ÇAĞRILI KONUŞMALAR / KEYNOTES Invited Speeches ... - TPJD
ÇAĞRILI KONUŞMALAR / KEYNOTES Invited Speeches ... - TPJD
ÇAĞRILI KONUŞMALAR / KEYNOTES Invited Speeches ... - TPJD
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
İki Yönlü Rekabet, Kaynak ve Pazar<br />
Metin Korucu<br />
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Genel Müdürlüğü, Arama Daire Başkanlığı, Ankara<br />
Türkiye coğrafi olarak, petrol ve doğal gaz kaynaklarınca zengin Ortadoğu ve Hazar’ın yakınında<br />
yer almaktadır. Sözkonusu bölgelerden halihazırda oldukça önemli miktarlardaki kaynaklar, ilgili<br />
anlaşmaları yapılarak ihraç edilmektedir. Kaynak sahibi bu ülkeler, geride kalan kaynakları için, elde<br />
edecekleri gelirlerin maksimize edilmesi ile ana oyuncularla olan politik ilişkilerinin sürdürülmesi<br />
ikilemini en uygun şekilde dengede tutma gayretiyle, alternatif ihraç rotalarını belirlemek amacıyla<br />
çalışmalarını sürdürmektedirler. Bu kadar önemli kaynağa sahip olan her iki bölge de, ana tüketicilerin,<br />
küresel oyuncuların ve diğer kaynak zengini rakiplerinin yakın ilgi odağındadırlar. Tüketiciler, enerji<br />
güvenliğini, sürekliliğini ve çeşitliliğini koruma uğraşısı içerisindeyken, diğer kaynak zengini rakipler,<br />
üretici olarak güçlü stratejik pozisyonlarını arttırmayı, en azından tüketicilerin enerji bağımlılığı ile ilgili<br />
mevcut statükoyu devam ettirme gayreti içerisindedirler. Bu kapsamda, bölgesel ve küresel oyuncular<br />
arasında ikili ve çoklu görüşmeler devam etmekte olup, sözkonusu görüşmelerle bölgede önemli<br />
politik gelişmelerin olması ve nihayetinde içinde bulunduğumuz on yıl içerisinde, ilgili oyuncuların<br />
stratejilerine paralel olarak kaynakların ihraç rotalarının belirlenmesi beklenmektedir. Türkiye, Avrupa<br />
Topluluğu ve ABD tarafından desteklenen ve Türkiye için önem arz eden “Güney Koridoru”, Hazar<br />
ve Ortadoğu kaynaklarının ihracı için en uygun rotalardan birisidir. Bu kapsamda, çeşitli projelerin<br />
gerçekleştirilmesi amacıyla ilgili taraflar arasında önemli çabalar sarfedilmektedir. Bu projelerin<br />
uygulanabilirlikleri, üretici ülkelerin “upstream” sektöründeki gelişmeler, bölgedeki politik gelişmeler,<br />
diğer üretici rakiplerle olan etkileşimler ve pazar talepleri gibi nedenelerle çok yakından ilgilidir.<br />
Azarbaycan, Türkmenistan, İran ve Irak, Güney Koridoru’na kaynak sağlayabilecek aday ülkeler olup,<br />
toplamda ihtiyaç duyulandan daha fazlasını sağlayabilecek kaynaklara sahiptirler. Ancak, diğerleri ile<br />
karşılaştırıldığında Azerbaycan’da daha fazla gelişme kaydedilmiş olmakla beraber, anılan ülkelerin<br />
her biri için farklı engeller bulunmaktadır. Güney Koridoru kavramını tetiklemekle birlikte, Azerbaycan<br />
kaynaklarının çoğunluğu derin denizden olup, söz konusu iktarların, yapılan hacim hesaplarına göre,<br />
ihtiyacıtek başına karşılayamayacağı muhtemel görülmektedir. Bu nedenle de diğer aday ülkelerden<br />
ilave hacimlerin sağlanmasına ihtiyaç duyulacaktır. Uygulanan ambargo ve politik baskılara ilave<br />
olarak, İran’ın karşı karşıya olduğu engellerden bazıları, yüksek iç tüketim talebi, uzun ve karmaşık<br />
karar süreçleri, yetersiz altyapı ve ihraç kapasitesi, yatırım azlığı ve “Buy-back” modelinin felsefesi<br />
olarak sıralanabilir. Irak ile ilgili engellerden bazıları ise, devam etmekte olan dahili anlaşmazlıklar,<br />
düzenlemeler-bürokratik meseleler, yetersiz altyapı ve ihraç kapasitesi, kaynağının çoğunluğunun<br />
oldukça iddialı petrol sahası geliştirme projelerine bağlı üretilecek olan assosiye gaz olması ve gaz ile<br />
ilgili servis anlaşmalarının doğası olarak özetlenebilir. Uluslararası erişimi bulunmayan Türkmenistan,<br />
her ne kadar son zamanlarda bir ölçüye kadar tekrar arttırmış olsa da, üretiminin daha da fazla<br />
arttırılabilmesi için upstream sektöründe oldukça önemli miktarlarda yatırımların ve çalışmaların<br />
yapılmasına ihtiyaç duymaktadır. Batıdaki kaynakların doğudakilere göre sınırlı ve ilave kaynağın arama<br />
çalışmalarındaki başarıya bağlı olması nedeniyle, Türkmenistan’ın doğusundaki sahaların batısına<br />
gaz boru hattıyla bağlanmasına ihtiyaç vardır. Hazarı çevreleyen ülkeler arasındaki paylaşım ile ilgili<br />
anlaşmazlıklar, mali terimlerin cazibesindeki kısıtlar, komşuları ile ilgili etkileşimlerin dengelenmesi<br />
gibi konuların Türkmenistan tarafından çözülmesi beklenmektedir. Bölgede Türkiye’ye ve daha da<br />
batıya ihraç edilmesine yetecek kadar gaz bulunduğu aşikardır. Yukarıda bahsedilen engeller de<br />
göz önünde tutularak, kaynakların bulunduğu ülkelere erken giren(ler)in daha fazla kaynağa erişim<br />
güvencesi sağlanırken, daha sonra giren(ler) için fazla kaynak kalmaması kuvvetle muhtemeldir.<br />
Ancak, madalyonun diğer yüzü, talebin sonsuz olmadığını, kaynaklarını erken ulaştıran ülke(ler)in<br />
pazardan daha fazla pay alacağını ve bunun getirilerinden faydalanacağını, diğerlerinin ise kaynaklarını<br />
değerlendirmek için bir süre daha beklemesi veya başka çözüm(ler) bulması gerektiğini söylemektedir.<br />
İki yönlü rekabet dengesi göz önünde tutularak, uluslararası gaz ihraç projelerinin gerçekleştirilmesi<br />
için gerekli olan kritik süreçlerin zamanlaması ve programlanması her iki taraf için de büyük önem<br />
arzetmekte olup, taraflar bu hassas dengeyi dikkatlice değerlendirmeli ve stratejilerini bu kapsamda<br />
geliştirmelidirler.<br />
Anahtar Kelimeler: Türkiye, Azerbaycan, Türkmenistan, İran, Irak, Enerji, Doğal Gaz<br />
256