Masal şehri Kütahya A city of fairytale Kütahya - Türkiye Seyahat ...

Masal şehri Kütahya A city of fairytale Kütahya - Türkiye Seyahat ... Masal şehri Kütahya A city of fairytale Kütahya - Türkiye Seyahat ...

tursab.org.tr
from tursab.org.tr More from this publisher

‹çindekiler ContentsSayı: 305 / Kasım 2010 • Issue: 305 / 2010 November12Aizonai antik kentiAizonai antique <strong>city</strong>16Çavdarhisar’a bir armağanA present for Çavdarhisar20Derin bir nefesA deep breath04<strong>Masal</strong> <strong>şehri</strong> <strong>Kütahya</strong>A <strong>city</strong> <strong>of</strong> <strong>fairytale</strong> <strong>Kütahya</strong>34Doğu’da bir altın sarayA golden palace in the east46İran da turist bekliyorIran also awaits tourists22Uluslararası bir sivil inisiyatif: Marmara Grubu VakfıAn international civil initiative: The Marmara Foundation26Uşak’ta halıcılık yeniden doğuyorCarpet weaving is reborn in Uşak30Mesafeler azalıyorDistances are getting shorter40Pasaport polisi yüzünü yeniliyorThe passaport police is getting a facelift44Kanser yoktu orkinos bolduThere was no cancer there was plethora <strong>of</strong> tuna56Uçmanın tarihiThe history <strong>of</strong> flying61Van’da turizm canlanıyorTourism is reviving in VanTÜRSABTÜRK‹YE SEYAHAT ACENTALARI B‹RL‹⁄‹taraf›ndan ayl›k olarak yay›nlan›rPublished monthly byASSOCIATION OF TURKISH TRAVEL AGENCIESISSN 1300-3364Yerel Süreli Yay›n/Local Periodical•TÜRSAB ad›na SahibiOwner on behalf <strong>of</strong> TÜRSABBaşaran ULUSOYSorumlu Yaz› ‹şleri Müdürü/Managing EditorFeyyaz YALÇINYay›n Yönetmeni/EditorAyşim ALPMANTÜRSAB ad›na Yay›n KoordinatörüPublication Coordinator on behalf <strong>of</strong> TÜRSABArzu ÇENG‹LGörsel Yönetmen/Art DirectorÖzgür AÇIKBAŞÇeviri/TranslationKemal PARLARBask›/Printing: Müka MatbaaTel: (0.212) 549 68 24Bask› Tarihi/Print Date: Kasım/November 2010TÜRSABTel: (0.212) 259 84 04 Faks: (0.212) 259 06 56Dikilitaş Mah. Aş›k Kerem Sk.No: 4234349 Beşiktaş-‹stanbul/<strong>Türkiye</strong>www.tursab.org.tr/e-mail:tursab@tursab.org.trEditoryal ve Görsel Haz›rl›kEditorial and Visual PreparationBRONZ YAYINTel: (0.212) 244 85 37-38 Faks: (0.212) 244 85 34Pürtelaş mah. Güneşli sk. No:22 D:134433 Cihangir-‹stanbul/<strong>Türkiye</strong>bronzyayin@gmail.comTÜRSAB DERG‹, Bas›n Konseyi üyesi olup, Bas›n Meslek ‹lkeleri’ne uymaya söz vermiştir. TÜRSAB DERG‹’de yay›nlanan yaz› ve fotoğraflardan kaynak gösterilmeden al›nt› yap›lamaz. TÜRSAB MAGAZINE is a member<strong>of</strong> the Turkish Press Council and has resolved to abide by the Press Code <strong>of</strong> Ethics. None <strong>of</strong> the articles and photographs published in the TÜRSAB MAGAZINE maybe quoted without mentioning <strong>of</strong> resource.


GEZİtravelMASAL ŞEHRİKÜTAHYA<strong>Masal</strong> deyince akla ilk gelen isim, “masalcıların atası”Ezop olur. <strong>Kütahya</strong> hem Ezop’un doğduğu yurttur,hem de tarihi evleri, kaplıcaları ve elbette benzersizrenklerdeki benzersiz çinileriyle bir masal kentidir2 Aylin Şen Özgür Açıkbaş4TÜRSAB DERGİ | KASIM 2010


A CITY OF FAIRYTALEKÜTAHYAThe first name that springs to mind when you mention <strong>fairytale</strong>sis Ezop “the forefather <strong>of</strong> storytellers”. <strong>Kütahya</strong> is where Ezopwas born as well as being a <strong>fairytale</strong> <strong>city</strong> with its historicalhouses, spas and <strong>of</strong> course ceramic tiles with unique coloursKASIM 2010 | TÜRSAB DERGİ 5


<strong>Kütahya</strong> Kalesi’nin bulunduğu tepeden şehir görünümü (üstte).Günümüzde Dönenler Camii adıyla anılan Mevlevihanenin Semahane bölümü 1959yılında vakıflar tarafından onarılarak ibadete açılmış. <strong>Kütahya</strong>, Konya ve Afyon’dansonra Mevleviliğin üçüncü büyük merkezi olarak biliniyor (altta).Büyük Bedesten, Fatih Sultan Mehmet döneminin ünlü veziri Gedik AhmetPaşa tarafından 15. yüzyılın ikinci yarısında yaptırılmış. Şu anda <strong>Kütahya</strong>’nın elsanatlarının üretildiği, sergilendiği ve satışının yapıldığı bir mekân olarak hizmetveriyor (altta sağda)A view <strong>of</strong> the <strong>city</strong> from the hill where <strong>Kütahya</strong> Castle is situated (top)Named Dönenler Mosque today, Semahane section <strong>of</strong> Mevlevihane was repaired bythe foundation and opened for prayers in 1959. Known to be the third biggest centre<strong>of</strong> the Mevlevi Order (below)Grand Bedestan was built during the second half <strong>of</strong> 15 th century by Gedik Ahmet Paşa,a famous vizier during Mehmet the Conqueror’s reign. At the moment it is open as theplace where <strong>Kütahya</strong> handcrafts are exhibited and sold (below right)Bir kent, neredeyse bütünbir insanlık tarihinikucaklayabilir mi? Busoruya dünyanın pekaz yerinde “evet” yanıtı verilir.Listenin ilk sıralarında daherhalde <strong>Kütahya</strong> gelir. Birkaçbaşlığı sıralamak, bu iddiayıortaya koymak için yeter aslında.<strong>Kütahya</strong>’nın tarihi MÖ 8. yüzyılakadar uzanır. O dönemdeFrigler bu toprakların en eskidevletlerinden birini kurdu.Anadolu uygarlığının, kültürününilk tohumlarını ekti.Frigler barışçı bir toplum olarakgelişti. Tarım ve hayvancılıklauğraştılar; kaya mezarlarıyla,tapınaklarıyla yepyeni bir mimarianlayış yarattılar. Maden işçiliğive dokumacılıkta çok önemliadımlar attılar. Dünyaya yenimüzik enstrümanları armağanettiler. Dünyanın en ünlümasalcısı Ezop ile de sözlükültürün, hatta edebiyatın ilkörneklerini verdiler.Tarihin “ilk”leriTarih sahnesine böyle parlakbir sayfayla başlayan <strong>Kütahya</strong>,sonrasındaki uygarlık mirasınaneler katmadı ki! Anadolu’daCould a <strong>city</strong> embrace almost all <strong>of</strong>humanity’s history? Only in very fewplaces in the world this question can beanswered as “yes”. <strong>Kütahya</strong>’s place onthe list is probably nearer the top. Tolist a few headlines is enough to provethis claim.History <strong>of</strong> <strong>Kütahya</strong> reaches back to8BC. During that period Phrygiansestablished one <strong>of</strong> the oldest states<strong>of</strong> this land. They sow the first seeds<strong>of</strong> Anatolian civilization and culture.Phrygians matured as a peacefulnation. They did farming and keptlivestock; they created a brand newarchitectural style with rock tombsand temples. They took crucialsteps in mining and weaving. Theypresented the world with new musicalinstruments. With the world’s mostfamous storyteller Ezop, they providedthe first examples <strong>of</strong> oral culture,maybe even literature’s.History’s “firsts”Appearing with such a bright page onhistory’s stage, what hasn’t <strong>Kütahya</strong>contributed to heritage <strong>of</strong> civilization!“The oldest wheel” that was discoveredin excavations in Anatolia is in <strong>Kütahya</strong>Museum. With this unique heritage,history <strong>of</strong> the <strong>city</strong> reaches back to550BC.6TÜRSAB DERGİ | KASIM 2010


<strong>Kütahya</strong>’nın en büyük camisi olan Ulu Cami, Yıldırım Bayezit zamanında inşa edilmeye başlanmış ve Şehzade Musa Çelebi tarafından 1410 yılında tamamlanmış.Mimar Sinan tarafından da tamir edilmiş. Caminin içindeki 4 sütunlu müezzin mahfeli ve mihrabın sağındaki Kabe tasvirli çini pano görülmeye değer (üstte).Çinili Camii (altta solda).Rüstem Paşa Medresesi, Kanuni Sultan Süleyman’ın Vezir-i Azamı Rüstem Paşa tarafından 1550 yılında yaptırılmış, 2006 yılında restorasyonu tamamlanan yapıgünümüzde el sanatlarının üretildiği ve satışının yapıldığı bir çarşı olarak hizmet veriyor (altta sağda)The construction <strong>of</strong> Ulu Mosque, the biggest mosque in <strong>Kütahya</strong>, was started by Yıldırım Bayezit and completed by Şehzade Musa Çelebi in 1410. It was repaired by ArchitectMimar. Muezzin mahfel on 4 pillars and the ceramic board to the right <strong>of</strong> mihrab depicting Kabe is worth seeing (above). Çinili Mosque (below left), Rüstem Paşa Madrasa, wasbuilt by Azam-ı Rüstem Paşa, Vizier to Süleyman the Magnificent, in 1550, the building, restored in 2006, is open as a bazaar today where handcrafts are produced and sold(below right)KASIM 2010 | TÜRSAB DERGİ 7


TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, <strong>Kütahya</strong> Belediye BaşkanıMustafa İça ve TÜRSAB Yönetim Kurulu üyesi Alper Maçkan,Evliya Çelebi Müzesi’ni ziyaret ettiTÜRSAB Chairman Başaran Ulusoy, Mayor <strong>of</strong> <strong>Kütahya</strong> Mustafa İçaand TÜRSAB Executive Board member Alper Maçkan visited EvliyaÇelebi Museum2011 O’nun yılıTÜRSAB’ın düzenlemiş olduğu <strong>Kütahya</strong>gezisi sırasında, <strong>Kütahya</strong> BelediyeBaşkanı Mustafa İça gezi boyuncaBaşaran Ulusoy ve beraberindekiheyetle beraberdi. Gezidekiduraklardan biride Evliya ÇelebiMüzesi’ydi (solda)Mayor <strong>of</strong> <strong>Kütahya</strong> Mustafa İçaaccompanied Başaran Ulusoy and hisentourage throughout <strong>Kütahya</strong> tripwhich was organised by TÜRSAB. One <strong>of</strong>the calling points on the trip was EvliyaÇelebi museum (left)Evliya Çelebi ya da gerçek adıyla Mehmed Zillî aslında İstanbul’daUnkapanı semtinde doğmuştu. Ama hemen herkes gibi doğumyeriyle bilinirdi. Ailesi de aslen <strong>Kütahya</strong>lıydı ve fetihten sonraİstanbul’a yerleşmişti. Resmi kaynaklar Evliya Çelebi’nin hayathikâyesine böyle başlar. Ancak bazı kaynaklara göre o gerçekten de<strong>Kütahya</strong>’da, günümüzde Saray diye bilinen Zeryen Mahallesi’ndedoğmuştu. İlk yıllarını da orada geçirmişti.Hikâye nasıl başlarsa başlasın, <strong>Kütahya</strong>’yı var eden zengin uygarlıkmirasının izlerini Evliya Çelebi’de bulmak mümkün: Müzik sevgisi,<strong>Seyahat</strong>name’sinde de hayranlıkla söz ettiği çinilerin bugün bilehayranlık uyandıran estetiği, “dünyaya ve başka uygarlıklara açıkolma” felsefesi...Evliya Çelebi bu özellikleriyle çağını etkilemekle kalmadı, çağlarıaşarak günümüze ulaştı. Toplumların kültürel mirasını korumakamacıyla kurulan UNESCO da, onun doğumunun 400. yılı olan2011 yılını Evliya Çelebi yılı ilan etti.Gelecek yıl Evliya Çelebi için pek çok etkinlik düzenlenecek; ancaken çarpıcısı, onun izlediği güzergâhı takip edecek bir yolculukolacak. Türk ve yabancı bilim adamlarının gezisi, Evliya’nındoğum yeri <strong>Kütahya</strong>’da noktalanacak. Ve <strong>Kütahya</strong>, bu unutulmazhemşerisiyle bir kez daha gurur duyacak. Onu bir kez daha anacak.kazılarda bulunan “en eski tekerlek”<strong>Kütahya</strong> Müzesi’ndedir. Kentintarihçesi bu benzersiz mirasla MÖ550 yılına kadar uzanır.Dünyanın bilinen ilk ticaretborsa binası Çavdarhisar-Aizanoiantik kentindedir. Günümüzdenyaklaşık 1700 yıl önce, Bizansİmparatorluğu’nun öncülerindenDiokletianus, ilk borsayı işte oradakurdurmuştu. Fiyatlar mermerblokların üzerine yazılıyor vekurallara uymayanlara ağır cezalargetiriliyordu.Böyle bir geleneğin hükümsürdüğü bölgenin, tarihe“dünyanın bilinen ilk toplu işsözleşmesi” ile geçmesi şaşırtıcıolmamalı.1766 yılında imzalanan bu topluiş sözleşmesi, fincancılar esnafınıkapsıyordu. Ne de olsa kent bukonuda nam salmıştı; çünkü<strong>Kütahya</strong> seramiğin başkentiydi.İlk adı bile buradan geliyordu.World’s first known stock exchangebuilding is in Çavdarhisar-Aizanoiantique <strong>city</strong>. Almost 1700 years ag<strong>of</strong>rom today, the pioneering ByzantineEmperor Diocletian’s ordered for thefirst stock exchange to be built there.Prices would be written on marble slabsand those who did not obey the ruleswould be punished heavily.It won’t come as a surprise for theregion where such traditions prevailedto discover “world’s first known unionagreement” in history.Signed in 1766, this union agreementcovered tradesman who made chinacups. After all, the <strong>city</strong> made its nameon this subject; because <strong>Kütahya</strong> wasthe capital <strong>of</strong> ceramics. Even the firstname derives from that.Born with ceramicsAccording to many sources, the <strong>city</strong>was formed by potters because <strong>of</strong>“ingenious mud” that was around.And this new settlement was given the2011 is his yearEvliya Çelebi whose real name is Mehmed Zillî was in fact born inUnkapanı district in İstanbul. But as with everyone else, he was knownby the place he was born in. His family was originally from <strong>Kütahya</strong> andsettled in İstanbul after the conquest. According to <strong>of</strong>ficial records thisis how Evliya Çelebi’s life story begins. But according to some sourceshe really was born in <strong>Kütahya</strong>, in the district known as Zeryen Mahallesitoday. He spent his formative years there.Whichever way the story starts, it is possible to find in Evliya Çelebitraces <strong>of</strong> rich heritage <strong>of</strong> civilization that made <strong>Kütahya</strong> what it was:Love <strong>of</strong> music, ceramic tiles he mentioned in wonder in his traveloguewhich still carry an adorable aesthetic, philosophy <strong>of</strong> “welcoming theworld and other civilizations”...Not only Evliya Çelebi influenced his era with these traits, but he alsoreached today by crossing centuries. Unesco, which is created to protectcultural heritages <strong>of</strong> communities, announced 2011, 400 th anniversary <strong>of</strong>his birth, the year <strong>of</strong> Evliya ÇelebiNext year many activities will be organised in the name <strong>of</strong> Evliya Çelebi;but the most striking will be a journey following his route. The excursion<strong>of</strong> Turkish and international scientists will end in Evliya’s birth place<strong>of</strong> <strong>Kütahya</strong>. And <strong>Kütahya</strong> will once again feel proud <strong>of</strong> its unforgettablecompatriot. Commemorate him once again.KASIM 2010 | TÜRSAB DERGİ 9


Seramikle doğdu!Pek çok kaynağa göre kent,civardaki “marifetli çamur”nedeniyle çömlekçiler tarafındankurulmuştu. Bu yeni yerleşimyerine de, “seramik kenti”anlamına gelen Seramorum adıverilmişti. Daha sonra FriglerMÖ 11. yüzyılda kentin adınıdeğiştirdi. “Kotys’in Şehri”anlamına gelen isim zamanlaKotiyum, Katiation veyaKatyasiyum gibi çeşitli biçimleraldı. Selçuklu Türklerinin fethiylede değişip “Kütahiye” halinegeldi.Bölgeye hükmeden uygarlıklarve onların koyduğu isimlerdeğişse de, kentin sembolühaline gelen çinicilik sanatıyüzyıllar boyunca varlığınıkorudu. Bu sanatın karakteristiközelliği olan kobalt mavisi,manganez moru gibi renklerleüretilen çiniler adeta birer sanateseri gibi sarayların süsü oldu.Özellikle Osmanlı’da Topkapı’nınsimgesi haline geldi.Eğer yolunuz <strong>Kütahya</strong>’ya düşerseo çinilerin sırrını paylaşın. Birçini atölyesine gidip, <strong>Kütahya</strong>’yaneden “masal kenti” dendiğinegözlerinizle tanık olun.name Seramorum which meant “<strong>city</strong> <strong>of</strong>ceramics”. Later on, Phrygians changedthe name <strong>of</strong> the <strong>city</strong> in 11BC. Thename which meant “the City <strong>of</strong> Kotys”took various forms such as Kotiyom,Katiation or Katyasiyum. After theconquest by Seljuk Turks it became“Kütahiye”.Even if the civilizations ruling the areaand the names they call it changes, theart <strong>of</strong> tile making which became thesymbol <strong>of</strong> the <strong>city</strong> kept its existencealong the centuries. Produced withcolours such as cobalt blue, magnesiumpurple which is the characteristic <strong>of</strong>this art, tiles became palace ornamentslike works <strong>of</strong> art. It especially became asymbol <strong>of</strong> Topkapı in Ottoman.If you happened to pass through<strong>Kütahya</strong>, share the secret <strong>of</strong> those tiles.Go to a pottery workshop, witness withyour own very eyes why <strong>Kütahya</strong> iscalled “<strong>city</strong> <strong>of</strong> <strong>fairytale</strong>”.Hava Er Eğitim Tugay ve GarnizonKomutanı Hava Piyade TuğgeneralSami Fındıkoğlu, TÜRSAB BaşkanıBaşaran Ulusoy ve beraberindekiheyeti <strong>Kütahya</strong> Tugay KomutanlığıMüzesi’nde misafir ettiAir Force Training Brigade andGarrison Commander Air InfantryBrigadier General Sami Fındıklıoğluhosted TÜRSAB President BaşaranUlusoy and his entourage in <strong>Kütahya</strong>Brigade Headquarters Museum<strong>Kütahya</strong> Tugay Komutanlığı Müzesi<strong>Kütahya</strong> Brigade Headquarters Museum10 TÜRSAB DERGİ | KASIM 2010


<strong>Türkiye</strong>’de stadyum ve tiyatronun bir aradaolduğu tek kompleks, Aizonai antik kentinde.Resimde görülen ortadaki duvar yapısıstadyum ile tiyatroyu birbirinden ayırıyorThe only complex in Turkey where a stadium anda theatre is together is in Aizonai antique <strong>city</strong>.The wall structure seen in the picture separatesthe stadium and the theatreHer yıl çok sayıdaziyaretçi ağırlayarak<strong>Kütahya</strong> turizmineönemli katkılardabulunan Aizonai antik kenti,antik dönemde Penkalas Irmağıolarak anılan Kocaçay’ın ikiyakasında kuruldu. BugünÇavdarhisar ilçesi sınırlarındabulunan kent, MÖ 3000’lerdenitibaren yerleşmeye açılmışve Frigya yönetimi altındakiAizanitislerin ana yerleşmesiolmuştu. Friglerin ardındanegemenlik sırası Helenistikdönemde Pergamon Krallığı veBithinya’ya, MÖ 133’te de Romaİmparatorluğu’na geldi. Romadöneminde tahıl ekimi ile şarapve yün üretimiyle zenginleşipünlenen kent, erken Bizansdöneminde Piskoposluk merkeziolarak parlak günler yaşadı; 7.yüzyıldan itibaren ise öneminikaybetti ve ardından da terkedildi. Bugünkü Çavdarhisar adıise ortaçağda burayı üs edinenÇavdar Tatarlarının armağanıoldu. Aizonai antik kenti yıllarsüren kazılarda ortaya çıkanZeus Tapınağı, antik borsası,stadyumu, amfitiyatrosu, mozaiklihamamı, antik köprüleri vesütunlu yoluyla son derece zenginAizonai antique <strong>city</strong>Aizonai antique <strong>city</strong> with the world’sfirst stock market, Temple <strong>of</strong> Zeuswhich is a Roman wonder, Kybeleaccompanying ZeusAizonai antique <strong>city</strong> which makingimportant contributions to tourismin <strong>Kütahya</strong> by welcoming scores <strong>of</strong>visitors every year, was formed on bothshores <strong>of</strong> Kocaçay stream which wasnamed River Penkalas in antique ages.Today, situated inside Çavdarhisartown borders, the <strong>city</strong> was opened tosettlement from 3000BC and becamethe main area <strong>of</strong> settlement for Aizanitisunder the rule <strong>of</strong> PhrygiansFollowing Phrygians, it was PergamonKingdom and Bithinya’s in theHelenistic period turn for sovereigntyat first and then Roman Empire’s laterin 133BC. The <strong>city</strong> which prosperedand had an increased fame duringthe Roman period with grain harvestand wine and wool production, livedgrandeur days as the EpiscopacyKASIM 2010 | TÜRSAB DERGİ 13


ir yerleşim olarak ziyaretçilerininartmasını bekliyor.Zeus’un gücüKentteki önemli buluntulardanbiri, yapımına MS 2. yüzyılda,İmparator Hadrian dönemindebaşlanan ve kentin ana kutsalalanı olan Zeus Tapınağı.İnşaat için yapılan masrafın,geniş tapınak arazilerininkiraya verilmesiyle sağlanmışolabileceği düşünülüyor. Mevcutyazıtlardan biri, köprülerinyapımında da büyük katkısı olanEurykles’in erdemlerinden vekent için yaptığı işlerden övgüylesöz ediyor. Altında bulunantonozlarla örtülü mekânla,bu tapınak Roma mimarisininAnadolu’daki örnekleri arasındaözel bir yer teşkil ediyor.Yazıtların ve kesme taşlarınüzerindeki çizimler ise, 13.yüzyılda tapınağın çevresindekisurlarda kendilerine korunakarayan Çavdarların yaşamındansahneler gösteriyor.Dünyanın ilk borsasıAizonai’nin önemli özelliklerindenbiri de dünyanın ilkborsası olduğudüşünülen birmekâna evsahipliği14 TÜRSAB DERGİ | KASIM 2010Borsa yapısıStock Exchange buildingyapmış olması. MS 2. yüzyıldatahıl pazarı olarak kullanılanbinanın duvarlarında, İmparatorDiocletian’ın 304 yılındaenflasyonla mücadele içinyaptığı ücret tespitlerinin birkopyası bulunuyor. Bu yazıttanimparatorluk pazarlarındasatılan tüm malların fiyatlarınıöğrenmek mümkün. Bir diğerönemli yapı ise stadiontiyatrokombinasyonu.Yapımı MS 1.yüzyıldabaşlatılıparalıklarla3. yüzyılakadar sürenstadion’unoturmagruplarıhafif çokgenbiçimli veyapı ortakısımdagenişliyor.Stadion’untiyatroyabakancephesinde birsınır oluşturanmermerkaplı duvaraait mermerin early Byzantine period; it lost itsimportance from 7 th century onwardsand then it was deserted. The nameÇavdarhisar fort eh town is the gift <strong>of</strong>Çavdar Tatars who based themselveshere in middle ages.With Temple <strong>of</strong> Zeus emerging afterdiggings that lasted many years, itsantique stock market, its stadium, itsamphitheatre, its Turkish bath withmosaics, its antique bridges and itsavenue with columns, Aizonai antique<strong>city</strong> is expecting an increase on number<strong>of</strong> visitors as a rich area <strong>of</strong> settlement.Power <strong>of</strong> ZeusOne <strong>of</strong> the important discovers inthe <strong>city</strong> is the Temple <strong>of</strong> Zeus whoseconstruction began in 2 nd centuryduring the reign <strong>of</strong> Emperor Hadrianand is considered to be the sacred area<strong>of</strong> the <strong>city</strong>. It is thought that the cost<strong>of</strong> the construction was financed byrenting out the large land belongingto the temple. One <strong>of</strong> the manuscriptsdiscovered praises virtues <strong>of</strong> Euryklesinwho also contributed to construction<strong>of</strong> bridges and things they did forthe <strong>city</strong>. With an area covered withvaults beneath, the temple constitutesa special place amongst Anatolianexamples <strong>of</strong> Roman architecture.Drawings on temple’s inscriptions andmasonry depict scenes from Çavdar’slife who sought shelter in and aroundthe <strong>city</strong> walls in 13 th century.World’s first stock marketOne <strong>of</strong> the important attributes <strong>of</strong>Aizonai is that it housed what wasthought to be the first stock market inthe world. There, on the walls <strong>of</strong> thebuilding used as the grain market in 2 ndcentury, is a copy <strong>of</strong> rates determinedGünümüze ulaşan vehâlâ kullanılan taş köprüThe stone bridge whichsurvived and is still inuse today


A PRESENT FOR ÇAVDARHİSARVisitors to <strong>Kütahya</strong> will stay in a comfortable boutique hotel from now on:Anemon Çavdarhisar HotelKASIM 2010 | TÜRSAB DERGİ 17


Yapımı TÜRSABtarafındangerçekleştirilen veişletmesini Anemonoteller zincirinin üstlendiğiÇavdarhisar Otel, 19 Eylül 2010Pazar günü hizmete açıldı.<strong>Kütahya</strong> Valisi Şükrü Kocatepe,Hava Er Tugay KomutanıTuğgeneral Sami Fındıkoğlu,<strong>Kütahya</strong> İl Emniyet MüdürüSezai Kalyoncu, ÇavdarhisarKaymakamı Ömer Bilgin,Çavdarhisar Belediye BaşkanıHalil Başer, yerel idarecilerve turizmcilerin katılımıylagerçekleştirilen törende TÜRSABBaşkanı Başaran Ulusoy ve<strong>Kütahya</strong> Valisi Şükrü Kocatepebirer konuşma gerçekleştirdi.2005 yılı Ağustos ayındatemeli atılan otelin açılışı dahaönce de, Temmuz 2010’dauydu kanalıyla düzenlenentörenle Başbakan RecepTayyip Erdoğan tarafındangerçekleştirilmişti.Başbakan Erdoğan açılıştöreninde yaptığı konuşmada,toplamda 4 bin metrekarelikalana kurulu, 108 yatakkapasitesine sahip bu otelleÇavdarhisar’ın ziyaretçi sayısınınkatlanarak artacağına inandığınıdile getirmişti.Tam donanımlı bir butik otelÇavdarhisar Otel, <strong>Kütahya</strong> ilmerkezine 57 kilometre, Aizonaiantik kentine ise 2 kilometreuzaklıkta bulunuyor. 4 binmetrekare kapalı alana sahipotelde 14’ü superior ve 33’üdeluxe olmak üzere 47 oda;kapalı havuz, hamam ve sauna;300 kişilik sinema düzeni olanbir toplantı salonu ve diğer birçokamaçlı salon mevcut.100 kişi kapasiteli AizonaiRestaurant, zengin çeşitlikahvaltılarıyla güne güzelbir başlangıç yapma fırsatısağlarken, öğle ve akşamyemeklerinde de geniş bir lezzetyelpazesi sunuyor.Built by TÜRSAB and operated byAnemon hotels chain, ÇavdarhisarHotel was opened on 19 th September2010. The opening ceremony wasattended by Governor <strong>of</strong> <strong>Kütahya</strong>Şükrü Kocatepe, Air BrigadierCommander Brigadier GeneralSami Fındıkoğlu, <strong>Kütahya</strong> ProvinceChief Constable Sezai Kalyoncu,Çavdarhisar Governor Ömer Bilgin,Çavdarhisar Mayor Halil Başer,local administrators and tourismpr<strong>of</strong>essionals. TÜRSAB chairmanBaşaran Ulusoy and Governor<strong>of</strong> <strong>Kütahya</strong> Şükre Kocatepe gavespeeches at the event.Previously, the opening <strong>of</strong> the hotel,construction <strong>of</strong> which was startedin 2005, was made via a videoconference by the Prime MinisterRecep Tayyip Erdoğan in July2010. At that event, Prime MinisterErdoğan spoke about the increasingnumber <strong>of</strong> visitors to Çavdarhisarcontributed to by the 108-bed hotelestablished over a 4 thousandsquare meter area.A fully equipped boutique hotelÇavdarhisar Hotel is 57 kilometersfrom <strong>Kütahya</strong> <strong>city</strong> centre, 2kilometres from Aizonai antique <strong>city</strong>.Covering a 4 thousand square meterarea, the hotel has 14 superiorand 33 deluxe, 47 rooms in total;indoor swimming pool, a Turkishbath and a sauna; there is a 300capa<strong>city</strong> theatre layout meetingAnemon ÇavdarhisarOtel’in açılışıOpening <strong>of</strong> AnemonÇavdarhisar HotelAnemon Çavdarhisar Otel’in, odalarındanve yüzme havuzundan bir görüntüA view <strong>of</strong> the rooms and the swimming poolat Anemon Çavdarhisar Hotel18 TÜRSAB DERGİ | KASIM 2010


“<strong>Türkiye</strong> için buradayız”Açılış töreninde bir konuşmagerçekleştiren Başaran Ulusoy,birçok güçlüğe göğüs gerilerekvücuda getirilen bu oteliçin diğer büyük şehirlerdenbirinin değil <strong>Kütahya</strong>’nınseçilmiş olmasının bir örnekteşkil edeceğini belirtti. Otelinişletmesini üstlenen Anemonoteller zinciri yetkililerineteşekkürlerini ifade eden Ulusoy,bu yaklaşımın, kendilerininülkeye duydukları sevginin birişareti olduğunu, TÜRSAB’ında kazanç anlayışını ülkeyevereceği moralle eş tuttuğunudile getirdi.“<strong>Kütahya</strong> için bir dönümnoktası”Törende söz alan <strong>Kütahya</strong> ValisiŞükrü Kocatepe ise bugünedek turizmde hak ettiği yerialamayan <strong>Kütahya</strong>’nın artık bufırsatı yakaladığını belirttiktensonra sözlerine şöyle devam etti:“Turizmde bugüne gelmemizdeözel sektörün ve bu işi bilenbu işe lokomotif olan çokdeğerli Başaran Ulusoy veonlarla beraber çalışanlarınemeği çok büyüktür. Sadecedevletin teşvikleri yatırımlarıdeğil, özel sektörümüzüngayretleri de bu başarıyı getirdi.Bu nedenle emeği geçenlerikutluyor ve onlara şükranlarımısunuyorum... İnşallah sizlersayesinde <strong>şehri</strong>mizde busektörden hak ettiği payıalacaktır diye düşünüyorum.Bu otelin Çavdarhisar’ayapılması bence gerçektençok önemli bir aşama. Bunun<strong>Kütahya</strong> için bir dönüm noktasıolduğunu düşünüyorum. Otelinbir an önce faaliyete geçmesinigönülden arzu ediyordum.Gerçekten hayallerimizinötesinde, güzel bir otel oldu.”İletişim:Cereller Mah. Başaran UlusoySok. No:22 ÇavdarhisarKÜTAHYATel: (274) 351 22 88Faks: (274) 351 22 89www.anemoncavdarhisar.comroom and a separate multipurposehall. While 100 people capa<strong>city</strong>Aizonai Restaurant gives you theopportunity to start the day with abreakfast full <strong>of</strong> different selections,lunch and dinner also <strong>of</strong>fers a wideselection <strong>of</strong> delights.“We are here for Turkey”Speaking at the opening ceremony,Başaran Ulusoy pointed out the factthat choosing <strong>Kütahya</strong> as the hotel’slocation, which was built afterovercoming many obstacles, ratherthan one <strong>of</strong> the larger cities wasexemplary. Thanking Anemon chainauthorities for taking on hotel’smanagement, Mr. Ulusoy stated thatthis approach was an indication<strong>of</strong> their love <strong>of</strong> the country andthat TÜRSAB sees the commercialmentality in equal weight for themoral it will give to the country.“A turning point for <strong>Kütahya</strong>”Taking his turn to speak at theevent, Governor <strong>of</strong> <strong>Kütahya</strong> talkedabout how <strong>Kütahya</strong> grabbedthe deserved opportunity whichdeserted it until today and went onto say this.“Private sector and most valuableBaşaran Ulusoy who knows thissubject and lead from the frontand those who work with himhave contributed greatly to enabletourism to reach today. Incentivesand investments <strong>of</strong> the state aswell as endeavors by private sectorbrought about this success. For thisreason I congratulate all those whocontributed and I <strong>of</strong>fer them mygratitude... I am thinking that our<strong>city</strong> hopefully will get its deservedshare, thanks to you. The fact thatthis hotel is built in Çavdarhisar isreally an important step. I think thatthis is a turning point for <strong>Kütahya</strong>. Ilong for the hotel to start operatingas soon as possible. It really hasbecome a great hotel exceeding ourexpectations.”Contact:Cereller Mah. Başaran Ulusoy Sok.No:22 Çavdarhisar KÜTAHYATel: +90 (274) 351 22 88Fax: +90 (274) 351 22 89www.anemoncavdarhisar.com<strong>Kütahya</strong> Valisi Şükrü Kocatepe<strong>Kütahya</strong> Governor Şükrü KocatepeTÜRSAB BaşkanıBaşaran UlusoyTÜRSAB PresidentBaşaran UlusoyKASIM 2010 | TÜRSAB DERGİ 19


OTELhotelDERİN BİR NEFESGüral Harlek’te çam kokan termal sularla gelen sağlıkA DEEP BREATHHealth in Güral Harlek that comes from pine scented thermal waters20 TÜRSAB DERGİ | KASIM 2010


Güral Harlek ThermalResort, <strong>Kütahya</strong>’ya 23kilometre mesafede, Ilıcayöresinde sağlık deposutermal suların çam kokularınakarıştığı bir alanda kurulu. 98 odave 200 yatak kapasiteli oteldekonaklarken hem vücudunuzuyenilemeniz, hem de Aizonai antikkenti, Frig Vadisi ve <strong>Kütahya</strong>’yadüzenlenen gezilerle tarih ve kültürdolu günler geçirmeniz mümkün.Huzurlu ve sağlıklı saatlerGüral Harlek’te termal sudan bizzatodalarınızda faydalanabiliyor, dağve orman manzarasıyla ruhunuzudinlendirebiliyorsunuz. SağlıkBakanlığı Kaplıcalar Yönetmeliğikapsamında düzenlenmiş olantesisteki termal su, romatizmalhastalıklar, kronik bel ağrıları,eklem hastalıkları, yumuşak dokuhastalıkları, stres bozuklukları vedaha birçok hastalığın tedavisindetamamlayıcı tedavi olarak sonderece faydalı.Spa ve güzellik merkezi de Türkhamamı, kapalı havuzu, saunası,masaj uygulamaları, vücut ve ciltbakımı seçenekleriyle bu tedavilereeşlik ediyor.Masaj uygulamalarının adlarınıanmak gerek: sağlık masajı, yüzmasajı, taş masajı, antistres masajı,Tai masajı, Bali masajı, Hint başmasajı, bal masajı ve çikolatamasajı...Sadece konaklama değilGüral Harlek Thermal Resortkonaklama seçeneği dışında125 kişilik toplantı salonu, 30kişilik toplantı odası, 10 kişilikçalışma odası ve geniş fuayesiyleiş dünyasına da çalışmalarınıgerçekleştirme imkânı tanıyor.Düzenlenen etkinliğe en uygunortam, pr<strong>of</strong>esyonel bir ekipleyaratılıyor.Ve lezzet...Güral Harlek işletmeye açılmadanevvel mutfak ve restoranlar için uzunbir planlama aşamasından geçmiş vesağlığa en uygun mutfak kriterleribelirlenmiş; ardından bu doğultudaözel mönüler hazırlanmış.Bu sayede Çamlık ve Alakartrestoranlarda, açık terasta, havuzbarında sağlıklı ve lezzetli beslenmeönerilerini değerlendirebiliyorsunuz.İletişim:Güral Harlek Thermal ResortEskişehir Yolu 23. Km.<strong>Kütahya</strong> / TÜRKİYETel: 0274 245 24 50Faks: 0274 245 22 27www.guralharlek.comGüral Harlek Thermal Resort is23 kilometres from <strong>Kütahya</strong>. It issituated in an area where thermalwaters are mixed with pine smells inIlıca region.While staying at 98 room and 200capa<strong>city</strong> hotel you can rejuvenateyour body as well as spendingdays filled with history and cultureby visiting Aizonai antique <strong>city</strong>,Phrygian valley and <strong>Kütahya</strong>.Peaceful and healthy timeIn Güral Harlek you can takeadvantage <strong>of</strong> thermal waters inyour own room, relax with views <strong>of</strong>mountains and forests.Thermal water at the hotel whichadheres to Ministry <strong>of</strong> HealthSpa Management regulationsprovides complimentary treatmentfor ailments such as rheumaticillnesses, chronic back pains, jointcomplaints, s<strong>of</strong>t tissue problems,stress and many more illnesses. Thespa and beauty centre complimentsthese treatments with its Turkishbath, indoor swimming pool, sauna,massage treatments, body and skincare.It’s worth mentioning the names<strong>of</strong> massage applications: healthmassage, face massage, stonemassage, anti-stress massage, Thaimassage, Bali massage, Indian headmassage and chocolate massage...Not just accommodationAs well as accommodation GüralHarlek Thermal Resort also <strong>of</strong>fersbusiness world a 125 personmeeting room, 30 person meetingroom, 10 person workshop roomand a large foyer in a select area tohelp fulfil their tasks.A most suitable ambiance for theevent organised is created with thehelp <strong>of</strong> a Pr<strong>of</strong>essional team.And the taste...Before Güral Harlek was openedto business it went through a longplanning phase for kitchen andrestaurants to determine the mostappropriate health criteria for thekitchen; and then special menus hadbeen prepared in this direction.As a result you can enjoyhealthy and delicious nutritionrecommendations in Çamlık andAlakart restaurants, open terrace,pool bar.Contact:Güral Harlek Thermal ResortEskişehir Yolu 23. Km.<strong>Kütahya</strong> / TÜRKİYETel: +90 274 245 24 50Fax: +90 274 245 22 27www.guralharlek.comKASIM 2010 | TÜRSAB DERGİ 21


RÖPORTAJreportageULUSLARARASI BİR SİVİL İNİSİYATİF:MARMARA GRUBU VAKFISadece <strong>Türkiye</strong>’de değil, uluslararası alanda da sosyal projelerdeimzası tanınan bir sivil inisiyatif: Marmara Grubu VakfıAN INTERNATIONAL CIVIL INITIATIVE:THE MARMARA FOUNDATIONA civil initiative whose signature on social projects is recognized not onlyin Turkey but also in international arena: The Marmara Foundation22 TÜRSAB DERGİ | KASIM 2010


Soldan sağa: Ogan Soysal, Makedonya Cumhurbaşkanı Gjorglii İvanov, Gagavuzya Cumhurbaşkanı Mihail Formuzal, Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bamir Topi, Dr. AkkanSuver, <strong>Türkiye</strong> Jokey Kulübü Başkanı Behçet Homurlu, Avrasya Ekonomi Zirveleri Koşusu Kupası’nın koşusunu kazanan atın sahibi Barış Kaya, Engin Köklüçınar, <strong>Türkiye</strong>Jokey Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ender AydınerFrom left to right: Ogan Soysal, President <strong>of</strong> Macedonia Gjorglii İvanov, President <strong>of</strong> Gagauzia Mihail Formuzal, Albanian President Bamir Topi, Dr. Akkan Suver, Turkey JockeyClub Chairman Behçet Homurlu, Barış Kaya who is the owner <strong>of</strong> the horse that won the Eurasian Economic Summit race, Engin Köklüçınar, Turkey Jockey Club Board MemberDr. Ender AydınerTÜRSAB: Son olarak, MarmaraGrubu Vakfı-TÜRSAB ilişkilerihakkında neler söylemekistersiniz?Akkan Suver: İzin verirsenizbu ilişkileri üç yazarın üçmakalesinden birer cümlearacılığıyla anlatayım.30 Kasım 2002 günü Akşamgazetesinde Oya Berberoğludiyordu ki: “AB toplantılarıçerçevesinde biz ConradOteli’ndeyken, Marmara GrubuVakfı Başkanı Akkan Suver,TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoyve DEİK Başkanı Rona YırcalıBelçika Dışişleri Bakanı’ylagörüşüyordu.”5 Kasım 2003 günü Hürriyetgazetesinde de Tufan Türenç“İftarda dinler mozaiğini biraraya getiren Akkan Suver,Başaran Ulusoy gibi akıllıinsanların sayısı arttıkça<strong>Türkiye</strong>’nin kabuğunu kırıpatması zor olmayacak” cümlesiniyazıyordu.8 Eylül 2005 günü Hürriyetgazetesinde ise Ertuğrul Özkök,Demirel ile yenen başarılı biröğle yemeğini anlattığı yazısında“Yemeği Marmara Grubudüzenlemişti. Organizasyonu daişadamı Başaran Ulusoy yapmıştı”diyordu.Yalnızca bu tespitler dahi, ortayakonan birlikteliğin öneminivurgulamaktadır.Marmara Grubu Vakfı’nınçalışmalarında Başaran Ulusoy’unve TÜRSAB’ın öncülük payı,hakkı ve hizmetleri tartışılmazdır.Daha geniş bir deyimle, TÜRSABailesinin dostluğu MarmaraGrubu Vakfı için unutulmaz vevazgeçilmezdir.other fields, the presidents reinforcedthe importance <strong>of</strong> maximum use <strong>of</strong>existing potential.TÜRSAB: Lastly, What would youlike to say about the relationshipbetween The Marmara Foundationand TÜRSAB?Akkan Suver: With your permissionI would like to convey this relationshipusing a sentence each from threearticles by three writers.On 30 November 2002 in Akşamnewspaper Oya Berberoğlu said:“While we were in Conrad hotel for EUmeetings, The Marmara FoundationChairman Akkan Suver, TÜRSABChairman Başaran Ulusoy and DEIKChairman Rona Yırcalı were havinga meeting with Belgium ForeignMinister.”On 5 November 2003 in Hürriyetnewspaper Tufan Türenç was writing“As long as the number <strong>of</strong> astutepeople as such as Akkan Suverwho brought together the mosaic <strong>of</strong>religions on iftar dinner and BaşaranUlusoy is on the increase, it will not bedifficult for Turkey to break its shell.”Talking about a successful luncheonwith Demirel in his article on7 September 2005 in Hürriyetnewspaper, Ertuğrul Özkök wassaying “The meal was arrangedby The Marmara Foundation.Businessman Başaran Ulusoy madethe organization”.These remarks alone emphasizethe importance <strong>of</strong> togetherness setout. Başaran Ulusoy and TÜRSAB’sleading share, right and effort in theworks <strong>of</strong> The Marmara Foundation isundisputable. In other words, TÜRSABfamily’s friendship is unforgettableand indispensible for The MarmaraFoundation.KASIM 2010 | TÜRSAB DERGİ 25


RÖPORTAJreportageUŞAK’TA HALICILIKYENİDEN DOĞUYORUşak halısı dünyaca ünlü. 500 yıl önce Uşak’ta yüzlerce halıtezgâhı vardı; bugün ise yok denecek kadar az. Uşak halısı Uşakdışında her yerde dokunuyor. Şimdi bunu değiştirme zamanı...2 Ayşim AlpmanCARPET WEAVING IS REBORN IN UŞAKUşak carpet is world famous. There were carpet looms in Uşak 500 yearsago: Now there is only a few <strong>of</strong> them left. Uşak carpet is weaved anywherebut in Uşak. Now is the time to change this...26 TÜRSAB DERGİ | KASIM 2010


Ta beş yüzyıl öncesinedayanır halıcılığınUşak’ta gelişmesive iktisadi bir değerolması. Selçuklu halılarındansonra Türk halı sanatının ikinciparlak devri 16. yüzyılda Uşakve çevresinde dokunan halılarlabaşlar.Uşak halılarıyla ilk olarak 16.yüzyılda İzmir’de yaşayanİngilizler ilgilendi; daha sonraHollandalılar, İtalyanlar,Avusturyalılar ve Almanlar hemsarayları hem de kiliselerindekullanmak için Uşak’a halı siparişetti.Bu halılar Avrupalıların sadecesaray ve kiliselerini süslemeklekalmayıp, ünlü birçok Avrupalıressama da ilham kaynağıoldu. Sanat tarihinde bu halılaryanlış bir bilgiye dayalı olarak,Alman ressam Hans Holbein’ınadıyla anılıyor; oysa Holbein’ındoğumundan çok daha öncede İtalyan ressamları tarafındanresmediliyorlardı.İstanbul camilerinin vesaraylarının Uşak’a halı siparişetmeleriyle daha da geliştibölgede halı dokumacılığı.O yüzyıllarda Sultanahmet,Süleymaniye, Beyazıt, Selimiyeve Fatih camileri bu halılarlabezendi.Avrupa’da uzunca bir süre prestijeşyası olarak kabul gören Uşakhalısının bu popülerliği I. DünyaSavaşı yıllarına kadar devam etti.I. Dünya Savaşı ve sonrasındakiKurtuluş Savaşı dönemindeAvrupa ile olan ticaretin azalmasısebebiyle ise halılar Avrupa’daartık pazarlanmaz hale geldi.İç pazarda da talep azalıp elemeği pahalılaşınca, yüzlerceyıllık bu el sanatı Uşak’ta yavaşyavaş yok olmaya yüz tuttu. İşteşimdi bu gidişata dur demekisteyen başarılı bir iş kadını tekbaşına yaptığı çalışmalarla Uşakhalıcılığını yeniden canlandırmayaçalışıyor. Uşak halısının adınıyeniden dünyaya duyurmayıbaşaran Esma Kıvrak, “UşakHalılarını Koruma ve YaşatmaDerneği”nin de kurucusu…TÜRSAB: Halıcılığa ilginiz nasılbaşladı? Kaç yıldır bu işleuğraşıyorsunuz?Esma Kıvrak: Ben bu sektörleilişkime desinatör olarakbaşladım. <strong>Kütahya</strong> SimavKız Meslek Lisesi El Sanatlarıbölümünü bitirdim. 1996yılına kadar bir halı firmasınınDevelopment <strong>of</strong> carpet weaving witha commercial existence in Uşakgoes back to five centuries ago. Thesecond peak period <strong>of</strong> Turkish art <strong>of</strong>carpet weaning after Seljuk carpetsbegins in 16 th century with carpetsweaved in and around Uşak.English people living in İzmir in16 th century were the first peopleshowing an interest in Uşak carpetsand later the Dutch, Italians,Austrians and Germans orderedcarpets for their palaces andchurches.Not only did these carpets adornpalaces and churches <strong>of</strong> Europeansbut they also became inspirationfor many European painters.In art history these carpets arereferred to with the name <strong>of</strong> Germanpainter Hans Holbein as a result <strong>of</strong>misleading information; whereasthey were pictured by Italianpainters long before Holbein waseven born.With orders beginning to arrive frommosques and palaces <strong>of</strong> İstanbul,the region prospered further.Sultanahmet, Süleymaniye,Bayezıd, Selimiye and Fatihmosques were all furnishedwith these carpets in thosecenturies.Accepted for a long time asitems <strong>of</strong> prestige in Europe,popularity <strong>of</strong> Uşak carpetscontinued until the I. WorldWar years. As a result <strong>of</strong>the decline in trade withEurope after the I. WorldWar and the IndependenceWar, it could no longer bemarketed in Europe. Withfalling demand in domesticUşak Halılarını Koruma ve YaşatmaDerneği’nin de kurucusu Esma KıvrakEsma Kıvrak, founder <strong>of</strong> Uşak CarpetsConservation and SustenanceAssociationmarket and increasing labour costs,this hundreds <strong>of</strong> years old handcraftfaced extinction.At this moment, a successfulbusiness woman who wants to stopthis downward trend is trying torevive the art <strong>of</strong> carpet weavingwith her own efforts. Esma Kıvrakis someone who successfullyannounced the name <strong>of</strong> Uşak carpetsto the world is also the founder <strong>of</strong>“Uşak Carpets Conservation andSustenance Association”...TÜRSAB: How did your interestin carpets start? How manyyears have you been involved inthis business?Esma Kıvrak: My relations withthis sector have started as adesigner. I graduated from craftsdepartment <strong>of</strong> <strong>Kütahya</strong> SimavVocational High School for Girls. Iworked in production, export, anddesign departments <strong>of</strong> a carpetcompany until 1996. I met manyKASIM 2010 | TÜRSAB DERGİ 27


Paris Louvre Müzesi’nde sergilenmekte olanUşak El Halıları göz kamaştırıyorHand woven Uşak carpets in Louvre Museum in Parisare dazzlingimalat, ihracat, desinatörlükbölümlerinde çalıştım. O sıralardabirçok Avrupalı ve Amerikalıhalı tüccarıyla tanıştım. Onlarhalıcılığın sanat yönüne deağırlık veriyor, geçmiş dönemhalı örneklerinin yenidençizilmesini ve üretilmesinitalep ediyor, müzelerde vemüzayedelerde teşhir edilenTürk halıları ile ilgili kitaplardanörnekler getiriyorlardı. Ben deyaptığım araştırmalar sırasında,yurtdışındaki müzelerde,müzayedelerde, koleksiyonlardaUşak halılarının önemli bir yertuttuğunu, bizim ise işin sadeceticari yönüyle ilgilendiğimizi,Uşak’ta Uşak halısının olmadığınıgördüm. 1996 yılında, çalıştığımfirmaya bir proje götürdümve Uşak’ta Uşak halısı üretmekistediğimi söyledim. Kabulettiler, ortak olduk ve bütünkoordinasyonu bana bıraktılar.Aynı yıl ilk üretim atölyesiniburada, Uşak’ta kurdum. Ozamanın valisi Ayhan Çelik’indesteğiyle 1997 yılında açılışıyaptık ve 100 kişilik bir kadroyabu işi öğrettik. Boyahanesiyle,yıkamahanesiyle, kadın patronuve 100 kadar kadın çalışanıyla<strong>şehri</strong>n ilk entegre tesisi olduk.TÜRSAB: Müşterilerinizkimlerden oluşuyor?Esma Kıvrak: Hem iç piyasadahem yurtdışında müşterilerimizvar. Çoğunlukla iç mimarlarlaçalışıyoruz. 2003 yılında AvrupaBirliği Uyum Yasaları gereğinceçıkan bir kanunla halıcılık elsanatları statüsünden çıkarıldı.Biz de artık butik imalat olarakçalışmalarımıza devam ediyoruz.Şu an proje bazlı üretimlerde,bazılarında 20 kişilik, bazılarında30 kişilik bir kadroyla yolumuzadevam ediyoruz. Sanatsal değerigözeterek ve işin özündenödün vermeden çalışmalarımızıyürütüyoruz.TÜRSAB: Üretimkoşullarınızdan bahsedermisiniz…Esma Kıvrak: Gelen siparişleregöre üretilen halı sayısıdeğişmekte. Bir yıl içerisindeen az 50 halı üretiyoruz. Talepfazla olduğu zaman ise bu sayı150-200’e kadar yükseliyor.Tezgâhlarımız 1 metrekare ile150 metrekare arasında halıdokuma olanağı sağlıyor. 90x120cm ebadında, yani 1 metrekarediye adlandırılan bir halıyı birkadın 20 günde bitirir. 30 günEuropean and American carpettraders during that period. They payattention to the art side <strong>of</strong> carpetmaking, demanding redrawing andreproduction <strong>of</strong> previous periods’carpet samples, bringing in samplesfrom books relating to Turkish carpetswhich were exhibited in museums andauctions. During my research I alsocame to realize that Uşak carpets hada special place in museums, auctions,collections abroad and that we wereonly interested in commercial aspect<strong>of</strong> this business, further realizing thatthere were no Uşak carpets in Uşak.In 1996, I took a project to the firmI was working for and told them thatI wanted to produce Uşak carpets inUşak. They accepted it; we becamepartners and they left me to coordinateeverything. Same year we establishedthe first production workshop in Uşak.With the support <strong>of</strong> Ayhan Çelik,Governor <strong>of</strong> Uşak at the time, weopened the workshop in 1997 andtrained 100 people to do the job. Withthe dye house, the wash house, afemale boss and a workforce <strong>of</strong> almost100 women, we became <strong>city</strong>’s firstintegrated enterprise.TÜRSAB: Who are yourcustomers?Esma Kıvrak: We have domesticcustomers as well as overseasones. We mostly work with interiorarchitects.In 2003 the status <strong>of</strong> carpet makingwas no longer considered a handcraftby an act <strong>of</strong> law published byEuropean Union Compliance Law. Wenow continue our work as a boutiqueproduction. At the moment we continueto operate with staff <strong>of</strong> 20 or 30 onproject based production. We continueto operate by observing the art valueand without making concessions fromfundamentals.TÜRSAB. Can you talk aboutproduction conditions…Esma Kıvrak: Carpet productionvaries according to orders arriving.We produce at least 50 carpets in ayear. This number reaches 150-200when the demand is high. Our looms28 TÜRSAB DERGİ | KASIM 2010


çalışan bir kadın ortalama 1,5metrekare halı dokur. <strong>Türkiye</strong>’deve dünyada, halı dokuyankadına en yüksek ödeme yapanorganizasyon biziz. Eski Uşakhalı desenlerinin bire bir aynısınıüretebiliyoruz. Yıldızlı, kuşlu,göbekli, madalyonlu desenlerimüşterinin istediği renklerledokuyoruz. Kanserojen maddeiçermeyen, kendi ürettiğimiz kökboyaları kullanıyoruz.TÜRSAB: “2010 KültürBaşkenti Ajansı”nasunduğunuz, Uşak halıları ileilgili proje hangi aşamada?Esma Kıvrak: Özellikle19. yüzyıldan önce yapılancamilerimizin Uşak el halılarıyladöşendiğini görüyoruz. Ancakdaha sonra hemen hemenhep makine dokuması halılarkullanılmış. 2010 Avrupa KültürBaşkenti kapsamında bir projehazırladık: Tarihi camilerimizinel dokuması Uşak halılarıyladonatılması projesi. Projemizisunduk, kabul gördü, ancakhayata geçirmek için üç yıldırbekliyoruz.TÜRSAB: Girişimci Türk kadınıolarak aldığınız ödüller vargaliba…Esma Kıvrak: 2002’de Dünyagazetesi tarafından Uşak’ın enbaşarılı kadını seçildim. 2005’te,Uşak halılarını yaşattığım için“Yılın En İyi Hizmeti Ödülü”nüaldım. 2008’de GarantiBankası’nın kadın girişimcileryarışmasında “Sosyal GirişimcilikÖdülü”nü kazanan ilk kadınoldum. Ayrıca “Cumhuriyettarihinde halı imalatı ve ticaretiyapan ilk kadın” olarak da birödülüm var. Başlangıçta, “Artıkel halısı olmaz; çünkü bu işinustası bile kalmadı. Bu sevdadanvazgeç” demişlerdi. Ancakben kendime güveniyordum.Kolları sıvayıp işe koyuldum,halı kursları açtım, köy köydolaşıp kadınları dokumacılığaikna ettim, eğitimler verdim vegördüğünüz gibi, onlar şimdi halıtezgâhlarının başında oturuyor.İşte bu şekilde, 14 yıl öncebaşladığımız “orijinal Uşak elhalıcılığını yaşatma” öykümüzübaşarıyla devam ettirmeyeçalışıyoruz.Esma Kıvrak ve çalışma arkadaşlarıEsma Kıvrak and her colleaguesallow us to weave carpets between 1square meter and 150 square meters.A carpet measuring 90cm x 120cm i.e.1 sq. meter takes a woman worker 20days to produce. A woman workingfor 30 days produces 1.5 sq. meters<strong>of</strong> carpet on average. We are the onlyorganization in Turkey and in theworld with the best pay for a womanwho weaves carpet.We can produce an exact match <strong>of</strong> oldUşak carpet designs. We weave star,birds, paunch, medallion patterns inany colour the customer requires. Weuse our own product root dye whichdoes not include any carcinogenicmaterials.TÜRSAB: At what stage is theproject about Uşak carpets youpresented to “2010 CultureCapital Agency”?Esma Kıvrak: First <strong>of</strong> all, we canobserve that mosques built pre 19 thcentury are furnished with UşakKök boya ile boyanan halı dokumaiplikleriCarpet yarn dyed with root dyecarpets. But after that, machineweaved carpets were used almostexclusively. We created a projectwithin the scope <strong>of</strong> 2010 EuropeanCulture Capital: Furnishing historicalmosques with hand woven Uşakcarpets. We presented the project andit was accepted, but we have beenwaiting for three years to implement it.TÜRSAB: Presumably youreceived awards as a Turkishwoman entrepreneur...Esma Kıvrak: In 2002 I was votedthe most successful woman in Uşak byDünya newspaper. In 2005 I receivedthe “Best Service <strong>of</strong> the Year Award”because I kept Uşak carpets alive.I became the first woman to havereceived the “Social Enterprise Award”in women entrepreneurs’ competitionin 2008 which is organized by GarantiBank.I also received an award as the “firstwoman in the republic history to beinvolved in carpet production andtrade”.At the beginning they said “Handwoven carpet no longer exists; becausemasters <strong>of</strong> this craft have disappeared.Give this ambition up”. But I hadconfidence in myself. Rolled my sleevesup and got to work, started carpetweaving courses, visited villages topersuade women to weave, organisedtraining and as you can see, theyare now working on their carpetlooms. Here we are, keep workingsuccessfully to continue our 14 yearold story <strong>of</strong> “Keep alive original Uşakhand carpet craft”.KASIM 2010 | TÜRSAB DERGİ 29


Bölgesel havacılığınyeni ismi Borajet,<strong>Türkiye</strong>’nin mümkünolan her köşesindendaha fazla sayıda insanın uçakyolculuğuyla tanışabilmesi içindurmak bilmez bir çalışmayürütüyor. Bu hedefe ulaşmakiçin en elverişli hava araçlarıseçiliyor, uygun maliyetli orta vekısa mesafeli uçuş planlarıyla yenirotalar belirleniyor, farklı gelirgruplarına ulaşılarak yolcu pr<strong>of</strong>iligenişletiliyor.Borajet’in yolculuğunu GenelMüdür Kadir Peker’den dinledik.Borajet Genel MüdürüKadir PekerBorajet General ManagerKadir PekerTÜRSAB: Borajet’in nasılbir anlayışla faaliyetlerinebaşladığından söz eder misiniz.Kadir Peker: Borajet, <strong>Türkiye</strong>’deatıl kalmış durumda olan bölgeselhavacılık alanında hizmet vermeküzere bugünkü faaliyetlerinebaşladı. 2009 yılında başlayanyapılanma girişimlerimizi vehazırlıklarımızı bu yılın başındatamamladık; nihayet mayıs ayındada uçuşlarımıza başladık.Bölgesel havacılık daha evvelde üzerinde durulan, gerekliyatırımların yapılmadığı veyahavaalanı sıkıntısı yaşandığı gibibaşlıklar altında gazetelerdeyazıların-haberlerin yayımlandığıbir konuydu. Bizim bugünyaptığımız, mevcut atıl meydanlarıkullanabilecek uçakları <strong>Türkiye</strong>’yegetirmek. Aslında geç kalınmış biryatırım bu; nitekim bizim ülkemizhariç, bölgedeki bütün ülkeler buuçakları kullanıyor.TÜRSAB: Bu uçaklar nasıl birteknik donanıma sahip?Kadir Peker: Basit bir matematiğivar bunun; çok büyük rakamlaragerek yok. 400-500 bin nüfuslubir şehirde bir havaalanıoluşturmak için neler gerektiğineilişkin araştırmalar yapılmış vezaten bu araştırmalar üzerinebu uçaklar imal edilmiş; bugündünyanın her yerinde dekullanılıyorlar. Uçaklarımız yüksekvasıflı olmayan sert yüzeylere,sıkıştırılmış toprak veya çimene,Borajet, the new name <strong>of</strong> regionalaviation is working endlessly toenable more people from everypossible corner <strong>of</strong> Turkey to beintroduced to travelling by plane.In order to reach this target mostsuitable airports are earmarked,with affordable middle and shortdistance flight plans new routesare determined, passenger pr<strong>of</strong>ileis enlarged by reaching differentincome groups.We listened to Borajet’s journeyfrom General Manager Kadir Peker.TÜRSAB: Can you talk aboutthe concept with which Borajetstarted its activities?Kadir Peker: Borajet startedits current operations to serve inregional aviation field which hasbeen dormant in Turkey. We startedthe structuring and preparationactivities in 2009 and completedthem at the beginning <strong>of</strong> this year;we eventually started our flights inMay.Regional aviation was already aprevious subject <strong>of</strong> newspaperarticles and news items in areassuch as insufficient investment orshortage <strong>of</strong> airports. What we aredoing today is to bring aircraftsuitable for idle airports to Turkey.In reality this is investment a littlelate; in fact all countries in theregion with the exception <strong>of</strong> ourcountry are already using theseaircraft.KASIM 2010 | TÜRSAB DERGİ 31


nasıl toparlayıp nasıl eğiteceksiniz?Bagajların taşınması, uçağa suyüklenmesi, uçağın çekilmesi,çalıştırılması, gerekli makinelerinalınması, meydana malzemeleringetirilmesi... Bütün bunlar süreciuzatan hadiseler. Bir yandan busüreci işletirken bir yandan hermeydan için ayrı ayrı müracaatedip devletten yetki alacaksınız...Şu anda vasıflı bir ekipleçalışıyoruz ve kurumumuzayönelik müracaatlar artıyor.Bu da havacılık camiasındabir güven oluşturduğumuzungöstergelerinden biri. Personelseçimimizde bizim özelkriterlerimiz bulunmakla birlikte,temelde ana çatıyı oluşturan sivilhavacılık kaidelerini esas alıyoruzelbette. Bu kriterler doğrultusundaseçim yaparken de kişilerin ferdibaşarıları onları asgari kriterlerinüzerine çıkarıyor.TÜRSAB: Ülkemizde bölgeselhavacılığın geleceğine ilişkinneler düşünüyorsunuz?Kadir Peker: Bölgesel havacılığıgeliştirmek bizim ortakmenfaatimiz için gerekli. Bunoktada bizler sadece şirketimizideğil, ülkemizi düşünüyoruz.Havayolları sadece belli büyükmerkezlere insan taşıyor; ülkeninbüyük bölüm havayolundan tamanlamıyla istifade edemiyor. Bizbu bölgelere eğilerek bir yandanturizmimize de destek vermişoluyoruz. <strong>Türkiye</strong> çok zengin birülke; her yerinde bütün dünyanınilgisini çeken doğal, kültürel, tarihideğerler barındırıyor. Bu köşelereinsanları kolaylıkla ulaştıramadıkçakültür turizminin tam anlamıylagelişmesi çok zor. Özetle, havacılıkhizmetlerinin <strong>Türkiye</strong>’nin sadecebelli kesimlerine ait olmadığıdüşüncesiyle harekete geçipbu faaliyetleri yaygınlaştırmakhepimizin görevi.you can’t stop it from gettingbigger. This job is straining us,but at the same time it’s naturallytaking us to a forward point. Thereare difficulties in the structuringperiod; you come across new detailseverywhere you go. For instanceyou can find the right company andpersonnel to fulfil every serviceneeded on a flight from Istanbulto Antalya. But what about otherplaces? Where will you get thefuel, most basic service in a small<strong>city</strong>? How will you round up allyour personnel to train? Collectingthe luggage, loading water ontoBorajet’in uçuş noktalarıBorajet harita üzerindeki şu noktaları birbirine bağlıyor:Adana, Ankara, Antalya, Antalya/Gazipaşa, Edremit/Burhaniye,Bodrum, Bursa/Yenişehir, Denizli, İstanbul, İzmir, KKTC/Ercan,Samsun, Şanlıurfa, Tokat, Trabzon, Üsküp ve Zonguldak.Borajet’s destination pointsBorajet links these points on the map:Adana, Ankara, Antalya, Antalya/Gazipaşa, Edremit/Burhaniye,Bodrum, Bursa/Yenişehir, Denizli, İstanbul, İzmir, TRNC/Ercan, Samsun,Şanlıurfa, Tokat, Trabzon, Skopje and Zonguldak.aircraft, towing theaircraft, starting upengines, purchasingmachinery needed,bringing materialsto the airport...These are allfactors elongatingthe process. Whileon one hand youare engaged in thisprocess, on theother you applyfor each airportindividually toobtain a licencefrom the state...At the momentwe work with aqualified team andapplications are onthe increase. Thisis an indicationthat we created atrust in the aviation circle. While wehave our own criteria when choosingour personnel, we <strong>of</strong> course takecivil aviation rules that constitutethe main fundamental ro<strong>of</strong> as thebasis. As we make choices indicatedby these criteria, a person’s ownsuccess takes them above the basiccriteria.TÜRSAB: What do you thinkabout the future <strong>of</strong> regionalaviation in our country?Kadir Peker: To develop regionalaviation is necessary for our jointbenefit. At this juncture we arenot just thinking <strong>of</strong> our companybut also our country. Airlines onlycarry passengers to certain bighubs; A large section <strong>of</strong> the countryis not exactly benefiting from airtransport. By concentrating onthese areas we also happen tosupport tourism. Turkey is a veryrich country; it possesses natural,cultural, historical values in everycorner which attracts the world’sinterest. If you can’t take peopleto these corners easily, a fulldevelopment <strong>of</strong> culture tourism isvery difficult. Briefly, it is everyone’sduty to spread these activities byacting on the premise that aviationservices doesn’t just belong tocertain sections <strong>of</strong> Turkey.KASIM 2010 | TÜRSAB DERGİ 33


Ünlü coğrafyacıStrabon’a göre,zeytin, üzüm vemeyve ağaçlarıylabezenmiş benzersiz bir yerdiMalatya; Evliya Çelebi’ninkaleminden ise havası suyu gayetlatif, insanı güçlü kuvvetli birşehir.Her dönem önemli bir merkezdi;hem kendini korudu hemçevresini. Bölgenin en büyükve mamur beldesi de oldu,İstanbul’a kadar uzanan Rumkazalarının hareket üssü de.Üstünlüğünü ve asaletini “Daru’r-Rifa” (Saadet, mutluluk kapısı)adıyla kazıdı tarihe.Burada yok yokMalatya, turizm faaliyetlerininher türlüsü için imkân sunan birşehir. Kültür ve tarih olmadanolmaz diyenler <strong>şehri</strong>n herköşesindeki tarihi yapılara,müzelere, arkeolojik değerlere;doğa turizmi meraklıları yemyeşilovalara eşlik eden kaynak sularıile rengârenk meyve bahçelerine;macera tutkunları çılgın akarsularile derin kanyonlara, şelalelere;sağlık tazelemek isteyenlerşifalı içmelere; avcılık tutkunlarıfarklı av hayvanlarını saklayanormanlara kendini bırakabiliyor.According to the famous geographerStrabon, Malatya was a uniqueplace adorned with olive, grape andfruit trees; words <strong>of</strong> Evliya Çelebidescribes it is a <strong>city</strong> whose air andwater is rather pleasant and itspeople strong.It was an important place inevery era; it was well protectedans provided protection for itssurrounds too. It became thebiggest and most thriving townin the region, as well as being thedeparture point for Greek towns onroute to İstanbul. It engraved itssupremacy and nobility in historywith the name “Daru’r-Rifa” (gate <strong>of</strong>feli<strong>city</strong>, happiness)There is everything hereMalatya is a <strong>city</strong> able to <strong>of</strong>feropportunities for tourism activities<strong>of</strong> all types. Those who can’t dowithout culture and history canavail themselves to historicalbuildings dotted around the <strong>city</strong>;those who love nature tourism canvisit coulurful orchards with springwaters accompanying the greenpleasant pastures; adventure loversto deep canyons with wild riversand waterfalls; those who wish torecuperate their health to healthyspas; those interested in hunting t<strong>of</strong>orests full <strong>of</strong> prey.TÜRSAB heyeti Malatya veNemrut’taydıTÜRSAB heyeti, Malatya Valiliği’nin davetlisi olarak 3-5 Ekim2010 tarihleri arasında şehirde bir inceleme gezisi gerçekleştirdi.Aslantepe Höyüğü’nü, Battalgazi ilçesindeki tarihi eserleri,Darende ve çevresini kapsayan bir program çerçevesinde geçirilen4 Ekim gününün akşamında “Malatya Turizmi” konulu bir paneldüzenlenerek bölgedeki turizm olanakları konusunda görüşlerdile getirildi. 5 Ekim günü ise Nemrut Dağı ve Arapgir ilçesindekigezilerle etkinlik tamamlandı.TÜRSAB delegation was inMalatya and NemrutTÜRSAB delegation, invited by the Governorship <strong>of</strong> Malatya, paid aninspection visit to the <strong>city</strong> between 3-5 th October. On the evening <strong>of</strong> 4 thOctober which also included visits to Aslantepe Höyük, to historicalremains in Battalgazi town, to Darende and its surrounds, a panel on“Tourism in Malatya” was organized to discuss tourism opportunities inthe area. The visit was completed on 5 th October after visits to NemrutMountain and Arapgir.KASIM 2010 | TÜRSAB DERGİ 35


AslantepeŞehir merkezine 4 kilometre mesafede Orduzu mevkiinde bulunan Aslantepe Höyüğü’ndeki buluntular tüm dünyanın dikkatlerini üzerineçekiyor; zira “dünyanın ilk sarayı” burada bulunuyor.Farklı odaların birleşmesine dayalı kompleks bir yapı taşıyan sarayın altında ortaya çıkarılmayı bekleyen farklı arkeolojik tabakalar bulunuyor.Kalkolitik dönemden kalan ve MÖ 3 binli yıllara tarihlenen kerpiç saray, insanlık tarihinde devlet sisteminin nasıl başladığına, şehir sistemininnasıl oluştuğuna dair önemli ipuçları barındırıyor. Saraydan çıkan 5 bin küçük, 2 bin 200 büyük mühür, bürokrasinin ve devlet sistemininvarlığını işaret ediyor. Taştan inşa edilmiş kanalizasyon sistemi ise tarihteki ilk örnek olarak şehircilik adına önemli bir veri teşkil ediyor.Höyükteki kazı çalışmaları 1961 yılından bu yana İtalya La Spienza Öğretim Üyesi Pr<strong>of</strong>. Dr. Marcella Frangipane başkanlığındaki ekip tarafındansürdürülüyor.Aslantepe’de kazı çalışmaları hızla devam ederken, bir yandan dahöyüğün bir açık hava müzesi haline getirilmesi yolunda altyapıçalışmaları hayata geçiriliyor. Bu çerçevede ilk girişimlerden biri,yürüyüş yollarının genişletilmesi. Orduzu Belediyesi kontrolündeözel bir şirket tarafından sürdürülen çalışmalarla höyük etrafındakiyollara parke taş döşenmesi ve yol boyu ışıklandırmalar yapılmasıöngörülüyor. Bu düzenleme tamamlandığında Aslantepe Höyüğütüm dünyadaki meraklılarının rahatça ziyaret edebileceği birdeğer haline gelecek.Aslantepe Höyüğü’nde yakın zamanda günyüzüne çıkarılan enönemli buluntular, Geç Hitit dönemine ait iki rölyef. Bu rölyeflerinbirinde, savaş sonrası birbirine barış çubukları veren kartal başlı ikikral tasvir ediliyorMost important recent finds unearthed in Aslantepe Höyük are tworeliefs from late Hittite period. In one <strong>of</strong> those relieves, two eagleheaded kings exchanging peace pipes are depictedAslantepeLocated in Orduzu area 4 kilometers from the <strong>city</strong> centre, findings in Aslantepe Höyük isdrawing the attention <strong>of</strong> the whole world; as “the world’s first palace” is located here.Having a complex structure based on merging different rooms together, the palace hasvarious archaeological layers waiting to be unearthed.Remaining from Caltholitic age and dating back to 3 thousand BC, the mudbrick palacecontains important clues as to how the state system was started in the history <strong>of</strong>humanity and how the <strong>city</strong> system was created. 5 thousand small and 2 thousand 200large stamps discovered in the palace points at existence <strong>of</strong> bureaucracy and a statesystem. Sewerage system built from stones constitutes an important data as to the firstexample <strong>of</strong> urbanism in history.Diggings in the Höyük have been ongoing since 1961 and are carried out by a team leadby Pr<strong>of</strong>. Dr. Marcella Frangipane, an associate in Italian La Spienza.While the excavation works are continuing rapidly, structural work is underway toturn the site into an open air museum. One <strong>of</strong> the first initiatives in this respect is thewidening <strong>of</strong> walkways.With the works carried out by a contractor under the control <strong>of</strong> Orduzu Municipality, it issuggested that paving stones and lighting along the road should be installed. When thisarrangement is complete Aslantepe Höyük will become a valuable site that can be visitedby all aficionados worldwide.KASIM 2010 | TÜRSAB DERGİ 37


Bir dünya kayısıMalatya deyip de kayısıdanlaf açmamak elbette olmaz.Hem sağlık hem lezzet deposubu güzel meyve tazesiylegünkurusuyla, tatlısıylaşekerlemesiyle, reçeliylepestiliyle <strong>şehri</strong>n her tarafındagözleri dolduruyor.Tarihi kaynaklara göre kayısınınanavatanının Türkistan, OrtaAsya ve Batı Çin’i içerisine alançok geniş bir bölge olduğusanılıyor; Anadolu topraklarıise MÖ 4. yüzyılda tanışmışkayısıyla. Yolculuğun devamışöyle: MÖ 1. yüzyılda Ermenitüccarlar aracılığıyla İtalyave Yunanistan; 13. yüzyıldaİspanya ve İngiltere; 17.yüzyılda da Fransa ve Amerika.Kayısı çekirdeği kabuk ileiçten meydana geliyor vemeyve ağırlığının %12’sinioluşturuyor. Acı çekirdek ilaçve kozmetik sanayiinde, tatlıçekirdek ise gıda sanayiindekullanılıyor. Bununla dabitmeyip, çekirdek içialındıktan sonra geriyekalan kabuk yakacak olarakdeğerlendiriliyor.without talking about apricot. Thisgreat fruit packed with health anddelight fills the air with fresh onesand sundried ones, with its dessertsand confectionary, with its jams andpulp.History sources think that apricotoriginates from a large region whichincorporates Turkistan, Middle Asiaand Western China; Anatolia wasintroduced to apricot in 4 th centuryBC. The story went on to: Italy andGreece in 1 st BC with Armeniantradesmen, to Spain and England in13 th century; to France and Americain 17 th century.The core <strong>of</strong> apricot consists <strong>of</strong> ashell and an inner core and makesup 12 percent <strong>of</strong> the total weight<strong>of</strong> the fruit. Bitter core is used inmedicine and cosmetic industrywhile the sweet core is used in foodindustry. However that’s not all,as the empty shells are used asfirewood.Thousands years oldsettlementsHosting history in every corner,Malatya houses many historicalremains and archaeological values.Specially Höyüks (burial mounds)dotted around in almost every towncentre <strong>of</strong> the <strong>city</strong> are rare examples.Fethiye Höyük and Kuruçay Höyükin Yazıhan, Karahöyük, İsahöyükand Morhamam Höyük in Arguvan;Eşref Höyük and Güzelyurt Höyük inKuluncak; Ören Höyük and İkincilerHöyük in Akçadağ are areas <strong>of</strong>settlements carrying traces <strong>of</strong>calcholitic age, bronze age, iron age,Hittite era.Aslantepe Höyük in Orduzu hasbecome a focal point for bothMalatya and Turkey, thanks toregular excavations that has beenongoing for a long time.Binlerce yıllık yerleşimlerHer köşesinde tarih barındıranMalatya’da çok sayıda tarihieser ve arkeolojik değerbulunuyor. Özellikle de <strong>şehri</strong>nneredeyse her ilçesine yayılmışhöyükler çok sık rastlanmayantürden. Yazıhan’daki FethiyeHöyük ile Kuruçay Höyük;Arguvan’daki Karahöyük,İsahöyük ve MorhamamHöyüğü; Kuluncak’taki EşrefHöyük ve Güzelyurt Höyük;Akçadağ’daki Ören Höyükve İkinciler Höyük kalkolitikçağdan, tunç çağından, demirçağından, Hitit dönemindenizler taşıyan yerleşim alanları.Orduzu ilçesindeki AslantepeHöyüğü ise uzun zamandırsürdürülen düzenli kazıçalışmaları sayesinde hemMalatya ve <strong>Türkiye</strong>, hem detüm dünya için büyük birkültürel değer olarak insanlıklabuluşuyor.Malatya yöresine ait etnografik eserlerEthnographic articles belonging to Malatya region38 TÜRSAB DERGİ | KASIM 2010


GÜNCELactuelPASAPORT POLİSİYÜZÜNÜ YENİLİYORAtatürk Havalimanı polisi, ünlü karikatürist SalihMemecan’ın çizgileriyle yüzleri güldürmeyi hedefliyor Semih BüyükkurtTHE PASSPORT POLICE IS GETTING A FACELIFTAtatürk Airport police are putting a smile on people’s faces with drawings <strong>of</strong>famous cartoonist Salih Memecan this time40 TÜRSAB DERGİ | KASIM 2010


Atatürk Havalimanıpasaport polisi,müşteri memnuniyetiodaklı hizmetanlayışını daha da ilerletmek,yolcuları uçuşa hazırlamak vepasaport polisinin standartlarınıyükseltmek için yoğun bir çalışmaiçerisinde.Bu çalışmalara başlamadan öncepasaport polisiyle ilgili olarak 14ay içinde iletilen 814 yazılı şikâyetincelendi. Yıllık 30 milyon yolcuyaoranlandığında bu miktarın çokfazla olmadığı düşünülse de,hedef sıfır hatayla çalışmak. Buinceleme neticesinde üç anabaşlık ortaya çıktı. Bunlardanbirincisi personelin davranışstandardının sağlanması, ikincisiteknik donanımdaki yetersizliklerinsaptanıp giderilmesi ve üçüncüsüyolcunun bilinçlendirilmesi.Bu doğrultuda bir yandanyenilenen teknik donanıma,personele verilen eğitimler eşlikediyor. Pasaport polisi sayılarıher geçen gün artan yolcularınıuçuş kuralları konusundabilinçlendirmek için karikatüristSalih Memecan’ın çizgileriylerenklenen afişlerle havalimanlarınıdonatmayı planlıyor.Daha verimli bir hizmetAtatürk Havalimanı pasaportpolisleri her gün çok sayıdayolcuya hizmet veriyor. Bu sayıyaz sezonunda binlerle, hatta onbinlerle ölçülüyor. Ağustos ayındagünlük yolcu sayısının 65 bininüzerinde olduğu, tespitler arasındayer alıyor. Bu noktada personelinyolcuların taleplerini aksaksızyerine getirmek için her gün zorlusınavları atlatması gerekiyor veelbette bu yorucu tempo dahagelişmiş fiziki şartlarda, daha iyibir teknik donanımla çalışabilmeihtiyacını artırıyor.Özellikle dış hatlarda, pasaportkontrolünde görev alan polisleredüşen görev bir hayli ağır.Birincisi, yurtdışından gelenyolcu, genellikle uçuş kültürü çokdaha gelişmiş olduğundan vehavaalanında göreceği muameleülkeyle ilgili ilk izlenimlerinioluşturacağından, her ayrıntıyadaha eleştirel bir gözle bakıyor.İkincisi, Emniyet teşkilatı mensubuolması ve üzerindeki görevinülkeyi, ülke sınırlarını korumakla,kamu güvenliğini sağlamaklatemellenmesi, bu bölümde görevalan personelin yolcuya “müşterimemnuniyeti” esaslı bakmasınıAtatürk Airport passport police arein the midst <strong>of</strong> an intensive studyto further customer satisfactionoriented service concept, preparepassengers for the flight and raisepassport police standards.Prior to this study, 814 registeredcomplaints relating to passportpolice received in 14 months wereanalyzed. Despite the thoughtthat the number is not that highespecially when annual passengernumbers <strong>of</strong> 30 million is taken intoaccount, the target is to work withzero error. As a result <strong>of</strong> this studythree main headings have emerged:First <strong>of</strong> these is standardizingbehaviour <strong>of</strong> personnel; second isidentifying and resolving deficienciesin technical equipment; third ispassenger awareness.Technical equipment, renewed as aresult <strong>of</strong> this study, is accompaniedby training provided for personnel.In order to make increasing numbers<strong>of</strong> passengers aware <strong>of</strong> the rules <strong>of</strong>flying passport police are planningto adorn airports with colourfulposters drawn by cartoonist SalihMemecan.A more effective serviceAtatürk Airport passport policeprovide service to numerouspassengers every day.This number reaches thousandsor even tens <strong>of</strong> thousands insummer seasons. The recordsshow that daily passengernumbers in August can exceed 65thousand.At this point, in order to fulfilcustomer’s demands withoutfailing, the personnel go throughdifficult tests everyday and <strong>of</strong>course they deserve to work inbetter physical conditions, withbetter technical equipment in thistiring pace.A large slice <strong>of</strong> responsibility fallsespecially on personnel workingin international terminal. First<strong>of</strong> all, a passenger arriving fromabroad will have a more criticaleye in every detail because theycome from a more developed flightculture and are more conscious <strong>of</strong>the treatment they will receive atthe airport which will form theirfirst impressions <strong>of</strong> the country.Secondly, the fact that personneldeployed in this area is a member<strong>of</strong> the security organizationand the basic responsibilitybeing to protect this country,borders <strong>of</strong> the country and toKASIM 2010 | TÜRSAB DERGİ 41


azen güçleştirebiliyor. Üçüncüsü,farklı dillerden, dinlerden,ırklardan ve kültürlerden insanlarahitap edebilmek, kişilerin mevcuteğitim ve kültürünün üzerinde birdonanıma sahip olmak için dahaçok çaba sarf etmesini gerektiriyor.Güler yüzlü bir personelPersonelin davranışstandardizasyonu konusundailk girişim, pasaport polislerininyolcuyla karşılaştığı andanitibaren atması gerekenadımların belirlenmesi ve budoğrultuda eğitim çalışmalarıdüzenlenmesi. Pasaportpolislerinin belirlenmesinde fizikigörünüm, yabancı dil bilgisi gibinitelikler daha da önem kazanıyor.Bugün dış hatlarda görev alanpolislerin büyük çoğunluğuyolcuyla anlaşabilecek kadarİngilizce biliyor; bunun dışındaArapça, Fransızca, Almanca, Rusça,Bulgarca gibi diller bilen çalışanlarda mevcut.Teknik donanım yenileniyorGelişme yolunda önemliunsurlardan biri de teknikdonanım. Bu çerçevedepasaport kontrol bankolarınınve bilgisayarların yenilenmesi,ekonomik ömrünü doldurancihazların değişmesi, işletimsisteminin geliştirilmesi önemlihedeflerin başında yer aldı. Yenipasaport sisteminin gerisindekalmamak için, yaz sezonunagirmeden önce bu sisteme uygunoptik okuyucular bankolarayerleştirildi. Bu sayede artıkbilgiler elle yazılmayıp sadece 3saniyede sisteme aktarılıyor vehata payı ortadan kalkıyor.Pasaport kontrol bankolarının hepsiyakında bu bankolarla değişecekAll passport control booths will soon bereplaced by these boothsprotect its people may make itdifficult for them to base theiroutlook on passengers “customersatisfaction” point <strong>of</strong> view.Thirdly, more effort needs to bemade in order to be equippedabove existing education andcultural levels <strong>of</strong> people, to beable to address people fromdifferent languages, religions, raceand culture.Smiling personnelFirst approach in personnelstandardization was to identifyfirst steps an employee may takewhen meeting a passenger for thefirst time and organizing trainingworkshops in this direction.Attributes such as physicalappearance, foreign languageskills were given more importancewhen selecting passport policepersonnel. Today, almost all <strong>of</strong>the personnel in internationalterminal know enough English tocommunicate with the passenger;in addition to that there ispersonnel who speak languagessuch as Arabic, French, German,Russian, Greek.Technical equipment isupgradedAnother important point <strong>of</strong>improvement is technicalequipment. The target within thisframework was to renew passportbooths and computers, changedevices that reached end <strong>of</strong> theireconomical life, improve computersystems. To avoid being leftbehind <strong>of</strong> new passport systems,optical readers suitable for this42 TÜRSAB DERGİ | KASIM 2010


Bir diğer yenilik ise pasaportkontrol bankolarına ilişkin; zirapasaport işlemini gerçekleştirenpasaport polisleri 1.5 metrekarelikbir alanda görev yapıyor vegün boyunca ortalama 600-800 kişinin pasaport işlemlerinigerçekleştiriyor. Personelinhem küçük bir alanda kapalıkalmasına, hem de yolcuylayanlış bir hiyerarşi içindekonumlanmasına yol açanpasaport kontrol bankolarınınyerine yenileri tasarlandı. Beyazrenkli ve üstü açık bu yenibankolarda yolcu, bankodakigörevliden daha yüksektedeğil, ortalama göğüs hizasındabulunuyor.Ve bir başka rahatlatıcı unsur:Yolcu trafiğinin olmadığızamanlarda, pasaport polisleribankoları içinde bilgisayarağındaki müzikleri dinleyerek,gün içinde yüklendiği negatifelektriği üzerinden atabiliyor.Küçük teknik meselelerde çözümlendikten sonraönümüzdeki yıl bahar-yazaylarında Atatürk Havalimanı’nıntümüyle yeni pasaport kontrolbankolarıyla donatılmış olmasıhedefleniyor.Yolcuya da iş düşüyorPersonelin eğitimi son dereceönemli, ama bu tek başına yeterlideğil; toplumun gelişmesineilişkin bir hamle yapılmasıgerekiyor. Uçak yolcuğu içinekonomik seçeneklerin artması vegüzergâhların çeşitlenmesi yolcusayısını her geçen gün artırıyor;yıllık 1,5-2 milyonluk yolcu artışıgerçekleşiyor.Pasaport polisinin bu konudasaptadığı gereklilik ise yolcularınbilinçlendirilmesi oldu. SalihMemecan’ın adı tam bu aşamadagündeme geldi. Ünlü karikatüristmaharetini konuşturdu ve çok kısazamanda çizimleri tamamladı. Bukarikatürler eşliğinde hazırlananafiş ve broşürler beş ayrı dileçevrildi.Şimdi sıra herkesin üzerine düşensorumluluğu üstlenmesinde vebütün bu çabaların sonuçlarınıngörülmesinde…system was installed in boothsbefore the summer season hadbegun. Information is longer enteredby hand.It is entered into the system in 3seconds with the new equipment,thus eradicating the element <strong>of</strong>human error.Another change is related topassport booths; The reason for thatis an <strong>of</strong>ficer working on passportduty works in a 1.5 square meterbooth and processes 600-800passports on average.This results in personnel to workin a confined space as well ascreating a hierarchical barrier withthe passenger which is why the oldbooths were redesigned.These new booths which are whitein colour with an open top are nohigher than the <strong>of</strong>ficer in it but atchest height. And another relaxingelement: when passenger trafficeases <strong>of</strong>f, it is possible to listenchoices <strong>of</strong> music available in thenetwork.After resolving small technicalissues, Atatürk airport will beequipped completely with newbooths in spring-summer monthsnext year.Passengers haveresponsibility tooPersonnel training is highly crucialbut it is not enough on its own;A move relating to improving thesociety needs to be made.Passenger numbers are increasingevery year due to increases ineconomical choices in travellingby plane and variations in routes;passenger numbers are increasing1.5 – 2 million annually.The need identified by the passportpolice in this area is passengerawareness.Salih Memecan’s name enteredthe agenda at this stage. Famouscartoonist made his skill do thetalking and he completed hisdrawings in a very short time.Posters and leaflets created withthese cartoons are translated int<strong>of</strong>ive different languages.It is now everyone’s turn to shoulderthe responsibility and see the results<strong>of</strong> all this effort...Salih Memecan tarafından çizilenkarikatürler yolcuya “fazla sözegerek bırakmadan” yol gösteriyorCartoons created by Salih Memecanguide passengers “without leavingmuch to words”KASIM 2010 | TÜRSAB DERGİ 43


NOT DEFTERİnotebookKANSER YOKTUORKİNOS BOLDUHavalar soğuk. Denize girmek, deniz kıyısında bir çay içmek cesaret ister. Peki, bu yüzden eve mi kapanacağız?Müzeler tatil günleri için şimdi en güzel seçenek. Hele arkeoloji müzeleri tam bir şölen vaat ediyor. Bu sayıda ilginçnotlarımız işte o şölenden. Ve keşfetmenin çekiciliğinden... Ne de olsa arkeoloji, 8.500 yıl önce yaşayanlarınboyunu posunu, hastalıklarının çeşidini ve hatta neler yiyip içtiğini bile söyleyebiliyor2 Aylin ŞenTHERE WAS NO CANCER THERE WAS PLETHORA OF TUNAThe weather is cold. Swimming in the sea, drinking a glass <strong>of</strong> tea by the sea requires nerves. So, are we going to bestuck at home because <strong>of</strong> this? Museums are the perfect choices for days <strong>of</strong>f at the moment. Especially archaeologymuseums are promising a feast. Our interesting notes in this edition are from this festival. And about the appeal <strong>of</strong>discovering… After all, archaeology can tell us about the height <strong>of</strong> people who lived 8500 years ago, variety <strong>of</strong>diseases they suffered and even about food and drink they consumed44 TÜRSAB DERGİ | KASIM 2010


GEZİtravelİRAN DA TURİST BEKLİYORKadın ziyaretçilerin başını örtmesi gerekiyor... Deniz, kum tatili sevenlere hitap etmiyor...Geceleri de bir hayli sakin geçiyor.. Yine de İran, zengin tarihine ve dünyadaki, özellikle debölgedeki “İran merakına” güvenerek turist bekliyor2 Aylin Şen Özgür Açıkbaş


TahranTehran<strong>Türkiye</strong>’nin turizmrakamlarında İransürpriz bir atak yaptı.Geçtiğimiz yıllarda ilkbeş arasında yer almadığı halde,2010 rakamlarına göre turistsıralamasında ikinci sıraya çıktı.İranlı turistler toplamda yüzde11.37 gibi yüksek bir oranla payaldı.Oranları sayıya çevirirsek, yılda500 bin İranlının <strong>Türkiye</strong>’yiziyaret ettiğini söylemekmümkün. Oysa, <strong>Türkiye</strong>’denİran’a gidenlerin sayısı sadece onbinlerle ifade ediliyor. İran iştebu tabloyu eşitlemek için turizmhamlesiyle kapılarını açmayaçalışıyor; <strong>Türkiye</strong>’den turistIran made a surprise attack on tourismnumbers in Turkey. Despite not rankingin the top five in previous years,Iran took the second place in touristrankings according to 2010 figures.Iranian tourists managed to achieve ashare <strong>of</strong> 11.37 percent in total.When you convert these rates tonumbers, it is possible to state that500 thousand Iranians visit Turkeyannually. However, the numbersgoing in the opposite direction fromTurkey to Iran is represented withtens <strong>of</strong> thousands. This is why Iran isopening up its borders with a move intourism to even the numbers; they areexpecting tourists from Turkey. Iran,led by Tehran, has features that canamaze its visitorsTahran sokaklarında sıkçagörebileceğiniz motorsikletlerMotorcycles that you can <strong>of</strong>tensee in streets <strong>of</strong> Tehran48 TÜRSAB DERGİ | KASIM 2010


ekliyor. İran başta Tahran olmaküzere, ziyaretçilerini şaşırtabileceközelliklere sahip.Tahran: Sıcak YerTahran, BritannicaAnsiklopedisi’ne göre, “sıcakyer” anlamına geliyor.Gerçekten de İran’ın başkentiyaz aylarında konuklarını sıcakdalgasıyla karşılıyor. Bu nedenleziyaretçilere daha çok baharayları tavsiye ediliyor.Yine de, yüzme havuzlu veklimalı lüks oteller yaz aylarını dayaşanır kılıyor. Az sayıdaki turistive Arap dünyasından çok sayıdakiişadamını ağırlayan oteller, uydutelevizyonu gibi çağdaş imkânlarda sağlıyor.Peki, otelde kapalı kalmak içingitmediğinize göre, Tahran’da neyapmalı? Nereleri gezip görmeli?Bu soruya önce kentin nüfusuylayanıt vermek gerekiyor; çünküTahran, bugünkü tahminiTehran: A hot placeThe name Tehran, according toEncyclopaedia Britannica, means “ahot place”. In fact capital <strong>of</strong> Iran greetsits visitors in summer months with aheat wave. This is why the visitors arerecommended to visit in spring monthsusually.But luxurious air conditioned hotelswith swimming pools make summermonths bearable. Welcoming a fewtourists and many Arab businessmen,hotels <strong>of</strong>fer modern facilities such assatellite television.So, as we don’t travel just to stay inhotels, what is there to do in Tehran?Where should be visited and seen?This question should be answeredwith the <strong>city</strong>’s population first andforemost; because Tehran with anestimated population <strong>of</strong> 15 million is agiant metropolis. That’s why it is noteasy to get around the <strong>city</strong>. Hotels andtourism agencies tell you about themajor places <strong>of</strong> interest prior to yourvisit. Bazar-ı Bozurg, which means theSadabad Sarayı’nda bulananyemek salonlarından biriOne <strong>of</strong> the dining rooms inSadabad PalaceTahran sokakları veçarşısı (yanda)Streets <strong>of</strong> Tehranand its market (side)Covered Market... Sadabad CultureComplex... Gülistan Palace... NationalCarpet Museum... and the resortknown as Derbend...Where can you visit?Aside from the tourists, Derbendleads the list <strong>of</strong> breathing spaces forthe residents <strong>of</strong> Tehran. Thereforewe should start our tour from there.Derbend is the name <strong>of</strong> a special areaon the outskirts <strong>of</strong> a mountain in thenorth <strong>of</strong> the <strong>city</strong>. The place with its teahouses and kebab shops is floodedwith residents <strong>of</strong> Tehran at weekends.It is possible to get to Derbend withtaxis and shared taxis. From there,those who wish, can go further up themountain with a cable car and have abird’s eye view <strong>of</strong> Tehran.Covered market is a place which canbe visited in summer and winter; infact it is one <strong>of</strong> those “must visit”places. With handcrafts, gifts carrying


İran Ulusal Müzesi ve müzedesergilenen eserlerden bazıörneklerIran National Museum andsome examples <strong>of</strong> itemsexhibited therenüfusu 15 milyona ulaşan devbir metropol. Bu yüzden kentidolaşmak çok kolay değil. Zatenotel yönetimleri veya turizmacenteleri, gezilebilecek başlıcayerleri daha başta söylüyor:Bazar-ı Bozurg, yani Kapalıçarşı...Sadabad Kültür Kompleksi...Gülistan Sarayı... Ulusal HalıMüzesi... Ve Derbend diyebilinen mesire yeri...Nerelerde gezilebilir?Turistler bir yana, Tahranlılariçin Derbend nefes almamekânlarının başında geliyor.Onun için turumuza oradanbaşlayalım. Derbend, kentinkuzeyindeki dağın yamacındakiözel alana verilen isim. Sayısızçayhane ve kebapçısıyla haftasonu tatillerinde Tahranlılarınakınına uğruyor. Derbend’etaksi ve dolmuş-taksiyle gitmekmümkün. Oradan da dileyenlerteleferikle dağın yukarılarınaçıkıp Tahran’ı kuşbakışıseyredebiliyor.Kapalıçarşı ise yaz kışgidilebilecek, hatta “gidilmesigereken” yerlerden. El işleri,zengin Pers kültüründenGülistan Sarayı’ndaki salonlardanbiri ve sarayda bulunan tahtOne <strong>of</strong> the halls in Gülistan Palaceand a throne in the palace50 TÜRSAB DERGİ | KASIM 2010


TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy ve beraberindeki heyet,<strong>Türkiye</strong> Cumhuriyeti Tahran Büyükelçisi Ümit Yardım’ıziyaret etti. Ziyaret sırasında <strong>Türkiye</strong> ile İran arasındakiilişkilerin geliştirilmesi konusunda bilgialışverişinde bulunuldu. Ziyaret sırasında bahçede bulunanağaçların ilk isim tabelasını da Başaran Ulusoy çaktıTÜRSAB President Başaran Ulusoy and his entourage visitedRepublic <strong>of</strong> Turkey’s Ambassador to Tehran Ümit Yardım.Exchange <strong>of</strong> information to develop relations between Turkeyand Iran took place during the visit. The first name plate forthe trees in the garden was knocked in place by BaşaranUlusoyKASIM 2010 | TÜRSAB DERGİ 51


Kiros SilindiriDünyanın sayılı müzelerinden British Museum ile İran UlusalMüzesi arasında yapılan anlaşma gereğince, Kiros Silindiri kısa birsüre için İran Ulusal Müzesi’nde sergilenecek.İsmini MÖ 6. yüzyılda Babil’i fetheden Pers hükümdarı BüyükKiros’tan alan, 23x11 santimetre ebadındaki bu küçük kil silindirinüzerinde Babil çiviyazısıyla yazılmış bir bildiri bulunuyor. Babil’infethinin ardından yayınlanan bildiride, Büyük Kiros’un kazandığısavaşların kayıtları ve kanunlarının yanı sıra, kraliyet soyuyla ilgilibelgelere de yer veriliyor. Kiros’un bildirisi, Babilli kölelerin serbestbırakılması ve özgür bir yaşam sürmesi gerektiğinden bahsettiğiiçin, kimi kesimler tarafından “ilk insan hakları bildirgesi” olarak dakabul ediliyor.Cyrus CylinderAs part <strong>of</strong> an agreement signedbetween British Museum, one <strong>of</strong>world’s most respected museums, andIran National Museum, Cyrus Cylinderwill be exhibited in Iran NationalMuseum for a short time.Taking its name from Persianking Cyrus the Great who invadedBabylon in 6BC, the cylinder whichis 23cm x11cm in dimensions has onit a written declaration in Babyloncuneiform. The declaration, publishedafter the conquest <strong>of</strong> Babylon,contains documents relating torecords <strong>of</strong> battles Cyrus the Great haswon, his rulings as well as documentsrelating to royal family. Because thedeclaration by Cyrus mentions thatslaves should be freed and allowed tolead a free life, it is also considered asthe “first declaration <strong>of</strong> human rights”by some sections.izler taşıyan hediyeliklerleİstanbul’daki benzerini hatırlatanbir mekân...Şah’ın “yarım bacakları”İslam devrimi öncesinde Tahransokakları Şah ve ailesininresimlerinden geçilmezdi; hattataksilerde, evlerin girişinde bilebu resimleri görmek mümkündü.Oysa günümüzde Şah’ın adı–sanki hiç var olmamış gibi–anılmıyor. Yine de, saraylarıyerli yabancı turistlere açık. VeTahran’a yolu düşenlerin mutlakaama mutlaka gitmesi gereken“müzeler”den.Bugün yine “müze” olarak anılanSadabad Sarayı, Şah’ınikamet yeriydi. İçi debunu yansıtan birşatafat sergiliyor.Onlarca odası,antika eşyası vekristalleriyle gözkamaştırıyor. Ancak,refakatçileriniz,gözleriniz o lükslekamaşmadan önce,Saray’ın girişindekiilginç tabloya dikkatçekecektir: Bir çift “bacak heykeli”.Yarım bacaklar Şah’ın devasaheykelinden geriye kalanlar...İslam Devrimi sırasında heykelkırılıp sökülmüş... Ama, kimbilirneden, geride yarım bacaklarıkalmış.Şah’ın ardındabıraktıkları sadeceheykelinin parçalarıdeğil elbette. UlusalMücevher Müzesi,neredeyse “ibret”belgeleri gibi Şah veailesinin tahtlarını,taçlarını, paha biçilmezmücevherlerinisergiliyor.Bütün bu duraklarlaTahran, yüzyılların içiçe geçtiği, kimi zamandünle bugünün yerdeğiştirdiği bir başkent.Ve izleyicilerine eğlencedeğilse bile sürprizlerledolu bir tarih sayfasıvaatediyor.the traits <strong>of</strong> rich Persian cultureit is reminder <strong>of</strong> its counterpart inİstanbul...Shah’s “half legs”Before the Islamic revolution, thestreets were full <strong>of</strong> pictures <strong>of</strong> the Shahand his family; It was even possibleto see them in taxis, at the entrances<strong>of</strong> houses. But nowadays, the name <strong>of</strong>the Shah – as if he never existed – isnot mentioned. But his palaces areopen to tourists all the same. And it isone <strong>of</strong> the must, a serious must, see“museums” for those whose travelstake them to Tehran.Used as a “museum” today, SadabadPalace was the Shah’s residence. Theinside <strong>of</strong> the palace exhibits pomp toreflect this. Dozens <strong>of</strong> rooms, antiquefurniture and Chrystal dazzle the eye.But before your eyes are glared withthis luxury, your guide will draw yourattention to an interesting paintingat the entrance: This is a pair <strong>of</strong> “legstatue”.These half legs are what’s left <strong>of</strong> thegiant statue <strong>of</strong> Shah... During theIslamic revolution the statue wasdismantled and broken... but forwhatever reason, only the half legswere left behind. Of course pieces<strong>of</strong> statue are not the only thing leftbehind by the Shah. National JewelleryMuseum exhibits the thrones, crowns,pricelessjewellery <strong>of</strong> theShah and hisfamily almostas documents <strong>of</strong>a “lesson”.With all thesestops Tehran isa place wherecenturies are allmixed with eachother, a capitalwhere yesterdayand todaysometimesswap places.And it ispromisinga historicalpage full <strong>of</strong>surprises evenif it cannot <strong>of</strong>ferentertainment.52 TÜRSAB DERGİ | KASIM 2010


OTELhotelGREEN PARK ŞİMDİ DEPENDİK’TE<strong>Türkiye</strong> dev bir kongre oteli kazandı:The Green Park Pendik Hotel&Convention Center Seher AybekGREEN PARK IS NOW IN PENDİKTurkey gained a giant congress hotel:The Green Park Pendik Hotel&Convention CenterAnadolu yakasınınotel gereksinimininkarşılanmasında önemlibir yer tutacak olanThe Green Park Pendik, 25 Ekim2010 günü düzenlenen bir törenlehizmete açıldı. Törene BaşbakanRecep Tayyip Erdoğan ve eşi EmineErdoğan’ın yanı sıra Devlet Bakanıve Başbakan Yardımcısı HayatiYazıcı, AK Parti Genel BaşkanYardımcısı Hüseyin Çelik, DevletBakanı ve Başmüzakereci EgemenBağış, Kültür ve Turizm BakanıErtuğrul Günay, Spordan SorumluDevlet Bakanı Faruk Nafiz Özak,Bayındırlık ve İskan Bakanı MustafaDemir, İstanbul Valisi HüseyinAvni Mutlu, İstanbul BüyükşehirBelediye Başkanı Kadir Topbaş,AK Parti İstanbul İl Başkanı AzizBabuşçu, TYD Başkanı Turgut Gür,TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy,milletvekilleri ve çok sayıda davetlikatıldı.Şehrin giriş kapısındaThe Green Park PendikHotel&Convention Center, Anadoluistikametinden gelindiğindeİstanbul’un giriş kapısı olarakadlandırılan Pendik’te, PendikFeribot İskelesi’ne 100 metre,Sabiha Gökçen Havalimanı’na 4kilometre mesafede konumlanıyor.Otelin eşsiz Adalar manzarasına,farklı kapasite ve donanımlara sahiptoplantı salonları kongre, seminer,toplantı ve diğer etkinlikler içinkusursuz bir ortam sunuyor.İletişim:Doğu Mah. Temenye MevkiiEski Ankara Cad. No 200 PendikİstanbulTel: 0216 491 72 72Faks: 0216 491 94 94www.thegreenpark.comAssuming an important roleto meet the hotel need <strong>of</strong> theAnatolian side <strong>of</strong> İstanbul, TheGreen Park Pendik was openedwith a ceremony on 25 October2010. The opening ceremony wasattended by the Prime MinisterRecep Tayyip Erdoğan and hiswife Emine Erdoğan, Minister <strong>of</strong>State and Deputy Prime MinisterHayati Yazıcı, AK Party ChairmanHüseyin Çelik, State Minister andChief Negotiant Egemen Bağiş,Culture and Tourism MinisterErtuğrul Günay, State MinisterResponsible for Sport Faruk NafizÖzak, Public Works and HousingMinister Mustafa Demir, İstanbulGovernor Hüseyin Avni Mutlu,İstanbul Metropolitan Mayor KadirTopbaş, AK Party İstanbul ChairmanAziz Babuşcu, TYD Chairman TurgutGür, Türsab Chairman BaşaranUlusoy, Members <strong>of</strong> Parliament andnumerous guests.At the <strong>city</strong>’s entrance gateThe Green Park PendikHotel&Convention Center, is locatedin Pendik which is described asthe entrance gate to İstanbul whenapproaching from Anatolia direction,100 meters from the ferry port,4 kilometres from Sabiha GökçenAirport.The hotel’s unique view <strong>of</strong> thePrincess Islands contribute to anfaultless environment for congress,seminars, meetings and otheractivities with meeting rooms <strong>of</strong>varying sizes and equipment.Contact:Doğu Mah. Temenye Mevkii EskiAnkara Cad. No 200 Pendik İstanbulTel: +90 216 491 72 72Fax: +90 216 491 94 94www.thegreenpark.comKASIM 2010 | TÜRSAB DERGİ 53


ŞEYLERİN TARİHİhistory <strong>of</strong> thingsUÇMANIN TARİHİKasım, 2010 yılının en uzun tatiliyle geldi. Uzun tatil demek, herşeyden önce seyahat ve elbette havaalanlarından dakikada birkalkacak uçaklar demek. Bu sayıda işte o uçakların öyküsünü,insanoğlunun gökyüzündeki serüvenini anlatıyoruz2 Aylin ŞenTHE HISTORY OF FLYINGNovember arrived with 2010’s longest holiday break. A long holidaybreak means, above else, travelling and <strong>of</strong> course planes taking <strong>of</strong>f everyminute from airports. In this edition we are telling the story <strong>of</strong> those planes,adventure <strong>of</strong> humankind in the sky


Dünya BasketbolŞampiyonası’nda,Türk Havayolları’nınreklamı çokkonuşuldu, pek çok kişinin ağzınatakıldı: “Türkler u-çu-yor...”Milli basketçilerimiz müthiş birbaşarıyla bu sloganın kendilerinedüşen hakkını teslim etti. Pekiya Türkler? Doğrusu onlar bunuyüzyıllar önce yapmıştı; hatta bir“ilk”e imza atmıştı.Uçmak ve Türkler deyince,bilmeyenlere iddialı gelebilirama tarih “uçmak” başlığındabir Türk’e çok özel yer ayırır:Hezarfen Ahmet Çelebi.Hezarfen, “bin ilim sahibi”anlamına geliyor. AhmetÇelebi’nin bu lakapla anılmasıboşuna değil. Gerçekten de 17.yüzyılda nam salmış bir bilgindi.Ancak onu çağdaşlarından vesonrakilerden ayıran, 1632yılındaki mucizevi başarısı oldu.Hezarfen Çelebi, Leonardo daVinci’den esinlendiği söylenenkanatlarıyla kendisini GalataKulesi’nden bıraktı. Lodosunda etkisiyle karşı kıyıya kadaruçmayı ve Üsküdar Doğancılar’dayere konmayı başardı.Hezarfen, Evliya Çelebi’ninkitabı sayesinde öğrendiğimizbu başarısıyla tarihe mal oldu.Hezarfen Ahmet ÇelebiHezarfen Ahmet ÇelebiAma “Bu adam her şeyi biliyor,her şeyi yapabiliyor” diye sarayıkorkuttu. IV. Murat tarafındanCezayir’e sürgün edildi.Muhtemelen bu korkunedeniyle Hezarfen AhmetÇelebi, uçuş denemelerinigeliştiremedi. Yaptıklarınıkayda geçiremedi. Tarihçilerde onu yazamadı, yaptıklarınıaraştıramadı. Bu yüzden dekimilerine göre “rivayettenibaret” kaldı. Oysa, insanoğlunun“en eski” düşlerinden birinigerçekleştirmişti.Sultan IV. MuratSultan IV. MuratTurkish Airline’s advert during theWorld Basketball Championship wasmuch talked about with many peoplesinging the catchy tune: “Turks aref-ly-ing...”National Basketball players repaidtheir share <strong>of</strong> the slogan with aterrific success. But what aboutthe Turks? To be honest, they havedone just that many centuries ago;they even put their signature on a“first”. When it comes to flying andTurks, this may sound pretentiousbut history preserves a special placefor Turks under the heading “flying”:Hezarfen Ahmet Çelebi.Hezarfen means “owner <strong>of</strong>thousand scholarships”. It is notfor nothing that Ahmet Çelebiwas known by this nickname. Hewas indeed a scholar who waswell known in 17 th century. Butwhat separated him from hiscontemporaries and from latterscholars was his miraculoussuccess in 1632. Hezarfen Çelebijumped from Galata Tower withhis wings believed to have beeninspired from Leonardo da Vinci.He succeeded in flying to the othershore wind assisted and landed inÜsküdar Doğancılar.With this success, which welearn from Evliya Çelebi’s book,Hezarfen’s name entered thehistory. But this fact scared thepalace who thought “this manknows everything, he can doanything”. He was exiled to Algeriaby IV. Murat.Probably because <strong>of</strong> this fear,Hezarfen Ahmet Çelebi could notfurther develop his flight trials. Hecouldn’t keep a record <strong>of</strong> what hehas done. Historians didn’t writeabout him, didn’t search what hehas achieved. Because <strong>of</strong> that, itremained a “rumour”. However herealised one <strong>of</strong> “the oldest” dreams<strong>of</strong> humankind.Hezarfen AhmetÇelebi’nin GalataKulesi’nden Üsküdar’auçuşunu gösterenharitaA map showing HezarfenAhmet Çelebi’s flightfrom Galata Tower toÜsküdarKASIM 2010 | TÜRSAB DERGİ 57


Bir zamanların “modern” taşıtı zeplinZeppelin, a “modern” vehicle once upon a timeÖnce hayal sonra bilim!Gerçekten de uçmak isteğiinsanlık tarihi kadar eski.İnsanoğlu, varlığının bilincinevardığı dönemden itibarengözlerini gökyüzüne dikmiş...Balmumundan kanatlarıylagüneşe uçmaya çalışan İkarusgibi mitolojik kahramanlaryaratmış... Anka kuşu ilegöklerde süzülüp dağları aşmayıhayal etmiş...Asya’nın devasa uçurtmalarıyla–kendini değilse bile– ruhunugökyüzüne gönderdiğineinanmış... Bu hayal öncelerisadece şairlerin, masalanlatıcıların ilgi alanındaykenyüzyıllar geçtikçe biliminalanına dahil olmuş. Öncü bilimadamları, maceraperestler deneyadına kimi zaman hayatını bilefeda etmiş, tıpkı İkarus gibiyeryüzüne çakılmış.İlk balonla 8 kilometreİnsanlık, uçabilmek için 1700’lüyılları ve balonun geliştirilmesinibeklemek zorunda kaldı.Nihayet, 15 Ekim 1783 günüyüzyıllardır beklenen an geldi.Paris’te “ilk insanlı balon uçuşu”için hazırlıklar tamamlandı.Kraliçe Marie Antoinette veberaberindekilerin alkışlarıarasında “ilk yolcular” balonabindi; ama balon yerden sadece25 metre yükselebildi.Yolculuk, yaklaşık 8kilometre sonra da sonaerdi. Üstelik, balonakumanda edilemiyordu.Bu yüzden de rüzgârnereye götürürse orayagidilmişti. Her şeyerağmen bu, uçmanıntarihindeki en parlaksayfaydı.70 yıl sonra, önemlibir adım daha atıldı.Kumanda edilen, yani“yönlendirilebilen” balonyapıldı. İlk kumandalı balonyine Fransız semalarında vebu kez 24 kilometre uçtu. Kısasüre sonra zeplinler sahneyeçıktı. Ve bu “modern” taşıtlarhem kalabalık yolcu taşımasındahem de 1. Dünya Savaşı’ndakullanıldı.First dream then science!In reality the desire to fly is asold as the history <strong>of</strong> humankinditself. From the moment humanbeings realised the consciousness<strong>of</strong> being they turned their eyesto the sky... created mythologicalcharacters who tried to fly tothe sun with wings made fromwax such as Ikarus... dreamt<strong>of</strong> soaring to the sky to crossmountains like a phoenix...With giant Asian kites theybelieved that they were sendingtheir spirits to the sky even ifthey couldn’t physically do thatthemselves... While this dreamwas once belonged to poets, storytellers, it belonged to the sciencewith the passing <strong>of</strong> centuries.Pioneering scientists, adventuristssacrificed their lives in the name<strong>of</strong> experiments, crashed to earthjust as Ikarus did.8 kilometres withthe first balloonIn order to be able to fly,humankind had to wait till 1700sand the development <strong>of</strong> balloon.And the moment anticipated hadarrived on 15 October 1783.Preparations were completedin Paris for “the first passengerballoon flight”.“First passengers” got on boardencouraged by The Queen MarieAntoinette and her entourage; butthe balloon could only rise up 25meters.The journey ended almost 8kilometres later. Furthermore theballoon could not be commanded.This is why the journey headedwherever the wind took it. Despiteall that, this was a brightest pagein the history <strong>of</strong> flying.Another important step was taken70 years later. A balloon that canbe operated, which meant thatit could be “directed”, was built.First operated balloon soaredto the French skies and flew 24kilometres. A short while laterZeppelins appeared. And this“modern” vehicle was used totransport scores <strong>of</strong> passengers aswell as during I. World War.Uçmakmitolojinin anatemalarındanbiri olduFlying hadbecome one <strong>of</strong> themain themes <strong>of</strong>mythology


Unutulmayan anlar...Kişiler...• Wright kardeşleri herkes bilir; ama onların uçaklarından biriyle“ilk uçak kazası kurbanı” olan kişiyi duyan pek azdır. 17 Eylül 1908günü kardeşlerden Orville Wright’ın kullandığı uçak, deneme uçuşusırasında bir kablo pervaneye takılınca düştü. Ordu gözlemcisi olarakuçakta bulunan yüzbaşı Thomas Selfridge kazada hayatını kaybetti ve“uçak kazasında ölen ilk insan” olarak trajik bir notla tarihe geçti.• Uçuş tarihi boyunca pek çok insan uçak kazalarında hayatınıkaybetti, ama bir isim var ki, “ilk kurban” kadar ayrı bir yeri hakediyor; çünkü o, uzaya giden “ilk” insandı. Kozmonot Yuri Gagarin1961 yılında uzaya gitti ve sağ salim döndü, ama 1968 yılında biruçak kazasında hayatını kaybetti.• Uçak kazalarından söz etmişken not etmemek olmaz. Günümüzdeuçak yolculuğu o kadar sıradan hale geldi ki, yılda 2 milyar insanuçakla uçuyor. Kazalarda hayatını kaybedenlerin sayısı ise yıldaortalama 800; yani, uçak en güvenli taşıt. Yine de her 100 kişiden25’i uçaktan korkuyor.• Teknolojiden en çok yararlanan sektör uçuş sektörü olsa gerek.Dünyayı küçülten bu taşıt için hem güvenlik hem de hız adına sürekliaraştırma yapılıyor. Son gelinen nokta ise, değil Hezarfen AhmetÇelebi’nin, Wright kardeşlerin bile aklını durduracak cinsten; çünkü“güneş enerjisiyle uçan ilk uçak” bu yıl içinde denendi. Gündüz şarjeden güneş pillerini gece kullanan uçak 24 saat havada kalmayıbaşardı. Güneş enerjili uçak daha deneme aşamasında, ama pilleriküçültüp ekonomik hale getirmeyi başardığı zaman, insanoğlu hiçyakıt almadan dilediği kadar uçma lüksüne kavuşabilecek.• Elbette kimileri “Yakıt da bilet parası da önemli” değil diyecektir.Onlardan biri, özel uçağı bulunan Suudi Arabistan prenslerinden Velidbin Talal. “Artık her zenginin uçağı var” diyeceksiniz. Ama, hayır! BinTalal’ı onlardan ayıran bir özellik var. Uçağı bir Airbus A 380. Elbetteiçinde yemek salonundan saunaya, altın varaklı eşyayla döşenmişmisafir salonundan cep sinemasına her şey var. Ve en önemlisi: 319milyon dolarla, bu uçak dünyanın “en pahalı” özel jeti.Thomas SelfridgeYuri GagarinUnforgettable moments...People...• Everyone knows about Wright brothers; but not many people know aboutthe person who was the “first air crash victim” in one <strong>of</strong> their planes. On17 September 1908 a plane piloted by Orville Wright crashed during atest flight after a cable tangled into the engine. Watching the flight as anobserver on behalf <strong>of</strong> the army, Captain Thomas Selfridge lost his life in theaccident and entered into the history with a tragic note as the “first personto die in a plane crash”.• Many more people lost their lives throughout the history <strong>of</strong> flight but aname amongst them deserves a special place as much as “the first victim”;because he was the “first” person to travel to space. Cosmonaut YuriGagarin flew to the space in 1961 and came back successfully, but lost hislive in 1968 in an aeroplane crash.• While we are talking about plane crashes, we can’t go on without makinga note. Nowadays a plane journey is so ordinary that 2 billion people flyannually on planes. Number <strong>of</strong> those who lose their lives in an accident is800 per year; which means that plane is the safest vehicle. But despite this25 per cent are scared <strong>of</strong> planes.• The industry that makes the best use <strong>of</strong> technology must be the aircraftindustry. Continuous research on safety and speed is carried out for thisindustry which makes the world a smaller place. The latest position that isreached would be beyond the imagination <strong>of</strong> not only Hezarfen Ahmet Çelebibut also <strong>of</strong> Wright brothers; because “first solar powered plane” was testedthis year. Using the batteries charged during the day, the plane managedto fly for 24 hours. Solar powered plane is at testing stage but when thebatteries are made smaller and more economical, human beings will havethe luxury <strong>of</strong> flying as many times as they like without taking any fuel onboard.• Of course some people will quip that “fuel price or the ticket price are notimportant”. One <strong>of</strong> those, is the Saudi Arabian prince Velid bin Talal whoowns a private jet. You would be right in saying that every wealthy person“owns an aeroplane” these days. But, no! There is something that separatesBin Talal from the rest. His aeroplane is an Airbus 380. Of course hisplane is complete with everything from a dining room to sauna, fromguest rooms filled with furniture covered in gold to a pocket cinema.And the most important <strong>of</strong> them all: with a price tag <strong>of</strong> 319 millionUS dollars, this is the world’s “most expensive” private jet.KASIM 2010 | TÜRSAB DERGİ 59


Yazı-tura ile tarihi uçuş1800’lü yılların sonlarındanitibaren teknoloji de, hız dabaş döndürecek boyutlaravardı.Uçuşun tarihinde ilk perdeyiFransız Montgolfier kardeşlerinbalonu açmıştı.İkinci perdeyi açan, AmerikalıWright kardeşlerin motorluuçağı oldu. Gerçi isimleritarihe yan yana yazıldıama “ilk uçuşu” sadece birigerçekleştirebildi; çünkü uçaktek kişilikti.Kardeşler de hangisininuçacağını saptamak için yazıturaatmıştı. Yazı mı demiştiyoksa tura mı, kimbilir... Ancakkazanan Wilbur Wright oldu.Uçuşu sadece 12 saniye sürsede kayıtlara “motorlu uçaklailk” diye geçti.Takvimler 17 Aralık 1903gününü gösteriyordu.Jetin bulunacağı, ses hızınınaşılacağı, gözlerin çok dahayükseklere çevrileceği venihayet Ay’a gitmeninmümkün olabileceği 20. yüzyılböyle başlamıştı.Ve o yüzyıl artık “Uzay Çağı”olarak anılacaktı.Orville WrightWilbur WrightAmerikalı Wrightkardeşler için dikilen,İlk Uçuş anıtlarıFirst Flightsmonument, erectedfor American WrightBrothersThe historical flighton toss <strong>of</strong> a coinFrom the end <strong>of</strong> 1800s technologyand speed reached mind spinningdimensions. The curtain in thehistory <strong>of</strong> flight was raised withthe balloon that belonged to FrenchMontgolfier brothers. Raising thecurtain for the second scene wasthe American Wright brothers’aeroplane with the engine. Whileboth their names were writtenin the history together, only onecould make the “first flight” areality; because the plane only hada single seat.The brothers tossed a coin todecide which one was going to flythe plane. Who knows if he saidheads or tails... but the winningbrother was Wilbur Wright. Despitelasting a mere 12 seconds, thisflight entered the history as the“first with a powered aeroplane”.The date was 17 December 1903.The 20 th century where the jetengine would be invented, speed<strong>of</strong> sound exceeded, heads soaredeven higher and eventually makingflying to the Moon a reality wouldstart with this invention. And thiscentury would be referred to as“the Space Age”.60 TÜRSAB DERGİ | KASIM 2010


FUARfairVAN’DA TURİZM CANLANIYORBu yıl ilki düzenlenen Van Turizm Fuarı, turizmcilere şehirledaha yakından tanışma fırsatı sundu2 Nihal Boztekin Seher AybekTOURISM IS REVIVING IN VANOrganised for the first time this year, Van Tourism Fair provided anopportunity for tourism pr<strong>of</strong>essionals to take a closer look at the <strong>city</strong>KASIM 2010 | TÜRSAB DERGİ 61


Kültür ve TurizmBakanlığı himayesinde,Van Valiliği, <strong>Türkiye</strong>Odalar ve BorsalarBirliği, Van Belediyesi, Van Ticaretve Sanayi Odası’nın destekleriyleTÜRSAB ve Forum Fuarcılıkortaklığında düzenlenen VanTurizm Fuarı, 20-24 Ekim 2010tarihleri arasında gerçekleştirildi.Fuarın ev sahibi, bu yıl 17. kezdüzenlenen Van Asya İpekyoluTurizm Ticaret ve Sanayi Fuarı’nıda ağırlayan Van Altaylı Tesislerioldu.Van ve çevresinin turizmpotansiyelini artırmak ve yeni birdestinasyon yaratmak amacıyladüzenlenen fuarın açılışına Kültürve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay,Van Valisi Münir Karaloğlu, VATSOBaşkanı Zahir Kandaşoğlu, Kültürve Turizm Bakanlığı Tanıtma GenelMüdürü Cumhur Güven Taşbaşı,TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy,TÜRSAB Yönetim Kurulu üyeleri veturizmciler katıldı.Bölgenin kaderi değişiyorRenkli bir törenle açılışı yapılanfuarda konuşmacılar, genelanlamda bölgenin ve özeldeVan’ın gelişerek yeni bir yüzebürünmesinde turizm faaliyetleriile bu yıl ilki düzenlenen VanTurizm Fuarı’nın oynayacağı roledeğindi.Açılış konuşmasında Van’ı birturizm merkezi haline getirmehedefinden söz eden Kültür veTurizm Bakanı Ertuğrul Günay, bugelişmenin ülke barışına yapacağıkatkıya değinerek sözlerine şöyledevam etti:“Uzun yıllardır büyük acılaryaşadık. Şimdi bir hayalim var.Çocuklarımız dostluk, kardeşlik,huzur ve bolluk içerisindeyaşasınlar. Bunu istiyoruz.Bakanlığım olarak elimden geleniyapıyorum. Van’ı bir kültür, keyifve eğlence merkezi yaparsak, çevreülkelerden insanlar <strong>Türkiye</strong>’yegelirler. Hayalim budur.”Rengarenk standlarToplam 6 bin metrekarelik alanakurulan fuarda 52’si <strong>Türkiye</strong>’nindiğer illerinden olmak üzereKültür ve Turizm BakanıErtuğrul GünayCulture and Tourism MinisterErtuğrul Günaytoplam 119 firmanın standı yeraldı. Standlarda sergilenen yöreselgiysi ve yiyecekler, el emeğiürünler, tanıtım dokümanlarıziyaretçiler tarafından büyük birilgiyle karşılandı.Farklı illerin turizm elçilerinin biraraya gelme olanağı kazandığıVan Turizm Fuarı, kültürel,tarihi ve doğal zenginlikleriylekomşu iller ve sınır ülkelerininilgi alanına girerek bir cazibemerkezi konumuna gelen Van’ıntanıtımdan hak ettiği payıalabilmesi ve ekonomiye katmadeğer sağlaması yolunda önemlibir adım oldu.TÜRSAB Başkanı Başaran UlusoyTÜRSAB President Başaran UlusoyOrganised jointly by TÜRSAB andForum Fairs with support fromGovernorship <strong>of</strong> Van, The Union <strong>of</strong>Chambers and Commodity Exchanges<strong>of</strong> Turkey, Van Municipality, VanChamber <strong>of</strong> Commerce and Industry,under the auspices <strong>of</strong> Ministry <strong>of</strong>Culture and Tourism, Van TourismFair took place in 20-24 th October2010. Hosting the fair this year wasVan Altaylı Establishments who alsohosted Van Asian Silk Road TourismCommerce and Industry Fair which isorganized for 17 th time this year.The opening ceremony <strong>of</strong> the fair,purpose <strong>of</strong> which is to increasetourism potential <strong>of</strong> Van and its1. Van Turizm Fuarı’nda TÜRSAB standında Yönetim Kurulu Üyesi Nesrin GöçhanExecutive Board Member Nesrin Göçhan in TÜRSAB stand at 1. Van Tourism Fairsurrounding areas and to createa new destination, was attendedby Culture and Tourism MinisterErtuğrul Günay, Governor <strong>of</strong> VanMünir Karaloğlu, VATSO ChairmanZahir Kandaşoğlu, Ministry <strong>of</strong> Cultureand Tourism Publi<strong>city</strong> GeneralDirector Cumhur Güven Taşbaşı,TÜRSAB chairman Başaran Ulusoy,TÜRSAB Board members and tourismpr<strong>of</strong>essionals.The fate <strong>of</strong> the region ischangingSpeaking at the colourful openingceremony, speakers touched on howtourism activities and Van TourismFair, organized for the first time,would play a role in contributing todevelopment <strong>of</strong> the region in generaland Van in particular.Talking at his opening speech aboutthe target <strong>of</strong> turning Van into a centrefor tourism, Culture and TourismMinister Ertuğrul Günay mentionedthe contribution <strong>of</strong> this developmentto peace in the country, and went onto say this:“For long years we lived throughgreat pain. Now I have a dream. Letour children live in friendship, peace,brotherhood and in abundance. Wewant that. I am doing all I can onbehalf <strong>of</strong> the Ministry. If we turnVan into a culture, delight andentertainment centre, people <strong>of</strong>surrounding countries will come toTurkey. This is my dream.”Colourful standsEstablished over a 6 thousand squaremeter area in total, 119 companies,52 <strong>of</strong> which from Turkey’s otherprovinces, had stands at thefair. Regional clothing and food,handcrafts, publi<strong>city</strong> documentsdisplayed at the stands attracted theinterest <strong>of</strong> visitors.Providing an opportunity for tourismambassadors from different provincesto get together, Van Tourism Fairwas an important step for publi<strong>city</strong><strong>of</strong> Van which has become a centre <strong>of</strong>attraction for neighbouring provincesand countries with its cultural,historical and natural wealth, in orderto provide it with an added value toits economy and its fair share fromthe publi<strong>city</strong>.62 TÜRSAB DERGİ | KASIM 2010


THY filosunu büyütüyorTürk Hava Yolları yeni geniş gövdeli uçaklarına kavuştu. Airbus’tanteslim alınmaya başlanan A-330-300 yolcu ve A-330-200 kargouçakları İstanbul’da düzenlenen AIREX 2010 havacılık fuarında tanıtıldı.Öte yandan Boeing’den teslim alınan ilk 777-300 ER uçağı da filoyakatıldı.Seattle’da düzenlenen törende bir konuşma yapan THY Yönetim KuruluBaşkanı Hamdi Topçu “Filomuza yeni Boeing 777-300 ER’lerin eklenmesi,kârlı büyümemizi sürdürmemizin yanında, yolcularımıza en kaliteli hizmetve konforu sunmamızı sağlıyor” dedi. Dolmabahçe adı verilen uçakiçin Atatürk Havalimanı apronunda düzenlenen törende ise THY GenelMüdürü Temel Kotil, yeni alınan büyük gövdeli uçakların uzak mesafeliuçuşlarda yararlı işler yapacağını ve 2011 yılının global anlamda önemlibir yıl olacağını dile getirdi.THY’nin yeni geniş gövdeli uçaklarının iç tasarımları dünyaca ünlü tasarımfirması Priestmangoode tarafından yapıldı. Bu tasarımla Türk kültürünün,özellikle de İstanbul’un zengin ve renkli mirası eşliğinde modern kabin içmekânları hazırlandı.Turkish Airlines is expanding its fleetTurkish Airlines are united with their new wide bodied aircraft.A-330-300 passenger aircraft and A-330-200 cargo aircraft,delivered from Airbus were introduced at AIREX 2010 airshow in İstanbul. On the other hand, first 777-300ER aircraftpurchased from Boeing also joined the fleet.Speaking at the ceremony in Seattle, Chairman <strong>of</strong> TurkishAirlines Board Hamdi Topçu said that “the addition <strong>of</strong> newBoeing 777-300ERs exemplifies our commitment to deliveringhigh quality service and comfort to our passengers, whileenabling us to continue our pr<strong>of</strong>itable growth. Speaking at theceremony on the apron <strong>of</strong> Atatürk Airport on arrival <strong>of</strong> thecraft named Dolmabahçe, Turkish Airlines General ManagerTemel Kotil talked about the usefulness <strong>of</strong> the new wide bodiedaircraft on long haul routes and how 2011 will be an importantyear in global market. Internal design <strong>of</strong> Turkish Airlines’ newwide bodied aircraft is the work <strong>of</strong> world famous design firmPriestmangoode. The design created a modern cabin spaceinspired by Turkish culture, especially İstanbul’s rich andcolourful heritage.SHOP&MILES Bosphorus Cup’tabüyük başarıShop&Miles Sailing Cup adı altında düzenlenen Shop&MilesBosphorus Cup, Shop&Miles Turgutreis Cup ve Shop&MilesGöcek Cup yarışlarında en yüksek puanı alan Provezza 6, Asterisk-UNO ve Aqvavit takımları, Shop&Miles ve THY’nin desteğiyledünyanın en önemli yelken yarışlarından “Les Voiles de Saint-Tropez”de büyük bir başarıya imza attı.Great success at SHOP&MILESBosphorus CupAchieving the highest points in Shop&Miles Bosphorus Cup,Shop&Miles Turgutreis Cup and Shop&Miles Göcek Cup racesorganized under the title <strong>of</strong> Shop&Miles Sailing Cup, Provezza 6,Asterisk-UNO and Aqvavit teams have scored great success with thesupport <strong>of</strong> Shop&Miles and Turkish Airlines in one <strong>of</strong> the world’s mostimportant sailing races “Les Voiles de Saint-Tropez”.KASIM 2010 | TÜRSAB DERGİ 63


THY’den kadın rallicilere destekTHY’nin desteği ile Kıtalararası Ralli Şampiyonası’nda yarışan Peugeot Sport <strong>Türkiye</strong> Ralli Takımı’nıoluşturan Burcu Çetinkaya ve Çiçek Güney ikilisi şampiyona tarihinde puan alan ilk ve tek bayanekibi olmayı başardı. Kasımda ise Peugeot Sport <strong>Türkiye</strong>’nin takvimi yoğun; 4-6 Kasım arasındaGüney Kıbrıs Rallisi’nde Türk bayrağını dalgalandıracak.Support for woman rally drivers from Turkish AirlinesTaking part in the Intercontinental Rally Championship with the support from Turkish Airlines, BurcuÇetinkaya and Çiçek Güney pair became the first and only women’s team in the championship asPeugeot Sport Turkey Rally Team. November is a busy month for Peugeot Sport Turkey. They will be carrying theTurkish flag in Southern Cyprus Rally on 4-6 November.THY’den bilet almak artıkdaha kolay16 Haziran 2010’da başlayan “Mobil THY” iPhoneve Blackberry uygulaması geliştirme projesitamamlandı. Bundan böyle, daha önce WAP veyaJAVA uygulamaları üzerinden yedi dakika süren biletalma işlemi, iPhone, iPod Touch ve iPad kullanıcılarıtarafından bir dakikadan daha kısa bir zamandiliminde gerçekleştirilebilecek. iPhone kullanıcılarıApple Store’dan, Blackberry kullanıcıları iseAppWorld’den Fly Turkish uygulamasınıindirebilecek. Kullanıcıların özellikle iPhoneuygulamasında kişisel bilgilerini sadece bir kezgirmesi yeterli olacak. Bu sistemle iPhone, iPod Touchve iPad kullanıcıları mobil ortamda hızlı bir şekilde elektronik biletalabilecekleri gibi, check in, rezervasyon, Miles&Smiles, kargo ve bagajişlemlerini de yapabilecek. Bilet alımı ilk etapta sadece yurtiçi uçuşları içinsağlanırken, ilerleyen zamanda yurtdışı bilet satışı da hayata geçirilecek.It is now easier to buy tickets fromTurkish Airlines“Mobil THY” iPhone and Blackberry applicationdevelopment project which has commenced on 16June 2010 is completed. From now on, ticket purchaseprocess using WAP and JAVA application which usuallytook about seven minutes will be completed in less thana minute by iPod Touch and iPad users.Fly Turkish application can be downloaded from AppleStore by iPhone users, from AppWorld by Blackberry users.Users entering their personal information once will sufficeespecially in iPhone application.As well as purchasing a fast electronic ticket in a mobileenvironment, iPhone, iPod Touch and iPad users can alsocheck-in, make reservations, check Miles&Smiles accounts,process cargo and luggage. In the first phase only tickets for domesticflights can be purchased with the system, which will expand to includeinternational tickets in the future.THY’nin Astana <strong>of</strong>isi açıldıTHY’nin Kazakistan’ın başkenti Astana’daki yeni <strong>of</strong>isi, <strong>Türkiye</strong> Büyük Millet Meclisi Başkanı MehmetAli Şahin tarafından hizmete açıldı. Şahin, açılışın ardından THY Astana Şubesi Müdürü MustafaKızılay’dan faaliyetleri hakkında bilgi aldı.Turkish Airlines Astana <strong>of</strong>fice is openThe new <strong>of</strong>fice <strong>of</strong> Turkish Airlines in Kazakhstan capital Astana was opened by the head <strong>of</strong>Turkey Grand Assembly Mehmet Ali Şahin. Şahin was debriefed about operations by TurkishAirlines Astana Branch Manager Mustafa Kızılay.64 TÜRSAB DERGİ | KASIM 2010

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!