR 30 YOKİnşaat Müh.Odası I. Dönem VAR YOK VAR 30 YOKT.C. Ziraat Bankası Mersin I. Dönem YOK YOK VAR 90 YOKFransız Kültür Merkezi I. Dönem YOK VAR YOK 30 YOKFransız Kültür Merkezi II. Dönem YOK VAR YOK 30 YOKDemir Döküm Fab. Tüketim Koop. I.Dönem YOK YOK VAR 30 VART.M.M.O.B. I. Dönem VAR VAR VAR 30 YOK


KALICI KAZANIMLARTABLO 4YÖNETİME KATILMAİŞYERİİşyeri Komitesi(eşit üye eşit oy)Disiplin Kurulu(eşit üye eşit oy)İşe almada müdahaleDeneme süresiYetki tar. İm.kadar iş.Çık. İşi ve işyerideğiştirilmiş işçilerEski dur. Getirilir.T.M.M.O.B. II. Dönem VAR VAR VAR 30 YOKS.İ.S.A.G. I. Dönem YOK VAR VAR 30 VARİstanbul 19 Mayıs Mağazası I. Dönem VAR VAR YOK 30 YOKT.B.T.A.K. I. Dönem VAR YOK YOK 90 VARS.A.D.A. I. Dönem YOK VAR YOK 30 YOKGöl. Öğretmen Okulu I. Dönem YOK VAR VAR 30 VARER-KO I. Dönem VAR VAR VAR 30 VARGES-İŞ Kooperatifi I. Dönem VAR VAR YOK 60 VARÖzel Gaziantep koleji I. Dönem YOK YOK YOK 30 YOKO.M.T.Ü.K. I. Dönem VAR VAR VAR 30 YOKO.M.T.Ü.K. II. Dönem VAR VAR VAR 30 VART. Barolar Birliği I. Dönem VAR VAR VAR 30 YOKP.T.T. Biriktirme Sandığı I. Dönem YOK VAR YOK 30 YOKOrmancılar Derneği I. Dönem VAR VAR VAR 30 YOKOrmancılar Derneği II. Dönem VAR VAR VAR 30 YOKHarita Müh. Odası I. Dönem YOK VAR VAR 30 YOKHarita ve Kadastro Müh. Odası II. Dönem VAR VAR VAR 30 YOKMakine Müh. Odası I. Dönem YOK VAR VAR 30 YOKMakine Müh. Odası II. Dönem VAR VAR VAR 30 VAROsmanlı Bankası I. Dönem VAR YOK YOK 90 YOKT.C. Ziraat Bankası Ceyhan Şb. I. Dönem YOK VAR YOK 90 YOKOrman Müh. Odası I. Dönem YOK VAR VAR 90 VARYapı Koruma Malz. A.Ş.. I. Dönem VAR VAR VAR 90 YOK


KALICI KAZANIMLARTABLO 4YÖNETİME KATILMAİŞYERİİşyeri Komitesi(eşit üye eşit oy)Disiplin Kurulu(eşit üye eşit oy)İşe almada müdahaleDeneme süresiYetki tar. İm.kadar iş.Çık. İşi ve işyerideğiştirilmiş işçilerEski dur. Getirilir.T.C. Ziraat Bankası Gemlik Şb. I.Dönem YOK YOK YOK 90 YOKZonguldak Amele Birliği I. Dönem YOK YOK YOK 30 YOKUluslar arası Birleşmiş Müşavirlik I.Dönem VAR VAR VAR 60 YOKHaşet Kitapevi I.Dönem VAR VAR VAR 30 YOKHaşet 2. Dönem YOK VAR YOK 30 YOKBasın İlan Kurumu I. Dönem VAR YOK YOK 30 YOKTARKO- Mağazaları I. Dönem VAR VAR YOK 30 YOKKaradeniz Bakır İşl. Gen.Md. I. Dönem VAR YOK YOK 30 YOKKırşehir Çiftçi Mallar Kor. Der. I. Dönem VAR VAR VAR 30 YOKErdoğanlar Yapı Malzemesi I. Dönem VAR YOK YOK 30 YOKT.C. Ziraat Bankası İzmir Şb. I. Dönem YOK VAR VAR 90 YOKYeni Haber-İş Sendikası I. Dönem YOK VAR YOK 30 YOKAnkara 3 üncü Noterlik I. Dönem YOK YOK YOK 30 YOKKimya Müh. Odaı I. Dönem YOK VAR YOK 30 YOKKimya Müh. Odaı II. Dönem VAR VAR VAR 30 VARHava Kuvvetleri Güçlen.Vakfı I. Dönem YOK YOK YOK 30 YOKHava Kuvvetleri Güçlen.Vakfı II. Dönem YOK VAR YOK 30 YOKT.C. Ziraat Bankası Adana Şb. I. Dönem YOK YOK YOK 90 YOKİstanbul Barosu I. Dönem VAR VAR YOK 30 YOKİstanbul Barosu Yard. Sandığı I. Dönem VAR VAR YOK 30 YOKS.S.K. 2. Dönem YOK YOK YOK 30 YOKS.S.K. 3. Dönem YOK YOK VAR 30 YOKİzmir Barosu I. Dönem VAR YOK VAR 30 YOKE.M.O. I.Dönem VAR YOK VAR 90 VAR


TABLO 1 Ücret :Sendikamız işçinin insanca yaşayabileceği bir ücret seviyesine kadar ücretlerin hiçbirkayıt ve şarta bağlı olmaksızın artırılmasını hedef olarak belirlemektedir. Bunun dışındaücretler arasında sadece görev, kıdem ve özel yetenekten başka fark olmamalıdır. Bunedenlerden, toplu sözleşmelerde işçini görevine göre bir asgari ücret belirlenmekte, işçinin işkıdemi ve özel yetenekleri belli bir ücret birimi ile değerlendirilerek bu günkü gerçek tabanücreti bulunmaktadır. Ücret zammı olarak da ücret yelpazesini açmamak ve işçilere eşit netücret artışı sağlamak için fiks ücret zammı yada fiks+ücret zammı getirilmektedir. Zammiktarı ise mümkün olduğu kadar arttırılmaya çalışılmaktadır.TABLO 1 Ücret :Sendikamız işçinin insanca yaşayabileceği bir ücret seviyesine kadar ücretlerin hiçbirkayıt ve şarta bağlı olmaksızın artırılmasını hedef olarak belirlemektedir. Bunun dışındaücretler arasında sadece görev, kıdem ve özel yetenekten başka fark olmamalıdır. Bunedenlerden, toplu sözleşmelerde işçini görevine göre bir asgari ücret belirlenmekte, işçinin işkıdemi ve özel yetenekleri belli bir ücret birimi ile değerlendirilerek bu günkü gerçek tabanücreti bulunmaktadır. Ücret zammı olarak da ücret yelpazesini açmamak ve işçilere eşit netücret artışı sağlamak için fiks ücret zammı yada fiks+ücret zammı getirilmektedir. Zammiktarı ise mümkün olduğu kadar arttırılmaya çalışılmaktadır.GEÇİCİ (PARASAL)KAZANIMLARTABLO 1 ÜCRETİŞYERİgöre AsgariGöreveÜcretKıdemDeğerlendirilmesi(Yıl x TLÜcret Zammı1. yıl 2. YılTÖB-DER I. Dönem 1200 300 300-250TÖB-DER II. Dönem 2000-2500 YOK 750-900Gemaş 1800-8000 YOK 400+% 10-50Dolsar 2750-12000 YOK % 25Su Yapı 1800-10000 YOK % 7+500Maden Müh. Odası I. Dönem 1400 50 500-500


Maden Müh. Odası II. Dönem Mevcut Ücret YOK 1000-1000İzmir Köy Kooperatifleri Birliği 1800-3500 30 500-750A.Ü.Ziraat Fakültesi Dekanlığı 2200-1800 150 500-600Ziraat Mühendisleri Odası Mevcut Ücret 75 500-500Ankara Pazarı Asgari Ücret YOK 750-750Köy İşleri Bak.Koop. Gn. Md. Mevcut Ücret YOK 900-600Belge Tüketim Koop. Mevcut Ücret YOK 250-250Mimarlar Odası 1800 50 600-600GEÇİCİ (PARASAL)KAZANIMLARTABLO 1 ÜCRETİŞYERİgöre AsgariGöreveÜcretKıdemDeğerlendirilmesi(Yıl x TLÜcret Zammı1. yıl 2. YılAjans TÜBA 1800-2500 YOKT.C. Ziraat Bank.Per.Yard.Vak. 1600-2500 100 600-500Adana Özel Ata Lisesi 1600 YOK 500-1000T.C. Ziraat Bankası Mersin 1200 YOK 620-820İlkokul Öğ. Yard. Sandığı 2500 80 750-750İnşaat Müh.Odası 2000-2750 YOK 1200Fransız Kültür Merkezi I. Dönem 1400 YOK 1000-1000Fransız Kültür Merkezi II. Dönem 2000 100 1200-1300Demir Döküm Fab. Tüketim Koop. Asgari Ücret YOK 650-1250T.M.M.O.B. I. Dönem 1200 YOK 400-500T.M.M.O.B. II. Dönem 1800 YOK 600-600S.İ.S.A.G. 2000-6000 300 750 % 10750+ % 10İstanbul 19 Mayıs Mağazası 1200 YOK 600-600T.B.T.A.K. 1800 YOK 500+% 13500+%15S.A.D.A. 1800-4000 YOK 400-750Göl. Öğretmen Okulu 1200-2040 YOK % 20ER-KO 1350-2100 YOK 450-400GES-İŞ Kooperatifi 1200 YOK 250-250Özel Gaziantep koleji Asgari Ücret YOK 500


O.M.T.Ü.K. I. Dönem Asgari Ücret 50 400O.M.T.Ü.K. II. Dönem Asgari Ücret YOK 200-200T. Barolar Birliği 2000 100 650-850P.T.T. Biriktirme Sandığı 1800-2500 50 600-800GEÇİCİ (PARASAL)KAZANIMLARTABLO 1 ÜCRETİŞYERİgöre AsgariGöreveÜcretKıdemDeğerlendirilmesi(Yıl x TLÜcret Zammı1. yıl 2. YılOrmancılar Derneği I. Dönem 1400 50Ormancılar Derneği II. Dönem 1800 YOK 500-600Harita Müh. Odası I. Dönem 1300 75 200-300Harita ve Kadastro Müh. Odası II. Dönem 1800 YOK 600-600Makine Müh. Odası I. Dönem 1350 YOK 800-800Makine Müh. Odası II. Dönem 2500-6500 150 1000-800Osmanlı Bankası 2100-5000 75 800-1200T.C. Ziraat Bankası Ceyhan Şb. 1200 YOK 600-600Orman Müh. Odası 1600 50 1000-1000Yapı Koruma Malz. A.Ş.. 1600 YOK 850-1000T.C. Ziraat Bankası Gemlik Şb Asgari Ücret YOK 900-300Zonguldak Amele Birliği Asgari Ücret YOK 450-450Uluslar arası Birleşmiş Müşavirlik 1300-4000 YOK 1000-1000Haşet Kitapevi I.Dönem 1600 YOK 750Haşet 2. Dönem 2100 YOK 1200-1000Basın İlan Kurumu Yönt. YOK ÇizelgedeTARKO- Mağazaları Asgari Ücret 50 400Karadeniz Bakır İşl. Gen.Md. 1350-6500 YOK % 3+ 500% 3+500Kırşehir Çiftçi Mallar Kor. Der. 1200 40 400Erdoğanlar Yapı Malzemesi 1500 YOK 200-300T.C. Ziraat Bankası İzmir Şb. 1200 YOK 400-600


T.C. Ziraat Bankası Adana Şb. 1200 YOK 500-500İstanbul Barosu Yard. Sandığı Asgari Ücret YOK 400-750İstanbul Barosu Asgari Ücret YOK 400-750GEÇİCİ (PARASAL)KAZANIMLARTABLO 1 ÜCRETİŞYERİgöre AsgariGöreveÜcretKıdemDeğerlendirilmesi(Yıl x TLÜcret Zammı1. yıl 2. YılHava Kuvvetleri Güçlen.Vakfı I. Dönem Asgari Ücret YOK 700-700Hava Kuvvetleri Güçlen.Vakfı II. Dönem 2500 YOK 500+%15-500+%10Kimya Müh. Odaı I. Dönem 1300 25 400-500Kimya Müh. Odaı II. Dönem 2000 100 600-750Ankara 3 üncü Noterlik Asgari Ücret - %30-400Yeni Haber-İş Sendikası 1300 YOK 500-500S.S.K. 2. Dönem Asgari Ücret YOK % 25 3 TLS.S.K. 3. Dönem Asgari Ücret YOK 1000-1300-1300İzmir Barosu 2000 100 400-500E.M.O. 2250-5000 50 500-500TABLO : 2 ve 3 Sosyal Yardımlar :Sendikamız sosyal yardım konusunu kısmen ücret artışı kısmen de günlük yaşayanişçinin karşılaştığı olağan ve olağandışı ödemelerde güç durumda kalmasını önlemek içingetirilen toplu ücret parçası olarak düşünmektedir.1- Yemek yardımı çalışılan her gün için bir öğün yemek verilmesi veya bu işlemyapılmazsa rayiç fiyat hedefine dayalı bir öğün yemeğin bedelinin ödenmesi.2- Taşıt yardımı konusunun servis veya ücretinin sağlanması, iş bitim veya başlangıcıgeceye gelirse işçinin evine kadar götürülmesi veya bunun temini. Hastalık halinde işçiyehastahaneye gidecek vasıta temini,3- Çocuk ve öğrenim yardımı. İşçinin çocuğunun okul masraflarını karşılayacakseviyede tutulması.


4- Yakacak olarak bir ailenin kışlık yakacağını karşılayacak seviyede tutulması. Giyimiçin işbaşı giyiminden ayrı olarak yılda iki elbise alabilecek seviyede tutmaya çalışılmaktadır.5- Doğum, ölüm kaza gibi olağanüstü hallerde işçi ailesinin karşılaştığı olağanüstümasrafların karşılanması ve ailenin sefalete düşmesinin önlenmesine yönelik hedefler tesbitedilmektedir.GEÇİCİ (PARASAL)KAZANIMLARTABLO 2SOSYAL YARDIMLARİŞYERİİzin Yardımı TL.Yemek YardımıGün - AyTaşıt Yardımı Gün veya AyÇocuk YardımıYardımı İlk-ÖğrenimOr.Yük.TÖB-DER I. Dönem YOK 5 YOK 35 500-1500TÖB-DER II. Dönem YOK 40 N. 40 100 N. YOKGemaş YOK 15 N. YOK 50 YOKDolsar 1500 YOK YOK 50 1200Su Yapı 1500 20 VAR YOK 75-175Maden Müh. Odası I. Dönem YOK 10 3 50 60-150Maden Müh. Odası II. Dönem 1000 N. 15 N. 5 N. 50 100-300İzmir Köy Kooperatifleri Birliği 100 N. 300 N. Servis 50 50-100A.Ü.Ziraat Fakültesi Dekanlığı YOK 10 N. YOK 50 YOKZiraat Mühendisleri Odası YOK 15 N. 200 N. 50 250-1000Ankara Pazarı YOK 250 20 35 YOKKöy İşleri Bak.Koop. Gn. Md. YOK 10 Servis 50 YOKBelge Tüketim Koop YOK 4 YOK 50 YOKMimarlar Odası 600 YOK 850 50 750-1500Ajans TÜBA 100 N. YOK 500 100 75-150T.C. Ziraat Bank.Per.Yard.Vak. YOK 10 5 50 75-150Adana Özel Ata Lisesi YOK 10 250 25 150-500T.C. Ziraat Bankası Mersin YOK YOK YOK YOK YOKİlkokul Öğ. Yard. Sandığı YOK 750 N. YOK 100 150-500


GEÇİCİ (PARASAL)KAZANIMLARTABLO 2SOSYAL YARDIMLARİŞYERİİzin Yardımı TL.Yemek YardımıGün - AyTaşıt Yardımı Gün veya AyÇocuk YardımıYardımı İlk-ÖğrenimOr.Yük.İnşaat Müh.Odası 1200 N. 950 N. 550 50 YOKFransız Kültür Merkezi I. Dönem YOK 10 3 50 YOKFransız Kültür Merkezi II. Dönem YOK 21 YOK 100 YOKDemir Döküm Fab. Tüketim Koop. YOK 520 YOK 50 75-150T.M.M.O.B. I. Dönem YOK 10 5 35 75-150T.M.M.O.B. II. Dönem YOK YOK 750 N. 50 750-1500S.İ.S.A.G. 500 N. 15 N. YOK 50 1000-2500İstanbul 19 Mayıs Mağazası 1 Maaş 15 Servis 100 500-1500T.B.T.A.K. YOK 12.50 Servis 50 350-750S.A.D.A. YOK 300 YOK 25 YOKGöl. Öğretmen Okulu YOK Tabl. YOK 50 Yönt.ER-KO YOK 6 YOK 50 100-250GES-İŞ Kooperatifi YOK 4 Yok 30 YOKÖzel Gaziantep koleji YOK 12 Servis 50 500-1500O.M.T.Ü.K. I. Dönem YOK 5 YOK 35 150-250O.M.T.Ü.K. II. Dönem YOK 10 YOK 50 500-1500T. Barolar Birliği 500 10 5 50 600-1800P.T.T. BiriktirmeYard. Sandığı YOK 15 5 50 200-800Ormancılar Derneği I. Dönem YOK 200 YOK 50 250-500


Ormancılar Derneği II. Dönem YOK 300 3 50 300-500Harita Müh. Odası I. Dönem YOK YOK YOK 50 60-150Harita ve Kadastro Müh. Odası II. Dönem YOK YOK 750 50 500-1000Makine Müh. Odası I. Dönem 500 400 YOK 75 300-1000Makine Müh. Odası II. Dönem 1400 40 YOK 100 50-150Osmanlı Bankası 750 250 YOK 300 600-1500GEÇİCİ (PARASAL)KAZANIMLARTABLO 2SOSYAL YARDIMLARİŞYERİİzin Yardımı TL.Yemek YardımıGün - AyTaşıt Yardımı Gün veya AyÇocuk YardımıYardımı İlk-ÖğrenimOr.Yük.T.C. Ziraat Bankası Ceyhan Şb. YOK YOK YOK 50 YOKOrman Müh. Odası YOK 15 7 50 300-1000Yapı Koruma Malz. A.Ş. 750 15 5 50 400-1000T.C. Ziraat Bankası Gemlik Şb. YOK 7 YOK 50 YOKZonguldak Amele Birliği YOK 5 YOK 30 YOKUluslar arası Birlişmiş Müşavirlik YOK 15 YOK 50 75-150Haşet Kitabevi I.Dönem 200 20 YOK 100 YOKHaşet 2. Dönem 700 27,50 YOK 100 400-1000Basın İlan Kurumu YOK 15 YOK 25 300-1200TARKO- Mağazaları YOK 9 90 50 YOKKaradeniz Bakır İşl. Gen.Md. YOK 300 YOK 25 YOKKırşehir Çiftçi Mallar Kor. Der. YOK 12 3 50 500-1500Erdoğanlar Yapı Malzemesi 500 10 YOK 25 200-600T.C. Ziraat Bankası İzmir Şb YOK 7 YOK 25 YOKT.C. Ziraat Bankası Adana Şb. YOK 7 YOK 50 YOKİstanbul Barosu Yard. Sandığı YOK 300 250 50 1000-2000İstanbul Barosu YOK 300 250 50 1000-2000


Hava Kuvvetleri Güçlen.Vakfı I. Dönem YOK YOK YOK 50 YOKHava Kuvvetleri Güçlen.Vakfı II. Dönem YOK 20 10 100 YOKKimya Müh. Odaı I. Dönem YOK 300 YOK 50 50-100Kimya Müh. Odaı II. Dönem 500 1250 150 50 150-250Ankara 3 üncü Noterlik YOK 15 YOK 50 YOKYeni Haber-İş Sendikası YOK 10 3 50 YOKS.S.K. 2. Dönem YOK Tabld Servis 100 300-1200S.S.K. 3. Dönem YOK Tabld Servis 25 800-3000İzmir Barosu 500 10 - 50 300-900E.M.O. 1000 650 450 100 500-1500GEÇİCİ (PARASAL)KAZANIMLARTABLO 3SOSYAL YARDIMLARİŞYERİYakacak YılGiyecek YılevlenmeDoğumÖlüm-KazaTÖB-DER I. Dönem 500 YOK 500 250 1 MaaşTÖB-DER II. Dönem YOK 1500 N. 3000 N. 500 25.000Gemaş YOK 2400 N. 2000 1000 10.000Dolsar YOK 2000 2000 1000 25000Su Yapı YOK YOK 2000 1000 10.000Maden Müh. Odası I. Dönem 600 1000 1500 750 3 MaaşMaden Müh. Odası II. Dönem 1000 N. 1500 N. 5000 N. 1000 5000İzmir Köy Kooperatifleri Birliği 500 N. 1000 N. 1000 N. 250 N. 250 N.A.Ü.Ziraat Fakültesi Dekanlığı YOK 1250 N. YOK 300 YOKZiraat Mühendisleri Odası 1000 N. 1000 N. YOK 500 1000Ankara Pazarı YOK 1500 1000 500 2500Köy İşleri Bak.Koop. Gn. Md. YOK 1200 1000 N. 350 7500Belge Tüketim Koop YOK 250 750 N. 250 1000Mimarlar Odası 1500 1250 N. 2000 N. 1000 5000Ajans TÜBA 500 3500 750 1000 5000T.C. Ziraat Bank.Per.Yard.Vak. YOK 1500 2000 500 2000Adana Özel Ata Lisesi YOK YOK 500 300 2000T.C. Ziraat Bankası Mersin ŞB. YOK Yönet. 1500 200 2 Maaşİlkokul Öğ. Yard. Sandığı YOK 1500 1500 N. 500 1 Maaş


İnşaat Müh.Odası 2700 2600 N. 2500 1500 10.000Fransız Kültür Merkezi I. Dönem 750 1500 1500 500 2 MaaşFransız Kültür Merkezi II. Dönem 1500 2000 2000 1000Demir Döküm Fab. Tüketim Koop. 500 N. YOK 2000 1000 10.000T.M.M.O.B. I. Dönem 1000 1000 2000 1000 3000T.M.M.O.B. II. Dönem 500 750 2000 600 3000GEÇİCİ (PARASAL)KAZANIMLARTABLO 3SOSYAL YARDIMLARİŞYERİYakacak YılGiyecek YılevlenmeDoğumÖlüm-KazaS.İ.S.A.G. 1000 2000 5000 400 3000İstanbul 19 Mayıs Mağazası 750 YOK 2000 500 1 MaaşT.B.T.A.K. 500 YOK 5000 1000 1000S.A.D.A. YOK 1500 1500 500 5000Göl. Öğretmen Okulu YOK 650 500 200 1000ER-KO 400 YOK 1000 400 3000GES-İŞ Kooperatifi 1 Ton 250 1000 YOK YOKÖzel Gaziantep koleji 500 YOK 1000 500 2 maaşO.M.T.Ü.K. I. Dönem 1 Ton YOK 700 250 1 maaşO.M.T.Ü.K. II. Dönem 1,5 Ton 2500 N. YOK 500 500T. Barolar Birliği 1500 1750 2500 1000 5000P.T.T. BiriktirmeYard. Sandığı 600 1000 1500 300 1000Ormancılar Derneği I. Dönem 500 1250 YOK YOK YOKOrmancılar Derneği II. Dönem 750 1500 YOK YOK 1000Harita Müh. Odası I. Dönem 500 YOK 1000 500 2 maaşHarita ve Kadastro Müh. Odası II. Dönem 1500 1250 2000 1000 5000Makine Müh. Odası I. Dönem 500 1000 2500 500 3 maaşMakine Müh. Odası II. Dönem 1000 2000 5000 1000 10000Osmanlı Bankası YOK Yönt. 200 500 15.000


T.C. Ziraat Bankası Ceyhan Şb. YOK Yönt. YOK 200 2 MaaşOrman Müh. Odası 750 2000 4000 1000 10.000Yapı Koruma Malz. A.Ş. YOK YOK 1500 1000 5000T.C. Ziraat Bankası Gemlik Şb. YOK YOK YOK 200 2 MaaşZonguldak Amele Birliği YOK 1000 YOK YOK YOKGEÇİCİ (PARASAL)KAZANIMLARTABLO 3SOSYAL YARDIMLARİŞYERİYakacak YılGiyecek YılevlenmeDoğumÖlüm-KazaUluslar arası Birlişmiş Müşavirlik YOK 1500 2000 1500 1500Haşet Kitabevi I.Dönem 300 500 YOK YOK YOKHaşet 2. Dönem 750 1000 2000 1000 5000Basın İlan Kurumu YOK YOK 500 500 YOKTARKO- Mağazaları YOK Yönt. 1250 400 3000Karadeniz Bakır İşl. Gen.Md. 500 Yönt. 500 YOK 1 MaaşKırşehir Çiftçi Mallar Kor. Der. YOK YOK 1000 500 3 MaaşErdoğanlar Yapı Malzemesi 400 YOK 500 300 2500 N.T.C. Ziraat Bankası İzmir Şb YOK Yönt. YOK 200 2 MaaşT.C. Ziraat Bankası Adana Şb. YOK Yönet. YOK 200 2 maaşİstanbul Barosu Yard. Sandığı 2750 1250 2000 1000 2500İstanbul Barosu 2750 1250 2000 1000 2500Hava Kuvvetleri Güçlen.Vakfı I. Dönem YOK YOK 2000 500 3000Hava Kuvvetleri Güçlen.Vakfı II. Dönem 600 700 1000 500Kimya Müh. Odaı I. Dönem YOK YOK 2500 750 5000Kimya Müh. Odaı II. Dönem 1500 2000 5000 2000 5000Ankara 3 üncü Noterlik YOK YOK 2000 500 3000Yeni Haber-İş Sendikası 500 1500 750 500 2 MaaşS.S.K. 2. Dönem 350 Yönet. YOK 500 2 Maaş


S.S.K. 3. Dönem 1000 Yönt. 1 Maaş 1000 2 Maaşİzmir Barosu 250 Yönt. 2500 1000 5000E.M.O. 1500 2500 1000 5000TABLO : 4 Özellik Taşıyan Ödemeler :Bu bölümde özellik taşıyan parasal kazanımlara yer verilmektedir.1- Yolluk, görevle bulunduğu yer dışına gönderilen işçilerin gidiş-geliş yol masraflarıyemek ve yatak masraflarının günün şartlarına göre karşılanması,2- İzin yardımı konusunda işçinin dinlenmesini sağlayacak seviyede tutmak.3- Gece çalışmalarına ayrıca bir ek fazla ücret getirilmesi,4- Hastalık halinde işçinin ücretinin azalması hatta SSK şartlarını tamamlamamışolanların hiç ücret alamaması sendikamızın şiddetle karşı çıktığı bir durum ortayakoymaktadır. Hasta işçiyi ve onun bakmakla yükümlü olduğu kimseleri açlığa mahkum etmekdurumunu ortadan kaldırmak için toplu sözleşmelerde hasta işçinin ücretinin tam olaraködenmesi hatta ek sağlık yardımı yapılmasını sendikamız hedef olarak belirlemiştir.Bu konuyu toplu sözleşmelere sendikamız getirmiştir.5- Asgari ücret farkları konusu Türkiye’de toplu sözleşmelere sendikamız getirmiştir.Bu konuda sendikamızın hedefi eski ve yeni yasal asgari ücretler arasındaki farkın tüm işçiücretlerine eklenmesi şeklindedir.6- İkramiye yılda belli zamanlarda toplu ödenen ücret olarak düşünen sendikamız,ikramiyenin aylık ücretin katı olarak ve mümkün olduğu kadar fazla hedeflemektedir. Bazıişyerlerinde, sermaye karını sınırlamak ve mümkün olduğu kadar azaltmaya yönelik karıişçiler arasında bölme şeklinde deneyler yapılmaktadır.7- Toplu sözleşmelerin imza tarihi ile yürürlük tarihi arasında o toplu sözleşmeye görehak edilen ödemelerin toptan ve bir ay içinde ödenmesi hedeflenmektedir.Burada hemen şu noktayı belirtmekte fayda vardır. Sendikamız toplu sözleşmeleri biribirini takip eden, arada boşluk bırakmayan ve mümkün olan en kısa dönemleri kapsayacakşekilde düşünmekte ve gerçekleştirmeye çalışmaktadır.


GEÇİCİ (PARASAL)KAZANIMLARTABLO 4ÖZELLİK TAŞIYAN ÖDEMELERİŞYERİYollukGece Çalışma Ek Ücret (saat)Kş.Asgari Ücret Farkının Üc.Yans.İkramiyeYürlük tar.ile imza tah. AraBirik.Mali Hak toptan ödenir.Hasta işçinin ücreti tam ödenirTÖB-DER I. Dönem X YOK YOK 1 VAR VARTÖB-DER II. Dönem 100 N. 250 VAR 2 VAR VARGemaş 110 N: 250 YOK Prim VAR VARDolsar 190 YOK VAR 1 VAR VARSu Yapı YOK 250 YOK 2 VAR VARMaden Müh. Odası I. Dönem 100 50 YOK 2 VAR VARMaden Müh. Odası II. Dönem 200 N. 250 VAR 3 VAR VARİzmir Köy Kooperatifleri Birliği YOK 200 VAR 2 VAR VARA.Ü.Ziraat Fakültesi Dekanlığı 75 100 VAR 2 VAR VARZiraat Mühendisleri Odası YOK 200 VAR 2 VAR VARAnkara Pazarı YOK YOK YOK 3 VAR VARKöy İşleri Bak.Koop. Gn. Md. H.K. YOK YOK 2 VAR VARBelge Tüketim Koop. YOK YOK YOK 2 VAR VARMimarlar Odası X YOK VAR 2 VAR VARAjans TÜBA 100 250 VAR 1.5 VAR VART.C. Ziraat Bank.Per.Yard.Vak 100 100 YOK 2 VAR VARAdana Özel Ata Lisesi 100 YOK YOK 1500 TL VAR VART.C. Ziraat Bankası Mersin YOK 50 YOK YOK YOK VARİlkokul Öğ. Yard. Sandığı X YOK YOK 2 VAR VAR


İnşaat Müh.Odası YOK YOK YOK 2 VAR VARFransız Kültür Merkezi I. Dönem 70 YOK YOK 2 VAR VARFransız Kültür Merkezi II. Dönem YOK 350 VAR 2 VAR VARDemir Döküm Fab. Tüketim Koop. YOK YOK YOK 2.5 VAR VARGEÇİCİ (PARASAL)KAZANIMLARTABLO 4ÖZELLİK TAŞIYAN ÖDEMELERİŞYERİYollukGece Çalışma Ek Ücret (saat)Kş.Asgari Ücret Farkının Üc.Yans.İkramiyeYürlük tar.ile imza tah. AraBirik.Mali Hak toptan ödenir.Hasta işçinin ücreti tam ödenirT.M.M.O.B. I. Dönem X YOK YOK 2 VAR VART.M.M.O.B. II. Dönem X YOK YOK 2 VAR VARS.İ.S.A.G. YOK YOK YOK 2 VAR VARİstanbul 19 Mayıs Mağazası 100 YOK YOK 1 VAR VART.B.T.A.K. 125 100 YOK Yasal+1 VAR VARS.A.D.A. 150 YOK YOK 3500 VAR VARGöl. Öğretmen Okulu YOK YOK YOK 1.5 VAR VARER-KO 100 50 VAR 1.5 VAR VARGES-İŞ Kooperatifi 100 YOK YOK 1 VAR VARÖzel Gaziantep koleji H.K. YOK YOK 1 VAR VARO.M.T.Ü.K. I. Dönem 50 YOK YOK 1 VAR VARO.M.T.Ü.K. II. Dönem 200 YOK YOK 1 VAR VART. Barolar Birliği 200 YOK YOK 3 VAR VARP.T.T. Biriktirme Yrd. Sandığı 100 100 VAR 3 VAR VAROrmancılar Derneği 1. Dönem 80 YOK YOK 2 VAR VAROrmancılar Derneği II. Dönem X YOK VAR 2 VAR VAR


Harita ve Kad. Müh. Odası I. Dönem 100 YOK VAR 2 VAR VARHarita ve Kadastro Müh. Odası II. Dönem 100 YOK VAR 2 VAR VARMakine Müh. Odası I. Dönem 100 100 YOK 3 VAR VARMakine Müh. Odası II. Dönem 150 250 VAR VAR VAROsmanlı Bankası 250 300 YOK 6.5 VAR VART.C. Ziraat Bankası Ceyhan Şb. YOK YOK YOK YOK VAR VAROrman Müh. Odası I. Dönem 100 YOK VAR 2 VAR VARGEÇİCİ (PARASAL)KAZANIMLARTABLO 4ÖZELLİK TAŞIYAN ÖDEMELERİŞYERİYollukGece Çalışma Ek Ücret (saat)Kş.Asgari Ücret Farkının Üc.Yans.İkramiyeYürlük tar.ile imza tah. AraBirik.Mali Hak toptan ödenir.Hasta işçinin ücreti tam ödenirYapı Koruma Malz. A.Ş. YOK YOK YOK 2 VAR VART.C. Ziraat Bankası Gemlik Şb. YOK 50 YOK 2 VAR VARZonguldak Amele Birliği H.K. YOK YOK 2 VAR VARUluslar arası Birlişmiş Müşavirlik 120 500 YOK 2 VAR VARHaşet Kitabevi I.Dönem YOK YOK YOK 1 VAR VARHaşet 2. Dönem 120 YOK YOK 3 VAR VARBasın İlan Kurumu 100 YOK YOK 4 VAR VARTARKO- Mağazaları YOK YOK YOK 2 VAR VARKaradeniz Bakır İşl. Gen.Md. 75 YOK YOK 2 VAR VARKırşehir Çiftçi Mallar Kor. Der. 60 YOK YOK 2 VAR VARErdoğanlar Yapı Malzemesi 100 YOK YOK 2 VAR VART.C. Ziraat Bankası İzmir Şb. YOK YOK YOK 2 VAR VART.C. Ziraat Bankası Adana Şb. YOK YOK YOK 2 VAR VARİstanbul Barosu Yard. Sandığı 150 YOK YOK 4 VAR VARİstanbul Barosu 150 YOK YOK 4 VAR VARHava Kuvvetleri Güçlen.Vakfı I. Dönem X 50 YOK 2 VAR VARHava Kuvvetleri Güçlen.Vakfı II. Dönem 120 YOK YOK 3 VAR VARKimya Müh. Odaı I. Dönem YOK YOK YOK 1 VAR VAR


Kimya Müh. Odaı II. Dönem X YOK VAR 2 VAR VARAnkara 3 üncü Noterlik 120 YOK YOK 3 VAR VARYeni Haber-İş Sendikası YOK YOK VAR 3 VAR VARS.S.K. 2. Dönem H.K. YOK YOK 2 YOK YOKS.S.K. 3. Dönem 90 YOK YOK 2 YOK VARİzmir Barosu 100 YOK YOK 3 VAR VARE.M.O. 100 YOK VAR 2 VAR VARHUKUK BÜROSU <strong>ÇALIŞMA</strong>LARISendikamız hukuk bürosu veçalışmaları, genel merkezde tamgünçalışan avukatların bulunduğu daimi birbüro ile, zaman zaman şubelerimizdeistihdam edilen ve “part-time” çalışanavukatlardan oluşmaktadır.Hukuk bürosu aşağıdaki bir düzenleme ve sistem içinde yürütülmeye çalışılmıştır.1- Hukuk bürosu çalışmalarını düzenleyen ve şubeler ile koordinasyonun nasılyapılacağını belirleyen temel hukuk bürosu yönetmeliği vardır.2- Dava, itiraz ve değişik işlerin belli bir sıra içinde düzenli olarak izlenmesi veişlenmesi “ Dava kayıt ve Takip Defteri” tutularak yapılmaktadır.3- İcra takipleri “icra kartonu” aracılığı ile takip edilip sonuçlandırılmaktadır.4- İşi biten dosyalar, arşiv defterine işlenerek arşivleşmektedir.5- Her dosya da yapılan giderleri içeren “sarf belgeleri” konulmakta ve böylece malibüro ile mutabakat sağlanmaktadır.6- Tüm mahkemeler, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdareMahkemesi, Sayıştay, Uyuşmazlık mahkemesi gibi yargı organları kararları, yüksek hakem veİl hakem kararları, örnek bilirkişi raporları, Çalışma Bakanlığı genelgeleri, konularımızla ilgilikararnameler ve iş hayatı ile ilgili önemli belgeler ayrı ayrı arşivleşmekte, resmi gazetelerciltlenerek saklanmaktadır. Böylece sendikamızın geniş bir “Hukuksal Dokümanlar Arşivine”kavuşması amaçlanmaktadır.


7- Yararlı görülen bir kısım hukuksal yayınlara abone olunarak, iş ve çalışma hayatı ileilgili ve heran el altında bulundurulması gerekli yasa ve mevzuat ile kitaplar alınarak birhukuk bürosu kitaplığı oluşturulmuştur. Gelişmiş bir kitaplık haline getirilmesiamaçlanmaktadır.Hukuksal çalışmalar bu yapısal durum içinde şu ana bölümler içinde toplanmaktadır.Sendikamız tüzel kişiliğine ilişkin davalar.2) İşkolu tesbiti, Hakemler tesbiti, yetki uyuşmazlıkları gibi 275 sayılı yasa ve mevzuatıile ilgili davalar.3) Üyelerimizin, iş hayatından doğan davaları.4) Çeşitli konulara ilişkin hukuksal görüşler belirleme.5) Toplu-iş sözleşmelerine katılma, sendikamız adına il hakem kurullarına veuyuşmazlık kurulları ile uzlaştırma kurullarına hakem olarak katılmak.Bu ana gruplar da toplanan ve davalar açılması, izlenmesi ve sonuçlandırılması ile,diğer hukuksal etkinlikler olarak belirlenen çalışmaların rakamsal durumu ise şöyledir.1.6.1974 ile Nisan 1977 sonu itibariyle büroca izlenen ve halen izlenmekte olan toplamdava sayısı 492 adettir. Bu davalardan sendikamız tarafından 405’i açılmıştır. 87 adedi isealeyhimize açılan dava sayısıdır. Bu davalardan 87 tanesi lehte, 83 tanesi aleyhesonuçlanarak, 2 tanesi müracaata bırakılarak, 4 tanesi feragat nedeniyle, 2 tanesi asil, birtanesi istifa, 2 tanesi bırakılarak sonuçlanmış durumdadır. 302 tanesi ile halen devam ederdurumdadır.YılBu davaların yıllar itibariyle dökümü ise şöyledir.BizimAçtığımızAleyhimizeAçılanToplamSayısı1974 21 15 361975 168 27 1951976 148 37 1851977 68 8 76Bu davalar içinde özellik gösterenlerin durumu ise kısaca şöyledir.S.S.K. direnişi nedeniyle 1475/17 ye göre tazminatsız olarak kurumdan çıkartılanüyelerimize ihbar ve kıdem tazminatlarının ödenmesi için açılmış olan davalar Ankara’dakazanılmış ve Yargıtay’ca da tasdik edilmiş durumdadır.Kararlar, Kurumla, sendikamız arasında bağıtlı bulunan 2. Dönem toplu-işsözleşmesinin “disiplin kurulu kararı olmaksızın hiçbir işçinin işine son verilemez” hükmüneişveren kurumca uyulmadığı gerekçe yapılarak olumlu sonuçlanmıştır. Bu durumdakiİstanbul’daki davalar devam etmektedir.b) Bakanlar Kurulunun İŞÇİ-MEMUR ayırımına ilişkin ve S.S.K.’yı 1. Listede gösterenkurumsal ayırım kararnamesinin iptali için, Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulunda açılandava henüz sonuçlanmamış olup, murafaa günü beklenmektedir.c) Sağlık-İş yöneticileri, sendika gazetelerindeki yalan neşriyattan dolayı mahkumolmuşlardır.


d) İş kolumuzda ilk ertelenen grev olan SİSAG grevinin ertelenmesi durdurulmuştur.e) Özcan Kesgeç’i S.S.K. Müdürler Kurulundan atan, Sosyal Güvenlik Bakanlığıuygulaması hakkında yürütmeyi durdurma kararı alınmıştır.f) Sendikamızın DİSK üyeliğinden düştüğüne ilişkin uygulama, mahkeme kararı iledurdurulmuştur.g) S.S.K. direnişi nedeni ile Genel Başkan ve 80 üyemiz aleyhine açılan ceza davasıberaatla sonuçlandırılmıştır.h) Basın İlan Kurumu, Türkiye Barolar Birliği ve İzmir Barosunca açılan ve buralardaçalışanların memur olduğunun tesbitini isteyen davalar, çalışanların İŞÇİ olduklarının tesbitişeklinde sonuçlandırılmıştır.275 sayılı yasa çerçevesinde toplu-iş sözleşmesi yetki prosedürü olarak yapılanitirazlarla ilgili yıllar itibariyle dokümanter durum ise şöyledir.YılBizim YaptığımızİtirazlarBize YapılanİtirazlarToplam1974 39 7 461975 5 1 61976 28 2 301977 20 - 20Bunların yanı sıra, delil tesbiti vs. çerçevesinde diğer değişik işler izlenmiştir. İtiraz vedeğişik işlerin toplam sayısı ise 116 adettir.Takibine geçilen icra sayısı ise 37 adettir. Bunlardan 16 adedi tahsil edilmiştir. 21 tanesidevam etmektedir. Bu 21 dosyadan bir kısmının tahsilatı yapılmış olmakla beraber bakiyealacak tahsilleri için dosyalar işlemdedir.Tüm bu işlemlerin, tek tek ve kişisel olarak dökümü ise büromuz dosyalarındamevcuttur.


Genel OnurKurulu Raporu<strong>GENEL</strong> ONUR <strong>KURULU</strong> <strong>RAPORU</strong>29-31.5.1974 TARİHLİ Sosyal-İş Sendikasının olağan genel kurulunda bizleri delegearkadaşlarımız kıymetli oyları iş başına getirdiler. Kurulumuz tevdi edilen bu kutsal göreviSosyal-İş Sendikasına gölge düşürmeden ve hiçbir yan etkinin tesiri altında kalmadan, GenelYürütme ve yönetim kurullarının kurulumuza sevk ettiği dosyaları titizlikle incelemiş veAnatüzüğümüz gereği verilen kararlar yüksek huzurlarınıza getirilmiştir.Kurulumuzun 11-13.11.1974 tarihli oturumunda şubelerimizden Genel YürütmeKurulumuza intikal eden ve kurulumuza sevk edilen dosyaların incelenmesi neticesinde,Diyarbakır Şubemizce üyesi Necdet Aydın’ın Tez-Büro-İş Sendikasının kurulmasıyolunda gayret gösterdiği ileri sürüldüğünden yazılı savunma taleb edilmiştir.Aydın Şubemiz Mustafa Menteşe, Ankara Şubemiz Bakım Onarım işyeri üyelerindenMustafa Öcal ve Sedat Çankaya’nın sendikamız aleyhinde menfi propaganda yaptıkları veişveren karşısında sendikamızı küçük düşürücü hareketlerde bulunduklarından bir defayamahsus olmak üzere ihtar verilmesine, Ankara Şubemiz üyesi Turan Barut’un Tez-Büro-İşSendikası Ankara Şube Başkanı olması nedeniyle kesin ihracına, Zonguldak Şubemiz üyesiM. Ali Kökart’ın sendika yöneticileri ile iyi geçinmemesinden ihtarla tecziyesine İzmir Şubesiüyemiz Ayhan Gökçedal’ın servis şefi olmasından mesai arkadaşlarına sendikamız aleyhindebaltalayıcı laflar söylemesi ve işveren yanlısı tutum takınmasından, aynı şubemize bağlı


Bölge Sağlık Müdürlüğü üyesi Fikret Işın'’n Genel Merkezimizce gönderilen yazıları tersyorumlayarak üyelerimiz arasında sendikamız aleyhine propaganda yaptığı ve toplu sözleşmeuygulamasını engellemesinden sendikamızdan kesin ihraçlarına,İzmir Şubemiz üyesi Celal Göl ve Ömer Kızılkaya’ya işçilerin kalitesiz işbaşıgiyimlerini almama kararına uymadan ölçü vererek elbise almak için girişimdebulunduklarından ve İstanbul Şişli ödeme bürosundan üyemiz Mustafa Baş’ada sendikamızınKıbrıs konusunda aldığı bir yevmiye tutarındaki yardıma katılmamasından ihtar verilmesine,Ünal Yüksel’in Kayseri Şubesinde üye arkadaşlarının yanında sendikamıza küfürlühakaret etmesinden, İstanbul İhtiyarlık Sigortası Müdürlüğü üyesi Sadık Çiçi’nin deişyerindeki arkadaşlarına ve sendikamız aleyhindeki kötü hakaretlerinden bir yıl süreliihracına,Kayseri Şubesi üyemiz Baki Aytaç’ın personel şefi olmasından sözleşmenintatbikatında meydana gelen aksaklıkların giderilmesi için uyuşmazlık kuruluna götürülenkonulara baltalayıcı hareketlerde bulunmasından, kesin ihracına oy birliği ile karar verildi.Erzurum Şubemizce kurulumuza sevk edilen Şahabettin Uysal, Ferit Kesimci,Mükremin Söylemez, Faruk Büladi ve Burhan Ekincinin Şubenin olağanüstü kongreyegötürülmesi için üyelerden imza topladıkları ve bu imzaların çoğunu da kendilerinin attığıileri sürüldüğünden yazılı savunmaları istenildi.Kurulumuzun 21.12.1974 tarihli oturumunda,Erzurum Şubemizdeki karışıklığı önlemek için yeni bir Genel Kurulun yapılıp amaç veilkelerimize uygun bir yönetim kurulu ve organlarının teşekkülü sağlamak için GenelYürütme Kurulumuzun en kısa zamanda karar vermesine tavsiyede bulunuldu. Bu durumda15 no’ lu kararımızda adı geçen üyelerimize bir cezai müeide uygulanmadı.Sendikamız aleyhinde yayın yapan “İşçi Gazetesi”nde yazı işleri müdürü olarak görevyapan Ankara Şubemiz üyesi Reşat Gürel’in kesin ihracına, aynı şubemiz üyesi CelalettinSezer ve Sedat Çankaya’ya önce işveren adına davacı olup, bilahare Mahkemede davacıolmadıklarını ifade etmelerinden Sendikamızın prestiji ile oynadıkları için bir defaya mahsusolmak üzere ayrıca Zonguldak Şubemiz üyesi F. Nuriye Bilgiç’e de Şube de yapılan direnişekatılmayışından dolayı ihtar verilmesine,İstanbul Şube Başkanlığınca sevk edilen dosyada, Yeni Sosyal-İş Sendikasınınkurucuları olan İbrahim Tevetoğlu, A. Birtan Ergönül, Hasan Ünlü, Kamil Aydın, DoğanTürk, Necati Erdem, Taner Atalay ve Hüseyin Berber’in kurulumuz raportörü Sadık Öztek’inİstanbul’daki semineri katıldığı sırada yapmış olduğu tahkikat neticesinde Rıza Ünsal’ın da11.11.1974 tarihinden itibaren bu sendikaya üye olduğunu resmi belgelerle tesbit ettiğinitoplantımızda beyan ettiğinden adı geçenin de kesin ihracına, Yine aynı dosyada adı geçenAdnan Karaman, Saim Özgür, Selahattin Morkan, Şaban Özdinç, Reşit Karahan, BurhanGündoğan, Nakiye Nefeslioğlu ve S. Zeki Güneş'in de savunmaları dilekçelerinin tetkikineticesinde bir defaya mahsus olmak üzere ihtarla tecziyelerine,Kurulumuzun 2 no’lu kararı ile Diyarbakır Şubemiz üyesi Necdet Alpay’ın yazılısavunması istenilmişse de cevap alınmadığından Tez-Büro-İş Sendikası kurulmasındakigayretlerini benimsediğinden kesin ihracına oy birliği ile karar verildi.Kurulumuza intikal eden diğer dosyalar 14-15.3.1975 günkü oturumlardadeğerlendirilmiştir.Bunlardan, Kemal Kaya, Esengül Işıker, Müfit Atacan, Nejat Apaydın, Melek Apaydınve Necla Çelebi sendikamızdan istifa ettiklerini yazılı olarak Bursa Şubesi Başkanlığına


vermişler, istifanın anatüzüğümüz gereğince noterlik kanıyla yapılması söylendiği haldeuymadıklarından sendikamıza yararlı olamayacakları dikkate alınarak kesin ihraçlarına oybirliğiyle karar verilmiştir.Ankara Şubemizve haklarında karar verilmesi için kurulumuza sevk edilen SebahattinAltunay, Şemsettin Başer, Hasan Ünlü ve Ethem İri’nin suçları belirtilmediğinden ilgilişubemizden açıklayıcı bilgi istenilmişse de bugüne kadar bir cevap alınmamıştır.Aydın Şubemizce ikinci defa kurulumuza sevk edilen Mustafa Menteşe sendikamızaleyhine bölücü faaliyetlerine devam etmekte olduğundan kesin ihracına oy birliği ile kararverilmiştir.20.9.1975 tarihli oturumda,İstanbul Fatih Şubesi üyesi Selman Beylem’in teksizin tutum ve davranışlarınıbenimsemesi ve propagandasını yapmasından, Manisa Şubemizden Fikri Akol’da Türk-Büro-İş Sendikası yararına çalışmasından ve bu sendikanın Manisa’da bir şubesini açmak içinüyelerin fikirlerini saptırdığından kesin ihraçlarına,Diyarbakır ŞubemizdenHikmet Eke, Ali Turan, Eyüp Fidan, A. Hukuk Osmanoğlu, Vahip Aslan ve SelimTepret’in dosyaları incelenmiş, Ali Turan ve Selim Tepret’in üyelerimizi grev katılmamayaikna etmelerinden kesin ihracına, diğerlerinin de ihtar cezası ile tecziyelerine,Erzurum Şubemiz üyelerinden Mükremin Söylemez, Ferit Kesimci, Faruk Biladi,Burhanettin Ekinci’ye Genel Yürütme Kurlumuzca iademi-taahhütlü Türk Büro-İşSendikasıyla ilişkileri olduğu ihtar edildiğinden savunmaları istenilmişse de bir cevapalınamadığından, ayrıca İstanbul Beşiktaş Şubemiz üyesi Ziya Hıdır, Bölge SağlıkMüdürlüğünden Sehattin Dal, İbrahim Özcan’ın da Türk Büro-İş Sendikasıyla ilişkileriolduğu verilen dilekçede de açıkça belirtildiğinden kesin ihraçlarına oybirliğiyle kararverilmiştir.Aynı işkolumuzda faaliyet göstermek üzere kurulan “Tek-Sis” sendikasınınkurulmasında çaba gösteren İstanbul Şubesi üyelerimizin imzalarını taşıyan dilekçelerigereğince hareketlerinin Anatüzüğümüzün 14. Maddesinin (e) fıkrasına uymasından dolayıyine Ankara Şubemizde Türk Büro-İş Sendikasının kurulmasında faaliyet gösteren 24üyemizin hareketleri Anatüzüğümüzün aynı maddesine uymasından sendikamızdan kesinihraçlarına oybirliğiyle karar verilmiştir.Yine Ankara Şubemiz üyelerinden Halil Kamışlı, Bilal Karabenli ve CevatUzunkaya’nın da Türk Büro-İş Sendikası yararına çalıştığı Ali Karakuş ve SüleymanSağlam’ın dilekçelerinde belirttiğinden sendikamızdan kesin ihraçlarına, karar verilmiştir.Kurulumuzun 10-11.9.1976 tarihli oturumunda, sahibi bulunduğu “işçiler SendikaYönetimine” adlı gazetesinde Hüseyin Çakır’ın “Neden Çıkıyoruz” başlıklı yazısında, kişilerieleştirme görünümüne sığınarak, işçi sınıfının sendikal birliğini sağlayacak tek örgütdurumunda bulunan Konfederasyonumuz DİSK e saldırdığı ve tarif ve yalana dayananyayınlarla bölücülük yaptığı tesbit edildiğinden kesin ihracına,İstanbul Şubemize bağlı Ankara azarı Merkez Depo işyeri işçisi Murat Öztürk’ünsendikamızın aleyhine propaganda yaptığına dair Yakup Karadağ ve beş arkadaşının imzasınahavi dilekçe üzerine savunması alınmış ve bir yıl süreli ihracına karar verilmiştir.Kurulumuz 18.10.1976 tarihli oturumunda 36 ve 37. Kararları ile İstanbul Şubesinebağlı Yapı Koruma Malzemeleri A.Ş. işyeri Baştemsilcisi Eser Beller’in Bank-İş’in Eğitimseminerinde konuşma yapacağı ilgili sendikanın üyelerine dağıttığı broşürden,


öğrenildiğinden, yine aynı şubemize bağlı Mimarlar Odası işçisi Hüseyin İmik’de Kongredelegelerinin seçimi için Genel Merkezce gönderilen ve işyerindeki panoya asılan bildiriyialıp yırtması ve bu hareketini övünerek diğer işçi kardeşlerimize söyleyenlerin sendikamızdayeri olmadığından kesin ihracına oybirliğiyle karar verilmiştir.Kurulumuz 23.4.1977 tarihli oturumunda 38 sayılı kararıyla Ankara Şubesine bağlıZiraat Mühendisleri Odası işyerinden Meral Çelik ile Memnune Uysal’ın sendika aleyhine veişyerindeki bütünlüğü bozucu davranışları tesbit edildiğinden kesin ihraçlarına kararverilmiştir.İşkolumuzun Yurdumuzda en güçlü temsilcisi olan her geçen gün yeni mevzilerkazanan sendikamıza yönelen saldırılara ve bölmek isteyenlere vermiş olduğumuz kararlarıGenel Kurulumuzun tastik ve tasvibine sunuyoruz.Genel Kurulumuzun işçi sınıfına hayırlı olmasını ve alınacak kararların ışık tutmasınıdileriz. Saygılarımızla.BaşkanCelal İPEKRaportörSadık ÖZTEKÜyeErol ALTINTOPRAK

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!