14.06.2013 Views

ÇAĞRILI KONUŞMALAR / KEYNOTES Invited Speeches ... - TPJD

ÇAĞRILI KONUŞMALAR / KEYNOTES Invited Speeches ... - TPJD

ÇAĞRILI KONUŞMALAR / KEYNOTES Invited Speeches ... - TPJD

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Küresel ve Bölgesel Politikaların Türkiye’nin Enerji Politikasına Etkileri<br />

Necdet Pamir<br />

TMMOB, Petrol Mühendisleri Odası, Enerji Politikaları Çalışma Grubu Başkanı<br />

Enerji, ülkelerin ekonomik ve toplumsal gelişimlerinin vazgeçilmez girdisi ve gereksinimidir.<br />

Enerji kaynaklarına ve bu kaynaklardan elde edilen enerjiye erişim, ülkelerin gelişim düzeylerini<br />

olduğu kadar, ekonomik ve ulusal güvenliklerini de doğrudan etkileyen, yaşamsal bir olgudur.<br />

Bunun yanı sıra; kesintisiz, ödenebilir, temiz ve kaliteli enerjiye erişebilmek, ayrımsız tüm insanlar<br />

için, su ve hava kadar gerekli bir insanlık hakkıdır. Buna karşın halen dünyada 1.5 milyar insan<br />

elektrikten, 2.5 milyar insan ticari enerji kaynaklarına erişimden yoksundur.<br />

Bugün dünyada enerji tüketimi; çok büyük oranda petrol (% 34.8), doğal gaz (%23.7) ve kömürle<br />

(% 29.4) karşılanmaktadır. Bu gerçek, bir yandan kısıtlı coğrafyalara yoğunlaşmış olan söz konusu<br />

kaynaklara erişebilmek için sıcak ve soğuk savaşlara, dış müdahale ve işgallere, masum sivillerin<br />

katledilmesine yol açan bir sürecin alt yapısını oluşturmaktadır. Diğer yandan ise, bu kaynakların<br />

üretimlerinden tüketimlerine uzanan zincirde yaydıkları sera gazları, gelecek nesilleri tehdit eden<br />

küresel ısınmaya ve iklim değişikliklerine yol açmaktadır.<br />

Özellikle fosil kaynaklara dayalı mevcut tüketim alışkanlıklarımızın neden olduğu küresel ısınma,<br />

bugün yakın geleceğimizi tehdit eden bir gerçeklik olarak karşımızda durmaktadır. Önümüzdeki<br />

yıllar, daha temiz ve yenilenebilir kaynaklarla, temiz yakma teknolojileri kullanımının, giderek<br />

artan oranda etkin olması için tüm ülkelerin ortak çaba göstermesi ve önceki yıllardan daha<br />

sorumlu davranması gereken yıllar olacaktır.<br />

Ne var ki, özellikle enerji tüketiminde en büyük payı alan ülkelerin, özellikle fosil kaynaklara dayalı<br />

tüketim alışkanlıklarından vazgeçmelerini beklemek, gerek ekonomik ve gerekse psikolojik diye<br />

tanımlayabileceğimiz nedenlerden dolayı, henüz iyimserlikten de öte bir beklenti konumundadır.<br />

Başta ABD olmak üzere, büyük tüketici ülkelerin ve AB gibi toplulukların, özellikle petrol ve doğal<br />

gaz tüketimlerindeki dışa bağımlılıkları ise, bir yandan bu kaynaklara sahip ülkelerin diğer yandan<br />

bu kaynakların taşındığı güzergahlarda yer alan ülkelerin güvenliklerini de tehdit edecek biçimde<br />

paylaşım mücadelelerine sahne olmaktadır.<br />

Bildiri, bu çerçevede ABD, Rusya ve AB gibi aktörlerin, kendi çıkarlarına odaklı politikalarının,<br />

bölgemizdeki gelişmelere ve Türkiye’nin enerji politikalarına (çoğunlukla olumsuz) olan etkilerini<br />

irdelemektedir. İddia edilenin aksine, önemli yerli enerji kaynaklarına sahip Türkiye’nin, tamamına<br />

yakınını ithal etmekte olduğu petrol ve doğal gaza aşırı bağımlı tüketim profilinden, tek kaynağa<br />

aşırı bağımlılığına, uluslar arası boru hattı projelerinde “terminal miyiz, ‘hub’mı olacağız?”<br />

söylemleri arasındaki açmazlarına uzanan bir yelpazede, politika ve stratejilerindeki söylem ve<br />

eylem farklılıkları değerlendirilecektir.<br />

Türkiye’nin sürdürülebilir bir enerji politikasını hayata geçirmek için, yerli kaynaklarının<br />

yeterliliğine karşın, asıl eksikliğin politikalarındaki yanlış tercihler olduğuna dikkat çekilecektir.<br />

16

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!