20.06.2014 Views

Kurumsal Yönetim Dergisi 15

Kurumsal Yönetim, Corporate Governance, Corporate Governance Association of Turkey

Kurumsal Yönetim, Corporate Governance, Corporate Governance Association of Turkey

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

TKYD / MAKALE<br />

ERTAN TÜRKMEN<br />

YAPMADIKLARIMIZ<br />

İÇİN DE<br />

SORUMLUYUZ<br />

Büyük bir grubu kuran bir müteşebbisimizin<br />

kafasında şu soru var: “Acaba biz<br />

evlatlarımıza ve bizden sonra gelen nesillere<br />

bir servet mi bırakmak istiyoruz, bir işletme<br />

mi bırakmak istiyoruz? Eğer servet bırakmak<br />

istiyorsak, kazanacağız, kazanacağız bir<br />

gün ebediyete intikal edeceğiz. Geriye<br />

kalan tapularımızı ve servetimizi evlad-i<br />

ayalimiz paylaşacaklar. Eğer bir işletme<br />

bırakmak istiyorsak, o takdirde evladımız,<br />

kuzenlerimiz, ailemizi bir tarafa bırakarak,<br />

bunu kurallarına göre örgütleyip kurallarına<br />

göre yönetmeyi ve bir sistemi kalıcı hale<br />

getirmeyi hedeflemeliyiz. Planlamalıyız. “<br />

Rivayete göre; “Kayseri<br />

ticaretinin ve ekonomisinin<br />

tarihi milattan<br />

öncesine dayanmaktadır. Şehir<br />

isminin Mazaka olarak anıldığı<br />

dönemlerde, dünyada ekonominin<br />

ve ticaretin tek merkeziydi.<br />

Yeni keşfedilen belgelere<br />

göre de Türkiye ve dünyada<br />

ilk organize sanayi Kayseri’de<br />

Bacıyan-ı Rum (Ahi Evren’in<br />

kurduğu Anadolu Bacıları) tarafından<br />

kurulmuştur.”<br />

Yukarıdaki sebepler Kayseri<br />

ile ilgili anlatılan ve günümüze<br />

kadar gelen aşağıdaki hikayenin<br />

ve benzerlerinin temelini<br />

oluşturmaktadır: Kayserililer<br />

çocukları doğduğunda sırt üstü<br />

bir zemine yatırırlar ve beklerlermiş;<br />

eğer çocuk debelenip<br />

dönmeye çalışırsa; “Bu çocuk<br />

da iş var tüccar olsun”, eğer<br />

yattığı yerde bırakıldığı gibi<br />

duruyorsa “Bu çocuk ancak memur<br />

olur” derlermiş.<br />

Çevremizde kim olursa olsun<br />

bir dönem kendi işini kurmak<br />

istemiştir; bazıları da bunu<br />

başarmıştır. Girişimci ruhun<br />

gerekliliklerini taşıyanlar ve sonuna<br />

dek uygulayanlar, kendi<br />

işini yapabilme mutluluğuna<br />

ermişlerdir.<br />

Sadece Türkiye değil tüm<br />

Dünya’da da girişimci ruh için<br />

en önemli konu güvendir, güven<br />

duyacağı insanlar ile beraber<br />

çalışmaktır. En güvendiğimiz<br />

kişiler kimlerdir? Anne,<br />

baba, kardeş, kuzen, yakın akraba,<br />

uzak akraba, arkadaş, arkadaşın<br />

arkadaşı, komşu vesaire<br />

diye uzayan bir liste. Bu liste<br />

veya kişilere Güven Çemberi<br />

diyelim.<br />

İşe başlandıktan sonra girişimci<br />

her işe kendi veya Güven<br />

Çemberi’nden yanına aldıklarını<br />

koşturur. Bu sayede yaratılan<br />

değer, ki ilk başta çok büyük<br />

meblağlar olmayabilir, Güven<br />

Çemberi ile paylaşılır ve şirket<br />

Aile Şirketi haline gelir.<br />

Zaman geçtikçe işler büyür,<br />

dolayısı ile yaratılan değer de<br />

büyür ve akabinde işi devam<br />

ettirebilmek için bilgi ve tecrübesinin<br />

işe uygunluğu çoğu zaman<br />

değerlendirilmeden yine<br />

“Güven Çemberi”nden eleman<br />

alınır. Yani kısacası Güven<br />

Çemberi, müteşebbisin “Eleman<br />

Bulma Acentesi” haline<br />

gelir: “Askerlik arkadaşı lise<br />

mezunudur, Muhasebe Müdürü<br />

olur.” “Kaynın yeğeni oto sanayide<br />

çalışmıştır, Otomasyon<br />

Sorumlusu olur.” “Asker Emeklisi<br />

komşunun babası güvenilirdir;<br />

Operasyondan Sorumlu Genel<br />

Müdür Yardımcısı olur.” Bu<br />

listeyi uzatmak mümkün ve ben<br />

bunları geçtiğimiz yirmi senelik<br />

iş hayatımda çok duydum, çok<br />

gördüm.<br />

66 / TKYD İLKBAHAR 2012

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!