ingenico-POStasi-26

Dünya petrol rezervinin binde 8’ini elinde bulunduran ve
6.000’i aşkın perakende satış noktası ile dünyanın 2’nci
büyük enerji şirketi olan Lukoil, 2009’da Akpet’i satın alarak
Türkiye pazarına hızlı bir giriş yapmıştı.
Kısa sürede bayi ağını geliştirerek Türkiye genelinde yaklaşık
600 istasyona ulaşan şirket, karayolu taşımacılığı ve
filo kullanan şirketlere yönelik hizmetleri ile dikkat çekiyor.
Önümüzdeki dönemde şehir merkezlerindeki istasyon
sayısını artırmayı planlayan şirket, ödeme sistemlerindeki
teknolojik yeniliklerle, müşterilerine sunduğu hizmetleri
çeşitlendiriyor. Lukoil, bu kapsamda “Yakıt Kart” projesini
hayata geçirdi.
Sektörde yaygın olarak kullanılan sadakat kart ve taşıt tanıma
sistemlerinden farklı olarak içindeki limitler dahilinde
akaryakıt alımına olanak sağlayan Lukoil Yakıt Kart, şirketlere
belirli bir araca bağımlı kalmaksızın akaryakıt harcamalarını
yönetme imkanı sunuyor.
Projenin detaylarını Lukoil Kurumsal Filo&Kart Satışları Müdürü
Kahan Doğru’dan dinledik.
Lukoil, Türkiye’deki faaliyetlerine 4 yıl önce başladı. Oturmuş
bir pazara giriş yaptınız. Türkiye’de farklılaşmak için ne tür çalışmalar
yürütüldü?
Lukoil’in ana faaliyetleri aslında daha çok rafineri, ham petrolün
çıkartılması ve işlenmesi alanında yoğunlaşıyor. Yıllık cironun
yalnızca yüzde 5’e yakın bir kısmı perakende sektöründen elde
ediliyor. Dolayısıyla bu pazarda dikey entegrasyon söz konusu
ve perakendecilik alanında da çok hızlı gelişen dinamik bir
pazardan bahsediyoruz. Türkiye’de ticari dinamikler çok daha
hızlı gelişiyor ve bu rekabete ayak uydurabilmeniz için değişime
olabildiği kadar hızlı reaksiyon göstermek durumundasınız. Bu
hızı da yakalayabilmenizin tek yolu bugün itibariyle teknolojiden
geçiyor. Lukoil Türkiye’de de özellikle akaryakıt istasyonlarında
yapmış olduğumuz satış hacmini artırabilmek için en önem
verdiğimiz noktalardan bir tanesi, yeni müşterilere ulaşabilmek.
Bunun en doğru yolu da dağıtım kanalları tarafından organize
edilmiş satış kanallarının oluşturulması ve pazarlanması… Son 1
yıldır bu alanda elimizi güçlendirmek için Lukoil Yakıt Kart projesi
üzerinde çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde de sektör dinamiklerini
takip etmeye ve tüketici beklentilerine uygun olarak hizmetlerimizi
geliştirmeye devam edeceğiz. Çünkü artık tüketicinin kral
olduğu bir dönemde yaşıyoruz.
“Artık hayatımızdan kağıt para çıkıyor,
plastiğe doğru akıyoruz. Hiç kimse
zorunlu olmadıkça cebinde nakit para
taşımıyor.”
Aynı zamanda rekabetin çok çetin olduğu bir sektördesiniz.
Çok doğru. Bu durumda hızlı karar almak, aldığınız kararı da
çok hızlı uygulamak zorundasınız. Çünkü fırsat çok kısa bir süre
içinde geliyor ve geçiyor. Altını çizerek söylüyorum: Bunu yapabilmenin
tek yolu teknoloji odaklı çalışmak… Bir taraftan ürün
geliştirirken diğer taraftan değişen tüketici istek ve taleplerini
sektörümüze nasıl adapte edebileceğimiz üzerine çalışıyoruz. Bu
çalışmaların son ürünü olan kart projemiz de son derece kapsamlı
ve üzerinde yoğun mesai harcanmış bir iş… Aslında basit
anlamda bir bankacılık operasyonu da diyebiliriz.
English
Lukoil, which is the 2nd largest energy company in the world,
holding eight per thousand of the world’s oil reserve and over
6,000 retail sales points, had made a rapid entry into the
Turkish market, acquiring Akpet in 2009.
Expanding its dealer network within a short time and reaching
600 stations throughout Turkey, the company also attracts
interest by its services aimed for companies using
highway transportation and fleets. The company, planning
to expand the number of its stations at the city centers in the
coming period, diversifies its services offered to its customers
by technological innovations in payment systems. Lukoil,
within this context, has implemented the “Fuel Card” project.
Lukoil Fuel Card, differentiating from the loyalty cards and
vehicle recognition systems that are used extensively in the
sector by allowing fuel purchase within the limits defined in it,
offer companies the opportunity to manage their fuel expenditures
without being bound by a certain vehicle.
We heard about the details of the project from the Lukoil
Corporate Fleet & Card Sales Manager Kahan Doğru.
Lukoil, has started its operations in Turkey 4 years ago. You have
made an entry into a established market. What types of activities
were carried out in order to differentiate in Turkey?
Lukoil’s primary operations are actually more concentrated in the
refinery, crude oil drilling and processing areas. Only around 5%
of the annual turnover is obtained from the retail sector. Therefore,
a vertical integration in this market is involved and we are talking
about a dynamic market that is developing very rapidly in the retail
sector. Commercial dynamics are changing much faster in Turkey
and you have to react to such change as quickly as possible to
keep up with such competition. And the only way to do that is to
operate with a technology focus in our day. At Lukoil Turkey, one
of the points we put most emphasis on is to reach new customers
especially in order to increase the sales volume at the fuel stations
in Turkey. And the most fitting way to do this is to establish and
market sales channels organized by the distribution channels…
Over the past 1 year, we have been working on the Lukoil Fuel Card
project in order to reinforce our hand in this area. In the coming periods,
we will continue to monitor the sector dynamics and improve
our services in line with the consumer expectations. Because, we
are now living in an era where the consumer is the king.
“Paper money is moving out of our lives
now, we are shifting towards plastic. No
one carries cash in his pocket unless he
has to anymore.”
You also are in a sector where competition is quite tough.
Exactly. Under those circumstances, you have to make decisions
fast, and implement the decisions you have made very quickly.
Because, the opportunity arises and passes within a very short
period of time. And I note this by underlining it: The only way to do
that is to work with a technology focus… While we are developing
products on one hand, we are working on how we may adapt the
changing consumer requirements and demands to the sector on
the other hand. Our card project, which is the last product of these
studies, is a highly comprehensive project in which very intense
time and effort has been put… As a matter of fact, we may also call
this as a banking operation in the simple sense.
5