13. genel kurul çalışma raporu - Sosyal-İş

13. genel kurul çalışma raporu - Sosyal-İş 13. genel kurul çalışma raporu - Sosyal-İş

sosyal.is.org.tr
from sosyal.is.org.tr More from this publisher
23.08.2015 Views

EklerSosyal-İş Sendikası 13. OlağanGenel Kurulu Çalışma RaporuEK-1610.01.2011Değerli basın mensupları;Sendikamız Sosyal-İş, 2010 yılı Nisan ayında Selçuk Üniversitesi’nde iki ayrı taşeron şirket bünyesindeçalışan işçilere yönelik bir sendikalaşma faaliyeti başlatmıştır. 1 aydan kısa sürede 500’den fazlataşeron şirket işçisi sendikamıza üye olmuştur.Bugün itibariyle Selçuk Üniversitesi’nde 129 kadrolu işçi çalışmaktadır. Bu işçiler başka bir sendikanınüyesidir. Üniversitenin kendi işçilerinin yanı sıra, Selçuk Üniversitesi’nde bir taşeron şirket bünyesinde450, diğer taşeron şirket bünyesinde ise 330 işçi çalışmaktadır. Toplam işçi sayısı 909 olup,bu işçilerin 566’sı sendikamıza üyedir. Sendikamız, işyerinde “toplu iş sözleşmesi imzalamaya yetkilisendika” olabilmek için gereken “işçilerin yarısından bir fazlasının üye olması” yani çoğunluk şartınısağlamış bulunmaktadır.Sosyal-İş Sendikası, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na işyerinde çoğunluğu sağladığınıntespit edilmesi için başvuruda bulunmuş ancak Bakanlık sendikamızın başvurusuna olumsuz yanıtvermiştir. Bakanlık, tespit yaparken, taşeron şirketler tarafından çalıştırılan işçileri dikkate almamış,yalnızca üniversitenin doğrudan istihdam ettiği işçilere göre tespit yapmış ve başka bir sendikanınçoğunluğa sahip olduğunu tespit etmiştir.239İşte bugün sendikamız, Bakanlığın sendikamız aleyhine yaptığı olumsuz tespit ile başka bir sendikalehine yaptığı olumlu tespitin iptali için Konya’da görevli iş mahkemesine dava açmıştır. Dava dilekçesinde,Selçuk Üniversitesi’ndeki iki ayrı taşeron uygulamasının hukuka aykırı, yani muvazaalı olduğuiddia edilerek, muvazaanın incelenmesi ve çoğunluk tespitinin bu incelemenin sonucuna göre yapılmasıtalep edilmiştir.Eğer sayın mahkeme, Selçuk Üniversitesi’ndeki taşeron uygulamalarının muvazaalı olduğunu tespitederse, İş Yasası’nın 2. maddesi uyarınca taşeron şirketlerde çalışan işçiler doğrudan üniversiteninişçisi olarak işlem görecek; yani doğrudan üniversitenin işçisi olacaklardır. Bu durumda işyerinde çoğunluğasahip olan sendika Sosyal-İş Sendikası olacaktır. Yargı süreci bu biçimde sonuçlandığı takdirdesendikamız, üniversitede çalışan tüm işçiler adına toplu iş sözleşmesi imzalayacaktır.Değerli basın mensupları,Bu dava, gerek öğrenci sayısıyla gerek kampüsüyle Türkiye’nin en büyük üniversitesi olan SelçukÜniversitesi’nde yaklaşık bin işçiyi doğrudan ilgilendiren Türkiye’nin en büyük muvazaa davalarındanbiridir. Dava dilekçemizde de belirtildiği üzere Selçuk Üniversitesi ile iki ayrı taşeron şirket arasındakitaşeronluk ilişkileri şu nedenlerle hukuka aykırı, bir başka deyişle muvazaalıdır:1) Selçuk Üniversitesi’ndeki taşeron şirketlerden birinin ihale kapsamı “malzemeli genel temizlikhizmeti işi” diğeri ise “malzemesiz genel temizlik ve yemekhane hizmetleri” işidir. Ancak taşeron şirketlerdeistihdam edilen işçiler, üniversitenin hemen hemen her biriminde temizlik ve yemekhaneile uzaktan yakından ilgisi olmayan işlerde de çalıştırılmaktadır.2) İş Yasası’nın 2. maddesine göre bir işyerinde asıl işin bölümlerinin taşerona verilebilmesi için

Sosyal-İş Sendikası 13. OlağanGenel Kurulu Çalışma RaporuEkler“işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirme” koşulunun var olması gerekmektedir.Ancak Selçuk Üniversitesi’nde kağıt üzerinde “temizlik ve yemekhane işleri” taşeronaverilmiş gibi gösterilmekte; fiilen ise üniversitenin asıl işleri yasal koşul sağlanmadığı halde taşeronayaptırılmaktadır.3) Selçuk Üniversitesi Türkiye’nin en çok öğrencisi olan en büyük üniversitesi olmasına rağmenkendisinin yarısı hatta üçte biri kadar öğrencisi olan üniversitelerin çalıştırdığı işçi ve memur sayısınınyarısı hatta dörtte biri kadar işçi ve memur çalıştırmaktadır. Üniversitenin işçi ve memur açığınıkarşılamasına izin verilmediği için taşeron şirketler vasıtasıyla üniversiteye işçi temin edilmektedir.Yani taşeron uygulamasının amacı personel açığını, taşeron şirketlerden ucuz işçi temin ederekkapatmaktır.4) Selçuk Üniversitesi’nde taşeron şirketler ve taşeron sözleşmeleri kağıt üzerinde kalmaktadır.Gerçekte ise taşeron şirket işçileri asıl işveren olan Rektörlüğün işçisi gibi çalışmaktadır. Taşeron şirketişçileri ile ilgili işin sevk ve dağıtımı üniversite tarafından yapılmakta, işçiler emir ve talimatlarınıüniversite yetkililerinden almakta, taşeron şirketler değiştiği halde işçiler üniversitenin işçilerigibi çalışmayı sürdürmektedir.5) Selçuk Üniversitesi’nde 10 yılı aşkın süredir taşeron uygulaması ile taşeronda çalışan işçilerinhakları kısıtlanmakta, işçiler düşük ücretlerle çalıştırılmaktadır.240Tüm bu nedenlerden dolayı, Selçuk Üniversitesi’ndeki iki ayrı taşeron uygulaması, hukuka aykırıdır.Bu durumda İş Yasası’nın 2. Maddesine göre işçilerin başlangıçtan itibaren asıl ve gerçek işverenolan üniversitenin işçisi olarak işlem görmeleri gerekmektedir. Tüm iddialarımız delilleri ile birlikteyüce yargının dikkatine sunulmuştur. Yargı sürecinin lehimize sonuçlanacağına inanıyoruz.Selçuk Üniversitesi’nde üniversitenin işçisi olarak çalışan 129 arkadaşımızın da mesailerini birliktepaylaştıkları taşeron şirket işçilerinin bu haklı davasını anlayışla karşılayacaklarını ve destekleriniesirgemeyeceklerine inanıyoruz. Çünkü bu dava, bu mücadele yalnızca taşeron işçilerinin değil aynızamanda üniversite işçilerinin de davasıdır, mücadelesidir. Başarıya ulaştığımız takdirde kazanan tümişçiler olacaktır.Değerli basın mensupları,Sosyal-İş Sendikası olarak insan haklarına aykırı, “modern kölelik” olarak nitelendirilebilecek birsistem olan taşeronlaştırmanın tümüyle yasaklanmasını ve herkese güvenceli iş, insanca çalışma koşullarıve insanca yaşanacak ücret sağlanmasını talep ediyoruz.Bu mücadelemizde bize desteklerini sunan dostlarımıza teşekkür eder, Selçuk Üniversitesi’ndekiörgütlülüğümüzün çimentosu olan değerli üyelerimizi sabırları, dirayetleri ve direngen tutumlarındandolayı tebrik ederiz.Mücadelemiz asıl şimdi başlamıştır. İnanıyoruz ki, hep birlikte başaracağız!Yaşasın haklı mücadelemiz!Sosyal-İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu adınaSosyal-İş Sendikası Örgütlenme Dairesi Başkanı Hüseyin Kaşif

Ekler<strong>Sosyal</strong>-İş Sendikası <strong>13.</strong> OlağanGenel Kurulu Çalışma RaporuEK-1610.01.2011Değerli basın mensupları;Sendikamız <strong>Sosyal</strong>-İş, 2010 yılı Nisan ayında Selçuk Üniversitesi’nde iki ayrı taşeron şirket bünyesindeçalışan işçilere yönelik bir sendikalaşma faaliyeti başlatmıştır. 1 aydan kısa sürede 500’den fazlataşeron şirket işçisi sendikamıza üye olmuştur.Bugün itibariyle Selçuk Üniversitesi’nde 129 kadrolu işçi çalışmaktadır. Bu işçiler başka bir sendikanınüyesidir. Üniversitenin kendi işçilerinin yanı sıra, Selçuk Üniversitesi’nde bir taşeron şirket bünyesinde450, diğer taşeron şirket bünyesinde ise 330 işçi çalışmaktadır. Toplam işçi sayısı 909 olup,bu işçilerin 566’sı sendikamıza üyedir. Sendikamız, işyerinde “toplu iş sözleşmesi imzalamaya yetkilisendika” olabilmek için gereken “işçilerin yarısından bir fazlasının üye olması” yani çoğunluk şartınısağlamış bulunmaktadır.<strong>Sosyal</strong>-İş Sendikası, Çalışma ve <strong>Sosyal</strong> Güvenlik Bakanlığı’na işyerinde çoğunluğu sağladığınıntespit edilmesi için başvuruda bulunmuş ancak Bakanlık sendikamızın başvurusuna olumsuz yanıtvermiştir. Bakanlık, tespit yaparken, taşeron şirketler tarafından çalıştırılan işçileri dikkate almamış,yalnızca üniversitenin doğrudan istihdam ettiği işçilere göre tespit yapmış ve başka bir sendikanınçoğunluğa sahip olduğunu tespit etmiştir.239İşte bugün sendikamız, Bakanlığın sendikamız aleyhine yaptığı olumsuz tespit ile başka bir sendikalehine yaptığı olumlu tespitin iptali için Konya’da görevli iş mahkemesine dava açmıştır. Dava dilekçesinde,Selçuk Üniversitesi’ndeki iki ayrı taşeron uygulamasının hukuka aykırı, yani muvazaalı olduğuiddia edilerek, muvazaanın incelenmesi ve çoğunluk tespitinin bu incelemenin sonucuna göre yapılmasıtalep edilmiştir.Eğer sayın mahkeme, Selçuk Üniversitesi’ndeki taşeron uygulamalarının muvazaalı olduğunu tespitederse, İş Yasası’nın 2. maddesi uyarınca taşeron şirketlerde çalışan işçiler doğrudan üniversiteninişçisi olarak işlem görecek; yani doğrudan üniversitenin işçisi olacaklardır. Bu durumda işyerinde çoğunluğasahip olan sendika <strong>Sosyal</strong>-İş Sendikası olacaktır. Yargı süreci bu biçimde sonuçlandığı takdirdesendikamız, üniversitede çalışan tüm işçiler adına toplu iş sözleşmesi imzalayacaktır.Değerli basın mensupları,Bu dava, gerek öğrenci sayısıyla gerek kampüsüyle Türkiye’nin en büyük üniversitesi olan SelçukÜniversitesi’nde yaklaşık bin işçiyi doğrudan ilgilendiren Türkiye’nin en büyük muvazaa davalarındanbiridir. Dava dilekçemizde de belirtildiği üzere Selçuk Üniversitesi ile iki ayrı taşeron şirket arasındakitaşeronluk ilişkileri şu nedenlerle hukuka aykırı, bir başka deyişle muvazaalıdır:1) Selçuk Üniversitesi’ndeki taşeron şirketlerden birinin ihale kapsamı “malzemeli <strong>genel</strong> temizlikhizmeti işi” diğeri ise “malzemesiz <strong>genel</strong> temizlik ve yemekhane hizmetleri” işidir. Ancak taşeron şirketlerdeistihdam edilen işçiler, üniversitenin hemen hemen her biriminde temizlik ve yemekhaneile uzaktan yakından ilgisi olmayan işlerde de çalıştırılmaktadır.2) İş Yasası’nın 2. maddesine göre bir işyerinde asıl işin bölümlerinin taşerona verilebilmesi için

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!