<strong>Türkiye</strong> Çevre EğitimVakfı (TÜRÇEV), tamüyesi olduğu DünyaÇevre Eğitim Vakfı’nınönerdiği uluslararası dörtprogramı <strong>Türkiye</strong>’de başarıylayürütüyor: Mavi Bayrak, Eko-Okullar, Çevrenin Genç Sözcülerive Okullarda Orman.Vakfın halihazırda devam edenfaaliyetlerini ve özelde MaviBayrak konusundaki çalışmalarınıYönetim Kurulu Başkanı RızaEpikmen’den dinledik.TÜRSAB: TÜRÇEV’infaaliyetlerinden söz edermisiniz...Rıza Epikmen: TÜRÇEV,<strong>Türkiye</strong>’de “Mavi Bayrak”laözdeşleşti, tanındı; ama aslında–adında da vurgulandığı gibi–çevre eğitimine dayalı dört farklıprogram icra ediyor. Tüm bunlarıniçinde Mavi Bayrak lokomotifgörevi yapıyor. Gelirimizin büyükbir kısmını bu projeden sağlıyor,kâr amacı güden bir kuruluşolmadığımız için de bu gelirieğitim faaliyetlerimize aktarıyoruz.Mavi Bayrak’tan sonra en önemliikinci faaliyetimiz “Yeşil Bayrak”başlığı altında, <strong>Türkiye</strong>’de bugün297 ilköğretim okulunda yürüyen“Eko-Okullar” projesi. Okullarbize müracaat edip çevreyle ilgiliçalışmak istediklerini belirtiyor,biz de onlara Yeşil Bayrak içinne tür faaliyetler yürütmeleri,ne tür kriterlere sahip olmaları,nelere dikkat etmeleri gerektiğinianlatıyoruz. Lise düzeyindekiokullarda ise “Çevrenin GençSözcüleri” projesini yürütüyoruz.Bir diğer projemiz “OkullardaOrman”. <strong>Türkiye</strong>’deki dağlık,ormanın çok olduğu bölgelerdebulunan okullarda, çocuklarınormanlarla doğru ilişkikurabilmesini, ormanlardan hangialanlarda faydalanabildiğimizikavrayabilmesini amaçlayan birproje bu.TÜRSAB: Mavi Bayrak projesinasıl bir mekanizmayla işliyor?Rıza Epikmen:Enönemlihususlardan biri,Mavi Bayrak’ın birsene için verilmesi,her sene yeni bir proje olarakele alınması. Farklı noktalardabeklentilerimiz var ve söz konusutesis ya da belediyenin bu kriterleriyerine getirip getirmediğinideğerlendirmeye alıyor, bukonuda son derece sıkı ve yoğundenetimler yürütüyoruz.İlk kriterlerimizden biri, suyuntemiz olup olmadığının süreklikontrol edilmesi. Bazı bölgelerdenumune noktaları olmaklabirlikte, Mavi Bayrak isteyenbelediye ya da tesisin arıtmasıbulunmayabiliyor. Diyelim obölgenin suyu çok temiz, akıntılarsayesinde bir sıkıntı yaşanmıyor,ama arıtma olmadığı sürece MaviFounded in 1993, TÜRÇEV hasbeen successfully carrying out fourprograms recommended by Federationof Environmental Education (FEE)which TÜRÇEV is a full member: BlueFlag, Eco-Schools, Young Reportersand Learning about Forests.We heard about the current activitiesof the foundation and efforts onthe Blue Flag especially from theChairman of the Board Rıza Epikmen.TÜRSAB: Can you talk aboutTÜRÇEV’s activities…Rıza Epikmen: TÜRÇEV in Turkeyhas been recognised and becomesynonymous with “the Blue Flag”. Butin reality – as emphasised in the name– we are carrying out four differentprograms based on environmentalTÜRÇEVYönetimKurulu BaşkanıRıza EpikmenTÜRÇEVChairman of theBoardRıza Epikmeneducation. Blue Flag is acting as theleader amongst the programs. Mostof our income is generated by thisprogram and as we are a non-profitorganisation we are channelling thisincome to educational activities.Our second most important activityafter the Blue Flag is under theheading of “the Green Flag”, Eco-Schools Project in 297 primaryschools in Turkey. Schools applyto express their interest in workingwith environment and we tell themabout what activities they can carryout for Green Flag, what criteria theyneed, what to pay attention to. Forhigh schools we have “the YoungReporters” project.Another Project is “Learning aboutForests”. This is a Project aiming tocreate correct relationships betweenchildren and forests, to understandthe areas where forest can be usedmost productively in schools aroundwoodland areas.TÜRSAB: How does the Blue Flagproject work?Rıza Epikmen: The most importantaspect of the Blue Flag is that it is onlyawarded for one year and treated asa new Project every year. We havevarious expectations and we evaluateif a facility or a municipality fulfilthese expectations. We have stringentand intense inspections on this field.2010’un mavi bayraklarıTÜRÇEV, 2010 yılında Mavi Bayrak ödülüne hak kazanan plaj,marina ve yatları Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde düzenlediği basıntoplantısında açıkladı.Yapılan açıklamaya göre, en fazla Mavi Bayrak Antalya’da bulunuyorve onu sırasıyla Muğla, Aydın ve İzmir takip ediyor. <strong>Türkiye</strong> bu yıl 314plaj, 14 marina ve 9 yat ile İspanya, Yunanistan ve Fransa’dan sonradünyada en çok Mavi Bayrak sahibi olan dördüncü ülke konumunda.Blue flags of 2010TÜRÇEV announced the names of beaches, marinas and yachts who wereawarded the Blue Flag in 2010 at a press conference held in Lütfi KırdarCongress Centre.According to the press release, Antalya has the most Blue Flags followedby Muğla, Aydın and İzmir.Turkey this year is in fourth position in the world after Spain, Greece andFrance with 314 beaches, 14 marinas and 9 yachts.HAZİRAN 2010 | TÜRSAB DERGİ 37
Mavi Bayrak’lı bir plajA beach with Blue FlagBayrak veremiyoruz.Suyun temizliğiyle birlikte plajdakiyüzme alanlarının belirlenmesi,cankurtaran hizmetinin belirlisaatlerde verilmesi, engellivatandaşlarımız için gereklikoşulların yaratılması, plajaulaşılması zor yerlerde aradakiyolun emniyetinin gözetilmesi gibiçok sayıda kriterimiz var ve bunlartoplamda, kaliteli bir yaşamayönelik.TÜRSAB: Tesisler ve yerelyönetimlerin Mavi Bayrakkonusundaki bilinci nedüzeyde?Rıza Epikmen: Tesislerolsun, belediyeler olsun baştaMavi Bayrak konusundaçekinceli davranabiliyor,zira gerekli yükümlülükleritaşıyıp taşıyamayacağından,bu konuda başarı sağlayıpsağlayamayacağından eminolamıyor. Ama bir kez MaviBayrak aldıktan sonra da onukaybetmemek için inanılmaz birçaba harcıyorlar. Bu konudakibilinç son derece yüksek.Mavi Bayrak turizm tesisleri içinpazarlama açısından son dereceönemli ama biz vakıf olarakMavi Bayrak’ı sadece turistiktesislere artı sağlayacak değil,o bölgede yaşayan insanlarınyaşam kalitesini yükseltecek biraraç olarak görüyoruz. MaviBayrak demek arıtmanın olmasıdemek, suyun sürekli kontrolediliyor olması demek, güvenlive rahat bir şekilde sahillerdenfaydalanabilmek demek... Yaşamkalitesini gözeten, bireye saygıyıesas alan bir proje bu.<strong>Türkiye</strong>’nin çevreyle barışıklığınıartırmaya, çevre korumanıngereksiz bir standart olmadığınıanlatmaya, gelecek nesilleresağlıklı bir dünya bırakmayaçalışıyor, bunun için deadımızdaki “eğitim” sözcüğününsorumluluğunu eksiksizce yerinegetirmeye çalışıyoruz.Mavi Bayrak’lı bir marinaA marina with Blue FlagOne of the first criteria is continuouscontrol to check if the water is clean.While there are sampling stationsin some regions, a facility or amunicipality applying for the Blue Flagmay not have purification equipment.Let say that a particular region’swater is clean and because of runningwater it has no problems, but so longas they don’t have purification we areunable to award the Blue Flag.As well as clear water, we have manyother criteria, such as creation ofswimming areas on beaches, lifeguardfacilities at certain times of day,creating a suitable environment fordisabled people, safety of the roadsleading to difficult parts of a beach,which as a whole aim to provide aquality of life.TÜRSAB: What level of knowledgedo facilities and local authoritieshave about the Blue Flag?Rıza Epikmen: At first, the facilitiesand the municipalities can be havereservations about Blue Flag, becausethey can’t be sure if they can shoulderthe responsibility or can be successful.But once they are awarded the BlueFlag, they put an incredible effort notto lose it. They are highly consciousabout this.While the Blue Flag is an importantasset from marketing point of viewfor the facility, we see it as the tool toincrease the quality of life of people inthat region rather than just a positivepoint for the touristic facility. TheBlue Flag means that there is waterpurification; it means that the wateris constantly controlled; it means thatthe beaches can be used with peaceof mind and safely... This is a projectwhich respects the quality of life,respects the individual.We are trying to increase Turkey’speace with the environment, tryingto explain that protecting theenvironment is not an unnecessarystandard, trying to leave a healthyworld for next generations whichis why we are trying to fulfil our“educational” responsibilitiesmentioned in our title.38 TÜRSAB DERGİ | HAZİRAN 2010