bd798f7e557c386e7e231ced888acec57061
bd798f7e557c386e7e231ced888acec57061
bd798f7e557c386e7e231ced888acec57061
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ<br />
pratiklerinin bir rehberi, Matthews (2001) de, davranışlarının<br />
öncülleri ve araçları olarak görmüştür.<br />
Clarkson (2007) ise öğrencilerin, öğretmenlerinin<br />
davranışlarını dikkatli bir şekilde izlediklerini ve<br />
öğretmenlerinin değerlerini anladıklarını ve buna<br />
uygun davranışlar sergilediklerini belirtmiştir. Frade<br />
ve Machado (2008) da, öğretmenlerin değerlerinin,<br />
öğrencilerin matematiğe yönelik tutumları,<br />
inançları ve duyguları üzerinde güçlü bir etkiye sahip<br />
olduğunu tespit etmiştir. Diğer taraftan değerler,<br />
önemli ve kıymetli olarak görülen davranışlar<br />
ve seçenekler için bireysel standartlarla ilişkilendirilen<br />
kişisel tercihler ve kararlar olarak da ele alınmıştır<br />
(Chin ve Lin, 2001; Seah, 2002; Swadener ve<br />
Soedjadi, 1988). Buna göre değerler, öğretmenlerin<br />
pedagojik kimlikleri olarak algılanabilir ve onların<br />
kendi pedagojik kimliklerine göre önemli veya değerli<br />
olarak gördükleri seçimler ve yargılar olarak<br />
görülebilir (Chin ve Lin, 2000).<br />
Matematik Öğretimi, Kültür ve Değerler<br />
Matematik, genel olarak toplumun büyük bir çoğunluğu<br />
tarafından soyut, soğuk ve insandan bağımsız<br />
bir uğraşı olarak görülmekte ve bu nedenle<br />
de absolutist/mutlakçı felsefecilerin görüşleriyle<br />
ilişkilendirilmektedir. Diğer taraftan, fallibist/<br />
yanılmacı felsefeciler ise matematiğin, değer ve<br />
kültür yüklü olduğunu (matematikteki yapının rolünü<br />
reddetmeden) belirtmektedir (Bishop, 2002;<br />
Ernest, 2007). Matematiğin felsefine ilişkin bu iki<br />
farklı bakış, doğal olarak sınıf pratikleri üzerinde<br />
de farklı etkilere neden olmuştur (Ernest, 1991).<br />
Örneğin, fallibist/yanılmacı felsefi görüşü benimsemiş<br />
bir matematik öğretmeni, öğretiminde probleme<br />
dayalı öğretimi veya uygulamayı daha değerli<br />
bulurken, absolutist/mutlakçı felsefi görüşü benimsemiş<br />
bir öğretmen ise öğretmen-odaklı veya<br />
tümdengelimci bir yaklaşımı, öğretimi için daha<br />
değerli görebilir (Seah, 2003a). Bu nedenle, matematik<br />
öğretiminde öğrencilere sadece matematiksel<br />
bilgi değil aynı zamanda matematiksel değerler<br />
de aktarılmaktadır. Bu bağlamda, öğretmenlerin<br />
öğretimlerine yönelik değer tercihlerinin ve sahip<br />
oldukları değerlere ilişkin farkındalıklarının belirlenmesi<br />
önem arz etmektedir (Chin, 2006).<br />
Diğer taraftan kültür, matematiksel değerlerin güçlü<br />
bir belirleyicisidir ve farklı kültürler farklı değerler<br />
içermektedir (Seah, 2003b). Kültür kavramının<br />
ise herhangi biri üzerinde ortak bir uzlaşı olmaksızın<br />
çok fazla tanımının olduğu görülmektedir.<br />
Fakat birçok kişi, kültürün ne anlama geldiğine ve<br />
neyi gerektirdiğine yönelik genel bir anlayışa sahiptir.<br />
Buna göre kültür, bir toplum içinde paylaşılan<br />
değerleri, inançları ve kavramları içermektedir<br />
(Venaik ve Brewer, 2008). Zaten klasik kaynaklar<br />
içerisinde yerini alan Kroeber ve Kluckhohn’un<br />
(1952) çalışmasında da, kültürün özünü, geleneksel<br />
kavramların (örneğin, tarihi bir süreçte türetilmiş<br />
ve seçilmiş) ve özellikle de bunlara iliştirilen<br />
değerlerin oluşturduğu belirtilmektedir. Bu nedenle;<br />
farklı kültürlerde çalışan matematik öğretmenleri,<br />
aynı matematik müfredatını öğretseler<br />
bile öğrencilerine aynı değerleri öğretmemektedir<br />
(Bishop, Clarkson, FitzSimons ve Seah, 2000). Örneğin;<br />
matematik eğitimi değeri olarak, “teknoloji”<br />
değeri bir eğitim sisteminde önemli bir değer<br />
iken başka bir eğitim sisteminde önemli bir değer<br />
olmayabilir (Atweh ve Seah, 2008). Bu nedenle,<br />
Amerikan Ulusal Matematik Öğretmenleri Konseyi<br />
(National Council of Teachers of Mathematics<br />
[NCTM-]) (2000), matematiği kültürel kalıtımın<br />
bir parçası olarak görmüş ve matematiği insan aklının<br />
en büyük kültürel ve zihinsel başarılarından<br />
biri olarak değerlendirmiştir. Prediger (2001) da,<br />
matematiğe bir “Kültürel fenomen” [23] olarak<br />
bakmıştır. Benzer şekilde RGM’de (2004), matematiksel<br />
kavramların ve yöntemlerin, tarihsel bir süreç<br />
içerisinde sosyal ve pratik koşullarla ilgili problemler<br />
ve sorular boyunca geliştirildiği not edilmiş<br />
ve öğretmenlerden bireysel, toplumsal ve kültürel<br />
olayları dikkate alarak öğretimlerini gerçekleştirmeleri<br />
istenmiştir.<br />
Değer Kategorileri<br />
Bu çalışmada, değerlere ilişkin geliştirilen üç değer<br />
teorisinden bahsedilecek ve bunlar, şimdiki çalışmanın<br />
bulgularının değerlendirilmesinde temel<br />
alınacaktır. Bunlardan ikisi, özel olarak matematik<br />
derslerinde öğretilen değerlere ilişkin bir sınıflama<br />
içerirken (Bishop, 1988, 1996; Lim ve Ernest,<br />
1997), diğeri ise genel anlamda kültürel değerlere<br />
(Hofstede, 1980, 2009) yönelik bir sınıflama önermektedir.<br />
Lim ve Ernest’in Matematik Derslerinde Öğretilen<br />
Değerler Kategorisi: Lim ve Ernest (1997), matematik<br />
derslerinde öğretilen değerlerin bir sınıflamasını<br />
aşağıdaki şekilde yapmıştır: (i) Epistemolojik<br />
Değerler: Matematiğin öğrenim ve öğretim boyutunun<br />
kuramsal yönünü, matematiksel bilginin<br />
özelliklerini, değerlendirilmesini ve kazanımını<br />
gösteren değerlerdir. Örneğin, rasyonellik, problem<br />
çözme, sistematiklik, kesinlik, mantığa uygunluk,<br />
analitiklik vb. (ii) Sosyal ve Kültürel Değerler:<br />
Bireylerin, matematik eğitimiyle ilgili olarak topluma<br />
yönelik sorumluluklarını gösteren değerlerdir.<br />
Örneğin, dürüstlük, minnettarlık, ılımlılık, şefkat<br />
ve (iii) Kişisel Değerler: Kişi veya öğrenen olarak<br />
bireyi etkileyen değerleri ifade etmektedir. Örneğin,<br />
sabır, güven, tutumlu olma, merak ve yaratıcılık<br />
vb.<br />
674