15.01.2015 Views

2012 yıl sonu beklentileri - YASED Uluslararası Yatırımcılar Derneği

2012 yıl sonu beklentileri - YASED Uluslararası Yatırımcılar Derneği

2012 yıl sonu beklentileri - YASED Uluslararası Yatırımcılar Derneği

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

KAPAK KONUSU<br />

COVER STORY<br />

KAPAK KONUSU<br />

COVER STORY<br />

Büyümenin olmazsa olmaz koşulu fiyat istikrarı<br />

Price stability is a prerequisite for growth<br />

Pınar Abay<br />

ING Bank Genel Müdürü<br />

ING Bank General Manager<br />

«<br />

Pınar Abay, 2001 krizinin Türkiye ekonomisi<br />

açısından ciddi bir maliyet yarattığını ancak<br />

istikrar sürecinin başlangıcını oluşturması<br />

nedeniyle çok kritik bir eşik olduğunu belirtiyor.<br />

Türkiye’de ülkenin ekonomik büyümesine paralel bankacılık yapmak istediklerini söyleyen ING Bank Genel<br />

Müdürü Pınar Abay bankanın stratejisinin; “Türkiye’nin lider tasarruf bankası olmak” ve “Türk ekonomisinin<br />

lokomotifi olan ihracatçılara ve genelinde dış ticaret yapan firmalara en fazla desteği sağlayan banka olmak”<br />

ana başlıkları altında toplandığını ifade etti.<br />

«<br />

Pınar Abay said 2001 crisis caused a serious cost<br />

for the Turkish economy, but it was also a critical<br />

threshold as it marked the beginning of the<br />

stability process in Turkey.<br />

«<br />

ING Bank General Manager Pınar Abay said they wanted to conduct their banking operations in Turkey in<br />

parallel with the growth of the country, and she summed the main pillars of her bank’s strategy as “to become<br />

the leading savings bank of Turkey” and “to become the bank that provides the greatest support to exporters,<br />

the driving force behind Turkish economy, and to the companies involved with foreign commerce in general”.<br />

D<br />

oğrudan yatırımlardaki artışların büyümenin sürdürülebilirliği<br />

açısından büyük önemi ve katkısı olduğunu<br />

belirten Abay şöyle konuştu: “Türkiye yüksek<br />

ithal enerji bağımlılığı nedeniyle büyümesinde dış kaynağa ihtiyaç<br />

duyan bir ülke. Bu kaynağın doğrudan yatırımlar kanalıyla<br />

gelmesi de doğal olarak en tercih edilen durum. Doğrudan yatırımların<br />

sadece büyümenin finansmanı açısından bile çok olumlu<br />

bir etkisi var. Uzun ve orta vadede ise istihdam, know-how,<br />

teknolojik transfer, yenilikçilik, ticaret açısından ülkeye olumlu<br />

katkıları olduğunu söyleyebiliriz.”<br />

2001 krizinin Türkiye ekonomisi açısından ciddi bir maliyet yarattığını<br />

ancak istikrar sürecinin başlangıcını oluşturması nedeniyle çok<br />

kritik bir eşik olduğunu belirten Abay: “Türkiye ekonomisinin atılan<br />

güçlü adımlarla istikrarı yakaladığı, kronik sorunların büyük oranda<br />

aşıldığı ve dünyadaki olumlu koşulların da etkisiyle Türkiye ekonomisinin<br />

ve dolayısıyla bankacılık sektörünün güçlü büyüme gösterdiği<br />

bir dönem yaşadık. Son küresel kriz ise bize Türkiye ekonomisinin<br />

uluslar arası finans koşullarına duyarlılığını aynı zamanda da<br />

yapısal gücüne bağlı dinamizmini teyit etti. Önümüzdeki dönemde<br />

mali disiplinin korunduğu yapısal reformlarla güçlendirildiği bir ortamda<br />

Türkiye’de hedefenen düzeylerde büyümenin olmazsa olmaz<br />

koşulu fiyat istikrarının temini olacaktır” diye konuştu.<br />

“<strong>2012</strong> yılı uygulanan politikaların ve ekonomik aktivitedeki<br />

Abay said the increase in foreign direct investments is<br />

highly important and has great contribution in terms<br />

of the sustainability of the economic growth. “Turkey<br />

is a country that needs foreign resources to grow due to its high<br />

dependence on energy imports. To secure this foreign resource<br />

through foreign direct investments is naturally the best option. Foreign<br />

direct investments (FDI) have a very positive effect for the financing of<br />

the growth alone. And in the medium and long term, FDI has many<br />

other positive contributions to the country including the increase in<br />

jobs, know-how, technology transfer, and increased trade.”<br />

Abay said 2001 crisis caused a serious cost for the Turkish<br />

economy, but it was also a critical threshold as it marked the<br />

beginning of the stability process in Turkey. “We have seen a<br />

period in which the Turkish economy secured stability thanks<br />

to the powerful steps, chronic problems were largely overcome,<br />

the Turkish economy – hence banking industry – showed a<br />

strong growth also with the help of favorable conditions in the<br />

world. The latest global crisis has on the other hand confirmed<br />

the susceptibility of Turkish economy to international financial<br />

conditions and also the dynamism of the Turkish economy due to<br />

its structural vigor. If the financial discipline is maintained and<br />

reinforced with further structural reforms in the coming period,<br />

the main prerequisite for economic growth in Turkey at the target<br />

levels will be the price stability.”<br />

yavaşlamanın etkisiyle bankacılık sektöründe de büyümenin<br />

yavaşladığı bir dönem olmaya devam etti. Geçtiğimiz yıl toplamında<br />

yaklaşık %20’nin üzerinde büyüyen bankacılık sistemi bu<br />

yılın ilk yedi ayı itibarıyla sadece %5.5 büyüdü” diyen Pınar Abay,<br />

“Sektördeki en önemli değişim sanırım daha çok rekabetin niteliğinde<br />

yaşanıyor. Türkiye’nin önümüzdeki 10 yıllık kalkınma planında<br />

bankacılığın da önemli ayaklardan biri olması dolayısıyla,<br />

hem yurtiçi tasarruf oranlarının artırılması hem de ekonomideki<br />

kaynakların verimli kullanımına ilişkin üzerine düşeni yapmaya<br />

devam edeceğini ve Türkiye’nin sağlam çıpası olma konumunu<br />

koruyacağını düşünüyoruz” şeklinde konuşmasını sürdürdü.<br />

Abay, Türkiye’de sektörün gidişatını şu şekilde değerlendirdi:<br />

“Bankacılık ve finans henüz doygunluğa ulaşmadı. Kredilerin<br />

GSYH’ye oranı 2011 yılında %49 ile gelişmiş ekonomilerin hala<br />

çok gerisinde (AB’de bu oran 2009’da %162 idi). Özellikle genç<br />

ve büyüyen nüfus ciddi bir büyüme potansiyelini de beraberinde<br />

getiriyor. Tüketici bankacılığı önemli gelişme alanlarından biri<br />

olmaya devam ediyor. Hane halkı borçluluğu hala çok düşük.<br />

Dolayısıyla bankacılık sektörü açısından büyüme potansiyeli<br />

korunuyor. Ancak burada olmazsa olmaz koşul ekonomik aktivitede<br />

istikrarlı ve sürdürülebilir büyümenin korunması. Diğer bir<br />

deyişle Türkiye ekonomisinin bu eksende yapısal her kazanımı<br />

bankacılık sektörüne de olumlu yansıyacaktır. Önümüzdeki 10<br />

yıl için hedefer belli, stratejiler hazır dolayısıyla bir uygulama<br />

zamanı içindeyiz. Bu uygulamada başarı ve tüm Türkiye’nin buna<br />

katılımı için de verilerin, şeffafığın, kurumsal ve yasal altyapının<br />

güçlendirilmesinin önemi artarak devam ediyor.”<br />

“<strong>2012</strong> continued to be a period of decelerated growth also<br />

in banking sector due to the applied policies and a general<br />

slowdown in economic activity. After growing about an overall<br />

20% last year, Turkish banking sector has grown by only 5.5<br />

percent as of the first seven months of the year. I guess the most<br />

important change in the industry takes place in the character<br />

of the competition. We believe banking industry will continue<br />

performing its part both in terms of increasing the domestic<br />

saving ratio and productive use of the resources in economy,<br />

given the fact that banking sector is shown as one of the main<br />

pillars in Turkey’s development plan for the next 10 years, and<br />

thus maintain its position as the safe anchor of the country.”<br />

Abay summed her assessments on the present state and<br />

direction of Turkey’s banking sector as follows: “The banking and<br />

finance industries have not saturated yet. Loans-to-GDP ratio,<br />

which stood at 49% in 2011, is still way behind the developed<br />

economies (This ratio was 162% in EU in 2009). A young and<br />

growing population brings with it a serious growth potential.<br />

Consumer banking continues to be an area of significant<br />

growth. Household indebtedness is still very low. Therefore, the<br />

growth potential for the banking industry stays there. However,<br />

what is essential here is to maintain a stable and sustainable<br />

growth in the economic activity. In other words, all structural<br />

improvements of the Turkish economy along these lines will<br />

have positive reflections on the banking sector. We all know the<br />

targets for the next 10 years and our strategies are ready to reach<br />

these targets, so we are in a period of exercise. Strengthening<br />

of the data, transparency, corporate and legal infrastructure will<br />

become increasingly more important to ensure the success in<br />

this exercise and participation of the entire Turkey to this effort.”<br />

14 ekim / october <strong>2012</strong> 15

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!