24. Ulusal Biyokimya Kongresi - Türk Biyokimya Dergisi
24. Ulusal Biyokimya Kongresi - Türk Biyokimya Dergisi 24. Ulusal Biyokimya Kongresi - Türk Biyokimya Dergisi
XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES‹ 25 - 28 Eylül 2012 Dedeman Otel - Konya 24. Ulusal Biyokimya Kongresi, Konya [24 th National Biochemistry Congress, Konya / TURKEY] İÇİNDEKİLER P155 - POLİKİSTİK OVER SENDROMLU HASTALARDA TGF-b1 G915C (ARG25PRO) POLİMORFİZMİNİN İNCELENMESİ 1 Zeynep YILDIZ, 1 Pervin VURAL, 1 Semra DOĞRU-ABBASOĞLU, 2 Ali GEDİKBAŞI, 1 Müjdat UYSAL 1 İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, Temel Bilimler Biyokimya, Istanbul 1 Bakırköy Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, Istanbul P155 - INVESTIGATION OF TGF-b G915C (ARG25PRO) POLYMORPHISM IN POLYCYSTIC OVARY SYNDROME 1 Zeynep YILDIZ, 1 Pervin VURAL, 1 Semra DOĞRU-ABBASOĞLU, 2 Ali GEDİKBAŞI, 1 Müjdat UYSAL 1 Department of Biochemistry, Istanbul Universty Faculty of Medicine, Istanbul 2 Department of Obstetrics and Gynecology, Istanbul Bakırköy Women and Children Hospital, Maternal and Fetal Unit, ıstanbul 1 Department of Biochemistry, Istanbul Universty Faculty of Medicine, Istanbul CONTENTS PKOS, kronik anovulasyon, oligoamenore ve hiperandrojenemi ile karakterize bir reprodüktif endokrinopatidir. PKOS’da ateroskleroz ve kardiyovasküler hastalık gelişmesinde obezite, hipertansiyon, diabet ve insülin direnci gibi risk faktörlerin ne oranda etkili olduğu bilinmemektedir. Damarların endotel tabakasında meydana gelen hasar, aterosklerotik lezyonların oluşmasında etkin bir rol oynamaktadır. Endotel tabakası, bir yandan kan bileşiklerine karşı bir bariyer oluştururken, öte yandan çeşitli faktörler de salgılayarak aterosklerotik süreci etkiler. Endotel hücreleri, çeşitli otokrin ve parakrin etkili maddeler aracılığı ile vasküler homeostazın regulasyonunu sağlamaktadırlar. Transforme edici büyüme faktörü-b1 (TGF-b1) bu maddeler arasında yer alan ve önemli fizyolojik fonksiyonlara sahip olan büyüme faktörüdür. TGF-b1 hücre proliferasyonu, diferansiyasyonu, migrasyonu ve gelişmesi, monosit/makrofaj kemotaksisi gibi olaylarla yakından ilgilidir. TGF-b1 PKOS’un etiyopatojenezi ve endotel disfonksiyonu ile yakın bir ilişki olduğu düşünülmektedir. TGF-b1 G915C (Arg25Pro) polimorfizminin TGF-b1 üretimini ve plazma düzeylerini etkilemektedir. Bu nedenle amacımız, TGF-b1 G915C (Arg25Pro) polimorfizmi ile PKOS arasındaki ilişkiyi incelemekti. Çalışmamıza 67 PKOS ve 105 sağlıklı kontrol dahil edildi. G915C (Arg25Pro) genotip tayini PCR-RFLP tekniği ile gerçekleştirildi. PKOS ile bu polimorfizm arasında istatiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmadı. Sonuç olarak, TGF-b1 G915C (Arg25Pro) polimorfizmi PKOS için bir risk oluşturmamaktadır. Bununla birlikte örnek sayısı arttırılarak bulgularımız desteklenecektir. Polycystic ovary syndrome (PCOS) is a reproductive endocrinopathia characterized with chronic anovulation, olygoamenorhoea and hyperandrogenemia. To what extent the factors as obesity, hypertension, diabetes and insulin resistance are effective in the development of atherosclerosis and cardiovascular disease in PCOS is not clearly known. The damage in the endothelial layer of the blood vessels plays an important role in the development of atherosclerotic lesions. The endothelial layer is a barrier against the different compounds in the blood; on the other hand, excreting different factors, endothelial cells influence atherosclerotic process. Endothelial cells secrete various otocrine and paracrine substances, therefore provide the regulation of vascular homeostasis. Transforming growth factor-b1 (TGF-b1), a growth factors with important physiological functions, is among the factors secreted by the endothelial layer. TGF-b1 is close related with the cell proliferation, differentiation, migration and development. It is suggested that there is a relationship between TGF-b1 and endothelial dysfunction seen in PCOS. TGF-b1 G915C (Arg25Pro) polymorphism influence production and plasma levels of TGF-b1. According to this information, the aim of our study was to investigate the relationship between PCOS and TGF-b1 G915C (Arg25Pro). Sixty seven PCOS and 105 healthy controls were included in the study. Detection of the G915C (Arg25Pro) genotyping was done by a PCR-RFLP technique. There was no a significant relationship between this polymorphism and PCOS. In conclusion, TGF-b1 G915C (Arg25Pro) polymorphism is not a risk factor for PCOS. However, greater number size will support our findings. Turk J Biochem, 2012; 37 (S1) http://www.TurkJBiochem.com
XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES‹ 25 - 28 Eylül 2012 Dedeman Otel - Konya 24. Ulusal Biyokimya Kongresi, Konya [24 th National Biochemistry Congress, Konya / TURKEY] İÇİNDEKİLER P156 - TÜRK POPULASYONUNDA EPOKSİT HİDROLAZ ENZİMLERİNİN POLİMORFİZM SIKLIĞI 1 Hatice PINARBAŞI 1 Cumhuriyet Universitesi/Tıp Fak., Biyokimya AD., Sivas P156 - POLYMORPHISM OF EPOXIDE HYDROLASE ENZYMES IN TURKISH POPULATION 1 Hatice Pınarbaşı 1 Biochemistry, Cumhuriyet University/Faculty of Medicine, Sivas CONTENTS Epoksit hidrolazlar eksojen ve endojen epoksitleri metabolize eden enzimlerdir. Mikrozomal epoksit hidrolaz (mEH) ksenobiyotiklerin oksidatif metabolizması sonucu oluşan reaktif epoksitleri metabolize ederken, çözünür epoksit hidrolaz (sEH) yağ asidi türevi endojen epoksitlerin metabolizmasında rol alır. sEH, araşidonik asit türevi olan ve güçlü vazodilatatör, anti-hipertansif, anti-platelet, anti-inflamatuar etkileri bilinen epoksieikosatrienoik asit (EET) leri de inaktive etmesi nedeniyle son yıllarda hipertansiyon ve kalp krizi gibi hastalıkların tedavisinde hedef molekül olarak görülmektedir. Hipertansiyonun tedavisi için yeni ilaçlar elde edilmesi amacıyla sEH inhibitörleri geliştirilmiştir. mEH ise her ne kadar biyotransformasyon enzimi olarak tarif edilse de sEH’ın substratı olan endojen yağ asidi türevlerini de metabolize ettiği bildirilmiştir. Dolayısıyla mEH’ın da bu moleküllerin metabolizmasındaki rolünün göz ardı edilemeyeceği açıktır. Bu durum özellikle bu enzimlerden birinin polimorfik varyantlarından birini taşıyan bireylerde daha da önem taşımaktadır. Bu çalışmada, hipertansiyon ve kardiyovasküler hastalık sıklığının oldukça yüksek olduğu Türk popülasyonunda, her iki enzimin de aktivitesinde azalmaya yol açan mEH ekson 3 polimorfizmi (Tyr113His) ve sEH G860A ( Arg287Gln) polimorfizmlerinin sıklıkları değerlendirildi. Çalışılan populasyonda yabanıl tip, heterozigot ve homozigot polimorfik genotip sıklıkları sırasıyla mEH ekson 3 polimorfizmi için %54, %38 ve %8, sEH G860A polimorfizmi için ise %79, %20 ve %1 olarak belirlendi. Epoxide hydrolases are enzymes that metabolize the epoxides from endogenous and exogenous sources. While microsomal epoxide hydrolase (mEH) metabileses the reactive epoxides arised from oxidative metabolism of xenobiotics, sEH plays a major role in metabolism of fatty acid derived endogenoue epoxides. In recent years, sEH is thought to be a target molecule to treat hypertension and cardiovascular diseases because of the role of this enzyme in the inactivation of arachidonic acid derived epoksieikosatrienoik acids (EETs) that have potent vasodilator, antihypertensive, antiplatelet and antiinflamatory effects. . Inhibitors of the sEH have been developed aiming in particular at new therapeutics for the treatment of hypertension. It has been reported that mEH also accepts endogenous fatty acid-derived epoxides which are mainly metabolized by sEH although it has been described as a biotransformation enzyme. Therefore, the role of mEH in metabolism of these molecules cannot be excluded. This may be of particular importance in individuals with the polymorphic variants of one of these enzymes. . In this study, mEH exon 3 (Tyr113His) and sEH G860A (Arg287Gln) polymorphism frequencies (both reduce the activity) were evaluated in Turkish population that have very high frequencies of hypertension and cardiovascular diseases. . The frequencies of the wild type, heterozygous and homozygous polymorphic genotypes in the study population were 54, 38 and 8% for mEH exon 3 polymorphism and 79, 20 and 1% for sEH G860A polymorphism respectively. Turk J Biochem, 2012; 37 (S1) http://www.TurkJBiochem.com
- Page 245 and 246: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 247 and 248: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 249 and 250: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 251 and 252: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 253 and 254: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 255 and 256: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 257 and 258: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 259 and 260: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 261 and 262: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 263 and 264: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 265 and 266: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 267 and 268: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 269 and 270: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 271 and 272: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 273 and 274: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 275 and 276: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 277 and 278: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 279 and 280: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 281 and 282: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 283 and 284: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 285 and 286: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 287 and 288: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 289 and 290: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 291 and 292: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 293 and 294: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 295: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 299 and 300: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 301 and 302: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 303 and 304: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 305 and 306: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 307 and 308: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 309 and 310: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 311 and 312: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 313 and 314: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 315 and 316: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 317 and 318: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 319 and 320: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 321 and 322: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 323 and 324: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 325 and 326: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 327 and 328: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 329 and 330: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 331 and 332: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 333 and 334: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 335 and 336: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 337 and 338: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 339 and 340: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 341 and 342: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 343 and 344: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
- Page 345 and 346: XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES
XXIV. ULUSAL B‹YOK‹MYA KONGRES‹<br />
25 - 28 Eylül 2012<br />
Dedeman Otel - Konya<br />
<strong>24.</strong> <strong>Ulusal</strong> <strong>Biyokimya</strong> <strong>Kongresi</strong>, Konya [24 th National Biochemistry Congress, Konya / TURKEY]<br />
İÇİNDEKİLER<br />
P155 - POLİKİSTİK OVER SENDROMLU HASTALARDA TGF-b1<br />
G915C (ARG25PRO) POLİMORFİZMİNİN İNCELENMESİ<br />
1<br />
Zeynep YILDIZ, 1 Pervin VURAL, 1 Semra DOĞRU-ABBASOĞLU,<br />
2<br />
Ali GEDİKBAŞI, 1 Müjdat UYSAL<br />
1<br />
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, Temel Bilimler <strong>Biyokimya</strong>, Istanbul<br />
1<br />
Bakırköy Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi,<br />
Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, Istanbul<br />
P155 - INVESTIGATION OF TGF-b G915C (ARG25PRO)<br />
POLYMORPHISM IN POLYCYSTIC OVARY SYNDROME<br />
1<br />
Zeynep YILDIZ, 1 Pervin VURAL, 1 Semra DOĞRU-ABBASOĞLU,<br />
2<br />
Ali GEDİKBAŞI, 1 Müjdat UYSAL<br />
1<br />
Department of Biochemistry, Istanbul Universty Faculty of Medicine, Istanbul<br />
2<br />
Department of Obstetrics and Gynecology, Istanbul Bakırköy Women and<br />
Children Hospital, Maternal and Fetal Unit, ıstanbul<br />
1<br />
Department of Biochemistry, Istanbul Universty Faculty of Medicine, Istanbul<br />
CONTENTS<br />
PKOS, kronik anovulasyon, oligoamenore ve hiperandrojenemi ile karakterize bir<br />
reprodüktif endokrinopatidir. PKOS’da ateroskleroz ve kardiyovasküler hastalık<br />
gelişmesinde obezite, hipertansiyon, diabet ve insülin direnci gibi risk faktörlerin<br />
ne oranda etkili olduğu bilinmemektedir. Damarların endotel tabakasında meydana<br />
gelen hasar, aterosklerotik lezyonların oluşmasında etkin bir rol oynamaktadır.<br />
Endotel tabakası, bir yandan kan bileşiklerine karşı bir bariyer oluştururken,<br />
öte yandan çeşitli faktörler de salgılayarak aterosklerotik süreci etkiler. Endotel<br />
hücreleri, çeşitli otokrin ve parakrin etkili maddeler aracılığı ile vasküler<br />
homeostazın regulasyonunu sağlamaktadırlar. Transforme edici büyüme faktörü-b1<br />
(TGF-b1) bu maddeler arasında yer alan ve önemli fizyolojik fonksiyonlara<br />
sahip olan büyüme faktörüdür. TGF-b1 hücre proliferasyonu, diferansiyasyonu,<br />
migrasyonu ve gelişmesi, monosit/makrofaj kemotaksisi gibi olaylarla yakından<br />
ilgilidir. TGF-b1 PKOS’un etiyopatojenezi ve endotel disfonksiyonu ile yakın<br />
bir ilişki olduğu düşünülmektedir. TGF-b1 G915C (Arg25Pro) polimorfizminin<br />
TGF-b1 üretimini ve plazma düzeylerini etkilemektedir. Bu nedenle amacımız,<br />
TGF-b1 G915C (Arg25Pro) polimorfizmi ile PKOS arasındaki ilişkiyi<br />
incelemekti. Çalışmamıza 67 PKOS ve 105 sağlıklı kontrol dahil edildi. G915C<br />
(Arg25Pro) genotip tayini PCR-RFLP tekniği ile gerçekleştirildi. PKOS ile bu<br />
polimorfizm arasında istatiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmadı. Sonuç olarak,<br />
TGF-b1 G915C (Arg25Pro) polimorfizmi PKOS için bir risk oluşturmamaktadır.<br />
Bununla birlikte örnek sayısı arttırılarak bulgularımız desteklenecektir.<br />
Polycystic ovary syndrome (PCOS) is a reproductive endocrinopathia characterized<br />
with chronic anovulation, olygoamenorhoea and hyperandrogenemia. To what<br />
extent the factors as obesity, hypertension, diabetes and insulin resistance are<br />
effective in the development of atherosclerosis and cardiovascular disease in<br />
PCOS is not clearly known. The damage in the endothelial layer of the blood<br />
vessels plays an important role in the development of atherosclerotic lesions. The<br />
endothelial layer is a barrier against the different compounds in the blood; on the<br />
other hand, excreting different factors, endothelial cells influence atherosclerotic<br />
process. Endothelial cells secrete various otocrine and paracrine substances,<br />
therefore provide the regulation of vascular homeostasis. Transforming growth<br />
factor-b1 (TGF-b1), a growth factors with important physiological functions, is<br />
among the factors secreted by the endothelial layer. TGF-b1 is close related with<br />
the cell proliferation, differentiation, migration and development. It is suggested<br />
that there is a relationship between TGF-b1 and endothelial dysfunction seen<br />
in PCOS. TGF-b1 G915C (Arg25Pro) polymorphism influence production<br />
and plasma levels of TGF-b1. According to this information, the aim of our<br />
study was to investigate the relationship between PCOS and TGF-b1 G915C<br />
(Arg25Pro). Sixty seven PCOS and 105 healthy controls were included in the<br />
study. Detection of the G915C (Arg25Pro) genotyping was done by a PCR-RFLP<br />
technique. There was no a significant relationship between this polymorphism<br />
and PCOS. In conclusion, TGF-b1 G915C (Arg25Pro) polymorphism is not a<br />
risk factor for PCOS. However, greater number size will support our findings.<br />
Turk J Biochem, 2012; 37 (S1)<br />
http://www.TurkJBiochem.com